Hindistan kripto para yasağı uygulayacak

0
Kripto para yasağı uygulayan ülkeler arasında Hindistan da katılıyor. Hindistan kripto para yasağı için yeni bir yasa çıkarmaya hazırlanıyor.

Hindistan kripto para yasağı için çalışıyor

Günümüzde kullanıcı kitlesi çok hızlı bir şekilde büyüyen kripto paralar, buna rağmen bazı ülkelerde halen sorunlarla karşılaşabiliyor. Rusya gibi ülkeler, kripto para yasağı ile baş etmek zorunda kalıyor. Son olarak kripto para yasağı uygulayan ülkeler arasında Hindistan da katılmaya hazırlanıyor. Hintli bir hükümet yetkilisi, ülkedeki iki bakanlığın kripto paralar üzerine çalıştıklarını iddia etti. Yapılacak yasal düzenleme ile kripto para birimlerinin kullanımının ülkede kullanımının yasaklanacağı vurgulanıyor. Hükümet yetkilisi, Ağustos sonu ve Eylül başında parlamentonun yeniden toplanmasını ve yasanın onaylanmasını umduklarını belirtti. Bu yasa düzenlemesi eğer geçerse, kripto para ticareti, açıkça yasa dışı olarak tanımlanacak. Aslında 2018 yılında Hindistan Yüksek Mahkemesi, kripto para şirketleriyle ilgilenen bankalara uygulanan yasağı kaldırmış ve ülkede birçok yeni kripto para borsası açığa çıkmıştı. Şimdi ise kripto paralara yönelik böyle kapsamlı bir yasak uygulanacak olması, Hindistan hükümetinin kripto para birimi kullanımına karşı önlem almada ne kadar kararlı olduğunu gösteriyor. Kripto para piyasası bir yandan büyümeye devam ederken, dünyanın en kalabalık ülkelerinden birinden böyle bir yasak kararı gelmesi de önemli bir sorun oluşturdu.

Yapay zeka, oyun teorisi ile güçleniyor

0

Temelinde oyun teorisinin etkileri yatan yapay zeka uygulamalarını günümüzde birçok şirket, kullanıcı davranışlarına ait verileri analiz etmek amacıyla kullanıyor. Bilişim güvenliği alanındaki dağıtım ve çözümleriyle faaliyet gösteren Komtera Teknoloji yapay zeka uygulamalarının siber güvenlik politikalarına entegre olması gerektiğini vurgulayarak oyun teorisi ve yapay zeka arasındaki ilişkiyi anlatıyor.

Amerikalı matematikçi John Nash’ın 1944 yılında Princeton Üniversitesi yayınlarından çıkardığı Ekonomik Davranışlar ve Oyun Teorisi kitabı ile popüler hale gelen ve halen pek çok alandaki sayısız kuram ve uygulamayı şekillendiren oyun teorisinin etkileri, yapay zekanın temelinde de bulunuyor.

Yapay Zekanın Temelinde Oyun Teorisi Var

Konuya yapay zekaya bağlı öğrenme sistemi bağlamında bakan Komtera, yapay zekanın temellerinin oyun teorisi ile atıldığını dile getiriyor. Günümüzde farklı kullanıcı profillerinin davranışlarını analiz eden farklı yapay zeka uygulamalarının, ortak bir hedefe ulaşmak için etkileşime girmesi, rekabet etmesi ve birbirinden beslendikten sonra bir karar vermesi gerekiyor. Eylemler arasında seçim yapma konusunda koşulları değerlendirerek, daha önceki tecrübeleri veya sonuçları göz önünde bulundurarak ve mevcut koşullar altında oluşabilecek olası sonuçlara göre alınması gereken kararları belirleyen her iki disiplinde de, doğru karar bu seçim sonrası kişiye veya sisteme hangi hareketin en çok kazandıracağı düşünülerek seçiliyor.

Birçok şirket, kullanıcı ve tüketici davranışlarına ait verileri etkili bir şekilde toplamak, temizlemek, sınıflandırmak, organize ve analiz etmek için ölçeklendirilebilir büyük veri tabanları ve yapay zeka uygulamaları oluşturuyor.

Günümüzde bu analizler için yapay zekanın bir dalı olan ve bilgisayarların deneyimler yoluyla öğrenerek koşullara adapte olmasını sağlayan makine öğreniminin gitgide daha sık kullanıldığını ifade edenKomtera, bu sayede Google, Amazon ve Facebook gibi devler başta olmak üzere pek çok şirketin elde ettiği davranışsal veri hazinesi ile daha iyi hizmet verebildiğini belirtiyor.

Yapay Zeka ve Siber Güvenlik Entegre Çalışıyor

Siber güvenliği desteklemek, sofistike ataklara ve bilgisayar korsanlarına karşı daha fazla proaktif önlem almak adına yapay zekayı kullanan organizasyonların, kullanıcılara ve kullanıcı gruplarına ait davranışları analiz etmesi, risk düzeyini ölçmesi, riski tanımlaması ve aksiyon alması kaçınılmaz bir hale geliyor. Farklı sistemlere farklı lokasyonlardan erişen kullanıcıların, risk seviyesini ve düzeyini artıran olağan dışı davranışlar sergileyebildiğini belirten şirket, davranışsal analizleri gerçekleştiren yapay zeka uygulamalarının siber güvenlik çözümleri içinde entegre olarak çalıştığını dile getiriyor.

Saldırıları ve zafiyetleri gerçek zamanlı tespit etmek ve veri ihlallerine karşı tepki vermek amacıyla karmaşık süreçleri otomatikleştiren farklı yapay zeka uygulamalarının kullanımı, her geçen gün artış gösteriyor. Komtera, yapay zekaya sahip veri aldatma teknolojilerinin, saldırganları proaktif olarak algılamak ve kandırmak suretiyle, gelişmiş saldırılara karşı otomatik olarak tespit, analiz ve savunma yaptığını belirtiyor. Bu teknolojiler aynı zamanda bilgisayar korsanlarının davranışlarını da analiz ederek, yaklaşımları önceden anlamak adına istihbari bir veri tabanı oluşturuyor.

Kullanıcının sisteme giriş yaparken ve sistem içerisinde çalışırken gösterdiği davranışları analiz eden yapay zeka uygulamaları, sistemin güvenliğini sağlamak amacıyla davranışların etkileşimini bütün olarak ele alıyor. Komtera, sisteme doğru davranışlar sergileyerek giren kullanıcı, sistem içinde çalışırken daha öncesine veya mevcut koşula göre farklı davranışlar sergiliyorsa, bir sonraki giriş talebinin reddedilmesi için yapay zeka uygulamasının kullanıcıyı sistem dışına çıkarması ve girişleri analiz eden uygulama ile durum bilgisini paylaşması gerektiğinin altını çiziyor.

Entegre yapay zeka fonksiyonlarına sahip en bilindik siber güvenlik uygulamalarından, Bilgi Güvenliği Olay Yönetimi (SIEM), Veri Sızıntısı Önleme (DLP), Saldırı Önleme Sistemi (IPS), Kullanıcı Davranış Analizi (UBA), Dahili Tehdit Koruması (Insider Threat Protection) ve İzole Veri Güvenlik Tarama Sistemi (Sandbox) örnek olarak gösteriliyor.

Güney Kore 5G hızını açıkladı

0
Güney Kore 5G ile indirme hızı ortalamasını açıkladı. Güney Kore’nin başkenti Seul’de ölçülen hız, 650 Mbps ile dikkat çekti.

Güney Kore 5G hızı ile dikkat çekiyor

Kullanıcılar özelinde büyük yenilikler getirecek olan 5G bağlantısı, daha fazla cihazın ağa bağlanmasını ve daha hızlı ağ bağlantısı deneyimi sunacak. Güney Kore, 5G alanında öncü çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Dünyanın en hızlı internet altyapısına sahip olan ülkelerden biri olan Güney Kore, 5G için de aynı unvana sahip olacak gibi görünüyor. Güney Kore’deki Bilim ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Seul başta olmak üzere altı büyük şehirdeki 5G hızları açıklandı. Ülkenin en kalabalık yerleri de dahil olmak üzere ortalama 5G indirme hızı 656,6 Mbps olarak ölçüldü. Bakanlık, 2019 yılında 4G LTE için yapılan hız ölçümlerinde ise ortalama 158,3 Mbps’lık hıza ulaşıldığını belirtti. Ocak ve Temmuz aylarını kapsayan ölçümlerde, özellikle de ülkedeki üç büyük operatör şirketi olan SK Telecom, KT ve LG Uplus ile çalışılmış. Seul’de bu üç büyük opratörün ortalama hızları ise sırasıyla 789 Mbps, 652 Mbps ve 528,6 Mbps ölçülmüş. Şu anda 5G, Güney Kore’de geniş bir alana yayılmış durumda. Seul’deki toplam alan 605,2 kilometrekare iken, 5G ağı 425,5 kilometrekareye yayılmış durumda.

Google kullanıcılara ödeme yapacak

0
Google+ platformunun fişini çeken Google kullanıcılara ödeme yapacak. Toplam ödeme miktarı ise 7,5 milyon dolar olacak.

Google+ nedeniyle Google kullanıcılara ödeme yapacak

Günümüzde teknoloji devi şirketler başarılı girişimleriyle ön plana çıksa da başarısız olan ve tarihe karışan birçok projeleri de bulunuyor. Google’ın Google+ platformu da bu projelerden biri olmuştu. 2019 yılı itibariyle fişi çekilen Google+ şirketin başına büyük sorunlar da çıkardı. Tespit edilen gizlilik ve güvenlik sorunlarıyla Google’ın ABD’deki bazı kullanıcılara ödeme yapacağı duyuruldu. Kullanıcılara iletilen bir e-postada, mahkeme heyeti ile anlaşmaya varıldığı görülüyor. Google’ın kullanıcılara ödeyeceği toplam ücretin ise 7,5 milyon dolar bandında olacağı vurgulanıyor. ABD’deki kullanıcılar için yapılacak ödemeler, 2015 ila 2019 tarihleri arasında aktif bir hesabı olan kullanıcıları kapsayacak. Kullanıcı başına yapılacak ödeme miktarı ise 12 dolar olacak. Ayrıca kullanıcılar 8 Ekim 2020 tarihine kadar Google’dan para isteyebilecek. İlk kez 2018 yılında ortaya çıkan gizlilik sorunlarının, yaklaşık 500 bin kullanıcıyı etkilediği görülmüştü. Google her ne kadar Google+ projesini sonlandırmış olsa da eskiden yaşanan gizlilik ve güvenlik sorunları nedeniyle ceza aldı.

Realme’nin 2020 ilk yarı sonuçları açıklandı

0
2020 yılının ilk yarısına dair satış adetleri yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Son olarak Realme, cephesinden de konuyla ilgili açıklama geldi. 2020 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 11 büyüyen şirket, çift haneli pozitif büyümesiyle dikkat çekti.

Realme’nin 2020 ilk yarı sonuçları

Counterpoint‘in verilerine göre, 2020 yılının ilk çeyreğinde yüzde 157’lik büyüme kaydetti. Böylece şirket, dört çeyrek üst üste en hızlı büyüyen akıllı telefon markalarından biri oldu. 2020 yılının ikinci çeyreğinde ise yüzde 11’lik bir büyüme elde etti. Realme En son kullanıcı rakamlarına göre yılın ilk yarısında kullanıcılarına 15 milyon daha ekleyen Realme, Counterpoint Research ve IDC’ye göre bugün Tayland, Hindistan, Kamboçya, Mısır, Myanmar, Filipinler, Ukrayna, Endonezya ve Vietnam’da ilk 5 akıllı telefon markası arasına girmiş durumda. Realme, perakende pazarlarında X50 Pro 5G’den başlayarak 5G ürünlerini tanıtmaya odaklanıyor. Hindistan’da ilk 5G özellikli amiral gemisi telefonu, Tayland’ın da ilk 5G telefonunu pazara sunan şirket ayrıca Kamboçya’nın 1.000 USD altında ilk 5G telefonunu da piyasaya sürdü. 2020’de ‘Akıllı Telefon + AIoT‘ olmak üzere çift odaklı bir stratejiyi hayata geçiren Realme, zorlu ekonomik ortama ragmen bu girişimde ortaya konan hedefleri başarıyla karşıladı. Şirket 2020 yılında 50’nin üzerinde ve 2021 yılında da 100’ün üzerinde AIoT ürününü piyasaya sürme yolunda ilerliyor. Realme, kendi AIoT stratejisini “N” akıllı aksesuar çeşitleri ile desteklenen dört temel cihaz grubu (hoparlör, kulaklık, TV ve saatler) ile tamamlanan bir çekirdek ürüne (akıllı telefon) atıfta bulunan “1+4+N” girişimi olarak tanımlıyor. Canalys adlı araştırma şirketinin raporuna göre Realme, Hindistan’da akıllı kişisel ses pazarına yeni girmiş olmasına rağmen, 2020’nin ilk çeyreğinde pazar payı açısından bu ülkede üçüncü sırada yer aldı. Realme ürünleri tasarım dünyasında da önemli izler bıraktı.Realme‘nin Tasarım Stüdyosu, 2020 yılında dünyaca ünlü tasarımcı Naoto Fukasawa ve Hermes’in ünlü tasarımcısı Jose Levy ile işbirliği yaparak moda yaratan ürünler ortaya koydu.

Kurumsal VPN sunucuları siber saldırıya uğradı

0
Bir hacker tarafından yapılan saldırıyla, kurumsal VPN sunucuları tehlikeye girdi. Bu sunuculardaki hayati bilgilerin çalındığı belirtiliyor.

Kurumsal VPN sunucuları için büyük tehlike

Koronavirüs önlemleri kapsamında birçok şirketin evden çalışma dönemine geçmiş olması, kurumsal VPN sektöründe büyümeye neden oldu. Bu da hackerların kurumsal sunucuları odak noktasına almasına neden oldu. Güvenli internet için tercih edilen VPN hizmetleri, hackerların yaptığı saldırılar nedeniyle son dönemde büyük bir sınavdan geçiyor. Bu saldırıların son mağduru ise Pulse Secure VPN oldu. Bir hacker tarafından Pulse Secure VPN’e yapılan saldırıyla, 900’den fazla kurumsal sunucunun IP adresi paylaşıldı. Bu sunuculardaki kullanıcı adları ve şifreler de açığa çıkmış oldu. Hatta VPN oturum çerezlerinden yönetici hesap ayarlarında birçok bilginin da bu saldırıyla açığa çıktığı belirtiliyor. 24 Haziran ile 8 Temmuz tarihleri arasında yapıldığı tahmin edilen saldırıdan, özellikle de güncelleme yapmayan kullanıcıların etkilendiği vurgulanıyor. Şimdi ise bu saldırıdan şirket ölçeğinde etkilenme olup olmadığına yönelik bir araştırma başlatılmış durumda. Pulse Secur VPN, özellikle de evden çalışma sisteminde şirketler ölçeğinde uzaktan erişim amacıyla kullanılmaktaydı.

FBI Windows 7 için uyarı yaptı

ABD Federal Soruşturma Bürosu FBI Windows 7 kullanımını hakkında uyarıda bulundu. FBI, bu konuda güvenlik risklerini vurgu yaptı.

FBI Windows 7 için endişeli

İşletim sistemlerinin bir süre sonra geçmişte kalması ve güncelleme almaması, günümüzün en büyük problemlerinden biri haline geldi. Benzer bir durum şu anda Windows 7’de yaşanıyor. Microsoft’un Windows 7 için sunduğu desteği 14 Ocak tarihinde sonlandırması, Windows 7 kullanan kurumları zor durumda bırakmıştı. Microsoft desteğinin kesilmesiyle birlikte Windows 7 için artık herhangi bir güvenlik güncellemesi yayınlanmıyor. Bu da Windows 7’li sistemler için güvenlik açıklarını doğuruyor. FBI tarafından yapılan uyarıda, Windows 7 kullanan kurumların, işletim sistemlerini yükseltmeleri için uyarıda bulunuldu. Windows 7 Professional ve Enterprise’ın Ocak 2023’e kadar güvenlik güncellemesi almaya devam edecek olması nedeniyle FBI, Windows 7 kullanan kurumların buna geçiş yapmasını belirtti. Kullanıcıların Windows 10’a geçmesini isteyen Microsoft, bir yandan da Windows 7 kullanıcılarının mağduriyet yaşamaması için çalışıyor. Ancak güvenlik güncellemelerinin kesilmesi, kullanıcıların bu konuda çok dikkatli olması gerektiğini gösteriyor.

Google mühendisi hapis cezası aldı

Şirket içi sırları Uber ile paylaştığı belirtilen Google mühendisi hapis cezası aldı. Anthony Levandowski isimli mühendis, Google’dan Uber’e geçiş yapmıştı.

Google mühendisi için 18 ay hapis cezası

Günümüzde özellikle teknoloji ve savunma şirketleri, çalışanları ile güvenliği ve gizliliği sağlama konusunda karşı karşıya kalabiliyor. Anlaşmazlıklar sonrasında, şirketlerin ticari sırları rakip şirketlere veya devletlere kadar ulaşabiliyor. Son olarak bu konuda benzer bir durum Google’ın başına geldi. Google’da otonom araç bölümünde çalışan Levandowski isimli mühendis, öncelikle kendi şirketini kurmak gibi bir yol izlemişti. Otto isimli bir şirket kuran Levandowski, bu şirkete Google’da beraber çalıştığı birçok arkadaşını transfer etmişti. Ancak şirketin Uber tarafından satın alınması sonrasında Google, bu şirketin Google’ın otonom sürüş teknolojisi hakkında çok fazla bilgiye sahip olduğu gerekçesiyle harekete geçti. Dava neticesinde Levandowski’nin ticari sırları çalıp açığa çıkardığı tespit edildi ve 18 aylık para cezasına çarptırıldı. Ayrıca Levandowski’ye 18 aylık hapis cezası da verildi. Levandowski’ye Google mühendislerini transfer ettiği için aha önce 179 milyon dolarlık para cezası da verilmişti.

Tükenmişlik sendromu nedir? 7 adımda kendinizi ve şirketinizi ayağa kaldırın

0
Tükenmişlik sendromu kavramı için yapılan akademik çalışmalar, bu sendromun bir insan hayatını sonlandırabilecek kadar tehlikeli olduğunu gözler önüne seriyor. Dünya Sağlık Örgütü, 1998 yılında hazırladığı bir raporda “Tükenmişlik sendromu nedir?” sorusunun cevabını verdi. DSÖ, bu sendromu gereğinden fazla çalışan bir kişinin aşırı duygusal yorgunluğa maruz kalması ve bundan ötürü sorumluluklarını yerine getirememesi şeklinde tanımladı. Kendisinin tükendiğini söyleyen bir birey, işinden keyif alamaz ve insanlara karşı duyarsızlaşır. İşinden keyif alamayan bir kişi, elde ettiği başarılardan gurur duymamaya başlar ve işinden soğuyarak içine kapanık bir insan olur. Kendisini çaresiz hissetmeye başlayan bu kişi, karamsarlığa kapılır ve kimsenin onu sevmediğini düşünerek suçluluk hisseder.

Z kuşağı nasıl bir iş dünyası istiyor? Sonuçlar şaşırtıcı!

Tükenmişlik sendromu nedir?

Yaptığınız işin anlamsız olduğunu düşünüyorsanız, aşırı stresliyseniz, işinizden keyif alamıyorsanız ve motivasyon seviyenizin çok düşük olduğuna inanıyorsanız bu sendromun bizzat kendisi olmuşsunuz demektir. Fiziksel, duygusal ve zihinsel sorunlar ile boğuşmaya hazır olun. Hevesli ve çalışkan olan bir kişi, bu sendromun ördüğü ağa takıldığında yavaşça dibe vurmaya başlar. Öğrenilmiş çaresizlik, bitkinlik, yorgunluk, güvensizlik, hayal kırıklığı, kafa karışıklığı, değersizlik hissi, yetersizlik ve umutsuzluk gibi problemler gün yüzüne çıkar. Tükenmişlik sendromu Yukarıdaki paragrafta yer alan problemler, ciddi sağlık sorunlarına doğru evrilebilir. Psikolojik bir hastalık olarak tanımlanan tükenmişlik sendromu, tıpkı şeker hastalığı gibi, sinsice ilerler ve dayanılmaz bir hastalığa dönüşür. Bundan 46 yıl önce Herbert Freudenberger tarafından tespit edilen bu sendrom, uykusuzluk ve kalp çarpıntısı gibi sıkıntılara da yol açabiliyor. Yoğun iş temposu depresyona sebep olur ve bu durum çalışanlarınızın hem verimliliğini düşürür hem de üretkenliğini azaltır. Bu durum sizin için de geçerli.

Tükenmişlik sendromu ile nasıl baş edilir: Teşhis etmek

Çok tehlikeli olan bu sendromu bir kara delik olarak tanımlayabiliriz. Bu delikten kurtulmanın ilk yolu böyle bir sorunun var olduğunu kabul ederek çalışanlarınızın veya kendinizin sağlığı adına gerekli önlemleri almaya başlamaktır. Doğru önlemlerin alınması için doğru bir teşhis yönteminin kullanılması şarttır. Çalışanlarınızın ne kadar duygusal biri olduğunu ve nasıl bir zihin yapısı ile çalıştığını öğrenmek için bir derecelendirme sistemi kullanmalısınız. Bu sistemde birden ona kadar sayılar bulunmalı. Değerlendirme formunun üstüne adını ve soyadını yazmak istemeyen ekip arkadaşlarınızın kararına saygı duymalısınız. Sizin amacınız onların zihinsel sorunlarla uğraşıp uğraşmadığını tespit etmek. Tükenmişlik sendromu nedir Değerlendirme formlarının doldurulmasından sonra ekibinizi toplayın ve çalışanlarınıza zihinsel sağlığın önemi hakkında bilgi verin. Hedef gösterici ve yargılayıcı bir dilden sakının. Zira yasal sorunlar başınızı ağrıtabilir. Bu toplantıdan sonra çalışanlarınız ile özel bir odada bire bir konuşmalısınız. Aldığınız bilgileri daima gizli tutmalısınız. Size yardımcı olan bireylerin sorunlarını başkalarına anlatırsanız üstünüze güvenilmez lider imajı yapışır ve kimse size kendisi hakkında bir bilgi vermez. Çalışanlarınıza zihin sağlığının nasıl korunması gerektiğini öğretmelisiniz. Onlara kişisel sorunlarla, stresle ve iş sorunlarıyla nasıl başa çıkılacağını anlatmalısınız. Bu konuda uzman doktorlardan yardım almalısınız ve sağlık adına harcama yapmaktan çekinmemelisiniz. Tükenmişlik sendromu ile nasıl baş edilir Zihinsel sorunlar ile boğuşan bir arkadaşınızı uzman bir doktor ile baş başa bırakabilirsiniz. Doktorunuzun neler gözlemlediğini öğrenmelisiniz. Ayrıca gözlem yeteneğinizi geliştirin çünkü ruh sağlığı ile ilgili sorunların bir doktor tarafından tespit edilmesi oldukça uzun sürebilir. Çalışanlarınızı en iyi siz tanıyorsunuz ve bundan dolayı onların sorunlarını en hızlı şekilde tespit edebilen kişi de siz olmalısınız. Depresyon, kaygı, korku ve öfke gibi faktörler iş yerinizin dibe çakılmasına önayak olur. Tükenmişlik sendromu, ruh sağlığı ile doğrudan ilintilidir.

Doğru ödüller vermek

Ödüller her zaman olumlu sonuçlar doğurmaz. Bazı ödüller çalışanlarınızın zihninde baskı olarak tanımlanabilir. Verilen ödüller güdüleyici olmalıdır. Bütün ödülleriniz performansa dayalı ödüller ise tükenmişlik sendromu ile karşılaşmanız an meselesi olabilir. Vereceğiniz ödüllerin bir kısmı, çalışanlarınızı mutlu eden ve onları sahiplendiğinizi gösteren ödüller olmalı. Evet, bu kadar basit. Bir çalışanınıza kendi işini iyi yaptığı için değil, orada bulunup vaktini sizin şirketinizin geleceği adına harcadığı için ödül vermeyi deneyin. Tükenmişlik sendromundan korunma yolları Çok küçük bir harcama yapmanız sizin büyük gelirler elde etmenizi sağlar. Bu küçük harcamalardan kaçındığınız takdirde çok para kaybedebilirsiniz. Hediye kartları, ekstra molalar, ekstra tatiller, özellikle cuma günleri daha kısa olan çalışma saatleri ve lezzetli atıştırmalar… Bunların hepsi çalışanlarınızın kendisini değerli hissetmesini sağlar. Çalışanlarınıza onların değerli olduğunu ve bu değerin para kazandırmak ile ilgili olmadığını söyleyin. Onlar zaten şirkete katkı sağlamak zorunda olduğunu biliyor ancak onların markanıza sadık olmasını sağlayan faktör sizin onlara verdiğiniz değerdir. Kalbe dokunan her hediye, tükenmişlik sendromunun panzehiridir.

Düşünmeden hareket etmemek

Çalışanlarınızın kendi sorunlarını anlatamadığı bir iş ortamı oluşturursanız bu sendromu asla yenemezsiniz. İş yeri kültürünüz, yönetim tarzınız ve sorulara cevap verme yönteminiz kucaklayıcı olmalıdır. Size saygısızca davranan ve işini yapmayan kişilerin gerçekten de saygısız ve tembel olduğunu düşünmeden önce nasıl bir iş ortamı sunduğunuzu analiz edin. O kişiler size verimsiz şartlardan dolayı mutsuz olduğunu sadece bu şekilde (cevaplarınız ile onları terslediğiniz için) gösterebiliyor olabilir mi? Ayrıca işe geç gelen veya işine geç başlayan kişiler de mutsuz olabilir. Sorumluluğu üstlenmelisiniz. Hatayı önce kendinizde aramalısınız ve düşünerek hareket etmelisiniz. Birini azarlamak ve onu kaybetmek herkesin yapabileceği bir iştir ancak çalışanını kazanmak herkesin harcı değildir. Çalışanlarınızı azarlamadan önce kendinize şu soruları sormalısınız:
  • Bu kişi genellikle böyle mi davranıyor?
  • Bu davranışları sergileyen kişi güvenilir ve çalışkan bir çalışan mı?
  • Karakteri mi böyle yoksa onu mutsuz eden nedenler var mı?
Eğer size soğuk davranan ve işini aksatan ekip arkadaşınız daha önce iş akışınızı engelleyen tavırlar sergilemediyse oturup düşünmelisiniz. Onu bu davranışları sergilemeye iten nedenleri tespit etmelisiniz. Onunla konuşmalısınız ve düşüncelerine saygı göstermelisiniz. Kendisini sonuna kadar dinleyin. Unutmayın ki siz onun yaralarına tuz basmak için değil, yaralarını sarmak için oradasınız. Aldığınız cevaplara karşı alınganlık yapmayın. Kurulan cümleleri şahsileştirmeyin. Bu çalışandan neler beklediğinizi yeniden düşünün ve böyle bir durumun tekrar yaşanmasını önlemek için bazı değişiklikler yapmaya istekli olun. Sıradaki adım hırslarınızı törpülemek ve çalışma saatlerini düzenlemek ile alakalı. Tükenmişlik sendromundan nasıl kurtulunur

Çalışma saatlerini düzenlemek

Devam ettirmeniz gereken bir işe ve memnun etmeniz gereken müşterilere sahip olabilirsiniz ancak çalışanlarınızın tükenmişlik sendromunun ağları tarafından ele geçirilmesine izin vermemelisiniz. Çalışma saatlerinin insanların ruhunu emen bir şekilde tasarlanmaması gerekiyor. Verimliliğin esas olduğunu kabul etmelisiniz. Verimli bir şekilde geçirilen 1 saat, verimsiz bir şekilde geçirilen 8 saate bedeldir. Çalışanlarınızla mümkün olduğunca sık iletişim kurun ve onlara haftalık iş planınızı net bir şekilde anlatın. Onların neler istediğini sormayı unutmayın. Son dakika değişikliklerinden uzak durun. “Tükenmişlik sendromu nedir?” sorusunu sorumluluklar aracılığıyla yanıtlamaya devam edelim.

Çalışanların iş dışındaki sorumluluklarını düşünmek

Muhtemelen çalışanlarınızın özel hayatına nasıl saygı göstereceğinizi biliyorsunuzdur. Öyleyse şunu düşünün: Çalışanın yapmak zorunda olduğu diğer işlere değer veriyor musunuz? Düşünceli olmalısınız. Herkesin bir hayatı var. Neredeyse herkesin bir ailesi var. Başka sorumlulukları var. Birden fazla ağır işin çalışanlarınızı nasıl yıprattığını ve onları depresyona soktuğunu anlayın ve bunları aklınızdan çıkartmayın. Onların isteklerini dinleyin ve onlara istediği çalışma ortamını sağlayın. Ekip arkadaşlarınız sizden neler bekliyor öğrenin. Son olarak onlardan neler istediğinizi ve nelere izin vermeyeceğinizi açıkca söyleyin. Altıncı aşamada gerçekçi ve herkes tarafından ulaşılabilen hedeflerin belirlenmesinden bahsettik.

Herkes tarafından ulaşılabilen hedefler koymak

Bazı işler roket gibidir, yükselmenizi ve üst düzey bir kariyere sahip olmanızı sağlar. Bazı işler ise çıkmaz sokak gibidir, işin içinden çıkamazsınız ve asla yükselemezsiniz. Hangi cümle daha çok hoşunuza gitti? İlk cümle diyorsanız çalışanlarınıza da böyle işler verin. “Tükenmişlik sendromu nedir?” sorusunun cevaplarından bir tanesi de hoşlanmadığınız bir davranışı başkasına sergilememektir. Çalışmak için bir neden sunmazsanız kimse sizinle çalışmak istemez. Neredeyse hiç kimse yükselmeyeceği yerde durmak istemez veya amaçsız bir işin peşinden koşmaz. Bunun için onlara gerçekçi ve herkes tarafından ulaşılabilen hedeflerin koyulabildiği iş imkânları sunun:
  • Parasal hedef: Herkes daha fazla para talep edebilir. Maaşın makul bir zaman içinde yükseltilebildiği işler sunmak hem gerçekçi bir hedefin koyulmasını sağlar hem de çalışanların istikrarlı bir şekilde yüksek performans eşliğinde çalışmasına olmasına olanak tanır.
  • Deneyime dayalı eğitimler: Deneyime dayalı eğitimler vermek, etkisini uzun vadede görebileceğiniz bir stratejidir. Bilgilendiğini ve uzmanlaştığını hisseden bir çalışan, terfi alabilmek adına işine dört elle sarılabilir. Bu yüzden onları sektörünüz ile ilgili konferanslara götürün.
  • Verimli olan ek işler vermek: Başarmanın verdiği hazzı kullanmalısınız. Bazen herhangi birini terfi ettirmek için bir sebebiniz olmayabilir fakat bir başkasına ek iş vererek onun teknik olarak iki işte birden çalışmasını ve daha çok para kazanmasını sağlayabilirsiniz.

İş yeri kültürüne dikkat etmek

İş yeri kültürünüzde veya çalışma politikanızda bulunması gereken stratejiler şunlar:
  1. İş temposunu ve iş yükünü gerektiği yerde azaltmak
  2. Birinci sınıf (kalitesi yüksek olan) bir iletişim kurmak
  3. Çalışanlardan beklenen performans seviyesini daima kontrol etmek
  4. Beklentileri açıkça ifade etmek ve görevleri net bir şekilde tanımlamak
  5. Çalışanlar için el kitabı (iş yeri hakkında bilgi veren) hazırlamak
  6. Çalışanlarınızı agresif ve mantıksiz fikirler öne süren müşterilerden korumak
  7. Müşteriler ile etkili iletişim kumayı bilen uzmanlarla çalışmak
Eğer çalışanlarınız ne yapmasını bilmiyorsa, ne kadar çalışması gerektiğinden emin değilse ve iş yerinizde insana değer verilmiyorsa iş yeri kültürünüz başarısız bir strateji örneği olarak tanımlanır. Unutmayın, tükenmişlik sendromu sadece çok çalışmaktan dolayı maruz kalınan bir sendrom değildir. Yorgun, endişeli, stresli, üzgün ve korkan çalışanları ayağa kaldırmak sizin sorumluluğunuzda. Eğer yüksek gelirler elde etmek istiyorsanız ve müşterilerden şikayet dinlemek istemiyorsanız bu 7 adımı benimsemelisiniz. Bu yazıda “Tükenmişlik sendromu nedir?” ve “Tükenmişlik sendromuyla nasıl başa çıkılır?” sorularını yanıtladık. Bir sonraki yazımızda görüşmek dileği ile. Yorumlarınızı ve tavsiyelerinizi bekliyoruz.

Hyundai ve KIA otomobillere güneş paneli takacak

0

Güney Koreli otomotiv devleri Hyundai ve KIA, elektrikli otomobillerin etkinliğini yükseltmek ve şarj sürelerini azaltmak için otomobillerin tavanına güneş panelleri takmayı kararlaştırdı.

Bütün araçlara takacaklar

Tavanı kaplayacak güneş panellerinin sadece elektrikli araçlar için değil, fosil yakıtlı araçlar için de yararlı olacağını vurgulayan üreticiler, güneş panelleri sayesinde hibrid modellerin pillerini hergün %30-60 oranında şarj edebilmeyi planlıyor.

Hibrid modellerden sonra sadece elektrikli araçlar için benzer ancak daha etkili bir çözümü devreye alacak olan üreticiler, ilk güneş panelli otomobili 2019 yılında piyasaya sürecek.

Wallmart, Amazon’a rakip servisini erteledi

0
Amazon’un popüler abonelik servisi Amazon Prime, tek bir abonelik ödemesiyle Amazon kullanıcılarının avantajlı Amazon hizmetlerinden yararlanmasını sağlayan popüler bir ürün. ABD’de çok sayıda kullanıcı Amazon Prime aboneliği üzerinden şirkete büyük miktarda ödeme yapıyor.

Walmart+ servisi geciktikçe gecikti

Amazon’a karşı cephe açan Wallmart ise, müşterilerine benzer bir hizmet sunmak için Walmart+ servisini hayata geçireceğini açıklamıştı. Aboneler yıllık 99 dolar abonelik ücretiyle Wallmart’ta indirimli alışverişten, özel ürünlere kadar farklı avantajlar kazanacak. Ancak, Prime ile video aboneliği ve çok zengin alışveriş seçenekleri sunan Amazon ile Walmart’ın rekabetinin çok zor olacağı da vurgulanıyor.  

Honda 608 bin aracını geri çağırıyor

0
Honda kameralarındaki ve yazılımındaki bazı hatalar nedeniyle 608 bin SUV ve Van modelini geri çağırdığını duyurdu.

Hatalar üst üste geliyor

Geri çağrılan modeller, 2018-2020 Odyssey, 2019-2020 Passport ve 2019-2021 Pilot modelleri. Bu araçlarda, yazılım hatası nedeniyle kontrol panelinde sorunlar yaşandığı vurgulanıyor. Geri çağrılma ve tamirat prosedürleri ise Eylül ayından itibaren başlayacak. Bu modeller Türkiye’de satılmıyor ancak Honda kısa süre önce 2018 model Accord ve Insight modellerini de geri çağırmıştı.

İngiltere teknoloji şirketlerine çocuk cezası kesecek

0

ABD’nin çocukların kişisel verilerini koruyamayan veya çocuklara uygun olmayan reklamlar gösteren internet şirketlerine ağır cezalar kesmesinin ardından İngiltere de benzer bir uygulama ile çocukların kişisel verilerini korumayı ağır yaptırım altına almaya hazırlanıyor.

Çocuk mahremiyeti 

The Information Commissioner Office tarafından hazırlanan yeni yönetmeliğe göre internet ve sosyal medya şirketleri kadar, akıllı oyuncak üreticisi şirketler de bu yönetmeliğe uymak zorunda olacak.

Bu şirketler, verdikleri hizmetler üzerinden çocuklara yönelik reklam satarken, çocukların kişisel verilerinin reklamverenleri eline geçmemesi için gerekli önlemleri almakla yükümlü olacak. Yönetmeliğe uymayan işlemlerin tespit edilmesi halindeyse ağır cezalar söz konusu olacak.

2024’te 1,5 milyar abone 5G kullanacak

0


2024 yılı sonuna kadar 5G’nin geliştirilmiş mobil geniş bant için dünya nüfusunun yüzde 40’ından fazlasını kapsaması ve 1,5 milyar aboneye ulaşması bekleniyor.

Mobilite Raporu

Ericsson’un en güncel Mobilite Raporu’na göre bu gelişmeyle birlikte 5G, küresel ölçekte piyasaya çıkmış en hızlı yayılıma sahip hücresel teknoloji ürünü olacak.

5G uygulamasına geçilmesinde etkili olan ana unsurlar arasında artan ağ kapasitesi, gigabit başına daha düşük maliyet ve yeni kullanım alanları yer alıyor.

Kuzey Amerika ve Kuzey Doğu Asya’nın 5G kullanımına öncülük etmeleri bekleniyor. 2024 sonuna kadar Kuzey Amerika’daki mobil aboneliklerin yüzde 55 oranında 5G aboneliklerinden oluşacağı öngörülüyor. Kuzey Doğu Asya’da ise bu oranın yüzde 43’ten fazla olacağı tahmin ediliyor.

Batı Avrupa’da, 5G aboneliklerinin 2024 sonuna kadar bölgedeki mobil aboneliklerin yüzde 30’unu oluşturması bekleniyor.

Dar Bant Nesnelerin Interneti (NB-IoT) ve Cat-M1 teknolojilerinin kullanımı, hücresel nesnelerin interneti (cellular IoT) bağlantılarının sayısında dünya çapında artışı beraberinde getiriyor. 2024 için öngörülen 4,1 milyar hücresel IoT bağlantısından 2,7 milyarının Kuzey Doğu Asya’da olması bekleniyor. Bu rakam, bölgedeki hücresel IoT piyasasının hem büyüklüğünü hem de gidişatını yansıtıyor.

Geniş bir yelpazeye yayılan kullanım senaryolarındaki çeşitli ve değişken gereklilikler, servis sağlayıcıları kendi marketlerinde hem NB-IoT’yi hem de Cat-M1’i kullanıma sunmaya yöneltiyor.

Mobil veri trafiği 2018’in üçüncü çeyreğinde 2017’nin aynı dönemine oranla yüzde 79 büyüdü – Çin lokomotif görevi görüyor

2018 yılının üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine oranla %79’a yakın mobil veri trafiği büyümesi gerçekleşti, bu büyüme hızı 2013’ten beri gerçekleşen en yüksek seviye. Kuzey Doğu Asya’da, özellikle de Çin’de, akıllı telefon başına düşen veri trafiğindeki yükseliş, küresel çapta oranı kayda değer şekilde artırdı. Akıllı telefon başına düşen veri trafiğinde 2017 sonu ile 2018 sonu arasında gerçekleşen yaklaşık yüzde 140’lık bir artışla bölge, ayda 7,3 gigabayta erişerek akıllı telefon başına düşen veri trafiğinde ikinciliğe oturdu. Bu rakam, aylık olarak yaklaşık 10 saat boyunca canlı HD video yayınına eşdeğer bir oran.

Hala akıllı telefon başına en yüksek veri trafiğine sahip olan Kuzey Amerika’nın bu yılın sonuna kadar ayda 8,6 gigabayta ulaşması bekleniyor. Bu rakam,aylık 12 saatin üzerinde canlı HD video yayınına eşdeğer.

2018-2024 yılları arasında, toplam mobil veri trafiğinin beş kat artması beklenirken, 5G ağların dönem sonunda mobil trafiğinin yüzde 25’ini taşıyacağı tahmin ediliyor.

Ericsson Başkan Yardımcısı ve Ağ Teknolojilerinden Sorumlu Yönetici Başkanı Fredrik Jejdling konuyla ilgili şöyle konuştu: “5G’nin piyasaya girmesiyle birlikte, kapsama alanındaki genişlemenin ve aboneliklerdeki artışın önceki teknolojilere kıyasla daha hızlı olması öngörülüyor. Aynı zamanda hücresel IoT de güçlü bir büyüme göstermeye devam ediyor. Sadece tüketici pazarını değil, birçok sektörü etkileyecek temel değişikliklerin başlangıcına tanıklık ediyoruz.”

İngiltere Amazon’un Deliveroo’yu satın almasını onayladı

0
Amazon’un, İngiliz yemek sipariş devi Deliveroo’yu satın alması, İngiliz anti tekel otoritesi tarafından onaylandı. Böylece ABD’li Amazon, İngiltere’deki yemek sipariş pazarının en büyük oyuncusuna dönüştü.

İngilizler Deliveroo’yu vermek istemedi ama…

İngiliz rekabet kurulu Competition and Markets Authority (CMA) tarafından incelenen 575 milyon dolarlık satın almanın, ülkedeki rekabeti olumsuz etkilemeyeceği görüşü çıktı. Böylece Amazon’un Deliveroo’yu satın alması kesinleşti. Amazon 575 milyon dolar karşılığında Deliveroo’nun sadece %16’sına sahip olacak. Bu kadar küçük bir hisse Amazon’a şirket üzerinde geniş haklar vermiyor ancak ABD’li Amazon, çok karlı bir sektör olan İngiliz yemek sipariş pazarına sızmış oluyor. İngiliz halkı arasında “evde yemek hazırlamak” yerine, dışarıdan sipariş veren çok geniş bir kesim bulunuyor.

Google Play Music Eylül’de kapanıyor

0
Google’ın müzik servisi Play Music, Eylül ayında kapanarak yerini YouTube Music’e bırakacak.

Spotify ile büyük savaşa hazırlık

Spotify ile rekabet etmesi için geliştirilen YouTube Music, artık Android cihazları üzerinde Google servisi üzerinden müzik dinlemek isteyenlerin yeni yuvası olacak. Ayrıca iOS kullanıcıları da YouTube Music abonesi olabiliyorlar. Google Play Music kullanıcıları, servis kapandıktan sonra Ekim ayına kadar verilerini aktarmak veya yedeklemek için 1 aylık zamana sahip olacaklar.

Avrupa’dan Google Fitbit satın almasına soruşturma

0
Google kısa süre önce  fitness bilekleri geliştiren Fitbit’i satın almak için 2.1 milyar dolarlık teklif yapmıştı.

FitBit’i Google’a yar etmeyecekler

Ancak Avrupa Komisyonu şimdi bu satın almayı inceleyerek anti tekel yasalarına uyumluluğunu soruşturacak. Giyilebilir fitness teknolojileri geliştiren FitBit’in Google’ın eline geçmesi halinde, bu alanda zaten çok güçlü olan Google’ın rakipsiz kalmasından ve tekel durumuna geçmesinden endişe ediliyor. Öte yandan pek çok Sivil Toplum Kuruluşu, Google’ın FitBit gibi cihazlardan elde ettiği kişisel verileri nasıl kullanacağına dair endişeler taşıyor. STK’lar, Avrupa Komisyonu’na verdikleri dilekçede Google’ın reklam veya pazarlama alanındaki şirketlerinin, sağlık sektöründeki ürünlerden elde ettikleri kişisel verilere erişiminin engellenmesini istemişlerdi.  

Z kuşağı nasıl bir iş dünyası istiyor? Sonuçlar şaşırtıcı!

0
Z kuşağı olarak adlandırılan demografik grubun önemi her geçen gün artıyor. 2030 yılında dünyada çalışan kişi sayısının 1 milyarı geçeceği düşünülüyor. Intel tarafından yapılan bir araştırma raporunda şaşırtıcı sonuçlara yer verildi. Bu raporda “Z kuşağının iş hayatından beklentileri nelerdir?” sorusu yanıtlandı. Birleşik Krallık’ta yapılan bu araştırmaya 2000 kişi katıldı. Bu araştırmanın 18 – 24 yaş arasını kapsadığı ve Intel’e yardım eden kişilerin çalıştığı açıklandı.

Alfa Kuşağı geliyor

Z kuşağı nelerden hoşlanır ve nasıl bir iş dünyası istiyor?

Çeşitlilik kavramı ve aidiyet duygusu hakkında hazırladığı raporlar ile tanınan Megan Stowe, Z kuşağında yer alan bireylerin kendi seslerini bu iki kavram aracılığıyla duyuracağını söyledi. Zira kendisine göre bundan sonra çalışanları yönetmek çok daha zor olacak. Kaynak yönetimi konusunda uzman olan Stowe, iş yerlerinin artık cinsiyete, etnik kökene, engelliliğe ve cinsel yönelime bağlı olan ayrımcılıklara çok daha fazla dikkat etmesi gerektiğini ifade etti. Genç bireyler ayrımcılık sorunlarının olmadığı iş yerlerinde çalışmak istiyor. Z kuşağı Intel’in yayımladığı ilgili raporda Z kuşağının bu tür ayrımcılıklara maruz kaldığı belirtildi. Megan Stowe, şirketlerin kapsamlı ve çeşitliliğe odaklanan bir iş ortamı yaratması için hızlanması gerektiğini söyledi. Stowe, Z kuşağının maaş ve kariyer olanaklarının yanı sıra farklılıklara da çok dikkat ettiğini belirtti. Çeşitlilik ve kapsayıcılık kavramlarının en az maaş kadar değerli olduğuna inanan Z kuşağı, farklı bakış açılarına değer veren ekiplere ilgi duyuyor. Bu bağlamda 18 – 24 yaş arasında olan kişilerin iş dünyasına dair beklentileri farklılıkların hoş görülmesi ile doğrudan bağlantılı. Z kuşağı nelerden hoşlanır Ön yargılara ve ayrımcılığa son derece karşı olan bu kuşağın sorulara verdiği cevaplar oldukça ilginç. Intel’in raporunda dikkat çeken bulgular, geleceğin iş dünyasını şimdiden şekillendirmeye başladı. Peki gençler neler söylüyor?

Z kuşağının iş hayatından beklentileri

  • Z jenerasyonu çeşitliliğe ve aidiyet duygusuna önem veren şirketlerin sunduğu kariyer olanaklarını seçecek: 18-24 yaş arası gençlerin yarısından fazlası (% 56), azınlıkları temsil eden kıdemli bir liderin olmadığı iş yerlerinden gelen tekliflere sıcak bakmıyor.
  • Bu jenerasyonun ayrımcılığa maruz kalma olasılığı daha fazla: 2000 kişinin yüzde 39’u cinsiyete, yüzde 31’i dış görünüşe, yüzde 26’sı etnik kökene ve yüzde 21’i cinsel yönelime bağlı olan ayrımcılığa maruz kaldığını söyledi. Ayrımcılık sorunlarının en çok yaşandığı kuşağın Z kuşağı olduğu belirtildi.
  • Çeşitlilik ve aidiyet duygusu kavramlarının herkesi kucaklaması gerekiyor: Z kuşağı, iş verenlerin her kesime hitap etmesini ve iş yerlerinin LGBTQ+ dostu olmasını istiyor.
  • Çeşitlilik kavramı işin değerli olmasını sağlar: Katılımcıların yüzde 42’si çeşitliliğin önemli olduğunu söyledi. Onlara göre farklılıkların hoş karşılanması daha fazla deneyimin elde edilmesini sağlıyor ve insanların biribirine daha fazla anlayış göstermesine olanak tanıyor. Katılımcıların yüzde 40’ı ise çeşitlilik kavramının kimsenin arkada bırakılmadığı ve önceliğin insana verildiği iş yerlerini temsil ettiğini aktardı.
Ankete katılanların yüzde 33’ü kendi anlayışına ve motivasyon yöntemine uygun olan bir iş yeri bulma konusunda endişeleniyor. Yüzde 36’lık kısım ise maaş konusunda endişeli. 680 genç, kendisine gelen ve birbirine benzeyen iş ilanları arasında seçim yaparken çeşitlilik konusunda en iyi olan şirketi seçtiğini tebarüz etti.

LG ikinci çeyrek sonuçları açıklandı | 2020

0
Asya merkezli teknoloji devi LG ikinci çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı. Koronavirüs dönemine rağmen LG başarılı bir tablo çizdi.

LG ikinci çeyrek ile mobil satışlarda pozitif ivme yakaladı

Koronavirüs nedeniyle birçok şirket mali açıdan zorlu bir dönemden geçti. Teknoloji dünyasının öncü isimlerinden biri olan Kore merkezli LG, 2020 yılının ikinci çeyreğin ait finansal sonuçlarını açıkladı. LG’nin geliri 2019 yılına kıyasla yüzde 17,9 oranın artış gösterdi ve 10.51 milyar dolara ulaştı. Bununla birlikte şirketin faaliyet kârı yüzde 24,1 oranında düşüş gösterdi. Şirketin geliri artarken faaliyet kârında yaşanan bu düşüş, sürekli artan giderlerden kaynaklandı. LG mobil iletişim bölümünde ise oldukça başarılı bir tablo çizdi diyebiliriz. 2020 ilk çeyreğine göre ikinci çeyrekte yüzde 31,1’lik artış yaşandı.  Mobil iletişim bölümünde 1,07 milyar dolarlık satış gerçekleşti. Beyaz eşya ve iklimlendirme bölümünde yüzde 15,5’lik, Ev ve eğlence sistemlerinde ise yüzde 24,4 oranında düşüş gerçekleşti. Sıfır araç sektöründe yaşanan durgunluk, LG’nin otomotiv malzemeleri bölümünü de etkiledi. Şirketin otomotiv alanındaki geliri yüzde 40 oranında azaldı.