İnsanların hayatına anlam katan yenilikler keşfetme amacıyla çalışmalarını sürdüren Philips, 2015 Sürdürülebilir Markalar Konferansı’nın inovasyon sponsoru oldu.
Etkinlik kapsamında Philips Aydınlatma Pazarlama Direktörü Özge Süzen ‘internet of things’ ve bu konseptin aydınlatma alanında hayatımıza getirdiği yenliliklerden bahsetti. Özellikle Philips hue gibi kişiselleştirilmiş bağlantılı aydınlatma sistemlerinin insanların hayatlarını nasıl kolaylaştırdığına dikkat çeken Süzen, güvenlik ve konfor unsurları söz konusu olduğunda, Philips hue ve beraberinde geliştirilen uygulamalar sayesinde kullanıcılara aydınlatmanın çok ötesinde bir hizmet sağladıklarına dikkat çekti. Süzen; “IFTTT özelliği de bulunan hue ile hayatınızın kontrolünü tamamen ele geçirebilirsiniz. Örneğin çocukların yatma saatinde ışıkların sönmesini, yemeği fırından çıkaracağınız saatte ışık renklerinin değişmesini sağlayabilirsiniz. Bir başka örnek de insan vücudunun tam olarak uyanabilmesi için ısınması ve uykuya dalabilmesi için soğuması gerektiğinden yola çıkarak geliştirdiğimiz bir özellik. Philips hue aplikasyonu ile akşam yatmadan önce başucunuzdaki lambayı soğuk mavi ışık yanacak şekilde, sabah ise kalkmak istediğiniz saatte sıcak sarı ışıkla sizi uyandıracak şekilde ayarlamanız mümkün.” diyerek Philips hue’nun daha geliştirilmiş modellerinin de çok yakında piyasaya çıkacağını dile getirdi.
Etkinliğin ikinci günü, panelist olarak yer alan Philips Döngüsel Ekonomi Program Yöneticisi Markus Laubscher ise, global trendlerin, döngüsel ekonomiyi günümüz ve geleceğin nasıl bir gerekliliği haline getirdiği üzerine konuştu. Kaynakların kıtlığı ve orta sınıf tüketici sayısındaki artış sebebiyle talebin uygun fiyatlarla karşılanmasının artık günümüzde giderek zorlaştığını belirten Laubscher, büyük veri, değişen yasalar, tüketim modelindeki değişiklikler ile alışveriş anlayışından ilişki kurma anlayışına geçişi ise sürdürülebilirlik için önemli fırsatlar olarak niteledi.
Markus Laubscher, “Philips olarak sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi, iş süreçlerimizin ayrılmaz bir parçası. 2014 yılında yaptığımız üretimden elde edilen 75 kilo ton atığın %80’ini geri dönüştürdük. Döngüsel ekonomi konsepti, ürün dizayn sürecimizin önemli bir parçası haline geldi. Örneğin bir kahve makinemizi, hastanede kullanılan bir görüntüleme cihazını bu şekilde geri dönüştürülebilir materyaller kullanarak ürettik. Döngüsel ekonomi, gelecekte bir gün iş’in ta kendisi olacak” dedi.
Philips, Aydınlatma alanında da döngüsel ekonomiyi farklı bir hizmet modeli ile birleştiriyor. Bu modele göre Philips, Londra’da bulunan Ulusal Öğrenciler Birliği’ne sadece lamba ya da aplikleri bir seferliğine satmak yerine, aydınlatmayı bir bütün hizmet olarak veriyor. Bu modelde aydınlatma ürünlerinin sahibi Philips olması sebebiyle, hem geri dönüşüm elde edilebiliyor hem de Birlik, operasyonel maliyetlerden etkilenmeden en yeni LED teknolojilerden faydalanabiliyor.