ininal CEO’su Hakan Gonca oldu

0

Türkiye’nin yeni nesil ödeme platformlarından biri olan ininal’da üst düzey bir atama gerçekleştirildi. Şirketin CEO koltuğu bundan sonra Hakan Gonca’ya emanet. ininal CEO’su Hakan Gonca yeni görevine başladı. 

ininal CEO’su Hakan Gonca kimdir?

ininal, üst yönetim kadrosundaki yeni bir atama ile gündeme geldi. Yapılan açıklama ile birlikte şirketin CEO koltuğuna Hakan Gonca’nın geçtiği duyuruldu. Peki, ininal CEO’su Hakan Gonca kimdir?

Lisans eğitimini Northwestern Üniversitesi Elektrik Mühendisliği alanında tamamlayan Gonca, Oxford Üniversitesi Said Business School’da İşletme dalında yüksek lisans (MBA) yaptı. Gonca, kariyerine Chicago’da Accenture’da danışmanlık yaparak başladı. Ardından Türkiye’de Milestone Capital Partners’da girişim yatırımları bölümünde yöneticilik yaptı. 2016’da Multinet Up bünyesine geçen Gonca, Stratejik Planlama ve İş Geliştirme Müdürü olarak şirketin yeni yatırımları, kurumsal girişimleri ve stratejik projelerinden sorumluydu. 2018’den bu yana Operasyon ve İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı olarak ininal’ın stratejik projelerinden ve kart/müşteri operasyonlarından sorumlu olarak çalışan Gonca, Multinet ve Gürsoy Grup’un kurduğu Yes Club girişiminin Genel Müdürlüğü görevini de yürüterek, yeni ürünün pazara çıkması üzerine çalıştı.

Gonca görevinde ininal’ın yüksek hedefleri ve vizyonu doğrultusunda çalışmaya devam edecek.

Evden çalışmayı kolaylaştıran Amazon araçları ücretsiz oldu

Corona virüsü ile mücadele kapsamında hemen hepimiz mecbur kalmadıkça evlerimizden çıkmıyoruz. Bu süreçte işlerimizi olabildiğinde evlerimizden halletmeye çalışıyoruz. Çalışırken ise en büyük yardımcılarımız tabii ki bağlantı ve işbirliği uygulamaları. Bu kapsamda AWS araçları da 30 Haziran’a kadar ücretsiz olarak sunulmaya başlandı. Amazon araçları farklı taleplere yanıt verebiliyor.

Amazon araçları ile evden çalışmak

Corona virüsü ile mücadele kapsamında 30 Haziran’a kadar ücretsiz sunulan üç uygulama bulunuyor. Bunlar; WorkSpaces, WorkDocs ve Chime. WorkSpace, bir bulut masaüstü çözümü olarka karşımıza çıkıyor. WorkDocs ise güvenli içerik oluşturma, depolama ve işbirliği hizmeti olarak açıklanabilir. Chime ise kullanıcıların tek br uygulama ile toplantı yapabilmesini sağlıyor.

Detaylara buradan bakabilirsiniz.

Şimdi gelin 30 Haziran’a kadar ücretsiz olan AWS araçları hangi özelliklere sahip yakından bakalım.

Amazon WorkSpaces nedir?

Başta da söylediğimiz gibi bir bulut masaüstü çözümü olan WorkSpaces, kullanıcının dünyanın her yerinden uygulamalarına, dokümanlarına ve masaüstü kaynaklarına erişmesini sağlıyor. Şifreli olarak iletilen tüm veriler, lokal bir bilgisayarda saklanmıyor. Amazon WorkSpaces’e Windows ve Mac bilgisayarlardan, iPad ve Android tabletlerden ayrıca Chrome ve Firefox tarayıcılardan erişebilirsiniz.

Uygulama 30 Haziran 2020’ye kadar 50 kullanıcıya ücretsiz.

Amazon Chime nedir? 

Tek bir uygulama ile her yerden çalışmayı sağlayan Chime, onlarca kişi ile sesli ya da görüntülü görüşme yapmaya imkan tanıyor. Bu görüşme sırasında ekran da paylaşılabiliyor. Voice Connector ile SIP destekleyen hatlardan kendi numaranızı kullanarak dış aramalar yapabilir ve gelen aramaları karşılayabilirsiniz.

Amazon WorkDocs nedir?

Son olarak gelelim WorkDocs’a. Bu uygulama sayesinde kullanıcılar dosyalarına istediği yerden ulaşabiliyor. Ayrıca bu uygulama ile içerik oluşturup başkalarıyla paylaşmak da oldukça kolay. 

Amazon WorkSpaces ile birlikte her bir kullanıcı için 50GB’a kadar ücretsiz.

Bill Gates aşı tesisleri kuruyor

0

Koronavirüsle mücadele için Bill Gates aşı tesisleri kuruyor. Kurulacak olan 7 tesiste koronavirüs aşısı için çalışmalar yapılacak.

Bill Gates aşı tesisleri ile kornovairüs mücadelesine katkı sağlayacak

Dünyanın en zengin ikinci kişisi olan Bill Gates, geçtiğimiz günlerde kurucusu olduğu Microsoft’tan istifa etmişti. Bill Gates istifasının ardından daha çok yardım işlerine katkı sağlayacağını belirtmişti.

Yıllardır sağlık alanında girişimlerde bulunan Bill Gates, koronavirüs salgını konusunda da duyarsız kalması. Bill Gates yaptığı açıklamada, kurucusu olduğu Gates Vakfı’nın enfeksiyon hastalıkları konusunda tecrübeli olduğunu belirtti. Gates Vakfı sayesinde aşının çok daha kısa sürece bulunabileceğini söyledi.

Bill Gates bu nedenle 7 adet aşı laboratuvarı kuracağını, buradaki çalışmaların birbiriyle paralel yürütüleceğini ve bu sayede aşının daha kısa sürede bulunabileceğini belirtti. Gates ayrıca kendisinin aşı için harcayacağı milyar dolarların, virüsün ekonomiyi etkileyeceği trilyon dolarlardan daha az değerli olduğunu söyledi. Aşı çalışmalarının 18 ayı bulabileceğini de belirtti.

Bill Gates eşiyle birlikte koronavirüsle mücadele için 100 milyon dolarlık bağışta da bulunmuştu.

Samsung remote test laboratuvarı açtı

0

Uygulama geliştiriciler için Samsung remote test laboratuvarı açtı. Bu test laboratuvarıyla, uygulamaların test aşaması geliştiriciler için daha kolay olacak.

Samsung remote test laboratuvarı kullanıma sunuldu

Uygulama geliştirme süreci aslında birçok zorlu aşamayı barındırıyor. Uygulamanın kullanıcıların beğenisinin toplayabilmesinin yanı sıra, uygulama mağazasına yüklenmeden önce testleri sorunsuz bir şekilde geçmesi gerekiyor.

Hatta bu testlerin yapılabilmesi bile birçok geliştiriciyi zor durumda bırakıyor. Çünkü ilgili uygulama için en iyi ve en uygun cihazı bulmak zor olabiliyor. Samsung geliştiricilere kolaylık sağlamak için Remote Testing Lab Program isimli uzaktan test laboratuvarı programını duyurdu.

Bu test programıyla geliştiricilerin uygulamalarını sanal olarak test etmeleri sağlanıyor. Geliştiriciler, Galaxy S20 serisi ve Galaxy Z Flip gibi Samsung’un en yeni cihazlarıyla testlerini yapabiliyor.

Remote Testing Lab’ı kullanmak için ise Java Web Start ile Java Runtime Environment 7 veya üstü, güvenilir internet bağlantısı ve ücretsiz olarak açılabilen Samsung geliştirici hesabının yeterli olduğu belirtiliyor. APK dosyaları yüklenerek, gerekli testler yapılabiliyor.

Yapay zeka ile robotlar eğitiliyor

0

Google’ın yeni sisteminde, yapay zeka ile robotlar eğitiliyor. Ödül ve ceza sistemiyle robotların daha çevik hareketler yapabilmesi sağlanıyor.

Yapay zeka ile robotlar daha çevik

Günümüzde robotik alanında çalışmalar, standart hareketler ve görevleri yapabilmenin çok daha ötesine geçmiş durumda. Yapay zeka sayesinde, robotlar çok hızlı bir şekilde öğrenebiliyor ve yeni yetenekler kazanabiliyor.

Google araştırmacıları, yapay zeka ile robotların ‘taklit ederek öğrenmesi’ için çalışıyor. Araştırmacılar, özellikle çeviklik konusunda köpeklerin taklit edilmesi ve köpeklerin yapabildiği hareketleri robotların da yapabilmesi için çalışıyor.

Bunun için öncelikle robotlara temel hareket yetenkleri kazandırılıyor. Daha sonra yapay zekaya köpeklerin yaptıkları hareketler simüle ortamda gösterilerek taklit ederek öğrenme sürecine geçiliyor.

Robotlarda, ödül ve ceza sistemi kullanarak robotların öğrenme sürecinin de daha iyi olması sağlanıyor. Eğer robot taklit ettiği hareketi doğru yaparsa sıradaki harekete geçebiliyor. Yanlış yapıldığında ise bir daha böyle hareket yapmaması gerektiği belirtiliyor.

En popüler internet tarayıcısı hangisi?

0

Hız ve güvenlik gibi birçok farklı faktörün ön plana çıkması nedeniyle internet tarayıcısı alanında kıyasıya bir rekabet var. Peki en popüler internet tarayıcısı hangisi?

Netmarketshare araştırması – En popüler internet tarayıcısı

İnternet tarayıcısı alanında kıyasıya bir rekabet bulunuyor. Bu rekabette sıralamanın neredeyse sürekli olarak değiştiğini söyleyebiliriz.

Netmarketshare isimli bir araştırma şirketi, internet tarayıcılarına yönelik bir pazar araştırması yaptı ve Mart 2020’ye ait yeni istatistiklerini yayınladı.

Netmarketshare verilerinde, internet tarayıcısı pazarında Chrome’un yüzde 68.5’lik pay ile lider olduğu görülüyor. Paylaşılan verilerde Microsoft Edge tarafında yaşanan yükseliş dikkat çekiyor. Daha önce ikinci sırada  yer alan Mozilla Firefox ise rekabette geri kaldı ve yerini Microsoft Edge’e kaptırdı.

Microsoft Edge’in pazar payı 7.59, Mozilla Firefox’un ise yüzde 7.19 olduğunu görüyoruz.

Netmarketshare, Microsoft’un Edge tarayıcısında sunduğu yeniliklerin bu yükselişte önemli bir paya sahip olduğunu belirtiyor. Ayrıca Microsoft Edge’in artık sadece diğer tarayıcıları yüklemek için kullanılan bir tarayıcı olmadığı, kullanıcılar tarafından tercih edildiği de vurgulanıyor.

Peki sizin favori internet tarayıcınız hangisi? Yorumlarınızı bekliyoruz.

Zoom gizlilik ve güvenliği artıracak

0

Son dönemde gizlilik ve güvenlik ihlalleri nedeniyle gündemde olan Zoom, bu sorunun önüne geçmeye çalışıyor. Zoom gizlilik ve güvenlik yenilikler yapacak.

Zoom gizlilik ve güvenliği artırmak için yenilikler sunacak

Koronavirüs salgını, eğitim ve çalışma sisteminde dijitalleşmeyi zorunlu hale getirdi. Birçok şirket ve üniversite uzaktan eğitim ve çalışma sistemiyle süreçlerine devam ediyor.

Bu dönemin en çok yükseliş gösteren platformu ise son 3 aylık dönemde kullanıcı sayısı 10 milyondan 200 milyona ulaşan Zoom oldu. Ancak Zoom’un iOS kullanıcı verilerini Facebook ile paylaşması, uçtan uca şifreleme olmaması nedeniyle başka kullanıcıların görüşmelere katılım sağlayabilmesi Zoom’un gizlilik ve güvenlik yönüden yoğun eleştiri almasına neden oldu. Hatta bu güvenlik açıkları için ABD’de Zoombombing olarak isimlendirildi.

Zoom tarafından yapılan açıklamada ise 5 Nisan itibariyle gizlilik ve güvenliğin artırılacağı duyurulmuştu. Zoom yapacağı yeniliklerle her sohbeti şifreli hale getirecek ve başka katılımcıların şifresiz şekilde giriş yapamaması sağlanacak. Benzer şekilde sohbete katılan kişiler kurucu onayından geçmek zorunda kalacak.

Zoom’un bu güvenlik açıklarının arkasında, kendisinin de tahmin etmeyeceği kadar kullanıcı sayısına ulaşmış olmasının da etkili olduğu belirtiliyor. Zoom, 90 günlük süreçte tüm kaynaklarını gizlilik ve güvenlik için harcayacak.

Teknoloji şirketleri garanti sürelerini uzatıyor

0

Koronavirüs salgını nedeniyle teknoloji şirketleri garanti sürelerini uzatarak müşteri dostu önlemler alıyor. Lenovo ve Motorola da bu akıma katıldı.

Teknoloji şirketleri garanti sürelerini uzatarak destek veriyor

Koronavirüs salgını tüm dünyada hayatı neredeyse durma noktasına getirdi. Birçok teknoloji şirketleri hem koronavirüsle mücadeleye yönelik hem de bu salgın döneminde kullanıcıların evde kalmaları için çeşitli stratejiler geliştiriyor.

Teknoloji şirketleri, koronabirüs nedeniyle müşterilerinin mağdur olmaması için bu dönemde garanti sürelerini uzatıyor. Mart ayında Hauwei tarafından yapılan açıklamada kullanıcıların ellerindeki cihazların garanti sürelerinin 3 ay uzatıldığı açıklanmıştı.

Benzer bir açıklama da Çin merkezli teknoloji devi Lenovo ve onun alt kuruluşu olan Motorola’dan geldi. Lenovo ve Motorola 15 Mart ile 30 Nisan tarihleri arasında garanti süresi dolan cihazların garantilerini 31 Mayıs’a kadar uzattığını açıkladı.

Elbette garanti süresini uzatmaya giden şirketler Huawei, Lenovo ve Motorola ile sınırlı değil. Realme, OnePlus, vivo ve Samsung da bu dönem için garantisi biten cihazların garanti süresini 31 Mayıs’a kadar uzattığını açıklamıştı.

“Ücretsiz Netflix üyeliği için tıklayın!” mesajlarına dikkat

0

Birçok hizmetin Koronavirüs pandemisi nedeniyle ücretsiz olmasını fırsat bilen siber dolandırıcılar, bu hizmetleri ücretsiz kullanmak isteyen kullanıcıları oltalama sitelerine yönlendirerek kandırmaya çalışıyor

Son günlerde WhatsApp ve sosyal medya mecralarından yayılan “Ücretsiz Netflix üyeliği kazanmak için tıklayın!” mesajlarına karşı kullanıcıları uyaran Bitdefender Türkiye Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, “Bağlantıyı açmayarak size bu bağlantıyı gönderen kişiye kandırıldığını ve bunun bir dolandırıcılık olduğunu söyleyin.” diyor.

Netflix sitesine benzeyen tasarım ve domain ile kandırıyorlar

WhatsApp ve sosyal medya mecraları ile yayılan bu mesaj, alıcıları hemen harekete geçirmek ve mesaja iliştirilen linke hızlıca kurban çekmek için tasarlanıyor. Kullanıcılara gönderilen mesaj şöyle;

“Dünya çapında Koronavirüs pandemisi nedeniyle Netflix, evde kaldığınız süre boyunca ücretsiz üyelik veriyor. Linke hemen tıklayın çünkü bu ücretsiz üyeliği kazanma hakkı hemen bitecektir.”

Olaya şüpheci bakmayan kullanıcıları tuzağa düşürmek adına “netflix-usa.net” internet sitesi kullanılıyor ancak bu domain, yaklaşık bir hafta önce bu durumu fırsat bilen bir dolandırıcı tarafından açılmış. Her ne kadar alan adı gerçek olmasa da bu durumdan yararlanmak ve ücretsiz üyelik almak isteyen kullanıcılar için bağlantıya tıklamak cazip bir fikir gibi görünebilir ve sitenin tasarımına inanabilirler.

İnternet sitesine giriş yapıldıktan sonra site, bedava üyelik “kazanmak” isteyen kullanıcılara Covid-19 virüsü ile nasıl mücadele ettikleri hakkında birkaç soru sorduktan sonra “ücretsiz üyelik” için bu mesajı 10 farklı kişi ile WhatsApp veya çeşitli iletişim kanallarından tanıdıkları ile paylaşmalarını talep ediyor. Bahsi geçen sahte mesajı ücretsiz üyelik almak adına başkalarına yönlendirdiğinizde, yönlendirdiğiniz kişilerin de dolandırıcıların eline düşmesine neden oluyorsunuz.

Netflix henüz ücretsiz üyelik sunmuyor

Bitdefender Türkiye Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu’ya göre, yayılan mesajdan faydalanan dolandırıcılar linke tıklayan kullanıcıları başka iletişim yolları ile dolandırmaya çalışabilir, kullanıcıların kişisel bilgilerini paylaşmaya ikna edebilir veya kötü amaçlı bir yazılım indirmek için manipüle edebilir.

Her ne kadar Koronavirüs pandemisi nedeniyle bazı siteler bu tarz ücretsiz üyelikler veya kampanyalar sunsa da Netflix şimdilik onlardan biri değil.

“Eğer size de böyle bir mesaj iletilirse yapabileceğiniz en iyi şey bağlantıyı açmayarak size bu bağlantıyı yollayan kişiye kandırıldığını ve bunun bir dolandırıcılık olduğunu söylemek, ardından da size gelen mesajı silmek.” diyen Alev Akkoyunlu, “Bağlantının ve bu sahtekarlığın yayılmaması adına lütfen siz de başkalarına bu mesajı iletmeyin.” uyarısında bulunuyor. 

New York City eğitimde Zoom kullanımını yasakladı

Gizlilik ve güvenlik konusunda eleştirilerin ardından, New York City eğitimde Zoom kullanımını yasakladı. Zoom, yaklaşık 1 milyon kullanıcı kaybı yaşamış oldu.

Eğitimde Zoom kullanımına artık izin verilmiyor

Koronavirüs salgını nedeniyle son 3 aylık dönemde Zoom’un kullanıcı sayısı 210 milyondan 200 milyona ulaştı. Ancak artan kullanıcı sayısının ardından, Zoom için yöneltilen gizlilik ve güvenlik ihlali iddiaları da artıyor.

Zoom tarafından bu gizlilik ve güvenlik açıklarının giderileceği açıklaması birçok kuruluşu tatmin etmedi. New York City’de 1 milyondan öğrenci tarafından kullanılan Zoom’un yasaklanmasına karar verdi. New York City’de Eğitim Departmanı yetkilisi Danielle Filson, Zoom’u incelediklerini ve açıklar nedeniyle böyle bir karar aldıklarını söyledi. Filson, bu süreçte güvenli bir uzaktan eğitim ortamı oluşturmayı istediklerini söyledi.

Filson’ın yaptığı açıklamaların ardından, bu süreçte eğitimde Micorosft Teams’in kullanılması gündeme geldi. New York City’de 1800 okulda 1,1 milyon öğrenci tarafından kullanılan Zoom, bu kullanıcı kitlesini artık Microsoft Teams’e kaybetti. Benzer şekilde SpaceX şirketi de çalışanları için Zoom kullanımını yakalamıştı. Zoom, gizlilik ve güvenlik nedeniyle hem iş hem de eğitim dünyasında kullanıcı kaybediyor.

Sosyal medyada sahte hesaplara karşı nasıl önlem alabiliriz?

Son birkaç senedir özellikle sosyal medya platformlarında dolaşan yalan haberler ve sahte hesaplar yüzünden bir çok internet kullanıcısı mağdur oldu. Coronavirus döneminde de durum değişmedi ve sahte hesaplar üzerinden yapılan korku salıcı haberler yüzünden endişeler gittikçe artıyor.

İnternet kullanıcılarının hangi habere veya hesaba inanması gerektiği konusunda sürekli olarak çelişkili içerikler yayınlanıyor. Bu yazımda bir hesabı veya haberi kendi yöntemlerim ile nasıl doğruladığımı anlatacağım.

Sahte hesaplar için: Mavi tike dikkat!

Önemli kişiler, kurumlar ve şirketler gibi kamuoyunda bilinen hesaplar genellikle o platformlar tarafından doğrulanıyor. Örneğin, Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’nın Twitter hesabı doğrulanmış bir hesap ve bu hesaptan yayınlanan tüm tweetler Bakanımız tarafından yazıldı kabul ediliyor. Yani bu hesap gerçekten bakanımız aracılığı ile yönetilmekte.

Fahrettin Koca Twitter
Mavi tik hemen hemen tüm platformlarda olan bir özellik. Dolayısı ile mavi tik bulunan hesaplardan yapılan açıklamaları yapan kişilerin gerçek olduğuna inanabilirsiniz.

Peki herhangi bir doğrulanma özelliği olmayan hesaplar için ne yapacağız?

Sosyal medya platformlarının doğrulama özellikleri tamamen kendi insiyatiflerine bırakılmış durumda. Açıkcası, siyasi kişiler dışında doğrulanmayı bekleyen bir çok ünlü biliyorum. Bu durumda ne yaptığımız kısaca anlatayım;

Öncelikle o kişinin diğer sosyal medya hesaplarını araştırıyorum. Özellikle Instagram ve Twitter platformlarının birbiri ile senkronize olup olmadığına dikkat ediyorum. Kullanıcı ismi, yapılan paylaşımlar, Twitter profilinin açılma tarihi gibi verileri kontrol edip kararımı ona göre veriyorum. Özellikle son dönemlerde doktorlarımız adına açılan bir çok sahte hesap bulunuyor. Burada bir doktorun açıklamasını okurken mutlaka profil adına ve diğer sosyal medya hesaplarını da dikkate alıyorum. Ayrıca, eğer üretilen içerik çok hassas bir konu ise yorumlarını da mutlaka okumaya özen gösteriyorum. Çünkü yapılan yorumlar bazen sahte hesapları deşifre eden nitelikte oluyor. Rakam ve güncel bilgi paylaşan hesaplar için de aynı verilerin birkaç güvenilir hesapta daha yayınlanmasını bekliyorum.

Haber kaynaklarında da seçici olmanın faydası var. Bazı haberleri çok abartı bulduğunuzda diğer kaynaklara da göz gezdirip en azından farklı kaynaklar aracılığı ile de konfirme edilmiş olup olmadığını kontrol edebilirsiniz.

Şimdi gelelim dolandırıcılara. Özellikle Twitter platformunu yoğun olarak kullanan dolandırıcılar genellikle bilinen marka veya kurumların isimleri ile insanları dolandırmaya çalışıyorlar. Bu tuzaklara düşmemek için basit detaylara dikkat etmeniz yeterli.

Öncelikle size para vereceğini söyleyen hesaplardan hemen şüphelenmelisiniz. Bu hesapların gerçekliğini profil ismine bakarak doğrulayabilirsiniz. Yukarıda verdiğim örnekte kendini E-DEVLET hesabı gibi göstermeye çalışan bir sahte hesabın profil ismine dikkat edelim. Aşağıda ise hesabın orjinalini görebilirsiniz;

e-devlet-twitter

Gördüğünüz gibi arada çok ciddi fark var. Biri doğrulanmış hesap iken, diğeri hiçbir konuda resmiyet taşımıyor. Bu yüzden size bir şekilde ödeme yapacağını belirten hesapların yönlendirdiği içeriklerin hiç birine tıklamamalısınız. Ben kişisel olarak bu hesapları denk geldikçe şikayet ediyorum. Sizin de bu fonksiyonu kullanmanızı öneririm.

Özellikle banka hesaplarının sahtelerini üreterek dolandırmaya çalışan hesaplar için de yapmanız gereken ilk şey hesapların doğrulanmış olmasına dikkat etmeniz. Şu an tüm banka hesapları platformlar tarafından doğrulanmış durumda. Yani profilinde mavi tik görmediğiniz hiçbir banka hesabını dikkate almamalısınız.

Tecrübelerim doğrultusunda kendimi nasıl güvene aldığım konusunda sizleri bilgilendirmeye çalıştım. Sizlerin de ayrı yöntemleri var ise yorumlarda paylaşabilirsiniz :) 

Instagram kullanıcıları sahte içerikleri işaretleyecek

0

Instagram, kullanıcıların belli içerikleri “sahte” olarak işaretlemesi için yeni bir seçeneği yayına aldı.

Sahte haberi tespit etmek çok zor

Bu yeni seçenek, sahte haber gibi içeriklerin kullanıcılar tarafından şikayet edilmesini sağlayacak. Diğer göstergelerde ve incelemelerde de sahte haber olduğu kesinleşen içerik yayından kaldırılacak.

Bu yeni şikayet seçeneği ile Instagram’ın yapay zekası, olası sahte haberleri tanıyacak şekilde kendini geliştirecek ve ilerleyen dönemde daha az sahte içerik platfromda görünecek.

 

YouTube ile TikTok rakip mi oluyor?

0

Video platformları, son dönemin yükselen yıldızı TikTok’taki bazı özellikleri kendilerine uyarlıyor. Shorts özelliği sonrasında YouTube ile TikTok rakip olacak gibi görünüyor.

YouTube ile TikTok benzer stratejiyi izleyecek

TikTok son dönemin en hızlı büyüyen sosyal medya platformu haline geldi. TikTok kısa videoların paylaşılması stratejisiyle kısa sürede önemli bir başarıya imza attı.

TikTok’un büyümesini sağlayan bu özellikler, diğer sosyal medya platformları tarafından kendilerine uyarlanabiliyor. TikTok, çevrimiçi video platformundaki liderliğini kaybetmemek için TikTok’un kısa video özelliğini kendisine uyarlamayı planlıyor. Shorts isimli bu yeni özelliğin, 2020 yılının sonuna kadar gelmesi bekleniyor. Shorts özelliği sayesinde yayıncılar kısa videolar çekerek, bu videoları platforma yükleyebilecekler.

Ayrıca yayıncıların en çok sorun yaşadığı müzik lisanları sorunu da Shorts özelliğiyle ortadan kalkmış olacak. Kullanıcılar, Shorts videolarda lisanslı müzikleri herhangi bir engele takılmadan kullanabilecek. YouTube’un yeni özelliğinin yayınlanmasının ardından, son 2 yılda yüzde 125 büyüme gösteren TİkTok’un bu durumdan nasıl etkileneceği şimdide merak ediliyor.

Toyota ile BYD ortak şirket kurdu

Otomotiv sektörünün iki önemli ismi Toyota ile BYD ortak bir elektrikli araç şirketi kurdu. Bu şirketin, elektrikli araç piyasasına yeni bir soluk getirmesi bekleniyor.

Toyota ile BYD elektrikli araç şirket kurdu

Elektrikli araçlar piyasasında, yeni ortaklıklar ile hareketlenme yaşanmaya devam ediyor. Kasım 2019’dan bu yana devam eden Toyota ve BYG görüşmeleri artık resmiyete bağlandı.

Resmi olarak yapılan açıklamayla, BYD Toyota EV Technology Co isimli ortak şirketin kurulduğu duyuruldu. Bu şirkette Toyota ve BYD’nin yüzde 50’şer paya sahip olduğu açıklandı. Ayrıca şirketin yönetim kurulu başkanlığını Toyota’dan Hirohisa Kishi’nin yapacağı belirtildi.

Hibrit araç konusunda lider olan Toyota’nın, elektrikli araç konusunda önemli bir tecrübeye sahip olan BYD ile ortaklık kurmasının sektör için çok önemli bir gelişme olduğu belirtiliyor.

BYD Toyota EV Technology Co şirketinin, bataryalı elektrikli araçlar geliştireceği ve elektrikli araçlar için parça tasarımları yapacağı duyuruldu. BYD Toyota EV Technology Co şirketinin yaklaşık 300 kişiye istihdam sağlaması ve Mayıs ayında faaliyetlerine başlaması bekleniyor.

Robotlar koronavirüs ile mücadele için kullanılıyor

0

Koronavirüsün insandan insana çok kolay bir şekilde bulaşması, sağlık sisteminde robotları zorunlu hale getiriyor. İtalya’da robotlar koronavirüs ile mücadele için kullanılıyor.

Robotlar koronavirüs ile mücadelede görev alıyor

Hastaya müdahale sırasında, sağlık personellerine koronavirüs bulaşma ihtimali çok yüksek. Bu nedenle koronavirüs salgını, en çok da fedakarca çalışan sağlık çalışanlarını etkiliyor.

Birçok ülkede sağlık çalışanlarını salgından korumak için robotların kullanılmasına yönelik çalışmalar yapılıyor. Bu kapsamda Çin, geçtiğimiz günlerde hastalara ilaçların ve yemeklerin robotlar tarafından verildiği bir hastane açmıştı. Son olarak İtalya’da Varez’deki Sircolo hastanesinde koronavirüsle mücadele için robotlar kullanılmaya başlandı.

Robotlar hastaların sağlık durumlarını izleyebilirken, robotların üzerinde bulunan dokunmatik ekran sayesinde hastalar isteklerini sağlık personelleriyle ile paylaşabiliyor. Bu sayede sağlık çalışanlarının, hastalarla doğrudan temas kurmasının önüne geçiliyor. İtalya’da koruyucu ekipmanlarda yaşanan sorunlar nedeniyle de şu ana kadar 66 doktor hayatını kaybetti. Bu nedenle koronavirüsle mücadelede teması kesmek için robotların kullanımı çok büyük bir sahip.

Microsoft kripto para madenciliği patenti aldı

Microsoft kripto para madenciliği için yeni bir patent aldı. Microsoft’un aldığı bu patentin, önümüzdeki yıllarda kullanıma geçmesi bekleniyor.

Microsoft kirpto para madenciliği için çalışıyor

Koronavirüs salgını, kripto paraların ve dijital ödeme sistemlerin hayatımızda ne kadar önemli bir yer edindiğini bir kez daha ortaya koydu. Teknoloji devleri de bu nedenle kripto paralar ve dijital ödeme sistemlerine yönelik çalışmalarına daha fazla ağırlık veriyor.

Teknoloji sektörünün dev ismi Microsoft, kripto para madenciliği alanında bir süredir yenilikçi çalışmalarına devam etmekteydi. Microsoft son olarak, yeni bir kripto para madencilik sisteminin patentini aldı. Alınan bu patent, fiziksel aktivitelere göre kripto para kazanmaya dayanıyor.

Bilim kurgu filmleri andıran bu patentte, kullanıcılar koşu, yoga gibi çeşitli spor aktiviteleri yaparak çeşitli sensörler ve uygulamalar aracılığıyla ilgili aktivitelerin takip edilmesi hedefleniyor. Daha sonra kullanıcılar, aktivitelerine bağlı olarak kripto para kazanacaklar.

Microsoft aldığı bu yeni patentle ilgili olarak, devasa bilgisayar ağları yerine bedensel aktivitelerden gelen verilerin kullanılmasının daha yenilikçi bir olduğu belirtildi. Bu tip bir sistem kişisel veriler konusunda tartışmalara neden olsa da önümüzdeki yıllarda hayata geçmesi pek de sürpriz olmayacak diyebiliriz.

Google koronavirüs bilgilendirmelerinde düzenleme yapacak

Google koronavirüs ile mücadele kapsamında yanlış bilgilerin yayılmasını önlemeye çalışıyor. Bu amaçla Google, denetleyicilere yardımda bulunacağını duyurdu.

Google koronavirüs mücadelesine ağırlık veriyor

Koronavirüsle kapsamında birçok teknoloji kuruluşu yenilikçi projelere imza atıyor. Aynı zamanda kullanıcıların doğru bilgiye erişimi için farklı stratejiler de deneniyor.

Apple ve Android uygulama mağazalarında sağlık kuruluşları haricinde koronavirüs uygulamalarının yayınlamasını engellemiş, YouTube koronavirüs konusunda DSÖ gibi güvenilir kaynakları ön planda çıkarmaya başlamıştı. Ayrıca sağlık ve haber kanalları haricinde koronavirüs videolarından gelir elde edilmesinin önüne geçerek, güvenilir bilgilendirmelerin yapılması planlanmıştı. Benzer şekilde Google da arama motoru optimizasyonunda değişikliğe giderek koronavirüs ile ilgili aramalarda güvenilir kaynaklara ulaşılmasını sağlayacağını duyurmuştu.

Google, bu kez Google News Lab için bir yenilik yapacağını duyurdu. Google, haber denetleyiciler ve kar amacı gütmeyen kuruluşlara, yanlış bilgilendirme yapan içerikleri ve yayıncıları kendilerine bildirmelerini talep etti. Google bu konuda destek sağlayan kuruluşlara 6,5 milyon dolar tutarında ödeme yapacağını açıkladı.

Google’dan Alexios Mantzarlis, doğru yayın yapan kuruluşları destekleyeceklerini, kötü niyetli veya hatalı yayın yapan kuruluşlar için önlem almaya devam edeceklerini açıkladı.

Zoom aktif kullanıcı rekoru kırıyor

Koronavirüs salgını nedeniyle iş ve eğitim odaklı sohbet ve online toplantı platformlarına talep artıyor. Bu dönemde Zoom aktif kullanıcı sayısında rekor kırıyor.

Zoom aktif kullanıcı sayısı 200 milyona ulaştı

Kronoavirüs salgını nedeniyle birçok şirket uzaktan çalışma sistemine geçti. Bu süreçte şirketler, toplantılarını da online yapmaya başladı. Eğitim öğretimde de online sisteme geçilmesiyle, Zoom gibi platformlara olan talep artıyor.

20 ülkede 90 binden fazla okulun Zoom’u tercih etmesi, şirketlerin de Zoom kullanmaya başlamasıyla kullanıcı sayısında çok hızlı bir yükseliş yaşanıyor. Özellikle son 3 aylık dönemde yükseliş yaşayan Zoom, aktif kullanıcı sayısını 10 milyondan 200 milyona çıkarmayı başardı.

Zoom bir yandan yükselişine devam ederken, bir yandan da güvenlik konusunda gündeme geliyor. Kullanıcı verilerini Facebook ile paylaştığı ortaya çıkan ve uçtan uca şifreleme uygulamayan Zoom bu konuda yoğun eleştiri alıyor. Hatta uzay sektörünün dev ismi SpaceX, çalışanları için Zoom kullanımını yasakladığını duyurmuştu. Güvenlik endişelerine rağmen, salgın nedeniyle Zoom’un kullanıcı sayısında artış yaşanmaya devam etmesi bekleniyor.

Sony yardım fonu için destek olacak

Sony yardım fonu ile küresel ölçekte koronavirüs ile mücadele edecek. Bu mücadelede Dünya Sağlık Örgütü’nden çalışanlara kadar geniş ölçekte destek sağlanacak.

100 milyon dolarlık Sony yardım fonu

Koronavirüsle mücadelede birçok teknoloji şirketi elini taşın altına koydu. Şirketler tıbbi ekipmanların üretiminden yardım fonlarının oluşturulmasına kadar farklı alanlarda destek sağlamaya devam ediyor.

Akıllı telefon piyasasında neredeyse yok olmasına rağmen halen dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden biri olan Sony de bu konuda duyarsız kalmadı. Sony, küresel yardım fonuna 100 milyon dolarlık destekte bulunacağını açıkladı. Fondaki 10 milyon dolar ile Dünya Sağlık Örgütü’ne yardım edileceği duyuruldu.

Ayrıca Sony’nin yardım fonunda parayla çalışanların, eğitimcilerin ve sanatçıların da destekleneceği belirtildi. Sony’nin bu yardım fonuna küresel ölçekte bulunan 110 bin çalışanı adına katıldığı belirtildi.

Sony’niN CEO’su Kenichiro Yoshida, geleceğimizi tehdit eden koronavirüs salgını ile mücadele için küresel bir şirket olarak ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Bu küresel yardım fonunda Facebook, Google, Microsoft, Cisco, American Express ve Spotify gibi dev teknoloji şirketleri yer alıyor.