Sürücüsüz otomobil teknolojileri sadece birkaç sene önceye kadar hayal gibi görünüyordu. Gerçi Google kendi kampüsünde sürücüsüz otomobilleri başarıyla test ediyordu hatta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Google’ı ziyaretinde bu araçlarla kampüs içinde yolculuk etmişti.
Ancak artık sürücüsü olmaksızın seyahat edebilen otonom otomobiller, gerçek trafik şartlarında testlere başladılar. Kaliforniya trafiğinde şu anda her gün yolculuk eden 48 otonom otomobil bulunuyor. Bu otomobillerin elbette bir sürücüsü bulunuyor ancak otomobiller çoğu zaman otonom olarak hareket ediyor.
Otonom otomobiller konusunda adı en çok duyulan firmanın Google olması da sizi yanıltmasın. Google bu teknolojiyi geliştiren tek firma değil. Çok sayıda ünlü otomobil üreticisi, kendi sürücüsüz otomobil teknolojilerini ufak ufak otomobillerine entegre ediyorlar. Çoğu lüks araç bugün sürücüsü direksiyonu tutmasa, pedallara müdahale etmese bile önündeki araca veya yayaya çarpmayacak hatta yola kendi başına devam edecek kadar akıllanmış durumda. Bulduğu boş park alanlarına kendi kendine park edebilen ve parktan çıkabilen araçların reklamlarına aşinasınızdır. İşte bu akıllı park teknolojileri, sürücüsüz otomobil teknolojilerinin meyvelerinden biri.
Otomobil üreticileri aslında çok daha fazlasını yapabilecek durumdalar ancak gerçek trafikte otomobillerini sürücüsüz olarak seyre sokmaya şimdilik cesaret edemiyorlar ve sadece park gibi basit, ölüm tehlikesi içermeyen durumlar için çözümler sunuyorlar. Bu çekincenin en önemli sebebiyse, otomobil üreticilerinin trafikteki diğer şoförlere güvenemeyişi. Zira testler de gösteriyor ki, trafikteki en büyük problem, şoförler. Otonom otomobil üreten firmalar kendi otomobillerine güveniyorlar ama trafikteki diğer şoförlerin hareketlerini tahmin edemiyorlar. Aniden şerit değiştirenler, kırmızı ışıkta geçenler, makas atanlar, hız limitine uymayanlar, otobanda geri geri giderek kaçırdığı kavşağa dönmek isteyenler… Tüm bu beklenmedik hareketler otonom sürüş teknolojilerini tehlikeye sokuyor.
İşte bu yüzdendir ki, Google da dahil olmak üzere tüm otonom sürüş teknolojisi üreten firmalar, otomobillerden direksiyonları kaldırıp insanların otomobil sürmesini yasaklamak istiyorlar ve bunun beş yıl içinde gerçekleşmesini istiyorlar.
Elbette beş sene sonra aniden dünyadaki tüm otomobilleri çöpe atıp birden bire herkesin altında robot otomobiller vermek mümkün olmayacak ancak beş sene sonra gelişmiş ülkelerde robot otomobiller için yeni yasalar çıktığında, trafiğin de bu yeni otomobillere göre yeniden düzenlenmesini bekleyebiliriz.
Öyle görünüyor ki, ülkeler yollarındaki trafiği otonom otomobiller için belli bir geçiş sürecine sokacaklar, bu süreç boyunca da tüm otomobil sahiplerinin otomobillerini yeni otonom teknolojilere adapte etmeleri istenecek. Belki beş, belki on sene sürecek bu geçiş sürecinin ardından ise eski otomobillerin trafikte veya en azından, belli başlı yollarda yasaklanması söz konusu olacak. Yani bugün satın aldığımız otomobilimizi on beş sene sonra ancak semt içindeki yollarda, bakkala gidip gelmek için kullanabileceğiz. Otobanlara çıkmak, ana yollarda seyretmek, yüksek hız yapabilmek içinse robot otomobil sahibi olmamız gerekecek.