Microsoft Planner, aynı proje üzerinde çalışan ekiplerin mevcut durumu her an telefonla ya da e-postayla birbirine sormasının önüne geçiyor. Tıpkı Asana ya da Trello gibi bir proje yönetim uygulaması olarak işlev gören Planner, birden fazla kişinin aynı proje üzerinde daha verimli çalışmasını sağlıyor. Office 365 ile birlikte ücretsiz olarak yayınlanan Planner, OneNote ve Outlook gibi diğer ofis araçlarıyla entegre çalışıyor.
Özellikle farklı konumlarda bulunan ekiplerin online olarak aynı projeyi tamamlamasını kolaylaştıran proje yönetim uygulamaları, bir işi daha küçük parçalara bölerek, her birini ayrı bir kişiye görev olarak atama imkanı tanıyor. Daha sonra bu işler yöneticiler tarafından kolaylıkla takip edilebiliyor. Projenin hangi ayağını kim yönetiyor, hangi işler kimler tarafından yapılıyor gibi soru işaretleri bu uygulamalarla ortadan kalkıyor.
Microsoft Planner için de durum pek farklı değil. Excel üzerinde çalışma sayfalarıyla zar zor yönetilen projeler, Planner ile kendinden tasarlanmış bir proje yönetim arabirimine geçiyor. Burada yeni bir proje oluşturarak, bunu ilgili kişiye görev olarak atamak ve hatta bir teslim tarihi belirlemek sadece birkaç tıkla tamamlanıyor.
Microsoft Planner Amerika’yı yeniden keşfetmiyor
Esasında Trello ve Asana göz önüne alındığında, Microsoft Planner’ın tasarım haricinde bir yenilik sunduğunu söylemek zor. Yine de Microsoft’un hedef kitlesi, yeni üreticilerin yazılımlarını denemeye pek yanaşmayan işletmeler olduğu için, Planner’ın buradaki en büyük avantajı Office 365 ile birlikte “tanıdık” bir üreticiden gelmesi olacak.
Son dönemde Acompli, Sunrise ve Wunderlist gibi uygulamaları bünyesine katarak bu alanlarda genişleyen Microsoft’un, proje yönetimi konusunda pazarda mevcut uygulamalardan birini satın almak yerine, kendi uygulamasını geliştirmesi dikkat çekiyor.
https://www.youtube.com/watch?v=Y4x8SO8bWkA