2016 yılında ABD başkanlık seçimleri sırasında sosyal medyada yayınlanan yanıltıcı reklamlar sosyal medya şirketlerinin başına o kadar büyük bela açtı ki, Mark Zuckerberg ve diğer internet/teknoloji şirketi yöneticileri hala senato önünde ifade vermeye çağrılıyor ve sorguya çekilip, deyim yerindeyse, ülkenin politikacıları, bürokratları ve yargıçlar tarafından azarlanıyorlar.
İlanı yayınlayıp parayı almakla iş bitmiyor
Bu sorunun yeniden yaşanması için sosyal medya şirketleri şimdi politik reklamlara çok özenli yaklaşıyorlar.
Öyle ki, özellikle gençlerin “flört edebilmesi” için geliştirildiği bilinen Snapchat bile politik reklamları ağır inceleme altına alıp doğrulamadan yayınlamayacağını açıkladı.
Buna göre bir politik reklam geldiğinde, Snapchat reklamı veren kurumu/kuruluşu araştıracak ve ABD içinde kurulu, yasal bir kurum olduğuna emin olduktan sonra reklamı yayınlayacak.
Ayrıca reklamda iletilecek verilerin dayandığı belgeleri de görmek isteyebilecek. Diğer bir deyişle, bir reklam yayıncısı gibi değil de bir gazeteci gibi çalışacak.