Beyaz Fırın sorunlarını Office 365 ile çözdü

1
Beyaz Fırın’ın daha önceki e-posta altyapısında yaşanan problemlerin bazı durumlarda doğrudan verimliliği etkileyecek boyutlara geldiğini söyleyen Beyaz Fırın Yöneticisi Nathalie Suda, şunları söyledi: “Tüm cihazlardan kolayca ulaşılabilen ve cihazlar arasında senkronize olabilen, yüksek güvenliğe ve hizmet sürekliliğine sahip bir e-posta çözümüne ihtiyaç duyuyorduk. Ayrıca e-posta sunucumuzla ilgili bakım, yönetim ve yedekleme gibi süreçlerin getirdiği zahmetten kurtularak asıl işlerimize daha fazla odaklanmak istiyorduk. Office 365 tüm beklentilerimizi karşılayan ideal bir çözüm olarak karşımıza çıktı.” Beyaz Fırın’ın Office 365’i seçmesindeki en önemli sebeplerden birinin özellikle bilgi teknolojileri yatırımlarında yüzde 70’e varan fiyat avantajı sağlaması olduğunu ifade eden Suda, şunları ekledi: “Office 365’in şirkete sağladığı en önemli katkı BT yatırım maliyetlerini azaltarak şirket kârlılığını artırması oldu. Office 365 ile buluta geçmeden önce bünyemizde bulunan Exchange Server yazılımını yapılandırmayı ve internete açmayı planlıyordu. Office 365, bu yatırıma gerek bırakmadı. Ayrıca sistemin devamlılığı için ödenmesi gereken fiber hat kirası, yedekleme hizmetleri ve bakım hizmetleri gibi maliyetlerini de gereksiz hale getirdi. Tüm e-posta sistemini kurgulamak için Office 365’e ayırdığımız bütçe, aynı hizmeti kendi bünyemizde vermek için kiralamamız gereken internet hattı kirasının yarısından bile az oldu ve Beyaz Fırın’a önemli bir maliyet avantajı sağladı.” Çözümün yalnızca şirketteki e-posta altyapısıyla ilgili sıkıntıları gidermekle kalmadığını ifade eden Suda, “Office 365 ile gelen Lync yazılımı sayesinde şube müdürleri arasındaki toplantıları da artık çevrimiçi olarak yapabiliyoruz” dedi. Office 365’in her ölçekte şirketin zamandan ve paradan tasarruf ederek değerli kaynaklarını daha etkin bir şekilde kullanabilmelerine olanak sağladığını söyleyen Microsoft Türkiye Ürün Pazarlama Yöneticisi Berfin Ötümlü ise şunları söyledi: “İçerisinde Microsoft Office, Microsoft SharePoint Online, Microsoft Exchange Online ve Microsoft Lync Online ürünlerini paket halinde sunan Office 365, çalışanların PC, tablet ve akıllı telefonlarından çalışmalarına imkan tanıyor. Değişimi yakalamak isteyen ve dijital dünyada etkili rekabet edebilmek için tüm KOBİ’lere Office 365 ürününü öneriyoruz.”

Alibaba ve Amazon’un küresel e-ticaret savaşı

0
21,8 milyar dolarlık halka açılımıyla Alibaba, Amazon’un ve Ebay’in toplamından daha değerli hale gelerek e-ticaretin yeni lideri oldu. Toptan, perakende, grup satınalma ve ödeme sistemleri alanlarında faaliyet gösteren Alibaba’nın CEO’su Jack Ma’nın uluslararası hedefleri ise sır değil. Peki, Amazon’un Amerika ve Avrupa’daki tahtını sarsan Alibaba ne kadar başarılı olabilir? Amazon Alibaba’nın evinde üstünlük kurabilir mi? Savaş henüz yeni başlasa da, Forbes eldeki verilere bakarak tahminlerde bulunduğu bir analiz yayınlamış. İlk olarak, iki şirketin arasında benzerlikler mevcut. İkisinin de büyük bir kullanıcı kitlesi ve çok çeşitli ürünlerin uygun fiyatlardan satıldığı platformları var. Ancak benzerlikler burada bitiyor. Alibaba doğrudan satıştan ziyade alıcı ve satıcıları buluşturan bir platform olarak öne çıkıyor. Direk olarak satış yapmadığı ve mallarını saklamak için devasa depolara ihtiyacı olmadığı için kâr marjı inanılmaz yüksek: yaklaşık yüzde 40. Geliri ise son çeyrekte 2 milyar $ seviyesindeydi. Amazon.com Fulfillment Center Amazon ise geleneksel perakendeciliğe yakın bir model izliyor. Devasa boyutlarda dağıtım merkezleri var ve kullanıcılarına direk olarak ürünleri kendisi satıyor. Bu model ona müşteri deneyimi ve ilişkilerinde inanılmaz bir üstünlük sağlasa da, çok büyük altyapı yatırımları gerektirmesi ve çok fazla sayıda çalışan istihdam etme gerekliliği kar marjını oldukça düşürüyor. alibaba-com Amazon ve Alibaba’nın e-ticaret platformları kendi marketleri için özel olarak optimize edilmiş durumda. Alibaba Çinli kullanıcıların ihtiyaçlarını tam olarak bilirken, Amazon lojistik ve tedarik zincirinde uzmanlaşmış durumda. Ancak iki devin de pazara özel modellerini birbirlerinin pazarlarına uyarlaması oldukça zor görünüyor. Özellikle Amazon’un Çin’de operasyona başlaması için Çinli müşterileri kendinden çok daha iyi tanıyan bir rakipten pazar payı kapabilecek strateji geliştirmesi dışında milyarlarca dolar altyapı harcaması yapması ve dağıtım kanalları kurması gerekiyor. Alibaba ise Amazon’un güçlü markası ve batı piyasasına özel tedarik zinciri karşısında güçsüz durumda. Peki, ikili dünyayı nasıl etkisi altına alabilir? Özellikle rakip marketler için etkili, yenilikçi stratejiler geliştirmeleri gerekiyor. Alibaba Çin’de e-ticaret penetrasyonu hala yüksek seviyelerde olmadığı için oraya yatırımlarına devam edebilir. Bulut bilişim, dijital ürünler ve lojistik yeteneklerini geliştirmek için satınalmalar da yapacaktır. Amazon ise Çin ve Hindistan’daki marketlere yerel e-ticaret şirketlerini satın alarak girecektir. İkili arasındaki savaş pek çetin geçecek gibi gözükse de, günün sonunda kazanan yine son kullanıcılar olacak.

Bir banka müşterilerini neden kaybeder?

1
Veritabanı sistemleri kuruldu beri en önemli konulardan biri veri tutarlılığıdır. Transaction dediğimiz veritabanı işlemlerinin uyması gereken ACID kurallarından hep dem vurulur; bunlardan C, Consistency yani tutarlılıktır. Peki tutarlılığa dikkat etmezsek ne olabilir? Bunu kendi hayatımda mağduru olduğum bir örnekle anlatayım. Neredeyse on sene önce evimi taşıdım. Ev taşımayla birlikte yapılması gereken abonelik nakli gibi pek çok işlem oldu. Bu tür işlemlerden biri de sahip olduğum kredi kartlarıyla ilgili olarak bankalarda gerekli adres değişikliklerini yapmaktı. O zaman çalışıyor olduğum bir bankaya ait iki kredi kartı için bu adres değişikliği işlemini yaptırdım ve ekstreler yeni adresime gelmeye başladı. Buraya kadar her şey normaldi. İşler birkaç ay sonra karıştı. Bir önceki değil, iki önceki işyerimden aradılar. Kredi kartımın süresi doluyor olduğu için yenisi çıkarılmış ve iki önceki iş adresime götürülüp bir de teslim edilmişti! Büyük bir memnuniyetsizliğin ardından iki kredi kartımı da iptal ettirdim. O bankayla o zamandır bir daha çalışmadım. Olay bu. Şimdi gelin biraz izini sürelim ve veri tutarlılığı sağlamanın niye o kadar kolay olmayabileceğini görelim. Acaba sorun normalizasyon kurallarına uygun olmayan bir tasarım yapılması mıydı? Normalizasyon önemli bir konu, ondan konuşmayı bir başka yazıya bırakalım. Daha doğrudan bir soruyla olaya yaklaşalım: Bir müşterinin birden fazla adresi olabilir mi? Meselenin özü bu soruda. Bir bilgiyi sadece tek bir yerde tutmak ilkesine aykırı bir şey yapılmış olabilir mi? Bir müşterinin farklı ilişkileri için farklı adresler kullanabilmesi mümkün. Mesela fatura adresi ile teslimat adresim farklı olabilir. Ama burada sadece kredi kartı sözkonusu. Düşünelim: Müşteri olarak kredi kartımın ekstresinin gönderileceği adresle yenisi basıldığında yenisinin gönderileceği adresi farklı belirtmek isteyebilir miyim? Böyle bir olasılık var. Mesela çok hovarda birisiyim belki; harcamalarımın evden görülmesini istemediğimden ekstreyi iş yerine istiyorum. Ama yeni kart gönderiminin de ev adresine yapılmasını istiyorum. Bu durumda veritabanında kredi kartına ilişkin aynı müşterinin birden fazla adresini bulundurmak ve birini bir iş için diğerini başka bir iş için aktif olarak tutmak yanlış bir yaklaşım değil. O zaman bir tasarım hatası yok mu? Var ama veritabanında değil. Yazılımda adres değişikliği yaptığım yerde birden fazla adresim olduğu belirtilmeli, sadece bu adresimi mi değiştirmek istediğim yoksa diğer adreslerimi de mi elden geçirmek istediğim sorulmalıydı. Demek ki veri tutarlılığını sağlamak yalnızca veritabanında kurallara uymakla mümkün olmayabiliyor. Müşteri ile etkileşim kurulan ve veriyi oluşturan ya da değiştiren tüm süreçlerin de veri tutarlılığını düşünerek ele alınması gerekiyor. Tabii bir de işin süreç yönü var. Diyelim diğer tüm hatalar oldu: Kredi kartını teslim etmekle sorumlu olan kişi, kartı sahibi yerine kim olduğunu bilmediği başka birilerine nasıl bırakır? Gördüğünüz gibi veri yönetimi, sadece veritabanında olup biten bir şey değil. Verinin yaşam döngüsünün bütününün göz önünde bulundurulması ve tasarımların buna göre yapılması gerekiyor.

Estap 25. Yılını Kutladı

0
Kurulduğu yıldan bu yana istikrarlı bir şekilde bu büyümeye devam eden ve şu an yüzde 60 pazar payına sahip olan Estap, 25. yaşını kutladığı bir gece düzenleyerek tüm iş ortaklarını ve basını bir araya topladı. 25 yıl boyunca çalışanları, taşeronları ve tedarikçileri ile birlikte 1000’e yakın insanın direkt ya da dolaylı olarak Estap A.Ş standartları, vizyonu ve misyonu ile üretime katkıda bulunduğunu dile getiren Estap Genel Müdürü Murat Eti sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu mutlu günleri yaşıyor olmamıza sağladığınız katkılarınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Teknoloji ve kalite açısından sektörde lider bir kuruluş olarak herzaman hedefimiz; müşterilerimize en yüksek faydayı sağlayacak ürün ve hizmetleri en iyi çözüm ortağı olarak sunmak ve müşteri memnuniyetini en üst düzeyde sağlamaktır. 25. yılımızı kutladığımız bu özel günde, sektöre sağlayacağı faydalardan son derece emin olduğum yeni ürün ailemizi de sizlere tanıtıyor olmaktan ayrıca büyük gurur duyuyorum. Birlik-beraberlik içerisinde başarılarla dolu nice 25. yıl dönümlerini kutlamayı temenni ediyorum.

Murat EtiEstap Genel Müdürü Murat Eti

Legrand Grup Türkiye Ülke Direktörü Jean Luc Lubin gecede yaptığı konuşmasında şu sözleri aktardı: “Asya ülkelerinde ve Türkiye’deki rakiplerimizi ve de içinde bulunduğumuz pazarın gelişmekte olan bir pazar olduğunu düşünerek, maliyetlerimizi optimize ediyor ve rekabet avantajlarımızı güçlendiriyoruz. Hedefimiz önümüzdeki 5 yıl içerisinde satışlarımızı iki katına çıkarmak. İnanıyorum ki siz değerli iş ortaklarımızın da desteği ve fiyatlandırma politikamızdaki yeni konumumuzla bu hedefimize kolaylıkla ulaşacağız. Bu özel gecede bizleri yalnız bırakmadığınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Daha nice güzel 25. yılları hep birlikte kutlamayı diliyorum.” Üretiminin büyük bir bölümünü 65 ülkeden fazla ülkeye ülkeye ihraç eden Estap A.Ş, 2013 yılı Türkiye ilk 500 Bilişim Şirketi listesinde satış gelirlerine göre 90. sırada, Türkiye merkezli üretici listesinde 104 şirket arasından 12. sırada, üretici-donanım 60 şirket arasından 7. sırada olup, Legrand Grup sinerjisi sayesinde ihracatını ve Türkiye’deki istihdamını arttırarak faaliyetlerine devam etmektedir.

Huawei nesnelerin internetine yatırım yapıyor

0
Huawei endüstriyel nesnelerin interneti alanında fırsat görmüş olacak ki, Cambridge, İngiltere çıkışlı alıcı ağları uzmanı bir firma olan Neul’u satın aldı. Neul sadece çok küçük veriler gönderen alıcı üzerine çalışıyor ve sonuç olarak köprüleri, hırsız alarmlarını veya köpek tasmalarını bile internete bağlayabiliyor. Bu tarz küçük alıcılar mobil endüstrinin eskiden yoğunlaştığı M2M bağlantılarından oldukça farklı bir altyapıya gereksinim duyuyor. Huawei satınalma konusunda rakam vermedi, ancak İngiltere’den Business Daily’nin haberine göre satınalma 25 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ek olarak Çinli teknoloji devinin Cambridge bölgesinde makineler arası iletişim firmalarına yatırım yapmaya devam edeceği konuşuluyor. Huawei’nin yaptığı resmi açıklamada da nesnelerin interneti alanında büyük bir fırsat olduğu, ve Huawei’nin bu alanın geleceğine olan inancının tam olduğu dile getiriliyor. Daha önce farklı haberlerimizde defalarca dile getirdiğimiz Nesnelerin İnterneti kavramı Türkiye’deki girişimciler ve firmalar için de önemli bir fırsat sunuyor zira bu yeni kavramın treni henüz istasyonu terketmiş değil. Bizden söylemesi.

Mobil geniş bant abone sayısı yüzde 21 artacak

1
Nokia Networks; gelecekteki zorluklar ve fırsatlar için hazır olduğunu vurgulamak üzere 2014 yılı Müşteri Kazanma ve Elde Tutma Raporu’nun önemli bulgularını paylaştı.  Ayrıca; mobil geniş bant veri trafiğindeki artışı yönetmek için en ileri çözümleri ve hizmetlerini tanıttı. Abonelerin uygulamalara yönelik ilgisi bugüne kadar görülen en yüksek seviyelere çıktı. Nokia‘nın 2014 yılı Müşteri Kazanma ve Elde Tutma Araştırma Raporu’na göre, gelişmiş ülkelerdeki yoğun/aktif kullanıcıların oranı, 2013’e göre yüzde 8’lik bir artışla yüzde 75’e ulaştı. Bu kullanıcılar mobil cihazlarını web tarama, görüntülü görüşme, finansal işlemler ve dosya yüklemek/indirmek için düzenli olarak kullanıyorlar. Rapor bulgularına göre; müşteri sadakati daha yüksek olan mobil operatörler ağ performansı, hizmet kalitesi ve müşteri ilişkileri açılarından rakiplerine göre daha iyi performans gösteriyorlar. Aynı zamanda, bulgular tüm dünyadaki kullanıcıların yüzde 40’ının gelecek 12 ay içinde operatörlerini değiştirmeyi düşündüğünün altını çiziyor. Bu durum operatörler için ciddi endişe yaratıyor. Bu senaryo dikkate alındığında, akıllı telefon merkezli dünyamızda müşteri sadakatinin anahtarını ses ve veri kalitesi elinde tutuyor. Maliyet ve faturalama da abone hareketlerine etki eden önemli etkenler. Küresel ortalamaya kıyasla, gelişmiş ülkelerde müşteri ilişkileri performansının, abonenin elde tutulması üzerindeki etkisi çok büyük. Bu eğilimleri dikkate alarak kablosuz veri trafiğindeki muazzam artışı yönetmek ve müşteri sadakatini korumak üzere operatörlere yardımcı olan çözümleri ve hizmetleri göstermek için Nokia Networks, İnovasyon Günleri etkinliğini organize etti. 2020 yılı itibariyle, mobil geniş bant ağlarının günlük olarak kişi başına 1 gigabaytlık kişiselleştirilmiş veriyi sağlayabilmesi gerekmektedir. Nokia Networks bu hedefe ulaşmak üzere operatörlere sağladığı imkanları ve bu konudaki çalışmalarını etkinlikte vurguladı. Toplantıda konuşan Nokia Networks Türkiye Ülke Direktörü Murat Kırçuval; “2014-2018 yılları arasında Türkiye’nin mobil geniş bant abone sayısının yüzde 21 oranında artması beklenmektedir. Mobil geniş bantta inovasyonlarımız, müşteri deneyimi yönetimimiz ve küresel hizmetlerimizle, Nokia Networks kablosuz ağlarda yaklaşmakta olan büyük veri artışı ile başa çıkmak konusunda ülkemizin operatörlerine yardımcı olmak için her açıdan hazırdır” dedi.

Instagram’da uyuşturucu ticareti korkutuyor

0
Şaşırtıcı ancak Instagram uyuşturucu ticaretinde adeta altın çağı başlatmış gibi görünüyor. Binlerce hesap üzerinden popüler sosyal ağ üzerinden esrar, ekstazi ve benzeri pek çok yasadışı uyuşturucu satılıyor. Üstelik bu hesaplar 200 milyonluk kullanıcı grubunun oldukça rahat ulaşabileceği şekilde, minimum güvenlik ile satılıyor. Örnek olarak ‘#xanax’ anahtar kelimesini arattığınızda karşınıza yüzbinlerce resim çıkıyor. Aralarında sadece kullananların çektiği resimler olsa da satış yapan hesapları da görmek mümkün. Takip edilemeyen Bitcoin’in de yardımıyla insanlar kolayca sipariş verebiliyor ve siparişler normal kargo ile gönderiliyor. Hatta ertesi gün teslim garantili kargo hizmeti bile var. Yani siparişler elbette Instagram üzerinden yürümüyor, ancak popüler sosyal ağın sunduğu kolay kullanıcı arayüzünden yararlanılarak bu yasadışı aktivitenin oldukça kolaylaştırıldığı bir gerçek. Instagram’ın sahibi olan Facebook ise konuyla alakalı tatmin edici olmaktan çok uzak açıklama yapıyor. Facebook’a göre uygun olmayan paylaşımlar yapılıp şikayet alındığında hesaplar incelenerek kapatılabiliyor. Ancak platform üzerinden ödeme işlemi yapılmıyor ve dolayısıyla yasaya aykırı ürünlerin reklamını yaparken dikkatli olması gereken kullanıcıların kendisi. Zaten Facebook’un da bu sene başında benzer bir vakadan dolayı başı ağrımış, Facebook üzerinden silah alıp satımının ne kadar kolay olduğu basına yansımıştı. Ancak bu tip satışlar takip edilemez platformlar üzerinde yapıldığı için şimdilik kesin çözüm bulunamıyor. Kim bilir belki de görüntü algılama teknolojileri ve yapay zeka uygulamaları kullanılarak bu tehlikenin önüne geçebilecek bir teknoloji girişimi sosyal ağ devlerinin ilgisini çekebilir.

Kurumsal web sitelerinde eksik olan beş bilgi

1
1 – İletişim Bilgisi Bir şirket web sitesinde bulunması gereken nedir denildiğinde ilk akla gelen öğelerden biri iletişim bilgisidir. Ancak günümüzde şaşırtıcı sayıda çok web sitesi bu bilgileri barındırmıyor. Sitenizin belli bir sayfasında veya her sayfada olacak şekilde alt/üst kısımlarına iletişim bilgilerinizi yazmak, müşterilerinizin gerektiğinde size ulaşmalarını kolaylaştıracaktır. Ekran Resmi 2014-09-23 16.32.31 2- Eski müşterilerinizin hakkınızdaki iltifatları Şaşırtıcı bulabilirsiniz, ancak eski müşterilerinizin hakkınızda söylediği sözleri web sitenizde sergilemek oldukça faydalı olacaktır. Bu müşterilerin söylediği sözler potansiyel müşteriler için ürün ve servislerinizin güvenilirliğinin elle tutulur bir kanıtı olacaktır. Tüm müşteri geri bildirimlerine sitenizde tek bir sayfa ayırmak yerine sitenizin çeşitli yerlerine birer birer dağıtmalısınız. Ek olarak, tanınmayan bir müşterinin sözlerinin bilinir bir müşterinin sözlerinden çok daha az etkili olacağını bilmelisiniz. 3- Sosyal medya entegrasyonu Günümüzde sosyal medyanın büyüklüğü aşikar. Çok sayıda müşteriye az kaynak kullanarak ulaşmanızı ve onlarla iletişime geçmenizi sağlayan sosyal medya eklentilerine önem vermelisiniz. En azından sosyal medyadaki sayfalarınızın linkleri görülebilecek bir yerde bulunmalıdır. Sitenizde sunduğunuz içeriğin kolayca paylaşılabilir olması da bir artıdır. Ek olarak, pek çok sosyal medya sitesi içeriğinizi kaç kişinin görüntülediğini veya beğendiğini gösteren eklentiler sunmaktadır, bunları da dahil etmeniz bir üstteki maddede bahsi geçen müşteri övgüler ile benzer bir etki yapacaktır. Ekran Resmi 2014-09-23 16.35.45 4-  Hakkımızda Sayfası Hakkımızda kısmı bir web sitesinde en çok ziyaret edilen kısımdır. Ürün ve servislerinizin, şirket kültürünüzün insanlara yansıması bu sayfada olacağından önemli ölçüde özen gösterilmesi gerekmektedir. Şirketinizin üst düzey yöneticilerini veya çalışanlarınızın tümünü de bu kısımda sergileyebilirsiniz.  5- Eylem linkleri / Eylem çağrısı çağrısı (Call to Actions) Şirketinizin en önemli kısmı olan aksiyon çağrıları, sitenizi gezen, ürünlerinizi ve hizmetlerinizi beğenen potansiyel bir müşteriyi müşteriniz haline getirirler. Butonlar, formlar veya bannerlar şeklinde bulunabilirler. Örnek olarak bir otomobil tamircisinin web sitesinde ‘yağ değişimine mi ihtiyacınız var? Buraya tıklayın’ yazısı daha sonra ulaşmak üzere insanların bilgilerinin toplandığı bir sayfaya yönlendirebilir. TechInside-Dergi-Sayi-001-15-Eylul-2014-sutun

Röportaj: Burak Aydın – Intel Türkiye

0
Nesnelerin İnterneti bilişim dünyasının yeni kutsanmış kelimelerinden bir tanesi. Ama bu kelime her 10 yılda bir ortaya çıkıp bir sonraki 10 yılı şekilendiren önemli kavramlardan birisi olacak. Intel için bu kavramın önemini Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın’a sorduk.

Mobil veri kullanımında yeni trendler

0
Citrix, 2014 yılının ikinci yarısı için Citrix Mobil Analiz Raporu’nu yayınladı. Mobil Analiz Raporu, mobil veri hizmetleri deneyimi kalitesini (QoE) belirleyen abone davranışları ve ilgili faktörlere ilişkin bilgiler veriyor. Aşağıdakiler rapordaki en önemli bulgular arasında; LTE’de mobil video 3G’ye üstün geldi Son raporda LTE ağlarındaki mobil abonelerinin 3G ağlarındaki abonelerden 1,5 kat daha fazla video izlediği görülüyor. LTE ağlarında gezinen bu aboneler ayrıca daha uzun süre video izliyor ve daha yüksek çözünürlük tercih ediyor; Netflix aboneleri arasında yüzde 76’sı LTE üzerinden beş dakikanın üzerinde video izlerken sadece yüzde 65’i 3G üzerinden beş dakikanın üzerinde video izliyor. Aboneler mobil ile sosyalleşiyor Mobil abonelerinin yüzde 40’ının her gün kullandığı sosyal ağlar en popüler mobil uygulama kategorisi. Rapora göre sosyal ağlardaki verilerin yüzde 47’si videolar ve yüzde 40’ı görüntülerle bağlantılı. Bölgesel olarak ele alacak olursak Kuzey Amerika ve Orta Doğu‘daki aboneler, toplam hacmin sırasıyla yüzde 59 ve yüzde 62’sini oluşturan video veri hacmiyle sosyal ağlardaki en büyük video tüketicileri. Bununla birlikte video tüketimi Avrupa’da, mobil sosyal ağ verileri kullanımının 39’u ve biraz gerisinden takip eden Asya-Pasifik bölgesinde yüzde 35’e karşılık gelmekte. Citrix_Infographic_fin_Engl-01 Mobil reklamlar Bir gün içinde mobil veri abonelerinin yarısı mobil ağ üzerinde reklamlarla karşılaşıyor ve bu reklamların türleri hızla değişiyor. Son raporda, 2014 yılının başından itibaren mobil video reklamlarında yüzde 20 artış olduğu ve markaların, insanları ikna etmek için klasik reklam bantlarının yerine bu ortamı gün geçtikçe daha fazla tercih ettiği görülmekte. Geçtiğimiz yıl Citrix, mobil üzerinde 20 reklam bandına karşılık bir videolu reklam bulunduğunu gördü. Bu yıl bu oran her 16 reklam bandına karşılık bir videolu reklama yükseldi. Citrix Hizmet Sağlayıcı Platformlar Pazarlama Müdürü Mark Davis şunları söyledi: “Ağ operatörlerine mobil abonelerinin kullandığı içerik türleri ve hacmi hakkında bilgi vermek, abonelerin davranış trendlerini belirlemelerine ve ağlarını buna göre düzenlemelerine yardımcı olur. Mobil veri deneyimi, abonenin memnuniyetinin ya da memnuniyetsizliğinin en önemli belirleyicisi olmaya devam etmektedir. Ağın nasıl kullanıldığı hakkında bilgilerin mobil veri deneyimini zenginleştiren araçlarla birleştirilmesi farklı bir veri hizmeti sunmanın temel direğidir.”

Blackberry denemeye devam ediyor

1
Kurumsal akıllı telefon pazarındaki eski ihtişamlı günlerine dönmek isteyen Blackberry, yeni modeli Passport’u 24 Eylül’de 599$’dan piyasaya sunacağını açıkladı. Blackberry CEO’su John Chen yaptığı açıklamada benzer özelliklere sahip rakip telefonlar olmasa piyasada 700$ değere sahip olacağını, fakat marketin ilgisini çekmek için daha düşük ücretten satışa çıkartacaklarını söyledi. Blackberry-passport-ceo Passport modeli pasaport şeklindeki kare tasarımıyla dikkat çekiyor. 4,5 inç ekran boyutu olan telefon 5 inçlik telefonlar ile aynı ekran alanı imkanlarını sunuyor. Bunun temel sebebi ise ortalama bir dikdörtgen telefon satır başına 40 karakter gösterebilirken, Passport’un 60 karakter gösterebiliyor olması. Blackberry’nin kurumsal akıllı telefon pazarının zirvesinden düşüşü oldukça hızlı ve baş döndürücü olmuştu. Öyle ki Blackberry 2012 ve 2013 yılında ‘artık bittiği’ yöndeki imajını temizlemek için büyük kaynak sarf etti. iPhone’ların çıkışıyla kurumsal akıllı telefonların yıldızı statüsü birden elinden alınan Blackberry, 2006 yılında pazardaki akıllı telefonların yüzde 50’sini oluştururken bu rakam 2010’da yüzde 16’ya, 2012’de yüzde 5’e düşmüştü. 2013’te ise esamesi bile okunmuyordu. 2014 yılında CEO Chen’in önderliğinde elindeki çekirdek müşterileri tutmaya gayret gösteren Blackberry, kartlarını güvenlikten yana oynadı. Ancak analistlere göre kurumsal pazarda tek şirket olduğu günler bitmiş durumda. Üstelik Blackberry hâlâ klavyeli modellerde ısrarcı görünüyor. Anlaşılan o ki gerek CEO’sunun yaptığı açıklamalar gerekse multimedya standartlarına uygun ekran ölçüleri yerine farklı fanteziler deneyen Blackberry tarihin tozlu raflarında kendisine yer beğenmekle meşgul.

Girişimcilik yeteneğinize işaret eden üç özellik

0
1. Doğru Yetenekler – Pazarlamada yenilikçilik: Michael Ellsberg’in The Education of Millionaires’de bahsettiği gibi: satışın temeli dinlemektir. Müşterilerin ihtiyaçlarını dinleyip onları giderebilecek özel çözümler geliştirmek çok önemlidir. – Risk yönetimi: Girişimci, risk alandan ziyade riski minimize edendir. Bootstrapping veya Eric Reis‘ın Lean Startup modeli ile risk minimize edilebilir. Girişim uzmanı Ash Maurya’nın Running Lean’de bahsettiği üzere girişimcinin görevi parası bitmeden iş modeli oluşturmaktır. – Kendini ve başkalarını yönetmek: Girişimcilerin Robert Quinn’in Building the Bridge As You Walk Across It kitabında bahsettiği gibi ‘ayarlanabilir özgüvene, ‘özgür dayanışma ruhuna ve ‘sağlam görüşe sahip olması gerekmektedir. 2. Doğru Yol Girişim, Peter Drucker’ın bahsettiği gibi aslında bir yönetim disiplindir. Ve disiplin de bir yolun göstergesidir. Yol da, müşteri keşfi ve onların problemlerine çözüm üretmek ile başlar, girişimcinin önerdiği çözüm ile uyup uymadığı denenir ve şirket kurulumu ile son bulur. 3. Doğru Ruh Hali Bir girişimi hayata geçirmek için pek çok kez deneme yanılma gereklidir. Eğer bu yola ayak uyduramayacak biri varsa motivasyonunu ve parasını kaybedecektir. Girilen yola duyulan heyecan, doğru yetenekler ile birleşince bağlılığa ve vazgeçmemeye dönüşür.

Dünyamızı gerçekten değiştirebilecek beş girişim

1
1- Peek Peek düşük gelirli ülkelerdeki göz sağlığına çığır atlatabilecek bir proje. Küçük bir donanım ile akıllı telefonlara entegre olan sistem, göz hastalıkları konusunda uzman olmayan kişilerin göz muayeneleri yapabilmelerine olanak tanıyor. Peek 2- Ohoo! Alternatif bir su şişesi üreten Ohoo, sundukları jelatinimsi kap ile çevreye zararlı plastik şişelerin yerini almayı umuyor. ohoo 3- Pavegen Pavegen, adımları enerjiye çevirmeyi amaçlayan bir proje. Geliştirdikleri teknoloji yollardaki ışıklandırmalara enerji sağlayabilir, yön ve reklam işaretleri için kullanılabilir. Pavegen 4- Plan Bee İklim değişikliği, hava kirliliği ve zararlı böceklerin zarar verdiği arı kolonileri için geliştirilmiş olan proje, kendi kendini izleyen ve olağandışı bir hastalık, tehlike gördüğünde sahibini uyaran bir arı kovanı olarak tanıtılıyor. Plan-Bee 5- VIBE VIBE günümüzde kullanılan normal elektrik devrelerinin yerine dijital veriyi titreşim ile ileten bir arayüz çözümü sunuyor. Böylece örneğin tek bir alüminyum plakadan tam fonksiyonel ve %100 geri dönüştürülebilir bir klavye üretilebiliyor. VIBE

Alibaba kurucusu Jack Ma: Hata yapmaya hazırız

1
Alibaba Grubu rekor seviyede değerlemeyle halka açılmasına rağmen kurucu Jack Ma hala şirketi yönetmenin en iyi yolunu bilmediğini ve sürekli yeni yollar denediğini itiraf etti. Ma, nefret ettiği tek şeyin ‘imparatorluk modeli’ olduğunu belirtiyor. ‘‘İmparatorluk modelinde ‘bana katılırsın, yoksa yok olursun’ mantığı geçerlidir. Bense bu modeli sevmiyorum. Bana göre herkes birbiri ile beraber çalışmalı, birbirine yardım etmeli. Ekosistem bu demektir.’’  Ma ek olarak Alibaba’nın büyüklüğünün de problem çıkartabileceğinden endişe ettiğini söyledi. Bu yüzden 2011 yılında Alibaba’nın çevrimiçi satış ünitesi TaoBao’yu TaoBao Mall, TaoBao Marketplace ve eTao olarak üçe bölerek yeniden organize etmiş. ‘‘Eğer 10 sene sonra hala büyük olursam, bir başka üç parça daha yaparım. Büyük şirketi küçük şirketler gibi çalıştırdığımdan emin olurum’’ Ma ayrıca 21. Yüzyılda şirketi yönetmek için sürekli yeni yollar keşfetmek gerektiğini söylüyor. Ma, ‘‘Dürüst olmak gerekirse, bir şirketi yönetmenin en iyi metodolojisi, en iyi mental planlaması nedir bilmiyorum. Sürekli test ediyoruz ve hata yapmaya hazırız.’’ diyor. Küresel bir başarıya imza atmak isteyen girişimciler ve şirketler için göz ardı edilemeyecek deneyimler ve tavsiyeler.

Çalışanlarınızın size söylemediği 10 şey

1
Günümüzde liderler ile çalışanları arasında basit bir kural vardır: ‘‘Patronun duymak istemeyeceği şeyi söyleme, her şey yolunda olsun.’’ Ancak iyi bir lider kötü de olsa geribildirimleri almalı ve değerlendirmelidir. Bunu yaparken her bir çalışanıyla empati kurmalı ve her çalışanın kendi gibi düşünmeyebileceğini farketmelidir. Yine de çalışanlar bazı olumsuz fikirlerini patronlarından çekindikleri için dile getirmekten korkabilir. İşte o fikirlerden bazıları: 1- ‘‘Eğer nereye gittiğimizi bilmiyorsak oraya varamayız’’ Liderler sorgulamadan itaat edilmeyi isterler ancak kaliteli elemanlar bunu yapmayacaklardır. Onların büyük resmi görmeye, ve kendilerinin bu resme nasıl katkı yaptıklarını bilmeye ihtiyaçları vardır. Eğer bir idealiniz varsa, onlarla paylaşın. 2- ‘‘Hak ettiğimiz maaşı alamıyoruz’’ Çalışanlar takdir edilmek, şirket de kar etmek zorundadır. Para konusunu açmak bir çalışan için zor olabilir. 3- ‘‘Girişimci olman çok güzel, ama bu benim için sadece bir iş’’ Girişimcinin işi hakkında duyduğu heyecan önemlidir, ancak unutulmamalıdır ki pek çok çalışan sadece bir çalışandır ve emeğine karşılık kiralanmıştır. Eğer girişimci olmak isteseydi zaten kendi işlerini kurmak için gayret ederlerdi. Bu hayat görüşüne sahip bir çalışan varsa saygı duyulmalıdır. business 4- ‘‘Bazen bizim sunduğumuz çözüm önerileri daha iyi oluyor’’ Bir lider gün içinde pek çok karar vermek zorunda olabilir. Tek başına karar vermek ise beklenmeyen alanlarda negatif sonuçlar doğurabilir. Çalışanların yaptığınız iş hakkında önemli fikirleri olabilir. Sormaktan zarar gelmez. 5- ‘‘Yükümüz çok ağır’’ Çalışanlarınızın iş yükünü kontrol etmeli, ve verdiğiniz işin kaldıramayacakları kadar ağır olup olmadığına dikkat etmelisiniz. Bu konuda onlara soru sormaktan çekinmeyin. 6- ‘‘Geçmişe takılmak bizi daha hızlı yapmayacak’’ Çalışanların işlerini didik didik incelemek ve çok fazla yorum yapmak onlara negatif olarak yansıyabilir. Beklentilerinizi belirleyin ve birkaç kontrol noktası ile ipleri tamamen elinizden bırakmayın. Businessman Handing Over Stacks of Hundred Dollar Bills. 7- ‘‘Para bizi mutlu edecek tek şeydir.’’ Pek çok insan geçimini sağlamak için çalışır ancak para bir insanın şirkette kalıp kalmaya karar vermesinde nadiren etkilidir. Eğer yetenekli çalışanları çekmek ve elinizde tutmak istiyorsanız onlara kendini geliştirebilecekleri bir ortam sağlayın ve basit bir maaştan fazlasını vadedin. 8- ‘‘İş dışındaki zamanımızda bizi rahat bırak’’ Teknoloji ile birlikte günümüzde çalışanlar 7/24 ulaşılabilir durumdalar. Ancak en iyi çalışanın bile kendine ayıracağı zamana ihtiyacı vardır. Young business team exchausted and over worked 9- ‘‘Sıkıldım’’ Bir çalışanın hissedeceği en kötü duygu işe yaramazlıktır. Bu durum ise çok az veya yeteneklerinin çok altında iş verildiği zaman olur. Verimliliklerini izleyip onlara daha uygun işler vermeye çalışın. 10- ‘‘Açık sözlü olmak her zaman işe yaramıyor’’ Eğer yukarıdaki sözlerden hiçbiri kulağınıza gelmiyorsa ya dünyanın en şanslı yöneticilerinden birisinizdir, ya da çalışanlarınız size geri bildirim vermek için yeterli cesareti bulamıyordur. Onlara aklındakileri söylemek için cesaret verin.

Alibaba kurucusu Jack Ma’nın 11 önemli sözü

  • ‘‘Bugün acımasızdır. Yarın ise daha da acımasız. Yarından sonraki gün ise çok güzeldir.’’
  • ‘‘Eğer pes etmezsen hala şansın var demektir. Ve eğer küçüksen, gücünden ziyade beynine güvenmelisin ve konsantre olmalısın.’’
  • ‘‘Eğer ne yapmak istediğini bilen iyi bir takımsak, bizden biri onlardan on kişiyi yenebilir.’’
  • ‘‘Başarısız olmam önemli değil. En azından başkalarına örnek olabilmişimdir. Ben başarısız olsam bile birisi mutlaka başaracaktır.’’
  • ‘‘Başaracağız çünkü çok genciz ve asla, asla pes etmeyeceğiz’’
Tsinghua Innovation Forum In Beijing...BEIJING, CHINA - APRIL 19:  (CHINA OUT) Jack Ma, chairman and CEO of Alibaba Group, speaks at the Tsinghua Innovation Forum at Tsinghua Science Park (TusPark) on April 19, 2011 in Beijing, China. The Tsinghua Innovation Forum is a part of Tsinghua University Centenary Celebrations, which held by Tsinghua University and Development Research Centre of the State Council.  (Photo by ChinaFotoPress/Getty Images)
  • ‘Eğer işe 8’de geliyor ve 5’te eve dönüyorsak, şirketimiz bir teknoloji şirketi değildir ve Alibaba asla başarılı olamayacaktır. Eğer 8-5 ruhuna sahipsek gidip başka şeylerle meşgul olmalıyız.’’
  • ‘‘Rakibinden öğrenmeli, ancak asla ondan kopyalamamalısın. Kopyaladığın an yok olursun.’’
  • ‘‘Alibaba basit bir iş değildir. Bir rüyadır. Bir amaçtır. Eğer istiyorlarsa Wall Street yatırımcıları bizden nefret etmekte özgürler. ‘’
  • ‘‘Eğer büyümek istiyorsanız güzel bir fırsat bulmalısınız. Bugün eğer çok iyi bir şirket haline gelmek istiyorsanız çözebileceğiniz sosyal problemler üzerine düşünün.’’
  • ‘‘Zeki insanlar kendilerini yönetecek bir aptala ihtiyaç duyarlar. Tüm takım bilim adamından oluşuyorsa, en iyisi onları bir köylünün yönetmesidir. Çünkü onun düşünce tarzı değişiktir. Kazanmak, elinde olayları farklı açılardan görebilen insanlar varsa daha kolaydır.’’
  • ‘‘E-ticareti yürütmenin en önemli şartı şu an yaptığınız işi şevkle yapmaya devam etmektir.’

Sosyal medyada paranızı israf etmeyin

0
Günümüzde ‘viral pazarlama’ şirketlere oldukça cazip geliyor. Tek yapılması gereken bir mesaj yaratmak ve yaymaları için insanlara teslim etmek gibi bir algı oluşmuş durumda. Ancak University of Colorado’dan pazarlama profesörü Peter McGraw’a göre bu tam olarak böyle değil. Amerikalı yerel medya araştırma firması BIA/Kelsey’in yaptığı araştırmaya göre KOBİ’ler sosyal medyaya oldukça dalmış durumdalar, ancak nasıl çalıştığından pek haberdar değiller. Verilere göre KOBİ’lerin yüzde 75’i sosyal medyayı bir pazarlama aracı olarak kullanıyor (geçtiğimiz sene bu oran yüzde 71’di). BIA’den Steve Marshall’ın söylediğine göre bu kullanıcı dostu, ucuz ve yerel müşterilerle iletişime geçmede yardımcı bir platform için şaşılacak bir oran değil. Bu durum ek olarak şirketlerin toplam medya bütçelerinin neden yüzde 21.4’ünü oluşturduğunu da açıklıyor elbette (bu oran dış mekan reklamları için yüzde 18.5)
Şirketlerin hatırı sayılır bir bütçelerini sosyal medyaya ayırıyor
Fakat tüm bu verilere rağmen konu verime gelince rakamlar oldukça düşüyor. Hatırı sayılır bir bütçelerini sosyal medyaya ayıran şirketlerin sadece yüzde 24’ü ‘olağanüstü’ veya ‘mükemmel’ geri dönüş aldıklarını belirtiyorlar. Aynı oran video reklamlarda yüzde 59.3, sadece sesli reklamlarda yüzde 57.7, akıllı telefon ve tablet reklamlarda ise yüzde 54. Yüksek bütçeler ayrılmasına rağmen sonuçların tatmin edici olmadığı bir gerçek. Dolayısıyla sosyal medya pazarlamasında şu üç tavsiyeye dikkat etmekte fayda var: – Anahtar performans göstergelerinizi (KPI – Key performance indicator) iyi belirleyin: Bu göstergeler size bir şeyin işe yarayıp yaramadığını gösteren sayılardır. İhtiyacınıza göre şekilleneceklerdir – satışınızı arttırmak veya marka yaratmak için daha çok insana ulaşmak isteyebilirsiniz. Seçiminiz ne olursa olsun medyadaki varlığınız şirketinizin farklılığın tam olarak ne olduğunu ön plana çıkarmalı. – Zamanlamaya dikkat edin: Pazarlama kampanyalarınız, KPI rakamlarınız ve satışlarınız arasındaki yakınlığı takip etmelisiniz. – Eski usül pazarlama taktiklerine de başvurun: Onlarca yıldır pazarlamacılar özel kodlar ve kuponlardan yararlanıyorlar. Her kampanyanız için özel bir fiyat belirleyip hangisinin daha çok işe yaradığını takip edin. Biraz pratik zeka ile her türlü pazarlama kampanyasını gözden geçirerek bir süre sonra hangi türün çalışıp hangilerinin çalışmadığını öğrenebilirsiniz.

Larry Ellison: Oracle’ı kuran adamın hikâyesi

Oracle’ın kurucusu Larry Ellison geçtiğimiz perşembe günü şirkette 37 yıl süren CEO’luk görevini bıraktığını açıkladı. Ellison, yazılım devi Oracle’ı 30’lu yaşlarının başında kurmuştu ve çok kısa bir süre içerisinde multi-milyar dolarlık bir iş modeli oluşturmayı başardı. 8 sene sonra Inc.’in ‘Amerika’nın en hızlı büyüyen 500 özel şirketi’ kategorisinde 61. Olmayı başarmıştı. Ellison’un kişisel hayatı da profesyonel hayatı gibi dikkat çekti. Tam 4 kez evlenip boşanan Ellison, yatları, uçakları ve pek çok evi ile gündeme gelmişti. Bugün Forbes kişisel servetini yaklaşık 51 milyar dolar olarak hesaplıyor. larry-ellison-draw Aşağıda New York doğumlu Ellison’un Silikon Vadisi’nden önceki ve sonraki hayatının kısa bir özetini bulabilirsiniz. 1966 Ellison University of Chicago’yu bırakarak California’ya yerleşti. 1970’ler C.I.A.’e ilişkisel veri tabanları yazan bir bilgisayar şirketinde çalıştı. 1977 Robert Miner ve Edward Oates ile birlikte 2.000 dolar sermayeli Software Development Laboratories’ı kurdu. Hazırladıkları ilişkisel veritabanını devlete satmaya niyetliydiler, ancak projelerini teslim tarihinden önce bitirdikleri için şirketler için yazılımlar geliştirmeye başladılar. 1982 Şirket isim değiştirerek Oracle adını aldı. 1986 12 Mart günü şirket hisse başı 15$ ile halka açıldı. 1995 Ellison kişisel bilgisayarların öleceğini öngördü. 1997 Apple’a geri dönen Steve Jobs, Ellison’u yönetim kuruluna atadı. (Ellison Oracle’da çok yoğun olduğu gerekçesiyle 2002 yılında istifa edecektir) 2008 Associated Press kendisini en yüksek maaşlı CEO ilan etti. AP Ellison’un yaklaşık 25 milyar dolarlık serveti olduğunu hesapladı. 2010 IBM ve Hewlett Packard ile girilen sert bir mücadele sonucu Oracle rakibi Sun Microsystem’s I satın aldı. 2013 Eylülde Ellison’un yelkenli yarış takımı Amerika Kupası’nı kazandı. 17 Ağustos 2014 Ellison 70. Yaş gününü kutladı. 18 Ağustos 2014 Oracle’daki CEO’luk görevinden istifa etti.

Para kazandıran sosyal ağ AskWitty gelişiyor

0
Bundan birkaç ay önceki bir yazımda para kazandırma parolasıyla yola çıkan sosyal ağ AskWitty.com’u sizlere tanıtmıştım. Sistemle ilgili bir güncelleme yapmanın zamanı geldi zira şirket yetkililerinden gelen bilgiler göre hedeflere doğru emin adımlarla ilerleniyor. Kısa bir özet geçmek gerekirse AskWitty üyelerin soru sorarak, yorum yaparak, sordukları soruları oylattırarak ve sorulan sorulara oy kullanarak para kazanmalarını sağlayan bir sistem. AskWitty’de yapılan çalışmalar sonucunda bir kullanıcının yapacağı her bin hamleyi 50 sent (ABD doları) ile ödüllendiriliyor. Buna göre hamleler şunlar: 1- Soru sormak 2- Yorum yazmak 3- Sorulara oy kullanmak 4- Sorduğun sorulara oy kullanılması. Diğer sosyal ağlardan destek almak mümkün Burada avantaj yaratan şey kullanıcının sorduğu bir soruyu kendi sitesinde, sosyal paylaşım sitelerindeki hesabında, blogunda paylaşarak çevresinin büyüklüğü kadar gelir elde edebilmesini sağlamak. Yani diğer sosyal ağlarda ne kadar çok takipçiniz ya da arkadaşınız varsa bu sistem size daha çok para kazanmanın yolunu açıyor. Bu arada hemen belirtelim sistemin yasal bir sıkıntısı da yok. Konuyu biraz daha detaylandıracak olursak örneğin Facebook veya Twitter hesabında 1-2 bin arası takipçisi olan bir üniversite veya lise öğrencisi akıllı ve mantıklı soruları çevresiyle paylaşıp oylattırarak günde 1-1,5 dolar arası gelir elde edebilir. Öte yandan kullanıcısı 10 binin üzerinde olan bir internet gazetesi veya forumu da kullanıcılarına anket düzenleyerek ve çekici paylaşımlarda bulunarak para kazanabilecek. Şu an için herkese 1 dolar hoş geldin bonusu da veriliyor. Sadede gelecek olursa AskWitty’de hedef aynı gerçek hayattaki gibi sistemi canlı bir organizmaya dönüştürmek. Siteyi kuranların mottosu hem sosyalleş, hem kazan ve modele de Sanal Endüstrileşme adını vermişler. Sonuna kadar destekliyor ve başarılı olmalarını diliyorum. Kim bilir biz kullanıcılar da farklı bir sosyal ağ deneyimi yaşamış oluruz.