NASA’nın insanlığı yeniden Ay’a götürme hedefini taşıyan Artemis programı, kritik bir yol ayrımına gelmiş durumda. Programın bel kemiği olarak tasarlanan Space Launch System (SLS) roketi, artan maliyetler ve yıllardır süren gecikmeler nedeniyle iptal edilme riskiyle karşı karşıya. Ars Technica’nın kıdemli muhabiri Eric Berger’e göre, SLS projesinin tamamen sonlandırılma olasılığı yüzde 50 seviyelerine ulaşmış durumda. NASA’nın Ay’a dönüş hedefi, bu gelişmelerle birlikte büyük bir belirsizlik içine girmiş görünüyor.
NASA’nın kritik roket projesi iptal mi olacak?
SLS roketi, 2011 yılında Uzay Mekiği programının yerine geçmesi ve insanları Ay’a yeniden ulaştırması amacıyla geliştirilmeye başlandı. Ancak projenin ilk fırlatılışı, başlangıçta planlandığı gibi 2016’da değil, teknik aksaklıklar ve üretim problemleri nedeniyle ancak 2022’de gerçekleştirilebildi. Bu durum, Artemis III göreviyle planlanan insanlı Ay inişinin de 2025’ten 2026’ya ertelenmesine yol açtı. Üstelik NASA’nın 2022 itibarıyla SLS için toplam 23,8 milyar dolar harcadığı ve bu bütçenin 6 milyar doların üzerinde aşıldığı belirtiliyor. Yeniden kullanılamaz bir yapıya sahip olan SLS’nin, her fırlatma için yeni roket aşamalarının üretilmesini gerektirmesi maliyeti daha da artırırken, SpaceX’in tamamen yeniden kullanılabilir Starship tasarımıyla kıyaslandığında ciddi bir dezavantaj oluşturuyor.
SLS’nin iptali durumunda Artemis programını devam ettirecek net bir alternatifin olmaması, NASA için büyük bir açmaz yaratıyor. SpaceX’in Falcon Heavy roketi, mevcut haliyle Orion uzay aracını doğrudan Ay’a taşıyabilecek kapasiteye sahip değil. Bunun yerine, Orion’un Dünya yörüngesine Falcon Heavy ile taşındıktan sonra başka bir roketle Ay’a gönderilmesi gibi karmaşık bir çözüm öne sürülüyor. Ancak bu yalnızca teorik bir senaryo. Alternatif olarak NASA, tamamen SpaceX’in Starship roketine güvenmek durumunda kalabilir. Bu belirsizliklerin gölgesinde Boeing gibi büyük oyuncuların da uzay sektöründeki geleceklerini sorguladıkları bir dönem yaşanıyor. Boeing, SLS’nin ana yüklenicilerinden biri olmasına rağmen Starliner projesindeki krizler ve mali baskılar nedeniyle uzay bölümünü satmayı düşünebileceği konuşuluyor.
Bu süreçte SpaceX ve Blue Origin gibi özel şirketlerin Ay’a dönüş hedefleri doğrultusunda çalışmaları hızlandırdığı dikkat çekiyor. NASA’nın Artemis programında yaşanan bu kırılma noktası, yalnızca Ay’a yolculuk hedefini değil, uzay yarışının genel geleceğini de yeniden şekillendirecek gibi görünüyor.