Samsung Galaxy S25 Ultra: 16 GB RAM ile gelecek!

Samsung’un 2025 yılı başında tanıtacağı Galaxy S25 Ultra modeliyle ilgili yeni detaylar gün yüzüne çıktı. Özellikle yapay zeka uygulamaları ve yüksek performans gerektiren görevler için cihazın bellek kapasitesinde önemli bir artış yapılacağı belirtiliyor. Samsung, bu modelle birlikte 16 GB RAM seçeneğini geri getiriyor.

Son raporlara göre, Galaxy S25 Ultra üç farklı depolama seçeneğiyle piyasaya çıkacak: 256 GB, 512 GB ve 1 TB. Ancak RAM seçenekleri depolama kapasitesine bağlı olarak değişecek. Baz model olarak sunulan 256 GB depolama12 GB RAM ile desteklenecek. Daha fazla performans isteyen kullanıcılar için ise 16 GB RAM + 512 GB ve 16 GB RAM + 1 TB depolama seçenekleri sunulacak. Böylece, Samsung’un Galaxy S21 Ultra‘dan sonra ilk kez bir modelde 16 GB RAM sunduğu görülüyor. Galaxy S24 Ultra‘da ise tüm depolama seçeneklerinde yalnızca 12 GB RAM bulunuyordu.

Yapay Zeka ve üst düzey performansın mükemmel uyumu

Samsung’un bu bellek artışını, cihaz içi yapay zeka uygulamalarının ihtiyaçlarını karşılamak için yaptığı düşünülüyor. Özellikle üretken yapay zeka araçları, karmaşık hesaplama ve işlem gücü gerektirdiğinden, 16 GB RAM sayesinde kullanıcılar daha akıcı ve hızlı bir deneyim yaşayacak. Bu, çoklu görev performansını artırmanın yanı sıra, oyunlar ve video düzenleme gibi yoğun kaynak tüketen uygulamalarda da büyük avantaj sağlayacak.

Galaxy S25 Ultra’nın yeni donanımı, Samsung’un geliştirdiği One UI 7 arayüzü ile birleşerek kullanıcı deneyimini zirveye taşıyacakOne UI 7, yapay zeka destekli yeni özellikler ve performans iyileştirmeleri sunarak cihazın donanımını en verimli şekilde kullanmayı hedefliyor.

Samsung Galaxy S25 Ultra ne zaman tanıtılacak?

Samsung’un, Galaxy S25 serisini 2025 yılının Şubat ayı başlarında tanıtması ve hemen ardından satışa sunması bekleniyor. Her yıl olduğu gibi, Galaxy S serisinin bu yeni üyeleri de teknoloji dünyasında büyük bir heyecan yaratacak. Özellikle Galaxy S25 Ultragelişmiş donanımı ve yapay zeka özellikleriyle dikkat çekecek.

Samsung’un yeni amiral gemisi modeli, güçlü işlemcisi, devasa RAM kapasitesi ve geniş depolama seçenekleriylesadece günlük kullanımda değil, profesyonel iş akışlarında da fark yaratacak. Galaxy S25 Ultra, kullanıcılarına performansverimlilik ve yenilik anlamında en üst düzeyde bir deneyim sunmayı vaat ediyor.

Bu gelişmeler ışığında, Samsung Galaxy S25 Ultra’nın 2025 yılında akıllı telefon pazarında yeni bir standart belirlemesi bekleniyor.

Çin’de dev hibrit enerji depolama tesisi faaliyete geçti

Çin, yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarına bir yenisini daha ekleyerek batarya ve süper kapasitörlerden oluşan hibrit bir enerji depolama tesisini devreye aldı. CHN Energy‘nin yan kuruluşu olan Longyuan PowerShandongeyaletinin Zhaoyuan Şehri‘nde yer alan 320 MW/640 MWh kapasiteli enerji depolama projesinin ilk aşamasını tamamladı. Bu kapsamda hizmete giren 200 MW/400 MWh kapasiteli tesis, eyaletin en büyük enerji depolama tesisi olarak dikkat çekiyor.

İleri teknolojiyle donatılmış tesis

61 dönümlük bir alana kurulan tesis, 170 milyon dolara mal oldu. Tesiste, 3,35 MW/6,7 MWh kapasiteli 60 batarya sistemi3 MW/6 dakika kapasiteli bir süper kapasitörPCS sistemleri, ana trafo ve bir yükseltici trafo merkezi entegre bir şekilde çalışıyor. Bu kombinasyon, bölgenin enerji ihtiyaçlarına hızlı, verimli ve sürdürülebilir çözümler sunmayı amaçlayan son teknoloji hibrit depolama sistemini oluşturuyor.

Süper kapasitörlerin avantajları

Tesisin tasarımında süper kapasitörler önemli bir rol oynuyor. Şebeke taleplerine hızlı yanıt verebilme özellikleriyle bilinen süper kapasitörler, çok yüksek güç yoğunluğu ve hızlı şarj-deşarj yetenekleri sayesinde fark yaratıyor. Süper kapasitörlerin öne çıkan diğer avantajları şunlardır:

  • Ultra uzun ömür: 100.000 şarj-deşarj döngüsü (geleneksel lityum iyon pillerin 50 katı).
  • Yüksek enerji dönüşüm verimliliği: %90’ın üzerinde enerji dönüşüm oranı.
  • Çevre dostu profil: Daha düşük çevresel etkiler.

Bu özellikler, süper kapasitörlerin geleneksel elektrokimyasal depolama sistemleriyle birlikte kullanıldığında hem yüksek enerji yoğunluğunu hem de hızlı tepki sürelerini mümkün kılıyor. Sistem, yılda 300’den fazla tam şarj-deşarj döngüsü gerçekleştirecek kapasitede tasarlandı.

Şebeke kararlılığı ve yenilenebilir enerji entegrasyonu

Bu hibrit enerji depolama sistemi, pik talep traşlanmasıfrekans düzenlemeyedek güç sağlamasıfırdan başlatmave anlık taleplere yanıt verme gibi işlevlerle şebeke kararlılığını artıracak. Ayrıca, yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonunu kolaylaştırarak enerji dönüşümüne katkı sağlayacak.

Projenin ikinci aşaması yolda

Projenin ikinci aşaması için çalışmalar devam ediyor. Bu kapsamda sisteme 120 MW/240 MWh ek kapasite kazandırılması planlanıyor. Tamamlandığında tesisin toplam kapasitesinin, bölgedeki enerji ihtiyacını karşılamada daha da etkin bir rol oynaması bekleniyor.

Tesla Model Q Türkiye’ye geliyor mu? işte detaylar!

Tesla’nın Yatırımcı İlişkileri Başkanı Travis Axelrod, katıldığı bir yatırımcı toplantısında şirketin uygun fiyatlı yeni elektrikli aracı Model Q hakkında dikkat çekici bilgiler paylaştı. Elektrikli araç pazarındaki Çinli üreticilerin yükselişi devam ederken, Tesla’nın 2025 yılına yönelik planları arasında bu modelin kritik bir yere sahip olduğu belirtiliyor. Model Q’nunAmerika pazarında teşviklerle birlikte 30 bin doların altında, hatta 25 bin dolar civarında bir fiyatla sunulması hedefleniyor.

Model Q: daha küçük ve daha hafif bir Tesla

Şirket içinde Redwood kod adıyla anılan Tesla Model Q, firmanın yeni elektrikli araç platformu üzerine inşa edilecek. Model 3’e kıyasla %15 daha küçük ve %30 daha hafif olmasıyla dikkat çeken aracın toplam uzunluğu 3.988 mmolarak açıklandı. Üretim maliyetleri açısından da Model 3’e göre çok daha ekonomik bir yapıya sahip olacak bu model, doğrudan BYD Dolphin ve Volkswagen ID.3 gibi rakiplerle mücadele edecek.

Model Q’nun motor seçenekleri arasında tek ve çift motor opsiyonları yer alırken, batarya tarafında 53 kWsa ve 75 kWsa kapasitelerinde LFP (lityum demir fosfat) bataryalar sunulacak. Araç, 500 kilometrelik tahmini menziliylesegmentinde fark yaratmayı hedefliyor.

Türkiye’ye gelme ihtimali yüksek

Model Q’nun üretiminin Tesla’nın Berlin fabrikasında yapılması planlanıyor. Bu durum, otomobilin Türkiye pazarına girişi için herhangi bir engel olmadığını gösteriyor. Bilindiği üzere, Model 3’ün Çin’de üretilmesinden dolayı ek vergiler nedeniyle Türkiye’ye ithalatı mümkün olmuyor. Ancak Model Q’nun Avrupa’da üretilmesi, Tesla hayranlarını heyecanlandıran bir gelişme oldu.

Elektrikli araç pazarında yeni bir dönem başlıyor

Tesla’nın bu yeni modeli, uygun fiyat ve gelişmiş teknoloji kombinasyonu ile elektrikli araç pazarında önemli bir etki yaratabilir. Model Q’nun, uygun fiyatıyla geniş kitlelere ulaşarak Tesla’nın pazar payını artırması bekleniyor. 2025 yılına kadar piyasaya sürülmesi planlanan bu model, Tesla’nın elektrikli araç pazarındaki liderliğini pekiştirebilir.

Google’ın yeni yapay zekası GenCast, hava tahminlerinde devrim yaratıyor

Google, hava tahmini alanında çığır açacak bir yapay zekâ modeli geliştirdi. Google GenCast adı verilen bu model, geleneksel süper bilgisayarların saatler süren işlem sürelerini yalnızca 8 dakikaya indirerek sektörün geleceğini şekillendirmeyi hedefliyor. Google’ın yeni yapay zekası GenCast Nature dergisinde yayımlanan detaylara göre, bu model yüksek doğruluk oranıyla dikkat çekiyor ve hayati önem taşıyan hava durumu tahminlerini hızla üretebiliyor.

Dünyanın geometrisine özel tasarlandı

Google’ın yeni yapay zekası GenCast, hava tahminlerine odaklanan yüksek çözünürlüklü bir yapay zekâ modeli olarak geliştirildi. Model, Avrupa Hava Tahmin Merkezi’nin (ECMWF) son 40 yıla ait verileriyle eğitildi ve en gelişmiş tahmin araçlarından biri olan ENS’ye karşı üstünlük sağladı. Yapılan testlerde, 2019 yılı için gerçekleştirilen 1320 farklı tahminde GenCast, ENS’ye kıyasla %97.2 oranında daha doğru sonuçlar verdi. Özellikle son 36 saatlik tahminlerde bu başarı oranı %99.8’e kadar ulaştı.

Felaketlere karşı erken uyarı sistemi

Google’ın yeni yapay zekası GenCast, yalnızca genel hava tahmini yapmakla kalmayıp felaket öncesi yerel yetkililere daha fazla zaman kazandırmayı amaçlıyor. Ayrıca rüzgâr çiftlikleri yakınındaki rüzgâr hızlarını veya güneş enerjisi çiftlikleri üzerindeki hava koşullarını tahmin etme gibi özel ihtiyaçlara da yanıt verebiliyor.

Google GenCast, şirketin Cloud TPU v5 donanımı üzerinde çalışıyor ve 15 günlük tahminleri yalnızca 8 dakikada üretebiliyor. Bu süre, geleneksel süper bilgisayarların saatler süren işlem süreleriyle kıyaslandığında büyük bir avantaj sağlıyor. Ayrıca model, farklı olasılıkları değerlendirmek için elliden fazla tahmin üretebiliyor.

Google,GenCast modelini kamuya açık hale getirerek bilim insanları ve hava tahmin ajanslarıyla ortaklıklar kurmayı planlıyor. Google’ın yeni yapay zekası GenCast sayesinde algoritmanın daha da geliştirilmesi ve farklı senaryolarda kullanılabilir hale getirilmesi hedefleniyor.

WhatsApp’a akıllı hatırlatmalar geliyor!

Popüler mesajlaşma uygulaması WhatsApp, kullanıcıların iletişim deneyimini geliştirmeye yönelik yeni bir özellikle gündemde. Android beta sürümünde test edilen akıllı mesaj hatırlatma bildirimiönemli mesajların gözden kaçmasını önlemek ve WhatsApp’a akıllı hatırlatmalarla deneyimi iyileştirmek için tasarlandı.

Mesajlar artık unutulmayacak

WhatsApp’ın geliştirdiği bu yeni özellik, özellikle yoğun mesaj trafiği içinde önemli mesajları takip etmekte zorlanan kullanıcılar için büyük bir yenilik sunuyor. Akıllı bildirim sistemisık iletişimde bulunulan kişilerden gelen okunmamış mesajları algılayarak otomatik hatırlatıcılar oluşturuyor. Bu sayede kullanıcıların sürekli uygulamayı kontrol etmesine gerek kalmadan kritik mesajlardan haberdar olması sağlanıyor ve WhatsApp’a akıllı hatırlatmalarla daha etkili bir kullanım sunuluyor.

WhatsApp'a akıllı hatırlatmalarla

Daha gelişmiş ve kapsamlı bir sistem

Özelliğin önceki test sürümleri, yalnızca durum güncellemelerine yönelik sınırlı bir kullanım sunuyordu. Ancak yeni güncelleme, bu hatırlatma sistemini daha kapsamlı hale getirerek mesajlar için de etkinleştirdi. WhatsApp’ın dahili algoritmasıkullanıcıların iletişim alışkanlıklarını analiz ederek en çok etkileşimde bulunulan kişilerden gelen mesajları önceliklendiriyor ve WhatsApp’a akıllı hatırlatmalarla verimliliği artırıyor.

Kişisel iletişim alışkanlıklarına göre çalışıyor

Yeni bildirim sistemi, kullanıcıların düzenli olarak sohbet ettiği kişilerden gelen mesajları takip ediyor. Eğer bu kişilerden bir mesaj okunmadan kalırsa, WhatsApp otomatik olarak bir hatırlatma bildirimi gönderiyor. Bu özellik sayesinde hem kullanıcıların iletişimde aksama yaşaması önleniyor hem de uygulama daha akıllı bir kullanım sunuyor ve WhatsApp’a akıllı hatırlatmalarla kullanıcılar iletişimde daha sistemli hale geliyor.

Yakında tüm kullanıcılara sunulabilir

Test sürecinde olan bu yenilik, Android beta kullanıcıları tarafından deneyimlenmeye başlandı. WhatsApp’ın bu özelliği yakın gelecekte tüm kullanıcılar için yayınlaması bekleniyor. Akıllı mesaj hatırlatıcı özelliğiözellikle yoğun bir iletişim trafiğine sahip kullanıcıların işini büyük ölçüde kolaylaştıracak gibi görünüyor.

Yeni özelliklerle kullanıcı deneyimini sürekli geliştiren WhatsAppbu adımıyla mesajlaşma alışkanlıklarını daha verimli hale getirmeyi hedefliyor WhatsApp’a akıllı hatırlatmalarla kullanıcıların deneyimini iyileştiriyor.

Elektrikli arabalar uzun süre garajda bırakılırsa ne olur? Batarya tükenir mi?

0

Elektrikli arabalar, uzun süre kullanılmadan garajda bırakıldığında batarya durumları konusunda bazı özel dikkat gerektirir. Tüm elektrikli araba bataryaları, belirli bir süre boyunca kullanılmasa bile yavaşça enerji kaybedebilir. Bu durum, elektrikli araç bataryalarında da görülen kendi kendine deşarj olarak bilinir. Ancak, bu enerji kaybı genellikle çok hızlı değildir.

Elektrikli Araba Bataryası Uzun Süre Garajda Kaldığında Ne Olur?

Elektrikli bir arabayı garajda uzun süre bırakmanın sonuçları şunlar olabilir:

  1. Kendi Kendine Deşarj: Çoğu modern elektrikli araba, aküyü koruyan batarya yönetim sistemleriyle donatılmıştır. Ancak, küçük bir enerji kaybı zamanla gerçekleşir.
  2. Tam Şarjın veya Boş Bataryanın Zararı: Bataryayı uzun süre %100 şarjda bırakmak veya tamamen boş bırakmak, bataryanın sağlığını olumsuz etkileyebilir.
  3. Hareketsizlikten Kaynaklanan Bozulmalar: Elektrikli araçlarda bataryanın yanı sıra diğer bileşenler de hareketsizliğe bağlı olarak yıpranabilir.

Batarya Sağlığını Korumanın En İyi Yöntemleri

Elektrikli arabanızın bataryasını uzun süre garajda muhafaza ederken sağlıklı tutmak için şu en iyi uygulamaları takip edebilirsiniz:

1. Şarj Seviyesini Orta Düzeyde Tutun

Aracınızı uzun süre kullanmayacaksanız, bataryayı %20 ile %80 arasında bir şarj seviyesinde tutmak idealdir. Tam şarjdan veya tamamen boşalmaktan kaçının.

2. Düzenli Kontrol Edin

Aracınızı haftada bir kez kontrol etmek ve gerekirse şarj seviyesini düzenlemek, batarya sağlığını korumanıza yardımcı olur.

3. Ortam Sıcaklığına Dikkat Edin

Bataryalar aşırı sıcak veya soğuk hava koşullarında zarar görebilir. Garajınızın sıcaklığını makul bir düzeyde tutmaya çalışın.

4. Batarya Yönetim Sistemlerini Kullanın

Bazı elektrikli arabalar, “Depolama Modu” gibi özellikler sunar. Bu özellikler, aracınızı uzun süre saklamayı kolaylaştırır ve bataryayı korur.

5. Hafif Hareket Ettirin

Mümkünse, aracı ayda bir kez kısa mesafelerde sürün. Bu, bataryanın ve diğer parçaların sağlığını korumaya yardımcı olur.

Elektrikli Araç Bataryaları İçin Uzun Ömürlü Kullanım İpuçları

  • Planlı Şarj: Araç kullanılmasa bile bataryayı belirli aralıklarla şarj edin.
  • Yazılım Güncellemelerini Takip Edin: Batarya yönetim sistemindeki iyileştirmeler, batarya ömrünü uzatabilir.

Sonuç: Elektrikli arabalar, uygun bakım ve düzenli kontrol ile uzun süre hareketsiz bırakıldığında bile batarya sağlığını koruyabilir. Yukarıdaki önerilere dikkat ederek aracınızın bataryasının ömrünü uzatabilir ve beklenmedik sorunların önüne geçebilirsiniz.

2025’te dünya değişiyor: Saxo Bank’ın çılgın tahminleri

Danimarka merkezli saygın finans kuruluşu Saxo Bank, 2025 yılına dair dikkat çekici öngörülerini paylaştı. 2025’te dünya değişiyor ve bu değişimlerin, ekonomi, teknoloji, çevre ve enerji gibi birçok alanda büyük değişimlerin yaşanabileceğini vurgulayan bankanın tahminleri, hayal gücünü zorlayan ancak olasılığı tartışmaya açık senaryolara dayanıyor. İşte Saxo Bank’ın 2025 için öngördüğü çarpıcı gelişmeler:

Trump 2.0 ve doların güvenilirliğinin sarsılması

Donald Trump’ın yeniden ABD Başkanı seçilmesiyle, yüksek gümrük tarifeleri ve ticari kısıtlamalar yeniden gündeme gelecek. Bu durum, küresel finans sisteminde istikrarsızlıklara yol açabilir. Öte yandan Elon Musk liderliğinde kurulacak “Hükümet Verimliliği Departmanı”nın, bütçe açıklarını azaltmaya yönelik adımları ekonomik tartışmaları alevlendirecek. Bu gelişmelerin, ABD dolarının rezerv para birimi olarak güvenilirliğini sarsabileceği öngörülüyor. Dünya ise dolara alternatif arayışına girebilir. Aslında, 2025’te dünya değişiyor ve bu değişimin etkileri birçok kişi tarafından hissediliyor.

Nvidia teknoloji dünyasının zirvesinde

Yapay zeka teknolojilerindeki hızlı ilerleme, Nvidia’nın değerini Apple’ın iki katına çıkartabilir. Saxo Bank’a göre, devrim niteliğindeki AI çipleri ile Nvidia, teknoloji dünyasında rakipsiz bir konuma yükselecek ve dünyanın en değerli şirketi olacak. 2025’te dünya değişiyor ve bu değişimler, teknoloji şirketlerine yeni fırsatlar sunuyor.

Çin’in 50 trilyon yuanlık ekonomik hamlesi

Çin, 50 trilyon yuanlık devasa bir teşvik paketi açıklayarak ekonomik büyümesine hız kazandırabilir. Bu hamle, Çin’in borç yükünü hafifletirken, küresel ekonomide yeni bir dinamik yaratacak. Bu da, 2025’te dünya değişiyor ve bizler bu değişimlere tanıklık ediyoruz.

2025'te dünya değişiyor

3D biyo-baskı ile insan kalbi üretilecek

Tıp dünyasında devrim yaratacak bir gelişme yaşanabilir: 3D biyo-baskı yöntemiyle ilk kez tamamen işlevsel bir insan kalbi üretilecek. Bu yenilik, organ nakli bekleyen milyonlarca insana umut ışığı olacak. 2025’te dünya değişiyor ve bu teknolojiler, sağlık alanında büyük bir etki yaratıyor.

Petrol çağının sonu

Elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla birlikte petrol talebinde sert bir düşüş yaşanabilir. OPEC ülkelerinin pazar payını koruma çabası, üretimi artırarak petrol fiyatlarının hızla düşmesine neden olabilir. Enerji sektörü köklü bir değişimle karşı karşıya kalacak. Sonuç olarak, 2025’te dünya değişiyor ve enerji sektöründe büyük dönüşümlere şahit oluyoruz.

2025'te dünya değişiyor

Yapay zeka veri merkezlerine vergi geliyor

Yapay zeka uygulamalarının yaygınlaşmasıyla veri merkezlerinin enerji tüketimi ciddi şekilde artacak. Bu durum, elektrik fiyatlarının yükselmesine ve yapay zeka şirketlerine yönelik ağır vergilerin gündeme gelmesine yol açabilir.

İklim krizi ve sigorta devi iflası

ABD’de yaşanacak yıkıcı bir kasırga, iklim değişikliği risklerini hafife alan büyük bir sigorta şirketinin iflasına neden olabilir. Bu gelişme, iklim değişikliğinin ekonomik etkilerini yeniden tartışmaya açacak.

2025'te dünya değişiyor

Sterlinin Brexit sonrası güçlenişi

Birleşik Krallık, ekonomik reformlarla sterlini güçlendirebilir. Avrupa’nın ekonomik zorluklar yaşadığı bir dönemde sterlin, euro karşısında Brexit öncesi seviyelerine dönebilir. 2025’te dünya değişiyor ve bunun etkilerini farklı ekonomik sistemlerde görebiliriz.

Düşündüren, ama imkansız olmayan senaryolar

Saxo Bank’ın bu tahminleri, bugünden uzak görünse de gelecekte karşılaşılabilecek olası gelişmelere ışık tutuyor. 2025, dünya ekonomisinden teknolojiye kadar birçok alanda köklü değişimlerin yaşanacağı bir yıl olabilir. Bu senaryolar, kesin bir öngörü değil; geleceğe dair yeni bakış açıları sunarak düşünmeye teşvik ediyor.

2025’in neler getireceğini hep birlikte göreceğiz. Saxo Bank’ın tahminleri ise bizi bu süreçte olası sürprizlere hazırlıyor.

Honor, yeni nesil kayar ekran teknolojisi geliştirdi!

0

Honor, mobil cihaz sektöründe çığır açabilecek yeni bir ekran teknolojisi üzerinde çalışıyor. Şirketin kısa süre önce patentini aldığı “kayar ekran” teknolojisi, ekran boyutunu artırmak için farklı bir yaklaşım sunarak mevcut katlanabilir ekranlara dayanıklılık açısından üstün bir alternatif olmayı hedefliyor. Bu yenilikçi sistem, özellikle akıllı telefon ve tabletlerde yeni tasarım trendlerinin öncüsü olma potansiyeline sahip.

Honor, yeni nesil kayar ekran teknolojisiyle gündemde

Patent detaylarına göre, sistem bir sabit ekran modülü ve doğrusal bir motor yardımıyla yana doğru kayan ek bir panelden oluşuyor. Bu yapı, cihazın ekran boyutunu önemli ölçüde genişletiyor. Kayar ekran teknolojisi, geleneksel katlanabilir ekranların zamanla yıpranma sorunlarını aşabilecek daha dayanıklı bir çözüm sunmayı vaat ediyor. Aynı zamanda, kullanıcı deneyimini iyileştirmek ve cihazların çok yönlü kullanımını artırmak için pratik bir tasarım yaklaşımı sağlıyor.

Honor, yeni nesil kayar ekran teknolojisiyle gündemde.

Honor’un bu patentle ilgili planlarının ne kadar ileri gideceği henüz belli değil. Teknoloji şu an geliştirme ve değerlendirme aşamasında. Ancak gerçeğe dönüşmesi durumunda, bu yenilik sadece Honor’un ürün gamını değil, genel olarak mobil cihaz tasarımını da köklü bir şekilde değiştirebilir.

Özellikle esnek ekranların dayanıklılık problemlerine çözüm arayışında olan sektörde, Honor’un bu hamlesi dikkatle takip ediliyor. Kayar ekran teknolojisiyle donatılmış cihazların piyasaya sürülmesi, kullanıcılar için daha sağlam ve yenilikçi cihaz seçenekleri sunarak mobil cihaz sektöründe yeni bir rekabet dönemi başlatabilir.

Google, oyunlarda fark yaratacak yapay zeka aracını tanıttı!

Google DeepMind, oyun dünyasında çığır açabilecek yeni yapay zeka aracı Genie 2’yi tanıttı. Şirket, yılın başında metin veya gerçek resimlerden oynanabilir iki boyutlu oyunlar oluşturabilen Genie isimli aracı duyurmuştu. Şimdi ise bu teknolojiyi geliştirerek, 3D oynanabilir oyunlar üretebilen ikinci versiyonunu sundu. Genie 2, bir oyun motoru olmaktan çok, oyuncunun veya başka bir yapay zekanın simüle edilmiş bir dünyada hareket ederken görüntüler ürettiği bir difüzyon modeli olarak tanımlanıyor. Bu araç, sahneleri birinci şahıs, üçüncü şahıs ya da izometrik açılardan işleyebilme yeteneği ile dikkat çekiyor. Ayrıca su, ışık, duman ve fizik gibi gerçek dünya efektlerini modelleyebilme kapasitesine sahip.

Google, oyunlarda fark yaratacak yapay zeka aracını görücüye çıkardı

Modelin en önemli özelliklerinden biri, bir sahnenin oyuncunun görüş alanından çıktığı durumlarda bile detayları hafızasında tutabilmesi ve bu öğeleri tekrar görünür hale geldiklerinde doğru bir şekilde yeniden oluşturabilmesi. Ancak Genie 2, bu yenilikçi özelliklerine rağmen bazı sınırlamalara sahip.

Google, oyunlarda fark yaratacak yapay zeka aracını görücüye çıkardı.

Model, şimdilik yalnızca 60 saniyeye kadar tutarlı sahneler üretebiliyor ve daha uzun sürelerde görüntü bozulmaları ve kalite kayıpları yaşanıyor. DeepMind, Genie 2’nin nasıl eğitildiği konusunda detaylı bilgi paylaşmasa da modelin büyük ölçekli bir video veri setine dayandığını belirtti.

Henüz deneysel aşamada olan Genie 2, oyun dünyasında devrim yaratma potansiyeli taşırken, şimdilik geniş kitleler için kullanılabilir bir araç olmaktan uzak. DeepMind, bu modeli şimdilik kendi yapay zeka algoritmalarını eğitmek ve değerlendirmek için kullanıyor. Ayrıca sanatçılar ve tasarımcılar için hızlı prototip oluşturma ve deneme yapma süreçlerinde yardımcı bir araç olarak değerlendiriliyor. Genie 2 gibi gelişmiş dünya modellerinin, gelecekte yapay genel zekanın gelişiminde önemli bir rol oynaması bekleniyor. Bu teknoloji, oyun tasarımından yapay zeka eğitimine kadar birçok alanda yenilikçi çözümler sunabilir.

Intel’in 18A çip üretim sürecinde büyük sorun verimlilik sadece %10!

0

Intel, geleceğini şekillendirmeyi hedefleyen çip üretim teknolojilerinde ciddi sorunlarla karşı karşıya. Güney Koreli medya kuruluşu Chosun tarafından yayımlanan bir rapora göre, Intel’in 1.8 nm üretim süreci olan 18A, beklenenden çok daha kötü sonuçlar veriyor. Şirketin üretim verimliliği yalnızca %10 seviyesinde. Yani üretilen her 100 çipten sadece 10 tanesi kullanılabilir durumda.

Bu düşük verimlilik oranı, Intel’in çip üretim birimi olan Intel Foundry Services (IFS) için büyük bir darbe anlamına geliyor. Şirketin son dönemde yaşadığı zorluklar, Broadcom gibi büyük müşterilerin Intel’e olan güvenini kaybetmesine yol açtı. Broadcom’un, Intel Foundry Services’ten beklediği performansı alamadığı gerekçesiyle siparişlerini iptal ettiği ve alternatif tedarikçilere yöneldiği iddia ediliyor.

CEO Pat Gelsinger Görevden Ayrılıyor

Intel CEO’su Pat Gelsinger’ın görevden ayrılmasının nedenlerinden biri olarak, Intel Foundry Services’in zayıf performansı gösteriliyor. Şirketin tarihinin en zor dönemlerinden geçtiği bir dönemde, 18A sürecindeki başarısızlık, IFS’in geleceğini daha da belirsiz hale getirdi. Hatta, Intel Foundry Services biriminin satılma ihtimali bile gündeme gelmiş durumda.

TSMC ile Rekabet Kızışıyor

Intel, sektörün lideri TSMC ile olan rekabetinde de geride kalmaya devam ediyor. TSMC’nin 2nm (N2) süreci, özellikle SRAM yoğunluğu bakımından Intel’in 18A sürecinden daha üstün görünüyor. SRAM yoğunluğu, işlemcilerin performansını ve verimliliğini doğrudan etkileyen kritik bir metrik olarak kabul ediliyor.

Bu gelişmeler, Intel’in bazı projelerinde neden TSMC’yi tercih ettiğini daha net ortaya koyuyor. Örneğin, Intel’in yeni nesil işlemcileri olan Arrow Lake ve Lunar Lake için TSMC’nin 3nm sürecini seçmesi, kendi üretim teknolojilerindeki aksaklıkları telafi etmeye yönelik bir hamle olarak yorumlanıyor.

Intel İddiaları Reddediyor

Intel, eylül ayında 18A süreciyle ilgili çıkan olumsuz iddiaları yalanlamış ve “beklentilerin üzerinde sonuçlar elde edildiğini” açıklamıştı. Şirket, 20A sürecini iptal ederek doğrudan 18A sürecine geçiş yapacağını duyurmuştu. Resmi açıklamalara göre, 18A sürecinin 2025 yılında piyasaya sürülmesi planlanıyor ve bu süreç, yeni nesil Clearwater Forest sunucu işlemcilerinde kullanılacak.

Intel’in Geleceği Tehlikede mi?

18A sürecindeki başarısızlık, yalnızca Intel Foundry Services için değil, tüm şirketin geleceği için kritik bir sorun teşkil ediyor. Şirketin stratejik hatalarını ve artan rekabet baskısını göz önüne aldığımızda, Intel’in yarı iletken sektöründeki liderlik konumunu koruması her geçen gün daha zor hale geliyor.

Çinli otomobil üreticileri, AB’nin ek vergisini böyle aşacak!

Çinli otomobil üreticileri, Avrupa Birliği’nin elektrikli araçlara uyguladığı ek vergileri aşmak için hibrit araçlara yöneliyor. Avrupa Komisyonu’nun Çin’den ithal edilen elektrikli araçlara yönelik beş yıl geçerli ek vergi kararı, Çinli firmaları yeni stratejiler geliştirmeye itmiş durumda.

Çinli otomobil üreticileri, AB’nin ek vergisini böyle aşmayı planlıyor

Bu stratejilerden biri, Avrupa’ya hibrit araç ihracatını artırmak. İlave vergilerin hibrit araçları kapsamaması, Çinli üreticiler için önemli bir fırsat yaratıyor. Özellikle BYD gibi önde gelen markalar, Avrupa’daki büyümelerini sürdürmek amacıyla şarj edilebilir hibrit araçlara (PHEV) ağırlık veriyor. Çin’in Avrupa’ya hibrit araç ihracatında bu yıl %20’lik bir artış görülürken, bu oran önümüzdeki yıl daha da yükselebilir.

Son verilere göre, Temmuz-Ekim 2024 döneminde Çin’in Avrupa’ya yaptığı hibrit araç ihracatı geçen yılın aynı dönemine kıyasla üç kat artarak 65.800 adede ulaştı. Hibrit araçlar, Çin’in Avrupa’ya toplam araç ihracatının %18’ini oluştururken, bu oran yılın ilk çeyreğinde %9 seviyesindeydi. Aynı dönemde elektrikli araçların ihracat oranı ise %62’den %58’e geriledi. Bu değişim, Çinli firmaların hibrit segmentine ne kadar yoğunlaştığını açıkça gösteriyor. Örneğin BYD, Avrupa’ya özel olarak geliştirdiği ilk hibrit modeli Seal U DM-i’yi piyasaya sürdü. Bunun yanı sıra, Honda da Çin’den Avrupa’ya iki tam hibrit ve bir şarj edilebilir hibrit modeli ihraç ederek bu pazarda payını genişletmeye çalışıyor.

Çinli üreticiler, hibrit pazarında Avrupa ve Japonya’nın hakimiyetine rağmen uygun fiyatlı modellerle rekabet etmeyi planlıyor. Ancak uzmanlar, bu stratejinin daha fazla ek vergiyi tetikleyebileceği konusunda uyarıyor. Daha önce Türkiye’de yalnızca elektrikli araçlara uygulanan ek vergilerin tüm Çin menşeli araçlara genişletildiği göz önüne alındığında, benzer bir durumun Avrupa’da da yaşanabileceği ifade ediliyor. Bu nedenle, Çinli firmaların fiyat politikalarında dikkatli olmaları gerektiği belirtiliyor.

Geri dönüşüme odaklanan Amp Robotics, 91 milyon dolar yatırım alıyor!

0

Amp Robotics, geri dönüşüm süreçlerinde devrim yaratmaya devam ediyor ve yeni bir yatırım turuyla dikkatleri üzerine çekti. Şirket, Congruent Ventures’ın liderliğindeki 91 milyon dolarlık D serisi yatırım turunu başarıyla tamamladı. Yatırım turuna, Blue Earth Capital, California State Teachers Retirement System, Liberty Mutual Investments, Wellington Management, Range Ventures, Sequoia Capital, Tao Capital Partners ve XN gibi prestijli yatırımcılar katıldı. Bu yeni yatırım, Amp Robotics’in gelecekteki operasyonlarını genişletmek, robotik sistemlerini daha verimli hale getirmek ve yapay zeka teknolojilerini geliştirmek amacıyla kullanılacak.

Geri dönüşüme odaklanan Amp Robotics, 91 milyon dolar yatırım aldı

2014 yılında Matanya Horowitz tarafından kurulan Amp Robotics, geri dönüşüm süreçlerini otomatikleştirmek amacıyla robotik sistemler geliştiriyor. Şirket, yapay zeka destekli kameralar ve robotik kollar kullanarak, geri dönüştürülebilir malzemeleri atık yığınlarından ayırma işlemini gerçekleştiriyor. Amp Robotics, sadece robotlar üretmekle kalmıyor, aynı zamanda geri dönüşüm tesislerinde tüm operasyonları yönetiyor. Bu tesislerde, bakım süreçlerini ve sistem güncellemelerini de üstlenerek, geri dönüşüm alanındaki verimliliği artırmayı amaçlıyor.

Geri dönüşüme odaklanan Amp Robotics, 91 milyon dolar yatırım aldı.

Geri dönüşüm oranlarının düşük olduğu günümüzde, Amp Robotics’in teknolojisi, insan hatalarını minimize ederek daha fazla atığın geri dönüştürülmesini sağlıyor. Dünya çapında geri dönüşüm oranı yalnızca yüzde 32 seviyelerinde ve insanlar, geri dönüşüm kurallarına uymadıkları için atıkların ayrıştırılmasında sıkıntılar yaşanıyor.

Amp Robotics’in robotik sistemleri, manuel ayrıştırma yöntemlerine göre çok daha hızlı ve doğru bir şekilde geri dönüştürülebilir malzemeleri tanıyıp ayırabiliyor. Bu sayede, hem verimlilik artarken hem de insan iş gücü maliyetleri düşüyor. Amp Robotics, geri dönüşüm sektörüne sağladığı bu inovatif çözümlerle büyük bir değişim yaratmayı hedefliyor.

Dünyanın ilk operasyonel niyobyum bazlı elektrikli aracı tanıtıldı

Elektrikli araç teknolojisinde devrim yaratacak bir yenilikle, Echion Technologies ve Switch Technologies iş birliğiyle geliştirilen dünyanın ilk XNO destekli aktif anot malzeme teknolojisiyle çalışan elektrikli araç, resmen tanıtıldı. Bu niyobyum bazlı elektrikli aracı tanımak için etkinliğe katıldık. Perth’teki Avustralya Otomasyon ve Robotik Merkezi’nde (AARP) düzenlenen etkinlikte, Toyota Land Cruiser 79 Serisi bir araçta uygulanan teknoloji, sektör için bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

10 dakikada tam şarj imkanı

Araçta kullanılan niyobyum bazlı XNO anot teknolojisi, sadece 10 dakikada tamamen şarj olabilme yeteneğiyle dikkat çekiyor. Bu teknoloji, lityum iyon bataryaların geleneksel grafit anotlarına kıyasla çok daha hızlı şarj süresi, yüksek enerji yoğunluğu ve uzun ömür sunuyor. Niyobyum bazlı elektrikli aracı bu özellikleriyle öne çıkıyor.

Echion Technologies, yıllık 2.000 metrik ton XNO üretim kapasitesine sahip olduklarını belirtiyor. Bu kapasite, yaklaşık 1GWh lityum iyon hücre üretimine eşdeğer. XNO teknolojisi, bataryalar aşırı sıcaklık koşullarında bile yüksek enerji yoğunluğunu koruyabiliyor ve 10.000 döngüden fazla kullanım ömrü sunuyor.

Ağır hizmet araçlarına özel çözüm

XNO teknolojisi, özellikle ağır hizmet tipi elektrikli araçlar için geliştirildi. Uzun ömürlü yapısı ve süper hızlı şarj kapasitesiyle bu teknoloji, ticari ve endüstriyel araçlar için ideal bir çözüm sunuyor. Niyobyum bazlı elektrikli aracı kullanmak bu araçlar için avantaj sağlar. Switch TechnologiesLand Cruiser modeli için özel olarak tasarlanan XNO batarya modülleri ve paketlerini, dokuz aylık bir geliştirme sürecinde tamamladı.

Niyobyum bazlı bataryalar yükselişte

Niyobyum bazlı batarya teknolojisi, enerji depolama sistemlerinde giderek daha fazla ilgi görüyor. Geçtiğimiz aylarda Leclanche SAEchion tarafından geliştirilen XNO teknolojisiyle donatılmış lityum iyon batarya hücresini tanıtmıştı. Bu gelişmeler, niyobyum bazlı anot teknolojilerinin endüstri genelinde benimsenmeye başladığını gösteriyor. Niyobyum bazlı elektrikli aracı tanıtmak ilerisi için büyük bir adım.

Echion ve Switch Technologies’in bu öncü iş birliği, elektrikli araç sektöründe yeni bir çağ başlatma potansiyeli taşıyor. Hızlı şarj, uzun ömür ve yüksek güvenlik vaat eden XNO teknolojisi, geleceğin batarya standartlarını belirleyebilir.

Dijital banka platformu Zopa, 85 milyon dolar yatırım aldı!

İngiltere merkezli dijital banka platformu Zopa, 1 milyar dolar değerleme üzerinden 85 milyon dolar yatırım alarak dikkatleri üzerine çekti. Bu yatırım turuna A.P. Moller Holding liderlik ederken, şirketin önceki yatırımcıları arasında SoftBank, Silverstripe, Northzone ve Uprising gibi büyük isimler yer alıyor. Yatırım, Zopa’nın finansal hizmetlerde yapay zeka (AI) teknolojilerine odaklanarak daha fazla yenilik yapmasını ve ilk cari hesap ürünlerini piyasaya sürmesini sağlamak için kullanılacak. Şirket, bu yeni yatırımı kullanarak dijital bankacılık alanında daha da büyümeyi hedefliyor.

Dijital banka platformu Zopa, 85 milyon dolar yatırım alıyor

Zopa, 2005 yılında Richard Duvall, James Alexander, Giles Andrews, David Nicholson ve Tim Parlett tarafından kuruldu. İlk başta bir peer-to-peer (P2P) kredi platformu olarak faaliyete geçen şirket, kredi verenlerle kredi alanları doğrudan birbirine bağlayarak aracı bankaları ortadan kaldıran bir model sundu. Ancak, 2020 yılında bankacılık lisansı alarak faaliyet alanını genişletti ve geleneksel bankacılık hizmetlerine de adım attı. Bugün, kredi kartları, kredi ve tasarruf hesapları gibi geleneksel bankacılık ürünlerini sunan Zopa, aynı zamanda finansal teknoloji (fintech) alanında önemli bir oyuncu olarak öne çıkıyor.

Zopa, 1.3 milyon müşterisine çeşitli finansal hizmetler sunuyor ve bunlar arasında kredi, kredi kartları, tasarruf hesapları gibi ürünler bulunuyor. Şirket, büyümesini artırarak, Octopus Energy ve John Lewis gibi büyük markalarla stratejik ortaklıklar kurdu. Bu ortaklıklar sayesinde Zopa, finansal hizmetler alanında daha geniş bir müşteri tabanına hitap etmeyi başardı.


Şirketin 2022’de halka arz (IPO) planlarını duyurmasına rağmen, piyasa koşullarının elverişsizliği nedeniyle bu planlarını erteleme kararı almıştı. Zopa, 2024 yılı itibarıyla aldığı bu yeni yatırımı ve büyüme stratejilerini değerlendirerek halka arzı tekrar erteleme kararı aldı. Şirket, IPO’yu şu an için öncelikli bir hedef olarak görmediğini ve gelecekteki piyasa koşullarına göre halka arzı yeniden değerlendirebileceğini belirtti. Yatırımcılar ve şirket yetkilileri, IPO’nun tekrar gündeme gelmesinin ancak piyasa koşullarının daha uygun hale gelmesiyle mümkün olacağını ifade etti.

Zopa’nın aldığı bu yeni yatırım, şirketin dijital bankacılık sektöründeki liderliğini pekiştirmesinin yanı sıra, teknoloji ve yenilikçi hizmetler geliştirme açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Zopa, yapay zeka ve dijital çözümlerle finansal hizmetleri daha erişilebilir hale getirmeyi ve daha verimli bir şekilde sunmayı hedefliyor.

Meta’dan yeni yapay zeka modeli: Llama 3.3 70B!

Meta, düzenlediği etkinlikte yeni üretken yapay zeka modeli olan “Llama 3.3 70B”’yi tanıttı. Llama model ailesinin en yeni üyesi olarak duyurulan bu model, sunduğu yüksek performans ve düşük maliyet avantajı ile dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Yapılan açıklamalara göre Llama 3.3 70BGoogle’ın Gemini 1.5 Pro ve OpenAI’nin GPT-4o gibi dev rakiplerini geride bırakacak özelliklere sahip.

Yüksek performans ve düşük maliyet

Meta’nın üst düzey yöneticilerinden Ahmad Al-DahleLlama 3.3 70B’nin, ailenin en büyük modeli olan Llama 3.1 405B ile aynı performansı sunduğunu belirtti. Ancak yeni modelin en büyük avantajı, daha düşük maliyetli olması. Bu özellik, özellikle kurumsal müşterilerin ilgisini çekmeye yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Rakiplerini geride bırakıyor

Meta’nın gerçekleştirdiği testlerde Llama 3.3 70B, sadece metin odaklı yapay zekâ modelleri arasında üstün performans gösterdi. Testlerde model, Google Gemini 1.5 ProOpenAI GPT-4o ve Amazon Nova Pro gibi modelleri geride bıraktı. Meta yetkililerinin paylaştığı performans grafikleri de bu durumu destekliyor. Ancak, Meta’dan ismi açıklanmayan bir sözcü, TechCrunch ile yaptığı açıklamada, yeni modelin bazı alanlarda hâlâ geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle genel kültürmatematikuygulama kullanımı ve talimat takibi gibi konularda iyileştirmeler yapılması gerektiğini belirtti.

Cezbedici fiyat politikası

Llama 3.3 70B’nin fiyatlandırması da dikkat çekici. Meta’nın açıkladığı fiyatlara göre:

  • 1 milyon girdi için 0,1 dolar,
  • 1 milyon çıktı için 0,4 dolar talep edilecek.

Öte yandan, Llama 3.1 405B için bu ücretler sırasıyla 1 dolar ve 1,8 dolar seviyesinde. OpenAI ve Google gibi rakiplerinin sunduğu fiyatlar ise 10 dolara kadar çıkabiliyor. Bu durum, Llama 3.3 70B’nin kurumsal müşterilere büyük tasarruf sağlayabileceği anlamına geliyor.

Meta’nın yeni modeliyle yapay zekâ dünyasındaki rekabetin daha da kızışması bekleniyor. Llama 3.3 70B, hem performansı hem de uygun fiyatı ile sektörde önemli bir yer edinmeye aday.

Vertiv, yapay zekanın veri merkezi endüstrisini dönüştüreceğini öngörüyor!

Yapay zeka, veri merkezi endüstrisinde önemli bir dönüşümü beraberinde getiriyor ve 2025 yılına doğru bu dönüşümün daha da hızlanması bekleniyor. Vertiv, bu süreçte veri merkezlerinin enerji ve soğutma altyapılarında önemli yenilikler ve gelişmeler yaşanacağını öngörüyor. Özellikle yapay zeka uygulamalarının artan bilgi işlem yoğunluğu, veri merkezlerinin güç ve soğutma sistemleri üzerinde daha fazla baskı oluşturacak. Bu durum, daha gelişmiş sıvı ve hava soğutma sistemlerine olan talebi artıracak. Yüksek yoğunluklu bilgi işlemi desteklemek için kullanılan yenilikçi çözümler, soğutma ve enerji sağlama süreçlerinde önemli iyileştirmeler gerektiriyor. Sıvı soğutma sistemlerinin daha fazla entegre edilmesi ve çevresel etkilerin minimize edilmesi, bu gelişmelerin odak noktası olacak.

Vertiv, yapay zekanın veri merkezi endüstrisini dönüştüreceğini belirtti

Veri merkezleri, yapay zekanın artan enerji taleplerine ayak uydurabilmek için güç altyapılarını geliştirecek. Yapay zeka raflarının daha yüksek güç yoğunluğuna sahip UPS sistemleri, bataryalar ve güç dağıtım ekipmanlarıyla donatılacak. Ayrıca, sıvı-soğutma akışkan yapılandırmaları ve hibrit soğutma sistemleri, mevcut ve yeni uygulamalarda daha yaygın kullanılacak. Bu tür yenilikçi çözümler, veri merkezlerinin daha verimli çalışmasını ve aynı zamanda enerji verimliliğini artırmalarını sağlayacak.

Bununla birlikte, artan enerji talepleri ve karbon emisyonları, veri merkezi sektöründe yeni düzenlemelere yol açabilir. 2030 yılına kadar yapay zekanın enerji ihtiyacının küresel enerji tüketiminin %3-4 seviyelerine çıkması bekleniyor. Bu da veri merkezlerinin enerji stratejilerini yeniden şekillendirmelerini gerektirecek. Hükümetlerin enerji tüketimini düzenleme müdahaleleri ve artan enerji maliyetleri, sektörde sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği çabalarına daha fazla odaklanmayı zorunlu hale getirecek.

Vertiv, 2024 yılı itibarıyla enerji alternatifleri ve mikro şebeke çözümleri için bir trend öngörüyor ve 2025’te bu trendin hız kazanarak, veri merkezlerinin enerji tasarrufu çözümleri ve yenilikçi enerji alternatiflerini önceliklendireceğini belirtiyor. Bu dönemde, yakıt hücreleri ve alternatif akü kimyalarının daha erişilebilir hale gelmesiyle enerji tasarrufu çözümleri önemli bir rol oynayacak. Ayrıca, uzun vadede veri merkezlerinin yüksek enerji tüketimini karşılayabilecek küçük modüler reaktörlerin geliştirilmesi ve bu teknolojilerin kullanımının 10 yıl içinde yaygınlaşması bekleniyor. 2025, bu alandaki gelişmeleri izlemek için kritik bir yıl olacak.

Teleperformance, ZP Better Together’ı 490 milyon dolara satın aldı!

Teleperformance, işitme engellilere yönelik dil hizmetlerinde dünya lideri olan ZP Better Together’ı 490 milyon dolara satın aldı. Bu stratejik satın alım, Teleperformance’ın müşteri deneyimi yönetimi ve dijital iş hizmetleri alanındaki gücünü artırarak, engelsiz iletişim konusunda daha kapsamlı çözümler sunmasını sağlayacak.

Teleperformance, ZP Better Together’ı 490 milyon dolara satın alıyor

ZP Better Together, bundan sonra Teleperformance’ın bir parçası olarak, sağlık, sigorta, finansal hizmetler ve telekomünikasyon sektörlerinde, ayrıca kamu hizmetlerinde dünya çapında yüksek kaliteli çeviri ve tercüme hizmetleri sunmaya devam edecek.

Teleperformance, ZP Better Together’ı 490 milyon dolara satın alıyor.
Teleperformance, ZP Better Together’ı 490 milyon dolara satın alıyor.

Teleperformance, bu satın almayı, özelikle işitme engelli topluluğa yönelik sunduğu hizmetlerin kalitesini artırma ve müşteri portföyünü genişletme amacıyla gerçekleştirdi. ZP Better Together, yaklaşık 25 yıldır işitme engelli topluluk için iletişim erişimini destekleyen çözümler geliştiren bir şirket olarak, gelişmiş teknoloji platformları ve yenilikçi çeviri hizmetleri sunuyor. Bu satın alım, Teleperformance’ın müşterilerine daha geniş bir hizmet yelpazesi sunmasına ve yapay zeka çözümlerinin entegrasyonunu hızlandırmasına olanak tanıyacak.

Teleperformance Türkiye CEO’su Tülay Doğrular, şirketin kapsayıcı ve çeşitliliği temel alan kurum kültürünün, bu satın alımı ve hizmetlerin kalitesini artırma misyonunu pekiştirdiğini belirtti. Şirket, ZP’nin sunduğu çözümlerle işitme engelli bireylerin günlük yaşamlarını kolaylaştırmayı ve iletişim engellerini aşmalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Bu satın alma, Teleperformance’ın uzun vadeli büyüme ve karlılığını artıracak ve 2025’in başlarında tamamlanması bekleniyor.

macOS 15.2 güncellemesi, Mac’leri yapay zekayla donatıyor!

0

Apple, macOS 15.2 Sequoia sürümünü geliştiriciler ve beta test kullanıcıları için yayınladı. Bu sürüm, özellikle M1, M2, M3 ve M4 işlemcili Mac modellerine yeni Apple Intelligence özellikleri ekliyor. macOS 15.2 ile birlikte gelen önemli yenilikler arasında Image Playground, ChatGPT desteği ve Safari’nin geliştirilmiş özellikleri bulunuyor.

macOS 15.2 güncellemesi, Mac’leri yapay zekayla donatacak

Image Playground, fotoğraf kitaplığınızdaki verileri kullanarak farklı stillerde eğlenceli resimler oluşturmanızı sağlıyor. Bu uygulama, resimlerinizi iCloud üzerinden tüm cihazlarınızla senkronize ediyor ve farklı stil seçenekleri ile oyun alanında resimlerinizi düzenlemenizi mümkün kılıyor. Ayrıca, ChatGPT desteği sayesinde, Siri veya Yazma Araçları üzerinden doğrudan ChatGPT’ye erişim sağlanabiliyor. Bu özellik, anonim olarak çalışıyor ve OpenAI modellerini eğitmek için veri toplanmıyor.

macOS 15.2 güncellemesi, Mac'leri yapay zekayla donatacak.

Safari tarafında, başlangıç sayfası için yeni arka plan görüntüleri sunuluyor ve tüm web sitelerinde güvenli HTTPS kullanımı sağlanıyor. Ayrıca, geçmiş, yer imleri ve parolaların daha basit bir şekilde içe ve dışa aktarılması mümkün hale geliyor. Fotoğraflar uygulamasında ise Favoriler albümü, Sabitlenmiş Koleksiyonlar arasında daha erişilebilir hale geliyor ve son paylaşılan albüm geçmişi temizlenebiliyor.

Diğer yeni özellikler arasında, AirTag veya diğer aksesuarların konumunun güvenli bir şekilde paylaşılabilmesi, Apple Music ve Apple TV uygulamalarında doğal dil ile arama yapabilme yeteneği ve Podcast’lerde kişiselleştirilmiş öneriler yer alıyor. Ayrıca, News+ aboneleri için Sudoku bulmacaları, Sunucu önizlemesi ve menü çubuğunda hava durumu bilgileri gibi ek iyileştirmeler bulunuyor. Ancak, Genmoji ve Mail uygulamasının kategorileri ve özetleri gibi bazı özellikler, şu an yalnızca iOS 18.2’de mevcut ve henüz macOS tarafında kullanılamıyor.

Tecno, yenilikçi kamera teknolojilerini duyurdu!

0

Tecno, yeni amiral gemisi akıllı telefonlarında kullanacağı iki yenilikçi kamera teknolojisini duyurdu. Şirket, EVS Dynamic Snapshot ve Tap Any Zoom Dual Prism Telephoto adını verdiği teknolojilerle kamera tarafındaki rekabette önemli adımlar atmayı hedefliyor. Özellikle uygun fiyatlı telefonlarıyla tanınan Tecno, bu yeni teknolojilerle sektördeki devlerle yarışma potansiyeline sahip.

Tecno, yenilikçi kamera teknolojilerini tanıttı

Tap Any Zoom Dual Prism Telephoto teknolojisi, vizördeki bir nesneye çift tıklayarak, periskop lensin otomatik olarak pozisyon almasını sağlıyor ve nesneyi kare içine hizalıyor. Bu teknoloji, çift periskop modülü kullanarak lens geçişi ve optik görüntü sabitlemesini gelişmiş algoritmalarla birleştiriyor. Böylece, telefoto lensin daha büyük görüntüler yakalaması sağlanırken, hizalama sırasında bozulma yaşanmıyor.

Diğer bir yenilik olan EVS Dynamic Snapshot, geleneksel CMOS sensörün yanı sıra hareket tabanlı bir görüş sensörü ekliyor. Bu sensör, hareketli nesneleri daha hassas bir şekilde yakalayıp, kare kare piksel yakalamak yerine tam dinamik süreçle hareket verilerini topluyor. Aynı anda renk bilgilerini de kaydeden kamera sensörü, her iki sensörden gelen verileri işleyerek mükemmel bir odak ortaya koyuyor.


Son olarak, Tecno’nun TIM (Telefon İleri Mobil) adı verdiği yeni görüntüleme matrisi teknolojisi, telefonun kamerası, sensörü, çipseti ve ekran sürücüsünü kullanarak veri topluyor ve bu veriler, yapay zeka algoritmalarında işlendikten sonra mobil görüntüleme uygulamalarına aktarılıyor. Tecno, bu teknolojilerin hangi modellerde kullanılacağını ise henüz açıklamadı.