Volkswagen Grubu, Temmuz ayının başlarında PowerCo’nun katı hal bataryaları üreten QuantumScape ile büyük bir anlaşma yaptığını duyurdu.
Katı hal bataryaları, telefonlarda, dizüstü bilgisayarlarda ve elektrikli araçlarda kullanılan lityum-iyon bataryaların yerini alabilir. Bu bataryalar, sıvı elektrolit çözeltileri yerine katı elektrolitler kullanır. Bu da bataryanın zaman içinde daha fazla şarj tutmasını sağlar. Ancak uzmanlar, bu bataryaların büyük ölçekli üretiminin zorluğu ve maliyeti nedeniyle yaygın olarak kullanılmadığını belirtiyor.
Volkswagen yatırımının hedefi yıllık 1 milyon araç!
Volkswagen, bu durumu değiştirmek için yeni bir anlaşmaya imza atıyor. QuantumScape, PowerCo ile olan iş birliğinde bu daha çevre dostu bataryaları küresel ölçekte üretmeyi hedefliyor. Şirketler, yıllık 40 gigawatt-saat üretim kapasitesine ulaşmayı planlıyor ve bu kapasiteyi iki katına çıkararak yıllık yaklaşık 1 milyon aracı bu bataryalarla donatma seçeneğine sahip olacaklar.
Katı elektrolitlerin kullanılması, bu bataryaları sürücüler için daha güvenli hale getirirken, daha az şarj süresi gerektiriyor. Lityum-iyon batarya yangınları nadir olsa da, meydana geldiklerinde büyük hasarlara yol açabiliyorlar. Ayrıca, katı hal bataryaları daha az çevresel etki yaratıyor ve lityum-iyon bataryalar için çıkarılan bazı nadir mineralleri daha az kullanıyorlar. Bu nedenle, birçok otomobil üreticisi bu tür bataryalara geçiş yapmayı planlıyor.
QuantumScape CEO’su ve başkanı Dr. Siva Sivaram, bu anlaşmanın elektrikli araçlarda katı hal bataryalarının kullanımını artırma çabasındaki önemli bir adım olduğunu belirtti. Sivaram, PowerCo’nun üretim konusundaki uzmanlığı ve çevre dostu teknolojisinin, endüstri için bir model oluşturacağını söyledi. PowerCo CEO’su Frank Blome ise bu teknolojinin gelecekte seri üretime geçmesi için yıllardır QuantumScape prototip hücreleri üzerinde çalıştıklarını ve iş birliği yapmaktan heyecan duyduklarını ekledi.
Volkswagen ve PowerCo’nun bu girişimi, elektrikli araç teknolojisinde devrim niteliğinde bir adım olarak görülüyor ve gelecekteki elektrikli araçların daha sürdürülebilir ve verimli olmasını sağlayacak önemli bir ilerleme olarak kabul ediliyor.