Kaspersky Lab’in yeni araştırmasına göre, en fazla 249 çalışana sahip şirketlerin üçte ikisi (%63), bir ya da birden fazla iş uygulamasını bulut üzerinden hizmet şeklinde kullanıyor. Ancak, büyümekte olan şirketlerin operasyonlarını optimize etmek amacıyla bulut hizmetlerine yönelmesi, uygulama güvenliğinin kontrolünün ve değerli müşteri verilerinin kaybedilmesi gibi olumsuz durumları da beraberinde getirebiliyor.
KOBİ’ler bulut platformlarının yardımıyla büyümelerini sürdürüyor
Hem en küçük şirketler hem de hızlı bir şekilde büyüyen işletmeler, işlerini daha verimli ve düşük maliyetli halletmek için bulut teknolojilerini bir fırsat olarak görüyor. En fazla 49 çalışana sahip şirketlerin (çok küçük şirketler) yarısı (%50) ve 50-249 arası çalışanı olan işletmelerin (KOBİ) %40’ında düzenli olarak ofis dışında çalışan ve bulut üzerinden verilere ve uygulamalara erişmesi gereken elemanlar bulunuyor. Şirketler büyüdükçe bulut hizmetlerine yönelik ihtiyaçları da artıyor: KOBİ’lerin %73’ü ve çok küçük şirketlerin %56’sı en az bir adet bulut hizmetinden faydalanıyor. Hizmet olarak kullanılan en popüler yazılımlar arasında e-posta, belge depolama ve ortak çalışma hizmetleri, finans ve muhasebe uygulamaları yer alıyor.
BT, siber güvenlik ve kontrol
Bulut hizmetlerini etkin bir şekilde kullanmanın bazı dezavantajları da var. Kurumlardaki BT altyapılarında her geçen gün daha fazla hizmet ve uygulama kullanılıyor. Ancak bazı durumlarda bu altyapılar gereken düzeyde kontrol ve görünürlüğü sunamıyor. Bunun sonucunda, 1-249 arası çalışana sahip şirketlerin %66’sı heterojen yapıdaki bu BT altyapılarını yönetmekte zorluk yaşıyor.
Karmaşıklığın artmasıyla KOBİ’lerin de altyapı yönetimi için yeni bir yaklaşım uygulaması gerekiyor. Şirketlerde çalışan BT uzmanlarının bir kısmının bu zorlukları aşacak düzeyde bilgiye sahip olmaması ise önemli bir sorun teşkil ediyor. Ayrıca, 50-249 arası çalışana sahip şirketlerin %14’ü BT güvenliği yönetimini BT uzmanı olmayan kişilerin ellerine bırakıyor. Bu da işlerini geliştirmeye odaklanıp siber güvenlik konusuna zaman ayıramayan şirketlerin, ciddi risklerle karşılaşmasına neden olabiliyor.
Uygulamalardaki verilerin korunmasından kim sorumlu?
Büyüme bilgi güvenliğinden daha önemli olarak görülse de KOBİ’ler müşterilerinin değerli verilerinin güvenliğini sağlamanın ne kadar büyük bir önem taşıdığının farkında. Çok küçük şirketler ve KOBİ’lerin aşmaları gereken bir numaralı zorluk, veri güvenliği. Ancak, çok küçük şirketlerin %49’u ve KOBİ’lerin %64’ü değerli müşteri verilerini çalışanlarının mobil cihazlarında saklıyor. Bu verilerin sızdırılması, şirketin itibarına zarar vermesinin yanı sıra açılabilecek davalar nedeniyle maddi kayba da neden olabiliyor. Kurumsal şirketler normalde bu tür sorunları aşmak için yedek kaynak ayırıyor. Ancak daha küçük kurumlar, çalışmaların durması veya iş kaybı gibi ciddi durumlarla karşılaşabiliyor.
Küçük şirketler bu sorunun farkında olsa da bulut hizmetlerinde işlenen verilerin sorumluluğunun kimde olduğunu tam olarak bilmiyor. En fazla 49 çalışana sahip şirketlerin bu soruna yaklaşımı ise endişe verici. Örneğin, araştırmaya katılan çok küçük şirketlerin yaklaşık üçte ikisi (%64), belge gönderip alma uygulamalarının güvenliğinden hizmet sağlayıcının sorumlu olduğunu düşünüyor. KOBİ’ler arasında ise bu oran %56.