Google’ın Quantum bilgisayarı ne durumda?

0

Google’dan sızan bazı belgeler, Quantum bilgisayar çalışmalarının, dünyada çok büyük bir değişim yaratacak seviyeye geldiğini gösteriyor.

10 bin yıllık problemi çözdü

Google’ın NASA ile ortak geliştirdiği Quantum bilgisayarı Sycamore’un, Quantum Supremacy ismi verilen, ve bugünkü bilgisayarlarla çözülmesi imkansız görünen bir problemi çözdüğü dile getiriliyor.

Dünyanın en güçlü süperbilgisayarı ile ancak 10 bin senede çözülebileceği tahmin edilen problemi, Sycamore’un sadece 3.5 dakikada çözdüğü de vurgulanıyor.

Öte yandan konu hakkında henüz kesin bir açıklama yok ve bu tür bir teknolojinin resmen kabul edilmeden önce uzun süre gizlice kullanılmak isteneceği de biliniyor.

Yani Google’ın Quantum bilgisayar teknolojisindeki olası gelişmeleri dünyaya henüz açıklaması da beklenmiyor. Ancak rakip çalışmaların ortaya çıkması veya ticari ürünlere dönüşme ihtimali karşısında, Quantum bilgisayar teknolojilerinin medyaya tanıtılması ihtimali bulunuyor.

 

Apple, biyometrik araç kilidi geliştiriyor

0

Günün birinde aracımıza sadece bakarak kilidini açıp içine girebiliriz zira teknoloji devleri otomobiller için biyometrik kilit sistemleri geliştirmek için yarışıyorlar.

Parmak izi ile kapı aç

Hyundai önümüzdeki sene, parmak izi ile kapısı açılacak ve motoru çalıştırılacak ilk otomobil modelini üretmeye hazırlanırken telefonlarında biyometrik kilit sistemleri kullanan ve bu konuda önemli deneyimler kazanan Apple de bu birikimini otomobil üreticilerine satmayı planlıyor.

Apple’ın yeni adlığı System and Method for Vehicle Authorization isimli patent ile ortaya çıkan çalışmaların, parmak izi, avuç içi damar haritası ve hatta göz taraması ile araçların kilidini açmaya yönelik teknolojileri kapsayacağı düşünülüyor.

Ayrıca, bu yeni sistemle, aracın kilidini açan kullanıcının kimliğine göre, araçtaki kişiselleştirilmiş ayarların da değişmesi mümkün olacak. ayna ayarları, koltuk ayarları, müzik/radyo tercihleri aracı aileden hangi birey kullanıyorsa, ona göre ayarlanacak.

Google, enerji depolama işine giriyor

0

Temiz enerji konusundaki en önemli problem, üretilen temiz enerjiyi depolayacak sistemlerin yetersizliği. Tesla bu konuda en gelişmiş sistemleri sunuyor ve Li-ion tabanlı pillerle, güneş enerjisinden veya rüzgar enerjisinden elde edilen enerjiyi depolayarak, enerji üretiminin daha düşük olduğu zamanlarda kullanımını sağlıyor. Ancak Li-ion pillerin kapasitesi ve ömrü, çoğu zaman yeterli olmuyor.

Google’ın çatı şirketi Alphabet şimdi enerji depolama çözümleri üretmeye hazırlanıyor. 2024 yılında 40 milyar dolarlık yatırım alması beklenen bu alanda varlık göstermek isteyen Alphabet, sürücüsüz araç teknolojilerini de geliştiren X Laboratuvarları’nda, yeni bir pil teknolojisi geliştirmeye çalışıyor. 

Alphabet’in bu konudaki çözümü ise tuz. Tuzla doldurulmuş pillerin soğutucu sıvı ile ısısının alınması üzerine kurulu sistem sayesinde güneş panellerinden veya rüzgar tirbünlerinden gelen enerji verimli bir şekilde depolanırken depolama tesislerinin hem maliyeti düşmüş hem de ömrü uzamış olacak. Ayrıca depolama kapasitesi de artacak.

Bloomberg New Energy Finance raporuna göre, 2017’de sadece 70 megawatt enerji depolanabilecek. 7 yıl içinde toplam depolama kapasitesi ise 45 Gigawatt’a ulaşacak. Ancak dünyanın temiz enerjiyi etkin şekilde kullanabilmesi ve kirli elektrik kaynaklarını terk edebilmesi için TWh’lar boyutunda depolama kapasitesi gerekiyor. Bu da enerji depolama pazarının büyümek için önemli fırsatlar barındırdığını gösteriyor. Alphabet’in de bu alanı Tesla’ya bırakmak istemediği anlaşılıyor.

Avrupa gümrüklerine yapay zeka kontrolü geliyor

0

Gümrük kapılarındaki görevli memurların işi kolay değil. Sorularıyla turistlerin “gerçek” amacını anlamaya çalışan gümrük memurlarının “yalan beyanı” yakalaması da kolay olmuyor.

Kim yalan söylüyor?

Ancak Avrupa Birliği şimdi yalancı yolcuları yakalamak için yeni bir yöntemi deneyecek. Gümrük kapılarına, ziyaretçilerin yüz hareketlerini ve sesini kontrol eden bir yapay zeka sensörü yerleştirecek olan AB, böylece turistlerin/yolcuların yalanlarını yapay zeka ile yakalamayı ve gümrük memurlarının işini kolaylaştırmayı umuyor.

 iBorderCtrl ismi verilen yapay zeka sisteminin ilk aşamada Yunanistan, Macaristan ve Litvanya’daki gümrüklerde denenmeye başlaması planlanıyor.

 

Facebook yöneticileri muhafazakar sayfaları koruyor mu?

0
Facebook’tan medyaya sızdırılan bazı belgeler, Facebook yöneticilerin ırkçı söylemlere sahip bazı muhafazakar sayfaların ceza almasını veya kapatılmasını engellediğini ortaya koydu.

Demokratlar Facebook’a ateş kusacak

Facebook için, sayfaları veya paylaşımları sahte haberlere karşı kontrol eden üçüncü parti şirketlerin aldığı kararları bozarak, muhafazakar sayfalarda yayınlanan içerikleri tekrar yayına aldıkları dile getiriliyor. Sahte haber kontrolü yapan şirketler, çok fazla takip alan, çok fazla paylaşılan içerikleri ve sayfaları kontrol ederek doğrululuk teyiti yapıyor. Eğer sahte haberle karşılaşırlarsa, bunu engelliyorlar. Engellenen sayfalar ve içerikler reklam alamıyor veya diğer kullanıcılara görünmeleri zorlaşıyor. Ancak bu içeriklerin sahibi olan muhafazakar sayfaların Facebook yöneticilerin itiraz etmesi sonucunda, içeriklerin tekrar yayına alındığı anlaşılıyor. Facebook’tan sızan bilgilere göreyse bunun muhafazkar  kesim içinde ağır tepkiler almamak, Trump yönetimini kızdırmamak ve “yasakçı” bir servis görüntüsü vererek PR kaybı yaşamamak için yapıldığı, Facebook yöneticilerinin bu konuda kendi aralarında yoğun olarak yazıştığı da ortaya çıkmış durumda.  

ABD Uzay Kuvvetleri yeni logosunu yayınladı

0
ADB’nin yeni kurulan uzay ordusu Uzay Kuvvetleri, Ocak ayında logosuna dair ipuçlarını göstermişti. Başkan Trump’ında Twitter’dan paylaştığı logoda son değişiklikler yapıldı ve logo artık resmen kabul edildi.

Daima Yukarıda

Yeni logo ABD Hava Kuvvetleri’nde 1961’den beri kullanılan, delta sembolü üzerine kurulu.  Latince Semper Supra / Daima yukarıda anlamına gelen delta sembolünün ortasında ise kuzey yıldızı imajı yer alıyor. Uzay Kuvvetleri ABD’nin uzaya erişmek ve uzayda askeri operasyonlar yapmak için daha fazla bütçe ayırması ve yeni icatlar geliştirmesi anlamına da gelecek. Bunun da önümüzdeki 10-20 senelik süreçte, günlük yaşama da girecek farklı ticari ürün ve hizmetlerin geliştirilmesine katkı yapması da bekleniyor. Örneğin, yörüngeye çıkarak şehirler arası yolculuk yapmak gibi sivil hizmetler veya uydulardan çok daha hızlı ve pratik internet bağlantısı almak ya da uydular üzerinden daha net ve hatta anında görüntü elde edebilmek gibi hizmetlerin ticarileşmesi bekleniyor.

Tofaş ve Vodafone kolları sıvadı: Otomotiv sektöründe dijital dönüşüm

Tofaş ve Vodafone Business bir iş birliği kararı aldı ve Endüstri 4.0 adına dijital dönüşüm projesini hayata geçirmek için işbaşı yaptı. Bilişim teknolojilerinin sağladığı avantajlar sayesinde makinelerin birbirleri ile iletişim kurmasını sağlayan bu projenin hedefleri neler?

Facebook evden çalışma sistemini uzatıyor

Tofaş ve Vodafone Endüstri 4.0 ile dijital dönüşüm için yola çıktı

Sanayi ile teknolojiyi birleştiren Endüstri 4.0, düşük maliyetli ve performansı yüksek olan güvenli donanımların üretilmesini hedefliyor. Cihazları birbirine bağlayan cihaz tabanlı bağlantı teknolojisi de (IoT) bilgi alışverişinin entegrasyon sistemleri, sensörler ve işlemciler aracılığıyla yapılmasını sağlıyor. Akıllı fabrikaların sayısını artıran Endüstri 4.0, robotların veri analizleri eşliğinde üretim yapacağını öngörüyor. Yılda 450 bin adet araç üretebilecek kadar büyük bir fabrikaya sahip olan Tofaş, Bursa’daki iş yerinde Vodafone Business’a ait olan “Özelleştirilmiş Mobil Şebeke” teknolojisinden yararlanacak. Tofaş ve Vodafone Endüstri 4.0 İnsanlar ile nesneler arasında bir bağlantı kuran bu teknoloji, Tofaş’ın kullandığı kablosuz ve sabit ağ sisteminin yerine geçecek. Böylece otomotiv sektöründe dijital dönüşümün yaygınlaştırılması adına önemli bir adım atılacak. Dijital bağlantı, “Özelleştirilmiş Mobil Şebeke” isimli teknoloji sayesinde makinelerden, IoT sensörlerinin akıllı istasyonlara sağladığı verilerden ve üretim hattında kullanılan sıkma makinelerinden sağlanacak. Hem hızlı hem de kesintisiz bir bağlantı kullanmak isteyen Tofaş, ilk önce 4G altyapısını kullanacak. Tofaş ve Vodafone dijital dönüşüm Tofaş Bilgi ve İşlem Teknolojileri Direktörü Özgür Çetinoğlu, bu teknolojinin 5G’ye dönüştürülebileceğini söyledi. Çetinoğlu, daha yalın ve daha esnek bir ağ altyapısının kullanılacağını da ifade etti. “Özelleştirilmiş Mobil Şebeke” sayesinde araçların, insanların ve stokların nerede olduğu tespit edilebilecek ve hâlihazırda yürütülen projelerin etkisi artırılacak. Tofaş ve Vodafone Business, Endüstri 4.0 sayesinde elde edilen bütün üretim verilerini tek bir seferde analiz edebilecek. İş gücü yönetimine sağlanan destek, güvenli ve gecikme oranı son derece düşük olan Endüstri 4.0 bağlantısının kullanılmasına önayak olacak. Bu bağlamda Tofaş’ın üretim konusundaki hızı artacak.

Lamborghini kendini tamir eden otomobil üretecek

0

İtalyan spor otomobil üreticisi Lamborghini, son derece pahalı spor otomobillerin kendilerini zaman içinde yıpratmasının önüne geçecek devrimsel bir teknolojiyi uygulamaya almaya hazırlanıyor. 

Etek altı boyalı otomobil dönemi bitiyor

Daha önce cep telefonlarında gördüğümüz, yüzeyin üzerindeki çizikleri onaran nanotüpleri otomobil kaportasında kullanmaya hazırlanan İtalyan otomobil üreticisi böylece aracın kaportasında oluşan çatlakları ve çiziklerin kendi kendine tamir edilip kapanmasını sağlayacak. Bir diğer deyişle, bu otomobili çizmek, kırmak mümkün olmayacak.

ABD’nin dev bilim kuruluşu Massachusetts Institute of Technology (MIT) ile ortak geliştirilecek olan süper otomobil, bu sayede gerekli teknolojinin geliştirilmesi için yapılacak harcamayı karşılayabilecek bir fiyatla piyasaya sürülebilecek. Ancak asıl önemli nokta, söz konusu teknolojinin hayata geçmesinin ardından maliyetinin düşürülmesiyle normal otomobillerde de kullanılması mümkün olacak. Böylece önümüzdeki on yıl içinde trafikteki otomobiller, sağa sola sürtünmesi nedeniyle oluşan çiziklerden kendi kendine kurtulabilecekler. 

Facebook evden çalışma sistemini uzatıyor

0
Facebook evden çalışma sistemi için yeni bir karar aldı. Bu kararla yeni çalışma sistemi 1 yıl uzatılmış oldu.

Facebook evden çalışma için yeni karar aldı

Koronavirüs nedeniyle birçok şirket kısa süreli de olsa evden çalışma sistemine geçiş yapmıştı. Ancak salgın tehlikesinin halen devam etmesi nedeniyle, bu süre uzatılmaya devam ediyor. Sosyal medyanın dev ismi Facebook, bu sistemi uzatma kararı aldı. Alınan yeni karar kapsamında Facebook’un evden çalışma sistemi Temmuz 2021’e kadar devam edecek. Facebook ayrıca evden çalışanların ek ihtiyaçlarının karşılanması için 1000 dolar tutarın ek ödeme yapılacak. Facebook’un bu kararı almasında Mark Zuckerberg’in büyük bir etkisi bulunuyor. Zuckerberg daha önce yaptığı açıklamalarda, uzakta çalışma modelinin kalıcı olabileceğini belirtmişti. Zuckerberg, önümüzdeki 5-10 yıllık süreçte, Facebook çalışanlarının yüzde 50’sinin evden çalışacağını belirtmişti. Facebook sözcüsü Norville tarafından yapılan açıklamada ise bu karar alınırken hükümete ve sağlık kuruluşlarına danışıldığını söylüyor. Facebook yönetimi, evden çalışma sisteminin çalışanları psikolojik açıdan olumlu etkilediğini söylüyor. Ayrıca işe alımlarda farklı bölgelerdeki adayların işe alınmasının ise daha kolay olacağı belirtiliyor.

Dijital Yuan cüzdanı testleri başladı

Çin’de Dijital Yuan cüzdanı testleri başladı. Çin’de devlet bankalarının öncülüğünde başlatılan çalışmalarda, büyük ölçekli testler yapılıyor.

Çin’de Dijital Yuan cüzdanı çalışmaları

Kripto paralara karşı ilk etapta karşıt bir tutum sergileyen Çin hükümeti, dijital para birimlerine yönelik projeler yürütüyor. Özellikle de Dijital Yuan için Çin hükümeti somut adımlar atmaya bile başladı. Reuters tarafından paylaşılan bilgilere göre Çin’de bir grup ticari devlet bankası, ulusal bu para birimi için test çalışmalarına başladı. İddialara göre ulusal para birimi Dijital Yuan için tasarlanan cüzdan, büyük ölçekli olarak test ediliyor. Dijital Yuan için geliştirilen cüzdanla, para aktarımları ve ödemelerin yapılması için büyük ölçekli testler yapılıyor. Bu testlere Shenzhen gibi yoğun nüfuslu bölgelerde başlanacak. Kripto para mevzuatı ile dünyanın en sıkı ülkelerinden biri olan Çin, ulusal dijital para birimi gelişiminde dünyaya öncülük etmeye devam ediyor. Aslında Nisan ayında Sehnzen ve Chengdu gibi bölgelerde pilot testleri başlanan pilot testler, dijital cüzdan ile bir adım daha öteye taşınacak. Çin, bu testler kapsamında dijital para birimindeki eksikleri gidermeyi ve kullanımı mümkün olduğunda kolaylaştırmayı hedefliyor.

Blockchain seçmen kayıtları sızdırıldı

0
Rusya’da blockchainde seçmen kayıtları sızdırıldı. Sızan veriler arasında seçmenlerin kimlik bilgileri gibi hassas verileri yer alıyor.

Rusya’da blockchainde seçmen kayıtları sızdı

Kripto paralarla hayatımıza giren blockchain teknolojisi, günümüzde lojistikten seçmen kayıtlarına kadar geniş bir alanda kullanılıyor. Güvenli bir hizmet sunan blockchain, Rusya’da güvenlik açığıyla gündeme geldi. Seçimlerin blocckhain tabanlı ve güvenli bir sistem üzerinden yapılmasını hedefleyen Rusya, bu konuda başarısız olmuş gibi görünüyor. Blockchain temelli sistemde yaşanan açık sonrası, 1.14 milyon Rus seçmene ait kimlik bilgileri ve kayıtlar internete sızdı. Bu hassas bilgiler dark web üzerinden kara borsada satışa sunulmaya başlandı. Tam 30 bin satırlık olduğu belirtilen bu veri dosyasında, her bir satırın değer 1.5 dolar değerinde. Verileri toplu olarak almak isteyen kişiler için ise bu ücret 1 dolar olarak belirlenmiş. İlgili veriler arasında çok hassas kişisel verilerin bulunmadığı ancak vatandaşları kredi geçmişlerinden ev adreslerine kadar birçok verinin bulunduğu belirtiliyor. Yerel medya kuruluşları, bu veri sızıntısını da doğrulamış durumda. Rusya’nın bu konuda nasıl bir adım atacağı, blockchain temelli sistemde ısrarcı olup olmayacağı ise şimdiden merak ediliyor.

ABD ülkede uçan tüm drone’ları izleyecek

0

ABD’nin Federal havacılık otoritesi (FAA), ülkede uçan en ufak drone’dan bile haberdar olmak istiyor. 

Bunlar kimin drone’ları?

Kaydı olmayan ve otoritelerde habersiz şekilde ABD hava sahasında uçan drone’ların çok ağır bir güvenlik riski oluşturduğunu hesaplayan FAA şimdi tüm drone’ları kayıt altına almaya hazırlanıyor.

FAA’nın hazırladığı yeni yönetmelik taslağına göre ilk aşamada ticari amaçla kullanılan tüm drone’ların lokasyon ve kimlik yayını yapması gerekecek. Böylece FAA havadaki hangi drone’un kime ait olduğunu, nereye gittiğini, ne amaç taşıdığını anlık olarak takip edebilecek.

Bu yeni yönetmelik sayesinde, kayıtların dışında radara yakalanan ve riskli bölgelere yönelen drone’ların kötü amaçlı olduğunu tespit etmek kolaylaşacak.

Snap’ler artık yok olmayacak mı?

0

Gençlerin yoğun ilgi gösterdiği Snapchat, kaybolan snapler için yeni bir düzenleme üzerinde çalışıyor.

Her şey kaybolunca Snapchat boş kaldı

Kişisel sohbetlerde değil ancak halka açık atılan Snap’lerde kullanıcılara “kaybolmama” seçeneği vermeyi planlayan Snapchat, böylece uygulamayı daha zengin içerikli bir platform haline dönüştürecek. 

Mevcut düzeninde en fazla takip edilen Snapchat fenomenleri bile 24 saat içinde kaybolan snap’leri nedeniyle tekrar tekrar, yeniden ve sürekli içerik üretmek zorunda kalırken, en iyi performanslarının yer aldığı snap’lerin kaybolmasından şikayet edebiliyorlar.

Kullanıcı yine istediği zaman halka açık snap’ini silebilecek ancak snap’ler artık kendi kendine yok olmayacaklar. Bu da Snap’i yeni keşfedecek kullanıcıların daha fazla “ilginç” içerik bulabilmesini sağlayacak.

Bosch, otomobil dünyası için önemli bir adım attı!

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte otomobiller de önemli gelişmelerle karşımıza çıkıyor. Otomobil dünyasında yazılım ve elektronik sistemler pazarının, 2030 yılına kadar her yıl yaklaşık yüzde 15 büyüyeceği öngörülüyor. Bu alanda Bosch da Geleceğin Araçları için Mobilite Bilişim Çözümleri adı altında yeni iş birimini kuracak!

Bosch Mobilite Bilişim Çözümleri ile önemli bir adım atıyor!

Bosch, yeni bir bölüm olan Mobilite Bilişim Çözümleri iş birimini kuruyor. 2021 yılının başından itibaren mevcut ve yeni müşteriler, elektronik sistemleri ve gerekli yazılımları tek bir kaynaktan, yani yaklaşık 17.000 çalışanın görev yaptığı bu bölümden alacak. Teknolojiyle birlikte otomotiv mühendisliğinin karmaşıklığında da önemli bir artış yaşanıyor. Diğer yandan sofistike elektronik ürüne ve daha fazla yazılıma geçiş giderek hız kazanıyor.
Bosch Mobilite Bilişim Çözümleri ile önemli bir adım atıyor! Bosch’un yeni iş biriminin hedefi, etki alanları arası (cross-domain) yazılım ve elektronik çözümleri aracılığıyla bu karmaşıklığı azaltmak olacak. Ayrıca birim, yeni araç işlevlerinin çok daha hızlı bir şekilde aktif edilmesini hedefliyor. Bunu başarabilmek için Bosch, sürücü destek sistemleri, otonom sürüş, araç içi bilgi-eğlence sistemleri, güç aktarma çözümleri ve araç gövde elektroniği alanlarından yazılım, elektrik ve elektronik mühendislerini yeni birimde görevlendirdi. Bosch Yönetim Kurulu Üyesi ve Mobilite Çözümleri Sektöründen sorumlu Başkan Dr. Stefan Hartung konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Şu anda bile bir araçta yaklaşık 100 milyon satırlık yazılım kodu bulunuyor. Sadece çok geniş bir elektronik ve yazılım uzmanlığı yelpazesine sahip olan bir şirket, mobilitenin geleceğini şekillendirebilecek konumda olacak” On yıl önce bir otomobilde yaklaşık 10 milyon satır yazılım kodu bulunurken, otonom araçların yazılımları 300 ila 500 milyon satır kod içerecek. Bunu bir bağlamda ifade etmek gerekirse, bir milyon satır yazılım kodu yaklaşık 18.000 basılı sayfaya denk geliyor. Teknoloji ve hizmet tedarikçisi Bosch, araç yazılımlarının öneminin farkına çabuk vardı ve yaklaşık 40 yıldır şirket içerisinde yazılım geliştiriyor. Şirket, buna her yıl 3 milyar Euro yatırım yapıyor. Bosch ek olarak, araçların E/E (elektrik/elektronik) mimarisinin geleceğe uygun hale getirilmesini sağlamak için büyük bir çaba sarf ediyor. Bu nedenle şirket, yeni iş birimini aynı zamanda araç bilgisayarları, kontrol üniteleri ve sensörlerin geliştirilmesinden sorumlu kılıyor. Bunların sorunsuz etkileşimi, gelecekte oldukça önemli olacak. Güç Aktarma Çözümleri, Şasi Sistemleri Kontrolü ve Otomotiv Elektroniği bölümlerinin ilgili birimleri yeni Mobilite Bilişim Çözümleri bölümünde bir araya gelecek. Bu, yeni birimin 20’nin üzerinde ülkede 40’tan fazla lokasyonda yaklaşık 17.000 çalışana sahip olacağı anlamına geliyor. Bosch, bu yılın nisan ayında Mobilite Çözümleri faaliyet alanının tüm elektronik üretim faaliyetlerini bir araya getirdiğini duyurmuştu. Otomotiv Elektroniği bölümü, artık tüm araç alanlarında kontrol ünitelerinin ve araç bilgisayarlarının üretimini koordine ediyor. Böylece şirket, üretim operasyonlarında da sinerji sağlıyor. Yeni üretim ağı, 14 ülkedeki 21 tesiste yaklaşık 24.000 çalışanı kapsayacak.

Cadillac elektrikli araç üretmeye başlıyor

0
Amerikalı “ikonik” otomobil üreticisi Cadillac, elektrikli otomobillerin yükselişine kayıtsız kalamadı. Güçlü motorlarıyla benzini su gibi içen otomobiller üretmesiyle tanınan Cadillac, Lyriq isimli elektrikli bir crossover tanıttı.

Cadillac’ın planları 2 sene gecikti

Cadillac, 2019’un başında elektrikli bir otomobil üreteceğini açıklamıştı ancak o dönemden beri markanın elektrikli otomobil planlarından ses çıkmamıştı. Cadillac şimdi, pazara çıkmak için tarih vererek, üretime başlayacağını açıklıyor. Cadillac markasının da sahibi olan GM’in elektrikli otomobillere odaklanma politikasının sonucu olarak, bu ikonik marka da artık elektrikli pazarı hedeflemeye başlıyor. GM’in diğer bir markası olan Hummer da 2022’de, elektrikli SUV olarak yeniden pazara dönecek. Cadillac The Lyriq ise 2023 yılında piyasada olacak.

Canon siber saldırı ile gündemde

0
Tüketici elektroniğine yönelik faaliyet gösteren Canon siber saldırı ile gündeme geldi. Saldırganlar, şifrelerin çözülmesi için Canon’dan fidye istiyor.

Canon siber saldırı için nasıl bir yol izleyecek?

Günümüzde her sektörden her şirket, artık siber saldırı tehlikesi ile karşı karşıya diyebiliriz. Saldırganlar, şirketlerin sunucularını ve verilerini ele geçirerek bunları satıyor veya şirkete geri vermek için fidye istiyor. Tüketici elektroniği sektöründe dünyanın en büyük markalarından biri olan Canon da siber saldırıya uğrayan şirketler arasına katıldı. Şirketin yaklaşık 10 TB’lık kullanıcı verisi saldırganlar tarafından ele geçirildi. Özellikle fotoğraf makineleriyle bir dünya markası olan Canon, fidye saldırısı ile gündeme geldi. Şirketin sunucularına yapılan saldırıyla e-posta, Microsoft Teams, web siteleri ve dahili uygulamaları kesintiye uğradı. 30 Temmuz’da gerçekleşen bu saldırıda Canon’un bulut ve fotoğraf servisleri durdu. Şirket yaklaşık 6 günlük bir çalışma kapsamında 4 Ağustos itibariyle servislerde normale dönüş gerçekleşti. Yayınlanan notla, Canon’un tüm verilerinin hacker grubu tarafından çalındığı tespit edildi. Canon’un bu verileri nasıl kurtaracağı ise şimdiden merak ediliyor.

TikTok veri merkezi için Avrupa’yı tercih ediyor

Güvenlik ve gizlilik konusundaki iddialarla gündemden düşmeyen TikTok veri merkezi için Avrupa’yı tercih ediyor. Bu merkezle TikTok, Avrupa ile ilişkilerini sağlamlaştıracak.

TikTok veri merkezi stratejisi

Son dönemde ABD ve Avrupa ülkeleri, Çin merkezli uygulamalara adeta savaş açmış durumda. Dünyanın en popüler sosyal medya platformlarından TikTok da bu tutumdan olumsuz etkilenenler arasında yer alıyor. ABD ve Avrupa’da kullanıcı kaybetmek istemeyen TikTok, farklı bir strateji ile yoluna devam ediyor. TikTok’un çatı şirketi ByteDance, bu amaçla Avrupa’da veri merkezi kurmaya karar verdi. ByteDance’ın bu kararında, Avrupa’da mahkemelerin uluslararası veri aktarımı ve veri işlemesi hakkındaki kararı etkili bir rol oynadı. Avrupa’daki ilk veri merkezini İrlanda’ya kuracak olan TikTok, bu bölge için 420 milyon Euro yatırım yapmış olacak. Bu veri merkezinde Avrupa’daki kullanıcıların verileri saklanacak. Böylelikle TikTok, veri depolanması konusunda Avrupa’ya güven verecek. Yüzlerce kişiye iş imkanı sağlaması beklenen bu veri merkezi, 2022 başlarında hizmete başlayacak. Kullanıcı verilerinin korunması konusunda önemli bir adım olan bu veri merkeziyle, Avrupa’daki kullanıcılar TikTok’ta daha hızlı download ve upload yapabilecek.

Uber İngiltere’deki en büyük rakibini satın alıyor

0
Araç paylaşım servisi Uber, İngiltere’de Uber’e karşı en büyük rekabeti oluşturan taksi uygulaması Autocab’ı satın alıyor.

Uber’e karşı ortaya çıktı Uber’e yem oldu

Autocab, İngiltere’deki küçük ve bağımsız taksi şirketlerini birleştirerek, Uber’e karşı rekabet gücü ele geçiren büyük bir online taksi çağırma servisi kurmuştu. Ancak Autocab tüm şehirlerde faaliyet göstermediği için özellikle şehirler arası yolculuk yapanların, Autocab’ın bulunmadığı yabancı şehirde Uber uygulamasını kurarak Uber araçlarını çağırmak zorunda kalması, uygulamanın etkinliğini sorgulatmıştı. Uber şimdi bu uygulamayı satın alarak tüm İngiltere, tek bir uygulama üzerinden tüm taksi ve araç paylaşım servislerine erişim sağlamayı vadedecek. Ancak İngiliz anti tekel regülatör kurumu bu satın almaya izin verecek mi, şimdilik bilmiyoruz.

Trump WeChat’i de yasaklıyor

0
ABD Başkanı Donald Trump, TikTok’a Eylül 15’te ABD’den erişimi yasaklayacağını ilan etmesinin ardından şimdi de Çinli mesajlaşma uygulaması WeChat’i yasaklayacağını ilan etti.

Çinli uygulamalara alerjisi mi var?

ABD’de çok fazla bir kullanıcı tabanı bulunmasa da WeCaht Çin’de yoğun olarak kullanılıyor. ABD’nin neden WeChat’e erişim yasağı getirmek istediği ise net değil. Trump’ın, WeChat’in ileride büyüme ve ABD’li uygulamlara rakip olma ihtimalini değerlendirdiği düşünülüyor. Ancak bu kararın ABD’de mahkemeye gideceği ev WeChat’in davayı kazanmasının da büyük olasılık olduğu vurgulanıyor.