Enerjisa Enerji, Eşarj’ın tamamını satın aldı

Enerjisa Enerji, Türkiye’nin ilk ve en fazla hızlı şarj istasyonuna sahip elektrikli araç şarj istasyonu operatörü Eşarj’ın tamamını satın alarak bünyesine kattı. Türkiye’nin enerji dönüşümüne öncülük eden lider dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümleri şirketi Enerjisa Enerji’nin iştiraki olan ve Türkiye’de ilk ve en fazla hızlı şarj istasyonuna sahip olma özelliği ile liderliği elinde bulunduran Eşarj, tüm hisseleriyle Enerjisa Enerji bünyesine katılarak ilklerin şirketi olmaya devam edecek.

Türkiye’de elektrikli araç kullanımının yaygınlaşması ile hızlı şarj istasyonu kurma konusunda ilk günden bu yana sektördeki liderliğini koruyan Eşarj, kurduğu 360kW gücündeki ilk istasyon ile birlikte 60’ın üzerinde şehirde; 400’den fazlası yüksek hızlı (DC) olmak üzere 600’ün üzerinde şarj istasyonları en iyi deneyimi sunmaya devam ediyor.

Son 2 yılda 250 Milyon TL yatırım

Türkiye’nin ilk ve en fazla hızlı şarj istasyonuna sahip elektrikli araç şarj istasyonu ağı olan Eşarj’ ın çoğunluk hisselerini 2018 yılında satın alarak şirketin yönetimine geçen Enerjisa Enerji, 2021 yılında Eşarj’daki çoğunluk hisse payını yüzde 80’den 94’e yükseltmişti.

Eşarj’a yatırım planı kapsamında son 2 yılda 250 Milyon TL’lik yatırım yapan ve sektöründe bu konuda da öncü olan Enerjisa Enerji, Eşarj ile 2023 yılı sonuna kadar 81 ilde en az 1 yüksek hızlı (DC) olmak üzere toplam 1000 istasyon kurma hedefiyle çalışmalarına devam ediyor.

Herkes için daha iyi bir gelecek sağlayacak adımların öncüsüyüz

Eşarj’ın tamamını sektörün lideri Enerjisa Enerji bünyesine kattıkları için gurur duyduklarını dile getiren Enerjisa Enerji CEO’su ve Eşarj Yönetim Kurulu Başkanı Murat Pınar, “Türkiye’nin ilk ve en fazla hızlı elektrikli araç şarj istasyon ağı ve elektrikli araç şarj istasyonu yatırımlarıyla müşterilerine en iyi ve en hızlı deneyimi yaşatmaya devam ediyoruz. Türkiye Elektrikli Araç Şarj İstasyonları ekosisteminin yanı sıra herkes için daha iyi bir gelecek sağlayacak adımların öncüsü olmak ve bu ekosistem içerisinde oyun kurucu şirketler arasında yer alma hedefiyle çalışıyoruz. Tüm çalışmalarımızı inovasyon ve dijitalleşme üzerine yapıyoruz. Bu noktada ekosistemimizi yaptığımız yatırımlarla güçlendiriyor; bu yatırımlar ile Türkiye’de elektrikli araç ekosistemi içerisinde iddiamızı ortaya koymuş oluyoruz. Bu satın almayı da bunun bir kanıtı olarak görebiliriz” dedi.

Eşarj, ilklere imza atmıştı

Elektrikli araçların karbon emisyonlarını azaltmada tam potansiyellerine ulaşmaları için çalışan Türkiye’nin ilk şarj operatörü olan Eşarj, yenilebilir enerji sertifikası alan ilk şarj operatörü (IREC, YEK-G), ilk DC şarj istasyonu ve elektrikli araç markaları ile anlaşmalı ilk şarj operatörü ve son olarak unvanlarının yanına Türkiye’de 360kW gücündeki ilk ve en hızlı şarj istasyonunu da ekleyerek bir ilke daha imza atmıştı.

Google, cihazımı bul özelliğini erteliyor!

I/O 2023’te Google, kayıp öğelerinizi bulmak için kullanımda olan 1 milyardan fazla Android cihazından yararlanacağını duyurmuştu. Cihazımı Bul ağının başlangıçta bu yaz piyasaya sürülmesi gerekiyordu, ancak Google şimdi bunu erteleyeceğini açıklıyor.

Mayıs ayında Google, Tile, Pebblebee ve Chipolo’nun Bluetooth izleyicilerinin Cihazımı Bul ağıyla uyumlu olacağını açıkladı. Pebblebee ve Chipolo markaları şimdiden ön siparişleri açtı, ancak Chipolo iki hafta önce bir gecikmeyi bildirdi.

Google bugün, Cihazımı Bul ağının başlatılmasını geciktirdiğini duyurdu. Birisi konumunuzu yerleştirilmiş bir etiketle izliyorsa sizi otomatik olarak uyaran bilinmeyen izleyici uyarılarına gelir. Google, FMD ağıyla uyumlu tüm Bluetooth etiketlerinin Android’in bilinmeyen izleyici uyarılarını destekleyeceğini zaten söylese de, iPhone’un benzer algılama yetenekleri yok.

Mayıs ayının başında, Google ve Apple sektör çapında bir istenmeyen izleyici uyarı özelliği duyurdu. Bu yaklaşıma uyan Bluetooth izleyicileri, Android ve iOS tarafından keşfedilebilir. İki mobil platform, teknik özellik tamamlandıktan sonra destek eklemeyi taahhüt ediyor.

Google, “Apple iOS için korumalar uygulayana kadar” Cihazımı Bul ağını başlatmıyor. iPhone sahiplerinin FMD uyumlu izleyicileri bulabilmelerini sağlayarak, umarız Google ağının, sahiplerinin haberi olmadan Apple cihazlarını izlemek için kullanılmasını engellemeye yardımcı oluyor. Bu, AirTag’ler için devam eden bir olay olan FMD ağına ve ilgili ürünlere kötü bir şekilde yansıyor.

Özellikle, Google, Android’in bugünden itibaren kullanıma sunulduğu istenmeyen AirTag izleyici uyarılarının, yaklaşan özelliklerden farklı özel bir uygulamaya dayalı olduğunu bize doğruladı. Apple izleyici yaygın olarak bulunduğundan Android, müşterilerin endişelerini gidermek için uyarıları uyguluyor.

Cihazımı Bul ağının ne zaman başlayacağı konusunda, Google yalnızca spesifikasyonun 2023’ün beklenen sonlandırılmasından bahseder. Muhtemelen Apple’ın iOS’u güncellemesi için başka bir bekleme süresi mutlaka olacak.

Cihazımı Bul ağı nedir?

Bugün, Cihazımı Bul, internete bağlı kayıp telefonları ve saatleri bulabiliyor. 

Yeni Cihazımı Bul ağı, “çevrimdışı olan veya konum özelliği olmayan cihazları bulabilir.” Bu, dünyadaki 1 milyardan fazla Android cihazının, kayıp cihazların yerini tespit etmek için yakındaki cihazları periyodik olarak kontrol etmesini sağlayarak çalışır.

Perde arkasında Google, “ağdan kitle kaynaklı konum verilerinin uçtan uca şifrelendiğini ve” başka amaçlar için göremediğini veya kullanamayacağını “diyor. Cihazımı Bul ağı, Sony ve JBL’nin yanı sıra Pixel Buds dahil kulaklıkların yanı sıra telefonları ve izleyici etiketlerini bulabiliyor.

Twitter binasının logosu X olarak değişti

San Francisco’da Twitter binasının logosu X olarak değişti. Ancak tabeladaki değişim için Twitter’ın izin almadığı iddia ediliyor.

San Francisco, şehir merkezindeki eski Twitter genel merkezi olarak bilinen binanın tepesine yerleştirilen dev bir “X” işareti hakkında şikayette bulundu ve soruşturma başlattı.

Şikayet, Tesla ve Twitter’ın sahibi Elon Musk sosyal medya platformunu yeniden markalaştırmaya devam ederken geldi. Şehir yetkilileri, binalardaki harflerin veya sembollerin değiştirilmesinin veya bir tabelanın üzerine dikilmesinin tasarım ve güvenlik nedenleriyle izin gerektirdiğini söylüyor. Musk, Twitter’ın yeniden markalaşmasını açıklıyor, özellikler ekleme sözü veriyor. Ancak tabeladaki değişimin izinsiz yapıldığı iddiası tartışmalara neden oluyor.

Tabeladaki değişim tartışma yarattı

X işareti, San Francisco polisinin  işçilerin,  herhangi bir şey düşerse yayaları güvende tutmak için kaldırımı bantlamadıklarını söyleyerek, markanın ikonik kuşunu ve logosunu binanın yan tarafından kaldırmasını durdurmasının ardından ortaya çıktı. Bina Teftiş Departmanı sözcüsü Patrick Hannan, bu hafta başlarında yaptığı açıklamada, herhangi bir değiştirilen harf veya sembolün “binanın tarihi doğasıyla tutarlılık” sağlamak ve eklemelerin tabelaya güvenli bir şekilde yapıştırıldığından emin olmak için bir izin gerektireceğini söyledi. Hannan, bir binanın tepesine tabela dikmenin de izin gerektirdiğini söyledi. Hannan: “Bu tabelanın montajı için de planlama incelemesi ve onayı gerekiyor. Belediye şikayette bulunuyor ve soruşturma başlatıyor” dedi.

Musk , 2022 yılında 44 milyar dolara satın aldığı sosyal medya platformunu yeniden düzenlerken, Twitter’ın ünlü mavi kuşu yerine yeni bir “X” logosu çıkardı . X, 24 Temmuz günü Twitter’ın masaüstü sürümünün en üstünde görünmeye başladı. Aynı zamanda Tesla’nın CEO’su olan Musk, uzun süredir X harfine hayran kalmış ve  Ekim ayında satın aldıktan sonra Twitter’ın kurumsal adını X Corp. olarak değiştirmişti. Çocuğun gerçek adı bir harf ve sembol koleksiyonu olmasına rağmen, çocuklarından birinin adı “X”. 28 Temmuz günü öğleden sonra, asansör makinesindeki bir işçi tabelada ayarlamalar yaptı ve ardından ayrıldı. Musk’ın sosyal medyadaki değişimi tartışmalara neden olurken, tabeladaki değişim ise ayrı bir tartışma yarattı. Musk’ın verdiği kararları doğrudan uyguladığını düşündüğümüzde, bu tabela için izin almamış olması muhtemel görünüyor. Yapılan soruşturma sonrası izin durumu ortaya çıkacak.

Borusan ve Petrol Ofisi’nden elektrikli araç şarj istasyonları alanında önemli iş birliği!

Borusan Holding ve Energie Baden-Württemberg AG’nin (EnBW) ortak girişimi Borusan EnBW Enerji, Petrol Ofisi Grubu ile Türkiye’de elektrikli araç şarj istasyon ağını genişleterek yeni bir dönemi başlatacak iş birliğine imza attı. İlk aşamada, Petrol Ofisi’nin Türkiye genelindeki 2000 akaryakıt istasyonu arasından önceliklendirilen lokasyonlarda 1 milyar TL yatırım yapılacak. Bu iş birliği kapsamında şarj edilecek araçlarla her şarj noktası yaklaşık 4500 ton karbon salımını engelleyecek.

İklim ve enerji kriziyle mücadele için enerjinin yeşil dönüşümüne odaklanan, yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşan portföyü ile ülkemizin yeşil enerji dönüşümünde etkin rol alan Borusan EnBW Enerji, Türkiye’nin akaryakıt ve toplam madeni yağlar sektörlerinin geleneksel lideri Petrol Ofisi Grubu ile elektrikli araç şarj hizmetine hız katacak. Gerçekleşen iş birliği ile Petrol Ofisi Grubu’nun Türkiye genelindeki 2 bin lokasyonu arasından önceliklendirilen istasyonlarda kurulum planlanan iş birliği çerçevesinde ilk aşamada, 1 milyar TL yatırım yapılacakİstasyonlarda kullanılacak ve yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynağı sertifikalı yüksek hızlı şarj cihazları ile elektrikli araçlarda batarya doluluk oranı 30 dakika içerisinde yüzde 80’e ulaşabilecek. Bu iş birliği kapsamında şarj edilecek araçlarla her şarj noktası yaklaşık 4500 ton karbon salımını engelleyecek.

Yapılan iş birliği kapsamında başlatılacak olan istasyon dönüşümleri, Türkiye çapında belirlenen trafik yoğunluğu, üniteler ve istasyonlar arası mesafe, müşterilere sunulan ek hizmetler gibi kriterlere göre önceliklendirilerek belirlenecek. Borusan EnBW Enerji tarafından sağlanan, Türkiye’deki  bütün elektrikli araç sahiplerinin kullanımına açık olan yüksek verimli hızlı şarj noktalarının Petrol Ofisi’nin yaygın istasyon ağında bulunması sayesinde kullanıcıların menzil endişesi de ortadan kalkacak.

Elektrikli şarj ağı alanında yapılan büyük ve kapsamlı iş birliği

Borusan Grup CEO’su Erkan Kafadar, tüm iş süreçlerini karbon nötr olma hedefi ile ele aldıklarını belirtirken, yenilenebilir enerji alanında yatırımlarına devam ettiklerini ifade etti. Kafadar, karbon salımı yüksek otomotiv sektöründe elektrifikasyon dönüşümüne liderlik eden kurumlardan biri olma hedefleri doğrultusunda Borusan EnBW Enerji’nin Petrol Ofisi Grubu ile gerçekleştirdiği iş birliği hakkında şunları söyledi:

“Borusan olarak günümüzü yakalamanın ötesinde geleceğin iş modellerini hayata geçirmek adına hazırlıklarımızı başlattık. Stratejimizin sac ayaklarını temel faaliyet alanlarımız, yakın faaliyet alanları ve yeni faaliyet alanları oluştururken, temel faaliyetlerimizi dönüştürüp geliştirmeyi, yakın faaliyet alanlarında güçlü yetkinliklerimizle büyüme sağlamayı, sağlam adımlarla yeni faaliyet alanlarında ilerlemeyi amaçlıyoruz. Bu doğrultuda gerçekleştirdiğimiz iş birliği büyük önem taşıyor. Ülkemizde geçtiğimiz yılın ilk 6 ayına göre bu sene yaklaşık 5 kat daha fazla elektrikli otomobil satışı gerçekleştirildi ve elektrikli araçlarda 2023 satış hedefi şimdiden yakalandı.  Elektrikli araçlara yönelik bu talep doğrultusunda elektrikli şarj cihazlarına sahip istasyon ihtiyacının karşılanması ve elektrikli araç alımlarının teşvik edilmesi, karbon nötr bir gelecek için büyük önem taşıyor.”

Kafadar şunları ekledi: “Enerji dönüşümü, yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik alanlarında yatırımları önceliklendiren Borusan Grubu olarak karbon salımı yüksek otomotiv sektöründe elektrifikasyon dönüşümüne liderlik eden kurumlardan biri olmayı amaçlıyoruz. Enerji, iklim teknolojileri ve mobilite odak alanımıza değer yaratmak adına yatırımlar gerçekleştirirken Borusan EnBW Enerji şirketimiz ana iş kolunda büyümeye devam edecek. Türkiye’nin en yaygın akaryakıt istasyon ağına sahip, Petrol Ofisi gibi köklü bir kuruluş ile güvenilir ve uzun yıllar devam etmesini beklediğimiz böyle bir süreci başlatmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Her anlamda sürdürülebilirliği sağlamanın en önemli hedef haline geldiği bu dönemde gerçekleştirilen bu çok değerli iş birliğinin ülkemizin 2053 yılı net sıfır emisyon yolculuğunda ve dünyamızın sürdürülebilirliğini sağlamada önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz.”

Petrol Ofisi Grubu CEO’su Mehmet Abbasoğlu: “Biz Petrol Ofisi Grubu olarak Türkiye’nin tüm kılcallarında; havada, karada ve denizde olmak üzere enerjinin kesintisiniz yayılımı için dev bir altyapı ekosistemi olarak yol alıyoruz. Sürekliliği esas alan, vizyoner ve günlük yaşamın ihtiyaçlarına yanıt verebilen bütünleşik altyapı yatırımlarının, gelişen teknolojinin en önemli garantörü olduğuna inanıyoruz. Bu proje de alanında güçlü markaların bir araya geldiği, nitelikli yatırıma odaklanan, uzun vadeli ve ilgili tüm paydaşlara gerçek fayda sağlayacak kıymetli bir iş birliği. Sayısı 2 bine yaklaşan istasyonlarımız ve entegre süreçlerimiz sayesinde, elektrikli araç pazarındaki menzil ve erişim sorununu ortadan kaldırarak piyasadaki en kaliteli şarj teknolojisini tüm Türkiye’de erişilebilir hale getirmeyi hedefliyoruz. 1,5 milyon ton karbon salımını engelleyerek hem Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedeflerine somut katma değer sağlayacak hem de elektrikli araçların kitlelere ulaşmasında fark yaratacağına inandığımız bu önemli iş birliğinde emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum” dedi.

Borusan EnBW Enerji Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi ve EnBW Holding Aş. CEO’su Dr. Buğra Borasoy ise şunları ekledi: “EnBW, Almanya’da hızlı elektrikli şarj ağında pazar lideri konumunda. Artan elektrikli araç satışlarıyla, Almanya piyasasının potansiyelini kısa sürede yakalayacağına inandığımız Türkiye piyasasında EnBW, Borusan EnBW Enerji’nin yaptığı yatırımları destekliyor. Petrol Ofisi iş birliğinin de bu alandaki önemli adımlarımızdan biri olduğunu düşünüyoruz.”

Borusan EnBW Enerji Genel Müdürü Enis Amasyalı ise; “Borusan EnBW Enerji olarak yenilenebilir enerjiye odaklanan temiz enerji üretimi ile ülkemizin ve dünyanın sürdürülebilirliğine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Halihazırda, Türkiye’nin en büyük RES/GES hibrit tesisi kapsamında 94 MWp GES yatırımını sürdürüyor, iki yeni RES yatırımı için hazırlıklarımızı tamamlıyor ve depolamalı RES yatırımılarımızın geliştirme faaliyetlerini yürütüyoruz. Ayrıca orta/uzun vade için yeşil hidrojen, deniz-üstü RES tesisleri de odağımızda yer alıyor. Bu doğrultuda mevcut iş alanımız yanı sıra yeni olanaklarını değerlendiriyor ve yatırımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Otomotiv sektörünün ve e-mobilite ekseninde dönüşümü uzun süredir takip ettiğimiz bir alandı. Şirketimizin stratejik hedefleri doğrultusunda adım attığımız yeni iş alanlarımızdan biri olan elektrikli araç şarj istasyonlarında yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Kısa sürede önemli bir yol kat ettik. Petrol Ofisi ile yaptığımız bu iş birliğinin Türkiye’nin gelişmekte olan elektrikli araç şarj ağına önemli katkı sağlayacağına inanıyor, her iki şirkete de hayırlı olmasını diliyoruz.”

Petrol Ofisi Grubu Perakende Direktörü Yiğit Meral de “Petrol Ofisi Grubu yalnızca Türkiye’nin en geniş akaryakıt dağıtım ağı değil aynı zamanda da ülkenin en büyük perakende zincirlerinden biri. Bu ölçeğimiz misafirlerimizin beklenti ve ihtiyaçlarını karşılarken bize kritik bir avantaj sunuyor ki biz de bu avantajı katma değerli proje ve iş birlikleriyle değerlendirmek için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. İstasyonlarımızı misafirlerimiz için birer yaşam alanı olarak kurguluyoruz. Bu iş birliği sayesinde ziyaretçilerimiz maksimum yarım saatte araçlarını şarj edebilir, dolumu beklerken de özel dinlenme ve çalışma alanlarımızda vakit geçirebilir, gastro-noktalarımızda keyifli bir mola verebilir ve marketlerimizde tüm ihtiyaçlarını karşılayabilirler. Sektöre örnek teşkil edecek bu iş birliğinin hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa’nın en büyük teknoloji fonunun altıncı büyük ortağı oldu!

0

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti adına NATO’nun Madrid Zirvesi’nde kurulan ve dünyanın ilk çok uluslu girişim sermayesi fonu olan NATO İnovasyon Fonu’na katıldı. İşte ayrıntılar…

NATO İnovasyon Fonu’nun altıncı büyük ortağı Türkiye adına Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı oldu

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mehmet Fatih KACIR, NATO İnovasyon Fonu’nun ülkemiz derin teknoloji start-up’ları için büyük bir fırsat olduğunu, fonun sadece uzun dönemli yatırım desteği değil aynı zamanda NATO ve Müttefik Ülkelerin pazarlarına erişim imkanı sağlayacağını ifade etti. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı, Türkiye’nin dahil olduğu 23 NATO Müttefikinin finansal taahhütleri ve yoğun çalışmaları sonucunda kurulan NATO İnovasyon Fonu Vilnius Zirvesi’nde kamuoyuna duyurulmuştu.

Avrupa’nın en büyük derin teknoloji fonu

İttifakın 1 milyar vatandaşının güvenliğini korumaya hizmet edecek teknolojilere finansman sağlayacak 1 milyar Avro büyüklüğündeki fon, aynı zamanda Avrupa’nın en büyük derin teknoloji fonu olma özelliğini taşıyor. NATO İnovasyon Fonu, müttefiklerin inovasyon ekosistemlerinin güçlendirilmesinde, derin teknolojiler alanındaki finansman ihtiyacının karşılanmasında, geliştirilen teknolojilerin kullanımına sunulmasında etkin rol oynayacak.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır

Yapay zeka kritik öneme sahip

İnovasyon Fonu, İttifakın güvenliğinde kritik öneme haiz yapay zeka, büyük veri, otonom sistemler, yeni malzemeler ve ileri imalat, kuantum gibi kritik teknolojileri geliştiren start-up’lara ve bu teknolojileri destekleyen girişim sermayesi fonlarına yatırım yapacak. Türkiye, fona finansman sağlayan 23 müttefik ülke içerisinde önemli bir yere sahip.

Fonun altıncı büyük ortağı

24 Temmuz 2023 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye Cumhuriyeti adına Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın NATO İnovasyon Fonu’na katılmasına Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, NATO İnovasyon Fonu’na 15 yıl boyunca yaklaşık 45 milyon avro finansman sağlayarak 23 ülke içerisinde fonun altıncı büyük ortağı olacak. Bakanlık, fonun performans ve yatırımlarının izlenmesinden ve Türkiye’deki yatırım fırsatlarının fona sunulmasına kadar bir çok alandan sorumlu olacak.

NATO İnovasyon Fonu, Kuzey Atlantik Savunma İnovasyon Hızlandırıcısı (DIANA) ile birlikte NATO’nun teknolojik üstünlüğünün korunması ve sivil ve askeri amaçlarla kullanılabilecek çığır açıcı teknolojilerin geliştirilmesinde belirleyici olacak.

Google, Chromecast için 339 milyon dolar tazminat ödeyecek!

0

Waco, Teksas’taki bir ABD federal jürisi, Google’ın Chromecast için yazılım geliştiricisi Touchstream Technologies’in patent haklarını ihlal ettiğine karar verdi. Teknoloji devinin 338,7 milyon dolar tazminat ödemesine hükmedildi.

Bu karar, jürinin cihazlar arasında video akışına bağlı Touchstream patentlerini ihlal ettiği sonucuna vardığı uzaktan akış teknolojisini, özellikle Chromecast’de ve diğer benzer cihazlarda kullanmasına dayanıyor.

Chromecast patent davası

Karara rağmen, şirket masumiyetini savunuyor ve temyiz etmeyi planlıyor. Google sözcüsü Jose Castaneda, Reuters haber ajansına şirketin teknolojisini bağımsız olarak geliştirdiğini söyledi. Bu arada Touchstream kararı memnuniyetle karşıladı.

New York merkezli grup, 2010 yılında icat edilen teknolojisinin, 2013 yılında piyasaya sürülen Chromecast cihazları için kopyalandığını savundu.

Chromecast ne gibi özellikler sunuyor?

Google Cast, çoklu ekran kullanımına olanak sağlayan ve kullanıcının video gibi içerikleri telefon, tablet veya dizüstü bilgisayar gibi küçük bir cihazdan televizyon gibi büyük ekranlı bir cihaza göndermesine ve kontrol etmesine imkan veren bir teknoloji. Televizyonlara HDMI aracılığı ile bağlanan ve mobil cihazlarla birlikte PC üzerinden de kontrol edilebilen ürün televizyonunuzu uygun fiyata bir içerik merkezine dönüştürüyor.

Bu cihazın en büyük avantajı ülkemizde de yakın zamanda hizmet vermeye başlayan Netflix gibi servisleri kullanabiliyor oluşumuz.

Nintendo cephesinde yeni gelişmeler var!

0

Büyük bir görüntü sensörü üreticisi ve Nintendo tedarikçisi, 2024’ün başlarında piyasaya çıkabilecek Nintendo Switch 2’yi işaret eden açıklamalarda bulundu. Yaklaşan konsolun piyasaya sürülmesi, Nintendo’nun The Legend of Zelda: Tears of the Kingdom’ın piyasaya sürülmesinden sonra odağı Switch 2’ye kaydırdığına dair son söylentilerle ve raporlarla uyumlu.

Orijinal Switch lansmanının yedinci yıldönümü civarında olacağı için bu potansiyel sürümün zamanlaması mantıklı olacak. Büyük bir görüntü sensörü üreticisi ve uzun süredir Nintendo tedarikçisinin Nintendo Switch 2‘i için geliştirdikleri ürünü tanıttıkları bildirildi. Bu gelişme, Nintendo’nun sisteme özel son büyük ana akımı olan The Legend of Zelda: Tears of the Kingdom’ın piyasaya sürülmesinin ardından odağını Switch 2 konsoluna ukaydırdığını iddia eden yakın tarihli bir söylentiyle örtüşüyor.

Switch hiçbir zaman özellikle güçlü bir cihaz olarak kabul edilmese de, altı yaşındaki konsol bugünlerde kesinlikle yaşını gösteriyor. Bu durum göz önüne alındığında, birçok kişi Nintendo’nun Tears of the Kingdom Switch’in donanımıyla güvenli bir şekilde oynamaya karar vermeden önce bile hit hibrit konsolunun bir devamını yayınlayacağını umuyordu ve böylece eskime yeteneklerinin altını çizdi.

Çinli medya kuruluşu MoneyDJ’nin bildirdiğine göre, Tayvan merkezli bir CMOS görüntü sensörü üreticisi olan PixArt Imaging’e yakın kaynaklara atıfta bulunarak, Switch’in halefi nihayet 2024’te piyasaya çıkabilir. Şirketin 2024’ün başlarında bir “Japon oyun konsolu” lansmanı beklediği söyleniyor ve yaklaşan donanım sözde uzun süredir müşterilerinden birinden geliyor. Bu, Nintendo için makul bir referans, çünkü PixArt Imaging, Wii denetleyicisi için sensör izleme teknolojisi üretmek için ilk anlaşmaya vardığı 2006 ortalarından beri Japon oyun devine bileşenler tedarik ediyor. Şirketin ayrıca, Nintendo Switch duyurulmadan önce doğru Joy-Con’da yerleşik IR kameranın üreticisi olduğu yaygın olarak söylentileri vardı.

PixArt Imaging’in bir Japon oyun konsolunun 2024’ün başlarında piyasaya sürüleceğine dair bariz beklentisi, Switch 2 hakkındaki diğer bazı yeni söylentilerle büyük ölçüde tutarlı. Mayıs ayından gelen özel bir rapor, cihazın 2024 baharından önce piyasaya sürülmesinin planlanmadığını iddia ederek Nintendo’nun yeni konsolunun çıkış penceresini daralttı. Önceki söylentiyi ve bu yeni ortaya çıkan söylentiyi nominal değerde ele alarak, Nintendo’nun Switch 2’yi Mart ayı sonlarında piyasaya sürmek isteyebileceği görülüyor, çünkü öncelikle “2024 başı” ile “ilkbahar 2024″ arasında çok fazla örtüşme yok.”

Konsol üreticileri tarihsel olarak yeni donanım lansmanları için tatil sezonunu tercih ederken, Switch’in kendisi Mart 2017’de piyasaya sürüldü. Switch 2’nin selefinin yedinci yıldönümünde piyasaya çıkma fikri bu nedenle özellikle abartılı görünmüyor.

Yukarıda belirtilen iki rapor, Nintendo’nun yakında bazı yeni oyun donanımlarını piyasaya sürebileceğine dair tek yeni gösterge değil. Bu tür son iddia, Switch 2’nin 2024’te geleceğini iddia eden sızdırılmış bir Microsoft belgesinden Temmuz ayı ortalarında ortaya çıktı.

Messi MLS sezonluk yayın erişimi satışını uçurdu!

Lionel Messi’nin Inter Miami’ye katılmasının genel olarak Major League Soccer’a ve özellikle Apple’ın MLS Season Pass yayın hizmetine yardımcı olduğu konusunda herhangi bir nedenle şüpheniz varsa yanıt kesinlikle evet.

Apple bugün MLS Season Pass’te en çok izlenen üç maçın 19 Temmuz ile 26 Temmuz arasında olduğunu duyurdu. İngilizce ve İspanyolca seçenekleri arasında bölünmüş ”.

Messi, MLS kulüplerini Meksika’nın Liga MX takımlarıyla karşı karşıya getiren Ligler Kupası’nın ortasında MLS’ye katıldı. Ve 21 Temmuz’da Cruz Azul karşısında 2-1’lik galibiyetin son dakikalarında bir serbest vuruşta galibiyet golünü atarak hemen bir etki yarattı. Sadece dört gün sonra, Atlanta United’ın 4-0’lık bombardımanında iki gol attı. Sırada, 1 Ağustos’ta belirlenecek olan bir rakibe karşı eleme turu maçı var.

MLS Season Pass, sezonun ikinci yarısında tüm MLS maçlarını izlemek istiyorsanız ihtiyacınız olacak abonelik hizmetidir. Maçlar, Apple dışı donanımlar da dahil olmak üzere tüm platformlarda Apple TV uygulamasında mevcuttur. Ayrıca, Apple’ın kendi orijinal içerik akış hizmeti olan Apple TV+ aboneliği gerektirmiyor. Yine de Apple TV+’ınız varsa, 2023 MLS sezonunun geri kalan üç ayı ayda 13 dolar yani toplam 39 dolar karşılığında alabilirsiniz.

Apple TV’de MLS Season Pass, birkaç nedenden dolayı çok önemli oldu. Birincisi, futbol dünyanın en büyük sporu ve ABD’de popülaritesi artmaya devam ediyor. İkincisi, canlı sporların zor olması ve bu, Apple’ın olup olmadığı konusunda büyük bir soru işareti olmaya devam ediyor. Yayın haklarını kaybetmeden önce ESPN ve ESPN + ‘nın yaptığı kadar iyi bir iş çıkarabilecekti. Üçüncüsü, çünkü MLS Season Pass, sonbaharda NFL Sunday Ticket DirecTV’den YouTube TV’ye geçtiğinde daha da büyük bir geçiş görecek bir yılda kullanıma sunuluyor.

Samsung’un kârı %95 düştü!

Birkaç hafta önce, Samsung Electronics işletme kârının bir önceki yıla göre yüzde 95 düşüyor olduğu konusunda uyarıda bulundu ve bunun tamamen doğru olduğu ortaya çıktı.

Biraz karışıklık bekliyorduk, Samsung yarı iletken çip pazarındaki düşüş nedeniyle birkaç çeyrektir mücadele etti ve rakamların korkunç olduğu konusunda uyarıldı.

Şirketin geliri, 2023’ün ikinci çeyreğinde ilk çeyreğe göre yüzde altı düşüşle 47,21 milyar dolar olarak kaydedildi. Samsung’un çeyrek boyunca işletme kârı, uyarılan yüzde 95’lik düşüş olan 524 milyon dolardı.

Kârdaki bu düşüşün çoğu zayıf yarı iletken çip satışlarından kaynaklanırken, bir kısmı da zayıf akıllı telefon satışlarından kaynaklanıyor.

Artı tarafta şirket, Samsung cihaz çözümleri işinden elde edilen gelirin önceki çeyreğe göre biraz arttığını ve daha dar bir kayıp kaydettiğini açıkladı. Samsung Display ve Samsung DX, TV ve ev aletleri, bölümlerinden elde edilen gelir de arttı.

Samsung, yarı iletken çip işinin 2023’ün ikinci yarısında iyileşmesini beklediklerini söylüyor.

Samsung DS işi üç bölümden oluşur: Samsung Foundry, Samsung Memory ve System LSI. Samsung Foundry diğer firmalar için yarı iletken çipler üretirken, Samsung Memory DRAM, HBM ve NAND çiplerini tasarlıyor. Sistem LSI, kamera sensörlerini, Exynos işlemcileri ve diğer parçaları tasarlıyor.

Samsung Foundry ilerlemesini sürdürmek için çip üretim teknolojilerine yatırım yapmaya devam edecek. 3nm GAA çip üretim sürecinin eksiksizliğini artırmayı ve araştırma, geliştirme ve çip paketleme teknolojilerini geliştirmeyi planlıyor.

Bu işlemle yapılan çipler gelecek yıl bir ara ortaya çıkmaya başlayacak. Ayrıca 3 nm çiplerin üretiminin sorunsuz ilerlediği ve ikinci nesil 3 nm ve 2 nm çip üretiminin de yolda olduğunu belirtiyor. Dökümhane işi, ABD merkezli firmalardan gelen siparişler sayesinde gelirinde bir miktar artış gördü, ancak şirket müşterilerinin adını açıklamadı.

ChatGPT gibi üretici yapay zeka hizmetlerindeki patlama sayesinde, bulut sunucularında kullanılan DDR5 DRAM ve HBM satışları artıyor. Bu, önceki çeyreğe kıyasla Samsung’un bellek kartı bölümünün işlerinin iyileşmesine yol açtı. DDR5, DDR5X ve HBM gibi yüksek marjlı ürünlerin satışına odaklanmaya devam ediliyor.

Şirketin System LSI bölümü tarafından geliştirilen sistem yarı iletkenleri, büyük müşterilerden gelen zayıf talep nedeniyle azalıyor. Bununla birlikte, aynı zamanda bir otomotiv firmalarından ile bir çip sözleşmesi imzaladı ve otomotiv çipleri için Avrupalı ​​otomobil firmalarıyla aktif olarak görüşmelerde bulunmaya devam ediyor. Ayrıca, işini parmak izi doğrulamalı güvenlik kartları ve pil yönetimi hizmetleri ile genişletti.

Samsung Display’in akıllı telefon OLED panelleri iyi sattı ve işleri bir önceki çeyreğe benziyordu.

Bu bölüm, ana müşterileri bu yılın ikinci yarısında birinci sınıf mobil cihazlarını piyasaya süreceği için, işinin önümüzdeki çeyreklerde iyileşmesi bekleniyor.

Bu beklenen ürünler arasında iPhone 15 serisi, Galaxy Z Flip 5, Galaxy Z Fold 5, Galaxy Watch 6 serisi ve Galaxy Tab S9 serisi yer alıyor. Müşteriler tatil sezonunda daha fazla yüksek kaliteli TV satın aldıkça, QD-OLED panellerinin satışlarının bile artması bekleniyor.

Samsung’un akıllı telefon bölümü, Galaxy Z Flip 5, Galaxy Z Fold 5, Galaxy Watch 6, Galaxy Watch 6 Classic, Galaxy Tab S9, Galaxy dahil olmak üzere birkaç yeni üst düzey mobil ürünü duyurduğu için önümüzdeki aylarda iyi bir iş bekliyordu. Dün gece Galaxy Unpacked etkinliği sırasında Tab S9+ ve Galaxy Tab S9 Ultra.

Samsung Networks, Japonya ve Kuzey Amerika’daki satışların düşmesiyle hayal kırıklığı yaratan bir çeyrek geçirdi. Bu, dünya çapındaki ağ sağlayıcılarının 5G ağlarını yaygınlaştırmaya yönelik yatırımlarını artırmasıyla son birkaç yıldaki ticari gelişmelerin ardından geldi. Ancak, daha fazla 5G çekirdek çipi ve yazılım tabanlı vRAN satarak gelirini artırmayı planlıyor.

Samsung, yarı iletken çip satışlarının yılın ikinci yarısında artacağını söylüyor. OLED ve QD-OLED panel satışlarının yanı sıra birinci sınıf ev aletleri ve TV’lerin satışları ve akıllı telefon satışları da bu yıl bitmeden tatil sezonunda artacak. Dolayısıyla, genel olarak, 2023’ün sonuna yaklaşırken işler iyileşecek ve büyümenin 2024’te gerçekleşmesi bekleniyor.

Temmuz ayı sıcaklıklarda rekora koşuyor!

Üç kıtanın uçsuz bucaksız bölgeleri, kavurucu sıcaklıklar altında kavrulurken ve okyanuslar benzeri görülmemiş seviyelere yükselirken, iki küresel iklim yetkilisinden bilim adamları, Temmuz daha bitmeden bu ayın gezegenin yaşadığı son 120.000 yılın arasında açık ara rekor düzeydeki en sıcak ayı olacağını bildiriyor.

Avrupa Birliği’nin Copernicus İklim Değişikliği Servisi ve Dünya Meteoroloji Örgütü Perşembe günü yayınladıkları ortak bir raporda, Temmuz ayındaki sıcaklığın şimdiden o kadar aşırı olduğunu ve bu ay “önemli bir farkla” rekor kıracağının “neredeyse kesin” olduğunu söyledi.

Kaydedilen en sıcak üç haftalık dönemi henüz yaşadık – ve neredeyse kesinlikle yüz bin yıldan fazla bir süre.

Tipik olarak, tüm dünyadaki ortalama hava sıcaklığını takip eden bu kayıtlar, bir derecenin yüzde biri oranında kırılır. Ancak rapora göre, Temmuz ayının ilk 23 gününde ortalama sıcaklık 16,95 santigrat derece, Temmuz 2019’da belirlenen 16,63 santigrat derece olan önceki rekorun çok üzerinde.

Bu kayıtları izlemek için kullanılan veriler 1940’a kadar uzanıyor, ancak Kopernik’tekiler de dahil olmak üzere birçok bilim adamı, binlerce yıllık iklim verilerinden elde ettiğimiz bilgiler göz önüne alındığında, bu sıcaklıkların gezegenin 120.000 yıldır gördüğü en sıcak sıcaklıklar olduğunun neredeyse kesin olduğunu söylüyor. ağaç halkaları, mercan resifleri ve derin deniz tortu çekirdekleri bu araştırma sonuçlarını belirlemeye yardımcı oluyor

Copernicus’un müdür yardımcısı Samantha Burgess, “Bunlar insanlık tarihindeki en yüksek sıcaklıklar” dedi.

Her şey, kuzey yarımkürede kavurucu bir yaz anlamına geliyor – potansiyel olarak benzeri görülmemiş bir yaz. Copernicus’un direktörü Carlo Buontempo, “Kesinlikle rekor kıran bir yaz lehine,” dedi, ancak bunu güvenle söylemek için çok erken olduğu konusunda da uyarıyor.

Sıcaklığın insana zararı çok ağır, ABD’nin bazı bölgelerinde sıcaklıklar 50 derecenin üzerine çıkarken, ısıya bağlı ölümler arttı ve insanlar kavurucu sıcak zemine düşmekten dolayı hayati tehlike oluşturan yanıklara maruz kalıyor.

Akdeniz’de, yüksek sıcaklıkların körüklediği orman yangınları tüm bölgeyi kasıp kavururken 40’tan fazla kişi öldü. Asya’da uzun süreli, yoğun sıcak hava dalgaları can alıyor ve gıda güvenliğini tehdit ediyor.

Burgess, insan kaynaklı iklim değişikliğinin bu olağanüstü sıcaklığın ana itici gücü olduğunu söyledi. “Küresel hava sıcaklığı, atmosferdeki sera gazlarının konsantrasyonu ile doğru orantılıdır.”

Yakın zamanda yapılan bir araştırma, iklim değişikliğinin bu yaz ABD, Çin ve Güney Avrupa’daki sıcak hava dalgalarında “kesinlikle ezici” bir rol oynadığını ortaya koyuyor.

Burgess, ısınma etkisine sahip doğal bir iklim dalgalanması olan El Niño’nun gelişinin, henüz gelişme aşamasında olduğu için sıcaklıklar üzerinde büyük bir etkisi olmadığını, ancak gelecek yıl çok daha fazla rol oynayacağını da sözlerine ekledi. ve muhtemelen sıcaklıkları daha da yükseltici bir rol oynayacak.

Temmuz’un en sıcak ay olacağı haberi, bu yaz çoktan kırılmış ve sonra tekrar kırılmış olan bir dizi endişe verici rekorun ortasında geliyor.

Copernicus’a göre geçen ay, “önemli bir farkla” kaydedilen en sıcak Haziran ayıydı.

Ardından Temmuz ayında dünya rekor düzeydeki en sıcak gününü yaşadı. Copernicus verilerine göre, 6 Temmuz’da küresel ortalama sıcaklık 17,08 santigrat dereceye yükseldi ve Ağustos 2016’da belirlenen 16,8 santigrat derece olan önceki sıcaklık rekorunu geçti.

3 Temmuz’dan bu yana her gün 2016 rekorundan daha sıcak oluyor.

Burgess, “2023’te ilk yedi ayı geride bıraktık ve bu yıl neredeyse her ay en sıcak ilk beşte yer aldı” diyen Burgess, trendlerin sonbahar ve kışa kadar devam etmesi halinde 2023’ün muhtemelen şimdiye kadar kaydedilen en sıcak yıllardan biri olacağını da sözlerine ekliyor.

Okyanus ısısı da rekor seviyelerde. Mayıs ortasında, küresel okyanus yüzey sıcaklıkları yılın o dönemi için “benzeri görülmemiş seviyelere” ulaştı.

Raporda yer almayan Brown Üniversitesi’nden iklim bilimcisi Kim Cobb, yeni Temmuz sıcaklık rekorunu “göz kamaştırıcı” olarak nitelendirdi, ancak yeniden kırılacağı konusunda da uyarıyor.

“Bir on yıl sonra, bunun büyük olasılıkla nispeten havalı bir yıl olarak görüleceğini hatırlamak korkutucu,” dedi ve ekledi, “insanlar bu yaz gördüklerini beğenmezlerse, Gittiğimiz daha yüksek ısınma seviyelerinde oldukça şok edici.”

WMO genel sekreteri Petteri Taalas, Temmuz ayındaki aşırı hava koşullarının “iklim değişikliğinin acı gerçekliğini” ortaya koyduğunu söylüyor.

¨Sera gazı emisyonlarını azaltma ihtiyacı her zamankinden daha acil” dedi. “İklim eylemi lüks değil, zorunluluktur.”

Boeing ikinci çeyrek sonuçlarını açıkladı

Boeing ikinci çeyrek sonuçlarını açıkladı. Buna göre; gelirler 19,8 milyar dolar, GKGMİ hisse başına zarar -0,25 dolar ve GKGMİ dışı hisse başı esas faaliyet zararı -0,82 dolar olarak gerçekleşti (Tablo 1). İkinci çeyrek sonuçları, ticari programlardaki yüksek hacmi ve savunma programlarındaki düşük seyreden kar oranlarını yansıtıyor. Boeing, bu çeyrekte 2,9 milyar dolarlık faaliyet nakit akışı ve 2,6 milyar dolarlık GKGMİ dışı serbest nakit akışı kaydetti.

Boeing Başkan ve CEO’su Dave Calhoun, “Teslimatlarımızı artırarak ve güçlü bir serbest nakit akışı ile sağlam bir ikinci çeyrek performansı gösterdik. Bu yıl için ve uzun vadede, operasyonel ve mali hedeflerimize ulaşma doğrultusunda iyi bir noktadayız. Toparlanma sürecimizde ilerleme kaydetmeye devam ediyoruz. Müşterilerimize verdiğimiz taahhütleri yerine getirebilmek için fabrikalarımızda ve tedarik zincirimizde istikrara büyük önem veriyoruz. Güçlü talep doğrultusunda kilit programlarımızdaki üretim oranlarımızı düzenli bir şekilde yukarı çekerken, insan kaynağımıza, ürün ve teknolojilerimize yönelik yatırımlarımızı artırıyoruz,” dedi

İkinci çeyrek faaliyet nakit akışı, ticari uçak teslimatlarındaki yüksek rakamlar ve tahsilat zamanlamasındaki uygunluğun yansımasıyla 2,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. 

Çeyrek başında 14,8 milyar dolar olan nakit ve satılabilir senet yatırımları, ikinci çeyrekte 13,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Çeyrek başında 55,4 milyar dolar olan borçlar, vadesi gelen borçların ödenmesiyle 52,3 milyar dolara düştü. Şirketin 12 milyar dolarlık kullanılmamış kredi olanağına erişimi bulunuyor.  

Toplam şirket rezervi, bu çeyrek sonunda 440 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Ticari Uçaklar    

Boeing yazılım
Boeing yazılım

Ticari Uçaklar ikinci çeyrek geliri, 787 programındaki yüksek teslimat rakamlarının yansımasıyla 8,8 milyar dolara yükseldi. İkinci çeyrek faaliyet zarar oranı ise, Ar-Ge harcamalarının dahil olduğu yüksek çeyrek harcamaları ve olağandışı maliyetlerin sonucunda yüzde -4,3 olarak gerçekleşti.

737 programı üretim oranında ayda 38 uçağa geçiş yapılıyor ve bu oranın 2025-2036 yıllarında ayda 50 uçağa çıkarılması planlanıyor. Program kapsamında bu yıl 400-450 uçak teslimatına ulaşılması hedefi korunuyor. 

787 programı üretim oranı ayda dört uçağa yükseltildi ve bu oranın 2023 yılı sonunda ayda beş uçağa, 2025-2026 yıllarında ise ayda 10 uçak seviyesine çıkarılması planlanıyor. Program kapsamında bu yıl 70-80 uçak teslim edilmesi bekleniyor.

Ticari Uçaklar, bu çeyrekte 460 adet net siparişe ulaştı. Bunun içinde Air India’ın 220 uçaklık siparişi ve Riyadh Air tarafından verilen 39 uçaklık siparişinin yanı sıra Ryanair’in 300 adede kadar 737 MAX uçağı siparişinde bulunma taahhüdü yer alıyor. Ticari Uçaklar, bu çeyrekte 136 uçağın teslimatını tamamladı. Ticari Uçaklar rezervinde toplam değeri 363 milyar dolar olan 4.800’ün üzerinde uçak bulunuyor.

Savunma, Uzay ve Güvenlik

Boeing Starliner
Boeing Starliner

Savunma, Uzay ve Güvenlik, ikinci çeyrekte 6,2 milyar dolar gelir kaydetti. İkinci çeyrek faaliyet zarar oranı ise, sabit fiyatlı geliştirme programlarındaki kayıpların yanı sıra işgücü istikrarsızlığının ve tedarik zincirinde yaşanan aksamaların diğer programlar üzerinde devam eden operasyonel etkilerinin yansımasıyla yüzde -8,5 olarak gerçekleşti. Ticari Mürettebat programı, büyük oranda, lansman sürecinde yaşanan ve duyurusu daha önce yapılan gecikmenin etkileri sonucunda 257 milyon dolarlık bir kayba uğradı. T-7A programının kaybı ise, özellikle üretim sözleşmelerindeki yüksek tahmini maliyetlerin yansımasıyla 189 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ayrıca, MQ-25 programında, büyük oranda, Mühendislik ve Üretim Geliştirme sözleşmesindeki program gecikmeleri nedeniyle 68 milyon dolarlık bir kayıp yaşandı.

Savunma, Uzay ve Güvenlik, bu çeyrekte, T-7A Red Hawk eğitim uçağının ABD Hava Kuvvetleri ile ilk uçuşunu tamamlamanın yanı sıra ABD’nin St. Louis şehrinde İleri Kaplama Merkezi’nin yapımına başladı ve 19 adet CH-47 Chinook helikopterinin tedarikine ilişkin ABD Ordusu’yla sözleşme imzaladı. Savunma, Uzay ve Güvenlik rezervi, yüzde 31’i ABD dışındaki müşterilerden gelen siparişler olmak üzere 58 milyar dolar olarak gerçekleşti.  

Satış Sonrası Hizmetler  

Ticari satış sonrası hizmetlerdeki yüksek hacmin ve tercih edilen satış karmasının sonucu olarak, Satış Sonrası Hizmetler ikinci çeyrek geliri 4,7 milyar dolar ve faaliyet kar oranı yüzde 18 olarak gerçekleşti.

Satış Sonrası Hizmetler, bu çeyrekte, yeni bir yedek parça dağıtım merkezi ile Polonya’daki faaliyetlerini genişlettiğini, eğitim çözümlerini geliştirmek ve büyütmek üzere CA ile işbirliğine gittiğini ve Japan Airlines’ın 787 filosu için Boeing Insight Accelerator’ı tercih ettiğini duyurdu.   

Tablo 1. Özet Mali Sonuçlarİkinci Çeyrekİlk Altı Ay
(Hisse başı veriler hariç, milyon dolar)20232022Değişim20232022Değişim
Gelirler$19.751$16.681%18$37.672$30.672%23
GKGMİ *
Faaliyetlerden Elde Edilen Kazanç/(Zarar)($99)$780($248)($382)
Faaliyet Kar/(Zarar) Oranı% (0,5)%4,7% (0,7)% (1,2)
Net Kazanç/(Zarar)($149)$160($574)($1.082)
Hisse Başına Kazanç/(Zarar)($0,25)$0,32($0,93)($1,73)
Faaliyet Nakit Akışı$2.875$81$2.557($3.135)
GKGMİ dışı 
Esas Faaliyet Kazancı/(Zararı)($390)$496($830)($949)
Esas Faaliyet Kar/(Zarar) Oranı% (2)%3% (2,2)% (3,1)
Hisse Başı Esas Faaliyet Zararı($0,82)($0,37)($2,08)($3,11)

LG’den 2023’ün ilk çeyreğinde rekor geldi 

0

LG Electronics Inc. (LG) bugün, 741,9 milyar KRW (577.7 milyon dolar)  işletme karı ile 2023 ikinci çeyrek konsolide gelirinin 20 trilyon KRW (15,5 milyar dolar) olduğunu açıkladı. 

LG, tarihinin en yüksek ikinci çeyrek gelirlerini kaydetti. İkinci çeyrek sonuçları, şirketin ticari rekabet gücünü güçlendirirken sürekli büyümeyi sağlama stratejisinin başarısının altını çiziyor. Rekor gelir, şirketin yeni platform tabanlı hizmet işlerini takip ederek ve işletmeler arası (B2B) segmentlerini sürekli genişleterek iş yapısını temelden geliştirmeye yönelik eylemlerini yansıtıyor. Kârlılık da güçlüydü ancak işletme geliri, esas olarak 2023’ün ikinci çeyreği için bir defaya mahsus olmak üzere geçen yılın ikinci çeyreğine göre yüzde 6,3 daha düşüktü.

LG, doğrudan tüketiciye yönelik işletmelerini güçlendirmeyi planlıyor

Şirket, verimlilikleri optimize ederek ve gelişmiş talep tahmini ve üretim rekabetçiliği yoluyla pazar taleplerini önceden karşılayarak daha fazla kârlılık artışı sağlamayı planlıyor. LG ayrıca çevrimiçi marka mağazasını ve doğrudan tüketiciye yönelik işletmelerini sürekli olarak güçlendirmeyi planlıyor.

LG

LG Beyaz Eşya ve İklimlendirme Çözümleri Şirketi, 7,99 trilyon KRW ikinci çeyrek geliri ve 600,1 milyar KRW işletme karı elde etti. Yoğunlaşan piyasa koşullarına rağmen iş birimi, klimalar ve enerji tasarruflu ısı pompası özellikli ürünler gibi yüksek talep gören ürünlerin artan satışları sayesinde güçlü bir kârlılık kaydetti. Faaliyet karı, verimli maliyet yapısı yönetimini yansıtarak önceki yıla göre yüzde 40 arttı. Avrupa, Kuzey Amerika ve dünya çapında yeşil teknolojilere olan talep arttıkça LG, ısı pompaları ve ESS dahil olmak üzere yüksek verimli yeniliklerinden yararlanacak. Aynı zamanda şirket, elektrifikasyon trendini HVAC işinde gelecekteki büyüme için bir fırsat olarak görüyor. Üçüncü çeyrekte şirket, hiper kişiselleştirme, abonelikler ve hizmetler içeren yeni LG ThinQ UP 2.0 ev aletlerini piyasaya sürecek. Bazı geniş kitlelere hitap eden cihaz serileri de pazar değişikliklerine yanıt olarak genişletilecek. Şirket, hizmet bazlı iş modellerini farklılaştırılmış ürün rekabet gücü ile birleştirerek beyaz eşya sektöründe bir paradigma değişimine öncülük etmeyi planlarken, istikrarlı kârlılık için üretim, satın alma ve lojistik alanlarındaki verimliliği artırmaya yönelik çalışmalarını sürdürüyor.

LG Ev Eğlence Sistemleri Şirketi, 3,15 trilyon KRW ikinci çeyrek geliri ve 123,6 milyar KRW işletme karı kaydetti. Dünya çapındaki tüketici elektroniği endüstrisi için zorlu iş koşulları devam ederken, LG, LG’nin webOS akıllı TV platformuna dayalı içerik ve hizmet işlerini büyüterek operasyonel verimliliği ve karlılığı artırmaya odaklanmaya devam etti. Şirket, farklılaştırılmış ürünlerde içeriği, hizmetleri ve reklamları genişleterek TV iş portföyünü bir “medya ve eğlence hizmet sağlayıcısına” dönüştürmeyi amaçlıyor. İş birimi aynı zamanda dünyanın Zero Connect teknolojisine sahip ilk “kablosuz” tüketici TV’si olan 97 inç LG SIGNATURE OLED M’nin piyasaya sürülmesiyle LG’nin ultra geniş ekran TV pazarındaki liderliğini sağlamlaştırmayı hedefliyor. Ayrıca premium TV pazarını yönlendiren unsur olarak, şirketin popüler yeni Yaşam Tarzı Ekranlarının artan satışları gösteriliyor.

LG Araç Bileşen Çözümleri Şirketi’nin ikinci çeyrek geliri, şirket tarihindeki en yüksek ikinci çeyrek geliri olan 2,66 trilyon KRW oldu. Şirket, bir defaya mahsus provizyon gibi tekrarlanmayan giderler hariç 89,8 milyar KRW faaliyet karı ile iş performansı açısından ikinci çeyreğin en yüksek faaliyet kârını elde etti. Ancak şirketin işletme kâr marjı, General Motors’un Chevy Bolt EV’yi geri çağırmasıyla ilgili tek seferlik 151 milyar KRW’lik provizyonu da içerdikten sonra, 61,2 milyar KRW işletme zararına neden oldu. Bu karşılık, geri çağırma döneminde malzeme maliyetlerinde meydana gelen artışları yansıtıyor.

İş birimi, yüksek katma değerli ve yüksek performanslı işini büyütmeye odaklanarak büyüme ivmesini sürdürecek. Şirketin birikmiş siparişlerinin yıl sonuna kadar 100 trilyon KRW’ye ulaşması ve bunun da sıralı satış dönüşümüne yol açarak karlı bir büyüme sağlaması bekleniyor. Özellikle, kârlılık açısından, şirketin satış genişlemesinden kaynaklanan ölçek ekonomileri yaşaması olumlu bir tablo olarak öne çıkıyor. Gelecekte elektrikli araç talebinin istikrarlı bir şekilde artması beklendiğinden, şirket otonom sürüş, yazılım çözümleri ve içerik gibi gelecekteki mobilite alanlarında aktif olarak yeni fırsatlar ararken, yüksek katma değerli ve yüksek payını genişleterek istikrarlı karlılığı güvence altına alacak.

LG İş Çözümleri Şirketi, 2,6 milyar KRW işletme karı ile 1,33 trilyon KRW ikinci çeyrek geliri elde etti. Hem gelir hem de işletme karı, BT ürünlerine olan talebin sürekli olarak yumuşaması nedeniyle geçen yılın aynı dönemine göre biraz düştü. Üçüncü çeyrekten itibaren BT ürünlerine olan talebin ilk yarıya göre kademeli bir toparlanma göstermesi bekleniyor. Bunun ortasında LG, oyun özellikleri ve OLED ekranlarla donatılmış monitör ve dizüstü bilgisayar satışlarını aktif olarak artırmayı planlıyor. Şirket, ticari ekran işinde konaklama ve sağlık hizmetlerinden eğitime, perakende ve kurumsala kadar çeşitli dikey pazarlar için özelleştirilmiş çözümlerle daha fazla büyüme fırsatları arayacak.

Windows 11/10’u hızlandırmak için en iyi 10 İpucu

0

Windows 11/10, Microsoft işletim sisteminin önceki sürümlerinden daha hızlı ancak Windows 11/10’u hızlandırmak ve bilgisayarınızda daha hızlı çalışmasını sağlamak için bazı ipuçları ve püf noktaları bulunuyor. Bilgisayarınızın performansını optimize etmek için sonraki kılavuzları ve ipuçlarını takip etmeniz gerekiyor.

1. Güç Ayarlarınızı değiştirin

Bilgisayarlar genellikle bir güç tasarrufu seçeneğiyle gelir. Bu seçenek, güç tüketimini azaltmak için kullanılıyor. Fakat güç tasarrufu seçeneği ile kullandığınız zaman, sisteminiz yavaşlıyor olabilir. İşlem hızını artırmak için, PC’nizin uygulamasına bağlı olarak güç planınızı yüksek performanslı bir planla veya daha da iyisi Dengeli bir güç planıyla değiştirebilirsiniz.

Denetim Masası > Sistem ve Güvenlik > Güç Seçenekleri’ne gidin. Buradan, ” Ek planları göster ” için sağ taraftaki açılır oka tıklayın ve ardından Yüksek Performans’ı seçin.

güç seçeneklerini değiştir

2. Başlangıç ​​Programlarını Devre Dışı Bırakın

Windows 11/10’u hızlandırmanın başka bir yolu da başlangıç ​​programlarını devre dışı bırakmaktır. Çoğu durumda, birçok Masaüstü bilgisayar ve dizüstü bilgisayar, tam olarak çalışır durumda olan önceden yüklenmiş başlangıç ​​programlarıyla birlikte geliyor. Performansı artırmak için, sisteminizde neredeyse hiç kullanmadığınız uygulamaları belirlemeniz ve kaldırmanız gerekiyor.

Görev Yöneticisini Başlatın: Ctrl-Shift-Esc  tuşlarına basın veya ekranınızın sağ alt köşesine sağ tıklayın ve Görev Yöneticisi’ni seçin

Başlangıç ​​Sekmesine Tıklayın:  Bilgisayarınızdaki Başlangıç ​​çubuğu, Windows’unuzda etkin olan tüm programları ve hizmetleri tüm bilgileriyle içerir. Ayrıca, sistem üzerindeki Başlangıç ​​Etkisinin düzeyini ve Windows 11/10’unuzu ne kadar yavaşlattığını gösteriyor.

başlangıç ​​programlarını devre dışı bırak

3. Windows İpuçları ve Püf Noktalarını Kapatın

İpuçlarını ve püf noktalarını kapatarak Windows 11/10’u hızlandırmak için  Başlangıç  ​​düğmesine tıklayın ve ” Ayarlar ” simgesini seçin. Bundan sonra, Sistem bildirimine gitmelisiniz. İpuçları ve öneriler al düğmesini kapatmak için aşağı kaydırın.

pencereleri kapatma ipuçları ve püf noktaları

4. OneDrive’ın Eşitlemesini Durdurun

Bilgisayarınızda OneDrive varsa sürekli senkronizasyon işlemleri yapacaktır ve bu sorunsuz çalışması için gerekli iken bilgisayarınızı yavaşlatacaktır. Windows 11/10’u hızlandırmanın bir yolu, Tek Sürücünün Senkronizasyonunu durdurmaktır.

Senkronizasyon yeteneğini devre dışı bırakmak için Tek Sürücü Simgesine sağ tıklayın ve Tek Sürücü hesabınızdaki Açılır ayardan ” Bu Sistemin Bağlantısını Kaldır “düğmesine tıklayın. Simge göründüğünde, ” Hesabın bağlantısını kaldır ” düğmesini tıklayın. 

bir sürücünün senkronizasyonunu durdur

Buluttan bağlantısını kesmeden önce, bilgisayarınızdaki One Drive uygulamasının çalışma hızını yavaşlattığından emin olmak için uygun bir kontrol yapmalısınız. Emin olmak için görev çubuğunun sağ köşesindeki One Drive Simgesine sağ tıklayın. Simge göründüğünde, ” Senkronizasyonu duraklat ” seçeneğini tıklayın.

5. Arama İndekslemeyi Kapatın

Microsoft’un sistem uygulamasındaki en son yükseltme olan Windows 11/10, eski sürümlerin sahip olmadığı çeşitli işlevsel yeteneklere sahiptir. Dizin özelliğini kapatmak, Windows 11/10’u maksimum düzeyde hızlandırabilir. İndeksleme özelliğini kapatmak için aşağıdakileri yapın:

Başlat Menüsü arama kutusuna ” services.msc ” yazın , Servis uygulaması ekranınızda görünecektir. Windows arama veya indeksleme hizmeti simgesini seçin ve çift tıklayın. Bunu yaptıktan sonra “Durdur” düğmesini tıklayın.

arama indekslemeyi kapat

Yeniden Başlat:  Bu düğmelere tıkladıktan sonra, efektteki değişiklikler için bilgisayarınızı yeniden başlatmanız gerekir.

6. Disk Temizleme’yi çalıştırın

Çok fazla dosyayla dolu bir sabit disk, Windows 11/10’unuzun performansını normalden daha fazla şekilde etkiliyor.  Bilgisayarınızın tam hızda çalışmasını sağlamanın en etkili yollarından biri, eski ve istenmeyen dosyaları silmektir. Başarılı bir disk temizleme işlemi gerçekleştirmek için, sistem temizleme prosedürünü başlatmak üzere sisteminizdeki Storage Sense’i ziyaret edin. 

Ayarlara gidin: Ekranın üst kısmındaki Sistem’e ve ardından Depolama’ya tıklayın. Geçiş Açık ise, “Kapalı” geçişine tıklayarak kapatın. Bunu yaptığınız anda, Windows etkinliklerinizi izlemeye başlayacak ve artık ihtiyacınız olmayan dosyaları silecektir. Bir aydır kullanmadığınız dosyalar da elenerek sabit diskinizde yer açılacaktır.

klan diski

Eski Windows Sürümünü Silin:  Bilgisayarınızda hala çalışan eski Windows varsa, bilginiz olmadan hız yavaşlıyor olabilir. Artık onlara ihtiyacınız olmadığından, sabit diskinizde yer açmak için silin. Ekranın sağ alt kısmında, ” Önceki Windows sürümünü sil ” seçeneğinin yanındaki kutucuğu tıklayın.

7. Kayıt Defterinizi temizleyin

Sisteminizdeki kayıt defteri, kendi başınıza halletmeniz çok zor bir bileşendir. Kayıt Defterinin ne yaptığını bilmeyenler için, etkinliklerinizi takip edebilir ve Windows’unuzu düzenlemeniz gerekiyor. Ayrıca bilgisayarınızdaki programlar, dosyalar, konumları ve diğer tüm önemli bilgiler hakkında gerekli tüm bilgileri tutan bir bilgi bankası görevi görür.

Ayarları sistem belleğinizden kaldırmak için, ayarları Kayıt Defterinden de kaldırmanız gerekir. Kayıt Defterinizi temizlemenin en basit yolu, bir Kayıt Defteri temizleyicisi indirmektir. Sistem hatalarında verileri geri kazanabilmeniz için temizleme prosedürüne devam etmeden önce Kayıt Defterinizi yedeklediğinizden emin olun.

Kayıt Defterinizi yedeklemek için arama kutunuza gidin ve ” Regedit.ext ” yazın ve ardından Kayıt Defteri Düzenleyicinizi çalıştırmak için Enter tuşuna basın.

kayıt defterini temizle

Kayıt Defteri Düzenleyicisi pencerelerinde, bir dosya klasörüne sağ tıklayın ve  kayıt defterini yedeklemek için Dışa Aktar seçeneğine tıklayın.

yedek kayıt

Bir sonraki aşama, Düzenleyiciyi açarak Kayıt Defterinizi geri yüklemek olacaktır. Dosya menüsünde içe aktar düğmesini seçin ve önceden kaydedilmiş dosyayı açın. Kayıt defteri temizleyicisini yükledikten sonra, çözmek istediğiniz bir veya daha fazla sorunu seçebilirsiniz.

Bir sonraki adım, Kayıt Defteri Sorunlarını taramaktır. Sorunları taramak için “Şimdi Tara” düğmesine tıklayın. Daha derin bir arama yapmak istiyorsanız, sorunları aynı anda otomatik olarak belirleyip düzeltecek olan “Tara ve onar” düğmesine tıklayabilirsiniz.

8. Özel Efekt Yok

Windows 11/10’u hızlandırmak için başka bir yararlı yöntem, özel efektleri kısmen veya tamamen devre dışı bırakmaktır. Windows 11/10’u daha da hızlandırmak istiyorsanız, sisteminizde bulunan özel efektleri kapatabilirsiniz. 

Arama Kutusuna gidin: Arama kutusuna ” sysdm.cpl ” kodunu yazın ve Enter tuşuna basarak Sistem Özellikleri’ni başlatın ve Gelişmiş  sekmesine tıklayın ve Performans bölümünde “Ayarlar” seçeneğine tıklayın.

Ne kadar çok özel efekt kapatırsanız, bilgisayarınız o kadar iyi çalışır.  Windows’un otomatik olarak liderliği almasına izin vermektir. ” En iyi performans için ayarla “yı seçer ve Tamam düğmesine tıklarsanız, Windows 11/10 hızı etkileyen efektleri izleyecek ve kapatacaktır.

özel efekt yok

9. Sorunu Bulun ve Düzeltin

Bazı durumlarda, cihazınızı rahatsız eden sorunu tam olarak belirlemek büyük bir zorluk olabilir. Bunun nedeni, bilgisayarınızın olması gerektiği kadar hızlı çalışmamasının birçok nedeni olabilir. Belirli hedeflerin peşinden gitmek için her zaman vaktiniz yoksa süreci hızlandırmak için sorunları giderebilirsiniz. Windows sorun gidericinizi başlatmak için,

Başlatmak için Denetim Masası’nı çalıştırın ve Sistem ve Güvenlik > Güvenlik ve Bakım > Sorun Giderme > Bakım görevlerini çalıştır’ı seçin.

Windows 10 sorun giderme

Windows Sorun Giderici, artık kullanılmayan dosyaları ve dosya kısayollarını ve performansı etkileyen diğer sorunları belirleyecektir. Sorunları size bildirecek ve sizin emrinizle çözecektir.

10. Performans İzleyicisinden yardım alın

PC’nizdeki performans izleme aracını kullanarak Windows 11/10’u da hızlandırabilirsiniz. Bu araç, performansla ilgili sorunlarla ilgili sistem ayrıntılarını almanıza ve etkili düzeltmeler önermenize yardımcı olacaktır. 

Arama kutunuza gidin ve ” Perfmon/report ” anahtar kelimesini yazın ve Enter tuşuna basın. Bu, Monitörün önemli sistem bilgilerini toplamasını sağlayacaktır. Monitör birkaç dakika içinde size bir rapor veriyor.

performans ekranı

Kaleseramik halka açıldı

0

Kale Grubu, geleneksel Seramik Bayramında hem şirketin 66. kuruluş yıldönümünü kutladı hem de grubun ilk şirketi olan Kaleseramik yeni yatırımlarla büyümek hedefiyle halka açıldı. Seramik kaplama sektöründe üst segment ihtiyaçları karşılamak üzere faaliyete geçen Porselen Levha tesisinin açılışı da Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un katılımıyla gerçekleştirildi.

Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, “Daha fazla ihracat, daha sürdürülebilir üretim, çağın gerektirdiği dijital dönüşüm ve sektöre yön verecek inovasyonlar odağında büyüme ve yatırım şevkimizi koruyoruz. 2023-2025 döneminde toplam 300 milyon dolar daha yatırım yapacağız” dedi.

Kale Grubu’nun 66. Kuruluş yıldönümünü kutladığı geleneksel Seramik Bayramı’nda, Grubun ilk şirketi olan Kaleseramik’in halka arzı ve geçen yıl temeli atılan Porselen Levha tesisinin açılışı da gerçekleştirildi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın da katıldığı törende, Grubun yeni yatırım rotasının insan, iş süreçleri ve teknoloji unsurlarını içeren ve ekosistemdeki paydaşları da içine katan bütüncül bir yaklaşımla çizildiği vurgulandı.

Zeynep Bodur Okyay: “Aklımızda memleket, kalbimizde gelecek diyerek yolumuzda ilerleyeceğiz”

Zeynep Bodur Okyay

Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, tören konuşmasına, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yıllık tarihinin 66 yılına yol ve kader arkadaşlığı yapmaktan duydukları gururu dile getirerek başladı. Zeynep Bodur Okyay, “Asırlık ve asil Cumhuriyet geleneğini ve Cumhuriyet ışığını geleceğe taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz. Sanayici olarak, kurduğumuz fabrikalar, geliştirdiğimiz teknoloji ve bugüne kadar on binlerce kişiye yarattığımız istihdam imkanıyla ülkemizin, insanımızın kaderini değiştirmeye odaklanıyoruz. İhracatçı olarak, Türkiye bayrağını en uzak diyarlarda bile dalgalandırırken ülke ekonomisine önemli gelir kazandırıyoruz. Sosyal etki yatırımcısı olarak, eğitimde, kültürde, sanatta, kısacası dokunduğumuz her yerde, her zaman Cumhuriyet’in kurucu değerleri doğrultusunda ilerliyoruz. ‘İyi Bak Dünyana’ diyerek ülkemizin her karış toprağına, her damla suyuna ve her bir insanına sahip çıkıyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ‘Aklımızda memleket, kalbimizde gelecek’ diyerek yolumuzda kararlılıkla ilerleyeceğiz” dedi.

Kale Grubu’nun büyüme ve yatırım şevkini koruduğunu vurgulayan Zeynep Bodur Okyay, “Stratejik hedefimiz; ihracata yönelik büyüme, dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik, inovasyon ve katma değerli yeni iş alanlarına yönelik girişimlerle Grubumuzu daha da büyütmek. Bu yıl ihracatımızı yüzde 40, ciromuzu ise dolar bazında bir önceki yıla oranla yüzde 20 seviyelerinde artırmayı hedefliyoruz. Büyümemizi desteklemek için 100 milyon doları 2023 yılında olmak üzere, 2023-2025 döneminde toplam 300 milyon dolar daha yatırım yapacağız” diye konuştu.

Kaleseramik’in halka açıklık oranı yüzde 21,25 olacak

Kale Grubu

Kale Grubu için Seramik Bayramı bünyesinde gurur veren anlardan biri de Kaleseramik’in halka açılmasını temsilen Borsa İstanbul’da gong çalınması oldu. Protokol ve Kale Grubu yönetiminin Çan’dan canlı bağlantıyla katıldığı gong töreninde heyecan ve mutluluk bir arada yaşandı. Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, Kaleseramik’in son üç yılda dört kat artan bir performans gösterdiğine dikkat çekerek, “Küresel pazardaki güçlü konumunu ve performansını daha da pekiştirmek için Kaleseramik özelinde bu yıl 50 milyon doları aşan yatırım planladık. Yeni yatırımlarla kapasite artışının yanında, segment ve ürün gamının genişlemesini de sağlayacağız. Bugün Kaleseramik’in iddialı global hedeflere yürüyüşü için çok önemli bir adım attık. Halka arz gelirimizin yarısını halen devam etmekte olan Slab-Sinterflex yatırımına, yüzde 15’ini sürdürülebilirlik yatırımlarına, yüzde 6’sını yurt dışı yatırımlarına yönlendireceğiz” dedi. Geçtiğimiz hafta Ak Yatırım ve Yapı Kredi Yatırım’ın liderliğinde gerçekleştirilen talep toplama işlemine kurumsal ve bireysel yatırımcılardan 2 milyonu aşkın başvuru gelen Kaleseramik’in halka açıklık oranı yüzde 21,25 olacak.

Porselen Levha üretiminin yüzde 70’i ihraç edilecek

Her 27 Temmuz’da bir yatırımı hayata geçiren ya da bir yatırım müjdesi veren Kale Grubu, 66’ncı yılı da önemli bir yatırımla taçlandırdı. Dünyada ve Türkiye’de seramik kaplama sektöründe değişen müşteri talepleri doğrultusunda yatırım kararı alınan ve geçtiğimiz yıl Seramik Bayramında temeli atılan Porselen Levha üretim tesisinin açılışı yapıldı. 6, 12 ve 20 milimetre kalınlığı ve 160×320 ebadında granit üretilecek olan tesisin toplam kapasitesi 3,5 milyon metrekare. Tesisin devreye alınmasıyla ilk etapta 70 kişilik ek istihdam oluşturulurken, burada üretilecek ürünlerin yüzde 70’inin ihraç edileceği kaydedildi. Zeynep Bodur Okyay, “Sektörümüzde fark yaratacak bu üretim tesisinin, bizim açımızdan çok önemli ve değerli bir yanı da sıfır atık ve düşük enerji kullanımını tam dijitalleştirme yoluyla gerçekleştirmek yolunda kaydettiğimiz ilerlemenin bir sembolü olması. Bu üretim hattıyla standart üretime göre yüzde 42 daha az karbon salımı, recover gibi teknolojilerle kullanılmış malzemelerin geri dönüşümünü sağlayarak; kurumsal yaklaşımımız olan ‘İyi Bak Dünyana’nın altını yeni yatırımlarla desteklemeye devam ediyoruz” dedi.

Zuckerberg, Meta için her şeyi yapmaya hazır!

Threads’in büyük yükselişinin ardından uygulama son haftalarda kan kaybetmeye devam ediyor. Bu henüz Elon Musk’ın zaferi anlamına gelmiyor fakat Meta gerekli adımları atmak için çalışmalara başladı.

Çarşamba günü, Mark Zuckerberg, Threads hakkında şimdiye kadarki en ayrıntılı değerlendirmesini yaptı ve Meta’nın Twitter’ı sosyal medya tozuna ezmek için uzun vadeli oyun planını ortaya koydu.

Zuckerberg, Meta’nın ikinci çeyrek kazanç konferans görüşmesi sırasında analistlere verdiği demeçte, “Yapacak çok temel işimiz var.” dedi. Bunun, insanların sevdiği özellikleri oluşturmayı ve denemeyi içerdiğini açıklarken, bazı tekliflerin her zaman “tutarlı” olmayacağını belirtti.

Zuckerberg, “Birçok insan bir deneyimden hoşlanabilir, ancak onu kullanan insanların devam etmesi için ayarlamanız gerekir ve Threads ile bu konuda iyi bir yere geldiğimizi hissediyoruz” dedi. “Hala inşa edilecek çok fazla temel işlevsellik var ve bu konuda çok iyi bir yerde olduğumuzu hissettiğimizde, büyümesine yardımcı olmak için buna yeterince benzin dökebileceğimizden oldukça eminim.” Meta CEO’su,” yüz milyonlarca insanın olduğu noktaya geldiğimizde, oraya varabileceğimizi varsayarsak, para kazanma konusunda endişeleneceğiz ” dedi.

Musk geçen yıl Twitter’ı 44 milyar dolara satın aldı ve platform hakkında o kadar çok şey değiştiriyor ki, bazı kullanıcılar gerçek zamanlı çevrimiçi söylemin alternatif kaynaklarını aramaya başladı. Bu, Meta’nın rezil klonlama girişimlerinden birini daha denemesi için bir açıklık verdi. Threads, altı aydan daha kısa bir sürede ve ürünü oluşturmak için çalışan sadece 15 mühendisle doğdu. Lansmandan sonraki bir hafta içinde, bir sosyal medya uygulaması için bir rekor olan 100 milyondan fazla kullanıcı kazandı.

Threads kullanıcılarının ve etkileşimin biraz işaretlediğine dair bazı yeni işaretler var. Ancak Meta, birkaç özellik ile ürünü hızlı bir şekilde piyasaya sürdü. Önümüzdeki aylarda ve yıllarda denenecek birçok güncellemesi var.

Zuckerberg, henüz 1 milyar insana ulaşan bir sosyal söylem uygulaması olmadığını belirtti ve “Bu fırsatı değerlendirmeye odaklandık, ki bu beklemediğimiz harika bir fırsat” dedi. “Bunun üzerinde çalışma şansımız harika. Nerede oldukları konusunda iyimserim ama önümüzde uzun bir yol var.”

Yapay zeka yasalardan güçlü mü?

0

Microsoft ve Microsoft destekli OpenAI liderliğindeki üretken yapay zeka durdurulamaz bir güce dönüştü. OpenAI, sekiz aydan kısa bir süre önce üretken yapay zeka aracı ChatGPT’nin erken bir demosunu yayınladığından beri, teknoloji dünyasını ve gündemi adeta ele geçirdi.

Microsoft, Google ve Meta gibi teknoloji devleri, sayısız küçük şirket ve yeni başlayanların teknoloji altını aramasıyla her şeyi yaşadı. Birçok yapay zeka araştırmacısı da dahil olmak üzere eleştirmenler, teknolojinin kontrolsüz devam etmesi durumunda giderek daha tehlikeli hale gelebileceğinden, yanlış bilgi yayabileceğinden, mahremiyeti ihlal edebileceğinden, fikri mülkiyeti çalabileceğinden, hayati altyapının kontrolünü ele geçirebileceğinden ve hatta insanlık için varoluşsal bir tehdit oluşturabileceğinden endişe ediyor.

Yapay zeka paydaşlarını bir araya getiren 6.TRAI Çalıştayı’nın raporu yayınlandı 

Şimdi, ABD Federal Ticaret Komisyonu’nun (FTC) bir dizi davası ve eylemi sayesinde, Microsoft’un AI ve OpenAI’sinin yasalardan daha güçlü olup olmadığını yakında öğreneceğiz. FTC, Big Tech’in peşinden gitmekten çekinmedi. Ve Temmuz ortasında şimdiye kadarki en önemli adımını attı: Microsoft destekli OpenAI’nin tüketici koruma yasalarını ihlal edip etmediği ve yasa dışı olarak veri toplayarak, tüketici gizliliğini ihlal ederek ve insanlar hakkında yanlış bilgiler yayınlayarak tüketicilere zarar verip vermediği konusunda bir soruşturma başlattı.

FTC tarafından OpenAI’ye gönderilen 20 sayfalık bir mektupta, şirketin “haksız veya aldatıcı gizlilik veya veri güvenliği uygulamalarına mı yoksa tüketicilere zarar verme riskleri ile ilgili haksız veya aldatıcı uygulamalara mı girdiğini” araştırıldığı söylendi.

Mektup, FTC’nin soruşturmayı ne kadar ciddiye aldığını açıkça ortaya koydu. ChatGPT’nin verileri nasıl topladığı, verilerin nasıl kullanıldığı ve depolandığı, API’lerin ve eklentilerin kullanımı ve OpenAI’nin sohbet robotunu besleyen Büyük Dil Modellerini (LLM’ler) nasıl eğittiği, oluşturduğu ve izlediği hakkında teknik ayrıntılar da dahil olmak üzere çok miktarda bilgi istiyor.

Bunların hiçbiri Microsoft veya ChatGPT için sürpriz değil. Mayıs ayında FTC Başkanı Lina Khan, The New York Times’ta yapay zekanın nasıl düzenlenmesi gerektiğine inandığını ortaya koyan bir fikir yazısı yazdı. FTC’nin “kullanıcılarının toplu sömürülmesini içeren iş modellerine veya uygulamalarına” izin vermeyeceğini yazdı ve ekledi: “Bu araçlar yeni olmasına rağmen, mevcut kurallardan muaf değildirler ve FTC, bu yeni pazarda bile yönetmekle görevlendirdiğimiz yasaları güçlü bir şekilde uygulayacaktır.”

Yapay zeka yapay zekayı itme metotları ile ilgili de milyarlarca dolarlık davalarla karşı karşıya. Kullanıcılar artık süren bu hukuk savaşında hücrenin kim olduğunu görmek istiyor. Dünyanın bir çok yerinden insanlar yapay zekanın eğitilmesi için ihlal edilen gizlilik ilkelerinden dolayı endişeli. Bu son soruşturma güçlü kim olduğunu gösterecek.

Akkuyu NGS’de elektrik şalt tesisinin montajına başlandı

0

Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali olan Akkuyu NGS, tam kapasitesine ulaştıktan sonra Türkiye’nin elektrik ihtiyacının %10’unu tek başına karşılayacak. Akkuyu NGS’nin inşaatı adım adım sürüyor. Bugün, üretilecek olan elektriğin şebekeye iletilmesini sağlayacak olan 400 kV gerilime sahip entegre gaz yalıtımlı şalt tesisinin (KRUE-400) montajına başlandı.

Akkuyu NGS

Baralar, devre kesiciler, topraklama ayırıcılar, akım trafoları ve gaz yalıtımlı baralar gibi elektriğin iletimi için gerekli yardımcı bileşenleri ve bağlantı bileşenlerini bir arada bulunduran çok fonksiyonlu bir ekipman olan şalt tesisi, entegre dağıtıcının boyutlarını önemli ölçüde azaltmasının yanı sıra işletme konforunu ve güvenirliğini de artırıyor.

Birinci güç ünitesindeki başlatma ve ayarlama çalışmalarına bir adım daha yaklaşıldı

Akkuyu NGS

AKKUYU NÜKLEER A.Ş. Genel Müdür Birinci Yardımcısı ve NGS Yapı İşleri Direktörü Sergey Butckikh, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Entegre şalt tesisinin montajına başlanması, Akkuyu NGS projesi için önemli bir olaydır. Nükleer santralin dört güç ünitesini aynı anda inşa ederken bir yandan da elektrik temin sürecinde yer alacak ekipmanların kurulumunu yapıyoruz. Entegre şalt tesisinin gaz yalıtımlı olduğunu belirtmekte fayda var. Bu ekipman yüksek yangın güvenliği düzeyine de sahiptir çünkü gaz yalıtımı olası bir yangın durumunda alevlerin yayılmasını engellemektedir. Tesisin montajı tamamlandıktan sonra Akkuyu NGS elektroteknik sisteminin başlatma ve ayarlama işlerine başlayacağız. Bu etap, bizi birinci güç ünitesindeki başlatma ve ayarlama çalışmalarına bir adım daha yakınlaştıracak.”

İtalya’da kurtarma dronları test ediliyor

Kurtarma dronları, cihazları felaket karşısında arama kurtarma yeteneklerini optimize etmeyi amaçlayan yeni bir proje için İtalya’daki volkanik alanlarda test ediliyor.

Pathfinder olarak adlandırılan proje kapsamında, aktif Stromboli Adası yanardağı çevresinde ve Napoli yakınlarındaki volkanik bir krater olan Astroni Doğa Koruma Alanı içinde gerçekleşen iki test çoktan tamamlandı.

Test edilen dronlar, tehlikedeki insanları tanımlamak, hızla değişen afet durumlarını izlemek ve volkanik malzeme gibi örnekleri toplamak için tasarlanmış sat nav tabanlı konumlandırma ve iletişim yetenekleriyle donatılmış.

Dronlar, gereksinimlere bağlı olarak daha etkili kurtarma yetenekleri için karasal gezici ve su altı araçlarıyla birleştirilebiliyor. Testlerde, birimler bir alanı izlemedeki etkinlikleri, bir site içindeki olaylar hakkında içgörü sağlamaları ve mevcut altyapı güvenilmez hale gelirse iletişim yetenekleri açısından incelendi.

Bu son nokta için, Pathfinder’ın bağlı “ana drone’u” bağımsız bir iletişim merkezi olarak hizmet ediyor. Proje yöneticisi Marco Nisi, “Aslında ana drone, test bölgesinde uydu navigasyonunun doğruluğunu artırmak için büyütme verileri sağlayan bir ‘sözde uydu’ veya ‘pseudolite’ olarak hizmet ediyor.” dedi. “Ek olarak, bu drone, otomatik hava araçlarının daha geniş hava sahası yönetim sistemine açılan bir kapı görevi görür ve diğer hava trafiğiyle olası çatışmalardan kaçınmayı sağlar.”

Drone’ların arama ve kurtarma görevleri için etkinliğini kanıtlamış olan konsorsiyum, projeyi bir sonraki ticarileştirme aşamasına taşımayı umduğunu söyledi.

“Bu arada, elde edilen tüm verileri toplamak için ayrı bir Mobil Görev Birimi kullanılır ve birbirine bağlı dronlar için görev planlaması sağlayarak görevlerin verimli koordinasyonunu ve yürütülmesini sağlar.” Proje, diğerleri arasında Floransa Üniversitesi Sivil Koruma Merkezi, Politecnico Departmanlar Arası Hizmet Robotik Merkezi (POLITO) ve ALPHA Danışmanları ile birlikte Sistemtica S.P.A. liderliğindeki bir konsorsiyum tarafından üstleniliyor.

Sarsılmaz’dan yerli silahlı dronlar geliyor!

IDEF’23 Fuarı’na SARBOT, SAR2023, 25mm Kara Topu ve diğer ürünleriyle katılan Sarsılmaz, SİHA’ların girmekte zorlandığı alanlar için ihtiyaç duyulan silahlı dron imalatı için de tarihi bir anlaşmaya imza attı. Sarsılmaz ve Asisguard arasında imzalanan anlaşmayla üretilecek silahlı dronlar 400 metrelik atış menziliyle “uçan silah kuleleri” olarak tanımlanıyor.

43 yıllık geçmişiyle savunma sanayiinin en köklü kuruluşlarının arasında yer alan Sarsılmaz, IDEF’23’te dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve Polis Teşkilatı’nın en büyük milli silah üreticilerinden biri olan Sarsılmaz, tamamen Türk mühendisler tarafından tasarlanan ve üretime dahil edilen otonom silah sistemleriyle de ülkemizin yüz akı projelerine imza atmayı sürdürüyor.

Sarsılmaz ve Asisguard’dan ‘Silahlı Dron’ anlaşması

Sarsılmaz

Milli Hava ve Kara platformları için geliştirdiği sistemler ile bu alanda önemli bir ithalat kalemine son veren Sarsılmaz, Türkiye’nin insansız hava araçları alanındaki başarılarına destek olacak yeni bir çalışmayı da gündemine aldı. Sarsılmaz ile Asisguard silahlı dron alanında devrimsel nitelikle yeni üretimler için işbirliği anlaşması imzaladı. Sarsılmaz adına imzayı Yönetim Kurulu Başkanı Latif Aral Aliş atarken, Asisguard adına da anlaşmayı Genel Müdür Mustafa Barış Düzgün imzaladı.

Türkiye’nin ilk yerli ve milli silahlı dronu: Songar

Sarsılmaz

Sarsılmaz ve Asisguard iş birliğiyle geliştirilen SAR 15T entegre silahlı dron Songar, tasarımdan üretime, yazılımdan silah sistemine kadar tamamen Türk mühendislerin imzasını taşıyor. Otonom ve manuel uçuş modlarına sahip olan Songar, yer kontrol istasyonunun yanı sıra rota planlama özelliğiyle otonom uçuş da gerçekleştirebiliyor. Türkiye’nin yerli ve milli silahlı dronunun uçuş menzili 5 kilometreye ulaşırken, uçuş irtifası ise 300 metreyi buluyor. 25 dakika süreyle havada kalabilen dronun 7,62 milimetre kalibredeki Sarsılmaz imzalı silah sistemi yaklaşık 400 metre atış menzili sağlıyor.

“Operasyonel gücümüze güç katacak bir gelişme”

İki büyük şirketin işbirliği ile üretilecek dronlar hakkında bilgi veren Sarsılmaz Mühendislik Başkanı Hulusi Kasap, “Türkiye insansız hava araçları sektöründe lider konumda. Bu noktada elde ettiğimiz başarılar tüm dünyanın malumu, ancak biz sahadan gelen geri bildirimler ve dünyada yaşanan gelişmeler ışığında İHA, SİHA ve uçakların giremediği alanlarda daha küçük sistemler olan dronlara duyulan ihtiyacı tespit ettik ve bu alanda da ülkemizin elini güçlendirmek için bu projeyi geliştirdik. Asisguard tarafından üretilen dronlar gözetleme amaçlı ve bomba atar olarak kullanılıyor. Sarsılmaz mühendisliğini bu sisteme entegre ederek yeni kabiliyetler kazandırmayı hedefliyoruz. Songar eklenecek bu yeni makineli tüfek sistemi ile havadan belirlenen hedeflere 4 yüz metre menzilde etkin bir şekilde kullanılabilir hale gelecek” dedi.

“Songar havada uçan bir silah kulesi”

Asisguard Genel Müdürü Mustafa Barış Düzgün ise “Songar, Sarsılmaz’ın yeni sistemi ile çok özel bir ürün haline dönüşecek. Sahip olduğu özellikler gelişecek ve tüm dünya tarafından talep edilen bir sistem olacak. Tüm silah üreticileri silah kulesi üretmek için çalışıyor, bu bağlamda Songar havada uçan bir silah kulesi olarak alanında en özel sistemlerden biri olacak. Sarsılmaz’ın sahip olduğu geniş iç pazar ve ihracat ağı ile Türkiye’nin bu alandaki elini güçlendirerek ülkemizin liderlik konumunu korumasına yardımcı olacak.” dedi.