
Intel Edison’a Güncelleme Geldi

iPad için Office 365 Uygulamaları Neyi Değiştirir?
Bunun üzerine Microsoft CEO’su Satya Nadella teşekkür etmişti;
Uzun yıllar boyunca bir birine en dişli rakip olan Microsoft ve Apple’ın bu tutumu arkasında yatan nedir? Aslında bu sorunun cevabı benzer işbirliklerinin oluştuğu ABD teknoloji sektöründe sıkça görülebiliyor. İngilizce’de buna Coopetition deniliyor. Türkçe’ye rekabet ederken iş birliği yapmak anlamında çevirirken belki de Rekaberlik gibi yeni bir terim kullanmamızı gerektirecke bir kavram olarak çıkmakta. Apple’ın gelişen ve büyüyen ekosistemi içinde yer almak Microsoft için bir zorunluluk haline gelmişti, Apple ise her ne kadar umursamaz bir tavır takınsa da Microsoft gibi büyük ve özellikle kurumsal dünyada güçlü bir şirketin uygulamalarını bünyesinde bulundurmanın kendilerine avantaj sağlayacağının farkında. Şirketler ve Kullanıcılar için Ne Değişecek? Dijital dünyanın evrilerek bulut tabanlı sistemlere hızla geçiş yaptığı bir dönemde cihazların buluta yazılımların ise servislere dönüştüğüne şahit oluyoruz. iPad için MS Office tek başına bir anlam ifade etmek zorunda olsaydı bunun karşılığını Microsoft’un alması gerçekten güç olabilirdi. Ancak durum böyle değil. Kurumsal müşterilerin uzun yıllardır Exchange, Sharepoint gibi çözümler ile iç içe olması, Microsoft’un elinde hâlâ en güçlü mail istemcilerinden birisi olan Outlook’un bulunması bu dönüşüm içinde Microsoft’un elini güçlendiriyor. Bu güçlü eli Office 365 çözümleri ile servislere dönüştüren Microsoft kendisi için geleceği olan ve kullanıcıları için avantajlı bir servise dönüştürüyor. Uzun yıllar boyunca Exchange sunucularının sıkıntıları ile uğraşan BT yöneticileri (ki ben de bunlardan birisiyim) bir kere Office 365 dünyasına adım attığında gerek yönetim kolaylığı gerekse sahip olduğu güçlü araçlar ile mutlu oluyor. Üstelik işletmeler açısından maliyet analizi yapıldığında Office 365 aboneliğnin personel maliyetine indirgenme kolaylığı özellikle KOBİ ölçeğindeki işletmelerin karar alma sürelerini kısaltırken hayatlarını kolaylaştırıyor. Peki, MS Office 365 dünyası gerçekten bu kadar toz pembe mi? Aslında değil. MS’un hâlâ karmaşık görünen lisanslama modellerini iyice basitleştirmesi ve hatta fiyatlarını rekabet edilemez seviyede düşürmesi gerekiyor zira her ne kadar aksi iddia edilse de açık kaynaklı çözümlerin maliyetleri sadece ilk sahip olma değil toplam sahip olma maliyetleri de hızla düşmekte. Tam bu noktda iPad için MS Office uygulamalarının Office 365 abonelerine ücretsiz sağlanması şimdilik ciddi bir rekabet kozunu Microsoft’a verebilir. Aslında tek kolaylaştırmayı hedeflediği şey kurumsal kullanıcıların tablette rahat çalışması değil kendi servislerinin daha hızlı satın alma kararını etkileyebilmek. Şimdilik bu strateji doğru görünüyor ve Microsoft’un Office 365 ekosistemini büyütmesi için faydalı olabilir. Madalyonun öte yanında ise Microsoft’un hızla kan kaybeden son kullanıcı ekosisteminde çok daha ciddi adımlar atarak geciktiği mobil ve bulut devrimini artık yakalaması gerekiyor. Yoksa sadece kurumsal kanalın bulut dünyasındaki mutluluğu Microsoft için hedeflediği büyümeyi sağlaması adına yeterli olamama ihtimaline sahip.HP Rüşvet ve Yolsuzluk Araştırmalarında Anlaşmaya Vardı

Intel ve SGI Yeni Soğutma Teknolojisi Geliştiriyor

Tüketici Gerçekten Ne İstiyor?

- Tüketicilerin yüzde 73‘ü vaat edilen ve gerçekleşen hizmetler arasındaki farkı rahatsız edici buluyor.
- Yüzde 71’i şirketlerin kişisel bilgileri nasıl kullanacaklarına güvenemedikleri için rahatsız hissediyor.
- Yüzde 47’si kişiye özel hizmetlerin eksikliği sebebiyle tedarikçisini değiştiriyor.
- Yüzde 57’si personelin doğru hizmet ve etkileşimi sunamamasından dolayı rahatsız.
- Yüzde 50’si sadakat programlarının ihtiyaçlara göre düzenlenmediğini ifade ediyor.
- Türk tüketicilerin yüzde 60’ı araştırmaları sırasında düzenli olarak, yüzde 59’uise hizmet talepleri için mobil cihaz kullanıyor.
- Yüzde 55’i satın alma ve hizmet talebini mobil uygulamalar kanalı ile talep edemediği durumda kendisini engellenmiş hissediyor.
- Yüzde 68’i aynı teklifin farklı kanallarda birbiriyle aynı olmamasından dolayı rahatsızlık hissediyor.
- Yüzde 80’i müşteri hizmetlerini kullanırken aynı soruların tekrarlanmasından mutsuzluk duyuyor.
- Yüzde 43’ü online platformlarda ürün ve hizmetlerle ilgili görüşleri okurken, yüzde 29’u bu görüşlerden etkilendiklerini ifade ediyorlar.
Heartbleed Hakkında Bilmeniz Gereken Herşey
Müşteri Çağında Kazanan Olmak

- Müşteri deneyimini dönüştürmek bir zorunluluk haline geldi
- Mobil düşünce şeklini kucaklamak gerekiyor
- Djital yaşamı benimsemek bir zorunluluk oldu
- Büyük Veriyi verimli iş bilgeliğini dönüştürmek lazım
Cisco 2014 Güvenlik Raporunu Açıkladı

Türkiye’de Girişimcilik Beklentisi Geride Kaldı
Microsoft App Studio’nun Örtüsünü Kaldırdı

Veri Tabanlarının Geleceği


Qualcomm WiFi Sorunlarını Çözecek

ABD Başkan adayları e-posta güvenliğini umursamıyor
2016 yılında yapılan ABD Başkanlık seçimlerinde, başkan adayı Hillary Clinton’ın kampanya ekibinin e-postaları çalınmış ve yazışmaları bütün dünyaya yayınlanmıştı. Bu skandalın Hillary Clinton’a büyük oy kaybettirdiği de biliniyor.
Tüm istihbarat örgütleri başkan adaylarının peşinde
Yeni başkanlık seçimleri yaklaşırken, güvenlik kurumlarının ABD Başkan adayları konusunda yaptığı araştırmanın sonuçları ise şaşkınlık yarattı.
Buna güre başkan adaylarının sadece üçte biri e-posta güvenliği konusunda önlem almış durumda. Diğer adayalr ise e-posta servislerini hala güvensiz şekilde kullanıyorlar.
ABD’yi yönetecek ve dolayısıyla dünyadaki siyasi, askeri ve ekonomik gelişmelerde kritik rol sahibi olacak bir insanın veri güvenliği konusunda umarsız olması büyük endişe yaratıyor. FBI’a göre, mevcut ABD Başkanı Donald Trump da bu tür bir dikkatsizlik sonucunda Rus istihbaratının eline düşmüş durumda ve sırlarının açığa çıkmaması için Rusya’nın direktifleri doğrultusunda karar alıyor olabilir.
Bu iddia eski FBI başkanı ile Trump’ın büyük bir çatışma yaşasmına neden olmuştu. Aynı iddia ile şimdi ABD’de başkanın görevinden alınması için önemli bir kampanya da yürütülüyor. Eski başkan Obama da görevinden ayrılmadan önce, Trump’ın başkan seçilmesine Rusların destek olup olmadığına dair bir soruşturma açtırmış ve soruşturma sonucunda Rusların desteği olduğu vurgulanmıştı.
Ancak bunun siyasi bir karalama olmadığını ispatlamak mümkün olmadığından Trump’ın göreve gelmesine engel olamamışlardı.