ABD merkezli Union of Concerned Scientists tarafından yapılan analiz, lityum iyon bataryaların geri dönüşümüne yönelik yatırımların artırılması halinde, 2050 yılına gelindiğinde lityum ihtiyacının %60’ının eski bataryalardan karşılanabileceğini ortaya koyuyor.
Lityum ihtiyacı, batarya geri dönüşümüyle karşılanacak
Bu senaryo gerçekleşirse, lityum madenciliğine olan talep önemli ölçüde azalabilir. Özellikle 2035 yılında otomobil satışlarının tamamen elektrikli modellere dönüşeceği ve lityum iyon bataryaların %90 oranında geri dönüştürüldüğü bir tablo çerçevesinde, 2050’deki lityum madenciliği ihtiyacının, 2035 yılı zirve değerinin yarısına düşmesi bekleniyor.
Analiz, lityum talebindeki azalmanın yalnızca geri dönüşüme değil, aynı zamanda elektrikli araçların daha verimli hale getirilmesine dayandığını da gösteriyor. Araç verimliliğinde %20 oranında bir artışın, 2035 yılına kadar lityum ihtiyacını %14, 2050 yılına kadar ise %22 oranında azaltabileceği ifade ediliyor. Bu senaryoya, ortalama araç menzilinin 520 kilometreden 450 kilometreye düşürülmesi gibi eklemeler yapıldığında, yeni lityum talebinin 2035 yılına kadar %12, 2050 yılına kadar ise %20 oranında daha da azalabileceği vurgulanıyor.
Raporda ayrıca, araç kullanımının azaltılması, bataryaların enerji yoğunluğunun her yıl %1 daha fazla artması ve sodyum iyon gibi lityuma alternatif batarya teknolojilerinin devreye girmesi gibi unsurların, lityum talebini 2050 yılına kadar %25’in üzerinde düşürebileceğine dikkat çekiliyor. Tüm bu veriler, çokça tartışılan lityum kıtlığı probleminin, gelecekte korkulan ölçüde bir sorun olmayabileceğini düşündürüyor. Özellikle alternatif batarya teknolojilerinin devreye girmesi, küresel lityum ihtiyacını daha da dengeli hale getirebilir ve madenciliğe bağımlılığı azaltabilir.