Türkiye, jeotermal enerji kullanımı konusunda önemli ilerlemeler kaydederek, kurulu gücünü 1.7 GW seviyesine çıkarmayı başardı. Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) Başkanı Ufuk Şentürk, Türkiye’nin jeotermal enerji potansiyelinin 5 GW seviyesine kadar ulaşabileceğini belirtti. Bu büyüme, sadece kurulu güç artışıyla sınırlı kalmayıp, jeotermal enerjinin Türkiye’nin enerji çeşitliliği ve sürdürülebilirlik hedefleri için de büyük bir önem taşıdığını gösteriyor. Şentürk, 2024 sonuna kadar 35 MW’lık iki yeni santralin devreye girmesinin yanı sıra, başka bir santralin de açılmasının beklendiğini vurguladı.
Türkiye’nin jeotermal enerji kapasitesi 1.7 GW’ye çıktı
Jeotermal enerjinin sadece elektrik üretimiyle sınırlı kalmadığı, aynı zamanda sera ve konut ısıtmasında da etkin bir şekilde kullanılabileceği ifade ediliyor. Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri (TDİOSB) projeleri, özellikle tarımsal ısıtma alanında büyük bir potansiyel sunuyor. Bunun yanı sıra, atıl petrol kuyularının jeotermal enerjiye dönüştürülmesi, GAP bölgesinde sera ve konut ısıtmasında kullanılabilecek önemli bir fırsat olarak öne çıkıyor.

2024 yılı Ekim sonu itibarıyla Türkiye’nin enerji üretiminde kullanılan kaynakların dağılımı; yüzde 28.1’i hidrolik, yüzde 21.5’i doğal gaz, yüzde 19.1’i kömür, yüzde 10.9’u rüzgar, yüzde 16.6’sı güneş ve yüzde 1.5’i jeotermal enerji kaynaklarından sağlanıyor. Türkiye, jeotermal potansiyeli bakımından Avrupa’da birinci, kurulu güç bakımından ise dünya genelinde dördüncü sırada yer alıyor.
Jeotermal enerjinin yüzde 90’ı doğrudan uygulamalara (ısıtma, termal turizm vb.) uygunken, yüzde 10’u elektrik enerjisi üretimi için kullanılabiliyor. Türkiye’nin muhtemel jeotermal ısı potansiyeli 35.500 MWt, elektrik üretimi potansiyeli ise 4.500 MWe olarak tahmin ediliyor.