Qualcomm’un Intel’i satın alma konusundaki ilgisinin giderek azaldığına dair gelen haberler, teknoloji dünyasında beklenmedik bir gelişme olarak yorumlanıyor. Bu birleşme, yalnızca finansal büyüklüğüyle değil, aynı zamanda sektörel dinamikler üzerindeki olası etkisiyle de büyük yankı uyandırabilecek nitelikteydi. Intel’in mevcut piyasa değerinin yanı sıra yarı iletken sektöründeki geniş operasyonel ağı, böylesi bir anlaşmayı tarihin en büyük teknoloji satın alımlarından biri yapma potansiyeline sahipti. Ancak Qualcomm’un Intel’in tamamını devralmasının, şirketin yarı iletken üretimindeki deneyimsizliği ve Intel’in 50 milyar dolara yakın borcuyla birleşen operasyonel zorluklar nedeniyle giderek daha karmaşık bir hale geldiği bildiriliyor.
Qualcomm ile Intel arasındaki anlaşma olmayabilir
Intel’in zarar eden yarı iletken üretim birimi ve piyasa performansındaki düşüş, Qualcomm’un bu yükün altından kalkmasını zorlaştıran en önemli faktörlerden biri olarak değerlendiriliyor. Ancak, bu olası satın alma tamamen rafa kaldırılmış değil. Qualcomm’un, Intel’in tamamını değil, belirli birimlerini hedef alabileceği ifade ediliyor. Özellikle Intel’in çip üretim bölümünün, Qualcomm’un ilgisini çeken bir alan olduğu belirtiliyor. Intel’in çip tasarımı ve üretim bölümlerini ayırmayı planlaması, bu türden bir anlaşmayı kolaylaştırabilir.
Öte yandan Qualcomm, kişisel bilgisayarlar, ağ çözümleri ve otomotiv çipleri gibi yeni pazarlara yönelerek 2029 yılına kadar yıllık 22 milyar dolarlık ek gelir elde etmeyi hedefliyor. Şirketin CEO’su Cristiano Amon, bu hedef doğrultusunda büyük bir satın almanın şu anda gerekli olmadığını açıkça ifade etti. Bu açıklamalar, Qualcomm’un stratejik olarak daha temkinli bir yol izlediğini gösteriyor.
Intel tarafında ise CEO Pat Gelsinger, yeniden yapılanma sürecine odaklanarak şirketin mevcut yapısını koruma yönünde adımlar atıyor. Bu süreçte Intel, iş gücünün yüzde 15’ini azaltmayı planlarken, Altera gibi programlanabilir çip birimleri için potansiyel yatırımcılarla görüşmelerini sürdürüyor. Lattice Semiconductor gibi şirketlerin Altera’yı satın alma konusundaki ilgisi, Intel’in yeniden yapılanma çabalarına destek sağlayabilir. Ancak, bu gelişmelerin şirketin piyasa değerindeki düşüşü telafi etmekte ne kadar etkili olacağı belirsizliğini koruyor. Intel, yıl başından bu yana hisse değerinde yüzde 50’ye yakın bir kayıp yaşarken, piyasa değeri 107 milyar dolar seviyesinde sabitlenmiş durumda. Bu tablo, yeniden yapılanma ve potansiyel satın alımların teknoloji dünyasındaki yerleşik dengeleri nasıl değiştireceğini merak konusu yapıyor.