Türkiye’de iş dünyasını temsil eden en önemli sivil toplum kuruluşlarından biri olan TÜSİAD, teknolojiyle iş dünyasını birleştiren konuları ele almayı sürdürüyor. Geçen hafta Boston Consulting Group ile detaylarına bu haberimizden ulaşabileceğiniz “Türkiye’nin Sanayi 4.0 Dönüşümü” başlıklı raporu paylaşan TÜSİAD’ın gündeminde bu kez sağlık sektörü ve “Mobil Sağlık” vardı.
“Sağlığa Yenilikçi Bir Bakış Açısı: Mobil Sağlık” başlıklı rapora dair detayları düzenlediği bir toplantıyla duyuran TÜSİAD, raporda dünyada mobil sağlığın gelişimini ve mobil sağlık uygulamalarını etkileyen teknolojik faktörleri ele alırken; mobil sağlıktan Türkiye’de etkili bir biçimde faydalanmak amacıyla politika önerileri sunuyor.
Mobil teknolojilerin kullanımının giderek arttığı günümüzde, sürdürülebilir bir sağlık sisteminde mobil sağlığın yeri, mobil sağlığın sunduğu fırsatlar, mobil sağlık uygulamalarının yaygınlaşması ve sağlık sistemine yerleşmesi için yol haritasının ne olması gerektiği ile kamu ve özel sektörün, üniversitelerin rollerinin masaya yatırıldığı toplantıda sonuçları açıklanan rapor, Türkiye’nin bu alandaki konumunu da ortaya koyuyor.
Mobil sağlığı etkileyecek faktörler
Raporda öne çıkan başlıklardan biri, mobil sağlığı etkileyecek faktörler olarak ele alınıyor. Bu başlık altında nesnelerin interneti, bulut bilişim, büyük veri, oyunlaştırma (gamification), taşınabilir tıbbi cihazlar ile giyilebilir teknolojilerin her biri ayrı alt başlıklar altında değerlendiriliyor.
TÜSİAD Sağlık Çalışma Grubu ile ODTÜ Öğretim Görevlisi ve BeWell ve b-wise Kurucu Ortağı Dr. Cenk Tezcan tarafından hazırlanan raporda hangi teknolojinin nasıl kullanıldığına dair güncel örneklere de rastlamak mümkün. Örnekler arasında Medtronics, Microsoft ve Ford’un, içinde keton dedektörü olan ve diyabetli sürücüyü gerektiğinde uyaran bir araba üzerinde yürüttüğü çalışmalar gibi ilginç uygulamalar da yer alıyor.
Kişisel sensörlerden toplanan verilerden elde edilecek tıbbi bilginin önümüzdeki 10 yılda oldukça artacağına değinilen raporda, bu alanda bulut bilişim teknolojilerinin rolüne de değiniliyor. Bu verileri kullanan araştırmacı ve bilim adamlarının, daha geniş ölçeklerde örneklem yaparak veya yeni sonuçlar çıkararak hasta tedavilerini iyileştirilebileceğine dikkat çekilirken, sağlık verisinin potansiyelini artırmanın verimlilikte artış sağlayacağına değiniliyor. Yine aynı bölümde ABD’nin sağlık sektöründeki bulut bilişim uygulamalarıyla 2024’e kadar 300 milyar dolarlık bir tasarruf sağlamayı hedeflediğinin de altı çiziliyor.
Toplam 115 sayfalık bu kapsamlı raporun tamamını bu linkten indirebilirsiniz.