Site icon TechInside

Sigortacıların giyilebilir teknolojiyle imtihanı

woveDünyada sigortacılığa benzer ilk uygulamalara yaklaşık 4 bin yıl önce Babil uygarlığı döneminde rastlandığını biliyor muydunuz? Döneminin ticaret merkezi Babil’de kervan tüccarlarına borç veren sermayedarlar, kervanların soyulması veya fidye ödeme durumuyla karşılaşmaları halinde tüccarların borçlarını silmekte, buna karşılık borcu tüccardan geri aldıkları zaman taşıdıkları riskin karşılığı olarak ana borç miktarı üzerinden bir miktar para almaktaydı.

Türkiye Sigorta Birliği’nin internet sitesinde sigortanın tarihi bu cümlelerle anlatılmış. Üzerinden geçen binlerce yılın ardından karşımıza çıkansa sigorta sektörünün hizmet çeşitliliği. Sektörün bu alanda teknolojiden üst seviyede yararlandığını söylemek gerek. Ortaya çıkan rakamlar ciddi boyutta. Örneğin sigorta sektörünün BT harcamalarının 2017’de 100 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor.

Ancak sektör teknolojiye bu denli iştahla yaklaşsa da şu sıralar kafası biraz karışık. Sebebi ise giyilebilir teknoloji ürünleri kullanan ve sağlıklarını bu şekilde takip edip korumaya alan müşterileri. Bu müşterilerin poliçelerinde ne tip bir düzenlemeye gitmeleri gerektiği konusunda netleşmiş bir uygulamaları ve daha önemlisi fikirleri henüz mevcut değil. Üstelik sağlık verileri derleyen milyonlarca bileklik, saat vb. teknolojik cihaz kullanımda olmasına rağmen.

Durumun böyle olduğunun farkına 20 Ekim’de düzenlenen e-Health Summit etkinliğinde vardım. Etkinlikte sağlık sektörünün özellikle sağlık profesyonelleri ve hastalarla iletişimde teknolojiden nasıl faydalandığına dair örnekler paylaşıldı. Etkinlikte sunum yapanlar arasında Bayer, Mustafa Nevzat gibi ilaç şirketleri; Siemens ve GE gibi görüntüleme cihazları üreticileri ile sektördeki şirketlere uygun platformları oluşturan çeşitli şirketler de vardı. Gün sonunda konuşmacılara en fazla soru yöneltenler ise sigorta şirketlerinin temsilcileriydi. Özellikle sağlık sigortası ve giyilebilir teknoloji noktasında çok fazla bileşen olduğu için nasıl hareket etmeleri gerektiğine dair sorular yönelttiler.

Bu noktada, yani ulaşılan ek verilerin hizmetleri nasıl dönüştürdüğü noktasında zaten bildikleri ve kullanmaya başladıkları bir yöntem faydalı olabilir aslında. Bugün başta Rusya olmak üzere araç içine yerleştirilen kameralar kasko poliçelerinin biçimlenmesinde önemli rol oynuyor. Benzer bir teknoloji, araçların içine yerleştirilen kara kutu benzeri cihazlarla sürücünün aracı nasıl kullandığında kendini gösteriyor. Bu alanda yeni ve yerli girişimlerden biri Marvin. Türk Telekom ve Intel’in girişimci organizasyonlarından da destek bulan şirketin sürücü alışkanlıkları ve performans analizi uygulamaları kolaylıkla giyilebilir teknoloji ürünleri kullanan sağlık sigortası müşterilerine uyarlanabilir.

Sigorta sektörünün yapması gereken iş basit aslında: Aracı kullanan kişinin aracını nasıl kullandığına dair yapılan ölçümlerin (virajlara sert giriyor, ani fren yapıyor, otomobilin parçalarının daha çabuk eskimesine neden oluyor vs.) benzerlerini insana uyarlamak. Bunu da giyilebilir teknoloji cihazlarından elde ettiği verilerle; yani düzenli spor yapıyor mu, uyku düzeni nasıl, henüz duymadım ama ek bir sensörle sigara içilen ortamlarda bulunuyor mu gibi ölçümleri kullanmak. Elbette burada kişisel verilerin gizliliği önemli bir kriter. Ayrıca cihazı kullanan kişinin poliçe sahibi kişi olmadığını da teyid etmek gerek. İkincisi akıllı telefon bağlantısı ve sosyal medya entegrasyonuyla kolaylıkla çözülebilir. Veri gizliliği ise regülasyon ve yönetmeliklerle hallolabilecek bir konu.

Özetle, sağlık sigortacılarının giyilebilir teknoloji konusunda aklının karışık olmasına gerek yok. Aynı binada bulundukları trafik ve kasko birimlerinin neler yaptığına bakmaları yeterli.

Hani hep diyoruz ya inovasyon önemli diye. Bazen en doğru inovasyon yöntemi sanılanın aksine uzaklarda değil, koridorun öteki ucunda da olabilir…

Exit mobile version