Tim Berners-Lee ve Vint Cerf gibi isimlerin yanı sıra IETF, W3C, IANA gibi kuruluşlar teknisyenlerin göz ardı edilmesi halinde web’in merkezileşebileceğinden endişe ediyor. Online dünyaya önemli katkılarda bulunan otuz dokuz üst düzey isim Birleşmiş Milletler’e (BM) açık bir mektup yazarak, “herkes için açık, özgür ve güvenli bir dijital gelecek için ortak ilkeler belirleme” çabası olan Küresel Dijital İlkeler Sözleşmesi’nin bazı unsurlarını yeniden gözden geçirmeye çağırdı.
Daha önce yayınlanan bir bilgi notuna göre dijital teknolojiler toplumu iyileştirmek için büyük bir umut vaat ediyor, ancak kötüye kullanıldığında “ülkeler içinde ve arasında bölünmeleri körükleyebilir, güvensizliği artırabilir, insan haklarını baltalayabilir ve eşitsizliği daha da kötüleştirebilir.”
BM, “bağlantısız olanları birbirine bağlamaya yönelik temel taahhüdün yeniden teyit edilmesi; internetin parçalanmasının önlenmesi; insanlara verilerinin nasıl kullanılacağı konusunda seçenekler sunulması; çevrimiçi insan haklarının uygulanması ve ayrımcılık ve yanıltıcı içerik için hesap verebilirlik kriterleri getirerek güvenilir bir internetin teşvik edilmesi” gibi konuları ele alacak uluslararası bir anlaşma istiyor.
Taslak Sözleşmeler 2024 yılının Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında ortaya çıktı. En son baskı olan Revizyon 2’ye buradan ulaşabilirsiniz.
BM sözleşmesinde neden uzman STK’lara söz hakkı verilmedi?
Buna karşın belge teknik çevrelerde pek de iyi karşılanmadı. İnternet yönetişim örgütleri, özellikle bu kadar kapsamlı ve önemli bir sözleşme hazırlanırken kendilerine masada bir koltuk teklif edilmemesinden duydukları endişeyi dile getirdiler.
Örneğin internetin kurucuları arasında gösterilen ve World Wide Web‘in mucidi Tim Berners-Lee, TCP/IP’nin ortak yaratıcısı Vint Cerf, W3C teknik direktörü Chris Lilley ve Internet Architecture Board, Internet Engineering Steering Group, Internet Engineering Task Force ve Internet Society’nin üst düzey yetkilileri gibi internet dünyasının önde gelen 39 ismi, sözleşmeye itirazlarını dile getirdi.
Pazartesi günü yayınlanan bir Açık Mektup‘ta 39 imzacı, Sözleşme’nin “daha merkezi bir yönetişimi zorunlu kılacak şekilde okunabileceğini” savunuyor.
İmzacılar bunun mümkün olduğuna inanıyor çünkü BM öncülüğünde dünyanın dört bir yanındaki düzenleyiciler dijital teknolojilerin yaratabileceği zararları ele almaya çalışırken, “internet ve Web ile ilgili sorunları teknik konular üzerinde hiyerarşik bir yönetişim modeli yerleştirmeye çalışarak ele alıyorlar.” İmzacılar bu tür çabaların internetin “temel mimarisinde bir erozyona yol açacağından” endişe ediyor.
Yönetişim tepeden aşağı değil aşağıdan yukarıya olmalı
Mektupta ayrıca BM tarafından önerilen Sözleşme’nin “devletler arasında çok taraflı bir süreçte, internet ve Web’in bugüne kadar geliştirildiği açık, kapsayıcı ve uzlaşmaya dayalı yöntemlerin çok sınırlı bir şekilde uygulanmasıyla” geliştiriliyor olmasından yakınılıyor.
Mektup, BM üye devletlerine – ayrıca örgütün genel sekreteri ve teknoloji elçisine – “dijital yönetişim önerilerinin, bize bugünkü interneti getiren son derece başarılı çok paydaşlı internet yönetişimi uygulamasıyla tutarlı kalmasını sağlamaya çalışma” çağrısıyla sona eriyor.
Yazarlar, bu küresel sistemin birçok suiistimaliyle başa çıkmak için dijital ve internet yönetişimine hükümet katılımının gerekli olduğunu kabul etmekle birlikte şu sonuca varıyorlar: “Geçtiğimiz yarım yüzyıl boyunca dünyaya hizmet etmiş olan aşağıdan yukarıya, işbirliğine dayalı ve kapsayıcı internet yönetişimi modelini sürdürmek hepimizin ortak sorumluluğudur.”