Site icon TechInside
%%title%% %%sep%% %%sitename%%

Yazılım tabanlı depolama veri yönetiminde devrim yapacak!

Yazılım tabanlı depolama veri yönetiminde devrim yapacak!

Kurumsal veri depolama, günümüz dijital dünyasında kuruluşların kritik bir operasyonu olarak karşımıza çıkıyor. Birden fazla amaç için kullanılan büyük miktarda verinin depolanmasını ve geri kazanımını sağlıyor. İşletmeler dijital dönüşüm süreçlerinde yol alırlarken veri üretimi, toplanması, iletimi, işlenmesi, depolanması ve yönetimi ciddi değişikliklere uğruyor. Büyük veri, mobil ve bulut bilişim, robotik, 3D baskı ve Nesnelerin İnterneti gibi yeni teknolojiler daha fazla hız, esneklik, ölçeklenebilirlik ve kapasite sunan depolama gerektiriyor. Bu ihtiyaçları karşılamak üzere yeni teknolojiler geliştiriliyor ancak BT ekipleri maliyetleri kısıtlama ve mevcut kaynaklarla daha fazlasını yapma baskısıyla karşı karşıya kalıyor, bu da yeni depolama ürünlerinin aynı zamanda uygun maliyetli ve kolay yönetilebilir olmasını gerektiriyor.

IDC’ye göre veriler, yıllık bileşik büyüme oranıyla yüzde 23 artacak ve 2025 yılına kadar yaklaşık 175 zettabayt (ZB) veri üretilecek. Bu zorlukların üstesinden gelmek için kuruluşların, yazılım tanımlı depolama (SDS – software-defined storage) gibi modern ve geleceğe dönük bir dijital altyapıya ihtiyacı bulunuyor.

SDS’yi ve buna neden ihtiyaç duyulduğunu anlamak

SDS, endüstri standardı sunucularda fiziksel veri depolama kapasitesini sağlamak, düzenlemek ve yönetmek için bir yazılım katmanı kullanan depolama mimarisi türüdür. Depolama yönetimi yazılımını donanımdan ayıran yazılım tanımlı çözümler, kuruluşları mülkiyet hakkı bir şirkete ait olan platformlara mecbur etmek yerine donanım ve yazılımın bağımsız olarak edinilmesini sağlar.

Bu yaklaşım daha fazla esneklik ve ölçeklenebilirliğin yanı sıra bulut bilişim ve büyük veri analitiği gibi diğer teknolojilerle daha kolay entegre olma olanağı sunar. Ayrıca SDS çözümleri, donanımı soyutlayarak veri replikasyonu ve yedekleme gibi veri yönetimi ve koruma stratejilerinin uygulanmasını kolaylaştırır. Bu da kuruluşların verilerini veri kaybına karşı daha etkili bir şekilde korumalarını sağlar.

SDS’nin bir kuruluşun BT altyapısını nasıl dönüştürebileceğine dair iyi bir örneği Pisa Üniversitesi’nde görebiliyoruz. Üniversite, bugün fakültelerinin, personel ve öğrencilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için 5 kat daha hızlı veri işlemeye olanak tanıyan ve kesinti veya veri kaybı olmadan temel hizmetlerin her zaman kullanılabilir olmasını sağlayan gelişmiş depolama çözümlerini uygulayarak BT altyapısının tamamen yeniden tasarlanması sorumluluğunu üstlendi.

Bir IDC raporunda, SDS’nin kuruluşların veri altyapılarını daha iyi kullanmalarına yardımcı olacağı belirtiliyor. Ayrıca, 2020 yılında yaklaşık yüzde 20 olan yazılım tanımlı kurumsal depolama altyapısının 2025 yılına kadar yüzde 70’e ulaşacağı öngörülüyor.

Yazılım tanımlı depolamanın faydaları

Yazılım tanımlı depolamanın en büyük iki faydası maliyet ve verimliliktir. Depolama tanımlı çözümler, yeni depolama ürünleri satın almaya gerek kalmadan mevcut tüm donanımların kullanılmasını ve bunlardan en optimum şekilde yararlanılmasını sağlıyor. Yeni depolama dizileri hızlı ve kolay bir şekilde eklenebiliyor ve kullanıcılar self-servis araçlarla depolamaya daha kolay erişebiliyor. Böylece yazılım tanımlı depolama, BT yöneticilerinin verilerin üzerinde bulundukları donanım yerine verilerin kendisini yönetmeye daha fazla zaman ayırmalarını sağlıyor.

Her yazılım tanımlı depolama alternatifinin kendine özgü güçlü yönleri ve faydaları olsa da bu çözümler genel olarak kuruluşların aşağıdakileri gerçekleştirmelerini sağlıyor:

Kurumsal veri depolama alanında bir diğer önemli trend ise bulut tabanlı çözümlere doğru yönelmek. Bulut depolama, kuruluşlara daha fazla ölçeklenebilirlik, daha düşük maliyetler ve gelişmiş felaket kurtarma özellikleri sunuyor. SDS ile kuruluşlar, bulutun esnekliğinden ve ölçeklenebilirliğinden yararlanırken verileri üzerinde kontrol sahibi olmaya devam edebiliyorlar.

Diğer yandan bir de kuruluşlar tarafından üretilen yapılandırılmış ve yapılandırılmamış Büyük Veri miktarındaki artış söz konusu. Kuruluşlar büyük miktarlarda veri toplayıp analiz ettikçe, geleneksel depolama çözümleri giderek daha yetersiz kalabiliyor. Ancak SDS, kuruluşların bu yapılandırılmamış verileri daha verimli ve uygun maliyetli bir şekilde depolamasına ve yönetmesine olanak tanıyor.

ReportLinker.com tarafından hazırlanan bir rapora göre, küresel yazılım tanımlı depolama pazarı büyüklüğünün 2021 yılında 28,99 milyar dolar olduğu ve 2027 yılına kadar yüzde 22,12’lik bir yıllık bileşik büyüme oranıyla 96,18 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Bu, SDS çözümlerinin her ölçekteki kuruluşta giderek daha fazla kullanıldığını gösteriyor.

Yazılım tanımlı depolama ile kuruluşunuzu geleceğe hazırlayın

Kuruluşlar dijital dönüşüm yolculuklarına devam ederken, depolama performansını, ölçeklenebilirliği, yönetilebilirliği, çevikliği ve BT altyapı verimliliğini iyileştirmek istiyorlar. Bu durum, BT gereksinimlerinin merkezde, uçta ve bulut tabanlı ortamlarda nasıl karşılandığına işaret ediyor ve yazılım tanımlı depolama gibi yeni sistem mimarilerine öncülük ediyor.

Yazılım tanımlı depolamanın etkili olmasını sağlamanın anahtarı, kurulumu hızlı ve yönetimi kolay, birden fazla iş yükünü ve çeşitli kullanım durumlarını destekleyen ve BT ekiplerini heterojen depolama varlıklarını yönetmenin karmaşıklığından kurtaran çözümler seçmek. Verileri yönetme ve korumanın yanı sıra depolama altyapısını ihtiyaca göre ölçeklendirme becerisine sahip olan SDS çözümleri, kuruluşların operasyonlarını desteklemelerini ve büyüme elde etmelerini mümkün kılıyor.

Işıl Hasdemir
Dell Technologies Türkiye Genel Müdürü

Işıl Hasdemir
Dell Technologies Türkiye Genel Müdürü

Dell Technologies Türkiye’de iş strateji ve yönlendirmeden sorumlu olan Işıl Hasdemir, Temmuz 2020’de görevine başladı.

Hasdemir; Türkiye’de satış, servis ve destek fonksiyonlarını birbirinden ayıran ve şirketin, kuruluşların dijital dönüşüm gündemlerini hızlandırmalarına yardımcı olma misyonunu başarıyla yürüten bir ekibe liderlik ediyor. Hasdemir’in liderliğindeki Dell Technologies, Türkiye’nin ICT sektöründeki güçlü konumunu korumaya devam ediyor.

Türkiye’nin öne çıkan teknoloji liderlerinden biri olan Hasdemir, aynı zamanda Dell Technologies bünyesinde “teknolojiyi dünyanın daha iyi bir yer haline getirilmesi adına kullanma” misyonuyla çeşitli projelere imza atıyor.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden Elektrik ve Elektronik Mühendisliği lisans derecesine sahip olan Hasdemir, Dell Technologies’e katılmadan önce 2005’te Cisco Ülke Lideri ve ardından 2009’da Genel Müdür Yardımcısı olarak atanmış ve kariyerinin öncesinde ise NCR Türkiye’de çeşitli liderlik görevlerinde bulunmuştur.

Exit mobile version