Techinside Google News
Techinside Google News

Rüyalarda çift yönlü iletişim mümkün mü?

Bilim kurgu filmlerinden fırlamış gibi görünen bir gelişmeyle karşı karşıyayız. Nöroteknoloji girişimi REMspace, rüya görürken iki kişi arasında ilk kez çift yönlü iletişim kurulduğunu iddia ediyor.
- Advertisement -

ABD ve Rusya merkezli bir nöroteknoloji girişimi olan REMspace, rüyalarla ilgili çığır açan bir gelişmeyi duyurdu. Şirket, lüsid rüya (bilinçli rüya) sırasında iki kişi arasında ilk kez çift yönlü iletişimi başarıyla gerçekleştirdiğiniiddia ediyor. Bu, rüya araştırmalarında yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.

Lüsid rüyada mesajlaşma mümkün mü?

Lüsid rüyalar, kişinin rüya gördüğünün farkında olduğu ve rüya sırasında bilinçli hareket edebildiği özel bir durumdur. REMspace, bu durumu kullanarak iki kişi arasında mesaj alışverişi gerçekleştirdiğini belirtiyor. Şirketin iddiasına göre, özel olarak tasarlanan ekipmanlar sayesinde iki katılımcı lüsid rüya sırasında birbirlerine mesaj göndermeyi başardı.

Deney, bir sunucunun ilk katılımcıya rastgele bir kelime göndermesiyle başladı. Katılımcı, rüyasında bu kelimeyi tekrarladı ve sunucu tarafından kaydedildi. Sekiz dakika sonra diğer katılımcı, kendi lüsid rüyasında bu mesajı aldı ve doğruladı. Bu süreç, rüyalarda ilk kez gerçek zamanlı bir “sohbet” yapıldığı anlamına geliyor.

REMspace’in geçmiş çalışmaları

REMspace’in kurucusu Michael RadugaMayıs 2023’te kendi kafatasına mikroçip yerleştirerek rüyalarını kontrol etme amacıyla bir deney yapmıştı. Bu cesur girişim, dünya genelinde büyük yankı uyandırmıştı. Raduga, bu deneyin tehlikeli olmasına rağmen rüya kontrolü konusunda devrim niteliğinde sonuçlar doğurabileceğine inanıyor.

Bilimsel geçerlilik bekleniyor

Henüz hakemli incelemelerden geçmemiş olan bu iddiaların bilimsel olarak doğrulanması durumunda, rüya araştırmaları alanında büyük bir ilerleme kaydedilebilir. REMspace, lüsid rüyaların zihinsel sağlık sorunlarından yeni beceriler öğrenmeye kadar birçok alanda kullanılabileceğini savunuyor. Şirket, ayrıca “Remmyo” adı verilen bir rüya dili geliştirdiğini de iddia ediyor. Bu dil, rüya sırasında elektromiyografi sensörleri ile yakalanan sesler aracılığıyla iletişim kurmak amacıyla tasarlanmış durumda.

REMspace’in bu iddialarının bilimsel olarak doğrulanması, rüyaların insan bilinci ve iletişimi üzerindeki etkilerine dair yeni bir çağın kapılarını aralayabilir. Raduga, önümüzdeki birkaç yıl içinde rüya sırasında tam anlamıyla konuşmalar yapılabileceğini ve bu teknolojinin yaygınlaşacağını öngörüyor. Ancak, bu büyük iddiaların bilim dünyasında kabul görmesi için daha fazla inceleme yapılması gerekiyor.

Eğer REMspace’in teknolojileri doğrulanırsa, rüyalar sırasında daha karmaşık iletişim biçimlerinin mümkün olabileceği bir geleceğe doğru yol alabiliriz. Rüyaların insanlar arası iletişimde nasıl bir rol oynayabileceği, bilimsel ve teknolojik gelişmelerle birlikte zamanla daha da netleşecek.

REMspace’in çalışmaları, rüyalar üzerine yapılan araştırmalarda heyecan verici yeni kapılar açabilir.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın!

SON VİDEO

TÜMÜ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlginizi çekebilir