Oracle’a göre BT harcamaları artacak

1
Oracle tarafından CIO’ların iş stratejilerine ışık tutmak ve pazardaki dinamikleri belirlemek adına yapılan mobil saha araştırmasının sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre sıkıntıda olduğu gözlenen pazarı önümüzdeki iki yılda yüzde 50 artması öngörülen yatırımlar hareketlendirecek. Araştırmaya göre kurumsal sistemlere bağlı mobil cihazların hızlı yükselişi firmaları da bu alana yatırım yapmaya teşvik edecek. Bu hareketlilik de doğal olarak pazar dinamiklerine yansıyacak. Günümüzde geldiğimiz noktada işletmelerin mobil yatırımlara ya başlamış olması ya da başlamayı planlaması da bu araştırmanın sonuçlarını destekleyen diğer etkenler. Oracle Oracle sponsorluğunda gerçekleştirilen araştırmada, yalnız bugün için değil yakın gelecekte de artacak yatırımların pazarı hareketlendireceğine vurgu yapıldı. Yapılacak yatırımlarla birlikte mobil uygulamalar ve cihazlar için kısa vadede ihtiyaç duyulacak teknik destek geliştirme ve dağıtım gibi başlıklar da yine pazarı hareketlendirecek unsurlar. Ayrıca anket, arka uç sistemleri ile mobil güvenlik birimlerinin entegrasyonu konusunda BT yöneticilerini artan endişeleri olduğunu da ortaya koydu. Araştırmaya CIO, CTO’lar, kıdemli başkan yardımcısı veya başkan yardımcıları da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanından toplam 414 BT yöneticisi katıldı.

Intel’in başını ağrıtan haber bülteni

0
Dün bazı basın kanallarına (yurt dışında) Intel‘den bir bülten geldi. Bu bültene göre Intel kurumsal mesuliyetlerini göz önüne alarak; İsrail’in Gazze’deki kuşatması sonucu gerçekleşen ölümler nedeniyle, İsrail’de yaptıkları yatırımları askıya aldıklarını açıklıyordu. Bülten içinde Intel’in online basın odasına bir link ve ve bir telefon numarası da mevcuttu. Telefon numarası arandığında cevaplayan kişi bu bültenin gerçek olduğuna dair onay veriyordu. Ancak gerçeğin anlaşılması çok uzun sürmedi. Bülten, kurulan site ve telefonun ucundaki kişi tümüyle sahteydi. Intel bir açıklama yaparak bu bültenin kendileri ile alakalı olmadığını ve bilgilendirmenin yanlış olduğunu açıkladı. Farklı bir deyiş ile Intel İsrail’deki 6 milyar dolar değerindeki yatırım planını askıya almadığını ifade etmiş oldu. Aradan geçen kısa bir süre sonra bu olayın arkasındaki kişi yeni bir mail göndererek şu açıklamayı yaptı; “Amacım şirketin kurumsal mesuliyet ve insan haklarına saygı noktasında söylemiş oldukları ile yapmış oldukları arasında bir bağlantının olmadığını göstermekti.” Bu durum gelişen teknolojik imkanların yanıltıcı amaçlar için ne denli kolay kullanılabileceğini gösteriyor. Öte yandan belki de Intel gibi dev küresel markalar için söylem ve faaliyetlerinde paralel bir duruş sergilemek bu gibi yanıltıcı durumlara karşı alınabilecek en güçlü önlem olacaktır.  

AirTies, final için koşuyor

0
AirTies, 802.11ac teknolojisine sahip yeni ürünü Air 4820 ile Uluslararası Kablo ve Uydu Ödüllerinde “En iyi Tüketici Teknolojisi” kategorisinde finale kaldı. Evde video aktarımını kablosuz olarak yapabilmenin en kolay çözümünü sunan AirTies Air 4820, dünyanın en hızlı Kablosuz Video Erişim Köprüsü olma özelliğine sahip. Air 4820, hızı 600 Mbps’den 1.7 Gpbs’ye çıkaran en ileri teknolojiyi kullanırken, geleneksel kablosuz video hızına kıyasla 5 kat daha hızlı. Ayrıca, aynı anda 10 cihaza kadar yüksek çözünürlüklü (High DefinitionHD) video aktarımı yapabilen Air 4820, evinizin her yerinde interneti aynı hızda kullanmanızı mümkün kılıyor. AirTies Yönetim Kurulu Başkanı ve Kurucusu Bülent Çelebi konuyla ilgili yaptığı açıklamada; “Bu önemli sektörel ödül için finalist olarak gösterilmekten dolayı büyük mutluluk duyuyoruz. Air 4820 oyunun kurallarını değiştiren bir ürün. Kullanıcılar birden fazla cihazda, kesintisiz yüksek çözünürlüklü görüntü aktarımı talep ederken, operatörler de kurulumu kolay ve arıza müdahalelerini azaltacak problemsiz cihazlara ihtiyaç duyuyorlar. Ev içi kablosuz yaşam için kusursuz ürünler sunma noktasında ön saflarda yer almaktan gurur duyuyor ve IBC’de son nesil kablosuz video köprülerimizi ve set üstü kutularımızı tanıtacak olmanın heyecanını yaşıyoruz” dedi. Finalist 12 Eylül’de Amsterdam’da gerçekleşecek IBC 2014’te açıklanacak olup, AirTies IBC 2014’de 5.B33 no’lu stantta yer alacak. Geldiğimiz noktada video işletmeler için çok önemli. Yıllardır ülkemizi uluslararası arenada temsil eden bir Türk şirketinin bu alanda kablosuz teknolojiler için Ar-Ge yapması ve başarı elde etmesi de göğsümüzü kabartıyor.

Bitly verilerinde maden arayışı

0
Sizlerin de bildiği gibi Bitly internet üzerinden bağlantı paylaşmak için link kısaltma hizmeti sunan bir servis. Her ay 8 milyardan fazla kısaltılmış bağlantı tıklaması elde eden Bitly bu bağlantılar üzerinde veri madenciliği yapmaya başladı. Bitly CEO’su Mark Josephson VentureBeat’e yaptığı bir açıklamada; “Sahip olduğumuz bu değerli veri üzerinde araştırma çalışmaları yapmaya başladık” dedi. Bitly’nin aylık tıklamalarının dört milyarı Facebook, bir milyarı Twitter ve geri kalan kısmının büyük çoğunluğu SMS ve ePosta servisleri içinden oluşuyor. Bu tıklamalardan özellikle sosyal medya cephesinde markalar için çok değerli sonuçlar çıkartmak mümkün. Görünen o ki kurulduğu 2008 yılından bu yana 31,4 milyon dolar yatırım alan Bitly, bu yatırımı yaptığı iş için değil topladığı veri için almış.

Facebook güvenliğe yatırım yapıyor

0
Facebook bu sabah Palo Alto merkezli güvenlik firması PrivateCore’u satın aldığını açıkladı. Facebook bu satın alma ile kullanıcılarına hizmet verdikleri sunucuları daha güvenli hale getirmek istediklerinin altını çiziyor. Facebook’un bu satın alma için ne kadar bir ödeme yaptığı açıklanmış değil ancak Cruchbase verilerine göre PrivateCore daha önce 2,3 milyon dolar tutarında bir yatırım almıştı. PrivateCore’un elindeki teknoloji uzaktaki sunucuların bütünselliğini denetlemek ve içlerindeki verileri korumaya odaklanıyor. Google ve Yahoo’nun mail iletişiminde güvenlik işbirliğini ele aldığımız haberin paralelinde aslında Facebook’un bu yatırımını NSA skandalı sonrası zarar gören güveni tekrardan tesis etmek adına atılmış bir adım olduğunu söyleyebiliriz.

DELL’in depolama çözüm stratejisi

0
Yaklaşık son altı yıl boyunca pazardaki pek çok farklı alanda faaliyet gösteren depolama çözüm firmalarını satın alan DELL‘in bu güne kadar bu farklı alanlardaki ihtiyaçlara cevap veren farklı bölümleri bulunuyordu. Her bir bölümün kendine has pazarlama ve etkileşim alanları olmasına şaşırmamak gerekiyor. Ancak DELL bu yapıyı değiştirmeye karar verdi ve artık depolama söz konusu olduğunda BT satın alma kararı veren kişilere DELL’in basit bir mesajı var; “Aradığınız her şeyi bende ve tek bir merkezde bulabilirsiniz.” DELL bu stratejiyi hayata geçirmek için öncelikle son bir yılda tüm ürün ailesine ait isimlerde düzenlemeye gitti. Örneğin daha önce Compellent SC4020 olan ürün adını DELL Storage SC4020 olarak değiştirdi. Sonrasında ise merkezi bir internet sitesi olan DELLStorage.com altında tüm çözümleri konsolide etti. Şüphesiz ki dünyanın en büyük sunucu çözümlerini sağlayan firmalardan birisi olan DELL’in muhatapları için bu güzel bir gelişme. Öte yandan DELL’in bu stratejisi yoğun satın almaların olduğu ve farklı marka dönüşümlerinin nasıl yönetilmesi gerektiğine dair de bize ip uçları veriyor.  

Google ve Yahoo işbirliği yapacak

0

Rakamlara göre dünyada 425 milyondan fazla kişi Google Gmail ve 273 milyondan fazla kişi de Yahoo Mail servislerini kullanıyor.

Yahoo yaklaşık bir yılı aşkın bir süredir web tabanlı mail servisindeki mesaj akışının şifreli hale getirilmesi için çalışmalarına devam ediyordu. Google da benzer şekilde mail iletişimini daha korumalı hale getirmek için büyük gayret gösteriyor. Ancak bu tarz şifreli iletişimler sadece aynı servisi kullanan kişiler arasında kullanılabiliyor.

Yapılan son açıklamaya göre artık Google ve Yahoo bu alanda bir işbirliğine gidecek ve her iki servisin kullanıcıları da kendi aralarında şifreli olarak mail iletişimi yapabilecek.

Elbette bu işbirliğinin arkasındaki en büyük nedenlerden birisini, her ikisi de ABD merkezli olan bu şirketlerin NSA skandalından sonra kendilerine karşı olan iddiaları ve şüpheleri ortadan kaldırma gayreti olarak görebiliriz.

İşletmeler açısından bu yaklaşım bir örnek teşkil etmeli ve eğer kendi sunucularınız üzerinde mail servislerine sahipseniz kritik mesajlarınız için şifreleme işlemlerini kendiniz yapmalısınız. Ancak bu hizmeti dışarıdan alıyorsanız SLA anlaşmalarınızda mail trafiğinizin üçüncü partiler tarafından okunabilir olmayacağına dair garanti talep etmenizde fayda var.

Google’ın son icadı: MESA

0
Google gibi büyük miktarda veri ile çalışan bir firmanın en çok meşgul olduğu konuların başında veri merkezi yönetimi geliyor. Bu alanda araştırma yapan Google mühendislerinin yayınladığı bir araştırma çalışmasında MESA adındaki yeni projenin detayları yer alıyor. Bu çalışmaya göre MESA petabyte boyutundaki veriler üzerinde, saniyede milyonlarca satır işleyebilecek ve bir günde milyarlarca sorgu ile trilyonlarca işlem gerçekleştirebilecek kadar güçlü yeni bir veri merkezi sistemi. Google’ın geliştirdiği bu veri merkezi teknolojisi sadece bu kadar güçlü veri işlemekle kalmıyor aynı zamanda dünyanın farklı yerlerinde konumlandırılmış dağıtık yapısı ile kesintilere karşı da inanılmaz seviyede esnek. Bir başka deyiş ile MESA’nın devre dışı kalması için dünyaya dinozorları yok eden büyüklükte bir meteor çarpması veya nükleer bir dünya savaşı çıkması gerekiyor. Google’ın MESA ile sadece veri depolama ve üzerinde sorgu yapmak gibi bir hedefi olduğunu düşünmek naiflik olur. MESA ile Google aynı zamanda Microsoft ve Amazon gibi bulut alanında çözüm sunan diğer dev firmalara karşı da hazırlık yapıyor.

Steve Bell 9 Ekim’de Türkiye’de

0
Bilgi teknolojilerinin işletmelerde yenilikçilik aracı olarak potansiyelini ortaya koyan Yalın BT kavramının ilkeleri hakkında birçok kitaba imza atan Steve Bell, 9 Ekim’de İstanbul’da iş dünyasının profesyonelleri ile buluşuyor. “Yalın İş… Yalın Teknolojiler!” mottosu ile 10+ yıldır Türkiye’nin önde gelen markalarına bilişim hizmetleri sunan BT Bilgi Teknolojileri’nin davetlisi olarak gelen Yalın BT gurusu Steve Bell, iş dünyasının liderlerine özel bir sunum gerçekleştirecek. Steve Bell bu seminerle aynı günlerde ülkemizde yayınlanacak olan ve “İşlet Büyüt Dönüştür: İş ve Yalın BT’nin Entegrasyonu” adını taşıyan kitabının da tanıtımını gerçekleştirecek. Bilişim teknolojilerinde Yalın (Lean) ilkelerin ve iş pratiklerinin öncüsü Steve Bell, bu alanda üç kitabın ve saygın dergilerde yer alan çok sayıda makalenin yazarıdır. Organizasyonel kültürü geliştirme konusunda iş dünyası liderlerinin yakından izlediği saygın kurumlardan biri olan Shingo Research tarafından ödüllendirilen Bell, Lean Enterprise Institute’e öğretim görevlisi olarak katkı vermekte ve Lean Systems Society’nin yönetiminde yer almaktadır. Yenilikçilik ve operasyonel mükemmellik alanında dünyanın önde gelen profesyonellerine koçluk yapan Steve Bell, dünyanın her tarafında katıldığı çalıştaylarda sayısız strateji geliştirme ve yaygınlaştırma çalışmasına öncülük etmektedir. Steve Bell, BT Bilgi Teknolojileri’nin organizasyonuyla düzenlenen İstanbul’daki seminerinde, gerek kitabında yer alan, gerekse farklı Yalın BT iş pratiklerinden edindiği zengin deneyimleri izleyicilerle paylaşmayı planlıyor.

Güncelleme yapmayanlardan mısınız?

3
İlk kez 2010 yılında İran‘daki nükleer tesislerde bulunan bilgisayar sistemlerine sızan ve fiziksel sorunlara yol açan Stuxnet solucanı özellikle Windows XP, Vista ve Windows 7’nin yanı sıra Windows Server 2003 ve 2008 üzerinde bulunan CVE-2010-2568 kodlu güvenlik açığından faydalanıyordu.  2010 sonbaharı itibariyle Microsoft, bu zayıflığı kapatan bir güvenlik güncellemesi yayınladı. Buna rağmen Kaspersky Lab algılama sistemleri hala zararlı yazılımın bu zayıflıktan faydalandığı milyonlarca olay kaydetmekte. Bu açığı hedef alan zararlı yazılım örneklerinin Kasım 2013 – Haziran 2014 arasında en sık görüldüğü ülkelere bakıldığında liste Vietnam (%42,45), Hindistan (%11,7), Endonezya (%9,43), Brezilya (%5,52) ve Cezayir (%3,74) şeklinde. Türkiye ise 1.23 oranıyla bu listenin altlarında. usb-gun Kaspersky Lab uzmanları bu belirlemelerin önemli bir kısmının güncellemeleri düzenli olarak yapılmayan veya herhangi bir güvenlik çözümü kurulu olmayan sunuculardan kaynaklandığını öngörmekte.

Siz, güncellemeleri yapıyor musunuz?

Her ne kadar güncellemeler artık genellikle otomatik olarak gerçekleşse de sistem yöneticilerinin bu konuda hassas olmaları gerekiyor. Görülen o ki ülkemizde bu konuda bilinç düzeyi oldukça yüksek zira açıklamalara göre Türkiye listenin altlarında yer alıyor ancak bu açığı kapatma oranı hala yüzde 1’in üzerinde.

Kurumsal BT yöneticileri dikkatli olmalı

Kaspersky Lab Zayıflık Araştırma Ekibi Yöneticisi Vyacheslav Zakorzhevsky şunları ifade ediyor: “Bu durum böyle bir açık içeren sunucuların hala kullanıldığı kuruluşlarda devam eden bir zararlı yazılım enfeksiyonu riski oluşturuyor. Bu nedenle kurumsal BT yöneticilerini kurumsal bilgisayarlardaki yazılımın güncel tutulması ve gereken siber tehlike koruma araçlarının kurulması konularına daha fazla dikkat etmeye çağırıyoruz.”

Bir sistem yöneticisi olmasanız bile işletmenizde sistemlerinizin güncel kaldığından emin olmalısınız. Aksi takdirde genel etkilerinin üzerinden uzun zaman geçmiş tehditler bile hiç beklemediğiniz anlarda tekrardan karşınıza çıkabilir.

Turkcell’den çevre dostu teknoloji “Scada”

1
Konya Selçuklu Belediyesi, vatandaşına yerinde, zamanında ve kaliteli hizmet vermek amacıyla Turkcell’in desteğiyle hayata geçirdiği Atık Scada Sistemi Projesi’yle şehrin tamamına yayılmış atık konteynerlerini anlık olarak takip edebiliyor. Turkcell’in makineler arası iletişim teknolojisi(M2M), çöp konteynerlerinin yüzde 75 doluluk oranına ulaşılması durumunda merkeze SMS ve e-posta ile uyarı bilgisi ileterek ekiplerin yönlendirilmesini sağlayabiliyor, kül ve izmarit kaynaklı sıcaklık yükselmelerini merkeze bildirilerek konteyner zararını minimum seviyeye indirebiliyor. Selçuklu Belediyesi’nin atık konteynerlere yerinde ve zamanında müdahalesini mümkün kılan teknolojiyle iş gücü verimliliği ve zamandan tasarruf sağlanırken, aynı zamanda bölgelerin atık üretme alışkanlıkları tespit edilip, bu konusundaki yatırım planlamaları daha doğru verilerle yapılabiliyor. Çevre dostu bir teknolojiye sahip Atık Scada Sistemi, enerjisini güneşten alıyor, ekstra kablolamaya ihtiyaç duymuyor. Sistem sadece çöp konteynerinde bulunan atık miktarı seviyesini değil, aynı zamanda tıbbi atık ve atık yağ toplama birimlerini de yönetebiliyor. Mevcut altyapı yatırımının değiştirilmesine gerek kalmadan, hali hazırda kullanılan konteynerlere, araçlara ve diğer unsurlara rahatlıkla monte edilebilen ve şu anda Selçuklu Belediyesi’nin 15 konteynerinde uygulanan teknoloji, yakın zamanda toplamda 3.850 çöp konteyneri için de kullanılacak. Sistem bir sensör grubu, mikro işlemci, GSM haberleşme modülü ve bataryası bulunan güneş panelli güç sisteminden oluşuyor. Ölçülmek istenen veriye göre sensörler ve ölçme sistemleri sisteme dahil edilebiliyor. Bilgi girişleri isimlerinin, kullanıcı tarafında oluşturulabildiği veya değiştirilebildiği proje esnek bir yapıya sahip. Konteyner adres bilgisi ise GPS sisteminin kullandığı koordinat verisinden elde ediliyor. Sensörlerden toplanan bilgiler micro işlemci modülünde işlendikten sonra ana sunucuya gönderiliyor. Kullanıcılar da internet üzerinden, sabit veya mobil terminallerle izleme ve komut gönderiminde bulunup, sunucu yazılımı üzerinde bulunan esnek adres sistemi ve özet–anlık raporlarla konteynerlerde anlık planlama -denetim yapabiliyor.

Avea büyümeye devam ediyor

0

Avea, yılın 2.  çeyreğinde gerçekleşen 493 bin abone artışıyla pazarda en çok büyüyen operatör oldu. Şirket bu sonuçlarla, yılın ilk 6 ayında kazandığı 1,3 milyon aboneyle, 2007’den bu yana  en yüksek ilk yarıyıl abone büyümesini gerçekleştirdi.

Toplam tabanda geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre gerçekleştirdiği yüzde 14 oranındaki artışla toplam abone sayısını da 15,8 milyona yükselten Avea, elde ettiği bu sonuçlarla kesintisiz 12 çeyrektir “pazarda en çok büyüyen operatör” olmayı da sürdürdü.

2. çeyrekte net 384 bin abonenin numarasını Avea’ya taşımasıyla birlikte, 2014’ün ilk yarısında numara taşıma net kazanımını 1,1 milyon aboneye çıkaran Avea, elde ettiği bu sonuçla,2014’ün ilk yarıyılını numara taşımada pozitifte kapatan “tek operatör” olarak tamamlarken; bu alandaki kesintisiz liderliğini de 9. çeyreğe taşıdı.

Avea’nın finansal sonuçları, GSM şirketlerinin geleceği olarak görülen mobil data gelirlerine de damga vurdu. Gelir büyümesinin lokomotifi olan mobil data gelirlerini 2010’dan bu yana12 katına çıkartan Avea, bu alandaki gelirlerini geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 75 büyümeyle 231 milyon TL’ye yükseltti.

CEO’ların sosyal medya ile imtihanı

0
Yapılan araştırmalar ABD’deki Fortune 500 şirketlerindeki CEO’ların yüzde 70’nin sosyal medyada kanallarında sosyal bir etkileşim içine girmediklerini ortaya koyuyor. Bu araştırmaya göre CEO’ların yüzde 76’sı en az bir sosyal ağda ve yüzde 19’u ise en az iki sosyal ağda hesabı bulunuyor ancak aktif olarak bu kanalları kullanmaktan uzak duruyorlar. Bunun arkasında yatan iki neden öngörülmüş. Bunlar kişisel ve profesyonel nedenler. Kişisel nedenlerin başında CEO’ların yaş ortalamasının yüksek olması, sosyal medyanın daha çok gençler ile özdeşleşmesi ve CEO’ların bu mecralardan çekinmesi gösteriliyor. Profesyonel nedenlerin başında ise el sıkışarak, kişisel ilişkileri ile işleri yürütmeye alışkın CEO’ların dijital dünyada aynı başarıyı göstermesinin pek olası olmadığına dair olan inanç geliyor. Sorulması gereken soru ise şu: CEO’ların sosyal medya stratejisi ne olmalı? Şüphesiz ki CEO’ların sosyal medyada mutlaka bulunması gerekiyor, bunu sadece kişisel duruşları adına değil, temsil ettikleri şirket adına da yapmaları gerekiyor. Ancak profesyonel iş hayatı ve sosyal medyanın kişisel yoğunluğu arasındaki ince çizgiyi belirlemek her zaman düşünüldüğü kadar kolay olmayabilir. Üstelik CEO’ların yoğun gündemi göz önüne alınırsa sosyal medyada sürekliliği sağlamak onlar için gereksiz bir iş haline gelebilir. Bu noktada profesyonellerden yardım almak doğru bir strateji gibi görünüyor ancak bunun sürekli denetlenmesi ve günün sonunda kişisel iletişimin de sürdürülmesi gerekiyor aksi takdirde sadece bayramlarda kutlama mesajı atan bir yazılımın veya stajyerin yönettiği sosyal medya hesabından CEO’lara pek hayır gelmeyeceği aşikar bir durum.

Geleceğin mesleği veri bilimcilik

1
Şirketlerin sahip olduğu verinin boyutu günden güne büyürken, büyük veri analizinin sağladığı avantajlar da daha iyi anlaşılıyor. Son dönemde ABD ve Avrupa’da gerçekleştirilen çalışmalar, şirketlerin doldurmakta en çok zorlandıkları pozisyonlar arasında, yeni bir meslek dalı olan veri bilimciliğin yer aldığını gösteriyor. Teradata Türkiye’de “Veri Bilimci” olarak görev yapan ve bu pozisyonda Türkiye’deki ilk isim olan Murat Mığdısoğlu, bu yeni meslek dalını kısaca şöyle tanımlıyor: “Veri bilimcilik, istatistik bilgisi, yüksek miktarda veriyi işlemek için gerekli teknolojilere hakimiyet, en az bir programlama dilinde uzmanlık, tecrübe ve iş bilgisi gerektiren bir meslek dalı olarak açıklanabilir. Veri bilimcileri, farklı kaynaklardan gelen farklı yapıdaki veriyi bir araya getirir; gerekli temizlemeyi yapar; iş birimlerinin ihtiyaçlarını anlar; veri üzerinde yapılabilecek analizleri belirler ve bunu mümkün kılacak teknolojileri seçerken, iş birimlerine yol gösterecek sonuçlar elde etmek için de bir takım çalışması yürütür.” Veri biliminin alanlar arası uzmanlık gerektirdiğine dikkat çeken Mığdısoğlu, sadece istatistik bilmenin ya da bir programlama diline hakim olmanın bu mesleği icra edecek kişilerden beklentileri karşılamaya yetmeyeceğine şu sözlerle dikkat çekiyor: “Büyük hacimdeki farklı veri tiplerini bir araya getirmek, verideki kirliliği temizlemek, analitik modeli geliştirmek ve bu modeli büyük veriyle başa çıkabilecek teknolojilerde hayata geçirmek, veri bilimcinin işinin bir parçasıdır. Bu nedenle üniversite eğitiminde sadece bilgisayar mühendisliği değil, istatistik ve matematik mühendisliği gibi bölümlerde eğitim görenler de veri bilimci olabilirler.” Veri bilimci profilinin genel hatları ile ikiye ayrılabileceğini söyleyen Mığdısoğlu, “Dikey veri bilimci, genelde istatistik üzerine doktora yapmış, istatistik ve algoritmalar üzerine uzmanlaşmış kişidir. Yatay veri bilimci ise istatistik, dağıtık programlama, veri tabanları, programlama, yapay zeka gibi birçok farklı konuda kimi zaman akademik kimi zaman da saha bilgisi ile uzmanlaşmış mühendistir. Bu profiller zaman zaman aynı projede bir arada da çalışabilirler. Özellikle Ar-Ge departmanlarında geliştirilen projelerdeki veri bilimci takımlarında, bu iki profil birbirini tamamlayacak şekilde konumlandırılabilir. Veri bilimci, ülkemizde birçok şirket için hâlâ yeni bir kavram olsa da büyük veri projelerinin artması ile birlikte, bu meslek dalının daha iyi anlaşılacağına ve şirketlerin hem Ar-Ge hem de geliştirme departmanlarında veri bilimci takımları oluşturacağına inanıyorum” diyor. Şirketlerin yakın bir gelecekte kadrolarında veri bilimci pozisyonuna yer vermeye başlayacaklarına değinen Mığdısoğlu, “Veri bilimcisi işe almak ya da bünyelerinde böyle bir profil oluşturmak isteyen şirketlerin göz önünde bulundurması gereken önemli bir nokta ise veri bilimcinin kendisini sürekli geliştirmek zorunda olduğudur. Neredeyse her 3 ayda bir yeni bir teknolojinin çıktığı büyük veri dünyasında bilgiyi yenilemek esastır. Önceleri belki sadece çok büyük ölçekli firmalarda uygulanan, fakat bugün birçok yeni girişimde de standart hale gelen, haftanın bir gününü kendini geliştirmeye ayırmak, artık bir lüks değil bir gerekliliktir. Tabii bu da özellikle kurumsal firmaların insan kaynakları politikalarında bir değişiklik gerektirecektir. Büyük veri projelerinin başarılı olması için ideal olan, yazılım dünyasında bir süredir uygulanan çevik yaklaşımın, proje yönetiminden İK’ya kadar şirketlerin tüm departmanlarına yayılmasıdır” ifadelerini kullanıyor.  

Facebook ilişkinizi sevmiyor mu?

0
Facebook‘un sahip olduğu veriyi analiz etmediği bir durum kulağa pek akıllıca gelmiyor. Facebook veri analistlerinin üzerinde çalıştıkları konulardan birisi de Facebook’da ilişkisi olan kişilerin zaman tünellerindeki paylaşımları üzerine. Araştırma anonim veriler ile gerçekleştirilmiş. Ortaya çıkan sonuç ise bir ilişkisi olan kişilerin daha az paylaşımda bulunduğunu gösteriyor. facebook-relationship-effect   Facebook’un yaptığı analize göre ilişkisi olmayan kişiler günde ortalama 1,7 paylaşımda bulunurlarken bu rakam ilişkileri başladıktan sonra 1,4 seviyelerine düşmekte. Yaptığımız tüm haberlerde paylaştığımız içeriğin işletmeler açısından anlamını ele alıyoruz. Bu veriler ise bize tek bir şey gösteriyor; ilişkisi olan çalışanlarınızın veriminde belirli bir düşüş görebilirsiniz. Belki de çalışan performansını takip etmek için sosyal medya hesaplarını daha iyi gözden geçirmeniz gerekiyordur.

Beacon teknolojisi neden önemli?

0
Amerika Birleşik Devletlerinde yayın yapan iş ve ekonomi yayını Business Insider‘ın analitik servisi Business Intelligence‘a göre ABD’deki en büyük 100 perakende zincirinin en az yarısı Beacon teknolojisinden faydalanmanın yolları üzerinde çalışıyor. Beacon USA estimate Beacon, düşük enerjili Bluetooth (Bluetooth low energy – BLE) teknolojisini kullanan konum tabanlı bir etkileşim teknolojisi. Mantık gayet basit; pasif olarak sinyal yayan Beacon cihazlarından mesafeye bağlı olarak belirli bir mesajlar verilebiliyor. BI analizine göre 2018 yılının sonunda sadece ABD’de 4,5 milyon aktif Beacon vericisi olacak ve bunların 3,5 milyon tanesi perakende zincirlerinde kullanılacak. Şu anda tüm dünyada Beacon teknolojisi ile uyumlu çalışabilecek 570 milyon Android ve iOS cihaz bulunduğu tahmin ediliyor. ibeacon BLE Bluetooth Beacon

Peki, Beacon teknolojisi işletmeler için neden önemli?

Akıllı telefonların kullanım oranı her geçen gün hızla artmakta. Dijital dünyada sosyal medya gibi kanalları yoğun olarak kullanan yeni nesil tüketiciler için fiziksel dünya ile dijital dünyanın kesiştiği teknolojiler büyük önem taşıyor. Bu gerçeğin ötesinde işletmelerin tüketiciye ulaştırmak istedikleri mesajları için yeni bir kanal oluşuyor. Üstelik bu yeni kanalın maliyetleri düşünüldüğü gibi yüksek değil ve kullanmak için uzay bilimine ihtiyaç duyulmuyor. Ülkemizde bu teknolojiye yönelik çözümler üreten girişimler bulunmakta. Şimdiden Beacon teknolojisini nasıl kullanabileceğinizi düşünmelisiniz.

3D yazıcıyı en çok kim tercih ediyor?

1
Farklı birçok sektörde devrim yaratabilecek nitelikte bir etki yaratan 3D baskı teknolojilerini Türkiye’de her kesime ulaştırmayı hedefleyen 3Dörtgen, 2014’ün ilk 6 ayında yaptığı satışı ve en çok hangi sektörlerin 3D yazıcılara ilgi gösterdiğini açıkladı 3Dörtgen’in Genel Müdürü Furkan Bakır “Türkiye’de 3D baskı teknolojilerini her kesime ulaştırma hedefimizde emin adımlarla ilerliyoruz. Şu an için ülkemizde yıllık ev/ofis tipi 3D yazıcı pazarının yaklaşık 1000 adet olduğunu düşünüyoruz. 3Dörtgen olarak 2014’ün ilk yarısında ayda ortalama 35 adet 3D yazıcı satışı gerçekleştirdik. Hem pazarın daha büyümesi, hem de 3Dörtgen’in ilerleyişi için yenilikçi çalışmalarımız sürecek” şeklinde konuştu. 3D yazıcılara en çok ilgi gösteren sektörlerin sanayi, mimari, eğitim ve sağlık olduğunu dile getiren Furkan Bakır, 3D baskı teknolojilerinin genel olarak prototip üretme, mimari maket tasarımları yapma, tıbbi cihazların yedek parçalarının üretimi gibi alanlarda kullanıldığını ancak artık ev içinde bile kullanılmaya başlandığını belirtti. hakkimizda Türkiye’de faaliyet gösteren 3D yazıcı dükkanı Türkiye’de faaliyet gösteren 3D yazıcı dükkanı olan 3Dörtgen, ayrıca birden fazla marka 3D yazıcı bulunabilecek bir yer olma özelliğine de sahip. 3Dörtgen bu sayede müşterilerine farklı seçenekler sunuyor. 3Dörtgen, bunun yanında sunduğu diğer hizmetlerle de 3D baskı teknolojilerinin yaygınlaşması için de çalışıyor. 3D yazıcı satışının yanı sıra 3D tasarım, çıktı imkânı da sunan ve herkese 3D yazıcıları deneme fırsatı veren 3Dörtgen, ayrıca dönemsel olarak 3D baskı hakkında atölye çalışmaları ve eğitimler de veriyor.

Teknoloji ve perakende sektöründe büyük işbirliği

0
Sektörde 30’ncu yılını kutlayan Bilkom, Asus ile imzaladığı anlaşma kapsamında yeni Zenfone telefon ailesini dağıtacak. “Dijital Yaşamın Bilkom Güvenceli Yeni Ürünü Zenfone” Notebook & Ultrabook, Tablet ve Mobil, Masaüstü ve AIO Bilgisayar, Ekran ve Projektörler, ROG, Anakart ve Ekran Kartı, Ses ve Multimedya ürünleri, Ağ ürünleri ile Aksesuarlar ürün gruplarında dünyanın en değerli markalarından biri olan; sektörünün liderlerinden Asus, tüketici pazarında ses getirecek yeni Zenfone serisini “Bilkom Güvencesi” ile Türkiye pazarına sunacak.
Bilkom Genel Müdürü Cömert Varlık
Bilkom Genel Müdürü Cömert Varlık
  Bilkom Genel Müdürü Cömert Varlık, Bilkom’un, işbirliği yaptığı markaları için, uzun yıllardır sürdürdüğü pazar geliştirme faaliyetleri ve misyonu olan dijital yaşam koçluğu sayesinde Türkiye’de olgunlaştırdığı teknoloji pazarı portföyüne Asus’u da dahil etmekten mutluluk duyduklarını belirtti. Bilkom olarak, işbirliğine girdikleri markalara tüketicilerin dikkatini çekmeyi, gereken önemin verilmesine katkı sağlamayı temel gaye edindiklerini aktaran Cömert Varlık, “Bugüne kadar çalıştığımız markaların değerlerini koruyan ve katkı sağlayan çalışmalarımız nedeniyle bizimle işbirliği yapmak için oldukça fazla talep geliyordu. Biz her zaman, öncelikli olarak Türkiye’deki pazarın ve tüketicinin ihtiyaçlarını, beklentilerini karşılayan, alanının en değerli markaları ile işbirliklerine girmeyi tercih ettik. Odaklandığımız katma değerli dağıtım stratejimiz, iş anlayışlarımız ve ilkelerimiz konusunda örtüştüğümüz Asus ile de işbirliğini imzaladık ve Zenfone gibi son derece şık ve güzel bir seriyi perakende sektörü üzerinden çok yakında piyasaya sunacağız” dedi.
Asus Sorumlu Ülke Müdürü Bora Aras
Asus Sorumlu Ülke Müdürü Bora Aras
  Asus Sorumlu Ülke Müdürü Bora Aras ise Bilkom ile yapılan anlaşma kapsamında şunları söyledi: “Bilkom, Türkiye pazarında, taşıdığı markalara pazarlama, dağıtım kanalları ve satış sonrası hizmetlerinde sağlamış olduğu katma değerlerle önemli bir oyuncu olduğunu ispatlayan bir kuruluştur. Bu nedenle yeni ürün ailemizin başarı ile temsil edilmesi konusunda Bilkom’u tercih ettik. Tüketici nezdinde güven unsuru olarak kabul edilen Bilkom hizmetlerinin, Asus ürünleri için de eksiksiz yerine getirileceğini bilmek bizleri memnun etmektedir. Dağıtıcılık anlaşmamızın uzun yıllar sürecek kalıcı bir dostluğun ilk adımı olmasını temenni ediyorum.”

Veri koruma kullanıcı grubu biraraya geldi

0
EMC’nin 68 farklı şehirde gerçekleştirdiği uluslararası “DPUG Data Protection User GroupVeri Koruma Kullanıcı Grubu” etkinlikleri serisinin Türkiye ayağı GlassHouse Türkiye’nin desteğiyle Kartepe Resort’ta yapıldı. Mevcut kullanıcılara yönelik hazırlanmış zengin içeriğin yurtdışından ve Türkiye’den konusunda uzman konuşmacılar tarafından sunulduğu programda, EMC’nin veri yedekleme, arşivleme, profesyonel raporlama ve veri depolama replikasyonu gibi ihtiyaçlara dönük kritik çözümlerindeki son gelişmeler paylaşıldı. Günün önemli sürprizi ise gizlilik anlaşması imzalandıktan sonra yapılan yol haritası sunumlarıydı. Ar-Ge çalışmalarının paylaşıldığı bu sunumlar, kullandıkları çözümlerin sürekli iyileştirilmesine şahit olan katılımcıların heyecanla izlediği ve karşılıklı iletişimin en yoğun olduğu oturumlardı. DPUG Türkiye ayağıyla ilgili görüşlerini aldığımız GlassHouse Türkiye CEO’su Emre Pekar, EMC ile birlikte gerçekleştirdikleri etkinliklerin ilk elden bilgi paylaşımını sağlayarak müşteri memnuniyeti ve güveninin artmasına katkıda bulunmasından memnuniyetini dile getirdi.