Elon Musk, Twitter’da (X) engelleme özelliğini kaldıracağını açıkladı!

0

Milyarder iş insanı ve Tesla CEO’su olan Elon Musk, Twitter’ı satın aldıktan sonra platformda yaptığı büyük değişikliklerle adından sıkça söz ettiriyor. Bugün yine gündemi sarsacak bir açıklama yapan Musk, Twitter kullanıcılarını şaşırtan bir değişikliği duyurdu.

Musk, platformun popüler özelliklerinden biri olan kullanıcıları engelleme seçeneğinin kaldırılacağını açıkladı. Bir Twitter kullanıcısının “Engelleme ve sessize alma özelliğini neden kaldırıyorsunuz?” sorusuna cevaben Musk, bu özelliğin artık “hiçbir anlamı olmadığını” düşündüğünü ifade etti. Ayrıca, engelleme özelliğinin yalnızca doğrudan mesajlarda (DM’lerde) kullanılabileceğini belirtti.

Twitter platformunda kullanıcıları engelleme özelliği, genellikle rahatsız edici veya istenmeyen hesapların iletişimini kesmek için kullanılıyor. Ancak Musk’ın bu açıklamasıyla birlikte, bu özelliğin genel akışta kullanılamayacağı anlaşılıyor. Yani, kullanıcılar artık belirli hesapları takip etmeyi sürdürecekler, ancak bu hesapların tweetlerini görmemek veya etkileşimde bulunmamak gibi bir seçenekleri olmayacak.

Elon Musk’ın bu açıklaması, Twitter kullanıcıları arasında büyük bir tartışma yarattı. Kimi kullanıcılar, bu değişikliğin platformun etkileşim dinamiğini nasıl etkileyeceğini merak ederken, diğerleri ise Musk’ın yaptığı bu hamlenin kullanıcı deneyimini olumsuz yönde etkileyebileceğini düşünüyor.

Musk’ın Twitter üzerindeki etkisi ve değişiklikleri, hem platformun geleceği hem de sosyal medya dinamikleri açısından yakından takip ediliyor. Gelecek günlerde bu konudaki gelişmelerin nasıl şekilleneceği merakla bekleniyor.

Siz bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

Türkiye’nin en büyük yazılım şirketleri 2023 listesi

Türkiye’nin en büyük yazılım şirketleri 2023 yılında büyümesini sürdürdü. Yazılım şirketleri arasında startuplar da dikkat çekiyor.

Türkiye merkezli yazılım dış kaynak pazarı, tüm dünyada en öne çıkan ve varlıklı pazarlardan biri olarak kabul ediliyor. Çok sayıda başarılı yazılım geliştirme şirketinin yanı sıra, çoğunlukla hizmet kalitesi ve kusursuz temiz koduyla tanınıyor. Türkiye merkezli BT pazarında her tür ve büyüklükte özel yazılım geliştirme şirketi bulunurken, hizmetlerinin kalitesi aslında bu sayılara bağlı değil. Bu yazımızda en büyük yazılım şirketlerinden öne çıkan girişimlere kadar farklı şirketleri listeledik.

Yazılım şirketleri listesi

KoçSistem; Nesnelerin İnterneti, Büyük Veri ve Analitik, Güvenlik, Kurumsal Bulut, Kurumsal Mobilite hizmeti sağlıyor. Ayrıca İş Çözümleri, ve Dijital İşgücü RPA gibi alanlarda pek çok ürün ve servisler sunuyor.

Sistem Global Danışmanlık, Türkiye ve globaldeki ofisleri ile Ar-Ge ve teknoloji tabanlı üretim yapıyor. Firmalara katma değerli hizmetler ve danışmanlık veriyor.

İnnova’nın iş alanları arasında Telco operatörleri için OSS/BSS Sistemleri, Finansal İşlem Uygulamaları, ERP, CRM ve BI sistemleri yer alıyor. Bununla birlikte portallar, özel yazılım geliştirme BT sistemleri yönetimi ve altyapısı, Java Yazılım Yığını, Mikroservisler üzerine çalışıyor.

OBSS, yazılım mimarisinden kodlamaya, proje yönetiminden ürün tasarımına, iş alanı uzmanlarından robotik araştırmacılara kadar çalışıyor. Yazılım testçilerinden grafik sanatçılarına kadar farklı uzmanlık alanlarında dikkate değer bir alanda faaliyet gösteriyor.

DIGIEGGS, yeni nesil yazılım ve proje geliştirme konusunda uzmanlaşmış bir yazılım ve danışmanlık firması. DIGIEGGS, kapsamlı projelerden şirkete özel projelere kadar pek çok proje geliştirdi.Birçok şirkete çeşitli danışmanlık destekleri sağladı.

Epigra tasarım, geliştirme ve çevrimiçi pazarlama alanlarında uzmanlaştı. Müşterilerin harika sonuçlar elde etmelerine ve markalarını büyütmelerine yardımcı olma konusunda derin bir tutkuya sahip, 2011’den bu yana, ortaklarıyla bir ekip olarak çalışarak, kendileri ve müşterileri için mümkün olan en iyi dijital deneyimleri yaratıyor.

CSTECH, Ağustos 2013’te Ankara’da kuruldu. Kuruluşundan bu yana, güvenlik açısından kritik (DO-178), gömülü ve gerçek zamanlı sistemler üzerine çalışıyor. Ayrıca bilgisayar grafikleri ve coğrafi bilgi sistemleri üzerine yazılım geliştirme faaliyetlerinde bulunuyor.

Smartup Network, mobil ve web ürünleri geliştirerek girişimciler ve yenilikçi şirketler için teknik bir ortaktır. Şirket, uzman yazılımları ve girişimci ekibi ile ürünün tasarım ve yazılım ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor.

Trios Yazılım & Tasarım 2002 yılından bu yana kullanıcı dostu özel yazılım, web tasarım, e-ticaret projesi üzerine çalışıyor. Kurumsal kimlik çalışması, grafik tasarım çalışması ve özel web projeleri ile koşulsuz müşteri memnuniyeti sunan çözüm ortağı.

AirPods Pro 3 özellikleri neler olacak?

0

AirPods Pro 3 özellikleri konusunda kullanıcı beklentisini artırıyor. Konuyla ilgili birçok iddia var ancak henüz resmi bir açıklama yok.

AirPods Pro 2, 23 Eylül 2022’de 249 dolar fiyat etkietiyle geldi. Bununla birlikte ilk AirPods Pro ise 30 Ekim 2019’da geldi 249 dolar fiyat etiketiyle çıktı. Apple, AirPods Pro 3 için fiyatları artırmayı planlıyor. modeller arasındaki üç yıllık boşluk göz önüne alındığında, AirPods Pro 3’ün bu yıl, AirPods’un piyasaya sürülmesinden yalnızca bir yıl sonra çıkmasını bekliyoruz. Yani modeller arasındaki süre göz önüne alındığında bu yıl piyasaya sürülmesi muhtemel olacak.

Aslında iddialar ilk olarak  geçen yıl Ağustos ayında ünlü analist Ming Chi-Kuo tarafından iddia edilen bir USB -C taşıma AirPods Pro 2 varyantını duyurmasıyla başladı.

Hangi özellikler bekleniyor?

Avrupa Birliği,  USB-C şarj teknolojisinin tüm cihazlarda benimsenmesi için 2024 sonbaharını son tarih olarak belirledi . Apple, böyle bir hareketin yeniliği engelleyebileceğini iddia ederek mutlu olmadığını ifade etse de , şirketin sert para cezalarından kaçınmak için er ya da geç buna uyması kuvvetle muhtemel görünüyor. Bir başka tanınmış analist olan Mark Gurman , Temmuz 2023 tarihli Power On haber bülteninde , Apple’ın bu sonbaharda iPhone 15 serisinin piyasaya sürülmesiyle birlikte AirPods Pro için bir USB-C şarj kutusu çıkaracağını söyledi.

Apple başlangıçta AirPods’ları, 2016’da ilk AirPods sürümünün piyasaya sürülmesinden bu yana şirketin kablosuz kulaklıkları için standart olan parlak kutup beyazının ötesinde çeşitli renk seçeneklerinde satmayı planlamıştı. Hikayeye göre ProductRED, Purple, Black ve Blonde AirPods, iPhone 7 seçenekleriyle uyumlu olacak şekilde planlandı, ancak sonunda hepsi iptal edildi. Özetlemek gerekirse, Apple, AirPods Pro 3 için bu fikirlerden birkaçını benimseyebilir ve gerçekten çok iyi görünebilir. Ancak çıkış tarihinden renk ve teknik özelliklerine kadar halen birçok bilgi iddialar ile sınırlı durumda. Kullanıcılar AirPods Pro 3 için heyecanla beklerken, bu sürenin uzaması beklentileri de artırıyor. Ancajk 3-4 yılda bir yeni modelin piyasaya sürüldüğünü varsayarsak, artık yeni kulaklığın çıkış tarihine çok az kaldı diyebiliriz.

IBM yapay zeka araştırması sonuçlarını paylaştı

0

IBM yapay zeka araştırması, çalışanların yüzde 40’ının yeni beceri kazanması gerektiğini gösteriyor. Sonuçlar, iş dünyasındaki değişimi ortaya koyuyor.

IBM araştırmasına göre, yapay zeka nedeniyle çalışanların yüzde 40’ı önümüzdeki üç yıl içinde yeniden beceri kazanmak zorunda kalacak. ChatGPT gibi üretici yapay zeka modelleri, yazma ve kodlama gibi birçok teknik görevi yapabiliyor. Birçok kişi teknolojinin işlerinin yerini alacağından korkuyor. Yeni bir IBM araştırması, insanların teknolojiden korkmamaları gerektiğini, bunun yerine kendi çıkarları için ondan yararlanmaları gerektiğini gösteriyor.

IBM raporu, yapay zekanın ortaya çıkışının şirket iş modellerini nasıl etkilediğini, özellikle de operasyonlarını yürütmek için yapay zekadan nasıl yararlandıklarını ve bunun iş rollerini nasıl etkilediğini analiz ediyor.

Yeni beceriler kazanmak gerekiyor

IBM, bu soruların yanıtlarını bulmak için önceki iki çalışmadan, 28 ülkede 3.000 üst düzey yöneticiyle yapılan bir anketten ve 22 ülkeden 21.000 çalışandan alınan verileri çekti. Sonuçlar, yapay zekanın şüphesiz iş gücünde ve işletmelerde değişikliğe neden olacağını, ancak daha kötüsü için olmadığını gösterdi.

Ankete katılan yöneticiler, Dünya Bankası istatistiklerine göre, yapay zeka uygulaması nedeniyle iş güçlerinin yüzde 40’ının önümüzdeki üç yıl içinde yeniden beceri kazanması gerekeceğini tahmin ediyor. Ancak bu yöneticilerin yüzde 87’si üretken yapay zekanın rolleri değiştirmek yerine artırmasını bekliyor.  IBM IBV araştırmasına göre, “teknoloji odaklı iş değişikliklerine uyum sağlamak için başarılı bir şekilde yeniden beceri kazanan teknolojiyi benimseyenler, ortalama yüzde 15’lik bir gelir artış oranı primi bildiriyor” ve yapay zekaya odaklananlar “emsallerine göre yüzde 36 daha yüksek bir gelir artışı oranı görüyor” dedi.

Yeni beceri paradigması, 2016’da en kritik beceri olan STEM’de yeterlilik gibi tipik olarak öncelik verilen teknik becerileri 2023’te en az önceliğe kaydırıyor. Bunun nedeni, artık ChatGPT gibi araçların çalışanların daha az bilgiyle daha fazlasını yapmasına olanak sağlaması. Artık ekip yönetimi, ekip ortamlarında etkin bir şekilde çalışabilme becerisi, etkili iletişim kurma becerisi ve değişime uyum sağlama isteği gibi insan becerilerine daha fazla vurgu yapılıyor ve bunların tümü, iş dünyasının gerektirdiği en kritik becerilerin başında geliyor.

Android Nearby Share ile dosya aktarımlarını daha sorunsuz ve hızlı hale getiriyor!

0

Android cihaz kullanıcıları için dosya paylaşımı artık daha kolay ve hızlı hale geliyor. Google’ın geliştirdiği Yakın Paylaşım (Nearby Share) özelliği, Android kullanıcılarına dosyaları hızlı ve sorunsuz bir şekilde paylaşma imkanı sunuyor. Yakın Paylaşım, AirDrop’a benzer bir deneyim sunarak, kullanıcıların Android cihazları arasında kolayca dosya paylaşmasına olanak tanıyor.

Son zamanlarda yapılan bir keşif, Android’in paylaşım sayfasının güncellenen versiyonunun, Yakın Paylaşım için yeni hızlı erişim kısayolları içerdiğini gösterdi. Bu yeni özellik sayesinde, kullanıcılar dosyaları kabul etmeye hazır olan cihazları doğrudan paylaşım sayfasında görebilecekler. Bu da kullanıcıların Yakın Paylaşım menüsüne gitmeden kolayca dosya paylaşmalarını sağlayacak, böylece işlem daha az dokunuş gerektirecek.

Google ayrıca, Yakın Paylaşım özelliğini geliştirerek, Windows PC’lere de resmi destek ekledi. Bu sayede kullanıcılar, Android cihazları ile Windows PC’leri arasında da hızlı dosya aktarımları gerçekleştirebilecekler. Ayrıca, Chromebook’lar gibi farklı platformlarda da Yakın Paylaşım’ın kullanılabilirliği genişletildi.

Google, dosya paylaşım deneyimini daha da geliştirmek amacıyla “Files by Google” uygulamasını kullanarak tüm klasörlerin Nearby Share aracılığıyla gönderilmesine imkan tanıyan bir özellik ekledi. Bu sayede kullanıcılar, birden fazla dosyayı ve klasörü tek seferde paylaşmanın keyfini çıkarabilecekler.

Yakın Paylaşım, başlangıçta Android cihazlar arasında kolay dosya paylaşımını sağlamak amacıyla geliştirilmiş olsa da, yeni eklenen özellikler ve platform desteği sayesinde Android kullanıcılarına çok daha kapsamlı ve kullanışlı bir araç sunuyor. Apple’ın AirDrop özelliğine benzer deneyim sunan Yakın Paylaşım, kullanıcıların farklı cihazlar arasında kesintisiz dosya aktarımları yapmalarına yardımcı oluyor. Bu gelişmeler, Android kullanıcılarının dosya paylaşım deneyimini daha da iyileştiriyor ve farklı platformlar arasındaki uyumu artırıyor.

Sonuç olarak, Google’ın Android platformunda geliştirdiği Yakın Paylaşım özelliği, kullanıcıların dosya paylaşımını daha hızlı, daha sorunsuz ve çok daha kolay hale getirerek, Android kullanıcılarının işlerini büyük ölçüde kolaylaştırıyor. Yapılan son güncellemeler ve eklenen özellikler, Yakın Paylaşım’ı Android ekosisteminin vazgeçilmez bir parçası haline getiriyor.

Google Mesajlar’a uydu bağlantısı geliyor

0

Teknoloji devi Google, acil durumda uydu bağlantısı desteği sunarak Google Mesajlar uygulamasını güçlendirmeye yönelik bir özellik üzerinde çalışıyor. Apple’ın iPhone 14 serisi ile tanıttığı Acil SOS özelliğine benzer bir işlevi kullanıcılara sunmayı amaçlıyor. Geliştirilen bu özellik sayesinde, hücresel kapsama alanı dışında olan kullanıcılar, uydu bağlantısı aracılığıyla acil servislerle iletişime geçebilecekler.

Twitter üzerinde yapılan paylaşımlara göre, Google şu anda Mesajlar uygulamasında acil SOS desteği için uydu tabanlı arayüz değişiklikleri üzerinde çalışıyor. Bu değişiklikler, hücresel bağlantının mümkün olmadığı durumlarda, Mesajlar uygulamasında uydu desteğinin aktif hale geleceği anlamına geliyor. Böylece, kullanıcılar acil durumlarda kolayca mesaj göndererek yardım talebinde bulunabilecekler.

Google’ın zaten Android 14 için uydu bağlantısı desteği üzerinde çalıştığını belirtmek önemlidir. Ancak, Google Mesajlar uygulamasının birçok telefonda varsayılan olarak geldiği göz önünde bulundurulduğunda, bu özellik daha geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşabilecek. Aynı zamanda, Android 14 almayan cihaz sahipleri de uydu bağlantısı sayesinde acil yardım taleplerinde bulunabilecekler.

Uydu bağlantısı desteği, özellikle veri bağlantısının mümkün olmadığı durumlarda Android kullanıcılarının hayatını kurtarabilecek önemli bir araç olarak görünüyor. Örneğin, geçtiğimiz yıllarda Hawaii’deki orman yangınları sırasında Apple’ın benzer bir uydu tabanlı SOS özelliği, bir ailenin hayatını kurtarmıştı.

Google henüz acil durum uydu mesajlaşması özelliğini ne zaman sunacağına dair resmi bir açıklama yapmış değil. Uydu desteğinin Android 14 ve Google Mesajlar için sunulması bekleniyor; ancak, bu özelliğin tüm Android cihazlarında kullanılabileceğini düşünmüyoruz.

Pixel Watch 2’nin sızdırılan teknik özellikleri merak uyandırıyor

0

Giyilebilir teknolojilerin lider isimlerinden biri olan Google’ın merakla beklenen cihazı Pixel Watch 2’nin teknik özellikleri, son zamanlarda ortaya çıkan güvenilir sızıntılarla gündeme geldi. Android geliştiricileri için resmi bir kaynak olan “Google Play Console device catalog”, Pixel Watch 2’nin özelliklerini açığa çıkardı ve bu bilgiler hem endişe hem de merak uyandırdı.

Yeni saatin kod adı “Eos” olarak geçiyor ve cihazın gücünü Qualcomm SW5100 çipinden alacağı belirtiliyor. Bu çip, Snapdragon W5 SoC’nin temel modeline işaret ediyor. Ancak, bazı raporlar, Pixel Watch 2’nin birinci nesil Pixel Watch’a benzer şekilde “özel bir yardımcı işlemci” kullanacağını ve bu sayede daha iyi performans sunacağını öne düşünülüyor.

Teknik özellikler arasında dikkat çeken bir diğer detay ise cihazın ön yüklü olarak Android 13 ile geleceği. Bu da Pixel Watch 2’nin “Wear OS 4” ile uyumlu olabileceğini ve yeni “Yedekleme” özelliğini içereceği iddalar arasında . Yedekleme özelliği, kullanıcıların verilerini güvenli bir şekilde kaydedip yeni bir saate aktarmalarını sağlayacak.

Bununla birlikte, sızdırılan özelliklere göre yeni google saatinin ekran yoğunluğu ve RAM kapasitesinin aynı kalacağı görünüyor. Ancak, bazı uzmanlar Pixel Watch 2’nin enerji verimliliği konusunda endişelerini dile getiriyor. Temel bir Snapdragon W5 çipinin kullanılması, pil ömrünün kısa olabileceği ihtimalini düşündürüyor. Fakat, bu seçimin giyilebilir cihazın maliyeti ile enerji verimliliği arasındaki dengeyi sağlama amacı olabilir

Yeni model ile ilgili bir diğer iddia ise daha 2 varyant ile piyasaya sürüleceği. Google Watch 2’nin Bluetooth/WiFi versiyonu 349.99 dolar, LTE versiyonu ise 399.99 dolar fiyat etiketine sahip olacak. yeni saatin bu yılın sonlarına doğru, Pixel 8 serisiyle birlikte duyurulması bekleniyor.

Sonuç olarak, Pixel Watch 2’nin sızdırılan teknik özellikleri, giyilebilir teknoloji meraklılarını heyecanlandırmış durumda. Ancak, tüm bu bilgilerin sızıntı kaynaklarına dayandığı ve resmiyet kazanmadığı unutulmamalı.

eLogo ve iyzico online ödemede kapsamı genişletiyor 

iyzico’nun da dahil olmasıyla e-Tahsilat’ın POS entegrasyon havuzu, toplamda 20 banka ve 7 ödeme kuruluşuyla hizmet verecek. 

Türkiye’nin en çok tercih edilen dijital dönüşüm çözüm ortağı eLogo’nun kullanıcılarına sunduğu e-Tahsilat çözümündeki POS entegrasyonu havuzuna iyzico da eklendi. İş birliğiyle birlikte e-Tahsilat’ın POS entegrasyon havuzu 20 banka ve 7 ödeme kuruluşuna ulaştı. iyzico iş birliği, tüm Logo ERP’ler ile birlikte Logo İşbaşı uygulamasında da geçerli olacak. 

Tahsilatlar tek tıkla sistemde

e-Tahsilat’ın Logo ERP ile entegre olmasıyla kredi kartı veya banka kartıyla yapılan tahsilatları tek tıkla muhasebeleştirmek mümkün oluyor. eLogo‘nun online tahsilat sistemi olan e-Tahsilat sayesinde, müşteriler bankalar veya ödeme kuruluşlarından edindikleri sanal poslar ile esnek bir şekilde online ödeme süreçlerini yönetebiliyor. Ödemelerini hem kredi kartı hem banka kartı ile taksitsiz veya taksitli olarak tahsil edebiliyor.

SMS, e-posta ya da sektörde bir ilk olan Whatsapp aracılığıyla link ile ödeme yöntemi sunan yenilikçi e-Tahsilat çözümü, buna ek olarak her firmaya özel bir ödeme sayfası da oluşturabiliyor. e-Tahsilat; web platform, mobil uygulama ve ERP içi uygulama olmak üzere üç farklı platformda kullanıcılarına hizmet veriyor.

İlkleri barındıran e-Tahsilat çözümümüz büyümesini sürdürüyor

eLogo Genel Müdürü Başak Kural, pek çok sektörde her ölçekten işletmenin dijital dönüşüm süreçlerinde eLogo’yu tercih ettiğini belirtirken, “Müşterilerimize sunduğumuz hizmeti sürekli olarak geliştirmeyi sürdürüyoruz. e-Tahsilat’ın link ile ödeme yönteminde sunduğumuz Whatsapp seçeneği, sektörde bir ilk olma özelliği taşıyor. ERP içi uygulama ise, uyumlu Logo ERP çözümleri içerisinde çalışıyor ve müşterimizin ayrıca bir ürün kurulumu yapmasına gerek kalmıyor. Bu tarz ürünlerin kurulumu genelde 1-3 iş günü sürerken biz ERP içi uygulamamızı 1 dakika içerisinde ERP çözümüne tam entegre bir şekilde kurabiliyoruz. Tüm müşteri segmentlerine uygun çözümler sunarken, iyzico iş birliğiyle toplamda 20 banka ve 7 ödeme kuruluşuna ulaşan e-Tahsilat’ın entegrasyon havuzunu yeni iş birlikleriyle büyütmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

iyzico CCO’su Şebnem Dağ Güven, “Finansal hizmetlerin hem üye işyerleri hem de son kullanıcı için dönüştürülmesi ve dijitalleşmesine odaklanan bir kurum olarak, eLogo’nun e-Tahsilat çözümlerine entegre olmaktan ötürü son derece memnunuz. İşte ve alışverişte hızlı, kolay ve güvenli olmayı önemsediğimiz çalışma modelimizle kullanıcıları hızla sonuca ulaştıran teknolojik dönüşümlerde ve bu dönüşümleri benimseyen iş birliklerinde yer almaya devam edeceğiz. eLogo’nun online tahsilat sistemi olan e-Tahsilat ile kullanıcılar iyzico Sanal POS özelliğimiz ile entegre bir şekilde online ödeme süreçlerini tamamlayabilecekler. E-Tahsilat çözümlerinde POS entegrasyonu ile iyzico Sanal POS sahibi olan kullanıcı firmalarımız tahsilat hizmetlerinden yararlanabilecekler” dedi.

e-Tahsilat, farklı ihtiyaçlar için yıllık olarak 3 farklı paket seçeneği ile kullanıma sunuluyor. 

  • eLogo e-Tahsilat Uygulaması: Sadece ERP içi uygulamanın sunulduğu bu seçenek online tahsilatı daha az olan müşteri segmenti için çözüm sağlıyor.
  • eLogo e-Tahsilat Tüm Platformlar: Bu seçenekte, ERP içi uygulama, web platform ve mobil uygulama sunuluyor. Esnek bir tahsilat kurgusuna ihtiyacı olan tüm müşteriler tarafından tercih ediliyor.
  • eLogo e-Tahsilat B2B Portal Tüm platformlar: ERP içi uygulama, web platform ve mobil uygulama müşterilere sunuluyor. Bu seçenek bayi ve alt bayi kurgularını destekliyor. 

Dünyaca ünlü markalar sizi nasıl takip ediyor?

0

Markaların yaptığı Özel Hayatın Korunması ve Kişisel Verilerin İşlenmesi konusu günümüzde önemli bir tartışma konusu. Teknolojinin gelişimiyle birlikte, özellikle büyük şirketlerin ve teknoloji firmalarının kişisel verileri toplama ve analiz etme yetenekleri artırdı. Bu durum, hem bireylerin gizliliği hem de toplumsal etik ve güven konularını gündeme getirdi.

Büyük şirketlerin, müşterilerin davranışlarını ve tercihlerini izlemesi ve analiz etmesi, pazarlama stratejilerini optimize etmelerine yardımcı oluyor. Ancak, bu veri toplama ve izleme faaliyetleri, bireylerin özel hayatına müdahale edebilir ve mahremiyet ihlali oluşturabilir. Ayrıca, bu tür verilerin kötüye kullanılma riski de bulunmaktadır.

Bir kahve dükkanında veya giyim mağazasında müşterilerin hareketleri, teknolojik araçlar sayesinde izleniyor. Örneğin, bu mekanlarda bulunan kameralar veya sensörler, müşterilerin dükkan içinde ne kadar süre geçirdiğini, hangi ürünleri incelediğini, ne zaman geldiğini ve ne kadar zaman ayrıldığını takip edebilir. Bu veriler, işletme sahiplerine müşteri davranışlarını anlamaları ve pazarlama stratejilerini optimize etmeleri için önemli bilgiler sunuyor.

Ancak, bu tür veri toplama ve izleme faaliyetleri aynı zamanda kişisel gizlilik ve mahremiyet ihlali endişelerini de beraberinde getiriyor. Müşterilerin bu tür veri toplama konusunda bilgilendirilmesi ve rızalarının alınması gerekliliği bulunmalıdır. Ayrıca, bu verilerin güvenliği ve kötüye kullanılmasının önlenmesi için uygun güvenlik önlemleri alınmalıdır.

Bu tür uygulamaların perakende sektöründeki yaygınlığı, hem tüketiciler hem de işletme sahipleri arasında farklı görüşlere yol açıyor. Bazıları, bu veri analizlerinin müşteri deneyimini kişiselleştirerek artırabileceğini ve işletmelere daha etkili stratejiler geliştirme imkanı sağlayabileceğini savunurken, diğerleri kişisel gizliliğin ihlal edildiği ve bu tür izlemelerin rahatsız edici olduğu düşünüyor

Sonuç olarak, teknolojinin gelişmesiyle birlikte işletmelerin müşteri davranışlarını izleme ve analiz etme yetenekleri artmıştır. Bu durum, hem işletmelerin stratejilerini optimize etme fırsatı sunarken hem de kişisel gizlilik ve etik konularını gündeme getirir. Uygun dengeyi sağlamak için hem işletmelerin şeffaf olmalıdır.

Yürüdükçe iyilik yaptıran uygulama!

Bir Türk girişimci tarafından hayata geçirilen Help Steps, Dünya üzerinde 161 ülkede toplam 1.6 milyon kullanıcısı tarafından tercih edilen bir uygulama. Hep Steps sayesinde, atılan her adımın bir değeri oluyor ve günlük yürüyüşler bir iyilik hareketine dönüşüyor. Adım sayar uygulamaları bir ileri seviyeye taşıyarak, adımları bağışa çevirip farklı bir boyuta taşıyan Help Steps, benzer uygulamalar içinde önemli bir farka sahip.

Help Steps’in CEO’su ve kurucu ortağı Gözde Venedik ile Help Steps uygulaması ve girişimcilik, startup’larda büyüme ve yatırım alma konularını mercek altına aldık.

Günümüz şartlarında ihtiyaç sahibi kişilerin sayısının artmasıyla, yardımseverler, maddi ve manevi desteklerinin yanı sıra bu uygulamayla da adımlarını HS’ye dönüştürerek, seçtikleri bir kuruma bağış yapıyorlar. Türkiye’de ve dünyada hızla yayılan ve dijitalleşmenin sosyal hayatlara olan yansımasını çok iyi ifade eden bu uygulama, bir kadın girişimci tarafından bulunması ve yönetilmesi de ayrı bir önem taşıyor.

Etkin, hızlı ve erişilebilir bir hasta doktor iletişimi: Telemedicine

Özellikle pandemi gibi zorlu dönemlerde, bulut teknolojilerinin ve uzaktan çalışmanın önemi daha da belirgin hale gelmiştir. Bu ihtiyaçtan yola çıkan bulutklinik, hastaların test ve tahlil sonuçlarını görebilmeleri, ikinci bir görüşe ihtiyaç duymaları veya tetkik yorumlatma gibi kısa süreli işlemler için saatlerce beklemelerine gerek kalmadan, online görüşme yoluyla hızlı bir şekilde sorunlarına çözüm sunmayı sağlar.  Bu sayede hasta ve doktorlar arasındaki iletişimi kolaylaştırır ve sağlık hizmetlerinin daha etkin, hızlı ve erişilebilir bir şekilde sunulmasına yardımcı olur.

Telemedicine nedir? Kullanıcılar telemedicine özelliğinden nasıl faydalanıyor?

bulutklinik üzerinden ücretsiz bir hesap oluşturmak sadece yaklaşık 15 saniye sürer. Dilediğiniz uzmanlık alanındaki hekimlerle saniyeler içinde randevu alabilir veya sorularınızı iletebilirsiniz. Bu kolay ve hızlı yöntem sayesinde sağlık hizmetlerine erişim daha da pratik ve kullanıcı dostu hale gelir. Bu yenilikçi özellik sayesinde, kullanıcılar herhangi bir cihazdan, herhangi bir yerden diledikleri uzmanlık alanındaki doktorlarla saniyeler içinde online randevular alabilirler. Böylece zaman ve mekan kısıtlaması olmadan doktorlarıyla görüntülü bir şekilde iletişim kurabilirler. Aynı zamanda telemedicine özelliği, hastaların doktorlarına sorularını iletebilme imkanı sağlayarak ikinci bir görüş almak veya tetkik sonuçlarını yorumlatmak gibi süreçleri de hızlandırır.

bulutklinik kullanıcılarına hangi avantajları sunuyor?

Teletıp sayesinde, doktorunuzdan ne kadar uzakta olduğunuz artık çok önemli değil. Şehirden uzakta, kırsal bölgelerde veya tatilde olsanız bile teletıp ile doktorunuzla görüntülü görüşme imkanı bulutklinik ile mümkün. Teletıp, saniyeler içinde ön tanı koyarak hastayı en uygun şekilde uzman tarafından gerekli şekilde sağlık kuruluşuna yönlendirmekte de avantaj sağlar.  Aynı şekilde kronik hastalıklar ve düzenli takip gerektiren rahatsızlıklarda hastaların sürekli hastaneyi ziyaret etmesi gerekliliği ortadan kalkar. Rutin kontroller ve takipli sonuçların gösterilmesi, hastaların bulundukları yerde kolaylıkla gerçekleştirilebilir. Bu da hastaların yaşam kalitesini artırırken sağlık sistemindeki yükü de azaltır.

Son zamanlarda psikolojik sağlık alanında da artan öneme sahip olan teletıp, ruh sağlığı hizmetlerini kolaylaştırır. Psikolojik destek ve terapiler, çevrimiçi platformlar üzerinden verilerek hastaların daha rahat ve düzenli bir şekilde tedavi almalarına yardımcı olur. Bu alanda öncü yazılımlardan biri olan bulutklinik, ruh sağlığı ve psikoloji branşlarında teletıp özelliğinin yaygınlaşmasına önem vermektedir. Danışanlar dilediği yerden herhangi bir mekana bağlı olmaksızın terapi süreçlerini kolaylıklar yürütebilir.


bulutklinik Almanya Berlin ofisini açtı!


Dijital sağlık platformu bulutklinik, doktora erişmenin en kolay yolunu kullanıcılara sunmaya devam ediyor. Geliştirdiği inovatif dijital sağlık çözümlerini “Callendoc GmbH” adı ile geçtiğimiz Haziran ayında globale açan bulutklinik sağlık yazılımları alanında edindiği tecrübelerle global pazarda yer edinmeyi, Avrupa’da gittikçe artan sağlık sistemi sorunlarına Türkiye’de edindiği bilgi birikimi ve deneyimini kullanarak dijital çözümler üretmeyi ve Avrupa’da varlığını genişletmeyi hedefliyor.

Twitter (X) kimlik doğrulama özelliği ile hesap güvenliğini artırıyor

0

Sosyal medya devi Twitter yeni adı ile X, kullanıcıların hesaplarının güvenliğini artırmak ve kimlik sahtekarlığını önlemek amacıyla yeni bir özellik olan “Kimlik Doğrulama”yı duyurdu. Yeni özellik, kullanıcıların kimliklerini doğrulamalarını isteyerek başkaları adına sahte hesap açma girişimlerini zorlaştıracak.

Twitter’ın yeni kimlik doğrulama özelliği, kullanıcıların resmi kimlik belgelerinin fotoğraflarını yüklemelerini ve selfie çekmelerini isteyecek şekilde tasarlanmış. Bu adım, kullanıcıların gerçek kimliklerini kanıtlamalarını ve sahte hesaplarla mücadele etmeyi kolaylaştıracak. İlk olarak Elon Musk’un profilinde görünen “kimlik doğrulandı” rozeti, bu yeni güvenlik önleminin kullanıcılar arasında kullanılmasını teşvik etmeyi amaçlıyor.

Kimlik doğrulama süreci, devlet tarafından verilen resmi kimlik belgeleri ile yapılacak ve Twitter, bu verileri güvenlik amacıyla biyometrik veriler dahil olmak üzere 30 gün boyunca saklayacak. Bu sayede sahtekarlık ve dolandırıcılık girişimlerinin tespiti daha da kolaylaşacak.

Biyometrik verilerin 30 gün boyunca saklanacak olması, kimlik doğrulama işleminin hızlı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlayacak. Ancak bu verilerin güvenliği konusundaki endişeler de göz ardı edilmemelidir.

Ayrıca, bu yeni kimlik doğrulama özelliği, dolandırıcıların ve taklit hesapların tespitini kolaylaştırarak, Twitter platformunun genel güvenliğini artırabilir. Ancak, özellikle özel markalar için kimlik doğrulama sunmanın başka güvenlik zorluklarına neden olabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.

Twitter, bu yeni kimlik doğrulama özelliğini kullanıcıların günlük deneyimini etkilemeyecek şekilde tasarladığını belirtiyor ve kimlik doğrulama sürecinin 5 dakikadan uzun sürmeyeceğini vurguluyor. Bu adımın, sosyal medya platformlarında güvenliği sağlama yolunda atılmış önemli bir adım.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlar kısmıda bizimle paylaşabilirsiniz.

Macaristan’dan çevre endüstrisi alanında yapılan çalışmalar

Türkiye’deki ilk ofisini genel merkez olarak 2015 yılında İstanbul’da açan HEPA Türkiye, çevre ve enerji alanında Türkiye ile iş birliği çalışmalarına devam ediyor. Sektör ve ürün bazında pazar araştırma raporlarının hazırlanması, yerel şirketlere Macar tedarikçi bulunması, Macar firmalara Türkiye’de distribütör bulunması gibi çalışmaların yanı sıra konferans, seminer, eğitim, sektör ve ülke günleri düzenleyerek iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin gelişmesini destekleyen HEPA Türkiye, Macaristan’da çevre sektöründeki deneyimini paylaşabilecek firmalarla bir araya gelmeyi hedefliyor. 

Macaristan, hem yüzey tatlı suları hem de yer altı jeotermal suları bakımından Avrupa’nın en zengin ülkelerinden biri. Çevre sektörü içerisinde öne çıkan bir diğer alan ise yenilenebilir ve çevre dostu enerji üretimi. Son on yılda yenilenebilir enerji sektörünü geliştirmeye önemli kaynaklar ayıran Macaristan, en büyük gelişmeleri biyokütle ve güneşe dayalı enerji üretim sektörlerinde uyguladı.  

Macaristan, son yıllarda atık su arıtımından atık geri dönüşümüne ve ülke yerleşimlerindeki kamu hizmetlerinin kapsamına kadar çevre endüstrisinin diğer alanlarında çeşitli çağdaş teknolojik çözümler uyguluyor. Macar şirketleri, yatırımların ve gelişmelerin bir sonucu olarak, yabancı ortaklarına en yüksek çevresel gereklilikleri karşılayan sürdürülebilir, modern ve karmaşık sistemler sunuyor. Çevre endüstrisinin öne çıkan alanları: inşaat atıklarının geri dönüşümü, karmaşık taşkın koruma sistemleri, su ve atık su arıtımı, evler ve belediyeler için yenilenebilir enerji üretim çözümleri, jeodezi, balneolojik araştırma ve kuyu sondajı, karmaşık akıllı şehir çözümleri ve doğal afet yönetimi uzmanlığıdır. 

Macar çevre endüstrisinin ve çözümlerinin artan rekabet gücü ve uluslararası tanınırlığı, prestijli uluslararası ödüllerle (örneğin Etnografya Müzesi) kanıtlanmaktadır. Macaristan, aynı zamanda ülkenin uluslararası çevre bilgi tabanı ağı için bir merkez olma yolunda olduğunu gösteren dünya standartlarında birçok uluslararası sergi ve etkinlik (örneğin Budapeşte Su Zirvesi) düzenlemeyi de başarmıştır. Bugünlerde Macar şirketleri, kendi karmaşık çevre çözümlerini sunabilmekte ve hem kentsel alanlarda hem de kırsal alanlarda 21. yüzyılın çevresel zorluklarına göre söz konusu teknik-teknolojik çözümlerin uyarlanmasını sağlamaktadır. Macar yüksek öğrenimi, lisansüstü eğitim programları ve ülkenin çevre endüstrisi alanındaki Ar-Ge faaliyetleri de Macaristan’ın küresel lider konumuna katkıda bulunmaktadır.

Kexport cluster

KEXPORT Cluster, dış pazarlarda çok çeşitli çevre teknolojileri ve hizmetleri aracılığıyla uzmanlık, bilgi ve teknoloji sağlamayı amaçlayan Macar çevre kuruluşlarını içeren bir iş birliği ağıdır. Kümelenmenin stratejik hedefi, sektörler arası iş birliğini teşvik ederek yeni iş fırsatları yaratmak, yurt dışı iş birliği fırsatlarını keşfetmek ve ortak ürün ve hizmet pazarlaması ve pazar araştırmaları yoluyla projeler üretmektir. Küme üyeleri, know-how, patent ve endüstriyel koruma sağlamaya, endüstriyel mülkiyet haklarına ve AB tarafından finanse edilen çeşitli RDI projelerini uygulamaya odaklanmaktadır.

www.kexport.eu/en

Kuube hungary LTD

Kuube Macaristan Kft. güneş enerjisiyle çalışan akıllı şehir mobilyaları tasarlayan ve üreten Macar bir startup’tır. Yenilikçi teknoloji ile sürdürülebilirliği birleştiren ürünler yaratmak firma için önemli olduğu için firma güneş enerjisi ile çalışmayı seçmiştir. Tüm ürünleri %100 Macarlar tarafından tasarlanmış ve geliştirilmiş olup, yazılım ve donanım ortamları da tamamen kaliteli bileşenlerden kendileri tarafından geliştirilmiştir. Firma bu yıl, diğer iki Macar startup şirketi PLATIO ve Rollin ile birlikte akıllı bir mikro mobilite noktasını faaliyete geçirdi. Kuube’nin önde gelen ürünleri, güneş enerjisiyle çalışan akıllı tezgahlarıdır. Müşteriler 3 farklı boyut arasından seçim yapabilir (Kuube PLUS, Kuube NANO, Kuube ECO). Hepsi akıllı cihazlar için USB bağlantı noktaları ve kablosuz şarj cihazları ile donatılmıştır ve sınırsız ücretsiz WiFi kablosuz bağlantı noktası işlevine sahiptir. Kuube PLUS NOTE tezgâhı, yerleşik hoparlörlere ve kullanıcıların iletişim kurabileceği iki büyük dokunmatik ekrana sahiptir. Yalnızca güneş enerjisi ile şarj edilirler ve kamu işletmelerine erişimin zor olduğu yerlerde bile tam olarak çalıştıkları için kurulum yeri esnektir.

www.kuube.hu

Hungarıan water techology co.

Macar Su Teknolojisi Kurumu (HWTC), uluslararası alanda tanınmış üç şirketten oluşan bir özel sektör konsorsiyumudur: Szabadics Civil Engineering and Construction Plc., Hidrofilt Water Treatment Ltd. ve Controlsoft Ltd. Konsorsiyum, içme suyu arıtma tesislerinin tasarımı ve tam ölçekli uygulamasında, atık su arıtma tesislerinin inşasında, konteynerli mobil su ve atık su arıtma kompakt ünitelerinin üretiminde, membranlı tuzdan arındırma tesislerinde ve endüstriyel atık su için geri dönüşüm teknolojilerinde uzmanlaşmıştır.

Yılın premium akıllı saati HUAWEI Watch ultimate oldu

0

HUAWEI WATCH Ultimate, dünyanın önemli teknoloji ödülleri arasında gösterilen EISA organizasyonundan prestijli bir ödülle döndü. 10 ATM dalış kapasitesinden zirkonyum bazlı sıvı metal malzemesine kadar birçok özelliğiyle sektöre öncülük eden ürünlerden biri olan WATCH ULTIMATE, EISA editörlerinin detaylı değerlendirmesi sonucunda ‘2023-2024 Yılının Premium Akıllı Saati’ ödülünün sahibi oldu.

EISA yetkilileri yaptıkları değerlendirmede, HUAWEI WATCH Ultimate’i mükemmel tasarlanmış bir cihaz olarak nitelendirirken şu ifadelere yer verdiler; “HUAWEI WATCH Ultimate, teknolojik olarak gelişmiş sağlık ve yaşam tarzı özellikleriyle öne çıkıyor. Doğa yürüyüşlerinden, şık davetlere kadar birçok farklı ortamda kullanıma uygun ve stil sahibi bir seçenek.”

Okyanus Mavisi ve Keşif siyahı renk seçenekleriyle gelen HUAWEI WATCH Ultimate, titanyum ve paslanmaz çelikten daha sert donanımıyla, suya ve darbelere karşı son derece dayanıklı. Yıpranma direncine sahip Zirkonyum bazlı sıvı metal malzeme, EISA editörlerinin beğenisini kazanan bir diğer detay. WATCH Ultimate’in safir cam ön yüzü ve 1,5 inç AMOLED ekranı çerçeveleyen seramik çerçevesi de ürüne bu önemli ödülü kazandıran tasarım odaklı özellikler arasında.

Su altında yüksek performans

HUAWEI WATCH Ultimate’in 100 metre derinliğe kadar dayanıklılığı, onu akıllı saat pazarındaki üst düzey dalgıçlardan biri haline getiriyor. Bu benzersiz özellik EISA editörlerinin de dikkatinden kaçmazken, 10 ATM dalış özelliği de bir diğer önemli detay olarak öne çıkıyor. WATCH Ultimate, sadece suya dayanıklılık mekaniği ile gelmiyor, aynı zamanda kullanıcılara sualtında rehberlik etmek üzere tasarlanan gelişmiş bir dalış bilgisayarı ile de destekleniyor. Kullanıcılar, serbest dalıştan profesyonel tüplü dalış modlarına kadar birçok farklı mod arasından seçim yapılabiliyor.

HUAWEI WATCH Ultimate, elbette sadece denizde çalışmıyor, aynı zamanda karada da son derece işlevsel. Keşif Modu, Çift Frekanslı ve Beş Sistemli GNSS konumlandırma özelliği ile güçlü spor modları, macera tutkunları için bu cihazı önemli bir yaşam asistanı haline getiriyor. HUAWEI WATCH Ultimate ayrıca Expedition Modu etkinleştirildiğinde; pil gücü, tarih, keşif süresi, kalp atış hızı, ara nokta mesafesi ve egzersiz mesafesi gibi verileri de görüntüleyerek, son derece verimli bir kullanıma imza atıyor. Yükseklik, hava basıncı, hava uyarıları, gün doğumu, gün batımı, ay evresi ve gelgit gibi dış ortam bilgilerini net bir şekilde görüntüleyerek, kullanıcıların çevresel değişikliklerden haberdar olmalarına ve dış ortam risklerinden kaçınmalarına yardımcı oluyor.

Şarj cihazını iki hafta unutun

EISA editörleri HUAWEI WATCH Ultimate’in güç kullanımından da övgüyle söz ediyor. Cihaz, yeni nesil kablosuz hızlı şarj özelliği ve güçlü 530mAh piliyle, iki haftalık pil ömrü sunuyor. Bu da kullanıcıların, özellikle yurtdışına seyahat ederken veya doğal bir keşif gezisine çıkarken, pil konusunda sürekli endişelenmelerinin önüne geçiyor. İki haftaya varan pil ömrü, HUAWEI WATCH Ultimate’ı rakipsiz kılan önemli avantajlardan biri. Kullanıcılar pillerinin boşaldığını fark etseler bile, sadece 10 dakikalık şarj ile toplam şarjın %25’ine ulaşırken, 60 dakikalık şarj ile cihazın pilini tamamen doldurabiliyor.   

Oppo Watch 4 Pro gümbür gümbür geliyor!

1

Oppo, bir sonraki amiral gemisi akıllı saati olan Watch 4 Pro ile ilgili ilk ayrıntıları açıkladı. Şimdiye kadar şirket, Watch 4 Pro’nun Snapdragon W5 Gen 1 yonga setini 2 GB RAM ve güç tasarruflu bir Bluetooth yonga seti ile birleştireceğini belirtti. Yeni sağlık izleme özellikleri, cilt sıcaklık sensörü de dahil olmak üzere Oppo Watch 4 Pro yoluna güçlü bir şekilde devam ediyor.

Oppo, Find N3 Flip ile birlikte bu ayın sonlarında piyasaya sürülmesi gereken bir sonraki amiral gemisi akıllı saatini tanıtmaya başladı. Akıllı saat, daha önceki söylentilerin önerdiği gibi Watch 5 Pro olarak değil, Watch 4 Pro olarak piyasaya sürülecek.

Watch 4 Pro, selefinin Snapdragon W5 Gen 1 SoC’sini koruyacak. Tipik olarak, bu alışılmadık bir karar gibi görünebilir, ancak Qualcomm henüz Snapdragon W5 Gen 1 platformunun yerini almadı. 4 nm yonga seti, Android OEM’ler için sınıfının en iyisi olmaya devam ediyor, öyle ki Google’ın Pixel Watch 2’de Snapdragon W5 Gen 1’i de kullanması bekleniyor.

Öte yandan Oppo, Snapdragon W5 Gen 1’i Watch 3 Pro’da bulunan 1 GB RAM’den iki katına çıkararak 2 GB RAM ile eşleştirecek. Bu nedenle, Watch 4 Pro’nun daha hızlı uygulama yükleme süreleri ve sorunsuz animasyonlar sayesinde öncekinden daha hızlı hissetmesi muhtemel. Ek olarak Oppo, pil ömrünü en üst düzeye çıkarmak için bu bileşenleri BES2700 Bluetooth SoC ve bir LTPO AMOLED ekranla tamamlayacak.

Dahası, Oppo, Watch 4 Pro’ya 16 kanallı bir kan oksijen sensörü eklemeyi vaat ediyor, bu da Watch 3 Pro’daki 12 kanallı eşdeğere göre bir gelişme. Başka bir yerde, Watch 4 Pro paslanmaz çelik bir kasa, 10 profesyonel spor modu, 8 kanallı kalp atış hızı sensörü, EKG yetenekleri ve bir cilt sıcaklığı sensörüne sahip olacak.

Oppo, geçen yılki modele çok benzeyeceğini düşünmemize rağmen, Watch 4 Pro’nun tasarımını henüz açıklamadı.

THY elektronik para ve ödeme sektörüne giriyor!

0

Dünya’nın en çok noktasına uçan hava yolu olma özelliğine sahip bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları, mevcut iştirak şirketlerine bir yenisini daha eklediğini resmen duyurdu. Kamu Aydınlatma Platformu’na (KAP) bildirimde bulunan THY, elektronik para ve ödeme hizmetleri verecek olan yeni iştirak şirketini böylece duyurmuş oldu. Konuya yakından bakalım.

“THY Finansal Teknolojiler Anonim Şirketi” kuruldu!

Türk Hava Yolları, KAP’a yeni bir bildirimde bulundu. Bildirime göre THY’nin yüzde 100 iştiraki olarak yeni bir şirket kuruldu. “THY Finansal Teknolojiler Anonim Şirketi” adıyla serüvenine başlayacak olan şirket, THY’nin sahip olduğu küresellik, havacılık tecrübesi ve satış gücü gibi özelliklerinden de istifade ederek elektronik para ve ödeme hizmetleri sağlayacak.

Türk Hava Yolları’ndan konuyla ilgili KAP’a bildirilen açıklamada yeni iştirak şirketin kuruluş sürecine ilişkin şunlar söylendi:

“14 Temmuz tarihli duyurumuzda ortaklığımızın havacılık sektöründeki tecrübesi, küresel gücü ve satış kanallarından geçen işlem hacmini göz önüne alarak mevcut potansiyelinin değer yaratan bir iş modeline dönüştürülmesi amacıyla elektronik para ve ödeme hizmetleri kuruluşu kurulması ve ilgili yasal mevzuat çerçevesinde lisanslama süreçlerinin yürütülmesi için gerekli çalışmaların başlatılmasına yönetim kurulumuzca karar verildiği kamuoyu ile paylaşılmıştı. Bu kapsamda ortaklığımızın yüzde 100 iştiraki olacak şekilde ‘THY Finansal Teknolojiler AŞ’nin kuruluşu 18 Ağustos’ta İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü nezdinde tescil edilerek tamamlanmıştır.”

Türk Hava Yolları, kendi ana markasına bağlı olarak halihazırda muhtelif birçok iştirak şirkete sahip. Bazıları yüzde 100, bazıları ise belli oranlarda THY’ye ait olan bu şirketler çok çeşitli iş kollarında faaliyet göstermektedir.

Bunlardan bazılarını örnek vermek gerekirse: hem THY hem de pek çok farklı hava yolu şirketinin uçaklarına bakım onarım hizmeti veren THY Teknik A.Ş., uçaklarda yolculara sunulan ikramları sağlayan THY DO&CO İkram Hizmetleri A.Ş., tatil destinasyonlarında yoğun hizmet veren ve THY’nin Alman hava yolu şirketi Lufthansa ile iştiraki olan Sunexpress Hava Yolları ve uçaklara havalimanlarında yer hizmeti sağlayan TGS Yer Hizmetleri A.Ş. gibi şirketleri sayabiliriz.

THY Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat konuyla ilgili şunları söyledi:

“Dijitalleşen dünyada finansal işlemlerin daha hızlı ve kolay bir şekilde gerçekleştirilmesi için yenilikçi uygulamalar ve müşteri odaklı çözümler konusunda uzmanlaşmış finansal teknoloji şirketleri son dönemde oldukça yaygınlaştı. Bu şirketler, kullandıkları yeni nesil ürün ve hizmet yelpazesi ile daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşma imkanına sahipler.

Havacılık sektöründe ise dijitalleşme ile birlikte gelen yenilikler de yolcu alışkanlıklarında değişimlere neden oldu. Seyahat edilen ülkelerde nakit kullanım zorunluluğunu azaltmak, fiziki kredi kartı kullanımında yaşanabilecek çalıntı/kopyalama riskini azaltmak ve aynı zamanda yüksek işlem maliyetlerini azaltmak amacıyla dijital cüzdan gibi alternatif yöntemler kullanılmaya başlandı. Özellikle pandemi ile birlikte artış gösteren elektronik ticaret, ticari işletmelerde online satış ve tahsilat kanallarının kullanımı da arttı.

Ortaklığımızın hava yolu sektöründeki tecrübesi, marka gücü, dünyanın her noktasına hızlı erişim imkanı ile birlikte finansal kredibilitesi ve güvenilirliği düşünüldüğünde kurulan finansal teknoloji şirketimizle ödeme sistemleri alanında Ülkemiz, Ortaklığımız ve seyahat ekosistemindeki tüm paydaşlarımız için önemli katma değer yaratmayı hedefliyoruz. Böylece Ülkemizin ve Ortaklığımızın seyahat, ulaştırma, kültür turizmi ve sağlık alanında tüm dünyada etkinliğini arttırmayı amaçlıyoruz.

Şirketimizin faaliyete geçmesi için yasal olarak gerekli olan izinlerin alınması ve bu teknolojik dönüşüme yönelik gerekli işlemleri yapılması için ekiplerimiz çalışmalara başladılar. Markamıza ve ortaklığımıza hayırlı olmasını diliyorum”

Konu hakkındaki görüş ve düşüncelerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

Trugo şarj ağı 81 ile ulaştı

0

Yüksek performanslı ve geniş kapsamlı şarj ağı Trugo’nun kesintisiz şarj deneyimi 81 ile ulaştı. Trugo, tamamı 180 kW’nin üzerindeki yüksek hızlı şarj cihazlarıyla 81 ilde hizmet veren ilk ve tek şarj ağı şirketi oldu.

Tüm Türkiye’de uçtan uça kesintisiz ve yüksek performanslı şarj ağı kurmak hedefiyle yola çıkan Trugo, 81 ilin tamamında elektrikli araç kullanıcılarıyla buluşmaya başladı. 81 ilde tamamı 180 kW’nin üzerindeki 272 yüksek hızlı şarj cihazı ve 544 soket ile kullanıcılara kesintisiz ve konforlu bir şarj deneyimi hizmeti sunuyor. Trugo, Türkiye’de kurduğu şarj altyapısı sonucu, 180 kW’nin üzerindeki yüksek hızlı şarj istasyonlarıyla elektrikli araç kullanıcılarına 81 ilde hizmet veren ilk ve tek şarj ağı şirketi oldu. Trugo’nun şarj cihazlarıyla bir bataryanın doluluk oranı 30 dakikadan daha kısa sürede yüzde 20’den yüzde 80’e ulaşıyor. Yüksek hızlı cihazlarda sertifikalı yüzde 100 yenilenebilir kaynaklarından elde edilmiş enerji kullanılıyor.

Trugo şarj ağı mobil uygulamada

Kullanıcılar Türkiye genelindeki şarj ağını Trugo mobil uygulaması ve web sitesi üzerinden takip edebiliyor. App Store ve Google Play üzerinden kullanıcıların hizmetine sunulan uygulama ile en uygun istasyonu bulmak, şarj sürecini takip etmek, şarjın tamamlandığını görmek, geçmiş şarj işlemlerine erişmek ve ödemesini yapmak mümkün oluyor. Kullanıcılar istasyon ararken, eczane, kafe, oyun parkı, AVM, restoran gibi ihtiyaçlarına göre de filtreleme yapabiliyor. Şarj deneyimi sırasında herhangi bir sorunla karşılaşan kullanıcılar ise 7/24 hizmet veren Kullanıcı İlgi Merkezi’nden destek alabiliyor.

Samsung bazı Galaxy modellerinde yazılım güncellemesini durdurdu!

Her güzel şeyin bir sonu var ve şimdi de sıra bazı Samsung modelleri için geldi. Samsung haberin devamında yer alacak olan seçili modeller için yazılım güncellemesini sonlandırıyor.

Samsung, yazılım güncellemeleri sağlamak için belirli bir politika izliyor ve bu politika, Galaxy cihazlarının güncellemeleri alma süresini özetliyor. Önceki politikada, şirket beş yıla kadar yazılım güncellemeleri sundu ve amiral gemisi cihazları en fazla üç güncelleme aldı.

Ancak 2022’de Samsung bu politikada değişiklikler yaptı ve belirli cihazlar için yazılım uygunluğunu genişletti. Bu değişikliklere daha yakından bakalım.

2019’da tanıtılan bir dizi Galaxy cihazı, Samsung tarafından başka yazılım güncellemeleri almaktan dışlandı. Bu, bu cihazların ileriye dönük olarak önemli veya küçük güncellemeler almayacağı anlamına geliyor. Artık yeni güncellemeler için uygun olmayan cihazlara bir göz atalım.

  • Galaxy S10, S10+ ve S10e
  • Galay X Kapak 4S
  • Galaksi A80
  • Galaksi A40
  • Galaksi A10
  • Galaksi A30
  • Galaksi A50
  • Galaxy Tab A10.1 (2019)
  • Galaxy Tab S5e
  • Galaxy Tab S6

Bununla birlikte, Samsung zaman zaman güvenlik yamaları şeklinde ek güncellemeler yayınlıyor. Örneğin, Galaxy S10 serisi cihazlar dördüncü yıllarını çoktan geçti ve şirketin önceki politikasına göre, Mart 2023 güvenlik güncellemesinden sonra artık yeni güncellemeler almayacaklardı. Bununla birlikte, Verizon, T-Mobile, MetroPCS ve US Cellular gibi belirli ABD taşıyıcılarında beklenmedik bir yeni güncelleme keşfi oldu.

Buna ek olarak, resmi yazılım desteği sona erdikten sonra bile Samsung, Galaxy S10, S10+ ve S10e için yeni bir güncelleme yayınlayarak kullanıcıları şaşırttı. Bu cihazlar zaten dördüncü yıllarını geçmişti, bu da ilk politikaya göre Mart 2023 güvenlik güncellemesinin ötesinde herhangi bir yeni güncelleme almaları planlanmadığı anlamına geliyordu.

  • Galaxy S Serisi: Galaxy S22, S22+ ve S22 Ultra’nın yanı sıra Galaxy S21, S21+, S21 Ultra, S21 FE ve gelecek S serisi cihazlar
  • Galaxy Z Serisi: Galaxy Z Fold3, Galaxy Z Flip3 ve gelecek Z serisi cihazlar
  • Galaxy A Serisi: yaklaşan seçkin A serisi cihazlar
  • Galaxy Tabletler: Galaxy Tab S8, S8+, S8 Ultra ve gelecek Tab S serisi cihazlar.

LG StandbyMe Go, kullanıcılarına mobil bir ofis ve sunum alanı sunuyor!

0

LG StandbyMe Go Taşınabilir Akıllı Dokunmatik Ekran, 1970’lerin James Bond filminden yüksek teknolojili bir cihaza benziyor. 27″ LED ekran metal evrak çantasından çıkıyor, döndürülebiliyor ve pillerle çalışıyor. Ayrıca ekranı kasanın içinde düz olarak da kullanabilirsiniz.

ABD Savunma Bakanlığı’nın 11 dayanıklılık testinden de geçen dayanıklı bir seyahat bavulunun içine 27 inçlik bir full HD LED dokunmatik ekranın yanı sıra 20 watt’lık bir hoparlör sistemi ve üç saatlik şarj edilebilir bir pil yer alıyor, böylece TV’nizi seyahat ettiğiniz hemen hemen her yere götürebiliyorsunuz.