Bu dev organizasyon için yazılım evlerinde sayısız insan çalışır, yüksek maliyetler nedeniyle yazılımlara yüzlerce dolarlık fiyat etiketleri yapıştırılırdı.
Mobil uygulamalar sayesinde bu dinamikler baştan aşağı değişti ve artık kodlamak için aylarca uğraşmanın gerekmediği daha basit, tek bir hedefe odaklı minik yazılımlar, çok daha az sayıda insanın ortak uğraşı sonunda, onları bekleyen hazır müşterilerin bulunduğu uygulama pazarlarında görücüye çıkarak yazılım geliştirme maliyetlerini büyük oranda düşürdüler. Sonuçta birkaç dolara satılan minik uygulamalar, cep telefonlarımızı, tabletlerimizi akıllı hale dönüştürüyor, ihtiyacımız olan görevi yerine getirmek için yeterli oluyordu.
Bir ayda 1.7 milyar dolarlık satış
İşte bu dinmağin üzerine kurulu olan mobil uygulama ekonomisi Temmuz ayında yeni bir rekor kırdı. Sadece Apple’ın AppStore mağazasında 1.7 milyar dolarlık alışveriş gerçekleşti. Apple’ın rekorunda firmanın Çin’de artan faliyetlerinin de payı büyük ancak bu dev rakam aynı zamanda mobil uygulama geliştiricilerinin önündeki büyük potansiyelin de ispatı olarak karşımızda duruyor.
Android ve Windows cihaz kullanıcıları Apple kullanıcıları kadar para harcama potansiyeli olan bir kitle değil ancak bu platformlarda da uygulama satışlarının önemli boyutlara ulaştığını biliyoruz. Android’in mobil uygulamalarını barındıran Google Play platformu şu anda en fazla uygulamanın bulunduğu en büyük market konumunda bulunuyor. Bu arada, Türk yazılımcıların ilgi alanına girmiyor ancak Amazon’un Fire tabletleri için oluşturduğu Amazon Apps marketi de önemli boyutta ciroya ulaşıyor. Bu pazara aynı zamanda BlackBerry kullanıcıları da ulaşabiliyor.
Kısaca söylemek gerekirse, Temmuz ayındaki dev ciro rekoru, mobil uygulamaların çok yakın gelecekte yaratacağı dev gelir imkanlarının bir ispatı olarak okunmalıdır. Doğru amaca hizmet eden, kaliteli bir uygulama geliştiren bir yazılımcının Apple, Android ve Windows ekosistemindeki milyarlarca dolarlık talepten dolgun bir pay alacağını tahmin etmek zor değil.