New York Şehri’nin merkezi iş bölgesine yönelik trafik sıkışıklığına karşı alınan trafik ücreti uygulaması, Amerika Birleşik Devletleri’nde bir dönüm noktası niteliği taşıyor. Bu program, trafik sıkışıklığını azaltmayı, toplu taşımayı iyileştirmeyi ve şehrin yaşlanan altyapısına yönelik yatırımlar için gelir elde etmeyi hedeflemekte. Stockholm, Londra ve Singapur gibi diğer şehirlerde benzer uygulamalar olsa da, New York Şehri’nin programı Amerika Birleşik Devletleri’nde bir ilk.
Lower Manhattan‘a günlük olarak 700.000 araç akışı, ülkedeki en kötü trafik sıkışıklığından birini yaratmakta. Bu sıkışıklık, ortalama araç hızlarının düşmesine, kirliliğin artmasına ve sakinlerin hayat kalitesinin kaybına yol açmaktadır. Trafik sıkışıklığı bölgesine giren araçlardan ücret alarak, bu ücretin bölgedeki araç sayısını en az %10 oranında azaltması ve bölge içinde seyahat edilen mil sayısını %5 azaltması bekleniyor.
Trafik ücretlendirilmesini destekleyenler, bunun trafik sıkışıklığını hafifleteceğini ve özellikle New York Şehri’nin salgın sonrası ekonomik toparlanması için hayati öneme sahip olan toplu taşımayı iyileştireceğini savunuyor. Ücretten elde edilen gelirler, şehrin toplu taşıma sistemini modernize etmek, daha güvenilir ve erişilebilir hale getirmek için kullanılacak. Özellikle düşük gelirli ve azınlıkta olan vatandaşların yoğun olarak toplu taşımayı kullandığı düşünüldüğünde, bu önemli bir adım.
Taksi ve yolculuk paylaşımı gibi gruplar ile dış ilçelerden ve New Jersey’den gelen yolcular, tıkanıklık ücretine karşı çıkıyor. Ancak, bu etkileri hafifletmek için bazı önlemler alınmış. Düşük gelirli bireyler ve hükümet yardım programlarına kayıtlı olan sürücüler gibi belirli sürücülere indirimler ve muafiyetler sağlanacaktır. Ek olarak, MTA (Motorlu Taşıtlar Başkanlığı), otoyol yakınındaki okullara hava filtrasyon üniteleri kurmak, astımı önlemeye yönelik programlar ve trafik akışının yönlendirilebileceği bölgelerde hava kalitesini iyileştirmek için diğer yatırımlara taahhütte bulunuyor.
New York Şehri’nin trafik ücretlendirme programının başarısı, trafik sıkışıklığı, iklim değişikliği ve eskiyen altyapı gibi benzer sorunlarla karşı karşıya olan diğer şehirler için bir model olabilir. Bu sorunlarla mücadele etmek için sürdürülebilir çözümlere ihtiyaç duyan Los Angeles gibi şehirler, New York’un programının sonuçlarını yakından takip edecek.
New York Şehri’ndeki trafik ücretlendirme programı, trafik sıkışıklığını azaltma, toplu taşımayı iyileştirme ve altyapı yatırımları için gelir elde etme konusunda önemli bir adım. Farklı gruplardan bazı endişeler ve eleştiriler olsa da, bu sorunları ele almak için önlemler alınmış. Programın başarısı, pandemi sonrası toparlanma sürecinde olan diğer şehirler için sürdürülebilir kentsel gelişim konusunda ilham kaynağı olabilir.