Bu ceza, Facebook Marketplace platformunu ana sosyal medya hizmeti olan Facebook ile bağlayarak çevrimiçi ilan hizmetlerinde haksız rekabet oluşturduğu gerekçesiyle Avrupa Komisyonu tarafından uygulandı.
Uzun süren soruşturma sonuçlandı
Avrupa Komisyonu’nun uyguladığı ceza, aslında Haziran 2021’de başlayan ve Aralık 2022’de Facebook Marketplace’in rekabet kurallarını ihlal ettiğinin tespit edilmesiyle sonuçlanan soruşturmanın devamı niteliğinde.
Avrupa Komisyonu’nun Rekabet Politikası Başkan Yardımcısı Margrethe Vestager, Meta’nın ilan hizmetini sosyal medya platformuyla birleştirerek rakiplerine karşı avantaj sağladığını belirtti.
Vestager açıklamasında, “Meta, kendi hizmeti olan Facebook Marketplace’e diğer çevrimiçi ilan sağlayıcılarının erişemeyeceği avantajlar sağlayarak haksız ticari koşullar oluşturdu. Bu durum AB antitröst yasalarına aykırıdır. Meta artık bu davranışa son vermek zorunda.” ifadelerini kullandı.
Meta, cezaya itiraz edecek
Meta, karara hızla yanıt vererek cezayı temyize götüreceğini açıkladı. Şirket, kararın Avrupa’daki çevrimiçi ilan hizmetleri piyasasının mevcut durumunu göz ardı ettiğini ve tüketici talebine yenilikçi çözümler sunan Facebook Marketplace gibi yeni katılımcıları engellediğini savundu.
Şirket, Avrupa pazarındaki diğer büyük çevrimiçi ilan platformlarının korunmasına yönelik bir önlem olarak değerlendirilen bu kararın gerçeği yansıtmadığını ifade etti.
Cezalar, şirketin gelirine göre belirleniyor
Avrupa Komisyonu, antitröst cezalarının şirketin ilgili alandaki satışlarının %30’una kadar çıkabileceğini belirtiyor. Bu oranda belirlenen cezalar, teknoloji devleri üzerinde caydırıcı bir etki yaratmayı hedefliyor.
Meta’nın ABD’de de benzer zorluklarla karşı karşıya olduğu biliniyor. Şirket, 2019 yılında FTC (Federal Ticaret Komisyonu) ile yaptığı anlaşmada 5 milyar dolar ceza ödemiş ve yeni gizlilik politikalarını devreye almıştı.
Küresel düzenlemelerde değişim rüzgarları
Cezanın verildiği dönemde küresel siyasette de önemli değişimler yaşanıyor. ABD’de başkanlık ve kongre kontrolünün Cumhuriyetçiler’de olması, büyük teknoloji şirketlerinin daha sıkı denetim altına alınabileceği anlamına geliyor.
Gözlemciler, siber güvenlik, birleşme ve satın almalar ile kripto para gibi konuların öncelikle ele alınacağını belirtiyor. Özellikle sosyal medya, veri koruma ve gizlilik gibi konular Meta’yı ilgilendiren düzenlemelerde önemli değişikliklerin yaşanabileceği öngörülüyor.
Bu gelişmeler, hem Avrupa hem de ABD’de büyük teknoloji şirketleri üzerindeki düzenleyici baskının önümüzdeki yıllarda daha da artabileceğine işaret ediyor.