Dyson solunum cihazı üretiyor

Elektrikli süpürge sektörünün dev ismi Dyson solunum cihazı üretmeye başladı.  Dyson şimdiden 10 bini aşkın sipariş almış durumda.

Dyson solunum cihazı siparişleri alıyor

Koronavirüs salgını nedeniyle oluşan tıbbi ekipman ihtiyacı için farklı sektörlerden üreticiler harekete geçti. Özellikle otomotiv ve elektronik eşya üreticileri, bu konuda çok hızlı bir şekilde reaksiyon almaya başladı.

Elektrikli süpürge sektöründeki lider şirketlerden biri olan Dyson da bu konuda harekete geçti. Dyson, 10 gün içinde yeni bir solunum cihazı tasarlayarak bu konuda çok hızlı bir reaksiyon almayı başardı. CoVent isimli bir solunum cihazı tasarlayan şirket, şimdiden sipariş toplamaya ve tıbbi ekipman ihtiyaçlarını gidermek için harekete geçmeye başladı.

Paylaşılan bilgilere göre İngiltere hükümeti CoVent’ten şimdiden 10 bin adet sipariş almış durumda. CoVent’in özellikle kurulan geçici hastanelere önemli bir destek sağlaması bekleniyor. Ayrıca CoVent’in siparişlerine Nisan ayı başlarında başlanacağı da belirtiliyor.

Ayrıca James Dyson da uluslararası sağlık kuruluşlarına 5 bin adet solunum cihazı bağışlayacağını da duyurmuştu. 10 milyar dolarlık kişisel serveti olan James Dyson, sosyal sorumluluk konularındaki hassasiyetiyle de dikkat çeken isimler arasında yer alıyor.

Drone ile koronavirüs testi yapılacak

0

Avustralya merkezli yürütülen bir proje kapsamında drone ile koronavirüs testi yapılmaya başlanacak. Böylelikle kalabalıklar için genel bir tarama yapılabilecek.

Drone ile koronovirüs testi için ilk adım

Tüm dünyada tehlikeli boyutlara ulaşan koronavirüs salgını için Dünya Sağlık Örgütü çok sayıda test yapılmasını öneriyor. Avustralya merkezli Pandemic Drone isimli projeyle bu alanda yeni bir adım atılacak.

Pandemic Drone isimli projeyle, Güney Avusturalya Üniversitesi ve Draganfly Inc. şirketi işbirliği yapıyor. Projenin temel hedefinde ise drone üzerinde bulunan sensörlerle, solunum yolu hastalığı buluan kişilerin tespit edilmesi yer alıyor.

Geliştiriciler Pandemic Drone projesiyle insanların vücut ısılarının, öksürme, burun çekme ve soluk alma verilerini takip edilecek. Böylelikle toplum içinde kişilerin direkt olarak tespit edilmesi sağlanacak.

İlk olarak 2017 yılında grip tarzı rahatsızlıkları tespit etmek için başlatılan bu proje, koronavirüs tehlikesi nedeniyle farklı semptomları da takip edebilecek seviyeye getirildi. Projenin şu an için kesin başarıyla çalışmadığı ancak hızlı müdahaleleri kolaylaştırabileceği belirtiliyor.

Apple koronavirüs sitesi yayınladı

0

Apple kronoavirüs testine ihtiyaç olup olmadığının belirlenmesi için yeni bir web sitesi yayınladı. Bu site, kulalnıcılar tavsiye niteliğinde yardımcı oluyor.

Apple koronavirüs web sitesi yayında

Teknoloji sektörü, kroonavirüsle mücadelede online ve yenilikçi çözümler sunmaya çalışıyor. Teknoloji şirketleri, özellikle yayına aldıkları web siteleri ile bu konuda kullanıcılara yardımcı olmaya çalışıyor.

Sektörün öcü şirketlerinden Apple, kullanıcılara bilgilendirme yapmak amacıyla yeni bir web sitesi yayına aldı. Yayınlanan yeni web sitesinde, kullanıcılara koronavirüse yakalanmamaları için çeşitli tavsiyelerde bulunuluyor. Ayrıca kullanıcılara koronavirüsle iligli online bir test de yapılıyor.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, Beyaz Saray Koronavirüs Grubu ve ABD Federal Acil Durum Yönetim Ajansı ile işbirliği yapılarak oluşturulan bu web sitesi, kullanıcılara semptomlarla ilgili çeşitli sorular yöneltiliyor. Kullanıcıların verdikleri cevaplara göre koronavirüs testi yaptırması gerekip gerekmediğiyle ilgili öneri sunuluyor.

Apple, bu web sitesinin sadece tavsiye amacıyla kurulduğunu, bu nedenle yerel sağlık kuruluşlarına da başvurmanın mutlaka gerekli olduğunu belirtiyor. Şu anda İngilizce olarak sunulan bu web sitesinin, önümüzdeki günlerde Türkçe desteği alıp almayacağı henüz bilinmiyor.

Google Benim İşletmem için yeni özellik

Koronavirüs salgını nedeniyle Google Benim İşletmem için önemli bir yeni özellik daha geldi. Artık işletmeler ‘geçici olarak kapalı’ seçeneğini kullanabilecek.

Google Benim İşletmem için yenilik

Koronavirüs salgını, birçok işletmenin dijital ortamda yürüttüğü stratejisinde de değişiklik yapmasını zorunlu hale getirdi. İşletmeler, müşterilerle iletişim kurmak ve bilgilendirmeler yapmak için dijital ortamları yoğun şekilde kullanmaya başladı.

Google da bu konuda işletmelerin bilgilendirme yapmalarını kolaylaştıracak yeni bir özellik ekledi. Google arama motoruna eklenen özellikle, daha önce Google İşletmeler’e kayıtlı işletmeler müşterileri için ek bilgilendirmeler yapabiliyor.

Yeni eklenen özellikle işletmeler ‘geçici olarak kapalı’ seçeneğini işaretleyebiliyor ve müşterilerine geçici süreyle kapalı olduklarını bildirebiliyor.

Özellikle artan koronavirüs salgını birçok işletmenin faaliyetlerinde aksamalara neden oldu. Bazı işletmeler çalışma saatlerinde değişikliğe giderken, birçok işletme de geçici süreyle kapanma kararı aldı. Google da bu değişime ayak uydurarak Google İşletmeler’e yeni özellik eklemiş oldu.

Slack kullanıcı rekoru kırdı

Remote çalışmada yaşanan artışla birlikte Slack kullanıcı rekoru kırdı. Eş zamanlı olarak 12,5 milyon kullanıcı Slack’te aktif oldu.

Koronaviürs döneminde Slack kullanıcı rekoru kırdı

Koronavirüs salgını kapsamında birçok şirket uzaktan çalışma metodu uygulamaya başladı. Böylelikle çalışanların şirket içinde ve toplu alanlarda enfekte olma ihtimallerinin azaltılması hedeflendi.

Uzaktan çalışmada yaşanan artışla, iş odaklı uygulamalara da talep arttı. Özellikle Microsoft Teams ve Slack, bu dönemi çok verimli bir şekilde geçirmeye başladı.

150’den fazla ülkede faaliyet gösteren iş odaklı iletişim platformu Slack, koronavirüs döneminde yeni kullanıcılar kazanmayı başardı. Bu artışla birlikte Slack’in 16 Mart tarihli verilerine göre kullanıcı rekoru da kırıldı. Slack, 16 Mart tarihinde platformda 12,5 milyon kullanıcının aynı anda aktiflik gösterdiğini duyurdu.

Geçtiğimiz günlerde IBM’in 350 bin çalışanı için Slack ile anlaşması gibi büyük ölçekli anlaşmalar da platformun kullanıcı kazanmasında büyük bir rol oynadı.

Benzer şekilde Microsoft Teams de koronavirüs döneminde kullanıcı bazlı yükseliş yaşayan platformlar arasında yer alıyor. Microsoft Teams Mart ayının başında günlük 44 milyon aktif kullanıcıya ulaştığını duyurmuştu.

Evden çalışırken dikkat edilmesi gereken 11 konu

0

Okulların tatil olduğu Türkiye’de pek çok şirket de personelini evden çalıştırma eğiliminde. Bu, kurum verilerine bilgisayar ve telefonlarla uzaktan erişim yapılması anlamına geliyor

Uzaktan erişim, çeşitli siber güvenlik riskleri de beraberinde getiriyor. ESET Türkiye Ürün ve Pazarlama Müdürü Can Erginkurban, kurum dışında çalışılması durumunda cihazlara dijital virüslerin bulaşmaması için şirketlerin ve personelin dikkat etmesi gerektiği konulara dikkat çekti.

Tam yapılmış güncellemeler. Yazılım şirketleri yayınladıkları güncellemelerle kullanıcılarına sadece yenilikleri yansıtmaz. Aynı zamanda yazılımlarındaki güvenlik seviyesini de yükseltirler. Hackerlar ise siber saldırı gerçekleştirmek için sistem açıklarını kollarlar. Bu nedenle ilk kural, maliyeti de olsa, yazılımları güncel tutmak, program yamalarını düzenli olarak yüklemektir.

Kurum içi güvenlik politikası. Herkes her dosyaya ulaşamamalı. Kurum içinde bir güvenlik ve gizlilik politikası oluşturulmalı. Erişim kuralları belirlenmeli, duyurulmalı. Güvenlikle ilgili personele yüklenecek rol ve sorumluluklar tanımlanmalı. Çalışanları eve göndermeden bunların anlaşılması sağlanmalıdır.

Uzaktan Erişim, VPN ve 2FA. Uzaktan erişimde kullanıcılar tipik olarak VPN bağlantısı ve RDP ile şirket verilerine ulaşır. Ancak bu tür bağlantılarda var olan şifreler yetersiz kalır. Günümüzde birçok saldırı, tek şifre ile girilebilen açık RDP uygulamaları üzerinden yapılıyor. Şirket verilerine uzaktan erişimde mutlaka çift faktörlü kimlik doğrulama kullanılmalı (2FA – Two-factor authentication). Tıpkı online banka girişlerinde olduğu gibi, ilgili kişinin telefonuna SMS veya uygulama aracılığı ile ikinci bir giriş şifresi iletilmesi güvenliği artıracaktır. .

Uç nokta güvenliği. Uç nokta güvenlik yazılımları, çok kullanıcılı sistemlere yönelik birden fazla koruma katmanı sağlar. Ayrıca merkezi bir yönetim konsolu üzerinden denetim ve raporlama imkânı sunar. Kullanılan cihaz şirket ağı dışında bile olsa güvenlik ilkeleri uzaktan yönetilebilir. Evde kullanılan cihazların da bu güvenlik ağına entegre olması sağlanmalıdır.

E-posta güvenliği. Kurumlara ulaşan virüs ve zararlı yazılımların çoğu, özelikle de fidye yazılımları, çalışanlara gelen e-postalar özellikle de istenmeyen e-postalar (spam) yoluyla ulaşır. Şirketin posta sunucularını koruyan güvenlik yazılımları, ek güvenlik katmanı sağlar. Gelişmiş antispam filtreleriyle zararlı mesaj ve eklentileri kullanıcıya ulaşmadan durdurur. 

Veri Güvenliği (DLP). Data Loss Prevention (DLP)  yazılımları, kurum cihazlarından kaynaklanabilecek veri sızıntılarını izlemeye ve engellemeye yöneliktir. Çalışanlar, önemli verilerini şirket dışında bir oluşuma taşıyamaz. Dünyaca ünlü bir DLP çözümü olan Safetica, veri sızıntısı sonucu oluşacak maddi zararlardan ve itibar kaybından korur. Ayrıca şirket verilerini çalışanlara ait cihazlara karşı da denetim altında tutar.

Güçlü şifreler. Sistemlerde zayıf şifreler kullanılmamalı, alfa numerik, karmaşık şifreler belirlenmeli, sık aralıklarla değiştirilmeli ve benzer şifrelerin tekrar kullanılması engellenmelidir.

Yedekleme. Hangi sektörde olursa olsun, örneğin bir fidye saldırısı sonucu şirket verilerinin ulaşılmaz hale gelmesi; güven, itibar, bilgi, iş ve para kaybı anlamına gelir. Olabilecek her tür siber sadırı veya meydana gelebilecek her tür fiziksel felaket için şirket verileri mutlaka yedeklenmeli. Üstelik mümkünse başka bir lokasyona kopyalanmalıdır.

Hırsızlıklar ve şifreleme. Bilgisayarın, tabletin veya cep telefonunun çalınması, uzaktan çalışma ortamlarında sıklıkla başa gelen olaylardır. Çalışanlar, cihazlarını güvenli yerde tutmalı ve mümkünse güvenlik kilidi kullanmalı. Günümüzde verinin değeri, cihazın değerinden çok çok fazla. Bu nedenle bilgi işlem departmanları, tüm cihazların sabit ve çıkarılabilir disklerini uzaktan şifreleyerek en azından verilerin güvenliğini sağlamalı. 

USB aygıtlar. Taşınabilir bellek aygıtları, evde ve işte çok fazla kullanılırlar ve çoğu zaman zararlıların taşınmasında büyük rol oynarlar. Güncel bir güvenlik yazılımı, bu aygıtlar üzerinden gelebilecek riskler konusunda da korur.

Kablosuz ağlar: Herkese açık kablosuz ağlardan temkinli faydalanılmalı. Özellikle muhasebesel veya finansal işlemleri, herkese açık Wi-Fi noktaları aracılığıyla yapmak oldukça sağlıksızdır. İnternete erişmek için, çalışanın kendi telefonunu mobil erişim noktası olarak değerlendirmesi, açık ve güvensiz Wi-Fi bağlantılarını kullanmaktan çok daha güvenlidir.

Huawei Ar-Ge faaliyetlerini artırıyor

Koronavirüs salgının etkilerinden kurtulmak için çalışan Huawei Ar-Ge faaliyetlerini artırıyor. Çin merkezli teknoloji devi, yüzde 90 kapasiteye döndüğünü duyurdu.

Huawei Ar-Ge çalışmalarına hız veriyor

Birçok üretici koronavirüs salgını nedeniyle üretimde aksamalar yaşanıyor. Huawei, salgın kaynaklı üretim aksamasını Ar-Ge gibi yenilikçi faaliyetlere yönelerek atlatmaya çalışıyor.

Çin merkezli teknoloji devi Hauwei’nin CEO’su Ren Zhengfei yaptığı açıklamada, üretim ve geliştirme faaliyet kapasitelerini yüzde 90 seviyelerine çıkardıklarını duyurdu. Zhengfei, 3 Şubat itibariyle faaliyetlerine yeniden başladıklarını belirterek, salgın sonrasında artacak olan talepleri karşılamak için hazır olduklarını söyledi.

Ayrıca ABD tarafından uygulanan yaptırımlara rağmen yeni çözümler geliştirmeye devam ettiklerini ve Ar-Ge harcamalarını artırdıklarını vurguladı. Zhengfei, koronavirüs pandemisine rağmen finansal konuda bazı artışlar beklediklerini de belirti.

Çin’de yaklaşık 150 bin işçisi bulunan Huawei’nin finansal hedeflerini yıllık bazda azaltması bekleniyordu. Ancak Zhengfei’nin açıklamalarından da görüldüğü kadarıyla Hauwei olumsuz bir tablo çizmek istemiyor. Zhengfei ayrıca, ABD merkezli şirketlerin ‘müşteri olarak’ Hauwei’ye ihtiyacı olduğunu da söylüyor.

Spotify bağış sayfası hazırladı

Koronavirüs nedeniyle Spotify bağış sayfası hazırladı. Toplanacak bağışlarla ekonomik olarak zorlanan müzik sektörüne destek sağlanacak.

Spotify bağış toplayacak

Koronavirüs salgını film, dizi, müzik sektörünü de olumsuz etkiledi. Birçok proje salgın nedeniyle durdurulmak zorunda kaldı.

Müzisyenler, yeni parçalar ve albümler çıkaramamanın yanı sıra konser de veremedikleri için bu süreçte zor durumda kaldı. Birçok sanatçının evden gelir elde edemiyor oluşu da Spotify’ı harekete geçirdi.

Spotify, koronavirüs salgınının müzisyenler üzerindeki ekonomik etkilerini azaltmak için bağış sayfası hazırladı. COVID-19 Music Relief isimli bu sayfa ile kullanıcıların farklı müzik vakıflarına bağış yapmaları sağlanıyor. Toplanan bu bağışlar, ilgili vakıflara ve dolayısıyla ilgili müzisyenlere aktarılıyor.

Vakıf listesi şimdilik MusiCares, PRS Foundation ve Help Musicians ile sınırlı. Spotify’ın da bu vakıflar için yaklaşık 10 milyon dolarlık bağışta bulunacağı ve vakıflar aracılığıyla müzisyenlere destek verileceği belirtiliyor.

E-ticarette corona virüs (Covid-19) etkisi

 

İnsanların evlerde kalması, çeşitli alışveriş kısıtlamaları, kapalı merkezler derken e-ticaret hizmeti sunan firmalar için yeni bir çağın başlangıcı oluyor. Sokağa çıkma yasağı kaygısı ile stok yapmaya çalışan insanlar, sokağa çıkmanın güvenli olmadığını düşündükleri için e-ticaret firmalarını kullanıyorlar. Peki bu durum e-ticaret alışkanlıklarımızı nasıl değiştirdi, istatistiklerle inceleyelim.

E-ticarette corona virüs etkileri

Öncelikle belirtmek isterim ki aşağıda vereceğim rakamlar çeşitli istatistik ve e-ticaret sitesi sahipleri ile birebir yaptığım görüşmeler aracılığı ile edindiğim ortalama rakamlardır. Bu yüzden platformlara bölündüğünde sapmalar yaşanabilir.

Veriler e-ticaret sektörünün yoğun bir şekilde çalışmalara devam ettiğini ifade ediyor. Ürün satışlarında son 30 günlük rakamlara bakarsak yüzde 25’lik bir artış görünmekte. Ancak, satışı yapılan ürün kategorilerinde ciddi bir değişkenlik var. 

Hijyen ürünlerinin satışları 2 kat artış gösterdi!

Deterjan, sabun, dezenfektan, eldiven, maske, tuvalet kağıdı ve kolonya satışları e-ticaret sitelerinin stoklarını zorlar duruma geldi. Burada medyanın payı da oldukça yüksek. Özellikle sabun, dezenfektan ve kolonya üzerine haber yapılması bu 3 malzemenin satışını ciddi anlamda artırdı. Hatta devlet bu ürünlerin üretimi için meslek liselerini fabrika olarak kullanmaya başladı. 

Sanal market satışlarının yüzde 60 oranında arttığı söyleniyor. Bu durum sanal marketlerin kurye sıkıntısı çekmesine sebep olmaya başladı. Bazı sitelerde siparişlerinizi bir hafta sonraya vermek durumunda kalabiliyorsunuz. Özellikle yerel girişimlerin doğru stratejilerle mevcut durumdan kazançlı çıkacağını düşünüyorum.

Hobi ürünleri de olumlu etkilenenlerden. Özellikle puzzle satışları yüzde 65, kitap satışları ise yüzde 25 artış gösterdi. Bağışıklık sistemini düzenlemeye yarayan gıda takviyelerinin satışları ise deyim yerindeyse uçmuş durumda; Bitkisel ürünlerin satışları yüzde 45, C Vitamini satışları ise yüzde 85 artış gösterdi. Spor ürünlerinde ise ortalama yüzde 10’luk bir artış var. 

Stream platformları konusunda sürekli farklı haberler yayınlanıyor. Şu an insanların evde olmasından dolayı tüm platformlarda ciddi bir izleyici artışı var. Çok yakında bu artışları net olarak paylaşacakları düşüncesindeyim. 

Giyim sektörü olumsuz etkilenen sektörlerin bir tanesi. Muhtemelen insanlar evlerinden dışarı çıkamadığı için giyim konusundan uzak durmayı tercih ediyorlar. Bu durum sektördeki satışların yüzde 25 düşmesine sebep olmuş. 

Turizm sektörü için rezervasyonlarda yüzde 80’lik bir düşüş var. Bu düşüşün medyada çıkabilecek olumlu haberler ile son dakikada toparlanacağı düşüncesindeyim. 

Teknolojide son durum

Son olarak teknoloji ürünlerinden bahsetmek istiyorum.

Teknoloji ürünleri ekonomik durumun belirsizliğinden en çok zarar gören ürün kalemi olacak gibi görünüyor. İnsanların evde kalmasından ve bir çok kesimin işsizlik korkusu yaşamasından olsa gerek teknolojik ürün satışlarında yüzde 40’a varan bir düşüş gözlemliyoruz. Bu düşüşün bir çok teknoloji firmasının ürün lansmanlarını iptal etmek zorunda olmalarından da kaynaklandığı düşüncesindeyim.

Örneğin, 26 Mart tarihinde yapılan Huawei P40 lansmanı sadece dijital platformlarda yayınlandığı için son kullanıcı açısından ne yazık ki harekete geçirici bir etkinlik olamadı. Bazı markalar ise ürünlerini sessiz sedasız piyasaya çıkarmak zorunda kaldı. Bakalım ilerleyen günlerde teknoloji devleri nasıl bir adım atacak.

Berkun Meral
Twitter

HPE SSD için uyarıda bulundu

HPE SSD konusunda kullanıcılar için uyarıda bulundu. Hatalı SSD’lerin 40 bin saatlik süre sonunda çöktüğünün keşfedildiği belirtildi.

HPE SSD tehlikesine dikkat çekti

Bilgisayar performansında sağladığı avantajlar nedeniyle SSD’ler son yılların en çok tercih edilen donanım cihazları arasında yer alıyor.

ABD merkezli donanım üreticisi Hewlett Packard Enterprise (HPE), SSD üretiminden kaynaklı olası sorunlarla ilgili kullanıcılara uyarıda bulundu. HPE büyük çlçekli pahalı ürünler için genelde geri çağırmanın yapıldığını ancak daha ucuz olanların ise genelde boşa çıkarıldığını belirtti.

HPE, üretimden kaynaklı sorunlarda SSD’lerin 40 bin saat gibi bir süre sorununda çöktüğünü duyurdu. HPE’nin açıklamasına göre yaklaşık 4 yıl, 206 gün, 16 saatli süre sonunda SDD’dekilerin verilerin kurtarılamaz şekilde çöktüğü belirtildi.

HPE özellikle riskin 800 GB ve 1,6 TB SAS ürünlerde olduğunu ve toplu alımlar yapılan şirketlerin bu konuda dikkatli olması gerektiğini söylüyor. HPE donanımlardaki çökmelerin Ekim ayı itibariyle başlayabileceğini belirtiyor. HPE çökme yaşanabilecek donanımları da listeleyerek yayınladı.

Play Store ücretsiz film yayınlayacak

0

Google Play Store ücretsiz film yayınlamaya hazırlanıyor. Yüzlerce filmin ücretsiz bir şekilde yayınlanacağı ancak reklamlı olacağı belirtiliyor.

Play Store ücretsiz film yayınlamak için hazırlanıyor

Google, Play Filmler’de yer alan filmler için yeni bir planlama yapıyor. Google, bu filmlerin Play Store’da yayınlanması için girişimde bulunacak.

Dünya genelinde yayılan koronavirüs salgınıyla başlayan ‘evde kal’ hareketi, teknoloji şirketlerinin yeni stratejiler uygulamasına neden oluyor. Google da bu nedenle strateji değişikliğine giden şirketler arasında yer alıyor.

Google’ın yeni aldığı kararla Play Filmler’De yer alan ücretli filmlerin birçoğunun ücretsiz bir şekilde yayınlanmasına karar verildi. Google’ın bu filmler için herhangi bir ücret talebinde bulunmayacağı ancak filmleri ücretli bir şekilde yayınlayacağı belirtiliyor.

Ayrıca Play Filmler’deki filmlerin, Play Store’dan da ücretsiz şekilde ulaşılabilir olacağı açıklandı. Google bu stratejisiyle, ‘evde kal’ hareketine destek sağlamış olacak. Ayrıca kullanıcıların Netflix ve YouTube ile sınırlı kalmaması da hedefleniyor.

Safari üçüncü parti çerezleri engelliyor

0

Safari üçüncü parti çerezleri varsayılan olarak engellemeye başladı. Bu sayede Safari kullanan kişilerin güvenliğinin artırılması hedefleniyor.

Safari üçüncü parti çerezleri engellemeye başladı

Dünyanın en çok kullanılan internet tarayıcılarından Google Chrome, 2022 yılında kendi tarayıcısında çerezleri engellemeye yönelik yeni adımlar atacak. Safari, bu konuda çok daha hızlı bir şekilde davrandı.

iOS, iPadOS ve macOS tarayıcısı Safari, üçüncü parti çerezleri artık tamamen engelleyeceğini duyurdu. Bu engellemeyle özellikle agresif reklam yayınlayanların ve saldırganların engellenmesi sağlanacak. Ayrıca üçüncü parti çerez kullanan web sitelerinin, kullanıcıların verilerinin diğer platformlarda kullanmasının önüne geçilecek.

Safari’nin scriptler için depolama süresinin de 1 haftayla limitli kalacağı, bu şekilde veri güvenliğinin da sağlanacağı belirtiliyor.

Apple’ın bu çerez engelleme stratejisi için World Wide Web Consortium’da diğer tarayıcı geliştiricileri için destek sunacağı da belirtiliyor.

1 trilyon dolarlık şirket: Microsoft

Koronavirüs salgını nedeniyle dünyanın en değerli şirketlerinde de değişiklik yaşanıyor. Son verilere göre ABD’nin 1 trilyon dolarlık tek şirketi Microsoft oldu.

Microsoft ABD’nin 1 trilyon dolarlık tek şirketi

Blooomberg, koronavirüs salgını nedeniyle sallantı yaşayan ABD Borsası’na yönelik yeni veriler paylaştı. Yayınlanan raporda Apple’ın değerindeki azalma dikkat çekiyor.

Her ne kadar ABD merkezli bir şirket olsa da üretim anlamında Çin’e bağımlı politika izleyen Apple, koronavirüs salgınından ekonomik olarak olumsuz etkilendi. Microsoft ise bu dönemi çok daha az kayıpla atlatacak gibi görünüyor.

Bloomberg raporuna göre krizi iyi yöneten Microsoft, ABD’nin 1 trilyon dolar barajının üzerinde değere sahip olan tek şirketi olmayı başardı.

Ayrıca Microsoft, çalışanlarını koruma konusunda en hızlı harekete geçen şirketlerden biri oldu. Şirket, Seattle’daki çalışanlarına salgının henüz ilk günlerinde evlerinden çıkmadan çalışmaları yönünde bildirimde bulundu. Ayrıca sağlık kuruluşlarına yaptığı bağışlarla da bu konuda bu krizi çin kayıtsız kalmadı.

Apple Store’lar yeniden açılacak

0

Koronavirüs salgını nedeniyle süresiz olarak kapatılan Apple Store’lar yeniden açılacak. Ancak bu mağazalar için Apple aceleci olmayacak.

Apple Store’lar için tarih henüz belli değil

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını nedeniyle birçok mağaza kapandı. Teknoloji şirketleri, perakende mağazalarının kapanmasıyla satışlarda oldukça zor durumda kaldı.

Apple salgın nedeniyle hızlı bir karar vererek birçok ülkede Apple Store’ların 27 Mart’a kadar kapatıldığını duyurmuştu. Ancak sürecin daha karmaşık hale gelmesi nedeniyle bu mağazaların süresiz olarak kapatıldığına yönelik ikinci bir açıklama yapılmıştı.

Perakende mağazalarındaki çalışanlar, online ve çağrı merkezi gibi operasyon birimlerine yönlendirilmiş ve bu birimlere destek olunması istenmişti.

Apple çalışanları için yaptığı yeni açıklamada, salgının normale döndüğü ve iyileşme görülen bazı bölgelerde mağazaların Nisan ayında açılabileceği belirtildi. Ancak Apple bu konuda güvenlik amacıyla aceleci davranmayacak. Durumun bir süre daha gözlemleneceğini belirten Apple, bu mağazaları kademeli olarak açacağını belirtti.

Windows 10 güvenlik dışında güncelleme almayacak

0

Microsoft, koronavirüs salgını nedeniyle yayınlayacağı güncelleme stratejisini de değiştiriyor. Windows 10 güvenlik dışında hiçbir güncelleme almayacak.

Windows 10 güvenlik odaklı güncellemeler alacak

Koronavirüs salgını, teknoloji ve yazılım dünyasında da olumsuz etkilere neden oldu. Birçok teknoloji devi, stratejilerinde uzun vadede değişiklik yapmak durumunda kaldı.

Bu konuda yeni bir açıklama da Microsoft tarafından geldi. Microsoft tarafından yapılan açıklamada C ve D sınıfı güncelleştirmelerinin ileri bir tarihe kadar durdurulduğu açıklandı.

Böylelikle Microsoft, koronavirüs salgını döneminde yalnızca güvenlik yamaları olan B serisi güncelleştirmelerle devam etme kararı aldı.

Microsoft’un böyle bir karar almasında, IT yöneticileri dahil olmak üzere birçok kişinin evden çalışmaya başlaması etkili oldu. Bu süreçte çalışanların bilgisayarlarında güncellemelerde kaynaklı olabilecek sorunlar yaşamaması için Microsoft, yapacağı ileri seviye güncellemeleri durdurma kararı aldı.

Bu nedenle koronavirüs salgını döneminde Windows 10 için güvenlik güncellemeleri dışında bir güncelleme sunulmayacak.

Microsoft, Mayıs ayı itibariyle güncelleme sunma konusunda sürecin normale döneceğini belirtti.

Crypto Against COVID kampanyası başladı

Binance, Crypto Against COVID kampanyası başlattı. Bu kampanyayla aralarında Türkiye’nin de olduğu 8 ülkeye yardım yapılacak.

Crypto Against COVID kampanyası ile destek

Koronavirüs salgınının her geçen gün daha tehlikeli hale gelmesi, kripto para piyasasını da harekete geçirdi. Kripto para sektörünün en büyük borsalarından biri olan Binance’den bu konuda önemli bir destek geldi.

Crypto Against COVID sloganıyla bağış kampanyası başlatan Binance, 8 ülkeye yardım edeceğini duyurdu. Bu ülkelerin İtalya, Güney Kore, İngiltere, Türkiye, İran, Almanya, ABD ve İspanya olacağı belirtildi.

Binance, bağış kampanyası kapsamında toplam 5 milyon dolarlık bir yardım hedefliyor. Bu yardım kapsamında ise maske, eldiven, test kiti gibi çeşitli tıbbi ekipmanların alınması planlanıyor.

Kripto para dünyasının koronavirüs salgını nedeniyle de kırılgan bir yapı göstermesi nedeniyle birçok kişi stabil para birimleriyle bağışta bulunuyor.

Sokak lambaları şarj istasyonuna dönüyor

0

Almanya merkezli Ubitricity isimli bir girişimin liderliğinde yapılan çalışmayla sokak lamları şarj istasyonuna dönüştürülüyor. Sistem, İngiltere’de yaygın şekilde kullanılıyor.

Electric Avenue-W9: Sokak lambaları şarj istasyonu

Birçok ülkede artan elektrikli araç sayısıyla birlikte yeni elektrikli araç şarj istasyonları inşa etmek için girişimlerde bulunuyor. Genel olarak bu şarj istasyonlarının daha kullanışlı ve daha yaygın bir şekilde olması hedefleniyor.

Bunun için Almanya merkezli Ubitricity girişimiyle Siemens ortak bir çalışmaya imza attı. 2050 yılında sıfır karbon salınımı hedefleyen İngiltere, iki şirketin ortaklaşa geliştirdiği sokak lambalarını şarj istasyonuna dönüştüren sistemi kullanmaya başladı.

Sokak lambalarındaki altyapıyı kullanan bu sistem, araçların güvenli bir şekilde şarj olmasını sağlarken, ek bir altyapı ihtiyacını da ortadan kaldırıyor.

Yapılan kurulum çalışmaları sonrasında Sutherland caddesi, Electric Avenue-W9 ismiyle anılmaya başlandı.

İngiltere’de elektrikli araçlara olan talep artıyor. Yapılan anketlerde otomobil kullanıcılarının yüzde 30’undan fazlası elektrikli veya hibrit araç almayı planladığını belirtiyor. Ancak yüzde 40’lık kesim ise bu araçlar için yeterli altyapı olmadığı görüşünde. İngiltere kuracağı bu şarj istasyonları ile bu algıyı yok etmeyi planlıyor.

Kolektif House’tan eğitim atağı: Kolektif Academy kapılarını açtı

0

Kolektif House, yeni markası Kolektif Academy’yi hayata geçirdi

Mart ayı itibariyle faaliyet göstermeye başlayan Kolektif Academy’nin workshop’larında gelişen teknolojilere hâkim olmak isteyenlere 6 haftalık Android Mobil Geliştirme, Oyun Geliştirme, Flutter Mobil Geliştirme, Web Geliştirme gibi yazılım dillerinin ve teknolojilerin dersleri verilecek.

 “Esas amacımız birlikte büyümek”

Etkileşimi yüksek ve tutkulu bir topluluk oluşturma düşüncesi ve ideal çalışma ortamı sağlama hayaliyle çıktıkları yolda bugüne dek girişimcilerden serbest çalışanlara, şirketlerden yatırımcılara pek çok gruba ortak çalışma ve ofis alanları sunduklarını ifade eden Kolektif House Kurucu Ortağı ve CEO’su Ahmet Onur, “Esas amacımız her zaman ekosistemi destekleyerek, bizimle birlikte üyelerimizin de gelişimini sağlamak ve birlikte büyümek” dedi.

Bu amaç doğrultusunda çalışmalarına devam ederken Boğaziçi Üniversitesi’nde Mobil Uygulama eğitimi vermekle birlikte Udemy’de de 190 binden fazla kişiye Android, iOS ve Siber Güvenlik üzerine dersler veren Atıl Samancıoğlu ile yollarının kesiştiğini ve Kolektif House çatısı altında yeni bir marka olarak Kolektif Academy’yi kurma fikrinin ortaya çıktığını ifade eden Ahmet Onur, “Kolektif Academy’nin Kurucu Ortağı ve CEO’su Atıl Samancıoğlu bugüne kadar Android Geliştirme, iOS Geliştirme, Mobil Güvenlik, Siber Güvenlik gibi konularda sayısız seminere katılmanın, eğitimler vermenin ve konuşmalar yapmanın yanı sıra on binlerce kişinin meslek edinmesine, yazılım öğrenmesine, iş kurmasına da katkıda bulunmuş alanında uzman bir isim. Yeni markamız Kolektif Academy ile ekosistemi daha da büyütebilmek adına güçlerimizi birleştirdik, Kolektif Academy çatısı altında düzenleyeceğimiz workshop’larla eğitime kurum ve kişi özelinde yeni bir yapı kazandırmayı planlıyoruz” şeklinde konuştu.

“Kurumlara özel eğitimler de tasarlayacağız”

Kolektif Academy’de hedeflerinin tamamen yenilikçi konularda, geleneksel öğretilerin dışına çıkan içerikler hazırlamanın yanı sıra en kaliteli eğitmenlerle çalışmak olduğunu vurgulayan Ahmet Onur, sözlerine şöyle devam etti: “Hafta sonu 09:00-17:00 saatleri arasında düzenleyeceğimiz 6 hafta sürecek workshop’lara katılmak isteyen herkes, Kolektif Academy web sitesinden (kolektifacademy.com) başvuru yapabilecek. Eğitime katılanlar, “dijital ekosistemde iyi birer oyuncu olmalarını sağlayacak altyapıyı kazanırken, aynı zamanda startup ekosistemini deneyimleyebilecekleri programa da katılım hakkı kazanabilecek. Özetle; katılımcılar 2,5 ay boyunca sadece eğitim almayacaklar, sıfırdan başladıkları serüvenlerini tamamen iş hayatını tadarak ve çalışmaya hazır olarak tamamlayacaklar. Toplamda 1,5 aylık eğitim, 1 aylık projeden oluşan programımıza dahil olmak isteyen herkesi Kolektif ailesinin bir parçası olmaya davet ediyoruz.”

İnternet hızı tüm dünyada düşüyor

0

‘Evde kal’ hareketi nedeniyle kullanıcıların internet hızında önemli derecede artış yaşandı. Speedtest internet hızı düşüşünü gözler önüne serdi.

Speedtest internet hızı verileri

Koronavirüs nedeniyle kullanıcıların evlerinde kalmaları, normal şartların çok daha üstünde kullanıcının internete yüklenmesine neden oldu. Bu da internet altyapısında olumsuzluklara neden açtı.

Hatta Avrupa Birliği Komisyonu, birçok platforma yayın kalitelerini düşürmelerine yönelik çağrıda bulundu. Speedtest tarafından yapılan araştırma ise internet hızlarında yaşanan bu düşüşü ortaya koydu. Speedtest’in yaptığı araştırma, Avrupa ve Amerika ülkelerinde hem Wi-Fi hem de hücresel ağda internet hızlarında düşüş yaşandığını gösteriyor.

Kanada, Meksika ve ABD’yi ele alan veriler, hem hücresel ağda hem de Wi-Fi ağında hız düşüklüğü yaşandığını gösteriyor.

Benzer bir tablo Fransa, Almanya, İtalya gibi ülkelerin yer aldığı Avrupa’da da görülüyor. Rapora göre en ilginç olan ise hücresel ağdaki internet hızında Hollanda’nın bu dönemde artış yaşanması. Koronavirüs salgını döneminde, Hollanda dışında internet hızında yükseliş yaşayan ülke bulunmuyor.