Eğitim, öğrenim, dil öğrenme süreçleri yapay zekadan nasıl etkileniyor? Türkiye’de dahil dünyanın dört bir yanından öğrenci ve öğretmenler yapay zekaya dair ne düşünüyor? Yapay zeka eğitimi nasıl dönüştürüyor? Online yabancı dil öğrenme platformu Preply, tüm bu soruların yanıtlarını araştırdı.
Öğrenme süreci yapay zekadan nasıl etkileniyor?
Yapay zeka uygulamalarının dil konusundaki becerileri her geçen gün artıyor, yapay zekanın dil konusundaki bu hızlı ilerleyişi dil öğrenmenin geleceği için tartışma konusu hâline geldi. OpenAI’ın ChatGPT’yi duyurduğu günden bu yana yapay zeka, teknoloji ve iş dünyasının en önemli gündem başlıklarından birine dönüştü.
Peki yapay zeka öğrenme süreçlerini nasıl etkiler? Öğrenci ve öğretmenler, yapay zekaya ilişkin neler düşünüyor? Yapay zeka, öğrenci-öğretmen etkileşiminin yerini alabilir mi? İşte tüm bu soruların yanıtlarını online yabancı dil öğrenme platformu Preply araştırdı.
Yapay zekanın en büyük eksisi: Motivasyon
32 binden fazla öğretmeni bir araya getiren, İspanyolca özel ders gibi farklı ihtiyaçlara uygun online yabancı dil kursları sunan Preply, yapay zeka tabanlı öğrenme söz konusu olduğunda katılımcıların %31’i, temel endişelerinin insani bağlantı ve öğretmenin sağladığı motivasyonun eksikliği olduğunu söyledi.
Yabancı dil öğrenme sürecinde kullanıcılarına en iyi deneyimi sunmayı amaçlayan Preply’nin yapay zeka ve eğitim arasındaki ilişkiyi incelediği son araştırması öğretmen – öğrenci ilişkisinin öğrencide motivasyonu korumayı kolaylaştırdığını, bu durumun da ilerleme olasılığını artırdığını vurguladı.
Katılımcılara kullandıkları yapay zekayla dil öğrenme sağlayan diğer uygulamalardan vazgeçme sebepleri sorulduğunda ise motivasyon kaybının başlıca etken olduğu öğrenildi. Algoritmalara dayanan bir öğrenme deneyiminin motivasyon kaybının başlıca sebepleri arasında yer alabileceği konuşuldu.
Dil öğrenme sürecinde insanın yeri doldurulamıyor
40 farklı ülkede binden fazla İngilizce öğretmenine yöneltilen soru, 2 öğretmenden birinin yapay zeka ve otomasyon araçlarını kullandığını ortaya koydu. İngilizce öğretenler arasında yapay zekanın en yaygın kullanımı Avustralya’da görünürken, ABD ikinci sırada yer aldı.
Öğretmenler, dil bilgisi ve kelime egzersizleri hazırlarken yardım almak, okuma ve dinleme etkinlikleri oluşturmak ve yazma egzersizleri için ortak metinler tasarlamak için yapay zekayı kullandıklarını belirtti.
Araştırma sonuçları yapay zeka ile öğretmenin bir arada olduğu dengeli bir karışımın öğrenme sürecinde en iyi sonucu vereceğini gösterirken öte yandan yapay zekanın kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunma yeteneği en önemli avantajı olarak karşımıza çıkıyor.
Öğrenci adaylarıyla öğretmenleri yapay zeka gibi teknolojilerle eşleştiren ve böylece yapay zekayı bir amaç olarak değil, araç olarak kullanan Preply, en uygun modeli sunan platform olarak öne çıktı.