McKinsey, COVID-19’da şirketlerin direncini artıracak bir kriz yönetimi modeli tasarladı

0

McKinsey & Company, koronavirüs döneminde şirketlerin daha dirençli olmasına yönelik bir kriz yönetim modeli oluşturdu

Yönetim danışmanlığı firması McKinsey & Company, insani boyutta trajik sonuçlar doğuran COVID-19 salgınının küresel ekonomiye etkilerini yönetmek ve şirketlerin başarılı bir kriz yönetimi ile direncini artırmak üzere yenilikçi bir model tasarladı. ‘Entegre yönetim modeli’ olarak adlandırılan bu yöntem, McKinsey’nin 90 yılı aşkın deneyimi, 65’ten fazla ülkedeki çalışmaları ve farklı şirketlerle gerçekleştirdiği iş birliğinin sonucu olarak geliştirildi.

Entegre yönetim modeli, COVID-19 gibi daha önce yaşanmamış ve belirsizliklerin hakim olduğu bir süreci yöneten her bir şirketin farklı ihtiyaçlarının olacağının bilinciyle hazırlandı. Şirketlere, majör riskleri yönetmelerine yönelik şirketlerine özel tasarlanmış aksiyonları hızlı ve esnek bir şekilde uygulamalarını sağlayacak bir koordinasyon sistemi sunuluyor. Böylece şirketler daha bütüncül bir yaklaşımla öngörülerde bulunabiliyor ve reaktif olmak yerine mevcut ve gelecek koşullara uygun adımlar atabiliyor.

COVID-19 için etkin bir yönetim modeli

McKinsey’nin hataları elimine etmek ve COVID-19 şartları altında efektif bir kriz yönetimi gerçekleştirmek üzere sunmuş olduğu stratejik yaklaşım, şirketin kalbi olan yönetim merkezinin 5 temel takımdan oluşan entegre bir yapıda inşa edilmesine dayanıyor. Çevik (agile) modelde tasarlanan bu yapı, entegrasyon takımı tarafından koordine edilse de tüm takım liderlerine darboğazlardan çıkışı ve oluşan koşullara hızlı bir şekilde yanıt vermelerini sağlayacak derecede otonom alan tanıyor.

Takım 1: Yönetim entegrasyonu

Bu takım, diğer dört ekibin de içinde bulunduğu yönetim merkezinin koordinasyonunu sağlıyor. Salgın ve buna yönelik çalışmalarda tüm bilgi ve aksiyonların doğru ve gerçek zamanlı paylaşılması için tek kaynak olan bu merkezin temel amacı, genel atmosferi, çerçeveyi belirlemek. Bu doğrultuda tüm ekiplerle iki yönlü, yakın bir iletişim kurmalı. C-seviyesi liderler tarafından yönetilen bu ekipte epidemiyoloji uzmanı, proje koordinatörü ve senaryo planlama analisti de bulunmalı. Bu takımın diğer ekiplerin çalışmalarını entegre edebilmeleri ve başarıya ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları tüm kaynakları kullanma yetkileri olmalı. Ekibin temel sorumlulukları ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Sorunların çözümü ve karar alınmasında yetkili olmak
  • İhtiyaç duyulan yerde ve zamanda yeterli kaynakların sunulmasını sağlamak
  • Senaryolara ve koşullara göre, tüm ekiplerin iş akışları çerçevesinde aksiyonlara dayalı bir portföyün koordinasyonunu gerçekleştirmek
  • Toplantı, eğitim vb. ihtiyaç duyulan araçlardan yararlanarak senaryolara göre ekip liderlerini eş bilgi ve deneyim seviyesine ulaştırmak

Takım 2: İş gücünün korunması

COVID-19 salgın süreci, işlerin her zamanki gibi akmasına olanak tanımıyor. Şirketlerin sağlık ve iş güvenliği uygulamaları ile uyumlu bir şekilde çalışanlarını desteklemek için planlar geliştirmeleri gerekiyor. Bu plan, salgın süresince ortaya çıkabilecek ihtiyaçlara göre değiştirilebilecek, esnek bir yapıda olmalı. Şirketlerin benzer segmentte farklı kurumlarla bu plan ve politikaları değerlendirmeleri doğru uygulamaları hayata geçirmelerine yardımcı olacaktır.

Etkili bir iş gücü koruma modelini tasarlamak için Dünya Sağlık Örgütü ve ulusal sağlık örgütlerinin belirlediği prensiplerden yararlanmak, net ve sade bir dil kullanmak önem taşıyor. Bu model, yöneticilere oluşan acil durumlarda hızlı hareket etmelerini sağlayacak bir otonomi de sağlamalı. Özgür ve iki yönlü iletişim sayesinde de yöneticiler uygulamaları kolaylıkla aktarabilir ve kontrol edebilir, çalışanlar da kişisel güvenlikleri ve diğer konulardaki görüşlerini güvenle paylaşabilir.

İş gücü koruma ekibinde yer alması önerilen uzmanlar; İK lideri, güvenlik birimi yetkilileri, hukuk uzmanı, iletişim uzmanı ve kamu denetçisinden oluşuyor. Bu ekibin görev kapsamında ise şunlar bulunuyor:

  • İhtiyaca bağlı olarak temel uygulama dokümanları, konuların bir üst yönetime aktarılma kriterleri ve iletişim modelleri ile önleyici eylemler de dahil olmak üzere aksiyon planlarını hazırlamak
  • Gizli geribildirim ve raporlama da dahil olmak üzere çok kanallı iletişimi yönetmek
  • Üçüncü partiler için uygulama ve teşvikleri uyumlu hale getirmek
  • Çalışanların evden çalışmalarına olanak tanıyan iletişim platformlarını kurmak ve sürekliliklerini sağlamak. Bu platformlara görüntülü ve sesli konferans, ekran paylaşımı, rapor paylaşımı, anket, sohbet ve diğer interaktif özellikleri mümkün kılacak yazılım araçlarını entegre etmek
  • Çapraz çalışma saatleri gibi uygulamalardan yararlanarak ve aynı zamanda fiziksel izolasyon normlarına saygı göstererek ve sağlık taramaları gerçekleştirerek üretkenliğin korunmasına hizmet etmek
  • Konuların çözümlenmesi ve karar süreçlerinde net sorumluluklar ve zaman çizelgeleri içeren yol haritaları hazırlamak
  • Yerel ve ulusal siyasi liderler ve sağlık yetkilileri ile iletişimi sağlamak

Takım 3: Tedarik zincirinde dengenin sağlanması

Şirketlerin salgınla birlikte tedarik zincirindeki mevcut aksaklıkları, stok durumlarını ve genel olarak da tedarikçilerin bu süreçten nasıl etkileneceğini belirlemesi gerekiyor. Çoğu şirketin tedarikçilerinin yer aldığı Çin’de COVID-19 vakalarının azalması ve üretim tesislerinin yeniden çalışmaya başlaması ile birlikte şirketler, tedarik zincirlerinde dengeyi hızlıca sağlamaya odaklanıyor. Bu tesislerin yeniden çalışmaya başlamalarını desteklemenin yanı sıra şirketler, köprü stratejiler oluşturmalı ve talep yönetimi, lojistik için ön rezervasyon, satış sonrası stoklarının kullanımı ve tedarikçilerin öncelikli müşterileri arasında yer almak gibi yöntemlerden faydalanmalı. Online kanallardan ürünlerin satışına başlanması ile birlikte olağandışı taleplerle karşılaşılması gibi durumlara da hazırlık yapılmalı ve ihtiyaca göre uzun vadeli stabilizasyon stratejilerine başvurulmalı. Bu dönemde şirketler, talep planlarını güncellemek, tedarik ağlarını optimize etmek ve yeni tedarikçiler belirlemek zorunda kalabilir. Bu yöntemler, kriz sürecinden bağımsız olarak her zaman tedarik zincirini dirençli ve sağlam kılmak için kullanılabilir.

Tedarik yönetimi lideri, tedarik süreçlerinden sorumlu müdür, tedarik zinciri analisti, bölge yöneticileri ve lojistik müdürü uzmanlarından oluşan bu ekip, 4 temel iş akışını yönetmeli:

  • 1., 2. ve 3. seviye tedarikçilerin risk şeffaflığını sağlamak, tedarikçilerin yeniden üretime geçmelerini desteklemek, siparişleri yönetmek ve nitelikli, yeni tedarikçileri şirket ağına kazandırmak
  • Nakliye yönetimi, lojistik ön rezervasyonları gerçekleştirmek ve transferleri optimize etmek
  • Kritik tedarik ihtiyaçlarını belirlemek, ihtiyaca bağlı olarak temin edilen ürünleri sınırlı olarak sunmak, lokasyonları optimize etmek
  • Stok kodu (SKU) talepleri için senaryo bazlı satış ve operasyon planlaması yapmak ve üretim ve kaynak temini için planlamayı yönetmek

Takım 4: Müşteri ilişkileri yönetimi

Genelde şirketler, temel müşteri segmentlerine yaptıkları yatırımlar ve onların ihtiyaç ve davranış değişikliklerini öngörme kabiliyetleri sayesinde yıkıcı süreçleri başarıyla aşıyorlar. Örneğin; Çin’de müşteri talepleri düştü ancak yok olmadı. Bunun aksine tüketiciler büyük oranda online alışverişe yöneldiler ve başta gıda olmak üzere her türlü ihtiyaçları için sipariş vermeye devam ediyorlar. Dolayısıyla şirketler çok kanallı dağıtım stratejilerinin bir parçası olarak online kanallara daha fazla yatırım yapmalılar. Bu yatırım online satışı gerçekleştirilen ürünlerin kalitesi ve teslimatlarını en iyi şekilde gerçekleştirmeyi kapsamalı. Aynı zamanda şirketler, değişen tüketici tercihlerinin kalıcı olabileceğini, salgın öncesi dönemdeki normlara dönmeyebileceğini göz önünde bulundurmalılar.

Bu ekip içerisinde satış ve pazarlama lideri, finansal analist, müşteri ilişkileri ve stok yöneticileri yer almalı ve 3 temel iş akışından sorumlu olmalılar:

  • B2B müşterilerle iletişimi sağlamak ve senaryo bazlı risk iletişimi geliştirmek
  • Müşteri deneyim yolculuğu boyunca gerekli değişiklik ve geliştirmeleri yaparak müşteri kaybını önlemek, müşterilerle bire bir ilgilenen ekiplerin eğitimini desteklemek ve hizmet yönetimini kontrol etmek
  • COVID-19 sürecine dair bilgi ve uygulamalar hakkında müşterilerle iletişimi sağlamak

Takım 5: Finansal sağlamlık

Şirketler kendi şartlarına özel tasarlanmış senaryolar geliştirmeli. Bu kapsamda uzmanlar analitiklerden yararlanarak gelir ve gideri etkileyecek kritik faktörleri belirleyebilir ve bunların değerlemelerini yapabilir. Aynı zamanda her bir senaryoya göre finansal modellemeler yapılmalı ve likiditeye etki edebilecek etkenler belirlenmeli. Bunlara yönelik olarak da şirket aksiyonları planlanmalı. Bu aksiyonlar gelir-gider hesaplarının optimize edilmesi, maliyet yönetimi, belirli yatırımlardan çekilme ve şirket satın alma-birleşmeyi içerebilir.

Bu ekip içerisinde CFO, strateji ve iş geliştirme lideri, maliye yöneticisi, hukuk departmanından bir temsilci ve bir ya da daha fazla finansal analist yer almalı. Temelde ise iki iş akışını yönetmeliler:

  • Güncel epidemiyolojik ve ekonomik görünüm kapsamında senaryolar geliştirmek
  • Farklı senaryolara göre finansalları ve işletme sermayesini yönetmek

SpaceX Zoom kullanımını yasakladı

Son günlerde video konferans platformu Zoom güvenlik açıkları ile gündeme geliyor. Uzay çalışmalarına öncülük eden SpaceX Zoom kullanımını yasakladı.

SpaceX Zoom kullanmaktan vazgeçti

Kronoavirüs salgını nedeniyle birçok şirket video konferans platformlarını daha sık kullanmaya başladı. Ancak bu platformların daha fazla kullanılması, şirketleri bilgi güvenliği konusunda zor durumda bırakabiliyor.

Daha önce iOS kullanıcılarının verilerini Facebook ile paylaştığı ortaya çıkan Zoom’un, son olarak uçtan uca şifreleme kullanmadığı tespit edilmişti. Bu da kullanıcıların platforma giriş bilgilerinin çalınmasını, davetli olmayan katılımcıların toplantıya katılabilmesini mümkün hale getirmekte.

Uzay sektörünün lider şirketlerinden SpaceX de Zoom platformunu kullanmaktaydı. Ancak art arda gelen güvenlik açığı haberlerinden sonra SpaceX, tüm çalışanlarının Zoom kullanmasını yasakladı.

Böylelikle çalışanların Zoom hesapları da güvenlik amacıyla bloke edildi. SpaceX tarafından kullanıcılara gönderilen mailde, iletişim aracı olarak e-posta, metin veya telefon kullanmaları konusunda bilgi verildi. Koronavirüs döneminde çok hızlı bir yükseliş yaşayan Zoom, son güvenlik olayları da nedeniyle büyük bir kullanıcı kitlesi kaybedecek gibi görünüyor.

Dizüstü bilgisayar satışları artacak

Koronavirüs salgını nedeniyle 2020’nin ilk çeyreğinde üretim sektörü geriye gitti. Ancak yeni bilgilere göre ikinci çeyrekte dizüstü bilgisayar satışları artacak.

Dizüstü bilgisayar satışları toparlanmaya başlayacak

Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs salgını, üretim sektöründe düşüşe neden oldu. Birçok şirket salgın nedeniyle üretim tesislerini geçici de olsa kapatmak durumunda kaldı.

Üreticilerin faaliyetlerini durdurması, donanım sektöründe tedarik zincirinde de aksamalara neden oldu. Birçok dizüstü bilgisayar markasının üretim merkezinin Çin’de bulunması, çalışan sayısında yaşanan eksiklik, tedarik zincirindeki aksamalar 2020 yılının ilk çeyreğinin dizüstü sektörü için kötü geçmesine neden oldu.

Ancak salgının Çin’de kontrol altına alınmaya başlaması sayesinde sektörde toparlanma yaşanacak gibi görünüyor. DigiTimes tarafından paylaşılan bilgilere göre, dizüstü bilgisayar satışlarında 2020 yılı ikinci çeyreğine artış yaşanacak.

Üretim tesislerinin yeniden faaliyetlerine başlayabilmesi ve hayatın kısmen normale dönmesiyle ikinci çeyrekte satışlarda da artış yaşanacak. Bu artışta, şirketlerin dizüstü bilgisayarlara göstereceği talebin önemli bir rol oynayacağı tahmin ediliyor.

Uydu radyo hizmeti SiriusXM ücretsiz oldu

0

Koronavirüs salgını nedeniyle birçok hizmet sağlayıcı, Premium özelliklerini geçici olarak ücretsiz hale getiriyor. Son olarak uydu radyo hizmeti SiriusXM de ücretsiz oldu.

Uydu radyo hizmeti SiriusXM Premium kısa süreliğine ücretsiz

Tüm dünyada artan koronavirüs tehlikesi, hayatı neredeyse durma noktasına getirdi. Birçok ülkede vatandaşlara salgının yayılımının yavaşlaması için evde kal şeklinde çağrılar yapılıyor.

Kullanıcıların evde geçirdikleri sürenin artmasıyla, internet kullanımında da ciddi bir artış yaşanıyor. Bu artışla beraber film, dizi ve müzik platformlarına talep artıyor. Hizmet sağlayıcılar da bazı Premium hizmetlerini kısa süreli ücretsiz hale getirerek, kullanıcılara destek olmaya çalışıyor.

Son olarak uydu radyosu alanında bilinen firmaların SiriusXM, Premier isimli Premium hizmetini kısa süreliğini ücretsiz yaptığını duyurdu. Böylelikle kullanıcılar 15 Mayıs tarihine kadar SiriusXM Premier’i herhangi bir ücret ödemeden kullanabilecek.

SiriusXM’in yaptığı bu kampanyanın bitmesiyle, yeniden 13 dolarlık fiyat etiketi üzerinden hizmet verilmesi gerekiyor. Kullanıcıların hizmetten kısa süreliğine ücretsiz yararlanabilmesi için SiriusXM’in Twiter paylaşımındaki linki kullanması gerekiyor.

Zoom güvenlik açıkları ile gündemde

0

Koronavirüs nedeniyle Zoom gibi video konferans platformlarında yoğun bir ilgi artışı meydana geldi. Ancak son günlerde Zoom güvenlik açıkları ile gündeme geliyor.

Zoom güvenlik konusunda yetersiz mi?

Hayatı neredeyse durma noktasına getiren koronavirüs salgını, üretim ve hizmet sektöründe aksamalar yaşanmasına neden oluyor. Koronavirüs nedeniyle birçok şirket, çalışma düzenini ev ortamına taşıdı.

Bu nedenle iş odaklı video konferans ve mesajlaşma platformları yoğun bir ilgi görmeye başladı. Mart ayında Microsoft Teams günlük 44 milyon aktif kullanıcıya ulaşırken, Slack eş zamanlı olarak 2.3 milyon kullanıcıya ulaştığını duyurmuştu. Benzer şekilde Zoom da aktif kullanıcı sayısında önemli bir artış yaşıyor.

Ancak geçtiğimiz günlerde Zoom’un iOS kullanıcılarının verilerini Facebook ile paylaşması gündem olmuş ve Zoom bu verilere erişim sağlayan kodu kaldırdığını duyurmuştu. Bu kez de Zoom’da uçtan uca şifreleme olmadığı, bu nedenle Microsoft kullanıcı adı ve şifresinin ele geçirilebilir olduğu ortaya çıktı.

Uçtan uca şifreleme olmaması kullanıcıların kimlik bilgilerinin ortaya çıkmasına ve davetsiz katılımcıların da görüşmeye katılabilmesine neden olabiliyor. Zoom tarafından yapılan açıklamada ise şu anda Zoom’da uçtan uca şifrelemeyi etkinleştirmenin mümkün olmadığı belirtildi.

Kickstarter çalışanları sendikalaşıyor

0

Teknoloji şirketlerindeki çalışanların sendikalaşması süreci hızlanarak devam ediyor. 

Sendikalı teknoloji çalışanları

Her yıl milyarlarca dolarlık topluluk fonlamasını yönlendiren Kickstarter’ın çalışanları da şimdi sendikalaşma konusunu görüşüyorlar. 

Çalışanların ortak bir karar verebilmek için oylaamaya gideceği vurgulanıyor. Eğer oylama sonucunda olumlu karar çıkarsa, çalışanlar sendika kuracak veya mevcut bir sendikayla anlaşarak işveren şirketle artık sendikayı muhatap edecekler.

Google, Facebook, Apple ve Amazon gibi dev teknoloji şirketlerinde de onbinlerce çalışan son dönemde sendikalaşarak işverenle masaya oturma yolunu tercih etmeye başladı.

Korona virüsünün karantinaya aldığı sektörlerdeki yöneticilere tavsiyeler

0

Korona Virüsü, ilaç, temizlik ve gıda gibi sektörlerin yoğunluğunu artırırken; ulaşım, turizm, perakende, yiyecek-içecek sektörlerini de adeta karantinaya alarak iş yapamaz duruma getirdi

Bugün daralan sektörlerde ayakta kalmayı başaran markaların, ileride yönetim kitaplarında, örnek vakalar olarak yer alacağını vurgulayan Assessment Systems Genel Müdür Yardımcısı Ebru Bağran, virüsün etkisi azaldığında da iş dünyasında hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyleyerek, yöneticilerin artık eski normlara dönmeyi ummak yerine yeni iş modelleri ve yeni iş şartlarına hazırlık yapmaları ve bu durumu iyi okumaları gerektiğini belirtiyor. Özellikle daralan sektörlerde yöneticilerin kısa dönemde sergilemeleri gereken kritik yetkinlikleri ise şöyle sıralıyor:

Karar Alma Tarzınızı Gözden Geçirin

Ekonomideki dengelerin çok hızlı değiştiği, bu riskli ve muğlak ortamda, tüm yöneticilerin şu an için şirketleri için en kötüyü planlama zorunluluğu var. Her yöneticinin, bu grafiğin en dip noktasını ve bu dip noktada şirketinin ne kadar süre ve şartta dayanabileceğini çok detaylı analiz etmesi gerekiyor. Bu durum bazen, maalesef çok sert ve kabullenmesi çok zor kararları da almayı gerektirebilir ancak bu kararları zamanında ve cesaretle alabilmek gerekli. Erken ya da geç karar almak, bu dönemde yöneticilerin en sık yaptığı hataların başında geliyor.

Yanlış karar almamak için ise, yöneticiler gündemi en sağlam kaynaklardan çok yoğun takip etmeli. Bilgi kirliliğinden arınmış verileri bir arada değerlendirerek, belirsizliği olabildiğinde netleştirmeli. Karar alırken, sadece sektör ya da ülke gündemlerine odaklanmak ya da sadece kısa vadeli duruma kitlenmek yerine daha geniş bir çerçeveden bakmaları gerekiyor. Dolayısıyla yöneticilerin bu dönemde sadece risklere odaklanmayıp, az sayıda fırsatı da hızlı şekilde görüp değerlendirmesi büyük önem taşıyor.

Tünelin Ucundaki Işığı Tanımlayın

Bu durumun kısa vadedeki etkileri sert olsa da uzun vadede durum şekil değiştirecek ve yeni ş yapış şekilleri ortaya çıkacaktır. Ancak mevcut şirketin en erken normale dönmesi ne kadar sürer? Ne yapılırsa bu sert etki daha az olabilir? Yöneticinin bunları tanımlaması ve kendine bir hedef belirlemesi gerekiyor. Sadece defansta kalmak yerine, alternatif çözüm yolları düşünmek; asla pes etmemenin en büyük göstergesidir. Yapılan araştırmalarda dayanıklı olup, belirlenen hedefe yoğunlaşan yöneticilerin, ekiplerinde de performansı ve motivasyonu arttığı gözüküyor. Her ne kadar uzaktan çalışırken, ekip ruhunu korumak zor olsa da böyle zamanlarda ekipleri ortak bir hedefte buluşturmak daha kolaydır. Bu hedef çalışanlara, rutin hedeflerden daha anlamlı gelir. Dolayısı yöneticilerin, ekiplerini kısa, orta ve uzun vadede olmak üzere belirleyeceği ortak bir amaçta buluşturması önem kazanıyor.

Duygularınızın Orkestra Şefi Olun

Bu dönemi daha iyi atlatmak için yöneticilerin, bazı duygularının sesini kısıp, bazılarının da normalden daha fazla açması gerekiyor. Konsantrasyonu azaltan ve odaklanmayı engelleyen endişe ve stresi olabildiğince yönetebilmek bu dönemde önem kazanıyor. Özellikle üst düzey yöneticiler daha fazla çalışarak, kendilerini rahatlatan ve motivasyonlarını artıran aktiviteleri fark etmeden ikinci plana atıyorlar. Oysa bu süreçte aileye zaman ayırmak, evde moralinizi düzelten aktivitelerde bulunmak, yaratıcılığı ve başarıyı artırır. Sürece daha sağlıklı bakmak için zihinsel dinginlik sağlar. Diğer yandan çoğunluğun negatife odaklandığı bir ortamda, ileride olabilecek iyi durumları düşünmek, iç enerji ve motivasyonu korumaya yardımcı olur ve sizi dayanıklı kılar.

Adaptasyon Becerinizi En Üst Düzeye Taşıyın

Yaşam alışkanlıklarının değiştiği, hem iş hem de ev yaşamında konfor alanımızdan çıktığımız bu dönemde insanların en çok zorlandıkları durum yeni şartlara adapte olmak. Özellikle değişimler, kişilerin yaşamını daha da zora sokan nitelikte olduğunda direnç daha yükseliyor. Yöneticiler değişimin gerekliliğini hızlı kavrayıp, hemen adapte olduklarında öncü rol oynuyorlar. Ekiplerini de yeni duruma daha kolay adapte edebiliyor. Örneğin, bu süreçte hizmetlerini en hızlı online platforma taşıyanlar, uzaktan çalışmaya en hızlı adapte olanlar bir adım önde süreci yürütebiliyor.

Lamborghini tıbbi ekipman üretimine başladı

0

Lüks otomotiv sektörünün dev ismi Lamborghini tıbbi ekipman üretimine başladı. İlgili ürünlerin üretimi, Lamborghini Ar-Ge departmanı tarafından yapılıyor.

Lamborghini tıbbi ekipman desteği sunacak

Tüm dünyayı etkileyen koronaviürs salgını, tıbbi ekipman konusunda küresel ölçekte ihtiyaç artışına neden oldu. Bu neden farklı sektörlerden üreticiler de bu konuda destek vermeye başladı.

Wolksvagen ve Ford’un ardından lüks otomotiv sektörünün dev ismi Lamborghini de bu alanda destek vermeye başladı. Lamborghini Ar-Ge departmanında, tıbbi maskeler ve yüz siperleri için üretime başlandı. İtalya’da bulunan Lamborghini fabrikasında, bazı bölümler sadece tıbbi ekipman üretimi için yeniden uyarlandı. Lamborghini uyarlanmış bu üretim tesisiyle ilgili yeni fotoğraflar da paylaştı.

Lamborghini’nin günlük olarak 1000 adet tıbbi masket ve 200 adet yüz koruyucu polikarbonat siper üretimi yapacağı belirtiliyor. Üstelik koruyucu yüz siperlerinin üretiminin 3D yazıcılarla yapılacak olması da bu fabrikadaki dönüşümün yenilikçi olduğunu gösteriyor.

Lamborghini CEO’su Stefano Domenicali, böyle acil bir durumda üzerlerine düşeni yapacaklarını söylüyor.

Slack, Microsoft Teams için video arama yapacak

0

Covid-19 epidemisi nedeniyle dünya çapında insanlar evlerine kapanıp home-ofis çalışmaya başlamışken, Slack veya Microsoft Teams gibi takım çalışması uygulamaları daha da önem kazandı.

Evden çalışmayı kolaylaştıran işbirliği

Slack şimdi, rakibi Teams uygulamasına bağlantı kurarak, dileyen kullanıcıların Teams kullanıcılarıyla video konferans yapmasını mümkün kılıyor.

Bunun için, Slack kullanıcılarının hesaplarına Teams uygulamasını kurmaları gerekli. Ardından Teams ve Slack üzerinde çalışan ekipler birbirleriyle iletişim kurabilecekler.

Ford ventilatör üretmeye başlıyor

0

Koronavirüs salgını nedeniyle oluşan tıbbi ekipman ihtiyacına, Ford tarafından da destek verilecek. Strateji değiştiren Ford ventilatör üretimine başlıyor.

Ford ventilatör için 20 Nisan’ı hedefliyor

Koronavirüs salgını birçok ülkede tıbbi ekipman ve cihaz açığına neden oldu. Bu nedenle farklı sektörlerden birçok üretici, bu ihtiyacı karşılayabilmek için üretim stratejisini değiştiriyor. Özellikle otomotiv sektöründe, tıbbi ekipman üretimi konusunda çok önemli destekler geliyor.

Son olarak ABD Başkanı Trump tarafından yapılan çağrıya, Ford tarafından cevap geldi. Ventilatör üretimine başlayacak olan Ford, bunun için GE Healthcare ile iş birliği yaptı. Üretimin, Ford’un Michigan’daki komponent fabrikasına kullanılacağı belirtiliyor.

Ford tarafından yapılan açıklamada üretimin 20 Nisan’da başalyacağı duyuruldu. Ford’un üretim tesisini devreye almasıyla kısa sürede ayda 30 bin adet ventilatör üretim hedefine ulaşılacağı belirtiliyor.

Bu ventilatörlerin hava basıncıyla çalışması ve elektrik enerjisine ihtiyaç duymaması nedeniyle kullanımının çok daha pratik ve kolay olacağı belirtiliyor. Trump, 100 günlük süreçte 100 bin adet ventilatör üretimi hedeflerinin olduğunu duyurmuştu.

Yıldız Holding start-up’lara destek olacak

Yıldız Holding’in start-up’ları desteklemek amacıyla başlattığı yeni bir hızlandırma programı başlattı. 3 farklı start-up’a yatırım yapacak olan Yıldız Holding, ikinci dönemi haziran ayında başlatacak.

Start-up’lara destek başlıyor

Yıldız Holding’in global iş ortağı Sente Foundry ile yürüttüğü programa seçilen girişimciler, pazarlama ve perakende teknolojileri, tedarik zinciri teknolojileri ve tüketici deneyimi konusunda çözümler üretiyor.

Program kapsamında 500 başvuru arasından detaylı bir çalışmayla ön eleme sürecini tamamladıklarını anlatan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Yahya Ülker, “Dünyanın dört bir yanından yeni girişimcileri büyük şirketlerle buluşturan iş ortağımız Sente Foundry ile şubat ayında başlayan altı haftalık verimli bir çalışma gerçekleştirdik. Bu süreçte belli süreçleri başarıyla geçerek seçilen yedi start-up’ı sadece dinlemekle kalmadık, onlara Yıldız Holding ve şirketlerinin deneyimini de aktararak mentorluk yaptık. Aralarından seçtiğimiz üç girişime de program kapsamında yatırım yapacağız. Gelecek dönemde Yıldız Holding olarak start up’lara verdiğimiz desteği sürdürmek, inovatif proje ve fikirlerle Yıldız Holding şirketlerine destek sağlamayı hedefliyoruz” dedi.
Yıldız Holding Hızlandırma Programı’na seçilen start-up’lar, VibeVision, TradeMonday ve DeepNeep şirketleri oldu.

İkinci döneminin Haziran 2020’de başlaması planlanan program gıda hammaddeleri, yeni ürünler ve ambalaj alanlarına odaklanacak.

Dark Sky uygulaması satıldı

0

Yağmur tahminleri ile bilinen Dark Sky uygulaması, satıldı. Uygulamanın Apple tarafından satın alınmasıyla, Android tarafında uygulama kaldırıldı.

Dark Sky uygulaması artık Apple’ın

Son dönemlerde teknoloji devlerinin başarı sağlamış ve yenilikçi uygulamaları satın alması alışık olduğumuz bir durum. Bu konuda yeni bir satın alma haberi ise Apple’dan geldi.

İlk olarak iOS platformunda, 2016 yılında ise Android tarafında yayınlanan Dark Sky uygulaması, sıradan hava durumu uygulamalarından bazı farklılıklar içeriyordu. Dark Sky uygulamasında dakikalık olarak bölgesel yağmur tahminleri yapılıyordu. Üstelik Dark Sky’ın yaptığı bu tahminlerin çok yüksek olması, uygulamanın büyük bir kullanıcı kitlesine ulaşmasını sağlamıştı.

Dark Sky, Apple tarafında ücretli indirmeyle Android tarafında ise abonelik sistemiyle gelir elde ediliyordu. Bir süredir uygulamayı satın almak için girişimlerde bulunan Apple, Dark Sky uygulamasını beklenildiği şekilde satın aldı. Uygulama Apple tarafından satın alındıktan sonra, 1 Temmuz itibariyle Android platformundan kaldırılmasına karar verildi.

Android tarafında Dark Sky aboneliği bulunan kullanıcılar, Temmuz sonrası abonelikleri için ücret iadesi alacak. Dark Sky artık iOS tarafında geliştirmeler yayınlayacak.

MicroLED üreticisi Plessey için yeni gelişme

0

Apple bir süredir MicroLED üreticisi Plessey şirketini satın almak için girişimlerde bulunuyordu. Ancak bu satın almada Apple’ın karşısına Facebook çıktı.

MicroLED üreticisi Plessey için Facebook engeli

Apple uzun süredir artırılmış gerçeklik sektörüne yönelik yeni cihazlar geliştirmek için yeni stratejiler oluşturuyordu. Apple özellikle artırılmış gözlük için yeni bir MicroLED üreticisi almak istiyordu.

Apple’ın bu satın alma için Plessey ile ilgilendiği biliniyordu. Ancak The Information tarafından paylaşılan bilgilere göre bu satın almada Apple’ın önüne Facebook engeli çıktı. Facebook ile özel bir lisans anlaşması bulunan Plessey’in ürettiği teknolojilerin ilk alıcısının Facebook olacağı belirtiliyor. Bu da Plessey’in Apple için teknoloji üretmesinin önünde büyük bir engel olacağı ön görülüyor.

Giyilebilir teknoloji sektörüne yönelik inovatif çözümleri ile dikkat çeken Plessey’in sözleşme ile Facebook’a bağlanmış olması, bu sektörde Facebook’un elini güçlü hale getiriyor.

Apple 2022 ile 2023 yıllarında giyilebilir teknoloji ürünlerini piyasaya sürmeyi hedefliyor. Ancak bunun için Apple’ın elini daha da hızlı tutması gerekiyor. Facebook giyilebilir teknoloji ürünleri sektöründe Plessey ile yaptığı anlaşma sayesinde şu an için Apple ve Google’dan daha avantajlı görünüyor.

Krizi fırsata çevirmeye çalışanlarda bugün; KİĞILI

Coronavirus etkisi e-ticaret sektöründe ilginç gelişmelere sahne olmaya devam ediyor. Son olarak, fiziksel mağazalarını kapatma kararı alan Türkiye’nin önemli tekstil markalarından Kiğılı, online alışveriş sitesine market ürünlerini de ekledi. 

Markanın konu ile ilgili bir açıklaması oldu ancak beni açıkçası çok tatmin etmedi. 

kigili

Kiğılı market ürünleri ile gündemde

Krizi fırsata çevirmek mi yoksa müşteriye ek hizmetler sunarak yardımcı olmak mı bilemiyorum ama bu hamleyi destekleyenler olduğu gibi anlamsız bulanlar da az değil. Kişisel olarak görüşüm, Kiğılı gibi bir marka için bu girişimin yanlış olduğu yönünde. 

Marka, bir malı veya hizmeti ayırt etmeye çalıştığımız özel bir im olarak tanımlanır. Bir malın veya hizmetin marka olarak tanımlanabilmesi için de değerinin bir çok kesim tarafından kabul edilmiş olması gerekir. Kiğılı gibi tekstil üzerine konumlandırılmış ve değer görmüş bir markanın online alışveriş sitesine market ürünlerini de eklemesi markanın ciddi maddi sıkıntılarla uğraştığı ve çaresizlikten farklı bir sektöre kayacağını düşündürebilir. Burada iyi bir iş yapmaya çalışırken markanız için oluşan algıyı yönetmek daha zor olabilir. Toptancı olan, belli markaları bir araya toparlayıp satan girişimlerde zaman zaman farklı sektörlere ait ürünler de görebiliyoruz. Fakat Kiğılı markası tekstil sektöründe bir üretici, yani toptancı olan bir marka değil. 

Teknolojide de durum aynı şekilde değil midir? Apple veya Samsung’un teknolojik bir ürün üretmek yerine insanlara yardımcı olabilmek için bebek bezi de sattığını düşünebiliyor musunuz? Belki kendilerine ait olan alt markaları bu tip sektörlerde hizmet veriyor olabilir ama konumlandırdıkları ana markalarında teknoloji içeren ürünlerin dışına çıkmıyorlar.

Peki nasıl olmalıydı? Kiğılı bu sektöre bana kalırsa farklı bir marka ve web sitesi ile girmeliydi. Nasıl olsa e-ticaret alt yapım hazır, buradan yürüyelim demek yerine farklı bir marka üretip bu markayı e-ticaret sitesi olarak konumlandırabilirdi. Böylece yanlış anlaşılmaların önüne geçebilirdi. Açıkcası bir çok kişinin market alışverişi yapmak için bu siteyi kullanacağını veya gömlek bakarken yanına bir de makarna ekleyeyim denileceğini pek düşünmüyorum. 

Siz Kiğılı’nın bu hamlesini ve açıklamasını nasıl buluyorsunuz? Aşağıda yorumlarınızı bekliyorum.

Coronathon Türkiye’den koronavirüsle mücadelede 12 yaratıcı proje

0

Etkinlikte birinciliği koronavirüs salgını süresince hastaneye gitmesi istenmeyen ancak sağlık hizmeti alması gerekli hastalara, görüntülü, uzaktan takip modülleri ile sağlık hizmet verilmesini sağlayan tele sağlık girişimi Medibook aldı

Coronathon Türkiye’de, en çok puanı koronavirüs salgını süresince hastaneye gitmesi istenmeyen ancak sağlık hizmeti alması gerekli hastalara görüntülü, uzaktan takip modülleri ile sağlık hizmet verilmesini sağlayan tele sağlık girişimi Medibook aldı. Medibook, aynı zamanda 20 bin TL nakit ödülü ile beraber jüri özel ödülünün de sahibi oldu. Diğer 11 girişim ise aralarında bir sıralama yapılmaksızın 10 bin TL nakit ödülün sahibi oldu. Nakit ödülün yanı sıra paydaşların ilettiği diğer destekler de belirlendi. Ödülleri Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası, Ankara Ticaret Borsası, Facebook, 212 Girişim Sermaye Fonu, Gedik Yatırım, Enocta verdi. Ayrıca Eczacıbaşı Topluluğu kendi değerlendirmesine göre başarılı bulduğu girişimcilere iş geliştirme desteği, IBM bulut bilişim desteği, Seedstar ise uluslararası hızlandırıcı desteği ödüllerini vereceğini bildirdi.

Coronathon Türkiye’de ödüllerindirilen diğer 11 girişim  

Biotel: Türkiye’de Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümlerinde bulunan ölçüm makinalarını listeleyerek atıl durumdaki kapasitenin Covid-19 testi için kullanılmasını amaçlayan bir uygulama.

Studio Canlı Dersler App: Karantina döneminin sosyal, fiziksel ve psikolojik etkilerini azaltmak için, canlı yayında, sağlıklı yaşam, meditasyon, psikoloji, koçluk, yoga ve fitness uzmanlarıyla buna ihtiyacı olan insanları buluşturan bir platform.

Expona: Evden eve online olarak çeşitli deneyimler sunan atölyelere erişimek için bir platform. 

CoroWarner: Covid-19 için testi pozitif çıkmış kişi ile sosyal etkileşime girmişseniz sizi anlık ve anonim olarak uyaran, yapay zeka algoritması destekli mobil bir uygulama

CoronApp: Salgını takip edebilmek için, bireylerin birbirleriyle olan temaslarını bluetooh sinyalleri ile takip ederek, kişide virüs tanısı durumunda kişinin temas ettiği kişileri uyaracak bir mobil uygulama.

Neoanka: Covid-19 şikayetleri dışında sağlık şikayetlerinin doğru uzmanlık branşına iletilecek şekilde sınıflandırılması ve ilgili uzmanlık branşından hekim ile hastaların online görüşme yapmasını sağlayan yapay zeka destekli bir uygulama.

Güvende Kal: Jeolokasyon desteği ile insan yoğunluğunu tespit edip bu veriyi kullanıcılarına sunan, aynı zamanda hastalığın semptomları üzerinden kullanıcıların kendi sağlık durumlarını kontrol etmelerini sağlayan mobil uygulama.

Kolkola: Kolkola gönüllüleri, STK’ları ve sponsorları bir araya getiren bir “gönüllü” pazar yeridir. Mesela covid-19’dan dolayı dışarı çıkması yasak olan yaşlılar için alışveriş yapmanın bu platformla yapılması amaçlanmaktadır.

CoGuard: Covid-19 kaynaklı ve benzeri sağlık sorularına ve isteklerine cevap vermek için uzmanları ve kurumları bir araya getiren bir chatbot uygulaması.

Fact Checker: Covid-19 salgını başta olmak üzere ülkemizde varolan bilgi kirliliğine karşı haber doğrulayıcılarının yalan haberlerle savaşmalarına yardımcı olacak bir sistem.

BirCan: Sokak hayvanlarına destek sağlamak için gönüllüleri, STK’ları, belediyeleri, veterinerleri, evcil hayvan sahiplerini ve diğer paydaşları bir araya getiren platform

 

 

 

Kiğılı’dan internetten market ürünleri satışı açıklaması

Şirket gelen tepkiler üzerine bir açıklama yaptı 

Hatırlanacağı gibi, Kiğılı dün e-ticaret kanalı olan kigili.com üzerinden temel ihtiyaç malzemeleri satışına başlamıştı. Şirket gelen tepkiler üzerine bir açıklama yayımladı. Açklamayı aşağıda paylaşıyoruz:

“Bu toprakların gücü birlik olmaktan gelir…

Sabrın, paylaşmanın ve dayanışmanın ülkemiz için ne kadar elzem olduğunun bilincindeyiz. İşte tam da bu yüzden harekete geçtik.Kiğılı Ailesi olarak; evimizi ve lojistik gücümüzü, bu zor günlerde tüm üreticilerimizin ve milletimizin hizmetine açtık. Türkiye’nin evde bir eksiği kalmasın diye, Kigili.com’da ihtiyaç duyulan tüm ürünlere yer verme sorumluluğunu üstlendik.Vatandaşlarımızı mağdur etmemek, Türkiye’nin dört bir yanındaki üreticilerimize bir nebze nefes olmak adına başlattığımız bu çalışmayla evlerdeki ihtiyaç duyulan tüm temel malzemeler, Kigili.com’dan tüketiciyle buluşuyor.

82 yıl boyunca sürdürdüğümüz insan odaklı yaklaşımımızla; kimsenin bir eksiği kalmasın diyerek,#hayatevesığarve#evdekal Türkiye” diyerek başlattığımız buçalışmayla insanımızın yaşamını kolaylaştırmaya devam edeceğiz.”

Vakko online satışlarını durduruyor

Moda perakendecisi mağazalarını kapatmasının ardından online satışlarını da durdurdu

Vakko, online satışlarını durdurduğunu açıkladı. Şirket, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamada, 31 Mart saat 24.00 itibarıyla e-ticaret satışlarına geçici süreyle ara verdiğini bildirdi.

Vakko ayrıca 18 Mart’ta yine KAP’taki duyurusunda mağazalarını kapattığını ve üretimini geçici süreyle durdurduğunu aktarmıştı. Fakat o açıklamada online mağazalar ve mobil uygulama üzerinden satışların devam edeceği ifade edilmişti. Dün gelen açıklamayla online satışlar da durdurulmuş oldu.

Mavi Jeans ve LC Waikiki de durdurmuştu

Vakko’nun KAP’taki duyurusunda, “31 Mart 2020 saat 24.00’e kadar olan tüm siparişlerin müşterilere en kısa zamanda ulaştırılması ve 31 Mart 2020 saat 24.00’e kadar olan  online siparişlerin iade süreçlerinin 90 güne uzatılmasına, karar verilmiştir.  31 Mart 2020 saat 24.00’den sonra online mağazalarımız ve Vakko app’ten satın alınan ürünler ise ‘Evde Kal’ çağrısı sona erdiğinde en kısa sürede müşterilere ulaştırılacaktır.” ifadelerine yer verildi.

Öte yandan, dün diğer iki moda perakendecisi Mavi Jeans ve LC Waikiki de online satışlarını durdurmuştu.

Çalışanlar prestiji değil, esnek çalışmayı tercih etti

0

Araştırmaya göre, çalışanların yüzde 76’sı, esnek çalışma olanağı sağlanması durumunda işverenlerine bağlılıklarının artacağını ifade ediyor

Yapılan araştırmalar, mobilitenin çalışan algısında olumlu bir yer edindiğini gösteriyor. FlexJobs tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre, çalışanların yüzde 76’sı, esnek çalışma olanağı sağlanması durumunda işverenlerine bağlılıklarının artacağını ifade ediyor.

Şirketlerin yüzde 77’si esnek çalışma modeline geçme eğiliminde

İsviçre merkezli araştırma şirketi IWG tarafından yapılan araştırmada çalışanların yüzde 83’ünün esnek çalışma imkânı sunmayan bir işte çalışmak istemediğini ortaya koyuyor. Araştırmaya katılan kişilerin üçte biri, esnek çalışmayı daha prestijli bir pozisyona tercih ettiklerini söylüyor. IWG verilerine göre, işletmelerin yüzde 77’si esnek çalışma sistemine uyum sağlayarak yetenekli çalışanları bünyelerinde tutmayı hedefliyor.

Kurum kültürünün ve dijitalleşmenin önemi artacak

Mobil çalışma ve çalışanlar arasındaki iletişimin önemine değinen Great Place to Work Türkiye Genel Müdürü Eyüp Toprak, takım ruhunun ön planda tutulması gerektiğine şu sözlerle dikkat çekti “Çalışmaların ev ortamında sürdürülmesi, iletişimin kısıtlanması anlamına gelmiyor. Aksine bu durumda takım ruhunun önemi daha ön planda. Teknolojinin sağladığı tüm avantajları kullanarak iş akışını ve sürekliliğini sağlamak mümkün. Global Workplace Analytics tarafından yapılan araştırmaya göre, evden çalışmak, bir şirkete çalışan başına ortalama yılda 11 bin Dolar tasarruf etme olanağı sunuyor. ”

EasyMile’in otonom sürüş testleri sonlandırılıyor

0

Otonom sürüş teknolojileri üreten ve ABD’de 10 şehirde otonom araç testleri yapan EasyMile şirketine testleri sonlandırılması talimatı verildi.

Ohio’da bir EasyMile aracının beklenmedik bir kazaya sebep olması, şirketin teknolojisi hakkında şüpheleri de gündeme taşıdı.

11 Km/s hızla giderken kaza

Kazada araç içindeki bir yolcu yaralanırken, başka bir araca çarpma riski de oluştu. Ancak kazanın sadece saatte 11 km hız ile giderken yaşanması endişe yarattı. O kadar küçük bir hızla hareket ederken aniden fren yapan shuttle’ın içindeki yolcu koltuğundan fırlayarak yere düştü ve yaralandı. 11 km/s hız, bir insanın yaklaşık olarak koşma hızına eşit kabul edilebilir.

Şirketin şimdi güvenlik önlemlerini yeniden gözden geçirmesi ve yazılımını da güncellemesi isteniyor. Ancak bir daha test izni alabilmesi için çok uzun bir süre de geçebilir.