Ayrıca, bu malzeme çeşitleri üzerinde yapılan ek araştırmalar, sıvı benzeri moleküllerin yüksek konsantrasyonlarda olduğu gibi düşük konsantrasyonlarda da, suya aynı derecede dayanıklı olduklarını gösterdi.
Bu yeni araştırma özellikle faydalı çünkü daha önce moleküllerin düşük konsantrasyonlarının su ile silikon yüzeyi arasında daha fazla sürtünmeye neden olacağına ve dolayısıyla suyun ona yapışmasına neden olacağına inanılıyordu. Ancak Nature Chemistry‘de yer alan yeni makale, durumun hiç de böyle olmadığını gösteriyor.
Araştırmacılar daha fazla sürtünme bulmak yerine, konsantrasyonun düşük olduğu durumlarda bile suyun malzemeden serbestçe aktığını keşfetti. Aslında yüzeyden akarak hem yüksek hem de düşük konsantrasyonlarda süper su geçirmez bir malzeme gibi davranmasını sağlıyor. Araştırmacılar, bunun, neredeyse ihtiyaç duyulan her yerde damlacık hareketliliğini artırabileceğimiz anlamına geldiğini belirtiyor.
Bu keşfin bu kadar önemli olmasının en büyük nedenlerinden biri, diğer süper su geçirmez malzemelerin ne kadar kırılgan olabileceği. Çoğu için kaplamaların çok ince olması gerekiyor, bu da fiziksel temastan sonra hızla dağıldıkları anlamına geliyor. Ancak bu yeni keşif, bu malzemeleri daha da dayanıklı hale getirebilir.
Bu, borularda ısı transferi, buz çözme ve buğulanmayı önleme gibi şeylerin yanı sıra kendi kendini temizleyen yüzeylerin süper su geçirmez malzemeyi kullanmasına da olanak sağlayabilir.
Belki de bu tür malzemelerin sonunda giysilere dahil edildiğini görebiliriz; böylece yağmur botları, yağmurluklar ve diğer giysi türleri birkaç yıl sonra daha fazla su geçirmezlik özelliği sunabilir.