Otonom, yani kendi kendine, sürücüsüz olarak hareket edebilen robot otomobil teknolojileri, gümbür gümbür geliyor. Pek çok ülkede test için gerçek trafiğe çıkan onlarca otonom otomobilin bugüne kadar büyük umut veren sonuçlar doğurdu. Çok az kazaya karışan ve kazalarda da sorumluluğu olmayan otonom otomobillerin bir şansı da, onları herkesin istiyor olması. Yani otomobil üreticileri, otomobil kullanıcıları, sigorta şirketleri ve devletler, otonom otomobilleri bir an önce trafikte görmek istiyor hatta daha da ötesi, otonom olmayan “akılsız” otomobillerin bir an önce trafikten men edilmesini istiyorlar çünkü trafik kazalarının ve ölümlerin en büyük sorumlusu olarak, trafikte dikkatsizlik yapan, hız yapan, kurallara uymayan sürücüler görülüyor. Yani, sürücüler denklemden çekildiğinde, trafik kazalarının ortadan kalkması bekleniyor. Bu da hem can kaybını hem de ağır maddi kayıpları ortadan kaldıracak. Sigorta şirketleri her yıl kazalar ve ölümler nedeniyle milyarlarca dolar ödemek zorunda kalmayacak, insanlar canlarından ve mallarından olmayacak, otomobil üreticileri her kazayla birlikte yaşadıkları ağır tazminat riskinden kurtulacak. Elbette, daha hızlı ve daha güvenli akan trafiğin ülkelerin ekonomisine de büyük katkısı olacak.
Ancak otonom otomobillerin yaygınlık kazanması için büyük miktarlarda üretilmesi ve bu üretimin müşteri bulması, trafiğe çıkması, kullanıma girmesi gerekiyor.
İşte burada devreye, hiç beklenmedik bir oyuncu girecek gibi görünüyor: Uber.
Dünyanın büyük şehirlerinde çok popüler olan Uber uygulaması sayesinde, kullanıcılar cep telefonlarında bulundukları yeri işaretleyerek en yakındaki Uber taksisini çağırıp gitmek istediği noktaya ulaşabiliyor. Klasik taksicilerin büyük tepkisini çekiyor olsa da Uber ve benzeri mobil taksi uygulmalarının karşısında durmak mümkün değil. Hatta bazı büyük şehirlerde, Uber’e karşı, şehrin taksicilerinin birleşerek kendi mobil çağrı uygulamalarını yayına soktuklarını duyuyoruz.
Tesla’nın 500 bin otomobil üretecek olması halinde bile hepsini satın almak isteyebileceklerini dile getiren Uber CEO’su, otonom otomobillerin hayatımıza ne kadar hızla gireceğini de hatırlatmış oldu. Sürekli sorun çıkaran, bazen müşterilerini tartaklayan, hatta bazı ülkelerde, müşterilerine tecavüz eden Uber şoförleri, şirketin başını o kadar ağrıtıyor ki, Uber artık şoförü olmayan robot taksileri hizmete sokmak için planlarını ve bütçelerini hazırlamş görünüyor.
2020’de otonom otomobillerin tüm dünyada hizmete başlaması kolay görünmüyor ancak robot otomobillere sıcak bakan Kaliforniya gibi ABD eyaletlerinde ve bazı Avrupa ülkelerinde sürücüsüz otomobilleri göreceğimize şüphe yok. Uber’in yaratacağı talep sayesinde de Tesla veya Mercedes ya da diğer otomobil üreticilerinin otonom otomobil arzını hızla yükseltmesi de artık yakın geleceği hesaplarken kullanacacağımız denklemin bir parçası haline geldi. Kısacası, yollarımızda aniden çok sayıda sürücüsüz otomobille karşılaşacak olursak, “bu otomobiller hangi ara bu kadar popüler oldu?” diye şaşırmayalım.
Gelişime ve teknolojiye karşı durmak imkansız.