Uber, dünyanın her yerinde taksicilerin büyük tepkisiyle karşılaştı. Bu mobil taksi uygulaması, klasik taksicilerin işlerini elinden alacak kadar tehlikeliydi. Artık insanlar sokaktan taksi çevirmiyorlar hatta taksi durağını da aramıyorlar, ellerindeki uygulamada bir düğmeye basarak en yakındaki Uber taksisini, hemen bulundukları konuma doğru yönlendiriyorlardı. Telefonda taksi durağına adres anlatmaktan çok daha pratik bir yönetm değil mi? Üstelik, taksi duraklarını insanlar çoğunlukla evden veya ofisten arayabiliyorken, bir AVM’nin önünde, bir cadde ortasında, bir sokak başında durup da o yabancı bölgedeki taksi duraklarının numaralarını bile bilmiyorken, taksi duraklarını aramak çok mümkün değildir.
Oysa Uber, kullanıcıları nerede olursa olsun, bir tıkla kullanıcının önüne taksi gönderebilme yeteneğine sahip bir uygulama olarak, çok pratikti. Hem de ödeme için nakite bile gerek kalmıyor, taksicilerle bozuk para kavgası da yaşanmıyordu. Dolayısıyla, halk Uber’i sevdi. Ama taksiciler bu sevgiyi o kadar kıskandı ki, Avrupa’daki çoğu şehirde, klasik taksicilerin Uber taksilerine sopalarla saldırdığı eylemlerle karşılaştık. Kimi toplu eylemlerde taksiciler şehrin yollarını tıkadılar, şehirleri felç ettiler ama Uber’i durdurmaları mümkün olmadı.
Londra’da Uber karşıtı kampanya
Şimdi ise yeni bir “Uber karşıtı kampanya” ile karşı karşıyayız. Londra’nın ünlü siyah taksicileri Uber’i kendi silahı ile vurmak üzere harekete geçtiler. Bir taksi şoförünün karısı, Londra taksileri için Uber’e rakip olacak mobil bir taksi uygulaması inşaa etmek için topluluk fonlamasıyla bir kampanya başlattı. 850 bin dolar değerindeki kampanya başarıya ulaşırsa, Londra taksicileri için özel bir mobil uygulama yapılacak ve Londra sakinleri artık klasik siyah taksilerini, telefonlarındaki uygulamaya tıklayarak kolayca çağırabilecekler.
Uber, Londra’da 2012’den beri faaliyet gösteriyor ve klasik taksicilerin Uber’e karşı açtıkları tüm davalar hüsranla sonuçlandı, mahkemeler Uber’in yasal bir şirket olduğuna hükmetti, halk Uber’i kabullendi ve siyah klasik taksiler, şimdi son seçenek olarak aslında ilk olarak yapmaları gerekeni yapmaya karar aldılar.
Bu kampanya aslında Uber’e karşı eylem haberlerini her duyduğumuzda dile getirdiğimiz seçenekti. Klasik taksi şirketlerinin teknolojiye direnmek yerine, teknolojiyi kendi lehlerine kullanmaları tavsiyelerinde bulunuyorduk. İşte nihayet Londralı taksiciler bu konuda mantıklı bir adım attılar.
Efsanevi taksici sınavı
Aslında Londralı taksicilerin Uber’e karşı savaşı, ayrı bir inceleme konusu olarak da görülebilir. Dünyadaki diğer şehirlerde taksiciler sıradan bir esnaf olarak görülürken, Londralı taksicilerin müthiş bir egosu bulunuyor ve kendilerini şehrin ulaşımını ayakta tutan kahramanlar olarak görüyorlar. Londra’da taksici olarak lisans alabilmek için, şehrin tüm sokaklarını, köşe başlarını sorulduğu anda haritada göstermeyi gerektiren bir sınav yapılıyor ve bu sınavı geçemeyen taksici olamıyor. Taksciler ise şehrin sembolü olan siyah cab isimli taksileri büyük bir gururla kullanıyorlar. Dolayısıyla, Uber Londra’ya ilk geldiğinde klasik taksiciler, halkın siyah cab’lere olan sevgisine güvenerek, Uber’in ilgi görmeyeceğin umuyorlardı ancak işler öyle olmadı. Londra halkı, siyah cab taksicilerinin egosu yerine kendi hayatlarına pratik şekilde ulaşım imkanı katan Uber’i seçti.
Londra’da 25 bin “siyah cab” taksisi bulunuyor ve “Action for Cabbies” isimli topluluk fonlaması kampanyası ile bu taksiler için Uber’e rakip bir mobil uygulama geliştirmek mümkün olacak. Kampanya ilk birkaç günde 50 bin dolar bağış toplamış bulunuyor. Daha 800 bin dolara ihtiyaçları var. Ancak sorun sadece parayı toplayarak çözülmüyor. Bu 25 bin siyah klasik Londra taksisinin bu mobil uygulama için kurulacak şirketle sözleşmeler yapması, üyelik açması, araçlarına teknolojik güncellemeler eklemleri gerekecek. Elbette bunlar çözülemeyecek sorunlar değil, yeter ki her şeyden önce teknolojiyi küçümseyen veya yok sayan kafa yapısı değişsin.
Uber Türkiye’de de faaliyet gösteriyor ancak Türk taksiciler henüz fazla faal olmayan Uber’i protesto etme gereği duymadılar. Türkiye’de bazı yerel taksi uygulamaları var ancak bunların ne kadar etkin oldukları da tartışılır. Yine de buradan açık açık uyaralım, birgün Türk halkı da Uber’i keşfedecek ve o gün Türk taksicileri vakitleri varken teknolojiyi işlerine adapte etmedikleri çok pişman olacaklar. Taksici arkadaşlara, vaktiniz varken örgütlenin ve kendi yerel mobil uygulamanızı kurun veya hazır kurulu mobil uygulamaları işinize adapte edin derim.