
- Java/J2EE
- NET
- C++
- C#
- Herhangi bir alanda uzman deneyime sahip çalışanlar
- SQL
- HTML
- C
- Web
- Linux
Turkcell Global Bilgi İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Dilara Oğuz
Bütçeyi siz mi alamıyorsunuz yoksa patronunuz mu vermiyor?Burada düşünülmesi gereken iki nokta var, bütçeyi siz mi alamıyorsunuz yoksa patronunuz mu vermiyor? Sanki aynı cümleyi tekrar ettim gibi değil mi? Aslında değil… TechInside daha çok bilişim personeline yönelik bir girişim oluyor bende bu yüzden biraz bilişim personelini çekiştirmek istiyorum. İyi veya kötü, herkesin bir empati yapacağını düşünüyorum. Sürekli de kötü şeyler yazmayacağım tabi… Bütçe konuları her zaman bir handikaptır şirketler için. Ürün alınacaktır bütçe satın almaya takılır, satın alma personeli ürün satıcısına ulaşır zaten yapılmış bir pazarlığın ardından tekrar pazarlık yapılmaya çalışılır sonunda satıcı delirtilir belki de konu askıya alınır. Hizmette elle tutulur bir ürün olmadığı için genel olarak şirketler burada pazarlığı daha fazla yapma yoluna giderler. Özellikle reklamcılıkta müşteriler yapacakları yatırımın geri dönüşü konusunda hep şüphecidirler. Şüphe ile yaklaştıkları içinde minimum masraf ve maliyet ile bu projelere dahil olmak isterler. Bugün örneğin 1 lira yatırılan bir dijital reklamcılık faaliyetinin geri dönüşünü genelde patronlar 2-3 gün içerisinde görmek isterler. Çünkü patronlar bu işi tamamen projeyi kendisine götüren personelden öğrenirler ve fikir açısından bu personelin ilettiği bilgilere göre eğitilirler. Personel Eğitimi mi? Patron Eğitimi mi? Yürüttüğünüz reklamcılık projesi için bütçe telaşındasınız. Sunumlar hazırlıyorsunuz, fikirler alıyorsunuz, bu işi yapmalısınız ve kendinizi ispatlamalısınız. Ancak yapacağınız işten sizin haberiniz var mı? Yok mu? Nasıl yani? Evet, bir çok şirkete eğitime gittiğimde anlıyorum ki patrona proje fikri ile gidecek personel öncelikle kendi projesi konusunda ikna olmamış, kendini eğitmemiş, ajanslar aracılığı ile aldığı bilgileri elçi misali patrona iletmeyi düşünüyor. Olur mu hiç? Siz projenize hakim değilseniz, yüzeysel bilgilere sahipseniz ömrü hayatında belki de sadece çimentonun fiyatı ile ilgilenen patronunuzu nasıl ikna edebilirsiniz ki? Konuyu çimentoya getirerek mi? Yok artık!…
10 lira olması gereken bütçeler patron tarafından 1 liralara indiriliyorDijital reklamcılık sabır, süreç gerektiren ve bazı durumlarda biraz maliyetli olan bir konu. Yavaş yavaş mobil reklamcılığında ön plana çıkması ile birlikte patronların ilgisini çekse bile ikna olmaları konusunda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. 10 lira olması gereken bütçeler patron tarafından 1 liralara indiriliyor dolayısı ile yapılacak çalışmaların büyük ölçüde geri dönüşü olmadığı için sanki başarısız bir proje yönetmiş gibi görünüyorsunuz. Halbuki patronlarınızın önüne tamamen rakamsal verilerle giderseniz durum çok daha farklı olacaktır. Örneğin bir inşaat firması iseniz, patronunuza bugün harcayacağımız 10 lira ile 12 aylık dönemdeki hedefimiz 5 daire satışı olacaktır gibi. Patronlar bu şekilde ki verileri severler ve önemserler. Çünkü rakamlar ortaya döküldüğünde yine en hesaplı mecra dijital reklamcılık mecraları olacaktır.
Hedefiniz hep rakamsal veriler olsun.Hedefiniz hep rakamsal veriler olsun. Dijital reklamcılıkta elle tutulur tek veri rakamlardır. Ortaya rakamları döktüğünüzde ve bu rakamlara hakim olduğunuzda patronunuzu ikna etmeniz daha kolaylaşacaktır. O kadar kolay değil diyenleri duyar gibiyim… Evet kolay değil ancak amacımızda işi kolaylaştırmak değil sonuca varmak zaten…
Bu gelişme karşısında işletmelerin kablosuz iletişim teknolojileri konusunda yatırımlarına güç vermeleri gerekirken BT yöneticileri ve uzmanlarının bu alandaki altyapı ve yönetim kabiliyetlerini geliştirmesi gerekiyor.CISCO’nun raporunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Bu rakamlar sektörümüzün bazı sivil toplum kuruluşlarının iddia ettiği gibi ciddi bir tekel yapısına gidildiğinin açık göstergesi.Özelleştirilen ama tekel yapısından kurtulamayan Türk Telekom’un fiziki olmasa da bazı süreçlerinde Avea ile ortak hareket etmesi de bu iddiaları güçlendirirken diğer operatörleri de benzer oluşumlara gitmeye yönlendiriyor. Yatırım olmadan asla Bu arada 6.6 milyar TL gelir kaydeden büyük operatörlerin çıkıp biz Ar-Ge yapıyoruz, yatırımda en birinci biziz söylemlerini de adeta yine BTK yalanladı. Zira muhteşem dörtlünün gelirlerinin yaklaşık yüzde 10’u kadar yatırım yaptığını görüyoruz ki net rakam sadece 668 milyon TL. Şimdi sıkı durun. Tekelci yapı altında ezilen ve buna rağmen sektörde faaliyet gösteren ve BTK raporunda da “diğer işletmeciler” olarak işaret edilen şirketler, ilk çeyrekteki 1.8 milyar liralık gelirlerine rağmen 367 milyon liralık yatırıma imza atarak yatırım olmadan gelişme olmaz gerçeğini dört büyük kuruma hatırlatmış oldu. BTK raporuna göre 2008 yılında 6 milyon genişbant internet abonesi bulunmaktayken altı yıllık bir sürede beş kata yakın artışla 2014 yılı birinci çeyrek sonunda bu rakam 35 milyona yaklaşmış. 2014 yılının birinci çeyreğinde toplam internet aboneliğinde bir önceki üç aylık döneme göre yüzde 7,3 artış gerçekleşmiş olup, mobil ve özellikle fiber internet abonelerinin artmasıyla birlikte internet abone sayısındaki genel artış eğilimi devam etmiş. Buraya kadar internet tarafında haberler sevindirici. Peki ya mobil? Mobil ağlıyor, 4G treni kaçıyor BTK rakamlarına göre 2014 yılı birinci çeyrekte toplam mobil trafik miktarı 47,2 milyar dakika olurken sabit trafik miktarı ise 3,8 milyar dakika olarak gerçekleşmiş. Aslında ülkemizin içler acısı ekonomik göstergelerine baktığımızda iyi sayılabilecek rakamlar bunlar. Demek ki işsiz kalan, siyasi baskı altında ezilen ve her türlü söz söyleme hakkı elinden çeşitli baskılarla alınan vatandaş; çareyi telefona sarılmakta, eşiyle dostuyla dertlerini paylaşmakta bulmuş. Veri tarafında ise bir önceki üç aylık döneme göre mobil trafik miktarı yaklaşık binde 2 oranında artarken sabit trafik miktarı yaklaşık yüzde 5,3 oranında azalmış. Trafiğin büyük bir kısmını yani yüzde yüzde 87,6’sı mobilden mobile giden trafikten oluşturuyor. Sabit pazar, BTK rakamlarına göre yüzde 17,34 seviyesine düşmüşken mobilde bir hareketlenme var mı, 4G ile ilgili neler olacak sorularının yanıtlarını da yine raporda bulmaya çalışalım.
2014 yılı birinci çeyrekte 3G abone sayısı 51 milyona ulaşmış.Ancak bunların neredeyse yarısı 3G’den faydalanmayan kullanıcılar. BTK rakamlarına göre söyleyecek olursak da 3G hizmetiyle birlikte mobil bilgisayardan ve cepten internet hizmeti alan mobil genişbant abone sayısı yaklaşık 26.5 milyon. 2014 yılı birinci çeyrekte toplam mobil internet kullanım miktarı ise 52.359 terabayt olarak gerçekleşmiş. Bu rapora ilgili kurumun sitesinden ulaşmak mümkün tabii. Ama son olarak şuna dikkat çekmek istiyorum. “Biz 3G için çok fazla yatırım yaptık ama bakın 51 milyon abonenin sadece yarısı bu hizmetlerden yararlanıyor. O yüzden Türkiye’de 4G için çok erken” açıklaması yapmak son derece vahim. KKTC gibi küçücük ülkelerin 4G’ye yatırım yaptığı şu günlerde ilgililer umarım bu minvalde açıklamalar yapmayı keserler ve komik duruma düşmekten kurtulurlar.
Türkiye’de Fatih Projesinde ağ alt yapısının sağlanması, Osmanlı Arşivlerinde 96 milyon belgenin dijitalleştirilmesi, Yıldız Teknik Üniversitesinde bir süper bilgisayarın kurulması gibi projelere imza atan Huawei Türkiye Kurumsal İş Çözümleri Türkiye’de kurulduğu 2011 yılından bu yana her yıl yüzde 70 büyümeyi başarmış durumda ve 2014 yılında yüzde 100 büyüme hedefliyor.