Gelişen teknoloji ile birlikte SSD’lerin yükselişi karşısında hard disklerin yerini kaybetmeye başladığı düşünülüyor. Ancak Toshiba HDD İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Rainer Kaese, sabit disklerin hala önemli bir rol oynayacağını savunuyor. Kaese, sabit sürücülerin uzun vadede SSD’lerden daha ekonomik olmaya devam edeceğini ve veri merkezi mühendislerinin daha güçlü sürücüler geliştireceğini açıkladı.
Kaese, sabit disklerin en büyük avantajının kapasite başına maliyet açısından SSD’lere karşı yedi katlık bir avantaj olduğunu belirtiyor. Bu ekonomik avantaj, HDD’leri gelecekte de önemli kılacak. Kaese, HDD’lerin 40 ila 50 terabayta kadar kapasiteye ulaşabileceğini ve hatta 100 terabayta kadar çıkabileceğini ifade ediyor.
“HDD’ler, flash depolamayla karşılaştırılabilir maliyetlere yaklaşmadan 40 hatta 50 terabayta ulaşabilir. HDD’ler 100 terabayt kapasiteye ulaşsa bile, veri odaklı toplumumuz bunu çok kısa sürede dolduracaktır,” diyor Kaese.
Kaese ayrıca, HDD’lerin enerji tüketimi konusunda da avantajlı olduğunu belirtiyor. “Hava dolu sürücülerin dönmesi için yaklaşık 10 watt gerekirken, helyum dolu sürücülerin dönmesi için 7-8 watt gerekir. Veri merkezi mühendisleri HDD’yi, boşta veya düşük güç modları aracılığıyla, gücü daha optimize edilmiş bir şekilde nasıl kullanacaklarını araştırıyorlar.”
Kaese’nin değerlendirmeleri, Pure Storage’dan Shawn Rosemarin’in sabit disklerin 2028 gibi bir tarihte ortadan kalkacağı öngörüsüyle çelişiyor. Rosemarin, öngörülerini özellikle güç tüketimi üzerine kurmuş ve artan elektrik maliyetlerinin bu değişimde kritik bir rol oynayacağını savunuyor.
Her iki görüşün de haklılık payı olduğu bir dönemde, sabit disklerin geri dönüşüm ve yeniden kullanım konularında döngüsel ekonominin önemli bir parçası olmaya devam edeceği öngörülüyor. Kaese, “Bulut için veri merkezlerine hard disk dağıtımının ilk dalgası altı veya yedi yıl önce gerçekleşti. Bu bileşenler artık yaşam döngülerinin sonuna geliyor ve hizmet dışı bırakılıyor. HDD’lerin geri dönüşüm ve yeniden kullanım gibi hizmetlere dayalı döngüsel ekonominin ayrılmaz bir parçası olmasını bekliyoruz,” diyor.