Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında gerçekleştirilen ve küresel iklim hedeflerinin belirlendiği COP29’da, Akdeniz ülkelerini kapsayan TeraMed Girişimi duyuruldu. Bu girişim, 2030 yılına kadar bölge genelinde 1 teravat (TW) yenilenebilir enerji kapasitesine ulaşmayı hedefliyor. Türkiye’den yeşil enerjiye geçişte bu tür girişimler büyük önem taşımaktadır. Güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir kaynakların hızla devreye alınmasını teşvik eden TeraMed, bölge ülkeleri arasında adil bir enerji geçişisağlamayı amaçlıyor.
Bölgesel enerji hedefleri küresel çerçeveyle uyumlu
TeraMed, 2022 yılında COP28’de alınan, küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin 2030’a kadar üç katına çıkarılması hedefinin bölgesel bir uygulaması olarak öne çıkıyor. İtalyan ECCO düşünce kuruluşunun Akdeniz ve Küresel Strateji Direktörü Giulia Giordano, girişimin bu açıdan önemine dikkat çekerek, “Bu, aşağıdan yukarıya bir girişim. Akdeniz ülkelerinin ortak hedef belirleme çabalarının bir sonucudur,” dedi. Yenilenebilir enerji kapasitesinin artırılması Türkiye’den yeşil enerjiye geçiş çabalarına da katkı sağlayacaktır. Bölgedeki toplam potansiyelin 4,5 TW olarak hesaplandığını belirten Giordano, 1 TW hedefinin iddialı ama ulaşılabilir olduğunu ifade etti.
Büyük yatırımlar ve istihdam fırsatları
TeraMed kapsamında belirlenen 1 TW’lık yenilenebilir enerji hedefi, yaklaşık 700 milyar dolarlık bir yatırım potansiyeline işaret ediyor. Uzmanlara göre, Türkiye’den yeşil enerjiye geçiş kapsamında gerçekleştirilecek bu hedef, sadece çevresel değil, ekonomik açıdan da büyük getiriler sağlayacak. Güneş ve rüzgar enerjisi sektörlerinde tek başına 3 milyon yeni iş imkanı yaratılması bekleniyor.
Türkiye için stratejik bir fırsat
TeraMed’in bölgesel hedefleri, Türkiye için de büyük bir fırsat sunuyor. Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA) Direktörü Bengisu Özenç, Türkiye’nin Akdeniz bölgesindeki en büyük ekonomilerden biri olarak, temiz enerji ekipmanı üretiminde lider bir konumda olduğunu belirtti.
“Türkiye’nin mevcut sanayi altyapısı, Akdeniz’deki yenilenebilir enerji hedeflerini ticari bir fırsata dönüştürme potansiyeline sahip. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2030 yılına kadar güneş ve rüzgar enerjisindeki kapasiteyi dört katına çıkarma hedefi de bu çabaları ulusal düzeyde destekliyor,” diye konuştu.
Bölgenin geleceği yenilenebilir enerjide
COP29 kapsamında açıklanan bu girişim, Akdeniz ülkeleri arasında iş birliğini artırmayı ve bölgenin potansiyelini hayata geçirmeyi hedefliyor. Türkiye’den yeşil enerjiye geçiş süreci bu iş birliği kapsamında önem kazanmaktadır. Bölge ülkelerinin, enerji bağımsızlığı ve sürdürülebilir kalkınma adına bu hedefe yönelik adımlarını hızlandırması bekleniyor. Akdeniz’de 1 TW yenilenebilir enerji kapasitesi, sadece bölge için değil, küresel enerji dönüşümü için de önemli bir kilometre taşı olacak.