Gerçek zamanlı trafik verileri sayesinde yol hatları değiştirilebiliyor ve güncellenebiliyor. Akıllı ulaşım sistemleri sayesinde farklı kavşaklar yaratılabiliyor ve araçların akışı belli bir şablona oturtulabiliyor. Küçük şehirlerin dahi bu sorunla karşılaştığı bilinirken, Paolo Santi‘nin yönettiği Massachusetts Institute of Technology’nin araştırmacı ekibi, paylaşımlı taksi kullanımının yüzde 40’lık bir ferahlamaya sebebiyet vereceğini açıklıyor.
New York Üniversitesi’nden Claudio Silva ise, tren istasyonları ve havalimanları gibi merkezleri inceleyerek belli bir şema çıkartmış. İnsanların nasıl ve nereye hareket ettiklerini gösteren bir model üretmenin esas olduğunu belirten Silva, trafik harici verilerin de kullanımının çok önemli olduğunu ekliyor.
Trafik takip verileri, çoğu şehrin mevcut yol sensörlerinden toplanan mevki ve hız detaylarına dayanıyor. Bu sayede acil durumda hangi caddelerin daha önemli hale geleceği, tahliye prosedürlerini geliştirmede, ambulans çağrılarına destekte ve popüler gündüz ve gece yol tercihlerini çözmekte büyük yol kat edilmiş olunacak.
Öte yandan hem taksi hem de otobüslerden toplanacak anlık verilere, trafikte seyreden yolcuların akıllı telefonlarından gelecek veriler de eklenebilecek, gerçek zamanlı bir çözüm şemasının hayata geçme şansı doğacak. Şimdi akıllardaki soru ise kişisel konum bilgilerinin ticari amaçlar için kullanılıp kullanılmayacağı ve gizliliğin ne kadar korunacağı yönünde.