Dün bazı basın kanallarına (yurt dışında) Intel‘den bir bülten geldi. Bu bültene göre Intel kurumsal mesuliyetlerini göz önüne alarak; İsrail’in Gazze’deki kuşatması sonucu gerçekleşen ölümler nedeniyle, İsrail’de yaptıkları yatırımları askıya aldıklarını açıklıyordu. Bülten içinde Intel’in online basın odasına bir link ve ve bir telefon numarası da mevcuttu. Telefon numarası arandığında cevaplayan kişi bu bültenin gerçek olduğuna dair onay veriyordu.
Ancak gerçeğin anlaşılması çok uzun sürmedi. Bülten, kurulan site ve telefonun ucundaki kişi tümüyle sahteydi. Intel bir açıklama yaparak bu bültenin kendileri ile alakalı olmadığını ve bilgilendirmenin yanlış olduğunu açıkladı. Farklı bir deyiş ile Intel İsrail’deki 6 milyar dolar değerindeki yatırım planını askıya almadığını ifade etmiş oldu.
Aradan geçen kısa bir süre sonra bu olayın arkasındaki kişi yeni bir mail göndererek şu açıklamayı yaptı; “Amacım şirketin kurumsal mesuliyet ve insan haklarına saygı noktasında söylemiş oldukları ile yapmış oldukları arasında bir bağlantının olmadığını göstermekti.”
Bu durum gelişen teknolojik imkanların yanıltıcı amaçlar için ne denli kolay kullanılabileceğini gösteriyor. Öte yandan belki de Intel gibi dev küresel markalar için söylem ve faaliyetlerinde paralel bir duruş sergilemek bu gibi yanıltıcı durumlara karşı alınabilecek en güçlü önlem olacaktır.