Site icon TechInside

Pasif soğutma sistemleri çevre dostu olabilir

Pasif soğutma sistemleri

Pasif soğutma sistemleri çevre dostu bir şekilde karbon emisyonlarını azaltabilir. Harcanan enerjiyi minimuma indirebilir.

Kuru ve nemli iklimlerde soğutma kritik öneme sahip. Ancak evlerimizdeki, ofislerimiz ve arabalarımızdaki klimalar yılda yaklaşık 1.950 milyon ton karbondioksit emisyonundan veya küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 3,94’üne denk gelen miktardan sorumlu.

Washington Eyalet Üniversitesi (WSU) araştırmacıları, sürdürülebilir bir çözüm ve AC’lere alternatif bulmak amacıyla, eski soğutma yöntemlerini test etmek için 60 metrekarelik bir odayla deneyler yapıyor. WSU Tasarım ve İnşaat Okulu’nda yardımcı doçent olan Al-Hassawi bir basın açıklamasında, “Özellikle iklim ısındıkça binalarda soğutma talebi giderek artıyor. Mekanik sistemler dahil olabilir, ancak mekanik sistemlere güvenmeden önce binaları nasıl soğutabiliriz?” diyor.

Gemi konteynırına benzer odalarda denemeler yapılıyor

Araştırmacılar elektriği değil, suyu buharlaştırıp sıcaklıkları düşürmek için rüzgar kulelerini kullanan pasif sistemler kullanıyor. Devasa bir gemi konteynerine çok benzeyen test odası, güneş enerjisiyle çalışıyor ve pil depolamalı ve herhangi bir şebeke gücü gerektirmiyor. Sistemin soğutma etkisini test etmek amacıyla oda, 52 ila 54 santigrat derece arasındaki bir sıcaklığa kadar ısıtılabilir. Pasif aşağı çekişli soğutma sistemi Phoenix, Arizona’nın sıcak ve kuru koşulları altında test edildi.

Al-Hassawi: “Aşırı koşulları simüle edebiliyoruz. Daha küçük ölçekli modellerle, büyük ölçekli prototip yapımını beklemek zorunda kalmadan çok daha hızlı testler yapabiliyor ve sonuçları daha kısa sürede alabiliyoruz” diyor. Klimalara yönelik enerji talebinin 2050 yılına kadar iki katına çıkması bekleniyor. Bu endişe verici bir konu. Klimalardan kaynaklanan yıllık 1.950 milyon ton karbondioksit emisyonunun 531 milyon tonu sıcaklığı kontrol etmek için harcanan enerjiden, 599 milyon tonu ise nemin uzaklaştırılmasından kaynaklanıyor. Al-Hassawi: “Gelecek yıllarda artan küresel nüfusla birlikte pek çok yeni inşaat gerçekleşecek ve bunların çoğu gelişmekte olan dünyada olacak. Dolayısıyla, daha önce yaptığımız gibi inşa edersek ve soğutma taleplerini karşılamak için mekanik sistemlere güvenmeye devam edersek, bu bir sorun olacaktır. Özellikle dünyanın sıcak bölgelerindeki nüfus artışıyla birlikte çok daha fazla klimaya ihtiyaç duyulacak” diye ekledi.

Pasif soğutma sistemleri eski Mısır’da M.Ö. 2500’lü yıllara kadar uzanıyor. Soğutma için kullanılan strateji, rüzgar kulelerini kullanarak esintileri yakalamayı içeriyor. Sıcak bölgelerde nem buharlaşıyor ve bu da havayı soğutur. Soğuyan hava ağırlaşır ve yerçekiminin etkisiyle aşağıdaki yaşam alanına doğru çöküyor. Araştırmacılar, Dünya ısınmaya devam ettikçe klimaların yerini bu pasif sistem tasarımlarının alacağını umuyor.

Exit mobile version