Son yıllarda yapay zeka teknolojilerindeki hızlı ilerleme, teknoloji devlerini enerji ihtiyaçlarını karşılamak için nükleer enerjiye yönlendirdi. Teknoloji devleri yapay zeka için nükleer enerjiye yöneliyor. Microsoft ve Google gibi dev şirketler, enerji yoğun veri merkezlerine güç sağlamak amacıyla ABD’deki nükleer enerji tedarikçileriyle anlaşmalar yapmaya başladı. Bu veri merkezleri, gelişen üretken yapay zeka uygulamalarının arkasındaki devasa modelleri eğitmek ve çalıştırmak için kritik bir öneme sahip.
Teknoloji devlerinden nükleer anlaşmalar
Geçtiğimiz hafta Google, küçük modüler reaktörler (SMR) geliştiren Kairos Power ile önemli bir anlaşma imzaladığını duyurdu. Google Enerji ve İklim Direktörü Michael Terrell, “Şebekenin, bu tür temiz ve güvenilir enerji kaynaklarına ihtiyacı var” diyerek, nükleer enerjinin yapay zekâ teknolojilerinin gelişiminde önemli bir rol oynayacağını belirtti. Google, teknoloji devleri yapay zeka için nükleer anlaşmalar yaparken bu hususu göz önünde bulunduruyor. İlk nükleer reaktörün 2030’da faaliyete geçmesi bekleniyor.
Benzer bir adımı Microsoft da attı. Şirket, Three Mile Island nükleer santralinde beş yıldır kullanılmayan bir reaktörü yeniden devreye almak için Constellation firmasıyla anlaşmaya vardı. Teknoloji devleri, yapay zeka faaliyetlerinde sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla nükleer enerji kullanımı açısından büyük adımlar atmakta. Microsoft’un hedefi, enerji yoğun yapay zeka faaliyetlerini sürdürülebilir bir şekilde desteklemek.
Amazon da bu yarışta yerini aldı ve Dominion Energy ile 500 milyon dolarlık bir anlaşma yaparak küçük modüler reaktör geliştirilmesini destekleyeceğini açıkladı. devler yapay zeka için nükleer enerjiye yönelmekte oldukça kararlılar.
Neden nükleer enerji?
Veri merkezleri, özellikle yapay zeka ve bulut bilişim uygulamalarını destekleyen temel altyapıyı oluşturuyor ve büyük miktarda enerji tüketiyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) raporuna göre, 2022’de küresel elektrik tüketiminin 460 teravat-saat olduğu belirtiliyor ve bu rakamın 2026’da 1.000 teravat-saati aşması bekleniyor. Mevcut eğilimlere bakıldığında, teknoloji devleri yapay zeka için nükleer enerji arayışında bulunuyorlar.
Üretken yapay zeka uygulamaları da bu enerji tüketimini büyük ölçüde artırıyor. Örneğin, OpenAI tarafından geliştirilen ChatGPT gibi modeller, enerji ve su tüketiminde ciddi rakamlara ulaşıyor. Bir araştırmaya göre, her 10-50 komut için yaklaşık 500 mililitre su tüketen ChatGPT, kullanıcı başına ciddi bir kaynak harcıyor.
Nükleer enerjinin tartışmalı yönleri
Nükleer enerji, birçok çevreci grup tarafından eleştirilse de karbon salınımı yapmaması olumlu bir özellik olarak öne çıkıyor. Çevre kuruluşları, nükleer enerjiyi tehlikeli ve pahalı bulurken, savunucuları bu enerjiyi kesintisiz ve güvenilir bir kaynak olarak değerlendiriyor. Çin gibi bazı ülkeler, yenilenebilir enerji kaynaklarının kesintili üretimini dengelemek amacıyla yeni nükleer santraller inşa etmeyi planlıyor ve devler yapay zeka için nükleer enerjiyi bu nedenle tercih ediyor.