Mobil güvenlik, akıllı telefonlar ve tabletler gibi cihazları siber tehditlere karşı korumak için genel bir dijital güvenlik stratejisinin bir bileşeni. Kişisel ve profesyonel iletişimin yanı sıra veri depolama için mobil teknolojiye giderek daha fazla güveniyoruz. Çalışanlar bu cihazları sıklıkla iş ağlarında da kullanıyor. Bu nedenle, bu cihazların güvenliği, işletme için her zamankinden daha kritik hale geldi.
Sağlam bir mobil güvenliğin eksikliği, işletmeleri veri hırsızlığı ve finansal kayıplar dahil olmak üzere çok çeşitli risklere maruz bırakabiliyor. Bu nedenle, mobil güvenlik en iyi uygulamalarını anlamamız her işletme için çok önemli.
Mobil cihaz güvenliği ve arkasındaki riskler
Mobil güvenlik, genellikle kablosuz güvenlik adıyla da biliniyor. Akıllı telefonlar, tabletler, dizüstü bilgisayarlar, giyilebilir cihazlar ve diğer taşınabilir cihazlarda depolanan ve iletilen hem kişisel hem de işle ilgili bilgileri korumayı içeriyor. Mobil bilişime özgü tehditleri, güvenlik açıklarını ve saldırıları ele alıyor.
Mobil cihazlar, her modern işletmenin bir parçası haline geldi. Çalışanlar, mobil cihazları kullanarak iş uygulamalarına ve ağlarına erişmeyi daha kolay buluyor. Yöneticiler de şikayet etmiyor çünkü çalışanların üretkenliği artıyor. Ayrıca her yerden çalışma esnekliğine sahip olduklarında artıyor. Bu eğilim, pandemi sırasında ve sonrasında daha da artıyor. Ancak bu kolaylığın kendi sonuçları var. Kötü niyetli unsurlar, bir ağa ve cihazlarına erişmek için güvenli olmayan mobil cihazları kullanabiliyor. Verileri ve kritik bilgileri çalabiliyor ve bu da finansal ve itibar kayıplarına yol açabiliyor.
Verizon’un 2022 Mobil Güvenlik Endeksi’ne göre, ankete katılan kuruluşların yüzde 45’i yakın zamanda mobil ile ilgili bir ihlal yaşadı. Bu sayı 2021 anketindeki sayının neredeyse iki katıydı. IBM Veri İhlali Maliyeti Raporu 2022’ye göre, bir veri ihlalinin ortalama toplam maliyeti 4.35 milyon dolara geliyor. İhlal uzaktan çalışmayı da içeriyorsa maliyet 1 milyon dolar daha fazlaydı.