Üretken yapay zeka modelleri, çevremizdeki enerji maliyetiyle ilgili endişelere neden oluyor. Büyük modellerin enerji tüketimi ve karbon ayak izi yüksek olabiliyor. Örneğin, GPT-3 gibi büyük bir modelin hazırlık aşamasında 1.287 megavat saat elektrik tükettiği ve 552 ton karbondioksit eşdeğeri ürettiği tahmin ediliyor.
Ancak boyut yalnızca karbon emisyonları için tek belirleyici değil. Daha verimli model mimarisi, işlemci kullanımı ve yeşil veri merkezleri, aynı boyuttaki bir modelin karbon ayak izini 100 ila 1000 kat azaltabilir. Ayrıca, üretken AI (yapay zeka) sorgularının arama motoru sorgularına kıyasla daha yüksek enerji tüketebileceği tahmin ediliyor.
Yapay zeka daha önce hiç olmadığı kadar enerji tüketimine sebep oluyor
ChatGPT gibi AI (yapay zeka) chatbotlarının popülerleşmesiyle enerji maliyetleri artabilir. Chatbotların sık güncellenmesi gerektiği ve sürekli yeniden oluşturulmalarının enerji maliyetini artırabileceği de unutulmamalı. Ancak chatbotlar, doğrudan bilgi elde etmek için arama motorlarına kıyasla daha etkili olabilir. Bilgiye hızlı erişim, artan enerji kullanımını telafi edebilir.
Gelecekte daha büyük üretken AI (yapay zeka) modellerinin kullanımının artması bekleniyor. Bu durumda enerji verimliliğini artırmak için daha fazla araştırmaya ve şirketlerin AI (yapay zeka) modellerinin karbon ayak izlerini açıklamaya teşvik edilmesine ihtiyaç var. AI (yapay zekanın)’nın yenilenebilir enerjiyle çalışması da önemli.
Sonuç olarak, enerji tüketimi konusunda endişelerimiz olsa da, doğru adımlar atılarak üretken yapay zekanın sürdürülebilir bir şekilde kullanılması da mümkün.