En çok aranan 10 yazılım yeteneği

0
Bilgisayar programlama dünyasına adım atmak isteyenler için ilk sorular soruların başında “Hangi dili öğrenmeliyim?” gelir. Zaten bu dünyaya adım atmış kişiler ise şu soruyu zaman zaman kendilerine sorar; “Acaba bildiğim dil ne kadar popüler?” Her iki sorunun da bilgi teknolojileri dünyasındaki camialarda sonu gelmez tartışmalara yol açacağını kestirmek çok güç değil. Bu soruların sayısal verilere dayanan bir cevabı olduğunu söyleyerek sizleri sevindirmek istiyoruz. Amerika Birleşik Devletleri merkezli kariyer ve iş bulma servisi Dice.com‘un yaptığı bir araştırma ve analiz sonucunda en çok aranan 10 yazılım yeteneğine dair sonuçlar ortaya çıkartılmış. Araştırma sonuçlarına göre en çok personel aranan yazılım alanları şöyle; Top 10 Skills
  1. Java/J2EE
  2. NET
  3. C++
  4. C#
  5. Herhangi bir alanda uzman deneyime sahip çalışanlar
  6. SQL
  7. HTML
  8. C
  9. Web
  10. Linux
Bu sıralamanın oluşturulması için 2014 ilk çeyreğinde Dice.com üzerinde açılan 80.784 adet iş ilanı esas alınarak analiz gerçekleştirilmiş. Araştırmanın ortaya çıkardığı bir diğer ilginç sonuç ise bu yeteneklerin giyilebilir teknolojiler, nesnelerin interneti ve dronelar ile robotik gibi yenilikçi alanlarda öncelik kazanmış olması. Bu rapor sonuçları işletmeler için en anlama geliyor? Yenilikçi teknolojilerin kısa bir süre içinde (gelecek 2-3 yıl) patlama gerçekleştireceği ve hayatımızın her alanına girerek Facebook, Google gibi yeni teknoloji devlerinin doğmasını sağlayacağı anlamına geliyor. Bu rapor sonuçları BT yöneticileri ve çalışanları için ne anlama geliyor? Yenilikçi teknolojilerin hayatımıza girmesi ile iş yapış modellerimiz tekrardan radikal değişikliklere uğrayabilir. Bu alanda gerçekleşecek yeniliklere hazırlıklı olmaları gerekiyor. Aynı zamanda BT çalışanlarına, sahip oldukları mevcut yetenekler çerçevesinde, bu alanlarda girişim yapmak için en doğru zamanda olduklarını söyleyebiliriz. Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Eğlence artık dopingBox ile televizyonda

0
DopingBox hem televizyonu SmartTVye çeviriyor hem de kullanıcılarına sevilen yerli,yabancı yüzlerce film ve diziden dilediğini ek bir ücret ödemeden büyük ekranda yüksek kalitede izleme imkanı sunuyor. Android işletim sistemi sayesinde GooglePlay platformunda bulunan oyun ve uygulamaların yüklenebildiği DopingBox’ta büyük ekran konforu ve kalitesi ile Facebook, Twitter gibi sosyal ağlara bağlanmak, Youtube üzerinden video izlemek ve Spotify üzerinden müzik dinlemek de mümkün. Millenicom, yaklaşık 2,5 milyon TL yatırım ve iki yıllık çalışma sonucunda ortaya çıkan ürünü DopingBox ile bir yılın sonunda mevcut abonelerinin yüzde 30’unun evinde olmayı hedefliyor. doping box copyDopingBox’ın tanıtımı için düzenlenen basın toplantısında konuşan Millenicom Yönetim Kurulu Üyesi Şevki Kuyulu, internetin yaygınlaşması ile dünyada yaşam biçiminin, televizyon izleme alışkanlıklarının hızla değiştiğini vurguladı ve “Araştırmalara göre internet yoğun olarak video izlemek, oyun oynamak, müzik dinlemek, sosyal medya online alışveriş için kullanılıyor. Kullanıcılar ayda ortalama 210 video izliyor. 15-34 yaş aralığı ise en çok video izleyen segment. Artık istediğimiz içeriği istediğimiz anda seyretmek istiyoruz. Bunun yanı sıra sosyal medya da internet kullanıcılarının öncelikleri arasında, kullanıcıların yarattığı içerikler ve paylaşımlar en çok izlenen videolar. Tabii bütün bu trafikte kullanılan araçlar bilgisayar, cep telefonu ya da tabletler. Biz burada mevcut kullanım şartlarını yukarı çekmek ve online video deneyimini büyük ekrana taşıyabilmek için ne yapabiliriz diye düşünürken, sektör tecrübemizin ve başarılı ekibimizin katkılarıyla DopingBox’ı hayata geçirdik” dedi. Online videoları büyük ekran keyfine taşımak için artık pahalı televizyonlara ya da bilgisayarları televizyona bağlamaya gerek olmadığını da ifade eden Kuyulu sözlerine şu şekilde son verdi: “Ayda 1 DVD fiyatına hem internetin sınırsız içeriği hem de yüksek kaliteli yüzlerce film DopingBox’la televizyonlarınızda. Evinizde hangi televizyon platformunu kullanıyor olursanız olun DopingBox kullanabilirsiniz. Evinde 2 Mbps hızında internete sahip olan herkes DopingBox’ın eğlenceli dünyasında yerini alabilir. İnternet kullanıcıları DopingBox’ı kolayca deneyimleyebilsin diye DopingBox’ı 9,99TL’den başlayan çok avantajlı bir tanışma fiyatı ile sunuyoruz.”

IBM Türk Akıllı Şehirler Teknoloji Merkezi’ni açtı

0
Dünyada bugüne kadar 2 binin üzerinde akıllı şehir projesi gerçekleştiren IBM, İstanbul’daki yeni merkezinde bir şehir yöneticisine gerçek şehir uygulamalarına tanık olma fırsatı sunacak bir ortam yarattı. Merkezin açılış etkinliğinde konuşan IBM Türk Teknoloji ve Sektörel Çözümler Satış Müdürü Server Tanfer ülkelerin ekonomik büyümesi açısından çok kritik önem taşıyan şehirler ve sürdürülebilir gelişim konularındaki kritik noktalara değindi ve IBM’in bu konudaki çalışmalarını aktardı. IBM’in İstanbul’daki yeni Akıllı Şehirler Teknoloji Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıda katılımcılar, şehir operasyon merkezi, ulaşım, güvenlik, mobil, sağlık, enerji, bina/yerleşke yönetimi gibi konularda teknolojiden hangi aşamalarda yararlanılabileceği konusunda bilgilendirildiler. ibm_akilli_sehir   “Şehirleşme oranı artışı birlikte pek çok sorun getiriyor, bu sorunlara getirdiğimiz çözümlerin hızı sorunların ortaya çıkma hızından daha fazla olmalı. İçinde bulunduğumuz IBM Akıllı Şehirler Teknoloji Merkezi’nde biz bunun, var olan bütçeler içinde kalmak koşuluyla, teknoloji ile nasıl hızlandırılacağını gösteriyoruz. Bir şehirde olup bitenleri gerçek zamanlı olarak takip ederek olaylar olmadan öngörebiliyor, zamanında eylem planlarını devreye sokuyoruz. Bunu nasıl gerçekleştirdiğimizi görmeleri için, canlı uygulamalarımızı görmek isteyen tüm şehir yöneticilerini merkezimize davet ediyoruz” diyen Server Tanfer: “Bir ülkenin gelişen ya da gelişmiş bir pazar olması önemli değil, paylaşımcı bir çalışma ortamı sunmayı başaran ülkeler ekonomik büyüme, istihdam ve refah anlamında ciddi kazanımlara ulaşırlar. Bunun yanı sıra, akıllı şehir projeleri uluslararası arenada şehrin iyi yönetildiğinin göstergesi olarak kabul edilir” diye ekledi.

Turkcell Global Bilgi’de yeni atama

0

Dilara-Ogur Turkcell Global Bilgi İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Dilara Oğuz

Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Dilara Oğur kalite yönetimi alanında sırasıyla Yöndes Yönetim Danışmanlığı ve Peritus firmalarında görev aldı. 1999 yılında Turkcell ailesine katılan Oğur, Turkcell’de kalite yönetimi, proje ofisi, operasyonel verimlilik, organizasyonel gelişim, performans ve yetenek yönetimi, ücretlendirme ve yan haklar gibi çeşitli konularda çalıştı. 2010 yılından bu yana Turkcell Superonline, GlobalTower, Best, Astelit, Turkcell Europe, KKtcell ve Inteltek’den sorumlu Grup Çalışan İlişkileri Direktörü olarak görev yaptıktan sonra 10 Haziran tarihi itibariyle Turkcell Global Bilgi’de, İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı pozisyonuna getirildi.  

Röportaj: Elie Kanaan – VMware

0
VMware küresel pazarda sanallaştırma çözümleri sunan şirketler içinde lider bir konuma sahip. Bu etkinliğini her sene dünyanın farklı ülkelerinde düzenlediği etkinlikler vasıtası ile müşterileri ve iş ortakları ile pekiştiriyor. Her sene İstanbul’da düzenlenen ve sadece Türkiye‘ye değil çevre bölgelere de hitap eden vForum etkinliğinde VMware EMEA Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Elie Kanaan‘a etkinliğin önemli başlıklarını, işletmeler açısından önemini ve işletmelerin nasıl stratejiler izlemesi gerektiğini sorduk. Aldığımız cevaplar röportajımızda.

Röportaj: Yomi Kastro – Inveon

0
Microsoft ve Inveon firmalarının birlikte düzenlediği Perakende Teknoloji Zirvesi etkinliğine Türkiye’nin en büyük perakende zincirleri katılarak sektördeki gelişmeleri ve dönüşümü paylaştılar. Zirveyi düzenleyen taraflardan Inveon’un Kurucusu ve CEO’su Yomi Kastro’ya değişimi ve neler yapılması gerektiğini sorduk.

Cimri Patron!

0
Patronluk zor iş. Büyük bir şirketin patronuysan bir sürü eleman talebi, birimlerin talepleri, bütçeler, planlar derken kaybolup gidiyorsun. 10 elemanın geliyor ise belki 8 inin talebini geri çeviriyorsun. Hele ki mevcut ekonomik konumda şirket çalışanlarının ortak bir ağızdan dile getirdiği tek konu belki de bütçe… Her elemanınız farklı bir konuda bütçe talebinde bulunuyor, Ne cimrisin be patron! Özellikle branşım üzerinden gidersem gördüğüm sonuçlar hep bu şekilde. Genel bir şikayet var; “Reklam için patrondan yeterli bütçe alamıyoruz!”, “Şirketin parası yok”, “Elektriklerimiz kesik”, “Sular kesik”, “Patron tatilde!”
Bütçeyi siz mi alamıyorsunuz yoksa patronunuz mu vermiyor?
Burada düşünülmesi gereken iki nokta var, bütçeyi siz mi alamıyorsunuz yoksa patronunuz mu vermiyor? Sanki aynı cümleyi tekrar ettim gibi değil mi? Aslında değil… TechInside daha çok bilişim personeline yönelik bir girişim oluyor bende bu yüzden biraz bilişim personelini çekiştirmek istiyorum. İyi veya kötü, herkesin bir empati yapacağını düşünüyorum. Sürekli de kötü şeyler yazmayacağım tabi… Bütçe konuları her zaman bir handikaptır şirketler için. Ürün alınacaktır bütçe satın almaya takılır, satın alma personeli ürün satıcısına ulaşır zaten yapılmış bir pazarlığın ardından tekrar pazarlık yapılmaya çalışılır sonunda satıcı delirtilir belki de konu askıya alınır. Hizmette elle tutulur bir ürün olmadığı için genel olarak şirketler burada pazarlığı daha fazla yapma yoluna giderler. Özellikle reklamcılıkta müşteriler yapacakları yatırımın geri dönüşü konusunda hep şüphecidirler. Şüphe ile yaklaştıkları içinde minimum masraf ve maliyet ile bu projelere dahil olmak isterler. Bugün örneğin 1 lira yatırılan bir dijital reklamcılık faaliyetinin geri dönüşünü genelde patronlar 2-3 gün içerisinde görmek isterler. Çünkü patronlar bu işi tamamen projeyi kendisine götüren personelden öğrenirler ve fikir açısından bu personelin ilettiği bilgilere göre eğitilirler. Personel Eğitimi mi? Patron Eğitimi mi? Yürüttüğünüz reklamcılık projesi için bütçe telaşındasınız. Sunumlar hazırlıyorsunuz, fikirler alıyorsunuz, bu işi yapmalısınız ve kendinizi ispatlamalısınız. Ancak yapacağınız işten sizin haberiniz var mı? Yok mu? Nasıl yani? Evet, bir çok şirkete eğitime gittiğimde anlıyorum ki patrona proje fikri ile gidecek personel öncelikle kendi projesi konusunda ikna olmamış, kendini eğitmemiş, ajanslar aracılığı ile aldığı bilgileri elçi misali patrona iletmeyi düşünüyor. Olur mu hiç? Siz projenize hakim değilseniz, yüzeysel bilgilere sahipseniz ömrü hayatında belki de sadece çimentonun fiyatı ile ilgilenen patronunuzu nasıl ikna edebilirsiniz ki? Konuyu çimentoya getirerek mi? Yok artık!…
 10 lira olması gereken bütçeler patron tarafından 1 liralara indiriliyor
Dijital reklamcılık sabır, süreç gerektiren ve bazı durumlarda biraz maliyetli olan bir konu. Yavaş yavaş mobil reklamcılığında ön plana çıkması ile birlikte patronların ilgisini çekse bile ikna olmaları konusunda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. 10 lira olması gereken bütçeler patron tarafından 1 liralara indiriliyor dolayısı ile yapılacak çalışmaların büyük ölçüde geri dönüşü olmadığı için sanki başarısız bir proje yönetmiş gibi görünüyorsunuz. Halbuki patronlarınızın önüne tamamen rakamsal verilerle giderseniz durum çok daha farklı olacaktır. Örneğin bir inşaat firması iseniz, patronunuza bugün harcayacağımız 10 lira ile 12 aylık dönemdeki hedefimiz 5 daire satışı olacaktır gibi. Patronlar bu şekilde ki verileri severler ve önemserler. Çünkü rakamlar ortaya döküldüğünde yine en hesaplı mecra dijital reklamcılık mecraları olacaktır.
Hedefiniz hep rakamsal veriler olsun.
Hedefiniz hep rakamsal veriler olsun. Dijital reklamcılıkta elle tutulur tek veri rakamlardır. Ortaya rakamları döktüğünüzde ve bu rakamlara hakim olduğunuzda patronunuzu ikna etmeniz daha kolaylaşacaktır. O kadar kolay değil diyenleri duyar gibiyim… Evet kolay değil ancak amacımızda işi kolaylaştırmak değil sonuca varmak zaten…

Teradata 5’te 5 yaptı

0
Günümüzde büyük veri, teknoloji ve analitik alanlarında yeni seçenekleri de beraberinde getirirken, Teradata’nın sunduğu çözümler, iş dünyasının en güvenilir kurumları tarafından “mükemmel” olarak nitelendirilmeye devam ediyor. Son olarak, Teradata’nın kurumsal analitik teknolojileri ve hizmetlerinde lider konumda bulunduğu, dünyanın önde gelen dört farklı araştırma şirketi tarafından da doğrulandı. Teradata böylece, 2013’ün son çeyreği ile 2014 yılının ilk çeyreğinde yayınlanan beş bağımsız analist raporunda da lider olarak konumda yer aldı. Teradata’nın son dönemde lider olarak konumlandırıldığı raporların ilki, 2013’ün son çeyreğinde araştırma şirketi The Information Difference’dan geldi. Raporda, Teradata’nın önemli rakipleri ile kıyaslandığında, güçlü müşteri referansları ile teknoloji inovasyonunda küresel lider konumunda olduğu belirtildi. Aynı dönemde Forrester tarafından hazırlanan “The Forrester Wave: Kurumsal Veri Ambarı” raporunda ise Teradata’nın en kapsamlı ve ölçeklenebilir kurumsal veri ambarı platformunu sunduğuna dikkat çekildi. Raporda, şirketin güçlü işbirlikleri sayesinde pazardaki en geniş kurumsal veri ambarı setlerinden birine sahip olduğu da kaydedildi. Teknoloji alanında dünyanın önde gelen analiz firmaları arasında yer alan İngiltere merkezli Ovum ise Teradata Aster Discovery Platformu’nu analitik veritabanı platformları arasında teknoloji ve uygulama kategorilerinde pazar lideri olarak tanımladı. “Ovum Karar Verme Matriksi: Analitik Veritabanı Seçimi 2013-14” başlıklı raporda, “Yüksek performanslı analitik ve dağıtım grubunda en yüksek skoru elde eden Teradata Aster Discovery Platformu’nun pazardaki en yenilikçi çözümlerden biri olduğuna inanıyoruz. Teradata farklı veri işleme motorlarının birleştirilmesine olan odağının yanı sıra analitiğin yönetimi, koordinasyonu ve doğru motora iletimi konularındaki başarısıyla da dikkat çekiyor” ifadeleri kullanıldı. Gartner’da 15’nci kez lider  2014’ün ilk çeyreğinde gelen raporlardan biri ise Gartner tarafından hazırlandı. Teradata, Gartner Veri Ambarı Veritabanı Yönetim Sistemleri Magic Quadrant’ında art arda onbeşinci kez lider olarak konumlandırıldı. İlişkisel olmayan veri yönetim sistemlerinin ilk kez değerlendirmeye alındığı Gartner raporunda büyük veri kullanımının yaygınlaştığına dikkat çekilerek, “Artık lider şirketler de oyunun içindeler. Genellikle sosyal ve makine verilerine odaklansalar da kendilerini belli bir kaynaktan elde edilen verilerle sınırlandırmıyorlar” denildi. Teradata, yine yılın ilk çeyreğinde Forrester analistleri tarafından hazırlanan “The Forrester Wave: Büyük Veri Hadoop Çözümleri, Q1 2014” raporunda da lider olarak konumlandırıldı. Büyük verinin önemli bir teknoloji yatırımı olduğuna vurgu yapılan Forrester raporunda yer alan tedarikçilerin, bağımsız çalışan genel amaçlı Hadoop çözümü sunuyor olmaları belirleyici kriter olarak değerlendirildi. Raporda Teradata’nın büyük veri Hadoop çözümü ile ilgili olarak, “Teradata en iyi Hadoop çözümünü sunmayı hedefliyor. Kurumsal veri ambarındaki uzmanlığını Hortonworks işbirliği ile birleştiren Teradata, Hadoop çözümlerini cihaz olarak sunma konusunda son derece girişken hareket etti. Şirketin sunduğu Hadoop dağıtımı, Teradata’nın yönetim aracı ve SQL-H’in yanı sıra müşterilerin veri ambarından ve Hadoop’tan veri sorgulamalarını sağlayan birleşmiş bir SQL motoru da içeriyor” ifadelerine yer verildi.

İnternet trafiğinde büyük patlama devam ediyor

0
Teknoloji dünyası her 3-4 yılda yeni bir kavram ile tanışır ve takip eden yıllar tüm söylemler bu kavram etrafında gerçekleşir. Yeşil enerji, sanallaştırma, bulut, yakınsama, mobil ve sıradaki kavramlardan birisi Nesnelerin İnterneti (IoT – Internet of Things). CISCO’nun yaptığı araştırmaya göre 2018 yılında internet tradiği 2013 yılına göre yüzde 300 büyüyerek yıllık 1,6 Zettabyte seviyesini geçecek. Bu verinin büyüklüğü aynı zamanda 1983 ila 2013 yılları arasında üretilen toplam 1,3 Zettabyte veriden bile daha fazla. 1,6 Zettabyte’ın nasıl bir büyüklük olduğunu belki şöyle ifade etmeliyiz; 1,5 trilyon Gigabyte‘dan daha büyük. İnternet trafiğinin her geçen yıl katalanarak büyümesi, bu büyüklüğün geçmiş tüm zamanların toplamından fazla olması artık bizleri şaşırtan bir unsur olmaktan çıkmış olmalı. Ancak CISCO’nun raporunda dikkat çekici başka noktalar bulunuyor; CISCO’ya göre 2018 makineler arası iletişim M2M bağlantısı yapan cihaz sayısı 7,3 milyarın üstünde olacak ki bu aynı yıl dünya nüfusunun 7,6 milyar olması beklendiğinde daha fazla anlam taşıyan bir rakam olarak karşımıza çıkıyor. Öte yandan aynı yıl tüm dünyada internete bağlı cihaz sayısı 21 milyarı geçmiş olacak. Bir başka deyiş ile 2013 yılında dünyadaki her bir kişi başına düşen 1,7 cihaz rakamı 2,7’ye çıkacak. Bu çılgın rakamların ürettiği verinin büyük kısmı insanlar tarafından değil M2M (IoT) tarafından oluşturulacak. Bir diğer göze çarpan tespit ise 2018 yılında gerçekleşecek veri trafiğinin yüzde 49’nun WiFi ağları ve yüzde 12’sinin GSM şebekeleri tarafından oluşturulacağı yönünde. Kısacası 2018 yılında kablosuz veri iletişimi yüzde 61’lik bir paya sahip olacak.
Bu gelişme karşısında işletmelerin kablosuz iletişim teknolojileri konusunda yatırımlarına güç vermeleri gerekirken BT yöneticileri ve uzmanlarının bu alandaki altyapı ve yönetim kabiliyetlerini geliştirmesi gerekiyor.
CISCO’nun raporunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

“Bilgi Toplumu Enstitüsü” kuruldu

0
Turkcell ve Türkiye Bilişim Vakfı el ele vererek ülkemizi bilgi toplumuna dönüştürme yolunda önemli bir adım olan Bilgi Toplumu Enstitüsü’nü hayata geçirdi. Merkez binası Karaköy’de yer alan Bilgi Toplumu Enstitüsü’nün açılışı Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv ve TBV Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı tarafından yapıldı. Klasik bir düşünce kuruluşunun (think tank) ötesine geçmesi hedeflenen TBV-Turkcell Bilgi Toplumu Enstitüsü aracılığıyla, prestijli yurtiçi ve yurtdışı işbirlikleri gerçekleştirilmesi, dünyanın önde gelen kanaat önderleri ve sektör temsilcilerinin katılımıyla sektörün geleceğine yön veren bir platform haline gelmesi, üniversite-sanayi işbirliklerinin desteklenmesi ve teknoloji konusunda eğitim alan gençlerin Enstitü olanaklarından faydalanmaları planlanıyor. bilgi_toplumu_enstitue İnovasyon ve üretimin teşvik edildiği bir buluşma noktası Bilgi Toplumu Enstitüsü’nün açılışında konuşma yapan Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, “Dünya bir bilgi çağı yaşıyor, özellikle mobil iletişim teknolojilerinin her geçen gün hayatımızı iş yapış biçimlerimizi derinden dönüştürmesine tanık oluyoruz. Hepimiz Türkiye’nin gerçek bir bilgi toplumuna dönüşmesini, inovasyonda, teknolojide dünyayla yarışan, söz sahibi bir ülkeye dönüşmesini istiyoruz” dedi. TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı ise şöyle konuştu: “Bilgi ve iletişim teknolojileri alanında donanımlı, uluslararası alanda tanınacak bir bilgi üretim ve paylaşım merkezi oluşturmak istiyoruz. Enstitü, üniversite-sanayi-kamu-özel sektör-sivil toplum birlikteliği ile katılımcı bir şekilde çalışacak ve bilgi üretecek”. Etkinlikler tüm yıla yayılacak Bilgi toplumunun gereği olarak toplumun bütün kesimlerine bilişim kültürünün yayılması için hayata geçirilen Enstitü’de tüm yıla yayılan Ar-Ge ve girişimcilik odaklı etkinlik ve eğitimler gerçekleşecek. Turkcell’in kısa sürede 20 bin kişiye ulaşan mobil yazılım seferberliği Geleceği Yazanlar’ın etkinliklerinin bir kısmı da Enstitü bünyesinde düzenlenecek. Bilgi Toplumu Enstitüsü, tüm mobil uygulama ekosisteminin faydalanacağı atölye çalışmaları ve yazılım maratonlarına ev sahipliği yapacak. Ayrıca,  her yaştan ve her kesimden mobil uygulama geliştiricinin, mentorlar ve ekosistemdeki firmalarla bir araya gelerek yenilikçi mobil uygulama üretecekleri bir buluşma noktası olacak. Ülkemizde inovasyonu teşvik etmek üzere düzenlenecek seminerler dizisi TBV-Turkcell Trend Talks etkinliklerinde dünyaca ünlü kanaat önderleri konuşmacı olarak ağırlanacak. Ekosisteme ilham vermesi amaçlanan bu vizyon toplantılarında “Yaşamı İyileştiren Teknolojiler”, “Smart City”, “Bulut Bilişim”, “Giyilebilir Teknoloji” gibi başlıklar ele alınacak. Enstitü’nün odak alanlarından biri de üniversite-sanayi işbirliklerini desteklemek. Ekosistemin üniversite bağlantıları kullanılarak, Eylül ayından itibaren belli dönemlerde üniversitelerde “Gelecekte Teknoloji ve İnsan” temalı buluşmalar gerçekleşecek. Bilgi Toplumu Enstitüsü, sektöre katkıda bulunan yenilikçi işleri ödüllendirmek üzere geleneksel hale gelecek “Teknoloji Ödülleri”ni de organize edecek. Bu hedeflerin yanı sıra Enstitü periyodik olarak sektöre ayna tutacak, kaynak olacak ya da yön verecek araştırma ve raporlara da imza atacak.  

4G’de eller aya biz yaya

0
Kurum, bu rakamları sektörde faaliyet gösteren ve rakamlarını kendisiyle paylaşan şirketlerin bilgileri aracılığıyla topluyor ve sonrasında da çeyrek bazında yayınlıyor. Sektörümüz, açıklanan rakamlara göre 2014 yılının ilk üç ayını herhangi bir sürprizle karşılamadı. Genel verilere baktığımızda dört büyük operatörün gelirleri 6.6 milyar TL civarında olurken diğer işletmelerin gelirleri ise 1.8 milyar TL seviyesinde şekillendi.
Bu rakamlar sektörümüzün bazı sivil toplum kuruluşlarının iddia ettiği gibi ciddi bir tekel yapısına gidildiğinin açık göstergesi.
Özelleştirilen ama tekel yapısından kurtulamayan Türk Telekom’un fiziki olmasa da bazı süreçlerinde Avea ile ortak hareket etmesi de bu iddiaları güçlendirirken diğer operatörleri de benzer oluşumlara gitmeye yönlendiriyor. Yatırım olmadan asla Bu arada 6.6 milyar TL gelir kaydeden büyük operatörlerin çıkıp biz Ar-Ge yapıyoruz, yatırımda en birinci biziz söylemlerini de adeta yine BTK yalanladı. Zira muhteşem dörtlünün gelirlerinin yaklaşık yüzde 10’u kadar yatırım yaptığını görüyoruz ki net rakam sadece 668 milyon TL. Şimdi sıkı durun. Tekelci yapı altında ezilen ve buna rağmen sektörde faaliyet gösteren ve BTK raporunda da “diğer işletmeciler” olarak işaret edilen şirketler, ilk çeyrekteki 1.8 milyar liralık gelirlerine rağmen 367 milyon liralık yatırıma imza atarak yatırım olmadan gelişme olmaz gerçeğini dört büyük kuruma hatırlatmış oldu. BTK raporuna göre 2008 yılında 6 milyon genişbant internet abonesi bulunmaktayken altı yıllık bir sürede beş kata yakın artışla 2014 yılı birinci çeyrek sonunda bu rakam 35 milyona yaklaşmış. 2014 yılının birinci çeyreğinde toplam internet aboneliğinde bir önceki üç aylık döneme göre yüzde 7,3 artış gerçekleşmiş olup, mobil ve özellikle fiber internet abonelerinin artmasıyla birlikte internet abone sayısındaki genel artış eğilimi devam etmiş. Buraya kadar internet tarafında haberler sevindirici. Peki ya mobil? Mobil ağlıyor, 4G treni kaçıyor BTK rakamlarına göre 2014 yılı birinci çeyrekte toplam mobil trafik miktarı 47,2 milyar dakika olurken sabit trafik miktarı ise 3,8 milyar dakika olarak gerçekleşmiş. Aslında ülkemizin içler acısı ekonomik göstergelerine baktığımızda iyi sayılabilecek rakamlar bunlar. Demek ki işsiz kalan, siyasi baskı altında ezilen ve her türlü söz söyleme hakkı elinden çeşitli baskılarla alınan vatandaş; çareyi telefona sarılmakta, eşiyle dostuyla dertlerini paylaşmakta bulmuş. Veri tarafında ise bir önceki üç aylık döneme göre mobil trafik miktarı yaklaşık binde 2 oranında artarken sabit trafik miktarı yaklaşık yüzde 5,3 oranında azalmış. Trafiğin büyük bir kısmını yani yüzde yüzde 87,6’sı mobilden mobile giden trafikten oluşturuyor. Sabit pazar, BTK rakamlarına göre yüzde 17,34 seviyesine düşmüşken mobilde bir hareketlenme var mı, 4G ile ilgili neler olacak sorularının yanıtlarını da yine raporda bulmaya çalışalım.
2014 yılı birinci çeyrekte 3G abone sayısı 51 milyona ulaşmış.
Ancak bunların neredeyse yarısı 3G’den faydalanmayan kullanıcılar. BTK rakamlarına göre söyleyecek olursak da 3G hizmetiyle birlikte mobil bilgisayardan ve cepten internet hizmeti alan mobil genişbant abone sayısı yaklaşık 26.5 milyon. 2014 yılı birinci çeyrekte toplam mobil internet kullanım miktarı ise 52.359 terabayt olarak gerçekleşmiş. Bu rapora ilgili kurumun sitesinden ulaşmak mümkün tabii. Ama son olarak şuna dikkat çekmek istiyorum. “Biz 3G için çok fazla yatırım yaptık ama bakın 51 milyon abonenin sadece yarısı bu hizmetlerden yararlanıyor. O yüzden Türkiye’de 4G için çok erken” açıklaması yapmak son derece vahim. KKTC gibi küçücük ülkelerin 4G’ye yatırım yaptığı şu günlerde ilgililer umarım bu minvalde açıklamalar yapmayı keserler ve komik duruma düşmekten kurtulurlar.

Microsoft Dynamics CRM Online Türkiye’de

0
Microsoft, pazarlama, sosyal dinleme ve müşteri hizmetlerine dair yeni özelliklerin dahil olduğu Microsoft Dynamics CRM Online bahar güncellemesinin Türkiye öncelikli olmak üzere 54 pazarda ve 42 dilde kullanıma sunulduğunu duyurdu. Yeni güncellemeyle pazarlama, satış ve müşteri ilişkilerine yönelik yeteneklerin Microsoft Office 365, Yammer, Lync, Skype, SharePoint ve Power BI for Office 365 gibi Microsoft’un popüler verimlilik uygulamalarıyla kesintisiz entegrasyonu sağlanıyor. Böylece şirketlerin güncel müşteri talep ve ihtiyaçlarına hızla uyum sağlaması ve cevap vermesi kolaylaşıyor. Microsoft, ayrıca pazarlama odaklı Microsoft Dynamics Marketing ve sosyal dinleme odaklı Microsoft Social Listening eklentilerinin yanı sıra, Microsoft Dynamics CRM’e eklenen güncellemelerle Unified Service Desk eklentisinin de duyurusunu gerçekleştirdi. Hem Verimli, Hem Güvenli Microsoft Dynamics CRM Online’ın Microsoft’un bulut üzerinde sunduğu ürün ve hizmetleri verimlilikle buluşturan benzersiz bir ürün olduğunu ifade eden Microsoft Türkiye Kurumsal İş Çözümleri Direktörü Ozan Öncel, “Bulut üzerinde gerçekleştirdiğimiz inovasyonlarla ve sunduğumuz hizmetlerle, şirketlerin müşterilerin sürekli değişen ihtiyaç ve beklentilerine çok daha hızlı uyum sağlama fırsatı sunuyoruz” dedi. Türkiye’ye Öncelik Tanındı Microsoft, Microsoft Dynamics CRM Online çözümünü pazara sunarken Türkiye’ye öncelik verdi ve ilk pazara sunulacak ülke olarak Türkiye’yi belirledi. Ürün, Türkiye’nin ardından Haziran ayı içinde Avrupa, Asya Pasifik ve Güney Amerika’daki pazarlarda yaygınlaşmaya devam edecek.

BTK güncel iletişim raporunu yayınladı

1
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) uzun yıllardır düzenli olarak sektör verilerine dair her yılın çeyrek dönemlerini ele alan raporlar yayınlamakta. Bu raporlara buradan ulaşabilirsiniz. Türkiye iletişim sektörü hakkında sürekli ve sağlıklı bu tarz bir bilgiye ulaşmak gerçekten oldukça büyük değer ifade ediyor. Öte yandan tecrübelerimiz gösteriyor ki uzun yıllara yayılan bu düzenli raporlarda bu güne kadar bizleri çok şaşırtan bir şeye rastlamadık. İşin özeti; ses iletişiminde sabit hatlar daralıyor, mobil ses iletişiminde pazar genişliyor ama büyüme yavaşlıyor, internet erişiminde sektör büyüyor, mobil veride her geçen dönem rakamlar giderek artıyor. Öte yandan elbette BTK’nın bu kadar detaylı verinin bir araya toplaması, derlemesi, özetlemesi ve yorumlaması takdire şayan bir çalışma. 2014 yılının ilk çeyreğine ait raporun detay başlıklarından gözümüze çarpanlar ise şu şekilde; Genel Pazar Verileri
  • Sektörde faaliyet gösteren işletmecilerinin net satış gelirleri yaklaşık 8,4 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.
  • Sektörde faaliyet gösteren işletmecilerin toplam yatırımı 1 milyar TL‘yi geçmiştir.
  • Toplam mobil trafik miktarı 47,2 milyar dakika olurken sabit trafik miktarı ise 3,8 milyar dakika olarak gerçekleşmiştir.
  • Bir önceki üç aylık döneme göre mobil trafik miktarı yaklaşık %0,2 oranında artarken sabit trafik miktarı ise yaklaşık %5,3 oranında azalmıştır
Sabit Pazar Verileri
  • 2014 yılı birinci çeyrek sonu itibarıyla 13.293.288 sabit telefon abonesi bulunan Türkiye’de penetrasyon oranı bir önceki çeyreğe göre %1,1 azalarak yaklaşık %17,34 seviyesine düşmüştür.
  • Sabit telefon gelirleri yaklaşık 916 milyon TL olarak gerçekleşmiş olup bir önceki senenin aynı dönemine göre %16,9 oranında azalmıştır.
  • Türk Telekom şebekesinden en çok aranan kısa numara 112 (Sıhhi İmdat) olmuştur.
İnternet ve Genişbant
  • Genişbant abone sayısı 35 milyona yaklaşmıştır.
  • Toplam internet abone sayısının yıllık artış oranı ise %12 olarak gerçekleşmiştir.
  • Fiber internet abonelerinin sayısı hızla artmaktadır.
Mobil Pazar
  • Mart 2014 itibarıyla Türkiye’de yaklaşık %91,5 penetrasyon oranına karşılık gelen toplam 70.115.287 mobil abone bulunmaktadır. 0-9 yaş nüfus hariç olmak üzere mobil penetrasyon oranı %100’ün üzerine çıkmaktadır.
  • 3G abone sayısı 51 milyona ulaşmıştır.
  • M2M abone sayısı 2,2 milyon civarındadır. (Bu rakam gelecek üç yıl içinde 10 kat artabilir. Bu trendi kaçırmayın!)
Yayınlanan raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.  

Röportaj: Tarık Tüzünsü – Microsoft

0
Tarık Tüzünsü ile görevi, Microsoft ürünleri ve gelecek üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Röportaj: Önder Sönmez – EMC

0
Türkiye, Doğu Avrupa, Afrika ve Ortadoğu’nun BT liderleri EMC tarafından düzenlenen CIO 2014 Zirvesi’nde İstanbul’da buluştu. 04-05 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilen zirve EMC üst düzey yönetimiyle finans, Telekom ve kamu sektörü BT liderlerini bir araya getirdi. Zirve’nin temel konusu BT ve iş modelleri arasında yakın işbirlikleri ve karma çözümlerin, işletmelerin değerlerine nasıl katkılarda bulunacağı oldu. EMC uzun süredir işletmelerde daha yüksek verimlilik ve performansa odaklanarak BT model ve uygulamalarında bir vizyon tazelemesi gerekliliğine dikkat çekiyor. Şirket bu söylemini, BT dönüşümü, büyük veri ve BT güvenlik üçlemesi ile destekliyor. EMC Türkiye Genel Müdürü Önder Sönmez, etkinlik sırasında sorularımızı yanıtladı.

Apple neden iş dünyasını umursadı?

1
Yaşınızı, dilinizi, teknolojik bilginizi tümüyle bir kenara koyun. Eğer bir Apple ürünü kullanmaya başlarsanız sezgileriniz ile yardım almadan o ürünü kullanmaya devam edebilirsiniz. Eğer yardım alırsanız pek çok şeyin ne kadar kolaylıkla yapıldığına şahit olup, hayret edersiniz. Ancak bu güne kadar bunu profesyonel iş dünyası açısından söylemek aynı derecede kolay değildi. Bir şirketin BT yöneticisi iseniz Apple ürünlerini uzun yıllar boyunca Blackberry telefonları gibi yönetemediğiniz, her yeni iPad’e kurumsal yazılımları kurmak için saatlerinizi harcadığınız sıkıntılı durumlar yaşamış olabilirsiniz. Kesinlikle çok yorulmuş veya sonunda pes etmiş olmanız dışında üçüncü bir seçenek yoktu. Apple her yıl düzenlediği WWDC (Worldwide Developer Conference – Küresel Geliştiriciler Konferansı) etkinliğinde geçen yıl adetlerini bozmamış ve son kullanıcılara odaklanmaya devam ettiği yenilikleri açıklayarak geçirmişti. Ancak bu sene ilginç bir değişiklik yaşandı, konferansın odak noktasında iş dünyası vardı. Apple yöneticilerinden pek duymaya alışkın olmadığımız bir sözcük olan “enterprise” (kurumsal) kelimesini bir kaç kez duyma şansını yakaladık. Görünen o ki Apple sonunda Fortune 500 şirketlerinin yüzde 98‘ini işgal eden ürünleri için artık iş dünyasına bir şeyler yapma vaktinin geldiğine karar vermiş durumda. wwdc-opening-inline Apple iş dünyası için ne sunacak? Teknik detaylara girmeye gerek yok bunları zaten işi olanlar kolaylıkla öğrenecekler ancak kurumsal BT yöneticileri artık iOS cihazları çok daha kolay yönetebilecek ve kontrol edebilecek. Her bir cihaza teker teker uygulama yükleme derdi ortadan kalkarken üçüncü parti uygulama ve servislerin iOS cihazlar ile entegre edilmesi kolaylaşacak. Yeni sistemde sadece yönetim kolaylaşmayacak aynı zamanda kurumsal uygulamaların mesajlarının kullanıcıya iletilmesi, Exchange uyumluluğu, rehber ve takvim gibi entegrasyonlar da basitleşecek. Artık uygulamaların sağladığı özellikler farklı uygulamalar için birer servis olarak sunulabilecek. Örneğin Microsoft CRM servislerine erişen bir uygulama sunduğu hizmetleri diğer uygulamaların kullanabilmesi için doğrudan servis hizmeti verebilecek. Peki, bu ne anlama geliyor? Cevap çok basit, bu güne kadar iOS dünyasına mesafeli durmak zorunda üçüncü parti uygulama geliştiricilerin adım atmakta zorlandığı kurumsal çözümler bir anda Apple Store içinde cirit atmaya başlayacak. Apple’ın başına taş mı düştü? Yoksa neden bu adımı atıyor? Aslında bu sorunun cevabı hem evet hem hayır. Düşen taşın adını Microsoft olarak koyarsak nedenini anlamış olacaksınız. Microsoft’un bulut dünyasındaki usul ama güçlü gelişmesi, Surface Pro 3 duyurusu ve kurumsal dünyadaki gücü günün sonunda Apple’ın tehdit olarak görmeye başladığı bir noktaya ulaştı. Apple iOS sistemlerinde sağladığı yeni teknik imkanlar sayesinde, hep içine sızdığı ama isimlendirmediği bir alana resmen adım atıyor. Yakın bir gelecekte Apple Store içinde En Çok Satılan, İndirilen ve Ciro yapan uygulamalar sekmelerinin yanında En Popüler Kurumsal Çözümler diye bir sütun hatta belki müstakil Kurumsal Çözümler Mağazası görmemiz mümkün olacak. Tüm bu gelişmeler için kime teşekkür etmek lazım? Eğer cevabı hemen veremiyorsanız son üç paragrafı tekrar okumalısınız. Ama hikâyenin burada bitmediğine emin olabilirsiniz. İş dünyası açısından macera şimdi başlıyor.

Citrix müşterileriyle buluştu

0
Citrix IT Inspirations etkinliği için ülkemize gelen Citrix Doğu Avrupa, Rusya ve CIS Ülkelerin Başkan Yardımcısı Guenther Brand ile etkinlik, sektör ve Türkiye hakkında mini bir görüşme yaptık.

Röportaj: Eren Serçe – Huawei

0

Türkiye’de Fatih Projesinde ağ alt yapısının sağlanması, Osmanlı Arşivlerinde 96 milyon belgenin dijitalleştirilmesi, Yıldız Teknik Üniversitesinde bir süper bilgisayarın kurulması gibi projelere imza atan Huawei Türkiye Kurumsal İş Çözümleri Türkiye’de kurulduğu 2011 yılından bu yana her yıl yüzde 70 büyümeyi başarmış durumda ve 2014 yılında yüzde 100 büyüme hedefliyor.