WeWork deyince akla ilk olarak çalışma düzeni ve üretkenlikle alakalı başlıklar geliyor. Miguel McKelvey ve Adam Neumann adında iki girişimci tarafından kurulan bu startup, uzaktan çalışma trendinin hızla yaygınlaşmasıyla anlam kazanan ortak çalışma alanlarını; kreatif ekip, yazar, grafiker gibi profesyonellere kiralayarak gelir sağlıyor. Dahası, özellikle şehir dışı şirket toplantıları bu alanlarda yapılıyor. Bu iş modeli size yabancı geldiyse, aldığı yatırımla 16 milyar dolar pazar değerine ulaşan WeWork belki ilginizi çeker.
Dünya genelinde 23 şehirde toplam 80 ortak çalışma ofisi bulunan WeWork, başta Çinli Legend Holdings ve Hony Capital’in başı çektiği bir grup yatırımcıdan aldığı 430 dolarlık yatırım ile piyasa değerini 16 milyar dolara yükseltti ve dünyanın en değerli startup şirketlerinden biri olmayı başardı. Toplamı 50 bini aşan WeWork müşterisi arasında Merck ve American Express gibi büyük ölçekli şirketler de bulunuyor. Bireysel anlaşmalar ise 45 dolarlık paket fiyatlardan başlıyor ve günlük bir masadan, daha kalabalık ekipler için alanlara kadar genişliyor.
WeWork yükselişte ama…
Son yatırım öncesinde 969 milyon dolarlık fonlama ile 10 milyar dolar değere sahip olan WeWork’ün hızlı yükselişi, eleştirileri de beraberinde getiriyor. Para kazanmaya 2015 yazında başlayan startup için çekimser yaklaşanlar, gelir kalemlerinin bu değeri sağlamayacağına inanıyor. Esasen büyük bir alanın kiralanarak, daha küçük parçalar halinde başkalarına kiraya verilmesinden ibaret olan WeWork bir emlak işi olarak görülüyor ve emlak sektörünün tüm risklerini taşıdığı düşünülüyor. Öyle ki bazı otoriteler, Silikon Vadisi’nde patlamak üzere olan teknoloji balonlarına en uygun örnek olarak WeWork’ü gösteriyor.
Aldığı son yatırım, şirketin Çin’deki yayılımını hızlandırmak için kullanılacak. Şimdilik yatırımcılar da kurucular da mutlu görünüyor. Ancak Silikon Vadisi genelinde hissedilen teknoloji balonu tedirginliği, ortak çalışma alanlarında nasıl bir etki bırakır bunu zaman gösterecek.