Savunma sanayii için üretilen TOUGHBOOK 40, IDEF’23’te sahneye çıktı

0

IDEF’23 16. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda sahneye çıkan Panasonic’in askeri sınıf TOUGHBOOK 40 dizüstü bilgisayarları katılımcılardan büyük ilgi gördü.
 
Türkiye’deki ve dünyanın dört bir yanındaki savunma sanayi devlerinin en önemli buluşma platformu olan IDEF’23 16’ncı Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı, 25-28 Temmuz 2023 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde yoğun ilgi altında gerçekleşti. Yeni ürün ve teknolojilerin sergilendiği, dünyada tüm coğrafyalardan üst düzey devlet ve özel sektör yetkililerinin katıldığı fuarda yenilikçi teknolojiler ve çözümler geliştirme konusunda küresel liderlerden olan Panasonic de IP66 korumalı askeri sınıf TOUGHBOOK 40 dizüstü bilgisayarları ile katıldı.

Üstün 14 inçlik dayanıklı dizüstü bilgisayar, yaya ve araçta operasyonel kullanımın yanı sıra araç teşhisi, bakımı ve eğitimi gibi özellikleriyle birlikte savunma için tasarlandı. Ayrıca cihaz, polis ve sınır kontrolü gibi senaryolarda yönlendirme, plaka veya şüpheli tanımlama gibi operasyonel hizmetler için ideal bir kullanım sunuyor. Dayanıklı bilişimi başka bir seviyeye taşıyan modüler tasarım, mobil çalışanların 7 genişletme alanını donatarak farklı zorluklar için cihazı hızlı ve kolay bir şekilde değiştirmesine olanak tanıyor.
 
Güçlü, yeni ve tamamen siyah model, kritik operasyonları desteklemek için askeri sınıf güvenlik ve iletişim yetenekleriyle en zorlu koşullarda kullanılmak üzere üretiliyor. Windows 11 Secured Core PC, Intel® Core i5-1145G7 vPro işlemci (opsiyonel Intel® Core™ i7 vPro® işlemci), 16 GB RAM (opsiyonel 64 GB’a kadar) ve standart olarak hızlı sürüm 512 GB NVMe OPAL SSD (opsiyonel 2 TB’a kadar) ile donatıldı. Cihaz ayrıca artık VIASAT’ın hızlı serbest bırakma NATO onaylı (quick release NATO approved) kendinden şifrelemeli güvenli sürücü Eclypt Core’un yanı sıra roda computer ile birlikte çalışabilen MIL bağlantıları ve yerleştirme istasyonları ile kullanım için de onaylandı. İşlemler sırasında ışığı ve elektronik şanzımanları hemen kapatmak için tek dokunuşla Gizli Mod işlevine de sahip.
 
Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler Türkiye Satış Müdürü Onur Cansu, “Askeri sektör her zaman çalışan teknolojiye güvenebilmelidir. Özellikle dayanıklı TOUGHBOOK 40 dizüstü bilgisayarlar kullanıcıların verilere ve uygulamalara her zaman erişebilmesini sağlaması ile dikkat çekiyor. roda computer tarafından geliştirilen askeri arayüzlü modül sayesinde tam dayanıklı TOUGHBOOK 40, askeri araçlara kolayca entegre edilebiliyor. Bu çözümümüz, Türkiye’nin askeri sektörüne de büyük faydalar sağlıyor çünkü çok gizli olarak sınıflandırılan verilerin yanı sıra tüm güvenlik seviyelerindeki verileri de başarıyla saklayabiliyor. Aynı zamanda Türkiye, NATO ve diğer Avrupa ülkelerinde kullanım için gerekli sertifikalara sahip. Bu çözümün günümüzde ve gelecekte askeri görev araçlarına entegrasyon edilebilmesinin sağladığı faydaları gözler önüne serdiğimiz standımıza gösterilen yoğun ilgiden büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.
 
Panasonic TOUGHBOOK 40 hakkında daha fazla bilgi için şu adresi ziyaret edebilirsiniz:
https://eu.connect.panasonic.com/gb/en/products/toughbook/toughbook-40
 

Matriks Android Yazılımcı meslek edindirme programı’nda 50 kadın eğitime başladı

Türk yazılım mühendisleri tarafından Türkiye’de geliştirilen, big data tabanlı altyapılardan beslenen, sektörün ilk mobil uygulaması ve yapay zekâ destekli finansal veri izleme-işlem platformunun mimarı Matriks’in başta deprem bölgesindeki kadınlar olmak üzere sektöre yeni kadın yazılımcılar kazandırmak için hayata geçirdiği ‘Android Yazılımcı Meslek Edindirme’ programında ilk adım atıldı. Kodlama testi ve mülakat aşamalarını geçen 50 kadın aday ‘Android Yazılımcı Meslek Edindirme’ programı kapsamında eğitimlere başladı. 

Matriks’in, depremden etkilenen 11 ilde ikamet eden, bu illerdeki üniversitelerde okuyan ya da mezun olan kadınları yazılım sektörüne kazandırmak hedefliyle ‘’Android Yazılımcı Meslek Edindirme’’ programına toplam 425 başvuru geldi. Deprem bölgesinden gelen başvuruların önceliklendirildiği mülakat süreçlerinden sonra seçilen 50 kadın aday, 27 Temmuz Perşembe günü Up School tarafından gerçekleştirilen ‘101’ seansında hem programın içeriği hakkında bilgi aldı hem de Matriks yöneticileriyle tanışma fırsatı buldu.

50 Aday üç ay sürecek eğitim programına katılıyor

Güçlü kadrosu, güçlü alt yapısı ve müşterilerine sunduğu hızlı, etkin ve güçlü teknik desteği, kadın yazılımcıları sektöre kazandırmak için başlattığı programla yepyeni bir boyuta taşımaya hazırlanan Matriks, ‘’Kadın Android Yazılımcı Meslek Edindirme’’ programıyla, kadınlara teknik donanım ve özgüven kazandırarak kariyerlerine başlama imkânı sağlamayı amaçlıyor. Teknolojide rol model kadınlar yetiştirmeyi hedefleyen eğitim teknolojisi girişimi Up School tarafından yürütülecek eğitim programına dahil olan 50 aday, üç ay sürecek eğitim programına katılacak.

Programda 30 saat özgüven eğitimi ve 100 saat teknik eğitim verilecek. Teknik eğitimler 40 saat canlı eğitim, 24 saat asistan desteği ve 36 saat on-demand videodan oluşacak. Matriks’in deneyimli Mobil Gelişme ekibinin program boyunca devam edecek mentorluk desteği ile katılımcıların daha yakından tanınması ve geri bildirimler alınması da planlanıyor.

Ayrıca programda öğrencilerin motivasyonunun artıracak ve networklerini geliştirecek sektörden uzman konuşmacıların da davet edileceği tecrübe aktarım buluşmaları da yer alacak. Programdan mezun olan kadınlar hem Matriks’te hem de Up School’un kariyer havuzunda yer alarak yazılım sektöründe çalışma şansı yakalayacak.   

Türkiye’nin ilk otomotiv sınıfı kamera üreticisi Büyütech, hedef yükseltiyor

0

Togg’un geri görüş kamerası, çevresel görüş sistemi ve sürücü yorgunluk algılama kamerasının üreticisi olan Büyütech, 4 milyon dolar değerindeki yatırım turunu kapatıyor. Daha önce 2.5 milyon euro yatırım alan firma, yeni yatırımıyla fabrikasını genişleterek uluslararası bir üretici olma yolunda ilerlemeyi planlıyor.  

Gebze’deki fabrikasını 2 milyon euronun üzerinde bir sermayeyle kuran ve Türkiye’nin ilk otomotiv standartlarında kamera üreticisiolanBüyütech, Togg ile yaptığı iş birliği ile adını duyurdu. Türkiye’nin yerli otomobili Togg’un geri görüş kamerası, çevresel görüş sistemi, sürücü yorgunluk algılama kamerasının üreticisi olan marka, yıllık 800.000 adet üretim kapasitesine sahip. 

2021 yılında Farplas’tan 10 milyon euro değerleme ile 2,5 milyon euro yatırım alan firma, şimdi de; 24 milyon dolar yatırım öncesi değerleme ile Türkiye’nin önde gelen fonlarının yer aldığı 4 milyon dolarlıkbir tur kapatmak üzere. Büyütech’in yeni yatırım hedeflerinde ise fabrikasını genişletmek, yeni tasarımlar yapmak ve uluslararası bir üretici olmak var.  

Hedefimiz Uluslararası bir marka olmak

Büyütech’in ortağı ve CEO’su Ömer Orkun Düztaş hedeflerinin üretim kapasitesini arttırmak olduğunun altını çiziyor. Düztaş; ‘Kurulduğumuz günden bu yana farklı sektörlerle çalışmaya devam ediyoruz. Son 3 yılda 80 bin olan kapasitemizi otomotiv standartlarında yüksek kalite üretim ile birlikte 800 bine çıkardık. Yakın zamanda da fabrikamızı genişleterek, bu rakamı 4 katına kadar çıkarmayı amaçlıyoruz. 4 milyon dolarlık yeni yatırım turu bu ay içinde tamamlanacak. Bu yatırımlarla fabrikamızı genişletmeyi ve üretimlerimize yeni geliştirilmiş tasarımlar eklemeyi planlıyoruz. Bu sayede hem üretimimiz artacak hem de istihdamımızı arttırarak ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam edeceğiz. Ayrıca uluslararası bir firma olma yolunda da adımlarımızı sağlamlaştırmış olacağız,’ şeklinde sözlerine devam ediyor. 

Şu an için yıllık 800 bin adetlik üretim kapasitesine sahip olan fabrikanın, yapılacak ek yatırımlar ile birlikte kapasitesini 3 milyonun üzerine çıkarmayı hedeflediğinin de altını çizen Düztaş; ‘Bu, hem yerel hem de uluslararası pazarlarda daha geniş bir etkiye sahip olmamızı sağlayacak,’ diyor. 

Markanın bir diğer ortağı ve COO’su Alparslan Işıklı ise; ‘Fabrikamız, Türkiye’deki teknoloji ve üretim ekosistemine önemli bir katkı sağlıyor. Bu alandaki öncülüğümüzü de perçinliyor. Kamera özeline odaklanan bir yapıya sahip olan fabrikamız, bu anlamda Türkiye’de bir ilk. Mekanik montaj hatları, yüksek hassasiyette lens montajı için özel lens montaj hattı, elektronik dizgin hattı, mekanik montaj hattı, sızdırmazlık kontrol hattı, ürünlerin kalibrasyon ve testlerinin yapılacağı, tamamen kendi bilgi ve deneyimlerimizle oluşturduğumuz, bir kamera kalibrasyon hattını bünyesinde barındırıyor,’ diyerek sözlerini tamamlıyor. 

Savunma sanayinde büyük iş birliği!

0

Yürüttüğü projelerdeki güvenilirlik ve performansıyla öne çıkan Anadolu Savunma, ASELSAN’ın stratejik iş ortakları arasına katıldı.

Türkiye savunma sanayisinin önde gelen kurumlarından Anadolu Savunma, bugüne kadar birlikte yürütülen projelerdeki güvenilirlik ve performansı ile ASELSAN’ın stratejik iş ortakları arasında yerini almaya ve bu statüyü elde eden alt yüklenici firmalara sağlanan avantajlardan yararlanmaya hak kazandı. Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı IDEF 2023’te SEYİT 8×8 aracını sergileyen Anadolu Savunma’nın sertifikası, ASELSAN tarafından yine IDEF kapsamında tüm iş ortaklarının katılımıyla düzenlenen sertifika teslim töreninde, Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan’a takdim edildi.

ASELSAN iş ortaklarına özel avantajlar sağlıyor 

ASELSAN

ASELSAN ve alt yüklenici şirketler arasında kurulan Stratejik İş Ortaklığı kapsamında, söz konusu statüyü elde eden kurumlara çeşitli avantajlar sağlanıyor. Bunlar arasında finansal avantaj sağlayan yönetmeliklere tabi olmak ve ürün kabullerinde ‘yeşil hat’ olarak nitelendirilen daha az kapsamlı denetlemelere tabi tutulmanın yanı sıra ASELSAN’ın kullanımında ve envanterinde yer alan test ekipmanları ve teknik cihazları ücretsiz kullanabilme hakkına sahip olmak gibi önemli avantajlar yer alıyor.

Anadolu Savunma, bu ayrıcalıklı haklarla birlikte ASELSAN’IN stratejik iş ortağı olarak araç üretmeye devam edecek.

Güçlü Ar-Ge, yerli üretim 

2011 yılından beri zırhlı midibüs tasarımı ve üretimi ile kamu kurum ve kuruluşlarına hizmet veren Anadolu Savunma, 2017 yılından itibaren ticari araç üretim ve Ar-Ge gücünü Taktik Tekerlekli askeri kamyonlar ile savunma sanayiine taşıma kararı aldı. Anadolu Savunma envanterde yer alan 8×8 Taktik Tekerlekli Araçları ile Türk Silahlı Kuvvetlerine hizmet vermeye devam ediyor.

Anadolu Grubu’nun Ar-Ge alanındaki yetkinliğini savunma sanayine taşıyarak başarılarını her geçen gün daha da artıran Anadolu Savunma, başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere küresel pazardaki paydaşlarının ihtiyaçlarını en yüksek seviyede karşılama hedefiyle geliştirdiği yüksek yerlilik oranına sahip araçlarıyla öne çıkıyor.

Yurtiçinde 93 farklı servis noktasına yayılan Anadolu Savunma son kullanıcılara en kısa sürede servis hizmeti avantajı sunuyor. Anadolu Savunma’nın geniş satış sonrası servis ağı içerisinde yer alan tüm yetkili birimler, SEYİT araçların idamesi konusunda periyodik eğitimlere tabi tutuluyor ve yetkilendiriliyor.

Evden çalışırken dolandırılmayın!

Pandemi dönemi, çalışma alanlarında kökten değişikliklere neden oldu. Birçok kişi için evden çalışmak normal hale geldi. Büyük bir istifa dalgası yaşandı. İnsanlar işlerinden ayrılıp evden çalışarak kendilerine para kazandıracak yeni işler arıyorlar. Bazıları ek gelir için yeni iş modelleri ya da iş fırsatları peşindeler. Bugün birçok çalışan işverenlerinden uzaktan çalışma seçeneğini sunmasını bekliyor. Diğer yandan uzaktan çalışma modeli ile birlikte dolandırıcılık vakaları da artmaya başladı. 

Evden çalışma ile ilgili dolandırıcılıklar genelde internette, sosyal medya veya iş arayanların yeni fırsatlar aradığı LinkedIn gibi yasal kariyer siteleri ve diğer platformlarda görülen bir ilanla başlar. Siber güvenlik şirketi ESET dikkat edilmesi gereken tehlikeli durumları yedi başlık altında topladı. 

Yeniden yollama

Kurban ile paket alma, potansiyel olarak malzeme ‘inceleme’ ve ardından başka bir varış noktasına göndermesi için anlaşılır. Bunlar “paket işleyici”, “paket işleme asistanı” veya hatta “depo dağıtım koordinatörü” olarak ilana çıkabilir.  Gerçekte kurban, ele geçirilmiş mali bilgilerle satın alınan çalıntı malları teslim alıyor ve asıl suçu gizlemek için suçlunun izlerini örtmesine etkin olarak yardım ediyor.

Sahte gizemli müşteri

Kurban, ürünleri satın alması ve alışveriş deneyimi hakkında rapor vermesi için işe alınır. Ancak satın almalar veya ön eğitim ve diğer masraflar için kendilerine verilen çek karşılıksızdır. 

Sahte kişisel asistan

Kurban, kişisel asistan olarak işe alınır ve masrafları karşılamak için bir çek gönderen işvereni için bazı satın almalar yapması istenir. Paranın bir kısmının banka havalesi veya dijital uygulama yoluyla iade edilmesini isteyebilirler. Orijinal çek karşılıksız çıkacaktır ve kurban zarar edecektir.

Kendi işinizi kurun 

Bir dolandırıcılık şirketi, kurbanın girişimci olmasına yardımcı olacak kaynaklar sunduğunu iddia eder. Bunlar genellikle, işe yaramaz kurs materyalleri için para isterler. 

Sahte iş ilanları

Bazen dolandırıcılar, mevcut olmayan işler için ilan çıkabilir. Asıl amaç, başvuru sahibinin sosyal güvenlik numarası gibi kişisel bilgileri ve daha sonra kendi adına kimlik sahtekarlığı yapmak için kullanılabilecek diğer ayrıntıları göndermesini sağlamaktır.

Evde montaj işi

Mağdurlara oyuncakları veya el işi ürünleri bir araya getirmeleri ve işverenlerine geri göndermeleri için para ödeneceği söylenir. Ancak başlangıç kiti için bir miktar para ödemeleri gerekir. Ödeme yaptıktan sonra, ortada herhangi bir iş olmadığı anlaşılır. 

MLM dolandırıcılığı

Bazı çok katmanlı pazarlama (MLM) fırsatları, sahte şirketlerin kayıt yaptıran kişilere başkalarını işe almaları için güzel bir komisyon ödeneceğine söz verdiği dolandırıcılıklardan başka bir şey değildir. Ayrıca potansiyel müşterilere satmak için “işveren”den ürün almaya zorlanacaklardır.

Nasıl güvende kalabiliriz?

ESET uzmanları evden çalışma ile ilgili dolandırıcılık tehditlerinden korunmak için aşağıdaki konulara dikkat edilmesi gerektiğini paylaştı:

  • Olumsuz çevrimiçi eleştirileri kontrol etmek için iş teklifi yapan şirket hakkında araştırma yapın. 
  • İşverene programın toplam maliyetinin ne kadar olduğu, ne zaman ödeme yapılacağı, kim tarafından ve nasıl ödeme yapılacağı gibi pek çok soru sorun.
  • Meşru bir sitede yayımlandığı için iş ilanının meşru olduğunu düşünmeyin.
  • Kazanılacak paranın, şirkete bir başka kişiyi üye yapmaktan geçtiği işlere başvurmayın.
  • Diğer işe alınanların referansları da dahil olmak üzere şirketin internet sitesinde verdiği bilgilere inanmayın çünkü bunların tümü sahte olabilir.
  • İstemediğiniz herhangi bir kişiye yanıt vermeyin veya e-posta ya da kısa mesaj gibi istenmeyen iletilerdeki bağlantılara tıklamayın.
  • Beklenmedik bir iş teklifini takip etmek istiyorsanız, ilk e-postayı yanıtlamak yerine şirket hakkında biraz arka plan araştırması yapın.

Dünya’nın ilk e-mürekkepli monitörü!

E-Mürekkep ekranları uzun süredir kullanılmakta ve e-okuyucularda yaygın olarak kullanılıyor. Ancak Dasung adlı bir şirket, teknolojiyi bilgisayar monitörlerine de taşımakla meşgul. Ekran üreticisi, dünyanın renkleri destekleyen ilk e-ink bilgisayar monitörü olan, bugüne kadarki ikinci e-ink monitörü için bir Indigogo kampanyası başlattı.

Monitör, 4096 rengi destekleyen 25,3 inç ekrana, etkileyici 3200 x 1800 çözünürlüğe ve monitörün dikey olarak yönlendirilmesini sağlayan yüksekliği ayarlanabilir bir ayağa sahip. Bilgisayar görevlerine ayak uydurmak için monitörün ekranı, ekranın geleneksel bir LCD ekrana benzer şekilde davranmasını sağlayacak ultra hızlı turbo yenileme hızıyla birlikte geliyor. Monitörde ayrıca HDMI, DisplayPort, USB Type-C olmak üzere beş farklı ekran bağlantısı ve Miracast ve Apple AirPlay şeklinde kablosuz bağlantı desteği de bulunuyor.

Elektronik mürekkepli bilgisayar ekranları için bir pazar olması çılgınca görünebilir, ancak bu tür teknolojiler için zaten bir pazar var. E-okuyucular, e-mürekkep tabletleri ve hatta e-mürekkepli dizüstü bilgisayarlar gibi e-mürekkep cihazları, gözlerde daha az baskı oluşturan kağıt benzeri görünümleri nedeniyle son birkaç on yılda bazı insanlar için fiili ekran tercihi haline geldi. E-mürekkep ekranları, metin ve resimleri arka ışık yardımı olmadan görüntülemelerine olanak tanıyan özel bir ekran teknolojisi sayesinde imza görünümüne kavuşuyor.

Dasung’un yeni monitörü mükemmel değil, ancak teknik özelliklere ve reklam videosuna bakılırsa, renkler ve tepki süreleri giriş seviyesi bir LCD monitörün destekleyebileceğinin çok altında. Ekranın yenileme hızı da harika değil ve 60 Hz’e yakın bir yere ulaşmıyor gibi görünüyor, bu nedenle bu ekranda gişe rekorları kıran filmler veya YouTube videoları izlerken harika bir izleme deneyimi beklemeyin.

Ancak, e-mürekkep paneli, hassas kişiler için zorlanmadan bir görüntüleme deneyimi sağlarken, kelime işleme, elektronik tablolar, e-posta gönderme ve temel web’de gezinme gibi temel metin benzeri uygulamalar için işi halletmelidir. Dasung, yeni monitör için henüz bir çıkış tarihi yayınlamadı, ancak buradan Indigogo e-posta listesine kaydolarak güncellemeleri kontrol edebilirsiniz.

Doğuş Otomotiv 2022 Entegre sürdürülebilirlik raporu’nu yayınladı

Bu yıl 14’üncüsü yayınlanan ve paydaş beklentileri doğrultusunda hazırlanan Sürdürülebilirlik Raporu, Doğuş Otomotiv’in tüm sürdürülebilirlik performansını içeriyor.

Doğuş Otomotiv’in 2009 yılından bu yana sürdürülebilirlik stratejilerini, ilgili politika ve uygulamalarını ve öncelikli konular altında yer alan performanslarını şeffaf bir biçimde paydaşlarına ulaştırdığı Sürdürülebilirlik Raporu’nun 14’üncüsü yayınlandı. 

Doğuş Otomotiv 2030 yılına kadar karbon ayak izini yüzde 30 azaltmayı hedeflediğini açıkladı. 

“Gelecek için Şimdi” temasıyla yayınlanan 2022 yılı raporu, 2017 yılından bu yana Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda şirketin öncelikleriyle örtüşen 14 hedefle uyumluluğunu da kamuya açıklıyor. Rapor kapsam ve içeriğinin entegre rapora dönüşümünü tamamlayan Doğuş Otomotiv,  sürdürülebilirlik performanslarına yer verdiği 2022 Sürdürülebilirlik Raporu’yla birlikte finansal ve operasyonel bilgilerin yer aldığı rapor içeriğiyle uluslararası entegre rapor kriterlerine uyumu da sağlamış oldu. 

Global Reporting Initiative (GRI) Standards 2021 Raporlama İlkeleri’nin kapsamlı içeriğine uygun olarak hazırlanan raporda Doğuş Otomotiv’in iş yapma biçimi, sürdürülebilirlik alanında öncelikli konu başlıklarında performansları, aldığı pozisyon ve şirketin finans dışı alanlardaki etki alanları yer aldı. Doğuş Otomotiv’in 2022 yılındaki sadece çevre dostu ürün ve hizmetler tarafında değil, tüm değer zincirinde ölçme ve değerlendirme, paydaşlarına yanıt verebilme performansını geliştirme ve uyum süreçlerine entegrasyon için atılan adımların detaylarıyla yer aldığı raporda bazı öne çıkan başlıklar ise şöyle: 

  • 218 bin 889 kg kağıt/karton atığın geri dönüşümüyle 3 bin 720; 214 bin 044 kg ahşap ambalajın geri dönüşümüyle 642 ağaç kurtuldu,
  • Kurumsal Yönetim Uyum Derecelendirme Notu 9,74 oldu,
  • Dijital dönüşüm projeleriyle 133 Milyon TL; çalışan önerileri sayesinde 34 Milyon TL tasarruf sağlandı,
  • Kadın Çalışan Oranı yüzde 33,78’e ulaştı ve 2025 hedefi yüzde 37 olarak belirlendi,
  • 2,4 Milyon Dolarlık GES Yatırımı yapıldı, 7 bin 956 adet solar panel ile 1148 tCO2e salımı engellendi ve kullanılan elektriğin yüzde 115’i Yenilenebilir Enerji oldu,
  • Çalışan başına karbon ayak izi 23,86 tCO2e düşürüldü,
  • 8,7 milyon avro elektrikli araç finansman kredi anlaşması imzalandı,
  • Birlemiş Milletler Kadının Güçlendirilmesi Prensipleri’ne (UN WEPs) imza atıldı ve UNGC Global Compact Türkiye kurucu üyesi olundu, 73 dijital proje tamamlandı.
  • 5 Entegre Yönetim Sistemi Sertifikasyonu (ISO 14001, ISO 50001, ISO 27001, ISO 45001, ISO 9001) alındı,
  • 2030’a kadar karbon ayak izinin yüzde 30 azaltılması hedeflendi.

Beyin implantı, felç için bir çözüm sunabilir mi?

0

Felç hastası bir adamın beynine mikroçipler yerleştirilen türünün ilk örneği bir klinik çalışmanın ardından ellerinde ve bileklerinde kısmi hareket ve duyum geri geldi. Beyin implantı, düşünceleri eylemlere dönüştürmek için yapay zeka algoritmalarını kullanan ve yaralanma nedeniyle kopan beyni ile vücudu arasındaki yolu yeniden bağlayan bir elektronik köprü oluşturuyor.

Feinstein Enstitüleri Biyoelektronik Tıp Enstitüsü’nde profesör olan Chad Bouton, “Bu, felçli bir insanda kalıcı hareket ve duyumu eski haline getirmek için ilk kez beyin, vücut ve omurilik elektronik olarak birbirine bağlandı” dedi. Northwell Health’te mühendislik, teknolojinin geliştiricisi ve klinik araştırmanın baş araştırmacısı, bir açıklamada:

“Çalışmaya katılan kişi kolunu veya elini hareket ettirmeyi düşündüğünde, omuriliğini ‘süper dolduruyoruz’ ve beyin ve kaslarını uyararak bağlantıları yeniden kurmasına, duyusal geri bildirim sağlamasına ve iyileşmesini sağlamasına yardımcı oluyoruz. Bu tür düşünce odaklı terapi oyunun kurallarını değiştirir. Amacımız, bu teknolojiyi bir gün felçle yaşayan insanlara daha dolu, daha bağımsız hayatlar yaşama yeteneği vermek için kullanmaktır.”

Keith Thomas, Temmuz 2020’de omurgasının C4 ve C5 omurlarını yaralayan bir dalış kazasından bu yana kuadripleji geçirdi. Bu yükseklikteki yaralanmalar, kuadripleji ve tetraplejiye, elleri, kolları, gövdeyi ve bacakları, mesane ve bağırsak işlevini ve solunum işlevini etkileyen felç modellerine neden olabiliyor. Dört uzuvda da hareket ve duyu kaybıyla sonuçlanıyor ancak şimdi yeni bir tür beyin implantı, kazasından bu yana ilk kez Thomas’ın ellerinin ve bileklerinin hissini ve kontrolünü geri kazandırabildi.

“Açıkçası, yaşayıp yaşamayacağımı ya da yaşamak isteyip istemediğimi bile bilmediğim bir zaman vardı. Ve şimdi, elimi tutan birinin dokunuşunu hissedebiliyorum. Bu ezici, ”dedi Thomas. “Yapmak istediğim tek şey başkalarına yardım etmek. Bu her zaman en iyi olduğum şey olmuştur. Bu, birisine ileride bana yardımcı olduğundan daha fazla yardımcı olacaksa, buna değer.”

İmplantın takılması, 9 Mart 2023’te başarıyla tamamlanan 15 saatlik bir açık beyin ameliyatı gerektirdi. Çift nöral baypas, bilgilerin serbestçe akabilmesi için beynini, omuriliğini ve vücudunu yeniden birbirine bağlayarak etkili bir şekilde elektronik bir köprü görevi görüyor.

İmplant, doğrudan beyne giden ve düşünceleri eylemlere dönüştürmek için yapay zekayı kullanan çift nöral bypass’ın kritik bir bölümünü oluşturan beş küçük mikroçipten oluşuyor. Artık bilgisayarlara bağlanmaya ihtiyaç duymadan ellerini ve bileklerini tekrar hareket ettirebilen ve hissedebilen Thomas için elde ettiği kalıcı kazanımlar.

İmplantın, sinir sistemi yaralanmalarını atlayarak, belirli farmasötiklerin yan etkileriyle birlikte gelmeyen bir biyoelektrik ilacı kullanarak vücudun fiziksel yaralanmaların ve hatta hastalıkların üstesinden gelmesine yardımcı olabilecek yeni nöral yolları teşvik edebileceği umuluyor.

Meta, kullanıcılarını yapay zekayla elinde tutmaya çalışıyor

Meta yapay zekayı sevdi. Facebook’un ana şirketi Meta’nın, yeni kullanıcıları platformlarına çekmek ve elde tutmak amacıyla kişilerle sohbet robotları üzerinde çalıştığı bildiriliyor. Financial Times tarafından yayınlanan bir raporda; kaynaklar, teknoloji devinin şu anda yakında kullanıcılarla sohbet edebilecek insan benzeri çeşitli sohbet robotları üzerinde çalıştığını kaydetti. Bu sohbet botları, farklı kişilerle konuşmaları simüle etmek için farklı karakterler alabilecek.

Sohbet botlarının piyasaya sürülmesi, Meta‘nın TikTok gibi diğer platformlardan yeni kullanıcı elde etmenin yanı sıra elde tutma konusundaki iki yönlü yaklaşımı olacak. Teknoloji devi, chatbot’ların piyasaya sürülmesiyle, kullanıcının ilgisini tazelemeyi ve daha iyi hedeflenmiş reklamlar sağlamak için kullanıcı verilerini toplamayı umuyor.

Geçen haftaki görüşmesinde Mark Zuckerberg, teknoloji devinin önümüzdeki aylar için yol haritasında AI ürünleri olduğundan bahsetmişti. Ayrıca, AI’i “asistan, koç olarak hareket eden veya işletmeler ve içerik oluşturucularla etkileşim kurmanıza yardımcı olabilecek aracılar” olarak tasavvur ettiğini söyledi ve ayrıca, “İnsanların etkileşimde bulunduğu tek bir yapay zeka olacağını düşünmüyoruz” dedi.

Financial Times’a göre Meta’nın, kişilere dayalı ilk sohbet robotlarını önümüzdeki ay başlatması bekleniyor. Meta, üretici yapay zekaya büyük yatırım yapıyor ve içeriden bir kaynak “Zuckerberg tüm enerjisini ve zamanını bunu düşünmeye harcıyor.” diyor.

Şirket, bu Büyük Dil Modellerini (LLM) çalıştırmak için ihtiyaç duyacağı GPU’ları ve diğer donanımları satın almakla meşguldü. Meta’nın yeni AI çabaları, geçen ay piyasaya sürülen mevcut Llama 2 LLM modelini temel alacak.

Lenovo Legion Go Windows işletim sisteminde olacak

Lenovo Legion Go Valve’ın Steam Deck’ine ve ASUS’un ROG Ally’sine rakip olmaya geliyor. Büyük başarı öykülerinin elde edildiği elde taşınan PC oyun alanı kızışıyor. AYANEO gibi uzayda uzun süredir yer alan diğer rakipler de iyi gidiyor ve Microsoft, Xbox’ı bu gelişmekte olan kategori için el bilgisayarlarındaki Windows deneyimini geliştirmesi için görevlendirdi. Şimdi, öyle görünüyor ki, başka bir büyük oyuncu ağırlığını karışıma vermek üzere.

Lenovo, ‘Legion Go’ adlı bir avuçiçi oyun bilgisayarı üzerinde çalışıyor ve bilgisayarda maksimum oyun uyumluluğu için  Windows 11’e sahip olacak. Ayrıntılar şu anda yetersiz olsa da, bunun çip firmasının ultra ince olarak tanımladığı, oyun, yapay zeka ve ultrabook’lar için grafiklere odaklanan AMD’nin yeni Phoenix işlemcilerini destekleyeceğini anlıyoruz. Legion Go’nun Ryzen yongalarına sahip olacağı gerçeği, bunun Lenovo’nun popüler oyun “Legion” markasının bir parçası olarak elde taşınan  bir Windows PC oyunu olduğunu garanti ediyor.

Legion Go hakkında bilinenler

Liliputing’den birkaç yıl önce yapılan bir sızıntı , Lenovo’nun Logitech G Cloud veya Razer Edge’e benzer Android tabanlı bulut odaklı bir el cihazı olan Legion Play çabasını geride bıraktı. Bu cihaz hiçbir zaman genel olarak piyasaya sürülmedi. Ancak tasarım bize Lenovo’nun Legion Go ile kullanacağı form faktörü hakkında bir ipucu verebiliyor. Legion Play’in hiç piyasaya sürülmediği gerçeği göz önüne alındığında, Legion Go’nun da asla genel kullanıma sunulmama olasılığı var. Henüz lansman pencereleri ve hatta duyuru zamanlaması hakkında bilgimiz yok, ancak Steam Deck ve ASUS ROG Ally’nin başarısı göz önüne alındığında, Android tabanlı bulut odaklı bir cihazdan çok daha güvenli bir bahis gibi görünüyor. Xbox Bulut Oyun ve NVIDIA GeForce Nowoldukça iyi, ancak Steam Deck gibi cihazlar tarafından sunulan yerel PC oyunlarını yenemiyorlar.

Bilgilerimize göre Legion Go, 8 inçlik bir ekrana sahip olabilir ve bu da onu her ikisi de 7 inç ekrana sahip olan ASUS ROG Ally veya Steam Deck’ten daha büyük hale getirebiliyor. PC’ye taşınan PC ve konsol oyunları genellikle daha büyük monitörler ve hatta TV’ler için tasarlanır ve daha küçük ekranlarda, özellikle oyunda bir UI ölçekleme seçeneği yoksa, UI öğelerini görmek zor olabilir. Daha büyük bir ekran, hafif ve dengeli kalırsa Legion Go’ya rakiplerine göre iyi bir avantaj sağlayabilir.

Eller serbest sürüş daha popüler hale geliyor

Eller serbest sürüş kullanıcılardan aldığı geri bildirimler ile daha popüler hale geliyor. GM ve Tesla, önemli çalışmalar yapıyor. GM, müşterilerine eller serbest Super Cruise sistemini güvenli bir şekilde kullanmayı öğretebileceğini düşünüyor. Ancak Tesla suları bulandırıyor olabilir

GM’nin Super Cruise‘undan Ford’un BlueCruise’ına ve Nissan’ın ProPilot’una kadar çoğu büyük otomobil üreticisi eller serbest sürüşü bir seçenek veya abonelik olarak sunuyor . Tesla’nın Otopilot ve Tam Kendi Kendine Sürüş (FSD) sistemleri teknik olarak eller serbest değildir. Bu çoğu Tesla sahibini sonsuza kadar rahatsız eden bir gerçek. Ancak daha fazla eller serbest sürüşün mümkün olan alana girmesiyle birlikte, kaçınılmaz olarak daha fazla risk de beraberinde geliyor. GM, müşterilerin Super Cruise’u diğer sistemlerden neyin ayırdığını daha iyi anlamalarına yardımcı olmak ve eller serbest sürüş sırasında nelere izin verildiğini sürücülere açıklamak için bir halk eğitimi kampanyası başlattı.

GM ve Tesla çalışmalara devam ediyor

GM’de gelişmiş sürücü destek sistemleri (ADAS) yönetici direktörü Andrew Farah, halka açık eğitim kampanyasının müşterilere sistemin ne yaptığını açıklamak kadar Super Cruise’un ne yapmadığını açıklamakla da ilgisi olduğunu söyledi. Farah bir röportajda “Hala arabanın sürücüsü sizsiniz. İşte bu yüzden bu sistemlerden otonom olarak bahsetmiyoruz” dedi. Diğer bir konu da, müşterilere hangi teknolojiyi sunduğu konusunda çoğu otomobil üreticisinden çok daha ileri giden Tesla. Ayrıca, bu teknolojileri nasıl tanımladığı konusunda çok fazla lisans gerektiriyor. Örneğin Tam Otomatik Sürüş, kendi kendine sürüş sistemi değil. Sürücüler her zaman ellerini direksiyondan ve gözlerini yoldan ayırmamalı. Sistem, ne yapacağını bilemediği durumlarda sürücüden sık sık kontrolü ele almasını isteyebiliyor. Aynısı, Farah’ın “eller serbest, gözetlemesiz” bir sistem olduğunu belirttiği Super Cruise için de geçerli. Farah: “Sistemimizin neleri yapıp neleri yapamayacağı hakkında konuşurken çok net olmamızı sağlamak” dedi. GM, bugün yollarda yaklaşık 80.000 Super Cruise donanımlı araç olduğunu ve yıl sonuna kadar 22’den fazla ek modelin piyasaya sunulmasının beklendiğini söylüyor. Şirket, 9 Haziran itibarıyla Super Cruise ile 77 milyondan fazla eller serbest sürüş yapıldığını bildirdi. Ford, toplamda 160 milyon km kat etmiş eller serbest BlueCruise sistemi ile donatılmış 225.000 araca sahip olduğunu söylüyor.

Ancak bu sistemlerin ikisi de Tesla’nınkiyle karşılaştırıldığında sönük kalıyor. Şirketin en son kazanç raporuna göre, ABD ve Kanada’da 400.000’den fazla aracın FSD’ye erişimi var ve bu araçlar 325 milyon milin üzerinde yol kat etti. Ve bu ürünleri müşterilere satma konusunda daha agresif olduğu için Tesla, piyasadaki gelişmiş sürücü destek sistemlerine sahip otomobil üreticileri arasında en yüksek kaza oranına sahip. 2019’dan bu yana, Otopilotlu veya FSD’li Tesla araçları, 17’si ölümlü olmak üzere 736 kazaya karıştı. İyi ya da kötü, Tesla, gelişmiş sürücü destek sistemleri hakkındaki tartışmayı yönlendiriyor. Farah, karşılaştırmalardan kaçınmak için GM’nin Tesla’nın sistemiyle olan farklılıkları vurgulama konusunda daha agresif olması gerektiğini kabul ediyor.

OpenAI, insanlardan gizlediği bir özelliğe sahip olabilir!

0

OpenAI’in ChatGPT’si gibi üretken yapay zeka yazılımları, yalnızca sorularınızı hızlı bir şekilde yanıtlamak için üretilmiyor. Bu programlardan bazıları, istemlerimize göre görüntüler de oluşturabiliyor. Bununla birlikte, OpenAI, Midjourney’nin son sürümüyle şu anda mümkün olanı aşan yeteneklerle DALL-E görüntü oluşturucu dil modeline yükseltme üzerinde çalışıyor gibi görünüyor.

Ne yazık ki, DALL-E 3 hala üzerinde çalışılıyor ve bir YouTuber’a göre yalnızca yaklaşık 400 kullanıcı tarafından kullanılabiliyor. OpenAI nihayet DALL-E 3’ü başlattığında, OpenAI’in eğitim amacıyla kullandığı mevcut yeteneklerinin bir kısmını kaybedebilir. YouTuber MattVidPro AI, şu anda DALL-E’nin bu gizli sürümünü test eden bir kişiyle iletişime geçerek neler yapabileceğine dair birkaç örnek paylaştı.

YouTuber, yükseltmeyi “son derece heyecan verici” olarak nitelendirdi. Klibin başlarında Matt, “Midjourney bu seviyede rekabet edemez. Midjourney 6. versiyonunun bu seviyede rekabet edebileceğini bile düşünmüyorum.” dedi. Bu, izleyicilere yeni DALL-E modelinden örnekler gösterilmeden önceydi.

Gönderinin sonundaki klip, Mayıs ve Temmuz aylarındaki DALL-E test sürümleri arasındaki inanılmaz ilerlemeyi gösteriyor; son örnekler, kesinlikle hiçbir sansür kuralına sahip olmayan yapay zeka tarafından oluşturulmuş görüntüler içeriyor. Klipte göreceğiniz gibi, bu gizli DALL-E aracını fotoğraflar kadar doğru görüntüler oluşturmak için kullanabilirsiniz. Ya da fırça darbelerine kadar tabloyu andıran resimler. Bu gizli DALL-E sürümü kan, kan ve telif hakkıyla korunan içeriği de kullanabiliyor.

Sonuçlar büyüleyici, yapay zeka tarafından oluşturulan görüntülerin yalnızca ilk günlerinde olduğumuzu kanıtlıyor. DALL-E modelinin yönlendirmeleri mükemmel şekilde anlayarak fotoğraflar inanılmaz. Ayrıca çoğu zaman metni doğru bir şekilde oluşturabiliyor ve gizli üretken yapay zeka yazılımı, ellerin oluşturulmasıyla etkileyici bir ilerleme kaydediyor.

Video ayrıca Midjourney’nin en son modeliyle bir karşılaştırma da içeriyor ve bu da onun DALL-E’nin gizli versiyonu kadar sofistike olmadığını gösteriyor. OpenAI’nin yazılımı, istemdeki kurallara Midjourney’den çok daha iyi uyan görüntüler oluşturabiliyor. 

OpenAI’in DALL-E’si, görüntüler için üretken AI yazılımıyla şu anda mümkün olanın üzerinde büyük bir yükseltme sunabilir. Ancak, bu DALL-E 3 yükseltmesinin ne zaman düşüp düşmeyeceği belli değil. Ve öyle olduğunda, birkaç kısıtlama içermesini beklenebilir. Varsa, çok fazla kan ve vahşet içermeyebilir. Ve telif hakkıyla korunan içeriğin resimlerini oluşturmanıza izin vermeyebilir.

Ayrıca bu heyecan verici demo, Midjourney, Microsoft, Google ve Adobe’ye dikkat çekti. DALL-E rakipleri için kesinlikle kendi yükseltmelerini yapmak zorunda kalacaklar. Aynı YouTuber’a göre, klipteki görüntülerin oluşturucusu, “Bunu kullandıktan sonra Midjourney’i kullanmakla hiç ilgilenmediğini” söyledi.

OpenAI’nin gizli DALL-E yükseltmesiyle oluşturulmuş çok sayıda görüntü ve Midjourney ile karşılaştırmalar içerdiğinden, aşağıdaki MattVidPro AI videosunu tam olarak kontrol etmelisiniz.

Biden Çin teknolojileri için kısıtlamaya gidecek

0

Biden Çin teknolojileri için kısıtlamaya giden yürütme emrini imzalayacak. Çin’in ise bunun karşılığında misilleme yapacağı belirtiliyor.

Başkan Joe Biden, ABD’nin Çin teknolojisine yaptığı yatırımları sınırlayan bir yürütme emri imzalamaya hazırlanıyor.

Yürütme emrinin Ağustos ortasına kadar yürürlüğe girmesi bekleniyor. Kısıtlama yapay zeka, kuantum hesaplama ve yarı iletken teknolojilerinin geliştirilmesine odaklanacak. Bununla birlikte, mevcut yatırımları etkilemeyecek. Haber, Çin’in teknoloji pazarındaki hakimiyeti ve bunun ABD için potansiyel güvenlik ve ekonomik sonuçlarıyla ilgili süregelen endişelerin ortasında geliyor. Teknolojilerin, ilerleyen büyük endüstrilerde merkezi bir rol oynaması bekleniyor.

Çin misilleme yapacak

Temmuz ayında, Senato, ABD şirketlerinin uydu iletişim teknolojisi ve mikroelektronik gibi ulusal güvenlik endişeleri olarak kabul edilen Çin teknolojisine yatırım yaparken Hazine’yi bilgilendirmesini gerektirecek yasayı onayladı. ABD’li senatörler Bob Casey ve John Cornyn, Giden Yatırım Şeffaflığı Yasası’nın bir parçası olarak Çin’deki ABD yatırımlarını izlemek için yeni düzenleme önerdi. Casey: “ABD bir yol ayrımında; kendi geleceğimizin kontrolünü elimize alabiliriz veya öğle yemeğimizi Çin’in yemesine izin verebiliriz” dedi.

Cornyn: “Amerikan şirketleri Çin ve Rusya gibi ülkelerde yarı iletkenler veya yapay zeka gibi teknolojilere yatırım yaptıklarında, sermayeleri, fikri mülkiyetleri ve yenilikleri yanlış ellere geçebilir ve bize karşı silah haline gelebilir. Bu yasa tasarısı, ABD’nin ulusal güvenlik açıklarımızı daha iyi değerlendirmek için gereken bilgileri toplamasına yardımcı olacak bu yatırımların görünürlüğünü artıracak” ifadelerini kullandı.

Kısıtlamalar gelecek yıla kadar geçerli olmayacak. Tedbirin tam kapsamı, paydaşların son hali değerlendirebilmesi için uzun bir yorum dönemi içeren bir kural koyma sürecinde ortaya konulacak.  Çin’in Washington’daki elçisi bu ayın başlarında, ABD’nin teknoloji veya sermaye akışlarına yeni sınırlar getirmesi durumunda Pekin’in misilleme yapacağını söyledi. Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, konsepti ilk olarak Temmuz 2021’de kamuoyuna açıkladı. Biden’ın masasına henüz bir yasa tasarısı gelmemiş olmasına rağmen, her iki tarafın milletvekilleri de konuyla ilgili yasa çıkarmaya ilgi gösterdi. Çin’in Washington’daki elçisi bu ayın başlarında, ABD’nin teknoloji veya sermaye akışlarına yeni sınırlar getirmesi durumunda Pekin’in misilleme yapacağını söyledi.

Suda çözünen devre kartı karbon ayak izini azaltacak

0

Suda çözünen devre kartı çevreci bir yaklaşım sergiliyor. Bu devre kartları, karbon ayak izini yüzde 60 oranında azaltabilir.

Infineon Technologies, PCB’yi potansiyel olarak daha geniş bir kullanıma sunmadan önce demo birimlerde deniyor.

Alman yarı iletken üreticisi Infineon Technologies AG, suda çözünen bir baskılı devre kartı (PCB) ürettiğini duyurdu. Birleşik Krallık’taki startup Jiva Materials’dan temin edilen tesis tabanlı Soluboard, şirketler 2030 yılına kadar iklim hedeflerine ulaşmak için mücadele ederken teknoloji endüstrisinin e-atıkları azaltması için yeni bir yol sağlayabilir.

Geniş ölçekte kullanım analiz ediliyor

Jiva’nın biyolojik olarak parçalanabilir PCB’si, doğal elyaflardan ve fiberglas kompozitlerle yapılan geleneksel levhalardan çok daha düşük karbon ayak izine sahip halojen içermeyen bir polimerden yapıldı. Washington Üniversitesi Mühendislik Fakültesi ve Microsoft Research tarafından 2022 yılında yapılan bir araştırma, ekibin çekirdeği olarak bir Soluboard PCB kullanarak Dünya dostu bir fare geliştirdiğini tespit etti. Araştırmacılar, Soluboard’un sıcak suda altı dakikadan kısa sürede çözüldüğünü buldular. Ancak, oda sıcaklığında parçalanması birkaç saat sürebiliyor.

İşlem, PCB liflerinin çözülmesine ek olarak, ona bağlı değerli metallerin geri alınmasını kolaylaştırıyor. Fare projesinde çalışan UW yardımcı doçenti Vikram Iyer: “Filtreleyebileceğimiz çipler ve devre izleri kaldı” dedi.

Jiva Materials’ın CEO’su ve kurucu ortağı Jonathan Swanston: “Su bazlı bir geri dönüşüm sürecini benimsemek, değerli metallerin geri kazanılmasında daha yüksek verime yol açabilir” dedi. Jiva, kartın geleneksel PCB’lere göre yüzde 60 daha az karbon ayak izine sahip olduğunu söylüyor. Özellikle PCB’nin metrekaresi başına 10,5 kg karbon ve 620 g plastik tasarrufu sağlayabiliyor.

Infineon, Soluboard çerçevesini kullanarak üç farklı devre kartı prototipi üretti. Şirket şu anda demo ve değerlendirme panoları için yalnızca çözülebilir PCB kullanıyor ve şu anda yaklaşık 500 birimin kullanımda olduğunu söylüyor. Bununla birlikte, önümüzdeki birkaç yıl içinde benimsemeyi genişletmeyi göz önünde bulundurarak malzemeyi tüm devreler için kullanma olasılığını araştırıyor. Stres testlerinin sonuçlarına dayanarak, gelecekteki üretim modellerinden kurtarılabilir parçaların boşa gitme ihtimalini azaltmak için “Soluboard’lardan çıkarılan güç yarı iletkenlerinin yeniden kullanımı ve geri dönüşümü konusunda rehberlik sağlamayı” da planlıyor.

Uludağ Enerji’nin Hatay yaşam ve gelişim kampüsü hizmete açıldı

Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerin ardından bölgeye entegre olarak, destek ve yardımlarını aralıksız sürdüren Uludağ Enerji, depremin sosyal etkilerini hafifleterek günlük hayata adaptasyonu desteklemek için Hatay’da hazırlanan “Yaşam ve Gelişim Kampüsü Projesi’ni hizmete açtı. Bursa Uludağ Üniversitesi ile Panoffect’in destek sağlayacağı ve 2 yıl sürecek projeden, 40 binden fazla kişinin yararlanması planlanıyor. Proje alanının yer aldığı kampüste sanat, oyun ve meslek atölyeleri ile psikolojik danışmanlık hizmetinin yer alacağı 9 konteyner bulunuyor. 

Uludağ Enerji’nin “Yaşam ve Gelişim Kampüsü” Projesi’yle, depremzedelere sosyal, duygusal ve psikolojik danışmanlık hizmetleri verilmesi hedeflenirken; depremzedelerin bütçelerine katkı sağlayacak mesleki gelişimlerinin desteklenmesi de amaçlanıyor. Oluşturulan kampüsle; okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocukların keyifli vakit geçirebilecekleri şekilde dizayn edilen oyun atölyesinde düzenlenecek etkinliklerle çocukların sosyal, duygusal, bilişsel ve fiziksel gelişimlerine katkıda bulunulması hedefleniyor. Şirket aynı zamanda çocuk ve gençlerin müzik, dans, tiyatro ve resim okulu olarak kurgulanan sanat atölyeleriyle ilgilenmelerini ve yeteneklerini geliştirmelerini sağlamayı hedefliyor. Antakya Halk Eğitim Merkezi ve TOÇEV ile iş birliği yapılarak kurgulanan kadınlara yönelik meslek atölyelerinde ise deprem sonrası ailesini kaybeden ya da farklı sebeplerle çalışmak zorunda olacak bireylere meslek edindirmek, mesleki becerilerini geliştirmek isteyenler içinse istihdam edilebilirliğini artırmak için eğitimler düzenleniyor. Katılımcılar, eğitimler sonunda istihdama yönlendirme ve üretilen ürünlerden gelir elde etme konusunda da desteklenecek. 

Bölgeye uzun vadede destek olacağız

Projeyle ilgili açıklamalarda bulunan Uludağ Enerji CEO’su İsmail Ergüneş, “Şirket olarak ilk günden itibaren deprem bölgesinde bulunmaya ve insanların yaralarını sarmaya çaba gösterdik. Arama kurtarma ekibimiz depremlerin ilk saatlerinde arama kurtarma çalışmalarına destek için Bursa’dan afet bölgesine giderek çalışmalara katıldı. Kesinti yaşanan yerlerde şebekenin tekrar ayağa kaldırılması için görevli arkadaşlarımız bölgeye intikal ettiler ve gerekli onarım işlemlerini gerçekleştirdiler. Temel ihtiyaçların karşılanması adına yardım tırlarımızı da depremzedelere ulaştırdık. Acil ihtiyaçların giderilmesinden sonra ise bölgede kalıcı bir proje geliştirmek adına Yaşam ve Gelişim Kampüsü Projemizi devreye aldık. Bu proje sadece bir başlangıç değil, aynı zamanda bölge için sürdürülebilir bir çalışma modelini de temsil ediyor. 2 yıl sürecek olan projemizden 40 bin kişinin yararlanmasını planlıyoruz. Projenin gerçekleşmesine katkı sağlayan Bursa Uludağ Üniversitesi ve Panoffect şirketine teşekkür etmek istiyorum.” ifadelerini kullandı.

Uludağ Enerji’yle proje kapsamında yaptıkları iş birliğine de değinen Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Yaşam ve Gelişim Kampüsü Projesi’nin açılışıyla birlikte, üniversitemiz olarak sadece eğitimde değil, toplumun her alanında var olduğumuzu ve katkı sağlamaya hazır olduğumuzu bir kez daha gösteriyoruz. Toplumun ihtiyaçlarına duyarlılıkla yaklaşan ve onların hayatlarında pozitif izler bırakmayı amaçlayan bir üniversite olarak bu projeye destek vermekten mutluluk duyuyoruz. Alanında uzman hocalarımızla her detayında yer aldığımız bu projeye sürdürülebilir bir katkı sağlamayı hedefliyoruz. İlgili atölyelerde, üniversite öğrencilerimizin uzmanlığı ve sevgi dolu rehberliğiyle çocuklarımızın hayal güçlerini beslemek ve yeteneklerini keşfetmelerine destek olmayı hedefliyoruz.” dedi.

Projenin bir diğer partneri olan Panoffect CEO’su Salih Subaşı ise, “Panoffect olarak, böylesine anlamlı bir projenin destekçileri arasında yer alıyor olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Bu projenin temelinde yatan sevgi ve dayanışma unsurları, bizim için çok değerli. Deprem felaketinden etkilenen çocuk, genç ve yetişkinlerin sosyal hayata uyumlarını hızlandırmak amacıyla kurulan ve destekçileri arasında yer aldığımız kampüsün açılışını gerçekleştirdik. Depremin yaralarını birlikte sarmak için çalışmaya, yardımlaşmaya ve birlikte olmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu. 

Yapay zeka dolandırıcılık için nasıl kullanılıyor?

Yapay zeka dolandırıcılık konusunda yeni bir alan oluşturuyor. Yeni yöntemlerle birlikte alınması gereken önlemler de değişiyor.

Dolandırıcılar, bilgisayar korsanları ve diğer kötü niyetli aktörler AI’yı birçok şekilde kullanıyor. Ancak nihai hedef genellikle diğer çevrimiçi şemalarla aynı. Sahte bağlantılara tıklamanızı veya kişisel verilerinizi çalabilecek, hesaplarınızı ele geçirebilecek ve cihazlar veya sizi gözetlemek temel yöntemler arasında yer alıyor. Hedefler, onlarca yıldır gördüğümüz kimlik avı ve kötü amaçlı yazılım dolandırıcılıklarıyla aynı olsa da yapay zeka araçları, bu kötü amaçlı bağlantılara tıklamak için daha cazip veya tehdit edici nedenler yaratarak işi kolaylaştırabilir.

Büyüyen bir tehdit, ses kayıtlarını kullanarak arkadaşların veya aile üyelerinin benzerliğini çoğaltmak için bir yapay zeka aracını eğitmek, ardından busahte ses kliplerini bir kurbanı sevdikleri kişinin para göndermesi veya önemli hesaplara erişim izni vermesi gerektiğine inandırmak için kullanmak. Benzer şekilde, bilgisayar korsanları, kişiselleştirilmiş mesajlar veya olmadığı biri olduğunu iddia eden göndermek için genel bilgileri ve sosyal medya gönderilerini kullanarak bir sohbet robotu programlayabilir. Aşırı durumlarda, dolandırıcılar bu incelikleri insanları tanıdıkları birinin kaçırılıp fidye için tutulduğunu düşünmeye korkutmak için kullanıyor.

Yapay zekaya karşı alınabilecek önlemler

Başka bir taktik de yapay zeka tarafından oluşturulan içeriği kullanarak birini kızdırmak ve tehlikeli bir bağlantıya tıklamasını sağlamak veya kurbanlara derin sahte pornografi ile şantaj yapmaktır. Yapay zeka tarafından yazılmış sahte iş listeleri bile var.

Teknoloji zaten insanları , özellikle de yeterince yakından bakmayanları kandıracak kadar sofistike ve yapay zeka tarafından oluşturulan içerik, yalnızca teknoloji geliştikçe daha inandırıcı hale gelecek. Ne yazık ki, derin sahtekarlıkların, yapay zeka yapımı yanlış bilgilerin veya bunları yapmak için kullanılan araçların oluşturulmasını ve dağıtımını engelleyen veya cezalandıran hiçbir mevcut yasa veya düzenleme yok. Yapay zeka tarafından oluşturulan görüntüler veya video söz konusu olduğunda, yapılacak en iyi şey görüntüyü tutarsızlıklar için taramak. Yapay zeka görüntüleri bir bakışta ikna edici olabilir. Ancak daha yakından incelendiğinde fazladan parmaklar, eksik vücut parçaları veya yanlış oranlar gibi hataları ortaya çıkaracak. Yapay zeka videolarında benzer sorunlar olacaktır ve hareketler gergin, kusurlu veya çarpık görünebilir.

Diğer bir strateji ise tersine görsel arama yapmak. Bu görselin veya buna benzer diğer görsellerin var olup olmadığını ve yasal fotoğrafçılara, sanatçılara veya yayınlara ait olup olmadığını görmek için görseli Google’a bırakabilirsiniz. Bazı yapay zeka sanat üreteçleri, araçlarıyla yapılan tüm görüntüleri çevrimiçi olarak yayınlıyor. Böylece görüntünün Midjourney gibi bir kaynaktan gelip gelmediğini görebilirsiniz. Alabileceğiniz basit önlemler ise şu şekilde

  • Bilinmeyen telefon numaralarından çağrı açmayın.
  • Şüpheli bağlantılara tıklamayın.
  • İletilerin meşru bir kaynaktan gelip gelmediğini tekrar kontrol edin.
  • Sosyal medya, Google veya Apple hesaplarınızla rastgele web sitelerine giriş yapmayın.
  • Bir şirketin, bankanın veya sosyal medya sitesinin resmi temsilcisi olduğunu iddia etseler bile kişisel verilerinizi veya oturum açma bilgilerinizi telefonda veya çevrimiçi olarak hiç kimseye vermeyin.
  • Kullandığınız her hesap için benzersiz şifreler oluşturun.
  • Her zaman şüpheli dolandırıcılığı bildirin.

Twitter’ın genel merkezindeki X yazısı şikayet nedeniyle söküldü!

Elveda, Cuma gecesi San Francisco’daki Twitter genel merkezinin tepesine acele bir şekilde dikilen dev X logosu tabelası.

Yerel haberlere göre, Elon Musk’ın sosyal medya platformunun yeni adını işaretlemek için büyük metal “X” logosunun inşa edilmesinden sadece birkaç gün sonra, işçiler çoktan tabelayı sökmeye başlamışlardı. Pazartesi öğleden sonra tamamen kaldırıldı.

Kaldırılması, Musk’ın komşularının tabelanın güvenli olmayan yapısı ve flaş aydınlatması hakkında bir dizi şikayet gördüğü kısa bir destanı sona erdirdi. Şirket ayrıca son birkaç gün içinde izinsiz yapıyı kontrol etmek isteyen San Francisco Bina Departmanından müfettişleri defalarca geri çevirmişti.

Büyük X işareti, geçen hafta geç saatlerde yükseldi ve Elon Musk’ın Twitter’ı adından ve ikonik kuş logosunu kaldırıp platforma X adını verdiği beş günlük bir sürenin sonunu işaret etti. Musk, Cumartesi sabahı erken saatlerde bir video yayınladı. Bu videoda parlayan X logosu vardı.

Musk, şirketin bulunduğu ana binanın tepesine yerleştirilmiş X logosunun yanıp sönen ışıklarının görseliyle birlikte, “Bu gece San Francisco’daki genel merkezimiz,” diye tweet attı.

Ancak X logosu mahallede sürpriz oldu ve hemen istenmeyen misafir muamelesi gördü. Yerel San Francisco sakinleri, flaş aydınlatma efekti de dahil olmak üzere X logosundan yayılan parlak ışıkları tasvir eden videoları hemen yayınlamaya başladı.

Bazıları, ışığa duyarlı epilepsisi olan kişilerde nöbetlere neden olabileceğinden flaş ışıklarının özellikle tehlikeli olduğuna dikkat çekti.

Bir Twitter kullanıcısı, yan taraftaki dairelerden birinin bakış açısından bir video bile yayınladı.

@realchrisjbeale, apartman penceresinden parlayan parlak ışık efektlerinin bir videosuyla birlikte “Bu artık benim hayatım,” diye tweet attı.

Çevredekiler tarafından çekilen tepeden fotoğraflar da başka bir endişe kaynağı gösterdi: Çatıya dikilen dev X yapısının kum torbalarıyla basitçe ağırlıklandırıldığı da ortaya çıktı.

Sosyal medya kullanıcıları, tesisatın yol açabileceği potansiyel tehlikeler nedeniyle o caddede yürümeyeceklerini kaydetti.

Google robotları daha akıllı hale getirecek

Google robotları daha akıllı hale getirmek için yapay zeka öğrenme sistemini yayınladı. Yeni model RT-2 önemli geliştirmeler aldı.

Google’ın robotik ekibi DeepMind, robotları daha akıllı hale getirebilecek yeni bir yapay zeka öğrenme sistemi yayınladı. Yeni yapay zeka modeli Robotic Transformer (RT-2), Google’ın vizyon-dil-eylem (VLA) modeli olarak adlandırdığı modelin en son sürümü.

Bu VLA modelleri, özünde, robotlara daha iyi akıl yürütme ve sağduyu yetenekleri sağlıyor. Robotlar, hem web tabanlı hem de deneyime dayalı bilgilere daha fazla erişim sağlayarak, talimatları anlama ve istenen eylemleri karşılamak için en iyi nesneleri seçme konusunda daha yetenekli.

[bkz url= https://www.techinside.com/otomatik-taslaksanayi-ve-teknoloji-bakani-yapay-zeka/

RT-2 modeli hakkında

Google DeepMind’da robotik başkanı Vincent Vanhoucke, bir robottan çöp atmasının istendiği bir örnek verdi. Mevcut modellerde, robotun görevi gerçekleştirmeden önce çöpün ne olduğunu anlaması için kullanıcının robotu eğitmesi gerekiyor. RT2 ile robot, çöp kutusunu kendisi için tanımlaması ve görevi öncekinden daha yüksek düzeyde özerklikle gerçekleştirmesi için web’e ve deneyim verilerine erişebiliyor. DeepMind, sistemin ilk tekrarı olan RT1’i geçen Aralık ayında tanıttı. Şirket, bu ilk modeli kullanarak Gündelik Robot sistemlerini nesneleri seçip yerleştirme ve çekilişleri açma gibi görevleri gerçekleştirmek üzere eğitti.

Bir blog gönderisinde ekip, RT2’nin RT1’e kıyasla “gelişmiş genelleme yeteneklerine” sahip olduğunu ve daha geniş bir sözlü ve görsel ipuçları anlayışına sahip olduğunu söyledi. DeepMind’e göre RT2, web ve robotik verilerden öğrenir ve “bu bilgiyi robotik kontrol için genelleştirilmiş talimatlara dönüştürüyor.

Ekip 6.000’den fazla robotik deneme gerçekleştirdi. RT2’yi bir mutfak ofisi senaryosunda bir robotik kol üzerinde test etti. Robottan, her biri robotun kendi deneyimlerinden ve web’de araştırılan verilerden edindiği bilgileri birleştirmesini gerektiren belirli görevleri en iyi şekilde nasıl yerine getireceğine dair kararlar alması istendi.

Ekip, robotların yeni görevleri yerine getirmedeki etkinliğinin, RT-1’den RT-2’ye geçişle birlikte yüzde 32’den yüzde 62’ye yükseldiğini söyledi. Vanhoucke’ye göre, yeni sistem genel amaçlı robotlarda potansiyel uygulamalara sahip. Vanhoucke: “RT-2, yalnızca AI’daki ilerlemelerin hızla robot teknolojisine nasıl geçtiğini göstermekle kalmıyor, aynı zamanda daha genel amaçlı robotlar için muazzam bir umut vaat ediyor. İnsan merkezli ortamlarda yardımcı robotlara olanak sağlamak için yapılması gereken çok fazla iş olmasına rağmen, RT-2 bize robot bilimi için heyecan verici bir geleceğin çok yakın olduğunu gösteriyor” dedi.

Bilet Dükkanı yenilikçi teknolojileriyle küresel olarak genişliyor

Turizm sektöründe 30 yıllık deneyime sahip bir teknoloji şirketi olan Bilet Dükkanı, hem B2B hem de B2C için kapsamlı turizm yazılımları sunarak yeniliklere imza atmaya devam ediyor. Şirket, uçak bileti, konaklama, transfer ve araç kiralama hizmetlerini hızlı, kolay ve kapsamlı bir satın alma platformuna entegre ederek tüketicilere akıllı seyahat deneyimleri sunuyor. Ayrıca, 2019 yılından bu yana yaklaşık 2500 acente için tüm iş süreçlerini yöneten kapsamlı bir teknoloji platformu sunuyor. Bilet Dükkanı, çok sayıda GDS ve charter tedarikçisi ile yaptığı iş birlikleri ile 190 ülkede yüzlerce çözüm ortağı aracılığıyla konforlu seyahat deneyimleri yaşatıyor.

Bilet Dükkanı Genel Müdür Yardımcısı Çağdaş Çakmakçı
Bilet Dükkanı Genel Müdür Yardımcısı Çağdaş Çakmakçı

Bilet Dükkanı Genel Müdür Yardımcısı Çağdaş Çakmakçı ile firmanın hedeflerini, yenilikçi teknolojilerini, hizmetlerini ve genişleme planlarını konuştuk.

Techinside: Bilet Dükkanı’nı ve sunduğunuz hizmeti bize biraz anlatır mısınız?

Çağdaş Çakmakçı: Bilet Dükkanı turizm alanında 30 yıllık tecrübeyle sektöre yenilikçi yaklaşımla hem B2B hem de B2C’ye yönelik turizm yazılımları üreten bir teknoloji firması. Tüketicilerine “akıllı seyahat deneyimi” sunmasının yanında; sektöre yönelik yazılım teknolojileri de geliştirerek iş ortaklarına da katma değer sağlıyor.

Seyahatlerimizin olmazsa olmazları; uçak bileti işlemleri, konaklama, transfer ve araç kiralama seçeneklerinin bir arada bulunduğu, hızlı, kolay ve bütüncül bir satın alma deneyimi sağlayan bir seyahat portalı aslında Bilet Dükkanı.

İş ortaklarımız olan şu anda yaklaşık 2500 acente için 2019 yılından bu yana bütün iş süreçlerini yönetebilecekleri kapsamlı bir teknoloji platformu sunuyoruz. Ayrıca yüzlerce çözüm ortağımız ile 190 ülkede konforlu bir seyahat deneyimi sağlıyoruz. Çoklu GDS’ler, ve charter tedarikçileri ile işbirliği yaparak alternatifli ve avantajlı uçak biletlerini kolay bir arayüz ile saniyeler içinde kullanıcılarımıza sunuyoruz. Dünyadaki her ülkeye uçuş bulabileceğiniz bir alt yapımız olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Avantajlı seçenekleri ve konforu merkezimize aldığımız akıllı seyahat kavramı bizim güçlü yanımız. Burada bahsettiğimiz konfor, kullanıcı dostu arayüzümüz ile tüketicilerimizin işlemlerini saniyeler içinde gerçekleştirmeleri; avantajlı seçenekler ise sunduğumuz birbirinden çeşitli ve herkesin kendine uygun bir alternatif bulabileceği cazip iş birliklerimiz ve özel kampanyalarımız diye düşünebilirsiniz. Böylece kullanıcılarımızın seyahat deneyimlerini daha kolay ve keyifli hale getiriyoruz.

Techinside: Bilet Dükkanı teknoloji ile nasıl bir araya geliyor? 

Çağdaş Çakmakçı: Bilet Dükkanı’nın teknoloji ile organik bir bağı var. Kurulduğumuz günden bu yana teknoloji bizim ana odaklarımızdan biri oldu. Bu alanda yaptığımız yatırımlar neticesinde bugün hem acentelere hem de bireylere dünyadaki yüzlerce havayolu şirketinin binlerce uçuş seçeneğini, otel, transfer ve araç kiralama hizmetini sunuyoruz.

Turizm alanında uzman 55 kişilik yazılımcı ekibimizle sistemlerimizi gün be gün yeni teknolojilerle güçlendiriyoruz. Aynı zamanda yeni stratejiler ve pazarlama modelleri geliştirmek için veri temelli çalışarak big data analizlerinden faydalanıyoruz.

Dünyada şu an teknolojik bir devrimin içindeyiz, bu devrimin adı Web 3.0. ve ilk kez bir devrimin içinde olduğumuzun bu kadar farkındayız. Biz bu teknolojiye yön verenlerden olmak istediğimiz için, erken bir evrede grup şirketlerimiz içinde yer alan dünyanın öncü platformlarından birisi olan GoArt Metaverse’te Bilet Dükkanı olarak yerimizi aldık. Burada yıl içinde açılışını yapacağımız portalımız ile turizm sektöründe bir ilki gerçekleştireceğiz.

Amacımız metaverse deneyimini gerçek hayat bağlantılı ve fayda sağlayan bir şekilde kullanıcılarımıza sunmak.

Burada kullanıcılarımız metaverse dünyasındaki oyunlaştırma senaryolarıyla puan toplayarak gerçek dünyada uçak bileti, otel, transfer ve araç kiralama gibi hizmetlerden avantajlı olarak faydalanacak. Ayrıca ilerleyen dönemlerde NFT entegrasyonlarıyla da Web 3.0 bağlantılı sadakat programının adımlarını da atmayı arzu ediyoruz.

Techinside: Peki turizm acenteliğinde teknoloji neden önemli ve rakiplere göre nerede fark yaratıyorsunuz?

Çağdaş Çakmakçı: Turizm acenteleri misafirleriyle iletişim halindeyken gelen taleplerle ilgili süreçleri hızla yönetip sonuçlandırmalı. Dolayısı ile en çok talep edilen rezervasyon, iptal, iade ve değişiklik gibi işlemlerini online yapabilme yeteneğine sahip sistemler kullanılması gerekiyor. 

Bilet Dükkanı olarak yapmış olduğumuz sistemsel geliştirmeler sayesinde acentelerimize havayolları ve diğer tedarikçilerin izin verdikleri ölçüde otomatik işlem sağlayabilme imkanını sunuyoruz. Ayrıca raporlama, kurumsal firma yönetimi, içerisinde bulunan muhasebe ve finans sistemleri sayesinde benzerlerinden ayrışıyor.

Tabii son kullanıcıya ulaşan ve seyahat severlerin ilk tercihi olmayı arzu eden bir firma olarak tüm bu bilgi birikiminin ve teknolojik yatırımın bizim en büyük avantajımız olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Techinside: Tüketicilerin alışkanlıklarını da merak ediyoruz. Kullanıcılar en fazla hangi hizmetinizden faydalanıyorlar? Uçak, otel? En çok hangi aylarda işlem hacminiz artıyor?

Çağdaş Çakmakçı: Elbette turizm alanındaki deneyimimiz nedeniyle yıl boyunca yaşanan mevsimsellik algısına çok aşinayız ancak seyahat artık hepimizin hayatının tüm yıl ayrılmaz bir parçası. Bizim gözümüzde seyahat sadece tatil olmaktan çok uzun süre önce çıktı, yıl boyu farklı sektörlerdeki hareketlilikler, iş seyahati yapan kişilerin seçimlerinde daha çok söz sahibi olması, deneyimi odağına koyan bir neslin seyahati alışkanlıklarıyla sektörümüz yeni bir devinim kazanıyor. Kullanıcılarımız tarafından en çok talep gören hizmet alanımız uçak bileti ve bu alanda çok güçlüyüz. Sonrasında sırayla araç kiralama, otel rezervasyonları ve transfer ihtiyaçları geliyor. Mevcut hizmetlerimizdeki çeşitlendirmeler, iş birlikleri ve kampanyalarla kullanıcılarımıza akıllı seyahati 360 derece sağlamayı istiyoruz. Ayrıca yeni eklenecek ürünlerimizle de hizmet ağımızı geliştirmeye devam edeceğiz.

Techinside: Son olarak 2023 yılı hedef ve yatırımlarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Çağdaş Çakmakçı: Bu yıl bizim için çok önemli bir yıl oldu ve 2023’ün ikinci yarısında da Bilet Dükkanı olarak teknoloji odaklı yatırımlarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz. Hem mevcut kapasitemizi güçlendirerek hem de yurt dışında faaliyetlerimizi genişleterek büyüme hedeflerimize odaklanacağız. Bu hedefe ulaşmak için Almanya ve Amerika’da ofislerimizi açtık. Almanya’da başlayan yurt dışı faaliyetlerimizi artırmayı ve yürüttüğümüz stratejiyle, küresel ölçekte daha geniş bir pazara erişim sağlamayı ve bölgesel iş ortaklarımızla daha yakın ilişkiler kurmayı hedefliyoruz. Bu şekilde, yurt dışındaki faaliyetlerimizi güçlendirerek küresel ölçekte daha etkin bir şekilde hizmet vereceğiz.

Burada 2022 yılına göre yüzde 60’lara varan bir büyüme hedefi belirledik. AR (Artırılmış Gerçeklik) ve Web 3.0 gibi heyecan verici teknolojileri işimize entegre ederek tüketicilere bambaşka deneyimler ve avantajlar sunmayı hedefliyoruz. Teknolojinin imkanlarını ve alt yapımızı en iyi şekilde kullanarak müşterilerimize seyahat deneyimlerinde daha interaktif ve kişiselleştirilmiş bir yaklaşım sunacağız.