Meta, dünya çapında internet altyapısını büyük ölçüde güçlendirmeyi amaçlayan devasa bir denizaltı kablosu projesi olan Project Waterworth’ı duyurdu. Bu proje, Meta’nın yapay zeka inovasyonunu desteklemek ve küresel internet bağlantısını iyileştirmek amacıyla gerçekleştirilecek. Waterworth projesi tamamlandığında, toplamda 50.000 kilometreden fazla uzunluğunda olacak ve beş farklı kıtayı birbirine bağlayacak. Bu, şimdiye kadar yapılmış en uzun denizaltı kablosu olma özelliğini taşıyacak.
Meta, denizaltı kablosu ile 5 kıtayı birbirine bağlamaya hazırlanıyor
Projenin kapsamı oldukça geniş; Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, Brezilya, Güney Afrika gibi stratejik bölgeler arasındaki internet bağlantısını artırmayı hedefliyor. Meta, bu proje ile dünya çapındaki denizaltı altyapılarının güvenilirliğini güçlendirmeyi ve okyanuslarda yeni koridorlar açarak internetin daha hızlı ve verimli bir şekilde kullanılmasını sağlamayı amaçlıyor. Waterworth, yapay zeka teknolojisinin ihtiyaç duyduğu yüksek hızlı bağlantıyı sağlamak için kritik bir altyapı oluşturacak.

Meta, denizaltı kabloları konusunda uzun bir geçmişe sahip. Son on yılda 20’den fazla denizaltı kablosu projesi gerçekleştiren şirket, her biri 24 fiber optik hat içeren kablolarla ağ kapasitesini artırdı. Waterworth projesinde de aynı teknolojiyi kullanarak, 24 fiber optik hat içeren kablolarla büyük bir veri kapasitesi hedefleniyor. Geleneksel denizaltı kablolarında genellikle 8 ila 16 fiber optik hat kullanıldığını düşündüğümüzde, Meta’nın bu projedeki yaklaşımı oldukça yenilikçi. Ayrıca, bu yeni kablolar denizin 7.000 metreye kadar derinliklerine inebilecek şekilde tasarlanacak. Kıyı bölgelerindeki sığ sularda ise kablolar, gemi çapaları gibi tehlikelerden korunabilmesi için özel gömme teknikleriyle güvence altına alınacak.
Meta’nın bu devasa projeye yaptığı yatırım, sadece internet altyapısının güçlendirilmesini değil, aynı zamanda küresel ölçekte yapay zeka yeniliklerini desteklemeyi de amaçlıyor. Bu, Meta’nın gelecekteki yapay zeka uygulamaları ve küresel dijitalleşme hedefleri için önemli bir adım olarak öne çıkıyor.