Son yıllarda yapay zeka (AI) alanında atılan büyük adımların ardından, OpenAI ve benzeri önde gelen teknoloji şirketleri, büyük dil modellerinin gelişiminde yeni zorluklarla karşılaşmaya başladı. Şirketler, veri ve hesaplama gücü ile ölçeklenen geleneksel yöntemlerin sınırlarına ulaştıkça, daha insansı düşünce yapısına sahip ve daha akıllı yapay zekalar geliştirmek için alternatif yaklaşımlar deniyor. OpenAI, bu doğrultuda “o1” adlı yeni modelini duyurdu. Bu model, geleneksel büyük dil modellerinden farklı olarak insan benzeri bir mantıkla karar verme yeteneği sunuyor. OpenAI’ın yeni modeli, yalnızca daha fazla veriyi işlemekle kalmayıp, uzmanların geri bildirimleriyle eğitilerek karmaşık matematiksel veya mantıksal problemleri çözmede daha etkin performans gösteriyor.
Yapay zeka teknolojisinde sınıra mı gelindi?
Araştırmacılar, o1 modelinde “test-time compute” olarak adlandırılan bir teknik kullanarak, modelin problem çözme aşamasında birden fazla olasılık yaratıp değerlendirmesini sağlıyor. Bu teknik, modelin tek bir yanıt yerine en uygun çözümü seçmesi için birkaç saniye boyunca çok adımlı bir düşünme süreci gerçekleştirmesine olanak tanıyor. OpenAI’da o1 üzerinde çalışan Noam Brown, bir modeli yüz bin kat daha büyütmek yerine, ona sadece birkaç saniye düşünme yetisi kazandırmanın daha etkili olduğuna inanıyor. Bu yaklaşım, yalnızca veri ve işlem gücü artırımıyla başarı sağlanan eski dönemin artık geride kaldığını işaret ediyor.
Bununla birlikte, veri ve enerji kaynaklarının tüketimindeki artış, daha verimli ve insansı yöntemlerin gerekliliğini ortaya koyuyor. Günümüzde birçok yapay zeka modeli, mevcut veri kaynaklarının çoğunu tüketmiş durumda ve enerji maliyetleri hızla artıyor. Bu koşullar altında, OpenAI ve diğer laboratuvarlar maliyeti düşürerek daha verimli donanımlar geliştirme arayışına giriyor. Firmalar çıkarım süreçlerinde daha düşük maliyetli donanımlar kullanmayı planlıyor ve Sequoia Capital’in ortaklarından Sonya Huang, bu gelişmenin devasa veri kümeleriyle çalışan sistemlerden çıkarım için bulut tabanlı sunuculara doğru bir geçişi işaret ettiğini belirtiyor.
Özetle, bu yeni yaklaşımlar, yapay zekaların insana daha yakın düşünme yeteneğine sahip olması için karmaşık ancak daha verimli modellerin geliştirilmesini hedefliyor. OpenAI ürün müdürü Kevin Weil’in belirttiği gibi, şirketler bu modelleri hızla daha iyi hale getirmenin yollarını ararken, sektördeki rekabet hız kesmeden devam ediyor.