Techinside Google News
Techinside Google News

Togg, dijital dünyanın platformu olmaya aday

Togg’un CES’teki performansı ve özellikle Usecase Mobility konsepti doğrultusunda attığı adımlar buradan başka bir hikaye çıkabileceğini düşündürüyor.
- Advertisement -

Togg sürecinin başlangıcında, otomobil üretmenin Türkiye için ne kadar faydalı bir yatırım olduğu konusunda soru işaretlerim vardı. Yüzde 80’i ihracata dayalı bir sektörde, Türkiye ile özdeşleşmiş otomobil markalarını yok sayarak yeni otomobil tasarımına ve üretimine soyunmak bana mantıklı gelmiyordu; hala da gelmiyor.

Ancak Togg’un CES’teki performansı ve özellikle Usecase Mobility konsepti doğrultusunda attığı adımlar buradan başka bir hikaye çıkabileceğini düşündürüyor.

En azından Proton benzeri bir hikaye yaşamayacağımıza artık eminim. Malezya’nın yerli malı Proton macerasına benzer bir hayal gibi gördüğüm ve Proton’un Jet Fadıl ile Türkiye macerasına dönüşmesinin yıkıcı sonuçlarını senaryo olasılıklarından çıkardım.

Böyle düşünmeme neden olan, ilk olarak Gemlik’teki fabrikanın yanına inşa edilmeye başlayan batarya fabrikası oldu. Daimler’in de yatırımcıları arasında yer aldığı Farasis ile birlikte ortak olunan fabrika tamamlandığında, Türkiye’nin bor madeninin daha değerli hale gelmesinden yine Türkiye’de üretilen kobaltın kullanım değerini yükseltmeye kadar çeşitli platform etkileri yaratacak. Türkiye, 2021’de borun kilosunu yaklaşık üç liradan ihraç ederken bor kullanılarak üretilen lityum-iyon bataryanın kilogram fiyatı 178 bin dolar civarındaydı.

Otomotiv sektörünün şu anda üretimini kısıtlayan en önemli etken haline gelen yetersiz chip üretiminin benzeri bir ekonomi hikayesi burada da ortaya çıkıyor. Silisyum chiplerin hammaddesi aslında kumdan başka bir şey değil. Bu kumu, kum olarak sattığınızda fazla bir değeri olmazken cama çevirdiğinizde daha büyük değer ortaya çıkıyor ama chip üretildiğinde katbekat yüksek bir değer ve kopyalanması çok pahalı olan bir teknolojik altyapı ortaya çıkıyor.

Bu tür bir adım, Türkiye’nin çok farklı bir biçimde ürettiği kobaltın değerini de yukarı çıkarabilir. Önemli bölümü, Kongo Cumhuriyeti’nde üretilen kobalt, cep telefonlarında lityum iyon bataryalarda katalizör olarak üç beş gram mertebesinde kullanılıyor. Açık söyleyeyim, bu madenin değerini akademik çalışmaları takip ederken değil, Netflix’de Blacklist seyrederken öğrendim. Dizinin –benim için kahramanı, aslında kötü adam- Raymond Reddington iki siyasiyi elimine edip madenleri kendi üzerine alırken çok mutluydu. Bunu açıklarken, cep telefonu bataryalarında birkaç gramı kullanılan kobaltın otomobil bataryalarında kullanım miktarının 15 kilogram olacağını söylüyordu. Konuyu Almanya’da Daimler yetkilileri ile konuştuğumda da bu rakamı teyit ettim.

Kobaltın ana üreticisi olan Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki sorun, bu ülkede demokrasi ve insan haklarına saygının çok yüksek olmaması. Madenlerde çocuk işçi çalıştırılmasına kadar birçok insan hakları ve demokrasi sorunu, özellikle Avrupalı otomotiv üreticilerini buradaki kaynağı kullanma konusunda endişelendiriyor.

Türkiye’de ise, Eti Bakır’ın Küre’de çıkardığı bakır ile birlikte bulunan piritin ayrıştırılması sırasında kobalt elde ediliyor. Cengiz Holding’in Mazıdağı’ndaki gübre fabrikasında sınai sürecin atığı olarak elde edilen kobalt, Avrupa’nın çevre veya insan ile ilgili endişelerine takılmayacak kadar temiz. Holdingin diğer pratikleri bu konuda sorun yaratabilir ancak Eti Bakır Mazıdağı İşletmesi Genel Müdürü Emre Kayışoğlu ile görüştüğümüzde kendilerinin bu konuda sahip olduğu avantajı ayrıntılarıyla açıklamıştı.

Kobalt satış sözleşmelerinde üretimin insana ve çevreye saygılı yapılması konusunda sayfalarca soru yanıtlamak gerektiğini söyleyen Kayışoğlu, makine kullanımı ile birlikte kendi üretim biçimlerinin bu soruları yanıtlarken önemli avantaj sağladığının altını çizmişti. Togg, bu madenlerin bir platform üzerinde daha değerli hale gelmesinin kapısını açabilir.

Dünyadaki büyük otomobil üreticileri, şu anda maliyeti yüksek olan kuru (solid state) pillere veya bataryalara yatırım yapacaklarını açıklarken, Türkiye bu alanda niş bir pazarı yakalayabilir. Vestel, zamanında Avrupa düz ekrana geçerken hem İngiltere’de yaptığı yetırımla yeni nesil set-top box işinde zirveye çıkmış hem de tüplü televizyon pazarında alt markaları ile ciddi Pazar payı elde etmişti. Benzer bir hikaye batarya tarafında neden yinelenmesin?
Togg’un yarattığı hayaller, tek yazıya sığmadı. Blockchain hikayesini ayrıca yazacağım.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın!

SON VİDEO

TÜMÜ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlginizi çekebilir