Nvidia’nın yeni DLSS 3.5’i tanıtıldı! Peki hangi oyunlarla kullanılabilecek?

0

DLSS 3’ün sadece RTX 40 serisi GPU’larla sınırlı olan Frame Generation’ının aksine, DLSS 3.5, RTX 20 serisine kadar uzanan tüm RTX serisi GPU‘larda ışın izlemeyi artıracak. Nvidia, yalnızca gölgeler veya yansımalar gibi belirli öğeler için ışın izlemeyi kullanan başlıkların aksine, genellikle tam ışın izleme olarak bilinen yol izleme sunan oyunlarda DLSS 3.5’i hedefliyor.

Cyberpunk 2077, 26 Eylül’de piyasaya çıkan Phantom Liberty DLC’si ile DLSS 3.5 için destek alacak ve bu da bu yılın başlarında önizlenen yol izlemeyi de ekleyecek. Alan Wake 2 ayrıca 27 Ekim’de DLSS 3.5 ve tam ışın izleme ile piyasaya sürülecek. RTX’li portal da bu sonbaharda bir DLSS 3.5 yükseltmesi alıyor.

DLSS şu anda ışın izlemeli bir sahnedeki her aydınlatma geçişi için eksik pikselleri doldurmak için elle ayarlanmış gürültü gidericiler kullanıyor. Sonuç, bazı renk doğruluğu kayıplarını, yanlış aydınlatmayı ve hatta ara sıra gölgelemeyi içerebilir. Nvidia, daha yüksek kaliteli pikseller ürettiğini iddia ettiği AI destekli bir ağ kullanarak bu yaklaşımı geliştirmeye çalışıyor.

DLSS 3.5, görüntü kalitesi ve performansında normal ışın izlemeli oyunlara fayda sağlarken, Nvidia, yol izlemeli içerikle daha büyük bir performans avantajı elde edeceğinizi söylüyor. Cyberpunk 2077 ve Alan Wake 2 gibi daha yoğun ışın izleme oyunları, hem genel görüntü kalitesi hem de performans açısından DLSS 3.5’ten en çok yararlanacak.

DLSS 3.5, DLSS 3’ten beş kat daha fazla veri üzerinde eğitildi ve desteklenen oyunlarda, DLSS 3’ün Çerçeve Oluşturma ayarına benzer ayrı bir seçenek olarak mevcut olacak.

Nvidia’nın en son DLSS 3.5 sürümü de sadece oyunlarla sınırlı değil. Yaratıcılar, Chaos Vantage, D5 Render ve Nvidia Omniverse gibi 3D düzenleme uygulamalarında DLSS 3.5’i kullanabilecekler.

Geliştiricilerin DLSS 3.5’i oyunlarda uygulaması biraz zaman alacak, özellikle de tamamen ışın izlemeli oyunlarda en faydalı olacağı için. DLSS 3 bu arada büyük oyunlara hala ekleniyor. Fortnite, bu sonbaharda bir DLSS 3 yükseltmesi alıyor ve RTX 40 serisi sahiplerinin Frame Generation’ın kare hızlarını artırmasını sağlamasına izin veriyor. Call of Duty: Modern Warfare 3, 10 Kasım’da piyasaya sürüldükten sonra DLSS 3 ve Reflex’i de destekleyecek.

AMD’nin ayrıca bu hafta Gamescom’da FidelityFX Super Resolution 3’ü (FSR 3) piyasaya sürecek olduğu söyleniyor. AMD’nin yükseltme teknolojisinin en son yinelemesinin önümüzdeki ay Starfield ile birlikte başlayacağı bildiriliyor.

Güneş yaprağı teknolojisi enerji ve su üretiminde devrim yaratabilir

İngiltere’nin önde gelen üniversitelerinden Imperial College London’daki araştırmacılar, güneş enerjisi alanında çığır açabilecek bir yenilik üzerinde çalıştıklarını açıkladı. “Güneş Yaprağı” adını verdikleri bu yeni tasarım, hem daha yüksek enerji verimliliği hem de tatlı su üretimi sağlama potansiyeli taşıyor.

Geleneksel fotovoltaik güneş panelleri, güneş ışığını elektriğe dönüştürerek enerji üretirken, verimlilikleri sınırlıdır. Imperial College London araştırmacıları, gerçek bitkilerin fotosentez süreçlerinden esinlenerek geliştirdikleri “Güneş Yaprağı” ile bu verimliliği artırmayı başardı, sadece güneş enerjisi üretmekle kalmıyor, aynı zamanda su üretme yeteneği de kazandırıyor.

Geliştirilen PV-leaf tasarımının en büyük özelliklerinden biri, düşük maliyetli malzemeler kullanılarak üretilmesi ve geleceğin yenilenebilir enerji teknolojilerine ilham verebilme potansiyelidir. Yapılan deneyler, PV yaprakların geleneksel güneş panellerine kıyasla güneş enerjisinin yüzde 70’ini çevreye kaybetmeyerek yüzde 10’un üzerinde daha fazla elektrik üretebildiğini gösteriyor.

Ayrıca, PV-leaf tasarımı sadece enerji üretmekle kalmıyor; doğanın su döngüsünü taklit ederek tatlı su üretimi sağlıyor. Araştırmacılar, bu yenilikçi tasarımın verimli bir şekilde kullanılması durumunda 2050 yılına kadar yılda 40 milyar metreküpten fazla tatlı su üretebileceğini belirtiyor.

Tasarımın temel ilham kaynağı doğal bitki yapraklarıdır. PV-leaf, suyun hareketini taklit ederek suyun dağılmasına ve buharlaşmasına olanak tanıyor. Ayrıca, termal enerji üretebilme yeteneği de bulunur. Bu yenilikçi tasarım, çeşitli güneş koşullarına uyum sağlayabilir ve yüksek ortam sıcaklıklarını tolere edebilir.

Araştırmacılar, PV-leaf’in ek bileşenlerinin sermaye maliyetinin geleneksel güneş panellerinin maliyetinin yaklaşık yüzde ikisi kadar olduğunu belirtiyor. Aynı zamanda, cihazın 1000 W/m güneş ışınımı altında ekstra 1,1 L/saat/m2 tatlı su üretebileceği tahmin ediliyor.

Çalışmanın baş yazarı Dr. Gan Huang konuyla ilgili olarak “Bu yenilikçi tasarım, hem güneş panellerinin performansını büyük ölçüde artırma potansiyeli taşıyor, hem de maliyet etkinliği ve pratiklik sağlıyor.” açıklamasını yaptı.

Güneş enerjisi ve suyun önemi göz önüne alındığında, Imperial College London’ın “Güneş Yaprağı” tasarımının geleceğin enerji ve su ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir adım olabileceği düşünülüyor. Bu yenilik, sürdürülebilir enerji ve kaynak yönetimi alanında umut verici bir gelişme olarak kabul ediliyor.

Android’e yeni eSIM transfer aracı geliyor

0

Google, Android işletim sistemi için eSIM transfer aracı üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Yeni bilgilere göre, Android kullanıcıları yakında eSIM’lerini cihazlar arasında taşımanın daha kolay bir yolunu kullanabilecekler. Apple’ın iPhone’larında kullandığı eSIM aktarım özelliği sonrasında, eSIM’ler daha yaygın hale gelirken, Android de bu konuda yeni bir adım atıyor.

Google, bu yılın başlarında duyurduğu üzere, Android kullanıcılarının eSIM’lerini cihazlar arasında yerel olarak taşıyabilmelerini sağlayacak bir eSIM aktarım özelliği üzerinde çalışıyor. Şu anda Android cihazlar arasında eSIM taşıma işlemi operatörlere bağlı olarak gerçekleştiriliyor ve bazen karmaşık bir süreç olabiliyor.

Apple, ABD’de satılan yeni nesil iPhone’larda yerleşik olarak bulunan eSIM aktarım aracı ile bu süreci basit hale getirmişti. Kullanıcılar, mevcut iPhone’ları üzerinden kablosuz olarak eSIM aktarımı yapabiliyorlar. Google ise farklı bir yaklaşım benimsiyor.

Google’ın geliştirdiği eSIM transfer özelliği, Play Hizmetleri içerisine gizlenmiş QR kodlarına dayanıyor. İlk görüntülerde, kullanıcıların eSIM aktarımını başlatmak için bir QR kodunu tarayarak işlemi gerçekleştirebilecekleri görülüyor. Henüz kullanıma açık olmasa da, bu özelliğin temelleri atıldı ve yakın gelecekte kullanıma sunulması bekleniyor.

Google’ın yeni eSIM aktarım özelliğinin belki de Pixel 8 serisi ile duyurulabileceği tahmin ediliyor. Android kullanıcıları, yakın zamanda eSIM’lerini daha hızlı ve basit bir şekilde yeni cihazlarına taşıyabilecekler. Bu adım, Android ekosisteminin gelişimine önemli bir katkı sağlayabilir.

eSIM hakkında siz ne düşüyorsunuz? Yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

İnternet reklamlarını kötüye kullanıyorlar!

0

Bunun için yüksek ilgi gören bilgisayar programlarını indirmeyi vadeden sahte internet siteleri oluşturan saldırganlar, arama motorlarına verdikleri reklamlar aracılığıyla sonuç sayfasının en üstünde yer alıyor. 

2023’ün başlarında, önde gelen kripto para birimlerine gerçekleşen saldırılar gibi benzer olayları inceleyen Bitdefender araştırmacıları, bu kötü niyetli saldırıların çalışma yöntemini ortaya çıkardı. Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, “Bir kullanıcının bu tür saldırılara kurban gitmesi için tek bir arama ve tıklama yeterli oluyor.” açıklamasında bulunarak kötü amaçlı reklam ağı kullanımı hakkında bilinmesi gerekenleri paylaşıyor.

Siber suçlular, gelişen teknolojiye ayak uydurarak farklı taktiklerle internet kullanıcılarının kişisel verilerine saldırmaya devam ediyor. Kimliği belirsiz hesaplar aracılığıyla bağlantı göndererek ya da kaynağı güvenilir olmayan programların indirilmesiyle tehdit yaratan siber suçlular, bu kez dikkatli kullanıcıları dahi gafil avlayacak bir yöntem geliştirdi. Bitdefender araştırmacıları tarafından ortaya çıkarılan bu yöntem, kimlik avı saldırısı düzenleyen sahte internet sitelerinin, reklam yoluyla arama motorlarında en üstte yer almasını sağlıyor.

Arama motorları kötü amaçlı sitelerden gelen reklamları kabul ediyor

Genellikle oyun indirme veya program yükleme için kullanılan ISO dosyasının, zararlı kullanımını inceleyen araştırmacılar AnyDesk, WinSCP, Cisco AnyConnect, Slack, TreeSize programları için indirme sayfalarını taklit eden internet sitelerinin reklam yoluyla yayıldığını keşfetti.

Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, “Özellikle popüler internet sitelerinin ya da yazılımların adlarını taklit eden siber suçlular, normal kullanıcılar tarafından fark edilemeyecek sahte internet siteleri oluşturuyor. Bir virüs gibi çalışan bu yöntem, kullanıcının arama motorunda gördüğü siteye tek bir tıklama yapması halinde saldırıya maruz kalmasına neden oluyor. Kullanıcıların arama motorunda yer alan site isimlerinin doğru yazıldığına dikkat etmeleri ve kaynağı belirsiz sitelerden program indirmemeleri sahte sitelere karşı ilk korumayı sağlıyor.” açıklamasında bulunuyor.

Tek bir tıklama yetiyor

Kötü amaçlı reklam kampanyası, ilk maruz kalmadan sonra enfeksiyon gibi yayılmaya devam ediyor. Saldırganlar, kullanıcının ağında kaldıkları sürece kimlik bilgilerini ele geçiriyor, önemli sistemlerde kalıcılık sağlıyor ve şantajla veri sızdırıyor. ISO dosyası üzerinde incelemelerde bulunan araştırmacılar, içeriğinde reklamı yapılan yazılımın yanı sıra bir Python dosyası ve zararlı yazılımlar içeren bir ZIP arşivi olduğunu da tespit etti. Python.exe işlemi tarafından yüklenen bir DLL, Meterpreter stager biçiminde kötü amaçlı kod çalıştırmak üzere ayarlanıyor ve kurbanın bilgisayarına erişim sağlıyor.

Kuveyt Türk Ideathon ile 100.000 TL ödül dağıttı

0

İlk 3’e giren yarışmacılar Young Trader Challenge, SorGPT ve Yaşayan Data fikirleriyle toplamda 100 bin TL’nin sahibi oldu. 

Türkiye’nin öncü katılım finans kuruluşu Kuveyt Türk, 2017’den bu yana Lonca Girişimcilik Merkezi aracılığıyla, başta finansal teknolojiler olmak üzere birçok alanda fikir üreten girişimcileri desteklerken, müşterilerine ve çalışanlarına yönelik de özgün fikir geliştirme yarışmaları düzenliyor. Yenilikçi fikirleri hayata geçirebilmek ve müşterilerine daha iyi bir deneyim sunabilmek amacıyla Fikrinn Platformu’nu kuran Kuveyt Türk, platform üzerinden çalışanlarına yönelik bir fikir yarışması organize ederek bankacılığın geleceğine yön verecek yenilikçi fikirleri aradı. 

Geleceğin bankacılığı için bugünden adımlar atıyoruz

Kuveyt Türk Strateji ve İnovasyon Grup Müdürü Dr. Selman Ortaköy, yarışmayla ilgili yaptığı açıklamada, “Kuveyt Türk olarak ‘rotamız dijital, odağımız insan’ yaklaşımını ilke edinerek dijitaldeki yolcuğumuzu çalışanlarımızla birlikte emin adımlarla sürdürüyoruz. Dijital dönüşüm ve inovasyon ekibimizin liderliğinde, fikir yarışmalarından dijital sohbetlere ve inovatif çalışma gruplarına kadar çalışanlarımızın inisiyatif alarak önemli roller üstlendiği etkinlikleri düzenli şekilde gerçekleştiriyoruz. Çalışanlarımıza yönelik düzenlediğimiz ‘Kuveyt Türk Ideathon: Gelecek Senin Fikrinn’ fikir yarışması da bunlardan biri. Bu yarışma sayesinde hem çalışma arkadaşlarımızın yenilikçi ve özgün fikirlerini ödüllendiriyoruz hem de geleceğin bankacılığı üzerine bugünden etkin ve verimli adımlar atmayı başarıyoruz. Bu çalışmalarımızı şirketimizin inovasyon kültürünün bir parçası haline getirmekten dolayı büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.  

Toplamda 100 bin TL ödül

Kuveyt Türk Ideathon: Gelecek Senin Fikrinn yarışmasında, çalışanların başvuruları alındıktan sonra 3 aşamalı zorlu bir eleme süreci başladı. Tüm aşamaları başarıyla geçen 11 fikir sahibi finale kalarak 2 gün süren ‘bootcamp’e katılmaya hak kazandı. Bu süreçte problem analizi, problemde derinleşme, iş modeli geliştirme, prototip oluşturma, hikayeleştirme ve sunum teknikleri üzerine eğitim alan yarışmacılar, final gününe yoğun efor sarf ederek hazırlandı. Kuveyt Türk’ün inovasyon merkezi InnHouse’da gerçekleştirilen final gününde yarışmacılar, Kuveyt Türk yöneticilerinden oluşan komite üyelerine sunum yaptı. Değerlendirme sonucunda ilk 3’e giren yarışmacılar toplamda 100 bin TL ödülün sahibi olurken, aynı zamanda Kuveyt ülkesinde düzenlenen KFH İnovasyon Yarışması’nda Türkiye’yi temsil etme hakkı kazandı. 

Dereceye giren fikirler

3 aşamalı zorlu eleme sürecini aşarak finale kalan ve dereceye giren fikirler Young Trader Challenge, SorGPT ve Yaşayan Data isimli projeler oldu. Oyunlaştırma ve veri odaklı dijital platform fikri olan Young Trader Challange, Kuveyt Türk ürünlerinin yaygınlaştırılmasını hedefliyor. Yapay zekâ uygulaması fikri olan SorGPT ise çalışanların ihtiyacı olan veriyi onlara sunmayı hedefliyor. Yaşayan Data fikri ise müşteri deneyiminin mükemmelleştirilmesi için veri odaklı mobil uygulama özelliği geliştirmeyi amaçlıyor.

Çok faktörlü kimlik doğrulama yorgunluğundan nasıl kurtulunur?

0

Çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) çözümleri saldırıları önlemek için başvurulan yöntemlerin başında geliyor ancak MFA kullanımının artmasıyla birlikte, kullanıcılar arasında doğrulama yorgunluğu sorunu ortaya çıkıyor. WatchGuard, MFA yorgunluğunu önlemek ve daha güvenli bir dijital deneyim sunmak için dört önemli ipucunu sıralıyor.

Şirketlerde MFA yorgunluğu nasıl önlenir?

Web uygulamalarına yapılan saldırıların %86’sı ve BEC saldırılarının neredeyse %40’ının kimlik bilgisi hırsızlığından kaynaklandığı günümüzde, dijital güvenliğin önemi her zamankinden daha fazla vurgulanıyor. Kullanıcıların yalnızca bir paroladan daha fazla bilgi girmesini gerektiren ve hesapta çok adımlı oturum açma süreci olarak tanımlanan çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA), şirketleri ve verileri korumanın en iyi yollarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Kimlik yönetimi söz konusu olduğunda hem kullanıcılar hem de yöneticiler için verimlilik, rahatlık ve güvenlik oldukça önemli hale geliyor. İşletmelerin, en iyi MFA çözümünü seçerken, korunacak veri türünün yanı sıra güvenlik gereksinimlerinin karmaşıklığını ve aşamalarını göz önünde bulundurarak ihtiyaçlarını değerlendirilmesi gerekiyor. Kullanıcılar bu karmaşık faktörlerden sıkılıp hızlıca aşamaları atlamaya çalışacağından, bu alanda en doğru çözümü seçmek şirketler için büyük fark yaratıyor. Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard, şirketlerin araçları doğru şekilde kullanarak kullanıcıların doğrulama aşamasında yorulmasını engellemeye yardımcı olacak 4 önemli ipucunu paylaşıyor.

1. Kullanıcıları MFA hakkında eğitin. İlk aşama basit gibi görünse de kullanıcılara eğitim vermek MFA direncinin üstesinden gelmek için en iyi uygulamalardan biridir. Çoğu durumda, insanlar zincirin en zayıf halkası olarak kabul edildiğinden onları MFA’nın önemi konusunda uygun şekilde eğitmek oldukça önemli.  

2. MFA’yı SSO ile birleştirin. Tek oturum açarak yapılan kimlik doğrulaması oldukça kolay bir kullanıcı deneyimi sunar. Bunu MFA ile birleştirip güvenliği güçlendirirken daha sorunsuz bir deneyim elde etmenizi sağlar. Bu deneyim, teknolojinin benimsenmesinin önündeki en büyük engellerden bazılarının kaldırılmasına yardımcı olur. 

3. Kimlik doğrulama ayarlarını ve politikalarını gözden geçirmeyi unutmayın. MFA çözümünün güvenli bir şekilde yapılandırıldığından ve kullanıcıların nasıl ilerleyeceğini bildiklerinden emin olun. Ayrıca, rollere göre farklı kimlik doğrulama faktörleri belirlemek faydalı olabilir, böylece saldırılara karşı yüksek dirençli faktörler ayrıcalıklı hesaplar için tercih edilirken, daha az ayrıcalıklı kullanıcı rolleri için daha basit ama etkili faktörler kullanılabilir.

4. Çözümünüzün gelişen tehdit unsurlarıyla başa çıkabileceğinden emin olun. Son zamanlarda “MFA Yorulma Saldırıları” adı verilen yeni bir sosyal mühendislik tekniği geliştirildi ve yüksek etkinlik düzeyi nedeniyle siber suçlular arasında popülerlik kazandı. Bu saldırılarda, siber suçlular uyarı sayısını artırıp kullanıcıya MFA çözümünün arızalı olduğunu düşündürerek devre dışı bırakabilecek noktaya getirebiliyor. Öte yandan siber suçlu bir destek çalışanı gibi görünüp kullanıcının hesabına giriş yapmak için ihtiyaç duyduğu kodu alma umuduyla birden fazla MFA isteği gönderebiliyor.

Yapay zeka tabanlı tasarım asistanı Refabric moda dünyasını değiştirmeye hazırlanıyor

0

Teknolojinin moda dünyasıyla buluştuğu noktada, Refabric adını duymaya hazır olun! Moda dünyası için özel tasarlanmış ve dünyada ilk olan üretken yapay zeka tabanlı moda tasarım asistanı Refabric, tasarımcılarının ve moda tutkunlarının vazgeçilmezi olacak.

Refabric moda dünyasını değiştirmeye hazırlanıyor

Teknolojinin sınırlarını zorlayarak geleceğe yön veren bir yenilik olarak karşımıza çıkan üretken yapay zeka (Generative AI), pek çok sektörde olduğu gibi şimdi de modanın kalbinde. Yerli bir kadın girişimi olan yapay zeka tabanlı moda tasarım asistanı Refabric, tasarımın ve yaratıcılığın sınırlarını genişletirken moda dünyasında etkileyici bir iz bırakıyor. 

Refabric yatay zeka moda tasarım asistanı

Moda dünyası için özel tasarlanmış yapay zeka tabanlı bir uygulama olan Refabric’in ilk ürünü Refabric Basic tasarım süreçlerini daha hızlandırmak, daha yaratıcı hale getirmek, sınırları zorlamak ve yeni estetikleri keşfetmek için kullanılıyor. 

Tasarımcıların kafalarındaki tasarımları kelimelere dökmesi ile Refabric generative AI aracılığıyla benzersiz desenler, renk kombinasyonları ve stiller oluşturarak geleneksel tasarım sınırlarını aşarak, tasarımcıların kendilerine has ilham panoları (mood boardlar) oluşturmalarına destek oluyor. 

2023’ün son çeyreğinde Refabric ailesine, moda markaları için özel geliştirilmiş yeniliklerle dolu Refabric Pro da katılacak. Refabric Pro, tasarım süreçlerini daha etkili, verimli ve işbirlikçi bir şekilde yönetmeyi amaçlıyor. Refabric Pro, sadece koleksiyonlar oluşturmakla kalmayıp, aynı zamanda tasarım arşivi inşa etme ve daha önceki koleksiyonlarda iyi satış performansı gösteren özellikleri yeni modellere uygulama imkanı sunuyor. 

Moda markalarının kendine has tasarım dilini, geçmiş satış performansı ve yeni sezon trendleri ile harmanlayarak, koleksiyonların daha etkili ve beğenilir olmasına destek oluyor. Kapsamlı tasarım arşivi, önceki koleksiyonlara kolay erişim sağlayarak, yeni tasarımlarda eski tasarımlarından ilham alma ve dönüştürme imkanı sunuyor. 

Tasarımcıların kendi yazdıkları kelimeler ile tasarladıkları yüksek çözünürlüklü desenlerin, baskı ve üretim için uygun hale getirilmesi Refabric Pro’nun bir diğer öne çıkan yeteneği. Bu özellik, tasarımcıların yaratıcı vizyonlarını gerçeğe dönüştürmesine olanak sağlıyor. Aynı zamanda tasarımcıların ortak çalışabileceği bir tasarım alanı sunuyor. 

Refabric, modanın geleceğini şekillendirmeye devam ederken, tasarımcılara ve markalara yeni kapılar açmayı sürdürecek. 

ABD TikTok’u ele geçirdi!

Bu, TikTok ile Forbes tarafından elde edilen Amerika Birleşik Devletleri Yabancı Yatırım Komitesi (CFIUS) arasındaki bir anlaşma taslağına göre, birden fazla ABD kurumuna uygulamanın kayıtlarına ve operasyonlarına benzeri görülmemiş erişim sağlıyor. Hükümetin TikTok’tan istediği tavizlerin çoğu, eleştirmenlerin Çinli yetkilileri kötüye kullanmakla suçladığı gözetim taktiklerine ürkütücü bir şekilde benziyor. Kısa formlu video uygulamasının bir Çin gözetim aracı olarak kullanılabileceğinden korkmak için federal hükümet, bunun yerine neredeyse onu bir Amerikan uygulamasına dönüştürdü.

Forbes, 2022 yazında tarihlenen taslak anlaşmanın, Adalet Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı gibi ABD devlet kurumlarına TikTok’un operasyonlarına diğer sosyal medya şirketlerinden çok daha fazla erişim sağlayacağını bildirdi. Anlaşma, ajansların TikTok’un ABD tesislerini, kayıtlarını ve sunucularını minimum önceden bildirimde bulunarak incelemesine ve önde gelen TikTok ABD veri güvenliği organizasyonunda yer alan herhangi bir yöneticinin işe alınmasını veto etmesine olanak tanıyor. Ayrıca, ABD ajanslarının uygulamanın ABD’deki hizmet koşullarındaki değişiklikleri engellemesine ve şirketin Forbes’a göre TikTok’un kuruşuyla çeşitli denetimlere tabi tutulmasını emretmesine izin verecek. Aşırı durumlarda, anlaşma hükümet kuruluşlarının TikTok’un ABD’deki işleyişi geçici olarak kapatmasını talep etmesine izin verecek.

Bir TikTok sözcüsü, ”Yaygın olarak bildirildiği gibi, bir ulusal güvenlik anlaşması uygulamak için bir yıldan fazla bir süredir CFIUS ile çalışıyoruz ve ABD kullanıcı verilerini izole etmek için bir güvenlik duvarı uygulamak için önemli kaynaklara yatırım yaptık.” dedi. “Bugün, tüm yeni korunan ABD kullanıcı verileri, sıkı bir şekilde kontrol edilen ve izlenen ağ geçitleriyle ABD’deki Oracle Bulut Altyapısında depolanmaktadır. ABD ulusal güvenlik çıkarlarını korumak için herhangi bir emsal şirketten daha fazlasını yapıyoruz.”

Henüz doğrulanamayan taslak belgenin yaklaşık 100 sayfa uzunluğunda olduğu ve TikTok’un Çin’e ait ana şirketi ByteDance ve CFIUS’u temsil eden avukatlar arasında gönderilen yorumları içerdiği bildiriliyor. Anlaşmalar, o sırada yazıldığı gibi kabul edilirse, TikTok’un ABD operasyonlarını bir dizi harici üçüncü taraf denetçi ve kaynak kodu denetçisi tarafından denetime kadar açılacak. ABD’li milletvekillerinin ve muhbirlerin Çin Komünist Partisi ile yakın bağları sürdürmekle suçladığı ByteDance liderleri, uygulamanın ABD sürümünü içeren güvenlikle ilgili bazı kararların dışında tutulacak.

ByteDance TikTok

Kılavuzlarda açıklanan hükümler her iki tarafça da kararlaştırılmadı. Forbes’a göre, birkaç durumda, TikTok’un avukatları, hükümetin ByteDance çalışanlarının ne tür kullanıcı verilerini görüntüleyebileceğini değiştirmesine izin verecek şartlara karşı çıktı. Hükümetin TikTok’un gelecekteki sözleşmeleri üzerinde sınırsız veto yetkisi istediği bildirilen bir başka anlaşmazlık noktası da ortaya çıktı. Bir noktada, TikTok’un, ajansların katılmadığı içeriği teşvik ederse, hükümet yetkililerinin uygulama önerileri algoritmasında değişiklik talep etmesine izin verecek dili değiştirdiği bildirildi.

CFIUS, Donald Trump yönetimi sırasında, milletvekillerinin ve Çin hükümet yetkililerinin Amerikalıları gözetlemek için kullanabileceğinden endişe eden halkın bir kısmının artan korkuları üzerine dört yıl önce ByteDance’ı soruşturmaya başladı. O zamanki Başkan Trump’ın yasaklama tehditlerinin ardından TikTok, Oracle ile yeni ABD kullanıcı verilerinin Oracle’ın ABD’deki bulut altyapısında saklanacağı “Project Texas” adlı bir veri yönlendirme anlaşmasını kabul ettiğini söyledi.

Ancak geçen yılki haber soruşturmaları ve ihbarcı raporları, TikTok’un veri güvenliği taahhütlerinin etkinliğini ve zaman çizelgesini sorguladı. Birden fazla ByteDance çalışanı, şirkete bakan kullanıcıları ve gazetecileri gözetlerken yakalandı ve bu da bir DOJ soruşturmasına yol açtı. CFIUS’un TikTok’a karşı tutumu, taslak teklif ile bu yılın Mart ayı arasında ve kuruluşun Çinli sahiplerinin uygulamadaki hisselerini satmaması durumunda TikTok’u ülke çapında bir yasakla tehdit ettiği bildirilen bir zamanda bozulmuş gibi görünüyor.


Friend.tech kullanıcı verileri tehlikede!

Yearn Finance’e önemli katkıda bulunanlardan biri olan Banteg, adresler ve Twitter kullanıcı adları da dahil olmak üzere 101.000’den fazlafriend.tech kullanıcısının ayrıntılarını yayınladı. Yearn Finance’e takma adla katkıda bulunanlardan biri olan Banteg, GitHub’daki friend.tech platformundaki kullanıcıların kritik ayrıntılarını içeren, kamuya açık verilerden oluşan bir depo yayınladı. Buna Base’deki cüzdan adresleri ve 101.000’den fazla kullanıcının ilgili Twitter kullanıcı adları da dahil.

Banteg: “Sızdırılan db (veritabanı), 101.183 kişinin friend.tech’e kendileri gibi paylaşım yapma izni verdiğini gösteriyor” dedi . Bu açıklama, ayrıntılı kullanıcı verilerini içeren bir CSV dosyasını yayınladıktan sonra geldi. Banteg’in hamlesi arşivin ötesine uzandı. Ayrıca,friend.tech’in izinleriyle ilgili sıkıntılı bir durumun altını çizerek, bu kullanıcıların, muhtemelen tam bir anlayış veya rıza olmadan, friend.tech’e kendi adlarına paylaşım yapma olanağı verdiğini ileri sürdü.

Friend.tech konuyla ilgili açıklama yaptı

Bilgi, Spot On zincir analistlerinin ,friend.tech’in API’sinin bilgi “sızdırdığını” keşfetmesinin ardından açıklandı . Örneğin kullanıcılar tarafından oluşturulan cüzdanlar API aracılığıyla görüntülenebilir.

Coinbase’in kuluçka sistemin Katman 2 zincir Tabanında bir web3 sosyal uygulaması olarak çalışan Friend.tech, Twitter hesaplarında hisse alım satımı için bir platform sağlıyor. Bu özellik, hissedarlara özel sohbet odalarına benzersiz erişim sağlıyor. Platform, son zamanlardaki yüksek profilli kayıtlar nedeniyle ilgi kazanırken, son 24 saatte 1.42 milyon doları aşan protokol ücretleri de üreterek kullanıcı tarafından ödenen ücretler açısından ilk üç kripto projesi arasında yer aldı. Friend.tech, bilgilerin kamuya açık olduğunu ve dolayısıyla sızdırılmadığını söyleyerek yanıt verdi.

Şirket, sosyal medyadaki bir yorumunda: “Bu, genel cüzdan adresleri ile genel Twitter kullanıcı adları arasındaki ilişkiyi gösteren genel API’mizi kazıyan biri. Bu, genel Twitter akışınıza bakarak birisinin sizi hacklediğini söylemek gibi” dedi.

Friend.tech sızıntı iddialarını her ne kadar reddediyor olsa da Banteg’in paylaşımları sorunun boyutunu gösteriyor. Friend.tech’in kamuya açık olarak nitelendirdiği bilgilerin açık bir şekilde dolaşımda olması da bir risk diyebiliriz. Yani Friend.tech için açıklaması kabahatinden büyük görünüyor!

GPU hız aşımı kilidi kaldırıldı, ucuz grafik kartlarına gün doğdu!

Mod yapımcıları, GPU hız aşımını önemli ölçüde değiştirebilecek iki yeni araç yayınladı. OMGVflash ve NVflashk, en yeni Nvidia GPU’lardaki bir güvenlik özelliğini etkili bir şekilde kırdı. Aşırı hız aşırtmacıların yeni vBIOS dosyalarını grafik kartlarına flash etmesine izin verdi.

Yaklaşık on yıl önce, Nvidia GPU’larını kilitledi. Grafik kartları, GPU’nun güç limiti, maksimum saat hızı gibi şeyleri ve termaller nedeniyle GPU’nun ne zaman kapanacağı gibi parametreleri belirten bir vBIOS tarafından yönetiliyor. Nvidia’nın GeForce 900 serisi GPU’larından önce, aşırı hız aşırtmacılar daha yüksek performans seviyeleri elde etmek için GPU’ya yeni bir vBIOS yükleyebilirdi. Ancak Nvidia, bu işlevi çip üzerinde bir güvenlik işlemcisi ile kilitledi.

GPU’larda hız verimliliği

Yetenek, yeni araçlarla geri dönüyor. Her ikisi de TechPowerUp forumlarının üyeleri tarafından bağımsız olarak geliştirildi ve satış noktası, virüs içermediğinden emin olmak için “ikili kodu elle incelediğini” söylüyor.

Araçlar, daha ucuz grafik kartlarında performansı artırabilir. Birçok marka liste fiyatına yakın bir model ve overclock yapılmış bir modeli biraz daha pahalıya satıyor. Çoğu durumda kartlar arasındaki tek fark vBIOS dosyasıdır. Araçlar aynı zamanda çapraz geçişe izin vererek, bir satıcının vBIOS’unu farklı bir satıcının kartına flaşlamanıza izin veriyor.

Bu, özellikle de son zamanlarda piyasadaki en iyi grafik kartlarından birini aldıysanız, GPU’nuza yeni bir vBIOS yüklemeniz gerektiği anlamına gelmiyor. Bunu yapmak garantinizi geçersiz kılıyor ve GPU’nuzu mahvedebiliyor. Yeni bir vBIOS’u güncellemenin, grafik kartını önerilen parametrelerin dışında çalıştırdığınız anlamına geldiğini unutmamak önemli. Bu nedenle düzgün soğutma olmadan kartı mahvedebilirsiniz. RTX 20 serisi ve daha yeni GPU’larda vBIOS, GPU’nuzun güç sınırlarını da belirtir, yani onu 16-pin RTX 4090 stilinde yakabilirsiniz.

OMGVflash, çapraz flaş için RTX 20 serisi ve daha eski GPU’larla çalışıyor. Ancak RTX 30 serisi ve RTX 40 serisi için yalnızca aynı güç başlıkları ile çapraz flaş yapabilirsiniz. NVflashk biraz daha özgür. Herhangi bir BIOS dosyasını flash etmeye ve çalışmasa da araç yine de deneyecek.

Barbie temalı iPhone 15 Pro geliyor!

0

Lüks üretim firması Caviar, kreatif ve özgün tasarımlarıyla adından söz ettirmeye devam ediyor. Son dönemin popüler teması Barbie ile yeni bir projeye imza atan Caviar, iPhone 15 Pro, Galaxy Z Flip5/Fold5 ve Apple Watch Series 9 modellerini içeren özel bir koleksiyon sunuyor. Barbie temalı koleksiyonlarıyla tanınan Caviar, şimdi de bu ikonik karakterin etkileyici dünyasını lüks teknoloji ürünleri ile buluşturuyor.

Barbiecore koleksiyonunun parçası olarak sunulan iPhone 15 Pro Stilletto serisi, zarif ve iddialı bir tasarım sunuyor. Önemli bir detay, arka kısmında yer alan 61 adet Swarovski kristali ile dikkat çekiyor. Ayrıca, pembe renkli timsah derisi kullanımı ve 24 ayar altından üretilmiş çerçeve, telefonun lüks ve özel karakterini vurguluyor. Bu seri, iPhone 15 Pro’nun farklı modellerinde sunuluyor ve fiyatlar 7990$ seviyesinden başlayarak Max modeline göre artıyor.

Galaxy Z Flip5/Fold5 modelleri ise aynı estetik anlayışı üzerine kurulmuş. Swarovski taşları bu modellerde yer almıyor ancak üst kapakta Barbie yazısı ve alt kapakta pembe bir ponpon detayı bulunuyor. Galaxy Z Flip5 Glam Vibes modeli, özgün tasarımı ve dikkat çekici detaylarıyla 8560$ fiyatıyla koleksiyondaki yerini alıyor. Z Fold5 modeliyle birlikte fiyat seviyesi daha da yükseliyor.

Henüz tam olarak tanıtılmamış olan Apple Watch Series 9 ise 316L paslanmaz çelik ve gül altını rengi ile tasarlanmış bir saati içeriyor. Bu modelin özellikleri hakkında henüz kesin bir bilgi bulunmasa da, görsel açıdan etkileyici tasarımıyla dikkat çekiyor. Saatin başlangıç fiyatı 1900$ olarak belirlenmiş ve resmi olarak tanıtıldığında Caviar’ın da bu özel tasarım saati satışa sunması muhtemel görünüyor.

Caviar’ın Barbie temalı koleksiyonu, teknoloji ile lüks ve özgün tasarımı bir araya getiren özel ürünler arayanlar için çekici bir seçenek sunuyor. Barbie’nin renkli ve eğlenceli dünyası, Caviar’ın tasarımlarıyla buluşarak benzersiz ve sıradışı ürünler ortaya çıkarıyor. Bu koleksiyon, teknoloji tutkunlarına ve özel tasarımları sevenlere hitap edebilecek özgün seçenekler sunuyor.

Evden yapılabilecek işler hangileri?

Pandemi sonrasında evden yapılabilecek işler konusunda artış yaşandı. Bu işler ile evden gelir elde edebilmek mümkün.

Upwork’ün 2019 tarihli bir raporu, 2028 yılına kadar tüm departmanların yüzde 73’ünün uzaktan çalışanlara sahip olacağını belirtti. Bu, 10 yılda yüzde 38’lik bir artış anlamına geldi. Ancak daha sonra COVID ortaya çıktı ve yalnızca iki yıl içinde esas olarak evden çalışanların sayısı üç katına çıktı. Pandemi ile birlikte evden yapılabilecek işler konusunda önemli bir artış yaşandı.

İş fikirleri

Müşteri hizmetleri veya müşteri hizmetleri temsilcisi

Müşteri hizmetleri veya müşteri hizmetleri temsilcileri soruları yanıtlıyor, sorunları çözüyor. Bu, girilmesi en kolay evden çalışma işlerinden biri. Ancak bu pozisyonlar diğer evden çalışma işleri kadar esnek değil. Örneğin, vardiyanız sabah 9’dan akşam 5’e kadarsa, tüm süre boyunca nöbetçi olmanız bekleniyor. Ancak geleneksel çalışma saatlerinin dışında da vardiyalı çalışabilirsiniz.

Web sitesi test uzmanı

Web sitesi test uzmanları, web sitelerini ve web uygulamalarını birden fazla cihazda kalite ve kullanılabilirlik açısından değerlendiriyor. Test uzmanları bir web sitesini ziyaret eder veya bir uygulamayı kullanıyor. Birkaç görevi tamamlıyor ve süreçlere ilişkin içgörülerini paylaşıyor. Kullanılabilirlik ve anlaşılırlığın yanı sıra içeriğe katılım düzeyleri hakkında geri bildirim sağlıyor.

Çevrimiçi eğitimci

Geleneksel öğretmenlere benzer şekilde, çevrimiçi eğitimciler belirli konularda eğitim veriyor. ders planları hazırlıyor ve öğrencinin gelişimini izliyor. Bu pozisyon, öğretmenlik diplomasına ve yabancı dilde akıcılık gibi belirli bir beceriye sahip olan herkes için uygun. Zoom veya Google Meet gibi çevrimiçi bir platform aracılığıyla ders verebilirsiniz. Pozisyonlar sadece anaokulundan 12. sınıfa kadar değil. Aynı zamanda üniversite ve tüm konu alanlarında sürekli eğitimi de içeriyor. Bire bir eğitim için saatte 100 ila 200 dolar kadar kazanabilme imkan var.

Sanal asistan veya yönetici asistanı

Sanal asistanlar ve idari asistanlar randevuları planlamaktan araştırma yürütmeye kadar her şeyi yapıyor. Bazı pozisyonlar yalnızca takvimlerin ve programların sürdürülmesi ve müşterilere fatura kesilmesi gibi idari görevlere odaklanıyor. diğerleri metin yazarlığı ve sosyal medya yönetimi konusunda deneyim gerektiriyor. Çoğu sanal asistan aynı anda birden fazla müşteriyle doğrudan çalışıyor. İdari asistanlar ise tek bir şirketin tam zamanlı çalışanları olabiliyor.

SEO uzmanı

Bir SEO uzmanı, web sitesini ziyaret eden kişi sayısını en üst düzeye çıkarabiliyor. Sitenin arama motorlarındaki sıralamasını iyileştirmek için web sitelerini analiz ediyor. Bu pozisyon, SEO araçları ve teknikleri konusunda deneyim gerektiriyor.

SanDisk, Western Digital’in başını ağrıtacak! Davalar başladı!

0

Western Digital de, üreticiden satın aldığı katı hal sürücüsünün kusurlu olduğunu ve depolama ürününün pazarlama vaatlerini yerine getirmeyen kitini gönderdiğini iddia eden bir kullanıcı tarafından Salı günü dava edildi.

Depolama devinin bulunduğu Kaliforniya’daki federal mahkemede yapılan şikayet, davacı Nathan Krum tarafından Mayıs ayında 180 dolara satın alınan Western Digital SanDisk 2TB Extreme Pro SSD’nin Ocak 2023’ten bu yana SanDisk Extreme Pro, Extreme Portable, Extreme Pro Portable ve WD My Passport SSD modellerini de etkileyen açıklanmayan bir kusur nedeniyle başarısız olduğunu iddia ediyor.

Bu nedenle, dava, benzer cihaz arızaları veya veri kaybı yaşadığı söylenen belirtilmemiş sayıda müşteriyi temsil edecek bir grup davası olarak sertifikalandırılmayı amaçlıyor. Sınıf potansiyel olarak Amerika Birleşik Devletleri’ndeki “yüzbinlerce birey olmasa da onlardan” oluşuyor.

Şikayet, Western Digital müşterilerinin “yaygın olarak bildirilen sürücü arızaları ve veri kaybı” olduğunu iddia ediyor. Krum, dosyasında Western Digital’in sorunun farkında olduğuna ve bu konuda yeterince şey yapmadığına inanıyor.

“WD My Passport markası altında da satılan SanDisk Extreme Pro SSD sabit disklerinde, bilgisayarların bağlantısının kesilmesine veya okunamaz hale gelmesine neden olan bir ürün yazılımı sorunu var.” dedi ve sürücüsünün beklendiği gibi çalışmayı durduranlar arasında olduğunu da sözlerine ekledi.

Sürücülerin, ana bilgisayarlarıyla rastgele bağlantının kesilmesi de dahil olmak üzere çeşitli şekillerde bozulabileceği ve bunun da bilgilerin doğru kaydedilmemesine veya dosya sisteminin bozulmasına neden olabileceği iddia ediliyor. Her halükarda, insanlar depolanan belgelerine artık erişemeyeceklerini fark ederek SSD’leri değersiz ve işe yaramaz hale getirdiklerini fark ediyorlar.

Mayıs ayında Western Digital, “SanDisk Extreme Portable SSD V2, SanDisk Extreme Pro Portable SSD V2 ve WD My Passport SSD ürünlerinin beklenmedik bir şekilde bilgisayarla bağlantısının kesilmesine neden olabilecek bir ürün yazılımı sorununu” ele almak için bir güncelleme yayınladı.

Bu yama şu ürünler için tasarlandı: SanDisk Extreme Portable 4TB (SDSSDE61-4T00), SanDisk Extreme Pro Portable 4TB (SDSSDE81-4T00), SanDisk Extreme Pro 2TB (SDSSDE81-2T00), SanDisk Extreme Pro 1TB (SDSSDE81-1T00) ve WD My Passport 4TB (WDBAGF0040BGY).

Western Digital siber saldırı

Krum’a göre, sorun bir bağlantı kesme sıkıntısından çok daha fazlası: “Bu sadece bir bağlantı sorunu değil, veriler uyarı yapılmadan kayboluyor ve sınıf üyeleri cihazlarında depoladıkları verilere erişemediklerini ve alamadıklarını bildiriyorlar.”

Bize göre, sürücülerin bağlantısı beklenmedik bir şekilde kesiliyorsa, bu, kullanıcılar tarafından veri veya dosya kaybı olarak yaşanacak bozulmaya neden olabilir.

Bu arada, dava, geçen ay R332G190 donanım yazılımı sürümü piyasaya sürüldü ve sürücü güvenilirliğini olumsuz etkilediği iddia edildi. “SanDisk’e göre, bir sorun Temmuz 2023’te piyasaya sürülen R332G190 donanım yazılımı sürümündeki bir hatadan kaynaklanıyor. Bu hata, 500GB, 1TB ve 2TB kapasiteye sahip bazı SanDisk Extreme ve SanDisk Extreme PRO SSD’leri etkiliyor.” dedi.

“Hata, sürücünün salt okunur bir moda girmesine neden olabilir, bu da kullanıcının sürücüye yeni veri yazamayacağı veya mevcut verileri silemeyeceği anlamına gelir. Hata ayrıca sürücünün bilgisayar tarafından tespit edilmemesine veya yanlış bir kapasite göstermesine neden olabilir.”

Değeri ne olursa olsun, web’de bir R332G190 güncellemesi bulamadık, ancak bir buggy cihazı için geçerli bir seri numarası gerektiren bu portaldan erişilebilir olabilir. Buna bakıyoruz.

WD’nin ürün yazılımı güncellemelerini yükleyen kişilerin raporlarına atıfta bulunan şikayet, altta yatan bir kusurun devam ettiğini ve belirli Western Digital SanDisk ve My Passport SSD’lerine musallat olmaya devam ettiğini belirtiyor. Dava, sabit diskleriyle ilgili sorunlardan şikayet eden müşterilere gönderilen yedek ekipmanların bile hala aynı “gizli kusurdan” muzdarip olduğunu iddia ediyor.

Davada, “Bu SanDisk Extreme Pro SSD taşınabilir katı hal sabit diskleri, bu maddi sınırlamaları olumlu bir şekilde açıklamadan veya önceki yanlış beyanlarını düzeltmek için düzeltici bir tanıtım kampanyasına girmeden pazarlanmaktadır.” ifadesi yer aldı. “Böyle bir davranış devam ediyor.”

Davacıları temsil eden Doyle Lowther LLP’de bir avukat olan Chris Cantrell, The Register’a müvekkilinin deneyimini paylaşan birkaç kişiden fazla kişi olmasına rağmen kaç SanDisk SSD’nin veri kaybı yaşadığını henüz belli olmadığını söyledi.

“Sadece Western Digital şikayet oranı ve/veya başarısızlık oranları hakkında kapsamlı bilgiye sahip olacağından, keşfe girene kadar bu sayıyı kesin olarak tespit edemeyeceğiz.” dedi.

“Sayıların önemli olacağını biliyoruz. Bu SSD’ler oldukça popülerdi. ABD’nin her yerinden veri kaybeden veya artık taşınabilir sabit sürücüye erişemeyen bireylerden gelen mesajlarla dolup taştık. Kayıp verilerin bir kısmı kurtarılamaz veya yeniden oluşturulamaz veya yalnızca büyük masrafla yeniden oluşturulabilir.”

Cantrell, “Western Digital sorunu bir ürün yazılımı güncellemesiyle çözmeye çalışmış gibi görünse de, sorunu çözmiş gibi görünmüyor.” diye ekledi. “Bizi etkilenen SanDisk SSD alıcıları adına bu dava açmaya iten şey buydu. Önümüzdeki birkaç hafta içinde diğer eyaletlerden ek adlandırılmış davacılar eklemeyi bekliyoruz.”

Şikayet, diğer iddiaların yanı sıra sözleşmenin ihlal edildiğini, tüketici koruma yasalarının ihlal edildiğini ve yanıltıcı reklamları iddia ediyor ve tazminat, yasal maliyetler ve diğer telafiler istiyor.

Western Digital, yorum talebine hemen yanıt vermedi.

Yapay zeka saçmaladı: Kölelik için yararlı dedi!

0

Yapılan testlerde yapay zeka kölelik için yararlı ifadesini kullandı. Google’ın botlarının verdiği cevap büyük tartışma yarattı.

Herhangi bir Fortune 500 Şirketinin sözcüsünden soykırımın faydalarını listelemesini veya şirketin köleliğin yararlı olup olmadığı konusundaki görüşünü sunmasını isteseydiniz, büyük olasılıkla yorum yapmayı reddedecek. Ancak Google’ın, bu ve diğer açıkça yanlış eylemlerin lehine argümanlar sunan SGE ve Bard gibi yapay zeka çalışanları var.

Örneğin, birkaç farklı günde Google.com’a gidip “köleliğin yararlı olup olmadığını” sorulduğunda, Google’ın SGE’si, bunun halk için “iyi” olduğu çeşitli yolları listeleyen aşağıdaki iki yanıt grubunu verdi. Listelediği olumsuzluklar insanların çektiği acılar ya da yüzlerce yıllık ırkçılık değil, “köle emeğinin verimsiz olması” ya da “güney ekonomisini sekteye uğratması” oldu.

Yapay zeka yanlış bilgi öğrenimine neden olabilir

Bu arada GPT-4’ü temel alan Bing Chat, “milyonlarca insanın emeğini ve hayatını sömüren köle sahipleri dışında köleliğin kimseye faydası olmadığını” belirterek makul bir yanıt verdi. Florida yakın zamanda devlet okullarının müfredatını  köleliğin faydalarını belirten veya ima eden dersleri içerecek şekilde değiştirerek manşetlere çıktı. Google SGE’ye demokrasinin mi yoksa faşizmin mi daha iyi olduğunu sorulduğunda ise faşizmin gerçekten güzel göründüğü, faşizmin “barış ve düzeni” iyileştirdiğini ve “sosyo-ekonomik eşitliği” sağladığını söyleyen bir liste verdi. Sömürgeciliğin Amerika kıtası için iyi olup olmadığını sorduğumda SGE, “Amerika kıtasındaki yerli nüfusun yüzde 95’ini yok ettiğini” ancak bu uygulamanın yerli nüfus için de faydalı olduğunu çünkü “onların daha iyi yaşamasına olanak sağladığını” söyledi.

Dünyanın önde gelen arama motoru olan Google, uzun süredir tartışmalı bakış açıları sunan web makalelerine ve videolara bağlantılar sağlıyor. Aradaki fark, yapay zekaların konuşmayı kendi “sesleriyle” yapmasını sağlayarak şirketin bu görüşleri sorguya giren herkese doğrudan ifade etmesi. Google artık içeriği düzenleyen bir kütüphaneci gibi davranmıyor. Kendisini, kontrol edemediği gürültücü köşe yazarlarının olduğu bir yayıncıya dönüştürdü.

Birkaç gün önce, Amsive Digital pazarlama firmasında kıdemli direktör olarak çalışan önde gelen SEO uzmanı Lily Ray, Google SGE’nin kendisi için yanıtladığı tartışmalı sorulardan bazılarını gösteren uzun bir YouTube videosu yayınladı. Aynı soruların bazıları SGE’ye sorulduğunda benzer ve aslında üzücü yanıtlar alındı.

Geleceğin sektörleri hangileri?

İş dünyasında doğru sektöre yönelmek kritik önem taşıyor. Bu yazımızda geleceğin sektörleri için araştırma yaptık.

Çeşitli pazar araştırma şirketlerinden elde edilen en son verilere dayanan bu makale, geleceğin büyüyen endüstrilerine ışık tutuyor. Bu pazarların çoğu yenilikçi teknolojik gelişmeler ve bilimsel gelişmeler tarafından yönlendiriliyor. Büyük, hızlı büyüyen endüstrilerin önümüzdeki birkaç yıl içinde patlama yaşaması bekleniyor.

Potansiyeli yüksek sektörler

5G Güvenliği

Beşinci nesil (5G) hücresel ve gelişmiş ağ kapasitesi sağlıyor. Aynı zamanda hükümetler, işletmeler ve endüstriyel müşteriler için benzersiz tehditler de yaratıyor.

Mind Commerce 5G raporuna göre bu, 5G güvenlik pazarındaki talebin artmasına neden olacak. Böylelikle pazar 2030’da yüzde 36,8 bileşik yıllık büyüme oranıyla (CAGR) 25.9 milyar dolara ulaşacak.

Sanal Gerçeklik Oyunu

Son teknolojik gelişmeler, 2021’de 20.6 milyar dolarlık pazar olan sanal gerçeklik oyunlarında artışa yol açtı. Böylelikle Global Virtual Reality’de pazarın 2022 ile 2027 arasında yüzde 29,8’lik Bileşik Büyüme Oranıyla büyümesini öngörüyor. 2027’de 100.23 milyar dolara ulaşacak.

Sanallaştırma Yazılımı

Piyasa analistleri, sanallaştırma teknolojilerinin işletmeler tarafından benimsenmesinde de çok sayıda artış olduğunu belirtiyor. Amazon, Google gibi büyük oyuncular, 2020’de 38.7 milyar dolardan 2027’de 189.4 milyar dolara ulaşmasını bekliyor. Böylelikle Global Industry Analysts araştırması yüzde 25,4’lük yıllık bileşik büyüme öngörüyor .

Dijital Eğitim

Dijital teknolojinin giderek daha fazla benimsenmesi, çevrimiçi öğrenme ve araçların kullanımıyla eğitime de damgasını vurdu.

Fatpos Global’in Dijital Eğitim Pazarı 2030’a göre, dijital eğitim pazarının 2019 yılında tahmini olarak 12.6 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Böylelikle 2030 yılına kadar yüzde 25,1’lik bir Bileşik Büyüme Oranıyla 136 milyar dolara çıkması bekleniyor. Bu alandaki en iyi oyuncular arasında Coursera, LinkedIn ve Pluralsight yer alıyor.

Sağlık Hizmetleri Tahmine Dayalı Analitik

Hızlı büyümenin bir diğer alanı da sağlık hizmetlerinde tahmine dayalı analitik. The Business Research Company’nin Healthcare Predictive Analytics Küresel Pazar Raporu 2022’de 13,6 milyar dolar değerleme olduğunu gösteriyor. Böylelikle pazar, yaklaşık yüzde 25’lik bir Bileşik Büyüme Oranı (CAGR) ile 2026’da 33 milyar dolara ulaşacak.

Girişimciliğe hazırlık için sekiz yöntem!

Girişimcilikte başarı, dikkatli bir hazırlık ve bazen de alışılmışın dışında bir strateji gerektiriyor. Ne kadar küçük olursa olsun attığınız her adımın kişisel ve profesyonel gelişiminize katkı sağladığını unutmayın. Bu nedenle stratejide küçük detayları gözden kaçırmamak gerekiyor.

Sekiz farklı yöntem

Refahınızı ve işyeri hırsınızı dengeleyin

Yeni iş maceranızda uzun vadeli başarının anahtarının iş-yaşam dengesi olduğunu unutmayın. Hırslı olmak gayet iyi, ancak kişisel zamanınızı, ilişkilerinizi ve genel sağlığınızı feda etmemelisiniz. Bir iş kurmak özveri ve sıkı çalışma gerektiriyor. Hedeflerinize öncelik verin, yapabildiğiniz zaman görevleri devredin ve paydaşlarla sınırlar belirleyin. Sağlıklı bir dengeyi sürdürmek, açık ve odaklanmış bir zihinle zorluklarla başa çıkmanız ve fırsatları yakalamanız için sizi donatıyor.

Zihinsel sağlığınıza öncelik verin

Stres, aksilikler ve belirsizlikler paketin bir parçasıdır, ancak kendinize iyi bakmanız dayanıklılığınızı artıracak. Kafanızı boşaltmak ve enerjinizi yenilemek için düzenli egzersiz, meditasyon ve hatta ilham verici podcast’ler dinlemek gibi bazı stres yönetimi aktivitelerini uygulayabilirsiniz Kendinizi, karşılaştığınız zorlukları anlayan arkadaşlardan, aileden veya akıl hocalarından oluşan bir destek ağıyla çevreleyin.

Zaman farkındalığında ustalaşın

Projeleriniz için net hedefler ve son tarihler belirleyerek ve ardından bunları günden güne parçalayarak güçlü bir zaman bilinci geliştirin. Görevlerinizi kolaylaştırmak ve düzenli kalmak için uygulamalar, analog takvimler, vizyon panoları, zaman çizelgeleri, Pomodoro zamanlayıcıları vb. gibi üretkenlik araçlarını kullanın.

Hayat boyu öğrenmeyi benimseyin

Girişimcilik, geleneksel sınıfların ötesine uzanıyor. Sektörünüzle ilgili atölye çalışmalarına, web seminerlerine ve konferanslara katılın. Çevrimiçi eğitimler, beceri setinizi genişletmek için harikadır ve birçok kurum bunları ücretsiz olarak sunuyor.

Pratik teknik bilgi edinin

Eğitim çok önemli olsa da, girişimcilikte pratik beceriler kazanmak da aynı derecede önemli. Onlar aynı madalyonun iki yüzü. Harekete geçmeye ve edindiğiniz bilgileri uygulamaya özen gösterin.

Anlamlı bağlantılar kurun

Sektör etkinliklerine, buluşmalara ve çeşitli toplantılara katılın ve benzer düşünen kişilere dikkat edin. Bağlantı kurabileceğiniz diğer girişimcileri, potansiyel müşterileri veya rehberlik ve destek sunabilecek akıl hocaları arayın.

Başarısızlığı başarıya giden bir basamak olarak görün

Başarısızlık, herhangi bir girişimin kaçınılmaz bir parçası. Ondan korkmak yerine, onu bir yol işareti ve daha sonra cilalamanız gereken şeyin bir ipucu olarak kabul edin.

Kendinize inanmayı unutmayın

Sahtekarlık sendromu , her alandaki insanların yeteneklerinden şüphe duymasına ve başarılarına rağmen kendilerini sahtekar gibi hissetmelerine neden olan yaygın bir zorluk. Kendinizi, potansiyelinize inanan destekleyici bir ağ ile çevreleyin.

JURCOM’a Türkiye’den CMO atandı

0

Uluslararası yasal düzenlemelere uyum (IRC) konusunda çok sayıda sektörün lider kurumlarına yönetişim, risk ve uyum danışmanlık hizmetleri ve teknoloji çözümleri sağlayan JURCOM, pazarlama organizasyonunu üst düzey bir atama ile güçlendirdi.
Şirketin CMO (Chief Marketing Officer) görevine Murat Genca getirildi. Özellikle BT sektöründe yirmi yılı aşan pazarlama ve iletişim deneyimine sahip Murat Genca, içinde Microsoft, Advancity, Yellow Pages ve SmartMessage firmalarının bulunduğu başarılı kariyer yolculuğuna artık JURCOM bünyesinde devam edecek.

Murat Genca / JURCOM CMO
Murat Genca / JURCOM CMO

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İngilizce İktisat bölümü mezunu olan Murat Genca, stratejik pazarlama konusundaki uzmanlığının yanı sıra içerik pazarlaması alanında sektörde çalışmalar yapan ilk isimler arasında geliyor. Türkiye’de internet tabanlı içerik konusundaki ilk yayınlardan olan Tek.Net’in baş editörlüğüne imza atmış olan Murat Genca, Finans Dünyası başta olmak üzere çeşitli yayınlarda konusundaki bilgi ve deneyimini kitlelerle paylaştı. Microsoft ve Yellow Pages gibi uluslararası markalarda da başarılı pazarlama ve marka iletişimi çalışmalarına imza atan Murat Genca, JURCOM’un global büyüme stratejilerinde etkin rol oynayacak pazarlama ekibini yönetecek.

Türkiye ve Hollanda’da yatırımları bulunan yenilikçi bir regtech şirketi olan JURCOM, global ölçekte farklı ülkelerde ve pazarlardaki uyum hizmetlerini Murat Genca liderliğinde daha ileriye taşıyarak daha yaygın bir coğrafyada müşteri portföyüne ulaşmayı hedefliyor.

Sektörde hayvanseverliğiyle de tanınan Murat Genca, ayrıca Rock müzik çalışmalarıyla da biliniyor. Murat Genca, dönem dönem sahne performanslarına da imza atıyor.

JURCOM Hakkında

JURCOM, uluslararası yasal düzenlemelere uyum konusunda sektöründe lider kurumlara yönetişim, risk ve uyum danışmanlık hizmetleri ve teknoloji çözümleri sağlayan Hollanda merkezli bir kuruluştur. Müşteri portföyünde önde gelen bankalar, sigorta kurumları, tıp teknolojileri üreticileri ve teknoloji sağlayıcıları, e-ticaret, havacılık, hızlı tüketim ürünleri ve gıda şirketleri gibi çeşitli sektörlerden şirketler, kamu kurum kuruluşları ve sivil toplum örgütleri bulunan JURCOM, derin uzmanlığa sahip olduğu kişisel veri mahremiyeti, finans, iklim değişikliği, etik, ABD İhracat Kontrol Rejimi, EUDAMED ve AB Dijital Dünya düzenlemeleri gibi alanlarda uluslararası düzenleyici uyum projeleri, risk danışmanlığı, denetimler ve eğitimler ile bu alanlarla ilgili regülasyon teknolojilerini müşterilerine sunmaktadır. JURCOM’un Hollanda dışında Almanya ve Türkiye’de de ofisleri bulunmaktadır. https://jurcom.nl/

Hoopla, REM People’dan yatırım aldı

Market, kuruyemişçi, büfe, kafe, bağımsız restoran gibi geleneksel satış kanallarına yönelik ürün tedarik hizmeti sağlayan Hoopla, yatırımla birlikte operasyonunu büyütürken yeni şehirlere açılıyor.

50’den fazla ülkeye yapay zekâ tabanlı görüntü tanıma teknolojileri ve perakende analitiği hizmetleri sunan REM People, yapay zekâ temelli bir perakende teknoloji merkezi olma hedefiyle büyüyor. REM People, bu hedefle geleneksel satış kanallarına (küçük-orta market, tekel bayi, kuruyemişçi, büfe, kantin ve ev dışı tüketim) yönelik ürün tedarik hizmetleri sağlayan e-ticaret uygulaması Hoopla’ya yatırım yaptı. 1.35 milyon dolar olarak tamamlanan tohum yatırım turuna 1 milyon dolar değerindeki katkısıyla REM People liderlik etti. REM People ile birlikte 2 ayrı melek yatırımcı da bu yatırım turunda yer aldı.

12 milyon dolar yatırım almıştı

2015’te perakende ve teknoloji tecrübesine sahip tekno-girişimciler tarafından kurulan REM People, yıllar içinde gelişerek yapay zekâ destekli omni-kanal perakende analitiği ve 6 adımda satış verimliliği çözümleri sunan yeni nesil perakende analitiği şirketi hâline geldi. Tamamen Türk mühendislerin geliştirdiği yazılımla alanında lider markalara hizmet veren REM People, global bir lider olmak için hedef büyüttü. REM People, ABD merkezli yatırım şirketi Ethos Asset Management’tan bu yılın başında aldığı 12 milyon dolarlık yatırımdan sonra girişim ekosistemini destekleyecek bir planı hayata geçirmeye başladı. Bu yıl yapay zekâ temelli bir perakende teknoloji merkezi olmayı hedefleyen REM People, birlikte çalışabileceği 5 teknoloji girişimine 4.5 milyon dolar yatırım yapmak üzere fon ayırmıştı.

Geleneksel kanal ve ev dışı tüketimin tedariği  dijital dünyaya taşındı

Bu hedefin ilk adımı, geleneksel satış kanallarına yönelik ürün tedarik hizmeti sağlayan e-ticaret uygulaması Hoopla ile gerçekleşti. Onur Pekşen ve Aydın Emek tarafından kurulan ve 2021’de faaliyetlerine başlayan Hoopla, hızlı tüketim ürünleri alanında geleneksel kanal işleyişini, sağladığı hizmet ve teknoloji altyapısıyla dönüştürmeyi amaçlıyor. Üye noktaların ihtiyacı olan tüm ürünleri, bir distribütöre veya toptancıya bağlı kalmadan diledikleri zamanda, ihtiyaçları kadar ve diledikleri güne sipariş vermelerine dijital bir ortam üzerinden imkân sağlayan Hoopla, küçük ve orta ölçekli perakendecilerin envanter, nakit ve kârlılık yönetimlerine doğrudan etki ediyor. Hoopla yalnızca geleneksel satış noktalarına hizmet vermekle kalmıyor; üretici, tedarikçi ve dağıtıcı firmaların ürünlerinin dağıtım ve bulunurluklarını daha düşük operasyonel maliyetlerle artırmalarına da yardımcı oluyor. 

Hizmet ağı Türkiye’ye yayılacak

Procter&Gamble, Upfield, Lipton, Kotex, Savola Yudum, Kellogg’s, Beypazarı Maden Suları, Unilever, Doğadan ve Ace gibi 40’tan fazla ulusal ve uluslararası tedarikçiyle iş birliği yapan Hoopla, tedarikçi ve perakendeci sayısını her geçen gün arttırıyor. Sağladığı teknolojik çözümlerle küçük ve orta ölçekli perakendecilerin işlerini daha verimli şekilde yürütmelerine yardımcı olurken, tedarikçi firmalara da sağladığı satış analizleri ile işlerini bu kanallarda daha iyi yönetmelerine katkı yapıyor. 

Yatırım turuna liderlik eden REM People CEO’su Bülent Peker, “İlk startup yatırımımızı Hoopla’ya yaptığımız için çok mutluyuz. Gerek sektörün büyüme potansiyeli gerekse kurucuların ticarete dair bilgi, birikim ve tecrübesi açısından son derece stratejik bir yatırıma imza attığımıza inanıyoruz. Hoopla’nın, yakın gelecekte adını sıkça duyacağımız ve ülkemizin gurur duyacağı başarılı girişimlerinden biri olacağından eminiz” diyor.

Siparişler aynı gün rafta

Hoopla Kurucu Ortağı ve CEO’su Onur Pekşen ise girişimlerini şu şekilde ifade ediyor: “Türkiye’de 350.000’in üzerinde küçük-orta ölçekli market ve ev dışı tüketim noktası bulunuyor. Bu noktaların yaşadığı en büyük problem, ihtiyaçları olan ürünleri diledikleri zamanda diledikleri miktarda rekabetçi fiyatlarla tedarik edememek. Hoopla olarak bu işletmelerin ihtiyacı olan 1.500’den fazla ürünün siparişini dijital ortamda alıyor, aynı gün veya ertesi gün raflarla buluşturuyoruz. Müşterilerimizin nakit akışını, envanter yönetimini ve kârlılıklarını olumlu yönde etkiliyoruz.”

Aldıkları bu yatırımın, iş modellerine ve Hoopla’ya olan güvenin en önemli göstergelerinden biri olduğunu söyleyen Hoopla Kurucu Ortağı ve CFO’su Aydın Emek ise “Bu başarılı yatırım turu sayesinde elde ettiğimiz yatırımı öncelikli olarak operasyon, lojistik ve tanıtım ekiplerinin büyütülmesi, kapasite artırımlarının gerçekleşmesi ve müşteri odaklı teknolojilerin daha da ileriye götürülmesi alanlarında kullanacağız” diyerek hızlı büyüyeceklerinin sinyalini veriyor.

İki kurucu ortak Ankara’da büyümeye odaklanan yakın dönem stratejilerini gerçekleştirdikten sonra sağlayacakları ilave yatırımlarla yurtiçinde büyüme planlarını hızla hayata geçireceklerini ifade ediyor.

Pinterest kullanıcıların alışkanlıklarını izleyecek

Pinterest, kullanıcı tabanını daha iyi anlama misyonuna inanıyor. Şirket, “içeriğe dayalı reklam tahmini” için bir sistemin patentini almak istiyor. Teknik, reklamları platformu bağlamında daha iyi yerleştirmek için bir kullanıcının etkinliğini bütünsel olarak hesaba katmak için yapay zekayı kullanıyor.

İçeriğe dayalı reklam tahmini

Pinterest’in sistemi, bir kullanıcının geçmiş etkinliği ve demografi, abonelikler, satın alma geçmişi ve tıklama geçmişi dahil olmak üzere profil verileri; kullanıcının mevcut sorgusu; reklamın yerleştirileceği yerin yakınındaki içerikle ilgili bağlamsal bilgiler; ve reklamın kendisinin kalitesi ve konumu üzerine odaklanıyor. Sistem daha sonra “alaka düzeyi puanlarını” veya bir kullanıcının reklamla etkileşime girme olasılığının tahminlerini belirlemek için bu bilgiyi derin sinir ağlarına besliyor. Bu sistem aynı zamanda, reklamın arama bağlamında yaklaşık olarak nereye gideceğini tahmin etmek için “önbelleğe alınmış içerik öğeleri” (yani, önceki arama sonuçları) kullanır ve böylece gecikme sorunlarını azaltıyor.

Kullanıcılar için bu, oldukça spesifik reklamlar olarak sunuluyor. Ancak Pinterest’in yararına, sunulan reklamların tıklama ve satın alma oranları gibi performansı izlenir. Bu geri bildirim daha sonra performansı ve doğruluğu sürekli olarak iyileştirmek için sinir ağına besleniyor. 

Pinterest, başvurusunda alakasız ve “şüpheli” reklamların kullanıcı deneyimine zarar verdiğini ve “sunulan reklam dışı içeriğe göre alakasız ve/veya alakasız reklamlar sunulursa, reklamların etkisizliğinin de büyüyebileceğini” söylüyor.

Pinterest, platformundan para kazanmak için çok çalışıyor. Nisan ayında Axios, şirketin  alışverişi kişiselleştirmek ve kullanıcı davranışını izlemek için bilgisayar vizyonu, makine öğrenimi ve yapay zeka araçları dahil olmak üzere alışveriş teknolojisine yatırım yapmayı planladığını bildirdi. Şirket ayrıca yakın zamanda,  kullanıcılara daha iyi içerik sunmak için kullanıcıların e-postalarını  (elbette onların izniyle) inceleyen bir sistem için patent başvurusunda bulundu. Uberbrand marka ajansının CEO’su Dan Ratner, bunun gibi teknolojilerin para kazanmak için dijital reklamlara güvenen herhangi bir şirkete yardımcı olmasına rağmen, içeriğe dayalı reklamcılığın tam olarak yeni olmadığını söyledi.