Türkiye Apple Pay’e hazır mı?

1
NFC özelliğini sadece Apple Pay’de kullandıracak olan Apple, tüketicilere artık telefonunu cüzdan olarak da kullanma imkânı tanımış oldu. ABD’de iPhone’un tanıtımının ardından Ekim ayında devreye girecek olan bu yeni dijital cüzdan çok yakında Türkiye’de de kullanılmaya başlanacak. Akıllı telefon kullanıcılarının neredeyse yarısının haberdar olduğu dijital cüzdanlar, son dönemlerde çevrimiçi ödeme sistemlerinin gelişmesiyle beraber öne çıkmaya başladı; ancak halen tam anlamıyla kullanıcılar arasında yaygınlaşmış durumda değil. Güvenlik sebepleri ya da fiziki mağazalardaki kullanımın az olması da dijital cüzdan kullanımının yaygınlaşmamasının başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Apple Pay güvenlik konusunda iddialı Telefona yerleştirilmiş yüksek güvenlik denetimi sağlayan bir yonga ile kullanıcılar alışverişlerini kolayca yapabilecek. Bu işlemleri kesinlikle kayıt altına almayacağını açıklayan Apple, kullanıcıların mahremiyetine zarar vermeyecek. Güvenlik konusunda endişe duyan kullanıcıların Apple Pay’e adapte olmasında büyük kolaylık sağlayacak.  Apple Pay ödeme sistemlerinde yeni bir standart mı yaratacak? Visa ve Mastercard ile işbirliği yapan Apple’ın bu yeni ödeme sistemi “Küresel ödeme sistemlerinde yeni bir standart mı olacak?” sorusunu da gündeme getirdi. Türkiye’nin önde gelen inovatif ödeme sistemleri platformu iyzico hem e-ticaret platformlarının hem de kullanıcıların Apple Pay’i rahatlıkla kullanabilmesi için çalışmalarına başladı. E-ticaret platformlarının ödeme alanında yaşayabileceği sorunları öngörüp, ona yönelik yenilikçi çalışmalar yapan ve alanında öncü olan iyzico, müşterilerinin sorunsuz bir şekilde Apple Pay’e entegre olmasını sağlayacak.

Profesyonellere özel monitör

1
Dünyaca ünlü görüntüleme teknolojisi ve monitör üreticisi ViewSonic, yüksek çözünürlük kalitesini ergonomik tasarım farkıyla sunan 24 inç’lik VG2438Sm masaüstü monitörünü şirketlerin ve profesyonel kullanıcıların beğenisine sunuyor. Tasarım ve mühendislik uygulamaları için ideal VG2438Sm genişletilmiş 16:10 görüntü oranı ve 1920×1200 çözünürlük ile geniş çalışma alanı sayesinde daha etkili bir görüş alanı sunuyor. Böylece tek bir ekranda birden fazla döküman, web sayfası, tasarım dosyası gibi farklı içerikler açabilirsiniz. 1920×1200 çözünürlüğü ile ViewSonic VG2438Sm monitor, Full HD monitörlerden daha keskin bir görüntü sunarken, dikey kullanımı da mümkün kılmasıyla üretkenlik gerektiren tasarım ve mühendislik uygulamalarına için ideal çözümler üretiyor. Sahip olduğu Display Port sayesinde hem sesi hem de görüntüyü tek kablodan aktararak en iyi görüntü ve ses kalitesini bir arada sunan VG2438Sm, aynı zamanda tüm multimedya ve video prodüksiyon cihazlarından profesyonel grafik cihazlarına kadar geniş bir bağlantı imkanı sağlıyor. DVI ve VGA bağlantıları ile farklı cihazlara bağlantı imkanı sunan VG2438Sm, ayrıca dört adet USB3.0 girişi  ile çevre birimlerine de kolaylıkla bağlanabiliyor. ViewSonic’in geliştirdiği yeni teknolojiler olan Flicker-Free (Titreşimsiz) ve Blue Light Filter sayesinde göz yorulmalarının önüne geçen titreşimsiz aydınlatma tasarımı, uzun süre kullanımlarda gözleri koruyor. ViewMode özelliği ile gelen “Oyun,” “Sinema,” “Web,” “Metin” and “Mono”modları en uygun renk sıcaklığı ve ekran parlaklığını sunarken, aynı zamanda farklı ekran uygulamaları için mükemmel performans sağlıyor.

İlk mezunlar hizmete hazır

1
Türk teknoloji şirketi Proline’ın üniversite-sanayi işbirliğine yönelik eğitim ve işe alım programı “Proline Bilişim Akademisi” toplam 6 haftalık eğitim programını tamamladı. Stratejik yapılanması çerçevesinde kendi Ar-Ge merkezinde ürettiği teknolojileri Kuzey Afrika ve Ortadoğu’ya taşımayı hedefleyen Proline, tasarladığı programla söz konusu teknolojileri hem üretecek hem de ilgili bölgelere taşıyacak ekipleri bugünden yetiştirebilmeyi amaçlıyor. Türkiye’de teknoloji alanında kariyer yapmayı hedefleyen yeni mezunların yanı sıra yüksek lisans ve doktora öğrencilerine eğitim ve istihdam fırsatı sunan Proline Bilişim Akademisi, 15 Mayıs-6 Haziran tarihleri arasında toplanan başvurular sonrasında yapılan detaylı değerlendirmeler ve 27 Haziran’a kadar süren mülakatların ardından 4 Ağustos 2014 tarihinde başlamıştı. Proline Bilişim İnsan Kaynakları Müdürü Özlem Kopuz, Proline Bilişim Akademisi hakkında şunları söyledi: “Sektörümüzde üniversite-sanayi işbirliğinin sürdürülebilir inovasyona olan katkısı tüm paydaşlarımızın da malumudur. Proline olarak bu alanda öncü bir çalışmaya imza atarak sektörün beklentileri doğrultusunda kendine güvenen, girişimci ruha sahip, yenilikçi ve araştırmacı gençlere kariyer fırsatı sunmak istedik ve ilk mezunlarımızı Eylül 2014’de verdik. Ülkemiz insan kaynağı açısından müthiş bir cevhere sahip. Teknoloji üreten bir Türkiye olma yolunda özel sektöre düşen en önemli sorumluluk bu cevheri işlemektir. İnanıyorum ki bu program, genç yeteneklerin kariyer yolculuklarında önemli kilometre taşlarından birisini oluşturacaktır.”

Citrix’ten kurumsal mobilite için bir yenilik daha

0
Citrix mobil ve bulut teknoloji kullanıcılarının artan taleplerini karşılamak için güvenlik yatırımlarını artıracağını açıkladı. Bu amaçla Citrix; iOS ve Android için bulut sanallaştırma platformu sunan start-up şirketi Virtual’ı bünyesine kattı. Virtual CEO’su Chris Wade’in liderliğindeki uzman ekibin ve Virtual teknolojisinin katkısıyla Citrix; mobil uygulamalarının gelişim hızını artıracak uygulamalar, veri ve ağ için güvenlik yönetimini basitleştirecek bir altyapı sağlayacak, böylece kullanıcılara yeni yöntemler sunacak. Kullanıcı ve şirket uygulamalarının sayısı arttıkça, kurumsal mobilitede güvenlik ihtiyacı daha önemli bir hale gelmekte. Bu sebeple günümüzde ölçülebilir ve güvenli uygulama testi çok büyük önem arz ediyor. Geleneksel mobil uygulama geliştirme yöntemleri çok sayıda cihaza, yönetim sistemine, sürüm ve ağa karşı test edilmeyi gerektiriyor. Tüm bu parametreleri tatmin edecek fiziksel kaynağa sahip olmak mobil uygulama geliştiricileri için çok pahalı ve külfetli bir yöntem. HP ve Capgemini’nin son araştırmasına göre bilişim şirketlerinin yarısından fazlası doğru mobil test için gerekli cihazlara ulaşmak konusunda sıkıntı yaşıyor. Virtual teknolojisi ile birlikte Citrix’in mobil çalışma alanları sağlama platformunun performansı artırılacak. Böylelikle şirketlerin uygulama, masaüstü, veri ve hizmetlere herhangi bir ağdan ve cihazla anında güvenilir bir şekilde erişim sağlaması kolaylaşacak. Bu yenilik, mobil uygulama geliştiricilerinin ve bağımsız yazılım satıcılarının (ISV) ihtiyaç anında cihazlarını buluta bağlayarak, test cihazlarının fiziksel bakımını yapma ihtiyacını düşürerek geliştirme ve test sürecini daha makul, ölçülebilir ve yönetilebilir kılarak daha nitelikli ve güvenli uygulamalar geliştirmelerini sağlayacak. Sonuç olarak, daha geniş bir cihaz gamında daha nitelikli güvenlik testleri yapılmasına imkân verecek.
Citrix İşletme ve Hizmet Sağlayıcı Kıdemli Başkan Yardımcısı Sudhakar Ramakrishna
Citrix İşletme ve Hizmet Sağlayıcı Kıdemli Başkan Yardımcısı Sudhakar Ramakrishna
Citrix İşletme ve Hizmet Sağlayıcı Kıdemli Başkan Yardımcısı Sudhakar Ramakrishna konuyla ilgili şunları söyledi; “25 yıldır Citrix, kişilerin işlerini ne zaman, nerede ve nasıl yapacaklarını kendilerinin belirleyebildikleri güvenli sanallaştırma, mobilite, ağ ve bulut çözümleriyle, işletmelerde mobilite bariyerlerini kaldırıyor. Mobil uygulama gelişimini ilerleterek, kapsamlı, güvenilir ve kişiselleştirilmiş mobil çalışma alanları sağlama geleneğimizi devam ettiriyoruz.” Virtual Kurucu ve CEO’su Chris Wade ise “Citrix, uzaktan erişimde öncüdür. Bu nedenle mobil çalışma alanlarında yeniliğe öncülük ederlerken onlara katılmak bizim için mantıklı bir karardı. Virtual’ın platrformunu hazırlarken, işlerin nasıl daha farklı yapılabileceğini inceledik. Bu felsefe Citrix’in insanların her yerden daha iyi çalışmalarını sağlamak için devamlı gelişim kültürüne çok uygun” dedi.

Tablet mi bilgisayar mı?

1

Dizüstü bilgisayarlar satış oranlarındaki bu düşüşe rağmen, işlevsellikleriyle hayatımızdaki yerini koruyor. Klavye gibi aksesuarlarla tabletler daha işlevsel hale gelse de dizüstü bilgisayarlar ve tabletler fonksiyonları gereği farklı amaçlara hizmet ediyor. Ürettiği kaliteli tabletlerle pazarda saygın bir yere sahip olan Ezcool Türkiye Genel Direktörü Garip Erzen, özellikle son dönemlerde televizyon kanallarında çok tanınmamış markalarca yapılan ve tüketiciyi yanıltan reklamlara dikkat çekti. Erzen, “Kalite standartlarından uzak, satış sonrası servis desteği dahi olmayan markalarla karşı karşıyayız. Tanıtılan tabletlerin yüksek donanımlı dizüstü bilgisayarların sunduğu işlevselliğin üzerinde bir deneyim sunduğunu belirtiyorlar. Burada karşılaştırma yapmak dahi bizce doğru değil çünkü tabletler ve dizüstü bilgisayarlar farklı kulvarlarda yer alıyor. Dolayısıyla, yüksek donanımlı bilgisayar performansını tabletten bekleyen tüketiciler, kandırıldıklarını düşünüyor. Bu durum sektöre önemli ölçüde zarar veriyor” dedi.

Digital pazarlama teknolojisinde bir numara kim?

1
Bulut tabanlı dijital pazarlamada dünya lideri IgnitionOne, Gigaom Research’s “Sector Roadmap: Marketing Technology Platforms” araştırmasında birinci sırayı aldı. Kampanya ve iş akışlarını  yönetmek, değerlendirmek ve geliştirmek için medya, web siteleri ve CRM kanalları karşısında işlenebilir kullanıcı verileri odaklı teknolojiye ihtiyaçları var. Giagom, pazarlamacıların ihtiyaçlarına göre en iyi teknolojiyi seçebilmelerine yardımcı olabilmek için, aralarında IgnitionOneAdobe ve SalesForce gibi şirketlerin olduğu altı büyük teknoloji sağlayıcısını değerlendirdi. Raporda “IgnitionOne’ın, en son eğilimleri yakalaması ve yüksek performans göstermesi konularına“ vurgu yapıldı. IgnitionOne en yüksek puanları, çeşitli özelliklere elverişli portföy optimizasyonu, sosyal medya reklam optimizasyonu ve müşteri hedefleme ve edinme yetenekleri ile aldı. Raporda ayrıca IgnitionOne’ın, “çok kanallı ve  çok amaçlı reklamcılar için uygun bir teknoloji pazarlama platformu”  olduğu belirtildi. IgnitionOne Ceo’su Will Margiloff “IgnitionOne’ın önceliği anlık reklam ve pazarlama teknolojilerini tek bir küme haline getirerek, pazarlamacıların kampanyalarından maksimum geri dönüş sağlamalarına yardımcı olmak ve böylece hayatlarını daha kolay ve basit hale getirmektir.

Google Glass’ın akıbeti Segway gibi mi oluyor?

1
Yaklaşık olarak on yıl önce teknoloji dünyasının en çok konuştuğu ve toplumu değiştireceği söylenen ürünlerden birisi Segway’di. Ürünü gören insanlar ona bakmaktan kendini alamıyor ve herkes bir tane Segway sahibi olmak istiyordu ancak bu istek ürünün fiyatını duyana kadar sürüyordu. Segway satışa çıktığı dönemde pahalı satış etiketi ile maalesef beklenen yaygınlığa ulaşamadı. Beraberinde getireceği söylenen ulaşım devrimi hiç bir zaman gerçekleşmedi. segway_crash Şimdi şu soruyu soruyoruz; Aynı durum Google Glass’ın başına da mı gelecek? Google Glass çok niş bir ürün olmasına rağmen hâlâ çok pahalı ve kendine yaygın bir kullanım alanı bulabilmiş değil. Beklentiler yüksek ama ürünün ne olduğunu sadece çok az insan gerçek anlamı ile biliyor. Ürün Pazar Uyumu Problemi Segway’de olduğu gibi Google Glass da tüm test guruplarının fazlasıyla ilgisini çekiyor. Ancak bir sorun var ki bu ilgi ürünü kullananların kısa bir süre sonra “GlassholeOyuklu Gözlük” tanımı ile son buluyor. Kullanıcılar Google Glass’ın işe yarar tek yönünün üzerine monte edilmiş kamerası olduğunu söylüyor. Ürün siz nereye bakarsanız o noktayı kaydediyor. google-Glass-application-uygulama Pek çok kişi karşısında Google Glass takan birisi ile diyaloğa girmekten çekiniyor ve kendini rahat hissetmiyor. Ortada güzel bir ürün var ancak pazar bu ürünü kabullenecekmiş gibi görünmüyor. Olumlu yorumların tümü ürün ile alakalı bir yanılsama üzerine kurulu; “Google Glass’ın dünyayı görüş şeklimizi değiştireceği.” Sonuç Beklentilerin sürekli yükselmesine paralel olarak bir ürünün pazara çıkış süreci ne kadar gecikirse o ürünün başarısız olma olasılığı o denli yüksek oluyor. Google Glass’ın şimdilik akıbeti pek parlak gözükmüyor.  

Dijital ekranları birleştirecek teknoloji

0
Şu anda cep telefonu veya tabletlerimizden bilgisayarlarımıza bir dosya göndermek istediğimizde bunu menüler ve çeşitli komutlar ile gerçekleştiriyoruz. Oysa bunu sadece cihazların üzerindeki kameraların kullanılarak yapılabiliyor olsak bu multimedya deneyimini yeni bir seviyeye taşırdı. Bu artık hayal değil, gerçek. Massachusetts Institute of Technology (MIT) Üniversitesi medya laboratuvarlarında  mühendislerin geliştirdiği THAW isimli teknoloji tam olarak yukarıda bahsettiğimi şeyi gerçekleştiriyor. Bilgisayarınız üzerindeki bir şarkıyı cep telefonunuza indirmeniz için kamerası ile ekrana bakmak veya bilgisayar ekranındaki bir oyunu cep telefonunuza taşımak için aynı hareketi tekrarlamak yeterli oluyor. Bu teknoloji basit anlamı ile sadece telefon kamerasındaki görüntülerden bir tanımlama yapılmasından ibaret değil. İkincil ekranınızı çok daha farklı amaçlar için kullanabiliyorsunuz. Örneğin bir oyunda çok hızlı hareket eden bir nesne telefon ekranında yavaş hareket ediyorsa bu özelliği kullanarak oyun karakterinizi tehlikeli bir bölgeden geçirebiliyorsunuz. Gece çekilmiş bir fotoğrafın gündüz nasıl göründüğüne yine telefonunuzun ekranından bakabiliyorsunuz. Aşağıdaki videoyu seyrettiğinizde bu teknolojiyi daha iyi anlayabileceksiniz. Genişletilmiş gerçeklik (AR – augmented reality) kavramında gerçek dünyadaki görüntülerin üzerine dijital bir pencere açabiliyorduk. Şimdi THAW teknolojisi ile bunu dijital dünya için de yapabileceğiz. Bu teknoloji sayesinde uygulama geliştiricilerin önünde yeni bir alan doğuyor. Artık tüm dijital ekranlar tek bir ekran gibi kullanılabilirken ekranlar arasında oluşturulabilecek etkileşimler ise işletmelerin ve yazılımcıların hayal güçleri ile sınırlı. Özellikle halka açık alanlardaki interaktif reklamlar için çok farklı uygulamalar geliştirmenin mümkün olacağını düşünüyoruz.

Media Markt’tan e-atık duyarlılığı

3
Media Markt, çevreye verilen zararı en aza indirmeyi hedeflediği e-atık uygulamasıyla mağazalarında toplanan pil, toner, floresan ve CD gibi kullanılmış ürünleri geri dönüşüme kazandırıyor. Bilgilendirici broşürlerle müşterilerini bilinçlendiren Media Markt, ayrıştırılmış toplama yöntemiyle topladığı atık parçaları, diğer elektronik cihazların yapımında kullanmanın yanı sıra ekonomiye de katkı sağlıyor . Çevreye karşı duyarlı davranarak toplumda bilinç yaratmanın gelecek açısından çok önemli olduğuna dikkat çeken ve bu doğrultuda başlattıkları e-atık projesine değinen Media Markt CEO’su Bülent Gürcan; “2009 yılında başlattığımız elektronik atık toplama projemiz ile her mağazamızda belli büyüklüklerde üniteler yerleştirerek elektronik atıkların burada birikmesini sağlıyoruz. Müşterilerimiz tarafından ünitelere geri dönüştürülmesi amacıyla bırakılan telefon, beyaz eşya, televizyon, DVD gibi ürünlerin tehlikeli kısımlarını aldırarak tekrar kullanılabilir hale getiriyoruz” dedi. 2013 yılında toplam 21 ton, 2014 Haziran ayından bu yana ise 2,5 ton atık toplandığına değinen Gürcan “Elektronik atıklarla ilgili müşterilerimizi teşvik etmek ve bu işi sahiplendiğimizi göstermek amacıyla e-atık getiren müşterilerimize teşekkür sertifikası veriyoruz. Bunun yanı sıra mağazalarımızdaki “Eve teslimat” sistemiyle, müşteri adresinde ürün teslimi sırasında talep doğrultusunda, eski ürünleri alarak geri dönüşüme kazandırabiliyoruz” dedi.

İstanbul taksileri dünya standardına taşınıyor

1
İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki İSPARK, İstanbul’daki tüm taksilerin çağrı merkezi ile entegrasyon projesini uygulamaya geçiyor. Konuyla ilgili İstanbul’daki 18 bin taksinin tüm teknolojik donanımı, alt-yapı değişikliği ve hizmetleri için yapılan ihaleyi kazanan, Bir Amerikan teknoloji şirketi olan VeriFone, dünyada 92 şehirde kullanılan taksi sistemini İstanbul’da İSTAKSİ çatısı altında hayata geçirecektir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki İSPARK, İstanbul’daki tüm taksilerin “çağrı merkezi ile entegrasyon projesini” uygulamaya alıyor. İSTAKSİ taksi yolculuğunu gerek sürücü gerekse yolcu için bambaşka bir boyuta taşıyor. İSTAKSİ Projesi’nin sadece yolcular değil, taksici esnafı ve taksiciler için de çığır açacak bir uygulama olduğunu söyleyen İSTAKSİ yetkilileri projenin faydalarını şu şekilde özetliyorlar: Bir dünya kenti olan İstanbul’un dünyanın diğer dev kentlerindeki uygulamalardan birine kavuşması bizim için büyük bir gurur kaynağıdır. İSTAKSİ projesi ile artık taksiler boş gezmeyecek. Artık hem temsilcilerimiz hem de yolcularımız güvenli bir yolculuk yapacaklar. Ayrıca yollarda taksi beklemeye de artık bir son verilmiş olacak. Yolcularımız istedikleri yöne istedikleri yere, istedikleri zaman taksi bulabilecekler. Panik butonu ile hem taksici hem de yolcu güvende Tüm sistemin bir taksi çağrı merkezi sistemi ile yönetileceğini belirten İSTAKSİ yetkilileri, böylece taksicilerin yolcu aramaktan dolayı oluşan maliyetlerinin de azalacağının altını çizdiler.

Kurumlara özel yeni portföy

0
İşyükleri sürekli artıyor, BT kaynakları giderek daha da azalıyor; kurumların en üst düzeyde güvenilirlik, verimlilik ve otomasyon ihtiyaçları ise tırmanıyor. Artırılmış güvenlik, güvenilirlik ve verimlilik düzeyleriyle yeni IBM sunucuları, bilgi teknolojleri altyapısından bulut bilişime, büyük verilere ve analitiğe kadar çeşitli kurumsal işyüklerini ve bilgi işlem ortamlarını destekleyen yerleşik  güvenlik, verimlilik ve güvenilirlikle yüksek performansı bir araya getiriyor. Bu portföy, müşterilerin veri merkezinde ve ofiste karşılaştıkları zorluklara yanıt verebilmeleri için üst düzeyde yapılandırılabilen, rack ve tower sunucu modellerini, pureflex sistemleri, ‘blade’leri ve entegre sistemleri içeriyor. Kurumlar, bilgi teknolojileri altyapılarındaki gittikçe sofistike ve kapsamlı hale gelen saldırılarla uğraşırken diğer yandan da zorlu işyüklerini karşılayabilmelidir. IBM’in uzun yıllara dayanan inovasyon yetenekleriyle örtüşerek tasarlanan yeni M5 sunucuları da bu noktada, ihtiyaç duyulan kurumsal uygulamaları yüksek güvenlik, verimlilik ve güvenilirlikle destekliyor. System x’teki inovasyonların yanı sıra yeni IBM sunucuları, sektör standartları açısından en yeni teknolojik özellikleri (Intel’in yeni Xeon E5-2600 v3 işlemcileri, 1,5 terabyte’a kadar daha hızlı ve enerji tasarruflu TruDDR4 belleği) de barındırıyor. Buna ek olarak IBM, kurumsal uygulamaları bulut ortamına taşımayı ve genel anlamda verimlilik, güvenilirlik ve performans iyileştirilmesine yardımcı olmak için tasarlanan kurumsal çözümler serisini de duyurdu. IBM’in yeni ve tümü işyükü odaklı bu çözümleri, sektörün önde gelen yazılım sağlayıcılarıyla yapılan işbirliğinden de faydalanarak, değer sağlayacak şekilde tasarlandı. Bu çözümler, müşterilerin daha iyi iş sonuçları elde etmesine yardımcı olan performans, ölçeklenebilirlik ve güvenilirlik gibi özelliklerle öne çıkıyor.

Tayvanlı markalar İstanbul’da buluşuyor

0
İstinye Park’ta 19-23 Eylül tarihlerinde düzenlenecek olan “Taiwan Excellence Günleri” ünlü manken ve sunucu Özge Ulusoy ile sempatikliği ile herkesin sevgilisi haline gelen eski futbolcu Pascal Nouma’nın katıldığı teknoloji defilesinin yer aldığı görkemli bir törenle açıldı.  Tayvan Ekonomi Bakanlığı’na bağlı Tayvan Dış Ticaret Ofisi (BOFT) girişimi olarak, Tayvan Dış Ticaret Geliştirme Kurulu (TAITRA) tarafından gerçekleştirilen etkinliğin açılışına, Tayvan Türkiye Büyükelçisi Yaser Cheng, Tayvan Ticaret Merkezi Türkiye Direktörü Patty Yen, Tayvan Ekonomik ve Kültürel Misyonu Ekonomi Bölümü Direktörü  Philip J.P. Fan,  Tayvan Türkiye Ticaret Odası Başkan Yardımcısı  Gema Wang, Acer Ülke Müdürü Sinan Kender, Asus Ülke Müdürü Kevin Li, D-Link Ülke Müdürü Harun Sönmez, HTC Ülke Müdürü Canan Taşar ve Zyxel Ülke Müdürü Vefa Tarhan yaptı. Açılışa, İstanbul Ticaret Odası Başkan (İTO) Yardımcısı Dursun Topçu da katıldı. Türkiye’de Tayvan markalarına yönelik tüketici farkındalığını artırmak için düzenlenen etkinlikteki tüm katılımcı firmalar, Taiwan Excellence Ödülü’nü kazanarak uluslararası standartta mükemmelliğini kanıtlayan markalarını sergiliyor. İstinye Park’ta 5 gün boyunca, Asus, Acer, HTC gibi dünya çapındaki teknoloji markaları ile bilgi ve iletişim teknolojileri, ev aletleri ve spor ile eğlence ürünlerinin de arasında bulunduğu ‘Taiwan Excellence Ödülü’ alan 43 Tayvanlı marka, 100’den fazla ürünü Türk yatırımcısı ve tüketicisiyle buluşuyor.

TechInside Podcast – Bölüm 9

1
[soundcloud url=”https://api.soundcloud.com/tracks/168442883″ params=”auto_play=false&hide_related=true&show_comments=false&show_user=true&show_reposts=false&visual=false” width=”100%” height=”100″ iframe=”true” /] Bu hafta ele aldığımız başlıklar; – TechInside basılı dergimiz çıktı. Gördünüz mü? – Mobil teknolojiler bankacılığı değiştiriyor – FBI’ın yetkileri ABD sınırları dışına çıkıyor – Google’ın sizi sevmesi için dikkat etmeniz gerekenler – Microsoft Minecraft’ı neden satın aldı? iTunes üzerinde Podcast yayınlarımıza buradan abone olabilirsiniz.

E-ticarette taşlar yerine oturuyor

1
Asseco SEE Grup Yöneticisi Burak Kutlu ile yürürlüğe giren 6493 sayılı kanun ve e-ticaret üzerine konuştuk.

TÜBİSAD, bakanı Işık’ı ziyaret etti

0
Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), Türkiye’nin 2023 hedeflerini yakalayacak gerekli ekonomik büyümeyi sağlamak için Bilgi ve İletişim Teknolojileri sektörünün büyüme stratejisinin ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilmesinin şart olduğunu belirterek tüm toplum tarafından benimsenen bir politika ile desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi. Görüşmede, BT sektörünün siyasi bir sahiplenmeye ve bu sahiplenmeyi yürütecek bir yapılanmaya ihtiyaç olduğu belirtildi. Sektörün arzu edilen katma değeri yaratabilmesi ve Bilgi ve İletişim Teknolojileri sektörünün sağlıklı büyümesi için; nitelikli insan kaynağı ve eğitim, şeffaf ve rekabetçi bir piyasa oluşturulması, sektöre yönelik bütüncül politikalar oluşturulması ve yönetişim konularının önemine değinildi. Ziyarette ayrıca, Bilişim projelerine yönelik kamu alımları, Bilişim Vadisi, Sanayi Bakanlığı tarafından sektöre sağlanan teşvikler gibi konular hakkında görüş alışverişi yapıldı. TÜBİSAD heyetinde Başkan Prof. Dr. M. Kemal Cılız’ın yanı sıra Başkan Yardımcısı Nazım Özdemir ile Yönetim Kurulu üyelerinden Burak Aydın, Erman Karaca, Zafer Küçükateş, TÜBİSAD Ankara Temsilcisi Abdullah Büyükbayram, TÜBİSAD Genel Sekreteri Meltem Bağdatlı ve Sinan Tunaoğlu yer aldı. Heyet, Bakan Işık ziyaretinin ardından Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Davut Kavranoğlu‘nu da ziyaret etti.

Türkiye’de 3G kullanıcı eğilimleri ve beklentileri

1
Ericsson, Türkiye’deki 3G bağlantılı akıllı telefon kullanıcılarının kullanım alışkanlıkları, eğilimleri ve 4G’den beklentilerine ilişkin  çarpıcı sonuçlar içeren “2014 Ericsson ConsumerLab 3G Kullanıcı Eğilimleri ve Beklentileri Araştırması”nı yayınladı. Araştırma, Türkiye genelinde 25 şehirde, ayda en az bir kez akıllı telefon üzerinden mobil internet kullanan toplam 1.500 kullanıcı ile yüz yüze görüşmeler yapılarak gerçekleştirildi. Ericsson Türkiye Ülke Müdürü Ziya Erdem, araştırmayla ilgili olarak; “Bu yıl 5’incisini düzenlediğimiz bu araştırma ile 3G’nin hız kesmeden kullanım aktifliğinin arttığını ve 3G kullanıcılarının teknolojiyi çok yakından takip ettiklerini görüyoruz. BTK’nın 2014 ikinci çeyrek verilerine göre Türkiye’de 27 milyonu aşkın cepten mobil internet kullanıcısı bulunuyor ve yaptığımız bu çalışmada gördük ki 3G akıllı telefon kullanıcılarının farklı mobil servisleri kullanım sıklığı İngiltere, Amerika, Almanya gibi ülkeleri geçmiş durumda. Bu sonucu, Türkiye’de mobil genişbant penetrasyonunun diğer ülkelere kıyasla henüz daha düşük, fakat hızlı bir yükseliş trendinde olmasına bağlıyoruz. Diğer yandan, bu araştırmada gördük ki, kullanıcıların önemli bir kısmı daha hızlı ve ileri bir teknoloji olarak algıladıkları 4G’yi heyecanla bekliyor.” dedi. Türkiye’de 3G kullanıcılarının mobil servis kullanımı birçok ülkeye göre daha ileride Araştırmaya göre Türkiye’deki kullanıcılar teknolojiye meraklı ve yeni cihaz sahibi olma konusunda oldukça istekli:
  • Kullanıcıların yüzde 43’ü,  akıllı telefonlarının hayatlarının önemli bir parçası olduğunu ifade ederken, yüzde 37’si operatör seçerken maliyetten önce hıza önem veriyor.
  • Kullanıcıların yüzde 40’ı cihaz alırken en son çıkan modelleri tercih ediyor.
  • Mobil servislerin kullanımı, Türkiye’de çok aktif durumda ve sosyal medya, anlık mesajlaşma, uygulama indirme gibi pek çok serviste İngiltere, Amerika, Almanya gibi ülkeleri gerisinde bırakmış durumda. Örneğin, Türkiye’deki akıllı telefon kullanıcılarının yüzde 91’i haftada en az bir kez sosyal ağlara bağlanırken, Amerika’da bu oran %81, İngiltere’de yüzde 77 ve Almanya’da ise yüzde 70. Bu sonuç, Türkiye’de mobil genişbant penetrasyonunun diğer ülkelere kıyasla henüz daha düşük, fakat hızlı bir yükseliş trendinde olması ile açıklanabilir.
İnternet tabanlı iletişim hizmetleri yükselişte Akıllı telefon kullanıcılarının internet üzerinden sesli/görüntülü görüşme ve anlık mesajlaşma hizmetlerini kullanımı yine pek çok ülkenin ilerisinde seyrediyor. İnternet tabanlı bu iletişim hizmetleri geleneksel operatör ses ve SMS hizmetlerini tamamlıyor ancak onların yerini henüz almış değil. Kullanıcıların yüzde 56’sı her gün hem SMS hem de internet üzerinden anlık mesajlaşma servislerini kullanıyor. Her gün internet bazlı anlık mesajlaşma servislerini kulannıp SMS kullanmayan kullanıcılar ise sadece yüzde 6 seviyesinde. Benzer sonuç arama servisleri için de geçerli. Kullanıcıların yüzde 38’i her gün hem internet üzerinden sesli/görüntülü arama, hem de operatorler üzerinden normal arama gerçekleştiriyor. Her gün internet üzerinden telefon görüşmesi gerçekleştiren fakat mobil operatör üzerinden ses çağrısı yapmayan kullanıcılar ise yüzde 5’te kalıyor. İnternet iletişim servis kullanıcıları tarafından gönderilen her 10 mesajdan 4.4’ü ve yapılan her 10 çağrıdan 3.3’ü internet üzerinden gerçekleşiyor. Bu oranlarla Türkiye; Amerika, İngiltere, İsveç ve Danimarka gibi ülkeleri geride bırakıyor. Kullanıcılara, “Telefonunuzu aramalar/SMS için kullanmak ya da internet hizmetleri/uygulamaları için kullanmak arasında seçim yapmak zorunda kalsaydınız, hangisini seçerdiniz?” şeklinde yöneltilen bir soruya, kullanıcıların yüzde 17’si operatör üzerinden ses/SMS servislerinden vazgeçerek sadece veri hizmetlerini kullanmayı tercih edeceğini belirtiyor. Bu sonuç, geleneksel ses ve SMS hizmetlerinin hala kullanıcıların hayatlarında önemli rol oynadığına işaret ediyor. 3G kullanıcıları daha fazla mobil veri kullanmak istiyor
  • Kullanıcıların yüzde 41’i hız ve çekim gücü anlamında servis iyileşecekse kullandığı veri paketini artırmayı düşünebileceğini ifade ediyor.
  • Hali hazırda mobil veri paketine sahip olan kullanıcıların yalnızca yüzde 46’sı, paketlerinin kullanımları için yeterli olduğunu düşünüyor. Kullanıcıların yüzde 40’ı ise limitsiz mobil veri paketlerine sıcak bakıyor.
Her 10 kullanıcıdan 4’ü 4G için istekli Türkiye’de 4G’ye olan ilgi giderek artıyor. Her 10 kullanıcıdan 4’ü, 4G teknojisinden haberdar durumda. 4Gyi düşünmelerinin ana sebebi ise mevcut 3G teknolojisinden memnuniyetsizlik değil, daha ileri olarak algıladıkları 4G teknolojisine ilgi ve daha hızlı internet kullanma istekleri olarak karşımıza çıkıyor.
  • Türkiye’deki akıllı telefon kullanıcılarının en az yüzde 42’si, halihazırda 4G abonesi olma konusunda istekli ve yüzde 35’i 4G özellikli bir akıllı telefon almak istiyor.
  • 4G ile en çok tanışmak isteyen kesim arasında birinci sırada yüzde 36 oran ile 30-39 yaş grubundaki kullanıcılar bulunuyor. Onu, 40-49 ve 25-29 yaş arası kesim izliyor.
  • Kullanıcıların yarısından fazlası (yüzde 58) 4G’nin 2015’in sonuna kadar Türkiye’de kullanılmaya başlanacağını bekliyor.
  • 4G’ye ilgili kullanıcıların yüzde 48i 4G geldiği andan itibaren 6 ay içinde 4G’ye geçmeye istekli
  • 3G’den 4G’ye geçişte, kullanıcılar ana sebep olarak 4G’yi daha hızlı ve ileri bir teknoloji olarak algılamalarını işaret ediyor. Onu, 3G tecrübesinden yeteri kadar memnun olunmaması izliyor.
  • Kullanıcılar, 4G’nin hayatlarına girmesiyle birlikte ile sosyal ağ kullanımından video izlemeye, görüntülü konuşmadan, online müzik dinlemeye, bulut servisleri kullanımından uygulama indirmeye kadar birçok servis kullanımlarının artacağını düşünüyor.

Buluta geçmekten çekinmeyin

0
Geçtiğimiz günlerde İşletmeler için gerekli 10 bulut servisi başlığı ile bir haber yapmıştık. Her ne kadar bu servislerden bazıları Türkçe dil desteğine sahip olsa da hiç biri tümüyle yerli kaynaklar ile hayata geçirilmiş servisler değil. Eğer bu servislerden herhangi birini kullanmadıysanız veya buluta geçiş ile alakalı çekinceleriniz varsa size tümüyle Türkiye’de üretilmiş, Türkçe dil desteğe sahip ve Türkiye’deki pek çok KOBİ’nin ihtiyacına cevap verebilecek bir alternatif sunabiliriz; Ofisim.com ofisimcom_logo Kurumsal yazılım şirketi Etiya tarafından hayata geçirilen Ofisim.com KOBİ’lerin bulut teknolojisine yapacakları ilk yatırım maliyetlerini minimize etmeyi hedefliyor. Kullanıcı dostu sade bir tasarıma sahip olan Ofisim.com içinde işletmeler kişi, firma, proje, doküman, fırsat , görev gibi en temel ihtiyaçları gayet kolayca yönetebiliyor. Bu açıdan ele alındığında ofisim.com çok temel bir CRM çözümü olarak değerlendirilebilir.

Mobil teknolojiler bankacılığı değiştirdi

0
Business Insider‘ın analitik servisi olarak hizmet veren BI Intelligence Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) bankacılık sektörünü internet ve mobil teknolojilerin nasıl etkilediğine dair bir araştırma yaptı. Bu araştırmanın sonuçlarına göre ABD’deki banka müşterilerinin;
  • Yüzde 57’si her hafta düzenli olarak internet banka şubesini kullanıyor
  • Dörtte biri her hafta düzenli olarak mobil bankacılık servislerini kullanıyoruz
  • Sadece yüzde 14’ü düzenli olarak her hafta banka şubesini ziyaret ediyor
  • Genç olanları bankalarının servislerinden yaşlı olanlara göre daha az memnun. Klasik servislerin dışında hizmetler bekliyorlar.
  • Mobil para transferini en temel hizmet olarak kabul ediyorlar ve bankaların bunun ötesinde hizmetler sunmasını bekliyorlar.
Araştırma aynı zamanda ABD’de bankacılık alanında faaliyet göstermediği halde para transferine bağlı servisler sunan Square, PayPal, Apple, Google, Amazon gibi şirketlerin bankacılık faaliyetlerine başlaması durumunda kullanıcılar tarafından öncelikli olarak tercih edileceğine dair veriler içeriyor. Ülkemiz açısından baktığımızda bankaların teknolojik servislerinin küresel arenadaki rakiplerine göre çok ileri düzeyde olduğunu ve hatta bu sektörde dünyanın lider ülkelerinden birisi olduğumuzu söyleyebiliriz. BKM Express gibi çatı çözümlerin yurt dışında ilgi çektiğini ve bu noktada BKM ile görüştüklerine dair bilgileri BKM Genel Müdürü Soner Canko‘dan öğrenmiştik. Bu konu ile alakalı detaylı röportajımızı ücretsiz dergimizde okuyabilirsiniz.

Hindistan internet pazarından çıkan ders

0
Hindistan 1,2 milyarı geçen nüfusu ile dünyanın en kalabalık ülkelerinden birisi. Her ne kadar nüfusa göre internet kullanıcısı oranı yaklaşık yüzde 19 olsa da yıllık yüzde 14 büyüme rakamı ile pek çok ülkenin önünde. Şu anda Hindistan’da 250 milyondan fazla insan internete bağlanıyor. Bu rakam bile kendi başına dünyadaki internet kullanıcılarının yüzde 8,33’lük kısmını oluşturuyor. Bu yüzden Hindistan’ın internet ekosistemi küresel bir önem taşıyor. Yapılan araştırmalara göre Hintli web kullanıcılarının yüzde 86’sı vakitlerinin önemli bir kısmını sosyal medya platformlarında geçiriyor ve günlük ortalama 217 dakikalarını bu ortamlarda kullanıyor. Facebook’un şu anda yaygın sosyal ağlar arasında zirvede bulunuyor. Hindistan’da Facebook’a, Ocak 2014’den bu yana 16 milyon yeni kullanıcı kaydolmuş. Kabaca her saniye yeni bir kullanıcı kazandı diyebiliriz. Üstelik Facebook sadece sosyal ağ olmakla sınırlı kalmıyor, aynı zamanda yerel işletmelerin ürünlerini yaymada da en çok tercih edilen yol oluyor. Öte yandan geçen yılın ilk çeyreğine nazaran kullanıcı sayısı artan Facebook’un ziyaretçi sayısında yüzde 2,7’lik bir düşüş gözlemleniyor. Buna karşın Twitter, WordPress, Yahoo ziyaretçi sayısını arttırmayı başarmış durumda. facebook-linkedin-twitter-visitors-india-social-media Hindistan henüz diğer internet kullanılan ülkelere göre mobil uygulamalarda büyük bir popülerlik kazanmış sayılmıyor ancak uzmanlar umut verici bir pazar olduğunu düşünüyor. WhatsApp, Viber gibi uygulamaların kullanıcı sayısı hızla artıyor. Öte yandan Google tarafından başlatılan Android One programının Hindistan gibi ülkelerdeki mobil cihaz kullanımını hızlandıracağı düşünülüyor. Hindistan’daki yüksek internet kullanıcı sayısı, hızlı büyüme gibi rakamlara rağmen bir problem var. Ülkenin internet altyapısı oldukça yetersiz. Akamai tarafından 2014’ün ilk çeyreğinde yayınlanan internet durum raporuna göre, Hindistan Asya Pasifik bölgesindeki tüm ülkeler arasında en yavaş ortalama internet hızına sahip. Hindistan ortalama internet hızı 1.7 Mbps olarak tespit edilmiş. Şu anda Hindistan, ortalama geniş bant hızı sıralamasında dünyada 117. durumunda. Bu olumsuz durum, Hindistan’ın, Facebook’ta küresel olarak ikinci büyük pazarı olmasına rağmen, sosyal medyayı etkiliyor ve Hindistan’da sosyal medyanın ortalama büyüme oranı sadece yüzde 8 ile sınırlı kalıyor. Buradan da anlaşılacağı üzere bir ülkenin ortalama bant genişliği, sadece sosyal medyayı bu derece etkileyebiliyorsa, e-ticareti ve diğer web servisleri daha da çok etkileyecektir. Neyse ki Hindistan’a kıyasla ülkemizde orta derecede kabul edilen bir internet hızı mevcut. Ancak gelişmiş ülkelere nazaran bu hız hâlâ istenen seviyelerde değil.