NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu, Plüton’un en büyük uydusu Charon’da karbondioksit ve hidrojen peroksit izlerini tespit ederek bilim dünyasına önemli bulgular sundu. 1978 yılında keşfedildiğinden bu yana dikkat çeken Charon, aşırı soğuk yüzeyi ve yaşam barındırma ihtimalinin yok denecek kadar az olmasıyla bilinirken, James Webb’in genişletilmiş dalga boyu sayesinde yüzeyden yansıyan ışığın detaylı analizi yapılabiliyor. 2022 ve 2023 yıllarında gerçekleştirilen dört gözlemde, Charon’un kuzey yarımküresinde bu gazların izlerine rastlanması, uydunun kimyasal yapısı hakkında derin bilgiler sağladı.
Plüton’un en büyük uydusunda karbondioksit izleri tespit edildi
Uzun süredir araştırmacılar, Güneş Sistemi’nin birçok bölgesinde yaygın bulunan karbondioksitin Charon’da da bulunduğundan şüpheleniyorlardı. Ancak bu gazın yüzeyde nasıl dağıldığı ve nerede yoğunlaştığı belirsizdi. Son analizler, karbondioksitin büyük ihtimalle uzay kayalarının çarpması sonucu yüzeye püskürdüğünü ve üst katmanlarda biriktiğini ortaya koydu.
Öte yandan, hidrojen peroksit izlerinin varlığı, uydunun yüzeyindeki su moleküllerinin güneş rüzgarları ve UV ışınları gibi radyasyon kaynaklarıyla etkileşime girmesi sonucu oluşabileceğini gösteriyor. Southwest Research Institute’dan Dr. Silvia Protopapa, bu durumun karbondioksitin iç katmanlardan yüzeye çıkmasıyla ilişkili olduğunu, çarpışmaların bu gazı yüzeye taşıdığını belirtiyor. Protoplaneter diskte yer alan karbondioksit, Charon ve diğer cisimlerin oluşum sürecinde önemli bir yer tutuyor.
Bu gözlemler, Charon’un kimyasal yapısı ve evrimsel süreci hakkında bilgi sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda Kuiper Kuşağı’ndaki diğer buzlu cisimlerin oluşumu hakkında da ipuçları sunuyor. Bu nedenle, Güneş Sistemi’nin dış kısımlarındaki buzlu yapılar ve onların evrimsel kökenleri hakkında yeni bilgiler edinmek açısından büyük bir önem taşıyor.